![]() |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı hayallerim gerçekleşiyor, birçok insana umut ışığı olmuştur yazın eminim iyi ki varsın canım... |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Yine bir Perşembe günündeyiz. İsteklerimize ulaşmak için yeni bir günde birlikteyiz. Bu gece sadece ihtiyacı olanların isteklerine odaklanmaya karar verdim. Burada destek isteyen arkadaşlar kendilerini yalnız hissetmesinler. Güçlerimizi birleştirip, isteklerimiz ile aramızda olumlu bir enerji yaratacağız. bu gece görüşmek üzere. Bazen dileklerimizi aktarmakta iiçmizde yeterli enerjiyi bulamıyoruz. Bu gibi durumlarda tam olarak neye odaklanmak istediğimizi de bilemeyebiliyoruz. Genellikle çok zor durumda kaldığımız zamanlarda yaşanan bu ruh halinin üstesinden gelmek çok önemlidir. Bu tür durumlar yaşayan arkadaşlar, öncelikle şu an yaşadıkları deneyimlerin onlara ne anlatmaya çalıştığını anlamaya odaklı olmalılar. Belki de içinde bulunduğunuz durumun size ne anlatmak istediğini anlamayı, idrak etmeyi isteyebilirsiniz. Bu tür bir çalışma hayatınızda oluşan tıkanıklıkların üstesinden daha kolay gelmenizi sağlayacaktır. Sevgiler Yurdahal |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı y789y789 Alıntı:
|
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Alıntı:
|
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Bugün perşembe arkadaşlarrrr yubidubidu. Yurdahal abla bugün ay dönümlerine göre hangi konularda dilek dilemeliyiz? Senin başlattığın bu dilek günü eminim herkesi çok mutlu ediyordur. Çok teşekkürler. İyiki varsın. |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı haddddddiiiiiiiiiiii arkadaşlar hep beraber dileklerimizi evrene gönderelim isteklerimiz bizim ve bütünümüzün hayrına olacak şekilde gerçekleşsin inşallah.... |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Dün akşam uyursam diye 23:45 gibi imgelememi yaptım. Hepimizin de dilekleri gerçekleşiyor. Evrene teşekkürler. |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Teşekürler |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Merhaba arkadaşlarrrr Dilekleri gerçekleşen var mı? Yani perşembe gecesi dileyipte, o dileği gerçekleşmiş olan var mı? Yazın, paylaşın ve böylece bizerde hem sizin adınıza hemde kendi dileklerimizinde gerçekleşeceğine dair bir ışık olduğunuz için kendi adımıza seviniriz. |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Heyy bu konu yine aktif. Ben de artık yapılmıyor sanıyordum. Perşembe ben de deneyeceğim. blissy |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Bu gece hepinizi bekliyoruz hem 23:00da hem 24:00da dileklerimizi gerçekleştiriyoruz. |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı HMM çok az kalmış. Saat 23de ben de enerjimi yolluyorum. Bu arada benim ilk gerçekleşen dileğim bir Perşembe günü saat 23teki imgelememle olmuştu. Konunun aktif olup olmadığını bilmiyordum. Ben yine de yapayım belki yapanlar vardır dedim. İyiki de yapmışımsevincli |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı su an kim online ya bende katilmak istiyorum size |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı bende buradayım..hemde tüm enerjimle.. |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı ben de varıım :)) birlik kuvvet... |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı hani nerde bu millet saat gelmedi mi? |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı slm bende varim basladiniz mi? |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı 11 de herkes için bende vardım şimdi 12 de herkes benim içinde olsun.. |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Alıntı:
|
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Ben de buradayımmhpm2 Saniyesi saniyesiney789 |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.. |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı arkadaşlar buranın böyle hareketli oldugunu görmek çok güzel |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Alıntı:
|
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Alıntı:
|
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Alıntı:
Katılıyorum. Bu hareketi bozmayalım her perşembe yine dileklerimizi sevgi enerjimizi gönderiyoruz hep birlikteu859 Çok heyecanlı bir durum. Bu sefer Yurdahal ablayı dünyanın üstünde kafası büyümüş ve bize yaklaşmış bir şekilde gördüm buna anlama veremedim. Bu arada Yurdahal abla kitabını buldum aldım. Yalnız kitapçılar o kitabın yayımevinden şikayetçi çünkü çok talep geldiğini ama kitanbın gelmediğini söylüyor d and r ın haricindekileri kastediyorum. Bilgilerine. Ben Ankaradayım.y789 |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı happy6 Alıntı:
|
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Ben de bilgisayarın başında dilemiyorum.Rahat bir oturuşla (genellikle bağdaş kurarak) on dakika meditasyon yapıyorum ve dileğimi evrene salıyorum.Dileğimi söylemiyeceğim:)) ama beni dileğime götürecek yollar açılıyor sürekli .Arkadaşlar toplu yapılan dua tek yapılandan daha etkili olabiliyor.Ben çevremde ulaşabildiğim tüm arkadaşlarımı da katılmaları için davet ediyorum.(onlardan geri bildirim aldığımda da burada paylaşırım) Sevgiyle Kalın Asudegece |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Son Perşembe dilediğim 2 şeyden biri oldu. Hatta hemen ertesi gün : ) Birlikte dilemenin güçlülüğün iyice inandım. Uygun bir zamanda Perşembe günleri burasının daha kalabalık olması için çekim yapıcam : ) |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı 23.00 da burdayımm.. |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Arkadaşlar bir çok arkadaş bu yasanın varlığına inanıyor , düşüncenize saygı gösteriyorum. Bu yazıyı farklı bir pencereden bakmanız adına yayınlıyorum. Teşekkür ederim Dr. Muhammed Bozdağ Modern safsata: Secret ya da çekim yasası Son on yıldır Batı kaynaklı bir kişisel gelişim dalgasında savruluyoruz. İçimizde patlamak isteyen hayata tutunma ve başarılı olma arzusuna hitap eden kişisel gelişim akımına direnmek de savruluşumuzu önleyemiyor. Kişisel olarak Batı kişisel gelişimciliğin çökertici boyutlarına tavır almış, inanç sistemimizi ve temel değerlerimizi tamir etme çabasına adanmış bir yazar olmaya gayret ediyorum. Fakat, bugün kişisel gelişimciliğin geldiği nokta, toplumumuz üzerindeki tehlikenin bireysel çabalarla aşılamayacağı boyutlara ulaşmıştır. Dini