Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Çocuk Psikolojisi (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=309)
-   -   Gençler İçin Beş Sevgi Dili (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=620525)

Işıldayan Safir 17-01-2012 04:23 PM

Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
Merhabalar,

Hatırlarsanız daha önceden Beş Sevgi Dili adlı kitabı paylaşmıştım sizinle. Şimdi de Gary Chapman'dan Gençler İçin Beş Sevgi Dili'ne bakalım istiyorum.

Önceki kitabı merak edenler olursa aşağıdaki linkten ulaşabilirler.

http://www.hayatimdegisti.com/forum/...evgi-dili.html

Sevgilerimle.

Işıldayan Safir 17-01-2012 04:28 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

"Ergenler" diye adlandırabileceğimiz 13-19 yaş arasındaki gençlerin, 60 yıl öncesine kadar ayrı bir kuşak grubu olarak görülmediğini biliyor muydunuz?

"Ergen" kelimesi İkinci Dünya Savaşı sıralarında günlük hayattaki yerini aldı. İlk ergenlerin toplumsal sahnede resmen görülmesinden bu yana birçok değişiklik meydana gelmesine rağmen 1940'larda yaşayan ergenlerle 21. yüzyılın başlarında yaşayanlar arasında pek çok benzerlik saptanmıştır. Geçmişte ortaya çıkan ergen kültürü ve onun şu an görülen çağdaş kopyaları da aynı iki tema etrafında toplanmıştır. Bunlar, bağımsızlık ve özbenlik'tir. Bütün bu seneler içinde Amerikan toplumunda yaşayan ergenler, ailelerinden ayrı bağımsızlıklarını kurmaya çalışırken kendi kimlik arayışlarını aktif bir şekilde sürdürmüşlerdir. Bu temaların hiçbiri ergenlik öncesi dönemde bu denli yoğun görülmemiştir.

Endüstri çağından önce ergenler, evlenene ya da toprakları kendilerine miras bırakılana kadar ailelerinin tarlalarında çalışıyorlardı. Kimlik, bir ergenin aradığı ya da sahip olmak istediği bir şey değildi. Tarlada çalışacak kadar büyüdüğüne inanıldığı zaman ergen, çiftçi sıfatını alırdı. Ergen kız ya da erkek evlenene kadar çocuk sayılıyordu ama evlendiği an artık bir yetişkindi.


Işıldayan Safir 17-01-2012 04:32 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 


1940'ların başında ergen evlenene kadar bağımsız sayılmıyordu ve bu durumda gerçek bağımsızlığa ancak belli bir maddi yardımla ulaşabiliyordu, elbette eğeraileler çocuklarını parasal yönden destekleyecek kadar hayırseverlerse.

Sanayileşmeyle birlikte kimlik, kişinin seçimi ile ilgili bir konu haline geldi. Bir meslek öğrenip bir fabrikada makinist, dokumacı ya da ayakkabı tamircisi olarak çalışabilirdiniz. Fakat bağımsızlık daha gerçek bir olguydu, çünkü bir işi güvence altına almak demek, aileden uzak başka bir köye taşınıp orada kendi paranı kazanmak demekti. Böylece büyük kültürel değişiklikler yeni belirmeye başlayan ergen kültürü için bir altyapı oluşturdu.

1940'lardan beri ergenler, bu gelişen kimlik ve bağımsızlık modelini, hızla değişen ve gelişen dünyamızda takip etmişlerdir. Elektrik, radyo, otomobil, uçak, televizyon ve bilgisayar teker teker ele alındığında bağımsızlık ve kimlik arayışında yeni tarzlar geliştirmek için birtakım olanaklar sağladılar.

Çağdaş ergen gerçek bir global dünyada yaşamaktadır. Fakat böyle bir ortamda bile ergenin merkezi ya da odaklandığı noktanın yine kendi kimliği ve bağımsızlığı olması ilginçtir.

Ergenin kendi bağımsızlığını ve kimliğim ifade ettiği yerler zaman içinde değişmiştir; fakat müzik, dans, moda, dil, ilişkiler ve merak gibi temel anlamlar hep aynı kalmıştır. Örneğin, geçen yıllarla beraber müzikte rhytm and blues, rockand roll, folk, country, heavy metal, rap gibi türler oluşmuştur. Böylece ergen daha rahat seçim yapabileceği bir çeşitliliğe sahip olmuştur. Fakat emin olun ki ergenin müzik zevki ana babasınınkinden farklı olacaktır. İşte bu da kimlik ve bağımsızlık konusuyla ilgili bir durumdur. Aynı kural diğer bütün ergen grup kültürleri için geçerlidir.

Sizce, çağdaş ergen kültürünü tanımlayıcı faktör nedir? Sizin ergenliğe adım atmış çocuğunuzun, diğer nesillerin ergen gruplarıyla birleştiği ve ayrıldığı noktalar nelerdir?


