![]() |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... wowww ne güzel yazılarr hepinizz ii varsınızzz . ii varızzz |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Ülkeleri dev bir afete uğramış durumdayken Japon vatandaşlarından dünyanın alacağı çok dersler var. 1. AĞIRBAŞLILIK: Hiçbir dövünme ya da aşırı hareketlerle ızdırap ifade etme görüntüsü yok. Üzüntünün kendisi yüceltildi. 2. ONUR: Su ve yiyecek kuyruklarındaki disiplin. Hiçbir kaba söz ya da sert el kol hareketi yok. Sakinlikleri takdire ve övgüye değer. 3. YETENEK: Örneğin, inanılmaz mühendis ve mimarlar. Binalar sallandı ama yıkılmadı. 4. ERDEM (Bencil olmama): İnsanlar sadece o anda ihtiyaçları olan şeyleri satın aldılar, herkes bir şeyler alabilsin diye. 5. DÜZEN: Hiçbir dükkan yağmalama yok. Yollarda korna çalmak, sollamak yok. Sadece anlayış var. 6. FEDAKARLIK: Elli çalışan deniz suyu pompalamak için nükleer reaktörlerin içinde kaldı. Bunların yaptıklarının karşılığı nasıl ödenebilir? 7. DUYARLILIK: Lokantalar fiyatlarında indirim yaptı. Korunmayan bir bankamatiğe hiç kimse saldırmadı. Güçlüler zayıflara baktı. 8. EĞİTİM: Yaşlılar ve çocuklar dahil herkes ne yapacağını tam olarak biliyordu. Aynen de yaptılar. 9. MEDYA: Bültenlerde kendilerini mükemmel bir şekilde dizginlediler. Aptalca konuşan muhabirler/spikerler yoktu. Sadece sakin bir şekilde yapılan habercilik. En önemlisi de, DURUMDAN FAYDALANARAK KOLAY YOLDAN KENDİNE PAY ÇIKARMAYA ÇALIŞAN POLİTİKACILAR YOKTU. 10. VİCDAN: Bir mağazada elektrikler kesildiğinde, insanlar aldıkları şeyleri tekrar raflarına koydular ve sessiz bir şekilde çıktılar. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Peşinden gidecek cesaretin varsa, bütün hayaller gerçek olabilir. Che Guevara |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Uzun süredir şiir yazmıyordum.Şu an yazdığım bir şiirde benden. Ne gri çelik kalkanlar umurumdaydı, ruhuma doğru şahlanan, Ne de öfke dolacağını düşündüğüm siyah yüzler. Bir tek saniyelere yalvarmaktaydı gözlerim,sesim,sessizliğim. Günahlarımı soğuk bir yılan gibi sarıp boynuma, Sırtımda küfelerce vicdanla ,o kapıdan usulca çıkıp gitmekteyim. Duvarlara sıçrayan her bir kelimelerin izlerine boyun eğmekte cümlelerim. Ardı kesilmeyen beklentisizliğin acı bekleyişinde içim. Onca ürküntünün içinde ben ölümü seçerken hayatımın kalanına, seni ekledim, seni bekledim ,seni ektim. Gidersin ,kalırsın ,çoğalırsın her başka ruhta ,sana bıraktım kalanları Ben bana ait olanı sakladım,çaldım belki de bile bile. Avucuma koyup hayallerimi ,sunduklarını ve kendimi ardımda hep bilebileceğin bir tebessüm,gönlümde hep bileceğim bir kuvvetle ama hala sırtımda küfelerce vicdan ama hala bilevlenmiş kılıçların gölgesinde duvarlardan sıyrılıp gitmekteyim…. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Sevgili toz çok beğendim yazdığın şiiri , sen ara verme bence hep yaz ve hep paylaş ki, biz de bu güzel şiirlerden mahrum kalmayalım . Eline , yüreğine , kelamına, kalemine sağlık, iyi ki varsın... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... bir tane de benden olsun: özgürleş ilk defa kendi içinde! yay bütün sihrini, yay içindeki pırıltıları, dök yollara içinde kalan hasretleri, saç bütün kıvılcımlarını; dökülsün berrak sulara.. yak kinini ateşte, bas küllerine hafiflikle, dök içineki senelerden kalma kiri. ''hiç bir şey yapmadan bir şeylerin eğişmesini beklemek ruh hastalığıdır'' >einstein< durma! kıpırda! değiştir gereken ne varsa; hangisi prangaysa; bu kendin de olsa... özgürleş ilk defa kendi içinde; kur krallığını! ol kendnin padişahı!!! eşimle flört zamanında o ağır bir bunalım geçirmişti ona yazıp mesajla yollamıştım fayda vermiştiy789 |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Görmüş geçirmiş hatta ermiş bir dede ile konuşurken sordum; - Dede ailenin başı kadın mıdır,erkek mi??? - Erkek baştır. -Peki kadın nedir? -Kadın boyundur, başı nereye isterse oraya çevirir... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Gün Biterken, sevdiğim bir şair (Lorca'dan) bir şiir, iyi akşamlar herkese... Umarsız Aşka Gazel Gelmek istemiyor gece Ne sen gelebiliyorsun o yüzden Ne de ben gidebiliyorum. Ama ben gideceğim. Akrepten bir güneş şakağımı yesede. Ama sen geleceksin. Dilin tuzlu yağmurlarca yakılmış. Gelmek istemiyor gün. Ne sen gelebiliyorsun o yüzden. Ne de ben gidebiliyorum. Ama ben gideceğim. Kurbağalara atarak ağzımda çiğnediğim karanfili. Ama sen geleceksin. Çamurlu lağımından karanlığın. Gelmek istemiyor. Ne gün, Ne gece. Ölebiliriz o yüzden. Ben senin uğruna. Sen de benim.. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Şiirimi beğendiğinize çok sevindim,güzel cümleleriniz içinde çok teşekkür ederim.Yazmalıyım, kendimi en iyi ifade edebilme şeklim bu. sanırım 3 yıl aradan sonra siftahı yaptıysam umarım geriside gelir.Sağolun.iyi ki varsınız.:) |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... cevrelerine uymak icin kendilerini yontanlar tükenip giderler R.HULL. moda denilen sey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler... oscar wilde -------------------------------------------------------------------- Kendini nokta kadar önemsiz hissettiğinde dönüp arkana bak belki çok önemli bir cümlenin sonundasındır.. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Alıntı:
|
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Alıntı:
t678 |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Hiç unutmayın ki yaşam, aldığımız soluklarla değil, soluk kesen anlarla ölçülür. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Sarılmak neden güzeldir bilir misiniz ? Cünkü sağ tarafta kalp yoktur ve orasi hep boştur, sarılınca sağ tarafını onun kalbi doldurur. http://poundingheartbeat.com/wp-cont...r-of-a-hug.jpg Sağ yanınız istediğiniz her an dolu olsun :) |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Çok güzel olmuş sweet , teşekkürler , hiç düşünmemiştim böyle olduğunu . Ben sarılmayı ondan severmişim demek ki , kalbim tek kalmasın diye ... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Aradaki sevgi gerçekse "Kim sevmez sevdiğine sarılmayı?" :)) sarılmak için sevginizi göstermek için fırsat beklemeyin, ölçüp biçmeyin, tartmayın da içinizden geldiğini gibi olsun herşey, fırsatları kendiniz yaratın :) |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Gidene kal demeyeceksin. Gidene kal demek zavallılara, Kalana git demek terbiyesiz...lere, Dönmeyene dön demek acizlere, Hak edene git demek asillere yakışır. Kimseye hak etmediğinden fazla değer verme, yoksa değersiz olan hep sen olursun... Düşün... Kim üzebilir seni senden başka? Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen? Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen? Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen? Kim sever seni, sen kendini sevmezsen? Her şey sende başlar, sende biter... Yeter ki yürekli ol(alım), tükenme(yelim), tüketme(yelim), tükettirme(yelim) içi(n)(miz)deki yaşama sevgisini... Nietzsche <3 <3 <3 |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Eflatun'dan... Ruh, su ile dolu bir havuz gibidir. Onun kanatları, bu havuzu aydınlatan ışıktır. Havuzun suyu dalgalandıkça, ışığın da dalgalandığı sanılır. Oysa ki ışık olduğu gibidir. İnsan için de bu böyledir, o bulanık ve üzüntülü iken, erdemleri bulanık ya da sarsılmış değildir. Onun özündeki güçler kıpırdanmıştır. Bu güçler durgunlaşınca her şey durgunlaşacaktır... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Bülent Ortaçgil'den... ... Yüzünü dökme küçük kız kızma onlara yalnız sen misin bir düşün zincir oranda, buranda her tutsağın bir kaçışı uykunun uyanışı da vardır yüzünü dökme küçük kız yaşamın anlamını bul sonra dinle kendini yolunu bil her siyahın bir beyazı gecelerin gündüzü de vardır... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... superxyHer günü son gününüz gibi yaşarsanız bir gün kesinlikle haklı çıkarsınız. güzel bir söz... |
Şarlo seni hatırlıyorum:)) Bu gün Charlie Chaplin'in 122. doğum günü ve ben Sinema'nın bu usta mim sanatçısının bir iki sözünü yazmak istiyorum. Ayrıca bu gün Google Şarlo'nun ayakkabısını pişirerek yediği videosunu yayınlamış, çok komik gerçekten ve çok sevimli:)) Ölmek üzere iken bile güldürmüş; Tanrı ruhunu affetsin diyen Papaz'a "neden olmasın ne de olsa kendi malı" demiş ve Einstein'a "seni anlamadıkları için, beni anladıkları için alkışlıyorlar" demiş...Yürüyüşü, hüzünlü bakışları, şapkası, üzerinden düşen pantalonlarıyla, eğer seyretme imkanınız varsa bu özel insanın bir filmini seyredin ve gülün doyasıya... Seni seviyorum Şarlo... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Mutluluğun başka biryerden bulunması gerekmiyor; o her zaman seninle ama bi acı çekme bulutu onu örtmüştü. Mutluluk bizim doğamızdır. Başka bir deyişle: Acı çekmek için çaba göstermen gerek, mutlu olmak içinse hiç çaba göstermen gerekmiyor. Yalnızca acı çekmek için çaba sarf etmeyi bırak. [Osho] |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Bütün öğretiler pencere camını andırır. Arkasındaki gerçeği görürsün de, cam seninle gerçeği ayırır (H. Cibran) |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... - TV Dünya’ya unutma, caydırıcılık ve yok etme duygusu yayan ve bunu Esir kamplarınkinden çok daha sistemli bir şekilde yapabilen bir araçtır. - TV yayınları, üstüne ölü toprağı serpilmiş bir toplumsalı yeniden harekete geçirebilmek için olup bitmiş (ölü) bir olayın yapay sıcaklığından yararlanmaktadır. "Simülakrlar ve Simülasyon" Yazar: Jean Baudrillard (Fransız düşünür, sosyolog, fotoğrafçı, aşmış insan) kitap’ının Matrix filmine ilham kaynağı olduğu söylenir…Hatta Matrix serisinin en güzeli olan 1.' de, filmin ilk sahnelerinde kitap başlığı görünmektedir) |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... - Öç almam ve bana yapılan kötülüğe karşı koymam gerekmez mi? diye sorarlar -Dostum sana kötülük yapılmamıştır. Çünkü iyi ve kötü senin isteğine bağlıdır. Bir kimse sana karşı haksızlık yaparak kendini yaralamış ise, bu kötülüğü ona geri çevirerek neden sen de kendi kendini yaralamak istiyorsun? Eflatun "Devlet" -Alıntıdır- |
Kaybetme Sanatı Kaybetme sanatını öğrenmek zor değildir/ Bir çok şey kaybetme amacıyla dolu görünebilir/ Öyle ki kayıpları felaket değildir/ Her gün bir şeyler kaybetmek/ Kayıp kapı anahtarlarının telaşını kabul et/ Ben iki şehir, iki nehir, bir kıta kaybettim/ Onları özlüyorum /ama bu felaket değildi/ seni kaybetmek dahi/ Alaycı sesini bir hareketini seviyorum/ yalan söylemeyeceğim/ bu çok açık/ kaybetme sanatını öğrenmek zor değildir/ felaketmiş gibi görünebilse dahi. (The Complete Poem ) Elizabeth Bishop (1911-1979) |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Elin, elin değmiş /bu mektuba/ Aşık olduğum elin! Hakkım var o elin yazdıklarını okumaya Gerçek bu/ sen olmayan her şey için ölüyüm ben Umarım öldüğünde/ yanıma gömülmek istersin Toprağa karışmış kollarım kucaklar seni Abelard & Heloise (Ortaçağ’ın en büyük, imrenilesi aşkı) |
