![]() |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Sen kendini biliyorsan, bil ki kendini bilmezlerin söyledikleri anlamsızdır. Unutma gereksiz eleştiri sadece gizli hayranlıktır. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Keşke noktalama işaretLeri kadar insaflı olsaydı Parantez içine sığdırmaya çaLıştığımız hayat... Yeniden yaşamı virgüLLe uzatabiLseydik... ...... Keşke tırnak içine aLınmış hayatLarmız oLsaydı... Ve üç nokta koyabilseydik tüm sevgiLerin ömrü'ne.. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... "Uyuz biR itin sırtıNdaki pire kadaR mutLuyum ve başını çöpe Soktuğu için kıçı açıkta kaLan bir kedi kadaR tetikteyim.. "Tut ki mutLuyum.. Tut ki ...yıkıLdım.. Sana ne..??? |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... ÖDÜNÇ HANÇER ÖLDÜRMEZ BENİ bir küfür gibi kara kayış dilini ver binlerce kez açıklasam da dilini çözemediğim ihanet gel bir daha bende dene kendini ne sen öldürebiliyorsun beni bu cenkte ne ben yenebiliyorum seni yazıldığın mevsime çok su ver kendi izinden giden yolları suçlarından arındır arkanda kaldı seni ilerde bekleyenler unutkan şiirler, kopmuş alıntılar hiçbir zaman kullanamadığın hatıralarla kendine yazdığın yaşam öyküsü! ah, bu kadar aşk herkesi yanıltır gelme üstüme boşalmış yeminlerin bileği ben sandığın sözcüklere vuran aksimdir ödünç hançer öldürmez beni ya başka bir silah seç kendine ya bırak başkasının ellerine ölüm aşkın işidir kork benden sevgilim ahretin olurum senin bu kadar çok seven öldürmesini de bilir ben seni çok yanılmış kalplerin sağlamlığıyla sevdim gücümdü güçsüzlüğüm ey, izini sürdüğüm ruhumdaki kara gölge, büyüttüğüm oğullarımı bir bir elimden alan hayat yanıltma beni, beni bana yakıştır son darbeden önce ilk sözü söyleyemeyen! kolay değil ödenmiş hayatın katili olmak kör eder hançerini içimin gücü ölümü göze alan yaşamasını da bilir Yazar : MURATHAN MUNGAN |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Can Yücel Kadın denilen kayıp kıtayı keşfe çıkan milyonlarca erkek, çoğu zaman eli boş dön...er, açık denizlerdeki bu nafile seferlerinden... Keşfettiğini sananlarsa bir süre sonra (belki birkaç sene, belki birkaç saat) ayak bastıkları kıtayı bambaşka bir iklime bürünmüş bulunca, Kolomb sendromuyla "Acaba yanlış kıtada mıyım" telaşına kapılırlar.. Oysa genellikle kıta değildir yanlış olan; kaşifin kıtayı algılayış biçimidir. Asgari topografya bilgisinden yoksun oluşudur. Kıta'nın bazen kaşife göre mevsim değiştirebilen, aynı anda birkaç iklimi bir arada yaşayabilen potansiyelini algılayamayışıdır. Güverteden karanın görünüşüyle, kıtadan kaşifin görünüşü arasındaki farkı kavrayamayışıdır. Bu pusula hatasından ötürü, kaç erkek olağanüstü bir keşfin kenarından dönmüştür; kaç kaşif, henüz keşfetmediği kıtaları yok sayarak gerçek yüzölçümünü bilmeden yaşadığı bir kıtanın kıyısında tüketmiştir nihayetini kim bilir? Ve kim bilir kaç kıta uzaktan gülümseyerek izlemiştir, çevrede kendisini arayan şaşkın kaşiflerin nafile turlarını! |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Merhaba arkadaşlar, ttli3 Öncelikle konu içinde paylaşım yapan herkese teşekkür ederim. Emeklerinize sağlık... ttli3 Yalnızca kısa bir not eklemek istiyorum. Zaman zaman açtığımız konular ya da eklediğimiz mesajları arama yapmamıza rağmen forumda bulamadığımız ve bu sebeple tekrar açılması durumları söz konusu olabiliyor. Ancak konu içerisinde çok sayıda tekrar mesaj olduğu için tarih incelemesinden geçirildikten sonra tekrar mesajlar ve forum düzeni gereği ilgili mesajlara verilen yanıtlar silinmiştir. Paylaşımlarımızı forum içerisinde arama yaparak eklersek çok daha faydalı olacaktır. ttli3 Mesajı silinen herkese tek tek bildirim mesajı göndermek zahmetli olacağı için onun yerine buradan belirtmek istedim. Dileyenler silinen mesajları için ilgili konunun linkini benden pm yoluyla isteyebilirler. Herkese paylaşımlarının devamını dilerim. Sevgilerimle. actionsmile Alıntı:
Konu içerisinde en çok etkilendiğim paylaşım bu oldu. Özellikle belirtmek istedim. İlk başta anlayamayıp tekrar okudum. Sanırım o an verdiğim sesli tepkiyi bir daha veremem. Burada zaten yazarak ifade etmem mümkün değil. Harika bir bakış açısı, harika! Çok teşekkürler. Sevgilerimle. actionsmile |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Su Damlalarının Güzelliği
http://img507.imageshack.us/img507/4695/sd3tg5.jpg Her suret Seni göstermeye bahanedir. Her ayinede görünen Senden nişanedir http://img507.imageshack.us/img507/9304/sd4yi6.jpg Her zerre 'Bir'liğini açıkça seslendirmektedir. Her varlık kudretini ayan beyan dillendirmektedir. Öyle şiddetli görünüyorsun ki, ışığın gözü kamaşıp Seni perdelemektedir http://img512.imageshack.us/img512/8392/sd2ss3.jpg Öyle ZAHİRSİN ki,kimse gözünü Senden ayıramadığı için Seni fark edememektedir. Sen kudret ve rahmet eserlerini görünür kılmasan, aklımın ayağı dolaşır. Sen güzel isimlerini aşikar etmesen,ruhum karanlıkta kalır. http://img260.imageshack.us/img260/9223/sd1bu3.jpg Görünenler Senin görünmek dilemenle görünür;görünenlerin sırrını aç bana. Görünenler Senin göstermenle görünür;eşyanın hakikatını göster bana. Senden başkası tanık olmaya değmiyor.;zuhuruna tanık olanlardan eyle beni. Seni anlatan kelimeler hiç bitmiyor;ayetlerine şahit yaz beni. Gözlerim Seni görmeye yetmiyor;kalbimde görünür eyle KENDİNİ... SENAİ DEMİRCİ herzaman ki gibi yine muhteşemsin, tşk senai demirci sevgileractionsmile mutlu kalın |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... özenle yaratilmisim dolayisi ile bakimim`da zor:))) |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Duyduğum, dokunduğum, gördüğüm, tattığım, kokladığım için var bu dünya. Farkınd...a olduğum için. Kendim yazdım, kendim oynadım en başından beri. O yüzden ki bir dünya yarattım, roller verdim sahnedekilere. Sevdim; sevgilim, paylaştım; dostum dedim. En derinimde hissettim; annem, kızdım da kıyamadım; babam dedim. Geçer dediklerimi geçirdim. Biter dediklerimi bitirdim. Nefret ettiklerimi sildim, geçtim. Gün oldu; silkindim, yeter dedim. Geride bıraktıklarım hesap sormaya kalkmasın o yüzden bana. Farkında olduğum için var oldunuz, vazgeçtiğim için bugün yoksunuz. Bu nasıl bir cüret ki; bir başka hayata müdahil olma, Umarsızca sorgulama, pervasızca yargılama hakkını bulur insan kendinde. Haddinizi aşmayın ey faniler. Ben yok olmayı kabullenirken, Kar taneleri mütemadiyen ayak izlerimi kapatmaktayken, Güneş bile her gün batarken, sizdeki ne arsızlıktır; Silinmeyi dahi kabul edemiyorsunuz bir başka faninin zihninden. Mezarlıklar, kendini vazgeçilmez sananlarla doluyken, Yerin üstündeki bu şatafat da neyin nesi oluyor acep? Uğraştırmayın da dağılın hadi. Dağılın ve gidin, ama bilin. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım da vardır lakin lafa bakarım laf mı adama bakarım adam mı diye… Hz Mevlana |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Rubai Bu bahçe, bu nemli toprak, bu yasemin kokusu, bu mehtaplı gece pırıldamakta devâmedecek ben basıp gidince de, çünkü o ben gelmeden, ben geldikten sonra da bana bağlı olmadan vardı ve bende bu aslın sureti çıktı sadece... Nazım Hikmet Ran |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Düşün... Kim üzebilir seni , senden başka Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen? Kim yıkar , yıpratır seni, izin vermezsen ? Kim mutlu edebilir seni , sen hazır değilsen ? Kim sever seni , sen kendini sevmezsen ? Her şey sende başlar , sende biter Yeter ki yürekli ol. TÜKENME; TÜKETME ! Alıntıdır... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... .CAN DÜNDAR Evlilik , inanmadığım halde içerisinde 17seneyi bitirdiğim bir kurum benim için..... 17 senede (abartmıyorum) 40 çift arkadaşımın son verdiği kurum ayni zamanda da... Evliliğimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belki de kuruma inanmamaktan geçiyor. Evliliği toplumun dayattığı şekilde yasamamaktan... Nedir bu dayatmalar? Erkeğin muhakkak kadından yasça büyük olması , eğitim seviyesinin erkeğin lehine yada en azından eşit olması bunların sadece ikisi... Olmaz,yürümez diyor toplum... Erkek yaşça büyük olmalı ki, kadına 'höt' dediğinde oturmalı kadın... Ya da yumuşatıyorlar; Efendim kadın erkekten önce çöktüğ ü için (hani doğum felan) küçük olmalıymış yaşı... Eğitimde de böyle.. Kadının çok okumuşu bilmiş olurmuş,evde kalmakmış layıkı .... EŞiM BENDEN 2 YAŞ BÜYÜK; ne 'höt' dememe gerek kaldı 17 senede, ne de benden önce çöktü... Yıllar içinde ben yaşlandıkça o gençleşti, -'Ooo Can bey kapmışsınız çıtırı 'esprilerine muhatap dahi oldum. EŞiM 3 ÜNiVERSiTE BiTiRDi; ben bi taneyi 9 senede bitirdim.. Ne o bana bilmişlik tasladı , ne ben ona ezik baktım... Kulağa gelen müzik tekse de, onu oluşturan notalar farklıdır der Halil Cibran... Bunu unutmadık biz. Ben konuşurken o dinledi,ben dinlerken o konuştu 17 sene. O öfkeliyken ben, ben öfkeliyken o 'haklısın bitanem...'dedik, Öfke bitip fırtına durulduğunda 'ama bi de böyle düşün' de dedik fikrimizi savunurken. Farklı insanlar olarak görmedik birbirimizi, aynı amaç için savaşan neferlerdik bu hayatta... Asla bilmedik ne kadar para kazandığımızı, ortak cüzdanımızdan gerektiği kadar aldık.. Ne kadar çalarsa çalsın masanın üstünde telefon, kim bu saatte arayan karşı cins diye sorgulamadık da ama... Sevginin en büyük dostuydu bizim için 'güven'... Ve güvenin ardına saklanmış bir 'saygı' vardı daima... Ne kavgalar, ne badireler atlattık 17 senede... Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi sütliman yaşayacaktık... Bir gün öyle bir girdik ki birbirimiz e, ben ilk kez odamın dışında yattım bi gece, misafir odasında... Gece yarısı kapı açıldı eşim; -Ne yapıyorsun burda?' diye sordu kapının eşiğinden, 'uyuyorum' dedim buz gibi bi sesle... Gitti, gelmesi 1 dakikasını almıştı elinde yastıkla... 'kay yana' dedi daracık yatakta. 'ne yapıyorsun?'dediğimde 'benim yerim senin yanın, sen gelmezsen ben gelirim' dedi... Anladım ki o gece, en uzun kavgamız yat saatine kadar sürecek... Ve bence doğrusu da bu...Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde kavga ettik, yatak odamız hariç.. Kırsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin tutmadık birbirimize... Toplum kurallarıyla oynasaydık bu oyunu belki de 41 inci çift olacaktık o listede... Ama oyunun kurallarını biz koyduk... Nede olsa bizim oyunumuzdu, oynanan... Evlilik; hesapsız içine dalınması gereken bi oyun bence... Topluma kulaklarını tıkayarak hem de... Ne benim, ne de bizim sözlerimizle... Sadece gönlünüzden geçtiğince ...Dediği gibi Ataol Behramoğlu'nun ; '...Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mi büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün Evrene karışırcasına.Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır.Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana...' |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Yaşamak güzel şey doğrusu Üstelik hava da güzelse Hele gücün kuvvetin yerindeyse Elin ekmek tutmuşsa birde Hele tertemizse gönlün ......Hele kar gibiyse alnın Yani kendinden korkmuyorsan Kimseden korkmuyorsan dünyada İyi günler bekliyorsan hele İyi günlere inanıyorsan Üstelik hava da güzelse... Yaşamak güzel şey, Çok güzel şey doğrusu!!! Alıntıdır... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Sözlerin bittiği yerde tek bir kelime takılır dilimize (NEDEN).... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... çok sevdiğim bir şiirin bir parçasıda benden, her ne kadar yazarını çok sevmesemde... Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Bio'cum yok, yerini boş bırakmamak lazım dedim :)) E olunca da Can Baba'dan olsun :) ÖZLEDİM SENİ.. özledim seni... ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir. beynimi uyuşturuyor özlemin... çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zamandır içimi ısıttığını yeni yeni anlıyorum Yokluğun, Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp mütemadiyen bir boşluğa Sabahları seni okşayarak başlamaları aksamları her isi bir kenara koyup seninle baş başa konuşmaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü... Nasılda serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken Gitmeni asla istemediğim halde buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları söylemeden ''git artık'' demek ''beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa'' demek sana nede zor seni görmemek ve belki yıllar sonra karsılaştığımızda bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden... yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek.... Yazar : CAN YÜCEL |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Sevmek .. Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür. Onu kurtarmaya...... karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar. Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ama akrep onu tekrar sokar. Yakınlardaki başka birisi ona, onu sürekli sokmaya çalışan akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler. Ama Hintli adam söyle der: "Sokmak akrebin doğasında vardır. Benim doğamda ise sevmek var. Neden sokmak akrebin doğasında var diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim?" Sevmekten vazgeçmeyin, iyiliğinizden vazgeçmeyin; etrafınızdaki akrepler sizi soksalar da Alıntıdır... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Toplam 1 Eklenti bulunuyor. SÖYLEDİKLERİNİZE DİKKAT EDİN; düşünceleriniz olur... DÜŞÜNCELERİNİZE DİKKAT EDİN; duygularınız olur... DUYGULARINIZA DIKKAT EDIN; davranışlarınız olur... DAVRANIŞLARINIZA DİKKAT EDİN; alışkanlıklarınız olur... ALIŞKANLIKLARINIZA DIKKAT EDIN; değerleriniz olur... DEGERLERİNİZE DİKKAT EDİN; karakteriniz olur... KARAKTERİNİZE DIKKAT EDIN; kaderiniz olur... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... GARFİELD FELSEFESİ Madde 1 : İnsanlar yorgun doğar, dinlenmek için yaşar. Madde 2 : Çalışmak yorar. M...adde 3 : Gündüz dinlen ki gece rahat edesin. Madde 4 : Yatağını kendini sevdiğin gibi sev, içinden çıkamayacağın gibi yap. Madde 5 : Yarın yapabileceğin işi bugün yapma. Madde 6 : Bugünün işini yarına bırakma, erteleyebileceğin kadar ertele. Madde 7 : Dinlenen birini görünce otur ona yardım et. Madde 8 : Oturmak mümkünse ayakta durma, yatmak mümkünse oturma. Madde 9 : Tembellikten kimse ölmemiş. Madde 10 : Çalışma isteği duyunca biryere otur isteğin geçmesini bekle. :) Alıntıdır... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Kendimi affediyor ve yaşamımı güven içerisinde sürdürüyorum. Siz burada oturabilir ve ne kadar suçlu hissetmeniz gerektiği ile ilgili düşüncelere boğulabilirsiniz.Hatta ölene kadar suçlu hissedebilirsiniz.Unutmayın ki suçluluk geçmişte ki olan şeyde en ufak bir değişikliğe bile neden olmaz. Dr Wayne W Dyer |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... ÇOCUKLARINIZLA ARKADAŞ OLMAYIN ! Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üstün Dök...men, çocuk ve anne baba ilişkilerinde bugüne kadar doğru bilinenlerin yanlış olduğunu ileri sürerek, "Çocuklarınızla arkadaş olmayın" dedi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üstün Dökmen, çocuk ve anne baba ilişkilerinde bugüne kadar doğru bilinenlerin yanlış olduğunu ileri sürerek, "Çocuklarınızla arkadaş olmayın" dedi. Özel Bursa Kültür Okulları tarafından Fethiye Kültür Merkezi’nde düzenlenen seminerde konuşan Prof. Dr. Üstün Dökmen, aile ve okulda kaliteli iletişim için yapılması gerekenleri anlattı. Dökmen, okul ve meslek seçerken çocukların kişilik özellikleri ve akademik becerileri ile kabiliyetlerinin dikkati alınmasını tavsiye etti. Çocukların duygularına saygı göstermek gerektiğini ifade eden Dökmen, çocuklara yaşına uygun sorumluluk verilmesi gerektiğini vurguladı. "YANLIŞ DÜŞÜNCEYE SAYGI DUYULMAZ" "Birbirimizin düşüncelerine saygılı olmalıyız" anlayışının yanlış olduğunu savunan Prof. Dr. Üstün Dökmen, "Karşı tarafın söyledikleri yanlış ise bu onun düşüncesidir. Yanlış şeye saygı duyulmaz. Sadece onun kişiliğine saygı duyarım. Çocuğunuzun, eşinizin ve arkadaşlarınızın tasvip etmediğiniz davranışlarını eleştirin. Kişilerin düşüncelerine ve davranışlarına itiraz edin ancak duygularına saygı duyun" şeklinde konuştu. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de insanların bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduklarının altını çizen Prof Dr. Üstün Dökmen, "İnsanlarda az hata, çok fikir var. Okumak için iki eli bir araya gelmeyen ülkenin iki yakası da bir araya gelmez. Alimine ve muallimine saygı göstermeyen toplumların ise geleceği olamaz" dedi. Anne ve babalara, "Çocuğunuzla arkadaş olmayın" diyen Dökmen, "Arkadaş değil ana-baba olun. Arkadaşlıkta eşitlik var. Oysa siz onunla eşit değilsiniz, anne-babasısınız. Çocuğunuzla arkadaş olmayın. Etkili anne baba olun. Onu dinleyin. Nasihatçi değil, refakatçi olun. Çocuğunuzun hayatı boyunca pek çok arkadaşı olacak. Bırakın bir tane anne ve babası olsun" diye konuştu. "DENGELİ OLUN" Hayatın denge üzerine kurulduğunu belirten Üstün Dökmen, hayatı dengeli olmayan anne-babaların çocuklarının üstüne çok fazla düştüklerine dikkat çekerek, "Çocuğun üstüne düşmeyin, onunla ilgilenin. Hayatın her alanında dengeli yaşamak gerekir. Aksi takdirde harcanmayan enerjiyi çocuğa yöneltiyorsunuz. İş çok önemli olabilir ama hayatın geri kalan alanları da çok önemli" ifadelerini kaydetti. Ailelerin çocuklarına küçük yaşta sorumluluk vermeleri gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Üstün Dökmen, "Çocuklarınıza giyinme sorumluluğu verin, yemek