Işıldayan Safir 17-01-2012 04:36 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5504/...9e7_54e12496_L

GEÇMİŞ ERGEN KUŞAKLARLA OLAN BENZERLİKLER

Fiziksel ve Zihinsel Değişimlerle Yüzleşmek

Günümüz ergenlerinin karşılaştığı temel sorunlar sizin gençlik yıllarınızda karşınıza çıkan problemlere çok benzer. Öncelikle ergen kendi vücudunda meydana gelmeye başlayan değişiklikleri kabul etmekte ve kendini bu duruma adapte etmekte zorlanacaktır. Kolları, bacakları, elleri, ayakları öyle orantısız bir hızla gelişmeye başlar ki ergende onu çoğu zaman sıkıntıya sokan bir "ergen sakarlığı" gerçeği ortaya çıkar. İkinci olarak ergenin heyecan ve kaygı duymasına neden olacak cinsel karakteristik özellikler gelişmeye başlar. Hangi ana baba çocuğunu o sinir bozucu sivilceyle boğuşurken seyretmenin acısını bir kez bile yüreğinde hissetmemiştir?

Bu psikolojik değişimler ergenin zihninde sayısız soru işaretleri yaratır. "Yetişkin oluyorum ama acaba görünüşüm nasıl olacak?", "Çok mu uzun yoksa çok mu kısa olacağım?", "Kulaklarım kepçe mi olacak?", "Göğüslerim çok mu küçük olacak?", "Acaba burnum düzgün olacak mı?", "Ayaklarım fazla mı büyük?", "Çok mu şişmanım yoksa çok mu zayıf?" Bu sorular gelişmekte olan ergenin kafasını sürekli kurcalayacak, ergenin bu sorulara cevap buluş biçimi onun özbenliği üzerinde olumlu ya da olumsuz bir etki bırakacaktır.

Bu fiziksel gelişmeye eşlik eden başka bir faktör de zihinsel "hızlı büyüme" dir. Bu olayın gerçekleşmesiyle ergen değişik bir düşünce sistemi geliştirmeye başlar. Çocukken olayları ve eylemleri somut olarak düşünen ergen, ergenlik döneminde dürüstlük, adalet ve bağlılık gibi soyut kavramlar içinde düşünmeye başlar. Soyut kavramların düşünce sistemine girişiyle sınırsız olanaklar dünyasının kapıları açılmış olur. Ergen artık birtakım şeylerin nasıl daha değişik olabileceğini düşünme yetisi kazanmıştır. Örneğin "Savaşsız bir dünya nasıl olurdu?" ya da "Anlayışlı ebeveynler çocuklarına nasıl davranırlar?" gibi.

Bu geniş olasılıklar dünyası özbenlik için bütün kapıları açar ve ergen bir beyin cerrahı, pilot ya da çöpçü olabileceğinin farkına varır. Olanakların sınırı yoktur ve ergen kendini sayısız farklı çevrede düşünebilir.


Işıldayan Safir 17-01-2012 04:40 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Ergenlik aynı zamanda ergenin muhakeme yeteneğinin gelişmeye başladığı çağdır. Ergen mantıklı düşünebilmekte ve farklı durumlarda meydana gelebilecek sonuçları mantık çerçevesinde görebilmektedir. Ergen bu mantığı sadece kendisine değil aynı zamanda ailesine de mal eder. Bu, ergenin genellikle "tartışmayı seven" biri olarak algılanmasının nedenlerinden biridir. Aslında ergen zihinsel becerilerini geliştirmektedir. Eğer ebeveynler bunu anlarsa çocuklarıyla anlamlı ve ilginç sohbetler gerçekleştirebilirler. Anlamazlarsa düşmanca bir ilişki geliştirebilirler ve bu durumda ergen, zihnini geliştirmek için başka yollara başvurmak zorunda kalır.

Zihinsel gelişmedeki bu hızlı büyüme ve sabırla bir araya getirilen yeni bilginin edinilmesiyle ergen, çoğu zaman ana babasından daha akıllı olduğuna inanır ve bazı zamanlarda bu doğru da olabilir.

Bu ileri düzey düşünce yapısı, ergeni sosyal ilişkiler alanında sorunlarla dolu tamamen yeni bir arenaya iter. Yaşıtlarının bakış açılarını öğrenmek ve onlarla fikir alışverişinde bulundukları tartışmalar yapmak bir yandan aralarındaki dostluğun derecesini yükseltirken diğer yandan düşmanca ilişkiler kurulabilmesi olasılığını gündeme getirir.

Bu bağlamda denebilir ki ergenler arasındaki küçük sosyal gruplaşmaların gelişimi giyim ya da saç yerine daha çok fikirlerin uyuşmasıyla ilgilidir. Ergenler, aynı yetişkinler gibi onlarla aynı fikirleri paylaşanlarla beraber olma ve onlarla sosyal anlamda daha çok vakit geçirme eğilimindedirler.