Her yeni güne bir tane... Cihânın nimetinden kendi âbu dânemiz yeğdir Elin kâşânesinden kûşe-i virânemiz yeğdir… Bâki -Dünya dolusu maldan, kendimize ait bir tas su ile bir lokma ekmeğimiz yeğdir. Başkasına ait saraylardansa, köşesinde oturduğumuz viranemiz hoştur bize… |
Cevap: Her yeni güne 1 tane...
|
Cevap: Her yeni güne 1 tane... ARAZ "Yalnızım çünkü sen varsın" "gel" desen gelirdim gittiğin uzakta bendim dağ gibi bir ihanetten düştüm bu kendime son gelişim ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime kendimi suçüstü yakalıyorum ve kentsizliğimin isimsizliğini Araz´a uyak düşüyorum gözlerime senden düşler sürüyorum ıslak bileklerim kan bayramına yatıyor bana en büyük tehdit yine ben oluyorum sonra bir durağa yaslanıyorum sonra bir kente ve sen gidiyorsun ben kanıyorum diyorlar ki "kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun" oysa "gel" desen gelirdim biliyorsun yorgun Haliç´e biraz inat biraz ihanet bırakıyorum ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum aklıma düşüyorsun düşüyorum düşünce üşüyorum azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum yalanlarımla bir hiçlikteyim beni içinden kaç bu kentte her yağmur kendini ağlar aklıma düşsen yalnızlık oluyorum ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir nerde kimi üşüyorsun artık kendini yakan bir ateşim kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz şimdi boş duraklara yaslanıyorum boş kentlere oysa "gel" desen gelecektim gün düşlerime dönüşlerimde bakışın içiyor beni gözlerimden gövdemi düşürüyorum güz yavrusu duraklara uzaklığına uzanıyorum sevdiğin sonbahar geçiyor üstümden ama artık hiçbir göğü içmiyorsun dudaklarımdan yıkılıyorum şarkılara "kimseler biliyor" yalnızlık dostumdu şimdi korkum oluyor oysa "gel" desen gelecektim artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor güz artığı saçlarımda oynaşan sensizlik göz karana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan kendimi yitirdikçe sana gidiyorum göbek çukurumda sobelere karanlık uyutuyorum düş satıcısı ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum uysal yalnızlıklar satın alıyorum gülüşümle ödeyerek ve içimde yalancı bir katil taşıyorum yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma cüzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben kirli sözlerimi temize çekme oysa "gel" desen gelecektim gözlerim ihanete ihbar taşıyor kuşkulu bir cinayeti fısıldıyor kaşlarına sözü namluna sürmelisin şimdi en yaralı yanımdan vurmalısın beni çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır avlunda bıraktığım az kullanılmış rları deniyorum ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam susuşuna kan döküyor gözlerim sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun oysa bilmelisin Araz´ım kimsenin içi görünmez ve hiç bulamadıklarını asla yitiremezsin bak şimdi aramızda sessiz kalıyor söylenecek bütün sözler her sabah akşam oluyorsun alnından ellerine damlıyorsun yüzündeki yağmurla iniyorsun kente içine dert oluyorsun kentin dışına yağmur yüreğinde dağılıyor kristal şehirler duvarların kan öksürüyor ve sen başkalarının gözlerini yüzümde aramamayı öğreniyorsun beni bir durağa yaslıyorsun beni bir kente gidiyorsun oysa "gel" desen gelecektim susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın en susmakta neydi öyle sen en dinlerken biliyorum Araz´ım insan kendini