değerlerimizi, kader anlayışımızı ve Allah-evren ilişkisini sağlıklı kazandıramadığımız büyük bir kitle, bu savruluşhttp://www.hayatimdegisti.com/upload...ag/bozdag3.jpg üzerinden ciddi bir psikolojik bunalıma sürükleniyor. Toplumumuza taşınan kişisel gelişim felsefesinin doğduğu ABD toplumu dünyanın en mutsuz toplumlarından biridir. Bireyler yapayalnızdır, ahlaki sınırların çok ötesine taşılmıştır. İnternet trafiğinin yüzde sekseni cinsellikle ilgilidir, evlilik çökmüş, altta kalan ölüme terk edilmiş, zaten azalan evliliklerin de yarısı boşanmayla sonuçlanmaktadır. Halkın yarıdan fazlası antidepresan kullanmaktadır. Bizi huzura böyle bir toplum mu taşıyacak? Batının materyalist ahlakçılığı, Hıristiyanlığın karşılamadığı noktalarda Uzakdoğu dinleriyle tamamlanan evren görüşü toplumumuzu da aynı bunalıma sürüklemek üzeredir. Batı kişisel gelişimciliğinin maddeci, bireyci, zevkçi, rekabetçi, kibirci, dünyacı motivasyon unsurları artık o toplumları da kesmiyor. Şimdilerde, ne bilimin, ne dinlerin ve ne de ateizmin sınırlarına sığmayacak, insana tanrısallık sunan yepyeni hayal mahsulleriyle karşılaşıyoruz ve maalesef satılana talip oluyoruz. Oysa öz değerlerimiz son derece güçlüdür ve Batı’ya gerçek huzuru öz değerlerimizle asıl biz taşıyabiliriz. Ama görün ki, toplumun bir kesiminin inanç temellerimizi yeterince kazanamamış olmasının bedeli, böyle şaşaalı söylemlere kapılmamız oluyor. Kişisel gelişimle ilgili şu hususları dikkate almalıyız: Bedava ve bedelsiz başarı yoktur. Her zafer azimli ve çoğu zaman yorucu çabalar gerektirir. Ahlaksız gelişim gerçek gelişim değildir. İnsani değerleri kaybettiren başarı, başarı değildir. İnsan tanrı değildir ve yaratamaz. Düşüncenin, hayalin filan yaratma kudreti yoktur. Bir kader planı içerisinde yaşıyoruz ve çalışan herkes bir başarıya ulaşabilirse de herkes dilediği her şeye bu dünyada ulaşamayacaktır. İnsanın huzuru servette, makamda değil, üstün kişilikte, temiz bir kalpte, çalışkanlıkta, Yaradanla dostlukla ahırete hazırlanmakta ve yardımlaşmakta saklıdır. Okuyuculardan gelen ısrarlı sorular üzerine, haddi fazla aşan son ayların en çok satan kişisel gelişim kitabını incelemek durumunda kaldım. Türkiye’de hala çok satan malum yabancı kaynaklı kişisel gelişim kitabının önermelerinin bizi nasıl bir inançsızlığa ve bunalıma sürüklediğini somut örneklerle göstermek ve bazı iddiaları cevaplamak istiyorum: Önerme: “İstediğiniz her şeyi elde edebilir, her şey olabilirsiniz.” “Seçtiğiniz şey ne olursa olsun ona sahip olabilirsiniz, hedefin büyüklüğü hiç önemli değil.” S.1 Cevap: Buna inanmak için akılsız olmak gerekir. Herkes holding zengini olamaz. Yüz binlerce insan bir makamı hala etse de, herkes ulaşamaz. Zenginliğin de, makamların da bir sınırı vardır. Kimisi alacak, kimisi satacak, kimisi öğretecek kimisi öğrenecek, kimisi seçecek, kimisi seçilecek. İnsanlar bin bir türden rolün bulunduğu bir sistem dahilinde çabalarına göre ve Ruhsal Zeka’da aktardığım bir kader planı çerçevesinde rol alır ve rollerini icra ederler. Herkesin her istediğinin dünyada olması imkânsızdır. Böyle bir sınırsızlık ancak maddi sabitliğin kaldırıldığı, maddi hayatın ruhaniyat