Işıldayan Safir 17-01-2012 04:43 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5504/...9e7_54e12496_L

Kişisel Erdem ve Değerlere Karşı Koymak

Fikirleri ve olayları inceleme yeteneği ve birtakım belli başlı inançların sonuçlarının mantıklı bir biçimde yansıtılması farklı bir ergen sorununun doğmasına sebep olur. Kişinin içinde yetiştiği düşünce sistemini incelemek ve o kişinin sorumluluğu altında o inançların bir değer taşıyıp taşımadığına karar vermektir bu da.

"Acaba annem ve babam Tanrı, Ahlâk ve Değerler hakkında doğru görüşlere mi sahip?"

Bunlar her ergenin boğuşmak zorunda kaldığı ağır konulardır. Eğer ebeveynler onların bu çabasını anlamazlarsa onları olumsuz bir şekilde etkileyerek önceden öğretmiş oldukları değerler ve inançlardan uzaklaştıracaklardır.

Ergen ana babasına temel inançlar hakkında sorular yönelttiğinde, deneyimli ana-babalar bu soruları içtenlikle karşılayıp otoriter olmayan bir tarzda dürüst cevaplar verir ve ergeni, bu fikirler hakkında daha çok araştırma yapmak konusunda cesaretlendirirler. Başka bir deyişle ebeveynler yıllar içinde çocuklarına aşıladıkları düşüncelerle ilgili bu konuşma fırsatını seve seve değerlendirirler. Diğer yandan eğer çocuklarını bu tip sorular sordukları için ayıplarlarsa ya da ana-babalarının inançlarının doğru olmayabileceğini düşünmüş olmalarından dolayı suçlarlarsa, ergen sorularını paylaşmak için kendine başka bir yer aramak zorunda kalacaktır.


Işıldayan Safir 17-01-2012 04:46 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5504/...9e7_54e12496_L

Evlilik ve Cinsellik Üzerine Düşünmek

Ergen için diğer bir önemli sorun da kendi cinselliğini anlamak ve toplumsal kadın ve erkek rollerini öğrenmektir. Karşı cinsle ilişkide uygun ve uygun olmayan şeyler nelerdir? Benim kendi cinsel duygu ve düşüncelerimi ele almak konusunda doğru ve yanlışlar nelerdir? Genelde ebeveynler tarafından duymazdan gelinen bu sorular ergenin kafasında her zaman birer soru işaretidir.

Ergenin belirmeye başlayan cinselliği, kim olduğu sorusunun bir parçasıdır ve karşı cinsle bir ilişki içine girmek her zaman var olan bir gerçektir. Çoğu ergen günün birinde evlenip aile kuracağını hayal eder. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir ankette ergenlerden gelecekleri için düşündükleri en önemli konuları sıralamaları istendi ve "yüzde 86'sı gelecek yaşamlarının ayrıntılı tasarısında yer alan en önemli maddenin sağlam bir aileye sahip olmak olduğunu söyledi."

Ergenliğin başladığı dönemden, ergenin sahip olmayı çok arzuladığı bu sağlam evlilik ve aileyi kurana kadar yapılan yolculuk, ergenin düşüncelerinde önemli bir yer tutar.

Yardımcı olmak isteyen ebeveynler, cinsellik, flört ve evlilikle ilgili konulara değinmek için aile içi diyalogu normal akışına bırakacaklardır. Ayrıca ergenlerin anlayabileceği düzeyde hazırlanmış yazılı materyaller bulundurup, sözlü ve pratik bilgi vereceklerdir.


Işıldayan Safir 17-01-2012 04:51 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Geçmişteki ergenler gibi günümüz ergenlerinin de karşılaştığı başka bir önemli ortak sorun daha vardır. Bu da "Ben hayatta ne yapacağım?" sorusuyla ilgilidir. Bu, ergenin meslek seçimiyle ilgili bir soru gibi gözükse de aslında bundan çok daha derin, ruhsal bir soruya temas eder:

"Hayatımın özü nedir?", "En yüce mutluluğu nerede bulacağım?" ve "En çok neye katkım olabilir?"

Bu sorular fazla felsefi gözükse de aslında çocuklarımız için son derece dünyevidir. Ergenler hemen bu soruların cevaplarını bulmalıdırlar:

"Üniversiteye gidecek miyim, eğer gideceksem nereye?", "Askere gitsem mi, eğer gideceksem hangi bölümüne?" ya da "İş mi bulsam, eğer arayacaksam nasıl bir iş bakmalıyım?"

Elbette ergenler bütün bu seçimlerin onları bir yere yönlendireceğinin farkındadırlar. Bir sonraki adımın ötesinde bir şeyler onu bekliyordur ve o adım ergenin nereye varacağını kuşkusuz etkileyecektir. Bu da genç beyinlerin korku duymasına neden olan bir sorundur.

Çocuklarına yardım etmek isteyen ebeveynler, kendi çabalarını, hayal kırıklıklarını ve sevinçlerini onlarla paylaşmalıdır. Ebeveyn olarak kolay cevaplar sunmak yerine onları bu arayışlarında yüreklendirebilir ve hatta belki ergen kızınızı ya da oğlunuzu bu yolculuklarında onlara eşlik edebilecek değişik mesleklerden insanlarla tanıştırabilirsiniz. Çocuğunuzu hem lisede hem de daha sonra üniversitede mesleki danışmanlardan yardım alması konusunda cesaretlendirebilirsiniz...