bulmamalı, hep aramalı gittiğin yerden başlıyorum öyleyse gece cinnetlerimi de alıp yanıma denize bakmayı bilmeyenler bir gün mutlaka boğulur işte bundandır gözlerinden kaçışlarım siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı ben şimdi gurbetim içimde taşıyorum heba olsa da senlerce yılım oysa "gel" desen gelecektim ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden şairler ölüdür derler inanmıyorum en karanlık ceketimi giyiyordum ışığa kördüm çünkü şimdi ise güneşe ilerliyorum dirilmek için kimliği paslanıyor eski bir anarşistin gecenin kör gözünden utanıyorum hadi bana en militan kelimelerle saldır batır içime cümlelerini beyhude bir dehşet bırak hak ediyorum gizlilikten ölmek üzere olan bir akrep sızıyor içime can kaybından ölüyorum cenazemde namaz kılacağım zan altındayım yalanıma inanıyorum yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin kinim kendime susuşum sana küsüşüm tüm dünyaya üstü kalsın ihanetimin "gel" desen gelecektim yine bir tren geçiyor içimden sen kesiliyorum gülüşümün karşılığı saçların bir rüzgarın öyküsünü taşıyor görmüyorum söylemiyorsun kırılıyorum hiçliğimin etleri yolunuyor şizofrenik bir gecede sana bir öykü çıkarıyorum ağzımdan süsle beni ey aşk geçtiğin yerleri öpüyorum yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum dişlerindeki nikotin tadı terkimde sirenler ve ateş hatları içip sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden ıslak ceplerimi buluyorum el yordamıyla yasadışıyım tutukla beni gözlerimden kalemim bitti yitirdi şiirini şuur öldü kanımdaki mürekkep balığı solumdaki sise r etti rlar bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek yaşamak için geç bir zaman ölmek için ise erken çok davullu bir senfoni sürçüyor dikiş tutmaz ayrılığımda kirpiğinden yapılma bir darağacına geceyi asıyorum yoksun bu yağmurlar ıslatmıyor beni bir durağa yaslanıyorum sensiz gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum "gel" desen gelecektim oysa kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor şimdi herkes biraz sen biraz acı göğsümde bir vagon gizli sözler batıyor fırtınalar çıkıyor üstüme şakağımda r acemisi bir şairin delilik provaları arkandan uluyan kapılardan söküyorum kokunu yokluğunu kokluyorum yokluğunu yokluyorum çöz gözlerimi senden hadi ücranda yak bakışımı gözlerine bekçi sevdam dünden ve senden kalmayım içine her düşen kendi keşfi sanıyor seni oysa sen melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin ve kendini acıtmak istiyorsun ama güller kendine batamaz bilmiyor musun "gel" mi diyorsun herkes kendi gördüğüne bakar peki hayatın rüzgarında kime yelkeniz kıpırdamadan duramayız bir aşk boyu hadi en kanadığımız yerden susalım "gel" desen gelirdim "git" dedin ve gittin Aşka... Rüzgara... Ayrılığa... Zamana... eyvallah.. Yazar: Kahraman TAZEOĞLU |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Her şey üstünüze üstünüze geliyorsa eğer, düşünün; belki de siz ters yöne gidiyorsunuzdur.. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Hayatın kıyısında Dostoyevski'nin hayatını değiştiren olay neydi biliyor musunuz? Kendi idam sahnesi... Çar'ın baskı döneminde, arkadaşlarıyla bir sohbet grubu kurmuştu. Yakalandı. 