ölçüsünde esnetileceğine, göreceli yaratılacağına inandığımız cennette olabilir. Önerme: “Hayatınıza giren her şeyi kendinize çeken siz kendinizsiniz. Bunu zihninizde tuttuğunuz imgelerin erdemiyle, düşüncelerinizle yapıyor, zihninizden geçirdiklerinizi kendinize çekiyorsunuz.” S.4 Cevap: Hem bu kadar basit değil hem de böylesine genel ve evrensel olamaz. Bu sözlerde korkunç bir genelleme ve mantıksal kavrama kusuru var. Bir çocuk öldürülse, imgelerini mi suçlayacaksınız? Evinize hırsız girse, kör bir kurşuna takılsanız, sokağınızda bomba patlasa bunları imgelerinizle, hayallerinizle mi davet etmiş oluyorsunuz? Yaşadıklarımızın binde biri bile bu iddiayı doğrulayamaz. Peki hadi astronotluğun, milletvekilliğinin vs. hayalini kurun, dünyayı gezinmeyi imgeleyin, bakın bakalım bu iş öyle hayal kadar kolay mı? Elbette hayalleriniz duygularınızı, aklınızı, vicdanınızı, rüyalarınızı, sezgisel ilişkilerinizi içeriği yönünde yönlendiriyor. Ama, tüm hayatınızı buna bağlamak veya bu tür hayallerin mutlaka umulduğu biçimde çevrenizi köle gibi emrinize koşturacağını iddia etmek mantıklı ve gerçekçi olamaz ve hayatın gerçekleriyle örtüşemez. Önerme: “…tüm yaşantınız çekim yasası tarafından şekillendirilirken bu her şeye muktedir yasa düşünceleriniz aracığıyla işliyor. … yaratım sisteminin bir bütün olarak dayandırılabileceği en büyük ve en mutlak yasa… s.4 Düşüncelerinizle sadece kendi hayatınızı yaratmakla kalmayacak, onlar aracılığıyla dünyanın yaratımına da güçlü biçimde katkıda bulunacaksınız. S. 21” Cevap: Cebimdeki parayı düşünmem ektiğim patateslerin büyüklüğünü etkilemez. Borsa hayallerimi dinlemez. İnsan düşüncesiyle bu evrende olup bitenler arasında trilyonda bir ilişki var mı? Tüm düşünceleri toplasanız bireysel ihtiyaçlar çevresinde dönen hayaller görürsünüz. Oysa evrende inanılmaz sistemlerle bebekler, meyveler, bitkiler yaratılıyor, mevsimler mevsimleri kovalıyor. Yaratım sistemini zavallı insanın beynine bağlıyorsunuz. Oysa evrende olup bitenlerin katrilyonda biri bire insanların aklından geçememiştir. Bir sperm ve bir yumurtadan yaratılan o zavallı, evreni yaratacak kadar muktedir demek. Bizi spermden insan vücuduna kavuşturan kimin düşünceleriydi diye sormak gerekir yazara? Ciğerlerinizdeki kılcalların dizilimini anneniz mi, babanız mı hayal etti? Şimdi bu beden sisteminizin yürütülmesi işini anne babanızdan kaç yaşında devraldınız? “Sen düşün ve doğa yaratılsın” öyle mi? Yüz binlerce yıldır insan değişti de doğanın işleyişi neden aynen sürüyor? İnsandan önce bu düşünce işini kim yapıyordu? Uzayda kim yapıyor? Dinden imandan ok gibi çıkmak, akılsız bir ateist olmak tam olarak budur. Ateistin de aklı var ve o da güler bu safsataya. Önerme: “Kazanılan paranın yüzde doksan altısının dünya nüfusunun yalnızca yüzde biri tarafından http://www.hayatimdegisti.com/upload...ag/bozdag9.jpgkazanılmasının sebebi nedir sizce? Onlar sırrı biliyorlar? S.7 Parayı kendinize çekmek için zenginlik konusuna odaklanın. İstediğiniz kadar paraya şimdiden sahip olduğunuza kendinizi inandırmak zorundasınız. S.98 Parasızlığın tek sebebi paranın düşüncelerle engellenmesidir. S.99 Kendinizi bolluk içerisinde yaşarken