Yukarıda sayılan bütün sorunlar her kuşağın çözmek durumunda kaldığı ortak problemlerdir. Fakat çağdaş ergenlerin yaşadığı dünya ebeveynlerinin ergenlik çağından ve geçmişte yaşamış olan bütün ergenlerinkinden farklı bir dünyadır.


Işıldayan Safir 17-01-2012 04:55 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Bütün bu benzerliklerin dışında çağdaş ergenlerle geçmişte yaşamış olan ergenler arasında büyük bir farklılık olduğunu unutmayalım. Bu farklılığın sebebi de ergenin yukarıda belirtilen sorunlarla yüzleşmek durumunda kaldığı modern kültürel çevredir.

Bu kültürel farklılıkların bazıları nelerdir?

1- Teknoloji

Çağdaş ergenler yüksek teknolojiyle donatılmış bir dünyada büyürler, bu da en belirgin farklılıklardan biridir. Kablolu ve uydulu TV, çağdaş ergene ana-babasının sadece radyo, kablo TV ve telefondan yararlanarak büyüdüğü dünyadan çok daha küresel bir dünya sunar. Radyo ve TV kanallarının çok fazla oluşu kendi kültürümüz içinde akla gelebilecek her türlü eğlenceye ulaşmamızı sağlar. Fakat ergen bu programlarla sınırlı kalmaz. Şimdiye kadar çekilmiş bütün filmler köşebaşındaki videocuda kiralanmak üzere hazırdır ve dinlemek istediğiniz herhangi bir şarkının CDsi ergenin her zaman açık duran müzik setinde çalmaktadır.

Çağdaş ergen aynı zamanda bilgisayarla büyümüştür. Aslında ikisi de aynı zaman dilimi içinde beraber büyüdüler demek daha doğru. Milyonlarca ergenin kendini bildiğinden beri bir bilgisayarı vardı. Internet otoyolu, çağdaş ergen için olumlu ve olumsuz etkilerle dolu geniş ve işlek bir yol olmuştur. Vizyona yeni girecek olan filmlerin özel gösterimlerini sunmak, ülkenin dört bir yanından radyo yayınlarını ulaştırmak ve en son çıkan albümleri dinletmek gibi imkanların yanı sıra internet onlara mesajlar ileten arkadaşlarla tanışma olanağı da sağlar. Aslında sohbet odaları ve mesaj olanağı ile internet ergenin, arkadaşlarıyla iletişim kurma ve tartışma aracı olan telefonun yerini hızla almaktadır. Yakınlarda yapılan bir anketin ortaya koyduğu sonuçlara göre ergenler bilgisayarlarını haftada ortalama "8,5 saat elektronik posta atmak ve sohbet etmek için ve sadece 1,8 saat ev ödevi için kullanıyorlar."

Bu teknolojik gerçekler ergen çocuğunuzla dünya arasında bir köprü kurmakta ve sonuçta çağdaş ergen, ailesinin hayal bile edemeyeceği kadar çok kültürel uyarıcıyla karşı karşıya kalmaktadır.


Işıldayan Safir 17-01-2012 05:00 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

2. Şiddet Bilgisi ve Şiddete Maruz Kalma

İkinci kültürel farklılık ise ergen çocuğunuzun şiddet içeren insan davranışını öğrenmesi ve onunla iç içe yetişmesidir. Bunun bir kısmı medya aracılığıyla hayatımıza sokularak teknolojik ilerlemenin sonucu olarak ortaya çıkıyor fakat diğer kısmı kültürümüzde neredeyse bir saplantı haline gelen şiddet açlığımızdan kaynaklanıyor. Filmlerimiz, şarkılarımız ve romanlarımız şiddet içeren sahnelerle dolu.

Bir Gallup gençlik anketinin ortaya koyduğu sonuca göre ergenlerin yüzde 36'lık bir kısmı geçen ay en az bir tane şiddet içeren film yada televizyon şovu seyretmiştir. 1999 yılında 10 ergenden 8'inin, yani yüzde 78'lik bir kısmın, Gallup Organizasyonu yetkililerine şiddet içeren filmler ya da televizyon programları seyretmelerinde sorun olmadığını belirtmeleri fakat bununla birlikte aynı ergenlerin yüzde 53'ünün televizyonda ve filmlerde görülen şiddetin genç beyinlere yanlış mesajlar gönderdiği konusunda birleşmeleri ilginçtir. Aynı ankete katılan ergenlerin yüzde 65'i de filmler ve televizyonun günümüz gençlerinin bakış açıları üzerinde büyük bir etki yarattığına inandıklarını söylediler." Şiddete maruz kalma olgusunu sadece medya ve filmlerle sınırlayanlayız.