28 yaşında idam isteğiyle yargılandı. Mahkemenin sonucunu beklediği gece hücresinden alındı. Ölüm kararı yüzüne karşı okundu. Papaz günah çıkarttırdı. Gözleri kapalı olarak bir direğe bağlanıp, müfreze karşısına geçirildi. "Ateş" emrini beklerken gerçek karar bildirildi kendisine... Aslında mahkeme 8 yıl hapis vermiş, Çar bunu 4 yıla indirmişti; ama ona ders olsun diye böyle bir gösteri planlanmıştı. Böylece "ölüm"le tanıştı; oysa bu sefil oyunda asıl keşfettiği şey, "yaşam"dı. Stefan Zweig'a göre 4 yıl sonra yaralı parmaklarından zincirleri çıkardıkları zaman sağlığı bozulmuş, şöhreti uçup gitmişti, ama kırık dökük bedeninden her zamankinden daha parlak fışkıran tek bir şey vardı: Yaşama sevinci... Durumu en iyi anlatan cümle Nietzsche'nindir: "Hayatı kaybetmenin kıyısına yaklaşanlar, onu daha iyi tanırlar”… (Alıntı) |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Yaşam İlahisi Gerçek bir dostun bir dostu sevdiği gibi Bilmece yaşam, seviyorum seni İster güleyim ister ağlayayım seninle, İster hüzün getir bana ister neşe Seni seviyorum, verdiğin acıyla da, Yine de mecbursan beni yıkmaya Bir dostun bağrından kopar gibi Çekeceğim senden kendimi. Tüm gücümle sarılıyorum sana! İstersen yak beni, seni muamma Kavganın en ateşli anında bile Yalnızca inebilirsin daha derinlerime. Var olmak! Ve düşünmek! Bin yıllarca Daha sıkı sar beni kollarınla Eğer bana vereceğin mutluluğun kalmadıysa Olsun! Başka acıların var ya. Lou Andreas Salome (1861-1937) |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Aşık olduğunuzda kendinizi cennette sanar sonra cehenneme bile razı olursunuz.. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Karanlığın en çok arttığı anda gökteki yıldızları daha net görebilirsiniz. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Merdiven Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak Sular sarardı yüzün perde perde solmakta Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer Bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta Ahmet Haşim |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... DESEM Kİ desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır, rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor, sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, senden kopardım çiçeklerin en solmazını, toprakların en bereketlisini sende sürdüm, sende tattım yemişlerin cümlesini. desem ki sen benim için, hava kadar lazım, ekmek kadar mübarek, su gibi aziz bir şeysin; nimettensin, nimettensin! desem ki... inan bana sevgilim inan, evimde şenliksin, bahçemde bahar; ve soframda en eski şarap. ben sende yaşıyorum, sen bende hüküm sürmektesin. bırak ben söyleyeyim güzelliğini, rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber. günlerden sonra bir gün, şayet sesimi farkedemezsen, rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden, bil ki ölmüşüm. fakat yine üzülme, müsterih ol; kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini, ve neden sonra tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, hatırla ki mahşer günüdür ortalığa düşmüşüm seni arıyorum Cahit Sıtkı Tarancı |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Çokgüzel bir şiir birkez daha okumak güzeldi ,teşekkürler... :) |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... ''Kendime baktığım kadardır dünya.. Barışı seçersem barıştayım, dostluğa meyledersem dostum, aşka adanmışsam aşktayım, özümü bilirsem Yaradana yakın, sözüme biçtiğim kıymet kadarım".. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... blue jaloon çook beğendim paylaşımını bazen cümleler nekadar sihirli oluyor..uzun bir hayat,büyük deneyimler bile bazen birkaç cümleye sığdırabilir..seninkide öyle bir paylaşım olmuş..iyiki varsııın. bu arada saygılar binbaşımm..baktımda ben daha teğmenmişim.ağla2.saygıda kusur etmiyim üstlerime:):zpzp:blissyblissy |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:28 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.