düşünün, bereketi kendinize çekeceğinizi göreceksiniz. İşte bu kadar kolay. S.12” Cevap: Bu mantık olsa olsa kendini darı sanarak tavuktan çekinen deliye benimsetilebilir. O süper zengin yüzde dörtlük kısım zenginliği öyle hayalle mayalle elde etmediler. Onların bir kısmı gece gündüz çalıştı, akıllı ve mantıklı hareket etti. Onların çoğunluğu da tutucu azınlık bir ırktandır, genellikle savaşlarla, masumları gasp ederek, faizle, tefecilikle ulaştılar o servetlere. Demek o gurubun sırrını bize pazarlıyorsunuz. Dünyada kaynaklar sınırlıdır, yeni zenginlik oluşturmanın tek yolu üretmek, dengeli paylaşım sağlamanın tek yolu da hukuk sistemlerinin adil düzenlenmesi ve insanlara fırsat eşitliği verilmesidir. Büyük para kaynaklarının başına oturan uluslar arası yapılar fakirlerin hayata güçlü tutunmasına izin vermiyor, en büyük sebep bu. Ekonominin açık ve net ilkeleri vardır. Hokus pokus yoluyla yoktan para yaratamaz insan. Keramet gibi şeylerse insanın mantıklı iradesine bağlı değildir ve sıradan insanların işi de değildir. Hayalle zenginlik üretilemez. Paranın tek yolu iktisat ve üretimdir başka bir şey değil. İnsanları böyle bir kolaycılığa terk etmek, tavuklar gibi yem beklemeye sonra da kurban edilmeye hazırlamaktır. Hiçbir zengin toplum servetini böyle bir kolaycılıkla elde etmemiştir ve edemez. Önerme: “Siz evrendeki en güçlü mıknatıssınız. İçinizde barındırdığınız manyetik güç yeryüzündeki her şeyden daha güçlü. Bu akıl sır ermez çekim gücünü yayan ise yine sizin düşünceleriniz. S.7 İnsan kendi evrenini kendisi yaratır. S.36” Cevap: Herhangi bir insan nasıl evrendeki en güçlü mıknatıs olabilir? Ben en güçlüsüysem diğer 7 milyar insan ne? Evren dediğin yüz milyarlarca galaksi ve trilyonlarca yıldız. İnsan dediğin evrenin adeta son saniyesinde trene atlayan tırtıldan küçük bir zerreden yaratılmış aciz ve kırılgan bir canlı. Bu denli bilimden, akıldan, mantıktan, dinden ve insanlık namına her değerden uzak bir safsata nasıl gerçek diye sunulabilir? Böyle bir kibir saplantısı ilahi gazabı davet eder. Demek insan kendi evrenini yaratıyor. Neden bir tane evren var, neden herkes bir tane dünyada yaşıyor? “Herkes ettiğini bulur” deseniz anlayacağız da birinci ve ikinci dünya savaşlarında ölen 60 milyon kadının, çocuğun, hastanın suçu ne? Aziz şehitlerimizin suçu ne? Bize hiç mi haksızlık yapılmıyor, her acımızın suçlusu nasıl biz olabiliyoruz? O zaman ne gerek var hukuka ve adalete? Biz Müslüman bir toplumuz. Bir Allahın varlığına inanırız ve O’ndan başka hiçbir şeye hakiki kudret atfedemeyiz. İnandığımız Allah gökte kendi başına yaşayan sakallı bir dede değil, tüm evreni varlığa taşıyan, yaratan, yöneten ve planlayan, zaman ve mekan ötesi bir sonsuz varlıktır. Bilir, tercih eder, yapar ve konuşur. Önermedeki sözler “Allah yoktur ya da evrenin kendisidir” anlamına gelir. Bu sözleri en azından “aaa olabilir aslında” hissiyle okuyan o anda imanını yitirmiş, cennetin en uzağına düşmüş olacaktır. Önerme: “Çekim yasası doğaya ait bir yasadır…. Çekim yasası üzerinde düşündüğünüz şey ne ise onu verir… Çekim yasası itaatkardır… s.13 Çekim yasası bir yaratım yasasıdır. S.15 Bir şeyi düşündüğünüzde yaratım yasası