Çoğu çağdaş ergen şiddeti bizzat yaşamıştır. Babalarının annelerini dövdüğüne tanık olmuşlar ya da kendileri babalarından, üvey babalarından veya diğer yetişkinlerden fiziksel şiddet görmüşlerdir. Ergenlerin büyük bir çoğunluğu devlet okullarının şiddete sahne olan yerler olduğu konusunda hem fikirdir.

Bazı ergenler, adam öldürmek dahil olmak üzere şiddetin bir parçası haline gelmişlerdir. Amerika'daki cinayet oranı geçtiğimiz otuz yıl içinde değişmese de gençlerin adam öldürme oranı yükselmeye devam etmiştir. Bu oranın en yüksek olduğu 1980'lerin ortasından 1990'ların ortasına kadar olan dönemde gençlerin cinayet işleme oranı yüzde 168'e ulaştı. "FBİ Amerika'da her yıl yaklaşık 23.000 cinayet işlendiğini ve bunların yüzde 23'ünün 21 yaş ve altı gençler tarafından işlendiğini bildirdi."

Şiddet her zaman kültürümüzün bir parçası olmuştur fakat sizin ergen çocuğunuz şiddetle önceki herhangi bir kuşaktakinden çok daha fazla iç içedir.


Işıldayan Safir 17-01-2012 05:05 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

3. Parçalanmış Aile

Çağdaş ergeni etkileyen üçüncü kültürel faktör ise çağdaş Amerikan ailesinin dağılmaya yatkın doğasıdır. Yakın zamanda yapılan bir Gallup gençlik anketine göre her 10 Amerikalı ergenin 4'ü (yüzde 39'u) anne-babalarından sadece biriyle yaşamaktadır. 10 aileden 8'inde evde olmayan ebeveyn babadır. Aynı anket Amerikan ergenlerinin yüzde 20'sinin anneleriyle birlikte yaşayan üvey baba veya yetişkin erkekle aynı evi paylaştıklarını ortaya koymuştur.

Sosyologların gözlemlerine göre aile yapılarımız birbirine benzememektedir ve buna sayısız örnek gösterilebilir: Annelerin ev kadını olduğu, babaların çalıştığı aileler, hem anne hem babanın çalıştığı aileler, bekâr anne veya babalar, farklı ve alâkasız altyapılara sahip çocukları bir araya getiren ikinci evlilikler, çocuksuz çiftler, çocuklu ya da çocuksuz evli olmayan çiftler ve eşcinsel ebeveynler. "Aile yaşamında tarihi bir değişim dönemi yaşıyoruz."

Başka bir araştırmacı da "Bu parçalanma ile ilgili veriler henüz tamamlanmamış olmakla birlikte, sosyolojik bir görüşe göre, parçalanma ile günlük gerginlikler arasında doğrudan bir bağ vardır. Tutumlar, stres, yabancılaşma ve git gide kısalan dikkat yoğunluğu süremiz doğrudan yeni aile biçimlerine uyum sağlama konusundaki zorlanmayla ilgilidir." der.

Çekirdek aile yapısının parçalanması konusuna ek olarak denebilir ki günümüz ergeni, dedelerin, büyükannelerin, amcaların, halaların ve diğer akrabaların oluşturduğu geniş aile yapısından yoksun yetişmektedir. Önceki kuşaklarla kıyaslandığında günden güne büyüyen bir hızla çekirdek aileler geniş ailelerden uzaklaşmaktadırlar. Ayrıca eskiden komşular birbirlerinin çocuklarını kendi çocukları gibi gözetmekteydi fakat artık insanlar çok meşgul olduklarından bu işi nadiren yapıyorlar. Bir zamanlar devlet okulları daha homojendi ve gençlere, birbirleriyle güven içinde kaynaşabilecekleri bir ortam sunuyorlardı.

Evin dışında gelişen bütün bu olumlu etkiler hızla yok olmaktadır. Yale Çocuk Çalışmaları Merkezi Müdürü James Çromer bu çöküntüyü en az çekirdek ailenin parçalanma faktörü kadar kritik buluyor. Cromer, kendi çocukluk günleri hakkında şunları söylüyor: "Okulla ev arasında gidip gelirken yaptığım yaramazlıklar ana-babamın en az beş arkadaşı tarafından annemlere iletilirdi. Öyle insanlar artık yok."

Eskiden gençler geniş ailelere, sağlıklı komşuluk ilişkilerine ve topluluklara güvenirlerdi. Çoğu günümüz ergeninin sırtlarını dayayacak bir şeyleri yok artık.


Işıldayan Safir 17-01-2012 05:09 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

4. Cinsellik Bilgisi

Günümüzde gençler cinsellik kavramının çok farklı bir şekilde algılandığı bir dünyada yaşamaktadır. 1960'larda ergenler ebeveynlerinin geleneksel cinsellik kurallarına isyan ettiler ama onları yine de hatırlıyorlardı. Hatta, kuralları çiğnedikleri için bazen suçluluk bile duydular. Ama çağdaş ergen cinsellik kuralları olmayan bir dünyada yaşamaktadır. Filmler, medya ve müzik seksi aşkla özdeşleştirip onun bir flört ilişkisinin vazgeçilmez parçası olduğunu dile getirmektedirler.

