Cevap: Zero Limit Alıntı:
dragon 41, kastettiğin korku mu endişe mi ya da fobi mi bilemiyorum. Ama hangisi olursa olsun; Evet, her şeyde işe yarar. ^-^ Verdiğimiz tepkiler, hafızalarımızdaki anılarımız nedeniyledir. Fakat biz anılarımızın tümünü hatırlamayız. Oysa bilinçaltımız hiç bir şeyi unutmaz, orada her şey bir şekilde kodlanmıştır ve biz diyelim ki korkumuzu harekete geçiren bir uyaran aldığımızda anılar nedeniyle korku tepkisini veririz. Bu noktada bilinçli aklımızla kendi kendimize ne söylersek söyleyelim ikna edemeyiz kendimizi. Hele de fobiyse...Hatırlayalım ki bilincin bir saniyede işlediği 15 bitlik veriye karşılık bilinçaltı 15 milyon veri işlemektedir. Bu noktada sorumluluğu kabul etmeliyiz. Soruna yol açan bir şeyler olup bitmektedir içimizde ve ne hoş bir şeydir ki, onlardan tümüyle arınmak mümkündür. Bundan tümüyle arınmak için iyi bir yöntemdir ho'oponopono. Tek yapmamız gereken sorunu aklımızda tutarak dört cümleyi tekrar etmek: Seni seviyorum. Özür dilerim. Lütfen beni affet. Teşekkür ederim. Ta ki sıfırlayana kadar, arın, arın, arın. Ne yapıyoruz? Sorunu kendimizden çok yüce olana, Yaradan'a teslim ediyoruz ve güveniyoruz. Kitapta da belirtildiği gibi, Larry Dossey bunu çok güzel söylemiş: "Tüm bu zaman içinde Mutlak olan ile bir köprü kurmaya yarayan duanın -dört cümlenin- asla başarısız olmadığını hatırlamalıyız. Her zaman - bu idrak içinde kaldığımız sürece- %100 işe yarar." Özde hepimiz biriz. Seni seviyorum. Sendeki korkulara benim içimde yol açan bir şeylerin varlığını kabul ediyorum. Özür dilerim. Aramızda kurulan negatif enerjetik bağlardan dolayı beni affet. Soru olarak burada konuyu dile getirmekle bendeki korkulara dikkatimi yönelttiğin ve arınmama katkıda bulunduğun için teşekkür ederim. |
Cevap: Zero Limit art56art56cok saol emegine saglık her sey gonlune gore olsun sana sevgilerimi gonderiyorum |
Cevap: Zero Limit Sen de sağol dragon41, yararım olduysa ne mutlu bana! Paylaşmak, burada hep birlikte gelişmek harikulade!.. Ben de bu site sayesinde keşfettim Zero Limit'i. Bu siteyi ve buradaki insanları seviyorum:)) |
Cevap: Zero Limit fobilerde nasıl işe yarayacak? insan sorunun kendisinde olduğunu kabul etmiyor mu,fobiler zaten mantık çerçevesinde de değerlendirilemiyor.kendimizi affetsek te,sorunu olduğu gibi kabul etsek te çözümü bulmuş olmuyoruz sadece bununla yaşayabilirime gidiyor.bence.. |
Cevap: Zero Limit Alıntı:
merhabalar. bütün sağlık sorunlarının bilinçaltı kodları olduğunu, bununda zamanla -ilk gözlerimizi açtığımızdan itibaren verilen dolaylı telkinler vs vs - sevgi eksikliğinden kaynaklandığını hepimiz biliyoruzdur herhalde. bu bağlamda sevginin büyülü gücü yaşanılan olumsuzlukların hepsini iptal edecektir. şöyle ki olayların sorumluluğunu almamız, sevgi ile kabul etmemiz gerekmekte... bunlar bilinçaltının işleyişini ve hayatı değiştirecektir. bu paralelde ego da şaşıracak ve sana direnç gösterecektir ki bu karşı konulmayacak bişey değil. mesela basit bir karşı koyma alternatifi/tekniği; egoyu şaşırtmak için sabah 5 te kalkın ve evin içinde bir tur atın yada kendinize kahvaltı hazırlayın vs vs. yani normalde yaptığınızdan değişik birşey yapın. önce ego "saat kaç bu saatte ne işin var? uyku çok güzel." diyip seni kandıracak... ama kalkıp bir tur atarsanız ego şaşıracak... sağlıcakla ve ışıkla... sapkal89 |
Cevap: Zero Limit Alıntı:
bende her soruya cevap bulamasam da kitaptan anladıklarımdan yola çıkarak kendime uyguladığımı sana aktarayım... öncelikle kendimizi değiştirmedikçe kimseyi değiştiremiyeceğimizi anlatıyor kitap. etrafımızda dönen herşey aslında bizim içimizde... içimizdeki tüm kötü düşünceler, anılar, olumsuzluklar, yarattığımız enerjiler şekillendiriyor herşeyi. yani herşeyin sorumlusu bizleriz. hatta şu an sen benimle bu konuyu paylaştığın için senin sorunun aynı zamanda benim sorunum ve sorumluluğum oldu. ben kendimi bundan arındırmalıyım. geçmişten beri var olan anılarımız ve düşüncelerimiz bizi bugünkü halimize getirdi. eğer