yeme sorumluluğu verin. Bir kaşığı ağzına yerleştiremeyen çocuk hayatta ne yapacak? Bazı konularda da seçim hürriyeti verin. Seçim yapmak zordur. Bazı şeyleri yaşayarak öğrenmesine izin verin. Çocuğunuza yapacağı şeyleri sufle etmeyin. Çocuğa istediğiniz kadar karışın. Ama bilmelisiniz ki en önemli anlarda yanında olamayacaksınız. OKS ya da ÖSS sınavına girerken, evlilik gecesinde ya da doğum sırasında isteseniz de yanında olamayacaksınız. ’Nereye gittiğini bilen insanlara dünya çekilip yol verir’ diye bir söz vardır. Biz de nereye gittiğini bilen çocuklar yetiştirelim" tavsiyelerinde bulundu. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Kendisini başkalarının kurtarmasını bekleyen kişiler yalnızca kölelerdir... Voltaire |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... VİCDAN! onu herkes yüreğinde taşımaz; dilinde, midesinde ve hatta cüzdanında taşıyanlar vardır. Cenab Şahabeddin |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... bir kadın gittiğinde Onlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde "yetim-öksüz" kalan çok olur: Mutfak...taki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler... Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar. Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların. Sık sık boynunu büker "sarıkız". O teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının. Balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz. Bir kadın gittiğinde... Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci... Bir anne gider... Bir dost... Bir arkadaş... Bir sevgili... Ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde. Kapı eşiğindeki "Dikkat et..." duyulmaz, annesi gitmiştir "geç kalma"nın. Kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler. Bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında. Ve bir kadın gittiğinde pek çok "yetim" bırakmıştır arkasında..... Alıntıdır... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Oğlunun 18.000 YTL kredi karti borcu oldugunu ögrenince; 'Keske korunsaydim'. di...yen babaya, ------------------------------------------- Misafir odasinda baca deligi olmadigi halde 'Anne sobayi bu sene misafir odasina kuralim mi?' diyen abime, 'Olur, boruyu da k.çina sokariz, kafani camdan çikarirsin, sorun olmaz.' diyen anneye, ------------------------------------------- Kaza mahalinde elinde cep telefonuyla kosturup '112'nin numarasi neydi?' diye bagiran sarisina, -------------------------------------------- Birbirlerine ana avrat küfür eden iki kisinin arasina girip ikisine de birer tokat atan ve 'Analar kutsaldir, analara küfür etmeyin, o ... çocuklari!!' diyen Karadenizli agir abiye, ---------------------------------------------- Annesine kizip,buharli ütünün içine isemeyi akil eden! Annesini buram buram çis kokulariyla isyerine yollayan! Annesi; ancak arkadaslari ''acayip kokuyorsun'' dediginde isi çözen anneye ve cocuguna, ---------------------------------------------- Banyonun lambasi yanmayinca elektrikler kesik zannedip yarim saat gelmesini bekleyen. Beklerken de canim sikilmasin diye televizyon seyreden kisiye, -------------------------------------------------- Ailecek televizyon izlerken üst komsu küçük oglunu göndermis. Çocuk anneme ''X teyze, annem dedi ki, bari haberleri açsinlar da, biz de dinleyelim'' Biz de kirmadik, açtik. Ailecek çok iyi niyetli oldugumuzdan, televizyonlari bozuk sandik. Yüksek sesten dolayi bize laf soktuklarini anlamamiz çocugun ikinci gelisinden sonra oldu. Bu olayi yasayan aileye, -------------------------------------------------- Lisedeki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ögretmenimiz Aids' in açilimini yapiyor: (A)llaha (İ)syaneden (D)eyyusların (S)onu... diyen hocaya, BİRER ALKIŞ İSTİYORUMMM... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... ÇAKIL Seni düşünürken Bir çakıl taşı ısınır içimde Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar Bir gelincik açılır ansızın Bir gelincik sinsi sinsi kanar Seni düşünürken Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır Deliler gibi dönmeğe başlar Döndükçe yumak yumak çözülür Çözüldükçe ufalır küçülür Çekirdeği henüz süt bağlamış Masmavi bir erik kesilir ağzımda Dokundukça yanar dudaklarım Seni düşünürken Bir çakıl taşı ısınır içimde Bedri Rahmi Eyüboğlu |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... ÇAKIL Seni düşünürken Bir çakıl taşı ısınır içimde Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar Bir gelincik açılır ansızın Bir gelincik sinsi sinsi kanar Seni düşünürken Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır Deliler gibi dönmeğe başlar Döndükçe yumak yumak çözülür Çözüldükçe ufalır küçülür Çekirdeği henüz süt bağlamış Masmavi bir erik kesilir ağzımda Dokundukça yanar dudaklarım Seni düşünürken Bir çakıl taşı ısınır içimde Bedri Rahmi Eyüboğlu Canım, en sevdiğim anason, ben sana ne diyeyim... Ya ne kadar şeker bir insansın sen yahu... Ne kadar güzel, ne kadar tatlı, ne kadar komik, ne kadar insan, ne kadar dost, ne kadar içten, candan, düşünceli, sevgi dolu .... ohoooo... liste bitmez ki çiçeğim... Yani bugün beni bir o yandan bir bu yandan o kadar mutlu ettin ki... ne diyeceğimi bilemiyorum... Yeryüzündeki tüm güzellikler önünde diz çöksün, yeni gelecek meleğin mutluluğunu katmer katmer arttırsın canım:)) Bugün yüreğime kattığın bu aydınlık, bu sevin ve bu sıcaklık için çok ama gerçekten çok teşekkür ederim, buna ihtiyacım varmış... http://images.gittigidiyor.com/3565/...35657948_0.jpg |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Sen çevrende olup bitenleri görüp ; Neden diye soruyorsun ?..Bense asla var olmamış şeyleri hayal ederek ; Neden olmasın diyorum...? " Bernard Shaw |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Ben de bu aralar sık sık "neden olmasın?", diyorum Okyanus Yüreklim.... Neden olmasın????? |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... CAN baba işte diyecek söz bırakmıyor, Ne yormak istedim seni, Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım, Gitmeye de kalmaya da.... İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim, Ama böyle kalarak değil. |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Alıntı:
Neden olmasın .... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Alıntı:
Aman aman istemez.... Ben aklımı peynir ekmekle yemedim, yalvarsalar olmam, kendimi biliyorum, canımı çıkartana kadar uğraşır, sinir içinde kalırım... Ruhumun o yönü pek asi... Hahahahahaah..... bana da bak... geri kalan yönleri pek sakin de sanki... Hahahahahahaahahaha... bazen kendimi bile çok güldürebiliyorum... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Alıntı:
Terazi dengesizliği bu , pardon dengesi :) Adaletsizliğe gelmiyoruz işte sonra da kendimizi parçalıyoruz adalet diye... Neyse güzelcim uzun lafın kısası , ne istersen o olur , ne istersen onu olursun , yani ne diyoruz ohh nemizlik , yanlış oldu karıştırdım :) oğlumu özledim yine sanırım ... Neden olmasın , smile and wave... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Alıntı:
Ewwet sevgili dostum... Smile and wave girls... smile and wave... krzm67 |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... PEYGAMBER EFENDİMİZ : "Yemek pişirmek,çamaşır yıkamak,ev süpürmek gibi işler kad...ının vazifesi değildir...Bunları yapıyorsa,eşine ve evladına İKRAMIDIR,HÜRMETİDİR..Eğer yaptığı tüm bu işler için hakkını helal etmeyip,ücret isteseydi vermek zorunda kalacaktınız.O halde,sana böyle hürmet eden eşine TEŞEKKÜR et..."DEMİŞ... Alıntıdır... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... PABLO NERUDA - ÖLMEYİN .. Yavaş yavaş ölürler Seyahat etmeyenler, Yavaş yavaş ölürler okumayanlar, Müzik d...inlemeyenler, Vicdanlarında hoş görmeyi barındırmayanlar. Yavaş yavaş ölürler, İzzetinefislerini yıkanlar Hiçbir zaman yardım İstemeyenler. Yavaş yavaş ölürler Alışkanlıklara esir olanlar, Her gün aynı yolları yürüyenler, Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler, Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyen, Veya bir yabancı ile konuşmayanlar. Yavaş yavaş ölürler İhtiraslardan ve verdikleri heyecanlardan kaçınanlar, Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı Görmek istemekten kaçınanlar Yavaş yavaş ölürler. Yavaş yavaş ölürler Aşkta veya işte bedbaht olup istikamet değiştirmeyenler, Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar, Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin Dışına çıkmamış olanlar. Yavaş yavaş ölürler... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Sözde değil Özde Sevmektir... Ne güzeldir birine “İyiki Varsın” Diyebilmek.. Bu “biri” hayatınızdaki o boşlukta...... iyilerin derinliğini bırakmıştır. Bıraktığı derinlik de, devamında iyi damlalarını ardından getirmek de gecikmeyecek ve ”İyikiler” denizini oluşturacaktır. Bu deniz berraktır. Ayaklara batacak çakıldan ıraktır. Ne kadar derine giderseniz gidin denizin dibi aynı mavilikte olacaktır. Bu deniz suskundur. Sizi fırtınalarında savurmaz. Başka denizlerdeki fırtınaların önceden habercisidir. Onu izlerken dalıp gidersiniz hayallere, ama şu anki gerçeklerle.. Bu deniz filizdir. Yeşilinin taze kokusu, yeni doğuşların müjdesidir. Emekle beslenir, meyveleri çesit çesit renk renkdir. Bu deniz paylaşımdır. Lokman ağzındayken, kursağı boş olanları düşünmektir. “Ne fark eder ki” deyip geçmemektir. Binlerce deniz yıldızı sahile vurduğunda, ”hangi birini okyanusa geri göndereceğiz” dememektir. Bir tanesi için bile çok şey fark ettiğini bilmektir.. Bu deniz “Sevgi” dir.. Her harfinin hakkını vererek söylemek, değerini bilerek yaşamaktır. Sözde değil Özde Sevmektir... Bugün kaç kişiye “İyiki Varsın” dediniz? Hayatlarımıza zaman eklenirken, zamanlarımıza hayat eklemeyi unutmayalım... İyiki Varsın.. Ne Güzeldir "İYİKİ VARSIN" Diyebilmek Alıntıdır... |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar.. ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar.. ve sırf dardı diye kafalar düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik.. sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep uzaktan sevdik... Henry Charles BUKOWSKI |
Cevap: Her yeni güne 1 tane... Bizi güçlü yapan yediklerimiz değil, hazmettiklerimizdir! Bizi zengin yapan kazandıklarımız değil, muhafaza ettiklerimizdir! Bizi bilgili yapan okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir!Francis Bacon |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:58 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.