Neticede denebilir ki çok fazla sayıda ergen cinsel bakımdan aktif durumdadır... Cinselliğini henüz yaşayamamış ergenler ise "Acaba önemli bir şey mi kaçırıyorum?" ya da "Bende bir sorun mu var?" gibi sorulara saplanıp kalmaktadır. Bununla birlikte cinsel yönden aktif durumda olan ergenler de genellikle kendilerini kötü, kullanılmış ve boş hissetmektedirler.

Çağdaş ergen sadece cinselliğin bir flört ilişkisinin parçası olması gerektiğini öğrenerek değil, aynı zamanda evlenmeden önce beraber yaşamanın normal ve eşcinsel ilişkinin de alternatif bir yaşam biçimi olduğunu görerek yetişmektedir. Artık "biseksüel" ya da "transeksüel" kelimeleri ergenin dağarcığına eklenmiştir...

Çağdaş ergenin gelişmekte olan cinselliğine kendisinin yön vermek zorunda olduğu bir dünyada yaşıyoruz.


Işıldayan Safir 17-01-2012 05:18 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

5. Tarafsız Ahlâki ve Dini Değerler

Sonuç olarak denebilir ki ergen, gerçek bir dini inanç sonrası dünyada yetişmektedir...

Geçmiş kuşaklar ahlâklı ve ahlâk dışı sayılabilecek davranışları anlayabilme yetisine sahipti. Bu ahlâki yargılar temel olarak Kutsal Kitaplara dayanıyordu. Bu olgunun günümüz çağdaş ergenleri için geçerli olduğu söylenemez.

Değerler genelde yansızdır; ergene kendini iyi hissettiren neyse onun doğru olduğu söylenir. Yanlış ise görecelidir.

Barna Araştırma Grubu, 1990'ların ortasında, yetişkinlik sınırındaki ergenlerin durumunu ortaya koyan bir anket yaptı. Bu ankete göre ergenlerin yüzde 91'inin "Belli bir durumda bir kişiye doğru gelen herhangi bir şey başka bir insana benzer bir durumda doğru gelmeyebilir." ifadesine katıldığı ortaya çıktı. Yüzde 80'lik bir kısım ise "Konu ahlâk ve etik olduğunda "doğru" her insan için farklı bir anlam taşır ve kimse gerçek doğruyu bildiğini iddia edemez." fikrine katıldığını söyledi. Dürüstlük ve doğruluk kavramlarının değerlendirildiği başka bir grupta da gençlerin yüzde 57'si "yalan söylemenin bazı zamanlarda gerekli olduğu" konusunda hem fikirdiler.

Çağdaş ergenlerin kafalarında doğru ve yanlış kavramları tam olarak belirginleşmemiştir. Bu ahlâk yönü fazla gelişmemiş kuşağın oluşumundaki temel nedenleri eğitimci Thom Rainer şöyle açıklıyor: "1946'dan önce doğmuş olan Kurucular doğru ve yanlışı ayırt etmek için Kutsal Kitap kurallarına başvurmuşlardır (ve hâlâ da bu kurallara göre hareket etmektedirler.) Onlar Kutsal Kitabın günümüz hayatı için ahlâki bir rehber olduğuna inanmaktadırlar. Bununla birlikte Kurucuların çocukları olarak niteleyebileceğimiz yeni nesil çocukları ve onların çocukları olan internet kuşağı ibadetten ve dinle ilgili birçok şeyden elini ayağını çekmişlerdir." Rainer şöyle devam ediyor: "Din etkisini üzerlerinde çok fazla hissetmeyen gençler, aileleri tarafından ahlak dışı olarak tanımlanabilecek birtakım işlere girişmeye başladılar. Onlar ana-babalarının ve hatta büyükanne ve büyükbabalarının ahlâk standartlarına sahiptiler fakat bu olguları sadece teori olarak kabul edip hayata geçirmediler.1977-1994 yılları arasında doğmuş olan ve Geçiş Kuşağı olarak adlandırılan insanların ne Kutsal Kitap gibi bir ahlâk standardı ne de ailelerinde onlara ahlâki yönden örnek teşkil edebilecek kimseleri vardı. Kafalarında ve algılarında doğru ve yanlış tanımlan tamamen belirsizdir. Ahlâk olgusundan yoksun bir kuşak yetişkinler dünyasına adım atmak üzeredir."

Ergenlik yılları genelde dini inançların sorgulandığı bir zaman dilimidir. Gençler ana babalarına dini açıdan inandıkları ve inanmadıkları konular hakkında sorular sorarlar. Aslında burada da hayatlarının bütün evrelerinde yaptıkları gibi kendi kimliklerini ortaya çıkarmaya çalışmaktadırlar. Günümüz dünyasının küresel doğası dolayısıyla, hem gelişen teknoloji hem de değişik dini gruplara mensup arkadaşları aracılığıyla gençler, sayısız dini inançlar tanımaktadırlar ki bu da çağdaş dünyanın getirmiş olduğu bir farklılıktır.