diğer teknikleri de incelerseniz temelde "arınmak" olduğunu farkedeceksiniz. bizi zincirleyen bu anılardan( ki bazen bizi zincirleyenin ne olduğunu bile bilmiyoruz) arınmalıyız. sen o gözlerine bakmadığın kişi için sadece kendini arındırmalısın her hangi bir amaç ya da beklenti içine girmeden. her şey senin en yüksek iyiliğine olacak şekilde yoluna girecektir. geçmişten arınmak için şu şekilde söylemeni tavsiye ederim: " anılarım sizleri seviyorum. şimdi sizleri ve kendimi özgür bırakma fırsatına sahip olduğum için minnettarım. seni seviyorum, özür dilerim, lütfen beni bağışla ve teşekkür ederim" hatta ben bunu söylerken EFT bile uyguluyorum kendime...kimseyi düşünmüyorum geçmişimden gelen tüm anıları temizlemek niyetiyle bunları söylüyorum kendime. unutma etrafındaki gördüğün herşeyin sebebi sen değilsin ama sorumlusu kesinlikle sensin diyor kitap...kendini arındır dünya değişsin. umarım biraz olsun faydalı olabilmişimdir. özür dilerim. lütfen beni bağışla. seni seviyorum ve teşekkür ederim. sevgiler... |
Cevap: Zero Limit Alıntı:
|
Cevap: Zero Limit Alıntı:
Bu yüzden güvenebiliriz. Neydi, nasıldı gibi sorulara takılmadan, sadece uygulayalım. Önemli olan arınmadır, süreçlerini kavramasak da. Fakat süreçlerle ilgili de önceki bölümlerde açıklamalar mevcut. Şunu aklımızda tutalım: Biz soruna yol açan parçamızı sıfırladığımızda arınma gerçekleşir. |
Cevap: Zero Limit "Tor Norrentranders'in kitabı The User Illusion'da, kalkışmakta olduğunuz ani ve inanılmaz zihinsel değişim sürecinin esasını özetleyen bir cümle var: "Hiçlik aynada kendini gördüğü zaman kainat başladı" Sıfır Sınır hiçbir şeyin var olmadığı, ama her şeyin mümkün olduğu sıfır konumuna geri dönmek üzeredir. Sıfır konumunda düşünceler, kelimeler, eylemler, hatıralar, programlar, inançlar ya da herhangi başka bir şey yoktur. Sadece hiçlik vardır. Ama bir gün hiçlik aynada sizi gördü ve siz doğdunuz. Oradan, siz yarattınız ve bilinçsizce inançlar, programlar, anılar, düşünceler, kelimeler, eylemler ve daha pek çok şeyi içinize çekip kabul ettiniz. Bu programların pek çoğu varoluşun başlangıcına geri dönmektedir." Joe Vitale- Kitaptan alıntı |
Cevap: Zero Limit "Basitçe ifade etmek gerekirse, Ho'oponopono "doğrusunu yap" ya da "bir hatayı düzelt" demektir. Eski Hawaililere göre, hatalar geçmişin acı veren anıları nedeniyle zehirlenen düşünceler yüzünden ortaya çıkar. Ho'oponopono dengesizliğe ve hastalığa neden olan bu acı veren düşüncelerin ya da hataların enerjisini ortadan kaldırmanın bir yoludur." ... "Sorun çözmede güncelleşmiş Ho'oponopono yöntemini kullanırken, terapist önce kendi I-Dentity'sini (Türkçesi: Kimlik), kendi aklını alır ve başkalarının SEVGİ ya da TANRI diye adlandırdıkları Asıl Kaynak ile bağlantıya sokar. Bağlantıyı sağladıktan sonra, terapist önce kendisinin sonra da hastasının içinde sorun olarak kendini gösteren hatalı düşünceleri düzeltmesi için SEVGİ'ye çağrı yapar. Çağrı terapist açısından bir pişmanlık ve affetme sürecidir- "Kendim ve hastamda soruna yol açan içimdeki yanlış düşünceler için özür dilerim; lütfen beni affet." Terapistin pişmanlık ve affetme çağğrısına karşılık olarak, SEVGİ zararlı düşüncelerin değişim sürecini başlatır. Bu ruhani düzeltmesürecinde, SEVGİ öncelikle soruna neden olan zararlı duyguları, ister içerleme, ister korku, öfke, suçlama ya da şaşkınlık olsun, nötralize eder. Bir sonraki adımda, SEVGİ nötralize olmuş enerjileri bir ıssızlık, boşluk, gerçek özgürlük konumuna bırakarak düşüncelerden temizler. SEVGİ boşalan, özgür kalan düşünceleri bu sefer Kendisi ile doldurur. Sonuç? Terapist sevgi ile iyileştirilir, yeniden yapılanır. Terapist iyileştirilince hasta ve onunla ilgili tüm sorunlar da iyileşir. Hastada var olan umutsuzluğun yerinde artık SEVGİ vardır. Ruhundaki karanlığın yerinde artık SEVGİ'nin iyileştirici Işığı yer almıştır." Zero Limit-Kitaptan alıntı |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:58 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.