işliyor demektir. S.17” Cevap: Şimdiye kadar neler düşündüğünüzü hatırlayın lütfen. Binde biri gerçekleşti mi? Gerçekleşenler de kendiliğinden mi, yoksa girişimlerinizle mi ortaya çıktı? Hayatı başka birçok insanla ve olayla paylaşıyoruz. Yani ben düşüncelerimle yaratıyorsam demek ki başkasının kaderini de belirliyorum öyle mi? Herkes herkesin kaderini belirlemeye kalksa hayatta düzen olur mu? Vay o zaman güzellerin ve yakışıklıların haline, kimin elinden kurtulacaklar bakalım. Önerme: “Cin sadece emirlerinizi yerine getirir. Cin üzerinde düşündüğünüz konuştuğunuz ve etkilediğiniz her şeyi istediğinizi varsayar. Siz evrenin hâkimisiniz. Cin ise size hizmet etmek için hazır beklemekte. Cin emirlerinizi asla sorgulamaz, siz düşünürsünüz ve … o yapar. s.46” Cevap: Yazar cinle konuşmuş, o evrensel cinle tanışmış anlaşılan. Bu cin öyle akıllı ve kudretli ki her şeyi yaratıyor, ama öyle akılsız ki, niçin düşündüğünüze, isteyip istemediğinize bakmıyor, sadece ne düşündüğünüze bakıyor. Hem yaratan cin ve hem de sadece dünyanın değil evrenin bile hâkimi sizsiniz. İnsan denen zavallıya kölelik yapan cin nasıl oluyorsa insanların yarısını çirkin, çoğunu fakir, yarısını hasta, yarısını gariban yapıyor ve hepsini öldürüp çürütüyor. Nasıl oluyorsa koca evrenin hakimi bir spermden doğuyor, nasıl oluyorsa evrenin hakimi ölüyor, çürüyor, nasıl oluyorsa bir sürü evrenin hakimi var. Önerme: “Defalarca istemeniz gerekmiyor. Sadece bir kez isteyin. s.48 Evren isteklerinizi yerine getirmek için kendisini yeniden düzenlemeye başlayacaktır. S.51” Cevap: Sadece bir kez demek. Bu ne menem bir cin ki benim binlerce isteğimi henüz gerçekleştirmedi. Hele de nefsimden gelen her isteği gerçekleştirseydi belki de şimdi bir kanalizasyon çukurunda gebermiş olacaktım. Pişmanlığıma, isteğimden dönmeme fırsat kalmayacaktı. Önerme: “… yaşlanma.. zihnimizden kaynaklanır,… ebedi sağlık ve gençlik üzerinde odaklanın.s.139” Cevap: Ya… Demek hala genceciksiniz. Demek genetik plan yok. Bu ne iştir ki evrenin en büyük manyetik gücü olan ve o sırrı keşfettiğini iddia ettiğiniz servet sahiplerinin biri bile dünyada kalamıyor, hepsi yaşlanıyor ve göçüyor. Bu sözlerin sahibini de yakında göreceğiz yaşarsak. Önerme: “Kanserle yoksullukla, savaşla, uyuşturucuyla savaşmak bu tür durumları arttırıyor.s.141 …neye karşı koyarsan o ısrarla olmaya devam eder. Ben bunu istemiyorum diyorsunuz, hoşlanmıyorum duygusu ortaya çıkıyor o da size doğru koşuyor. S.142” Cevap: İşte bir insanı dondurmanın, bir milleti çökertmenin en sinsi yolu. Yazar biraz psikoloji öğrenmiş, vesveseyle mücadele etmenin yolunu hayatın kanununa dönüştürmüş. O zaman gelsin savaş, gelsin yoksulluk, gelsin kanser. Hepsini seviyoruz, hiç biriyle ilgilenmiyoruz, önemsemiyoruz ve kurtulmanın yollarını aramamız gerekmiyor. Önerme: “Neyi seviyorsanız onu yapın. Seçtiğiniz şey ne olursa olsun doğru olacak. Güç tamamıyla sizindir.s.184” Cevap: İşte kitabın meyvesi… “Tanrı yoksa her şey meşru” demiş ya bir düşünür. Canınız çalmak istiyor çalın, uyuşturucu istiyor uyuşun, öldürmek istiyor hızlı davranın. Sevdiğiniz her şey doğrudur, ahlak yoktur, siz asla yanlış bir şeyi sevmezsiniz. Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter gibi büyücülük yapımları bir hayal ve kurgu olarak algılandığı için yetişkinlere fazla zarar vermeyebilir. Ama bu eserdeki iddia hayatın gerçeklerine dairdir ve tehlikesi de gerçek bir inanca dönüşme ihtimalinin yüksek olmasındadır. Bir okuyucu, kitapta Yaratıcıyla ilgili bir kaç sözü hariç tutarsak sorun olmadığını düşündüğünü yazdı. Oysa aksine kitabın tüm ana fikri ve felsefesi ve önerilen her şey bu kendiliğinden veya doğa tarafından otomatik yaratma iddiasına dayanır. Bu temel felsefeyi yok saysanız diğer kısımlar tümden boşa çıkar, anlamsız kalır. Kitabı okuyan bir müslüman, "Allaha da inanayım, bu teze de inanayım" diyorsa bu da Mekkeli müşriklerin Allahla birlikte başka ilahlar olduğu inancının bir kopyası olacaktır. Kuran'da "Allah dilemezse siz diyemezsiniz" buyrulduğunu biliyoruz. Yani isteklerinize karşılık verecek olan bir robot veya köle değil. Allahın herşeyin yaratıcısı olduğunu söylediğini de biliyoruz. İnsanların binbir farklı biçimde ve yaşta ölüp gidebildiklerini de görüyoruz. İlahi takdir milyarlarca insanı hayallerinin tam ortasında dünyadan alıp götürüyor. İrademizin sınırlarının farkındayız. Dünya hırsı nasıl oluyor da aklımızı bu denli esir alabiliyor? Dinimizi doğru öğrenememenin bedelini çok ağır ödüyoruz. Dini boşluk bizi sorumsuzca üretilen hayal mahsulü dinlerin ocağına itiyor. Dinler aşağılanıp dini eğitim yok edilince, insanlar büyücülük, astroloji, falcılık gibi modern dinlere yöneliyor. Dünyaya hükmedenlerin sıradan tüketicilere biçtiği rol bu. Ahirzamanın ne üzücü tablosu bu. Dünyamızı kaybediyorsak bari ahıretimizi kurtarsaydık. Bu kitap sır mır değil, düpedüz bir düzmecedir, Bizim tasavvuf geleneğimizde, dinimizde anlatılan manevi boyutun kökten tersyüz edilmesi ve kötüye kullanılmasıdır. Başarının gerçek sırrını arayanlar, peygamberlerin (as) bize Yaratandan getirdiği bilgileri irdelemelidirler. Eğer evrenin sırrı varsa onu Allahın elçilerinden daha iyi bilen ve bildiren kimse olamaz. Kişisel gelişim bize çalışkanlığı aşıladığı, başarının bedeline hazırladığı ölçüde anlamlı ve değerlidir. Ayrıca, manevi ve ahlaki gelişimi gizleyen kişisel gelişim, gelişim değildir. Hele de böyle insana tanrısallık hayali satan, uyuşukluğa, hayalciliğe, tembelliğe, ahlaksızlığa, para tapıcılığına sürükleyen şey gelişim yolculuğu değil, çukur yolculuğudur. |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Hımm... |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Ben bu konu hakkında bir yorum yapmak istiyorum. Ben çekim yasası hakkında çok deneyimli değilim ancak bunu öğrendiğimden beri Allaha daha çok şükrediyor ve daha mutlu bir yaşam sürmeye çalışıyorum mutlu olarak bir şeyleri kazanabileceğimize inanınca otomatik olarak kendini mutlu olmak zorunda hissediyorsun ve olumsuzluklardan uzaklaşıyorsun. Ben bunu uygulamasam hep mutsuz olurdum... |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Alıntı:
Öncelikle Merhaba kardeşim Hocam çekim yasasını kendi hayatına Allah'a şükretmek olarak yorumlamışsın. Mesela islamda hüsnü zan etmek , süni zan etmek diye kavramlar var. Bir hocamız bize bir arkadaşınızı barda elinde içki şişesiyle dahi görseniz onun içki içtiğine kanaat getirmemiz gerekir , belki ona bi arkadaşı tutması için vermiştir diye düşünmek islamda dogru olandır. Ve başka bir insan hakkında dinimiz bunu uygun görüyorsa tabikide kendi adına düşüncelerinde de bunu gözetmeni ister. Benim çoğu insanda hissettiğim çekim yasası vs derken özümüzdeki şeyleri uyandırıyor ve bizi esas etkileyen bu oluyo.. Mesela çekim yasasında yap serbest bırak işte , olmayacagını düşünme tarzı şeyler yok mu ? işte evrenden iste ve benzeri şeyler var. Bir hadisi şerifte şöyle der Allah'a karşılık vereceğine kesin inanarak dua edin. Şunu dabilin ki , Allah kendisinden gafil ve başka meşgul bir kalbin duasını kabul etmez. Hocam çekim yasasını iyi algılamak lazım yav =) |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Hocam çekim yasasını kendi hayatına Allah'a şükretmek olarak yorumlamışsın. Normalde bu mevzu teşekkür etmek olarak dillendirilmiyor mu ? diyecektim atlamışım yav =)) |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Çekim yasası var kesin ve bu Allahın bir lütfu zaten. Evrenin bütün yasalarını o yapmış bunu da kabul edin. Evrenin bir sürü yasası var çekim yasasıda onlardan biri ve çok keyifli. |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Alıntı:
Herkes bu yasayı istediği gibi yorumlamakta ve istediği kısmını kullanmakta özgür değil mi canım kardeşim ben böyle yorumladım ama senin dediğin özümüzde uyandırdıkları ve inanarak yapılan duaların kabul olacağına da katılıyorum. Sevgilerle... |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Alıntı:
|
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Alıntı:
şimdiden teşekkürler |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Güzel soru cevaplayan olur inşallah... |
Cevap: İstek ve arzularını hayatına çekmek için kullanım talimatı Piyasada "düşün ve istediğini elde et "tarzında pek çok kitap, yazı ve açıklama var.Fakat çekim yasası bunlardan farklı. Muhammed Bey'in yazısında belirttiği gibi bedavadan, emek harcamadan birşeyler elde etmiyorsun. Özellikle maddi konularda direkt isteğe ulaşma değil de vesilelerle karşılaşıyorsun. 1. Karamsar olunca çevresindeki fırsatları görmüyor insan.Hiçbir girişimde bulunmuyorsun. Ama çekim yasasıyla her geçen gün daha pozitif oluyorsun.Girişkenliğin artıyor. Çevrendeki fırsatları görüyorsun. Buna farkındalık diyebiliriz. 2. Ben çekim yasasıyla durduk yerde eline milyarlar gelen insan görmedim, duymadım zaten. Örneğin birisinin bir ev hayali vardır. O kişiye bedavadan, lotodan para çıkmıyor. Mesela acilen evini satması gereken birisiyle karşılaşıyor. Yarı fiyatına alıyor. Başka bir örnek küs olduğun biriyle barışmak istiyorsun. Durup dururken o kişi beni affet barışalım diye sana gelmiyor. Sen zaten o kişyle ilgili kızgınlığını atmış oluyorsun, o kişiyle igili günlerce iyi şeyler düşünüyorsun.Kalbin temiz duygularla doluyor.Örnekleri çoğaltabiliriz. Burada yapılan; dediğiniz gibi farkındalığın artması ve TEVEKKÜL inancı. Bir isteğe ulaşmak için gereken herşeyi yapıp, Allah'tan tamama ermesini istemek.. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:04 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.