Din, çağdaş ergen için önemli bir olgudur. Son günlerde yapılan bir Gallup anketine göre her 5 ergenden 4'ü (yüzde 79) "dini inancın hayatlarında anlamlı bir etki yarattığına inandıklarını söylediler." Ergenlerin büyük bir çoğunluğu (yüzde 64) değişik dini gruplara mensup. Gençlerin yarısı ise (yüzde 49) hayatlarının Tanrı'ya ya da büyük bir güce ait olduğunu düşündüklerini söylediler. Ergenlerin 3'te 1'i (yüzde 35) dini inancın hayatlarındaki en önemli etki olduğunu belirtirken diğer 3'te 1'lik kısım ise kendilerini "yeniden doğmuş" olarak nitelendirdiler. 10 ergenden 4'ü (yüzde 42) Gallup anketinde "bir önceki hafta dini çalışmalar için çeşitli organizasyonlara katıldıklarını" söylediler.

Günümüz gençleri soyut dini inançlardan çok dini grupların deneysel ve ilişkisel yapısıyla ilgilenmektedirler; şöyle ki eğer grubun destekleyici, insancıl ve davetkâr bir eğilimi varsa gençler, grubun din konusundaki birçok düşüncesiyle ters de düşseler bu ruhani topluluk içindeki yerlerini alırlar.


Işıldayan Safir 17-01-2012 05:21 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Bu, ergen çocuğunuzun içinde büyüdüğü dünyadır ve çağdaş ergenler bu modern dünyada ebeveynlerinin rehberliğine ihtiyaç duyarlar. Yakın bir tarihte yapılan bir ankette gençler, üniversiteye girmek, dinsel faaliyetlere katılım, ev ödevi yapmak ya da içki içmek gibi çeşitli konularda akranlarından çok ana babaları tarafından yönlendirildiklerini belirtmişlerdir. Ebeveynler ayrıca çocuklarının iş ve kariyer planları konusunda da söz sahibidirler. Akranlarının ise gençlerin acil vermesi gereken kararlarda (kiminle flört edeceği, dersi kırıp kırmayacağı, saçını nasıl yapacağı ya da giyim biçimi vb.) ebeveynleriyle kıyaslandığında daha etkili oldukları gözlenmiştir.

Bir ankette ergenlere "Kararlarınızı verirken en çok kimin etkisinde kalıyorsunuz? Ailenizin mi yoksa arkadaşlarınızın mı?" diye sorulmuş ve cevabın, ergenin gelecekte çizeceği yetişkin portresindeki temel unsur sayılabilecek olan ebeveyn etkisi olduğu saptanmıştır. Evet, ergen çocuğunuz birtakım kararlar verirken arkadaşlarının etkisinde kalacaktır fakat ebeveyn faktörü yine de gencin düşünce ve davranışlarında en temel etkiyi yaratmaktadır.

Kitabın diğerbölümlerinde ele alınacak konular ergen çocuğunuzun sevgi ihtiyacını karşılama konusunda size bilgi verecek ve böylece hayatın diğer bütün alanlarında çocuğunuza gereken etkiyi göstermeniz için zemin hazırlayacaktır.


kutayhun 17-01-2012 05:24 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
30 yaşımdayım daha doğrusu 2 ay sonra otuzu doldurucam.. 1 yıl önceye kadar hiç bir kararda ailemi düşünmedim.. hatta hep onların isteklerinin zıttını yaptım... sonuç ne oldu bilmiyorum.. acaba düşünüyorum.. onların dediğini yapsam acaba aynı sonuçlar mı olacaktı bilmiyorum... ....

Işıldayan Safir 17-01-2012 05:24 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

İki çocuk annesi olan Becky'de ebeveyn travmasının bütün belirtileri vardı."Dr. Chapman ölesiye korkuyorum." dedi. "Oğlum 12, kızım 11 yaşında. Ergenler hakkında kitaplar okuyorum ve tedirginim. Öyle görünüyor ki bütün ergen çocuklar cinsel ilişkide bulunuyor, uyuşturucu kullanıyor ya da okula silahla gidiyorlar. Durum gerçekten de bu kadar kötü mü?" Becky bu soruyu bana Moline, Illinois'de evlilik konulu bir seminerde sordu. Sonra da şunu ekledi, "Düşünüyorum da, belki çocuklarımın liseyi bitirene kadar okula gitmeden evde ders almaları daha iyi fakat bu da beni korkutuyor. Çocuklarımın ergenliğe adım atmalarına hazır olup olmadığımı bilemiyorum."

Geçtiğimiz beş sene boyunca Becky gibi birçok ebeveynle karşılaştım. Çok sayıda ana baba ergen çocukların yetiştirilmesi konusunda kitaplar okumakta ve televizyon aracılığıyla ergen şiddetine ilişkin daha çok şey öğrenmektedirler. Günlük gazetelerde çıkan haberleri okuyup telaşa kapılmaktadırlar.

Eğer siz de tedirgin ana-babalardan biriyseniz ya da en azından kendinize "Acaba korkmalı mıyım?" diye soruyorsanız kitabın bu bölümü umarım korkularınızı bastırmanıza yardımcı olur.

Ergen çocukları eğitmede kaygı doğru bir zihinsel tutum değildir. Umuyorum ki bu bölümde okuyacaklarınız endişelerinizi az da olsa hafifletir ve size çocuğunuzun hayatında olumlu bir rol oynayabilmeniz için gereken güveni kazandırır.


Işıldayan Safir 17-01-2012 05:31 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5903/...9e8_625d3f80_L

AİLELERDEN VE OKULLARDAN İYİ HABERLER

Söze, durumun o kadar da kötü olmadığını söyleyerek başlamak istiyorum...

Bütün eğitim yanlısı ebeveynlerin yüreklerine su serpecek iki istatistik vardır ,bunlar, ergenlerin yüzde 97'sinin lise mezunu olacağını ve bunların da yüzde 83'ünün günümüzde üniversite eğitiminin "çok önemli" olduğu konusunda birleştiğini göstermektedir.

George Gallup Jr. bütün bu bulguları gözden geçirdikten sonra günümüz ergenlerini iyimserlik, idealistlik, doğal gelişim ve taşkınlık olgularıyla motive olan bir topluluk olarak tanımlar: "Gençler insanlara yardım etme konusunda çok heveslidirler, dünya barışı ve sağlıklı bir dünya için çalışmaya gönüllüdürler ve okulları ve öğretmenleri konusunda da gayet iyimser bir tutum sergilerler."

İnsan Gelişimi ve Eğitimi Araştırma Merkezi'nde kıdemli araştırma uzmanlarından biri ve tanınmış bir ergenlik çağı uzmanı olan Lawrence Steinberg, "Ergenlik dönemi doğası gereği zor bir dönem değildir. Psikolojik sorunlar, davranış bozukluğu ya da aile ile anlaşamama artık ergenlik çağına özgü ortak sorunlar değil, hayat döngüsünün her kesiminde rastlanan durumlardır. Bazı ergenlerin başları belaya girer, bazıları ise belaya kendileri bulaşırlar ki bu da söylediğim şeyin doğru olduğunu kanıtlar fakat gençlerin büyük bir çoğunluğu (neredeyse 10 ergenden 9'u) hiçbir şekilde başlarını derde sokmaz." der.

Temple Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Steinberg sözlerine şöyle son verir: "Uyuşturucu, ihmalkârlık, hızlı seks hayatı ve her tür otoriteye karşı çıkma eğilimi gibi problemler ergen gelişiminin 'normal' bir süreci olarak görülse de aslında normal değildir. Çünkü ergende görülen bu tip sorunlar önlenebilir ve müdahale edilebilir niteliktedir. İyi çocuklar ergenlik çağı yüzünden birden bire birer canavara dönüşmüyor."

Gerçek şudur ki gazetelerde okuduklarımız ya da medya aracılığıyla duyduklarımızsorunlu ergen çocukların yüzde 10'luk bir kısmıyla ilgilidir, ki bunların büyük bir kısmının sorunları çocukluk yıllarına dayanmaktadır. Siz ergen çocuğunuzla iyi bir ebeveyn-genç ilişkisi geliştirebilirsiniz. Ergen çocuğunuzun istediği ve sanırım sizin de isteğiniz bu.

Bu bölümde bu ilişkiyi kurmada gerekli olan, inancıma göre en önemli noktaya, yani ergen çocuğunuzun duygusal sevgi ihtiyacını karşılama konusuna değineceğim. Eğer siz bu olguyu genç çocuğunuzun gereksinim duyduğu bir şey olarak görüp bu ihtiyacına cevap verirseniz çocuğunuzun kültürelgelişim sularında doğru rotayı bulmasına yardım edebilirsiniz.

Ergen ebeveynlerinin sevgisinden emin olursa toplumda olgun ve üretken bir birey olma yolunda karşısına çıkabilecek ve önünü kesecek olumsuzluklarla savaşında kendine daha çok güvenir. Ergen, ebeveyn sevgisi olmadan uyuşturucu, sapkın cinsellik ve şiddet gibi kötü olguların cazibesine kolay kapılabilir. Bence ana-babanın ergenin duygusal sevgi gereksinimini doğru olarak karşılamayı öğrenmesinden daha önemli bir şey yoktur.

"Duygusal sevgi" olarak neyi kastediyorum? Ergen ruhunun derinliklerinde ana-babası tarafından bağlılık duygusunu, kabul görmeyi ve hem zihinsel hem ruhsal yönden beslendiğini hissetmek ister. Bu olduğunda ergen sevildiğini hisseder. Eğer genç bu sayılan şeyleri hissetmezse bu, içindeki duygu deposunun boş olduğu anlamına gelir ve bu boşluk da gencin davranışlarını büyük ölçüde etkiler.


Işıldayan Safir 17-01-2012 05:34 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5903/...9e8_625d3f80_L

ERGENİN BAĞLANMA İSTEĞİ

Ana Babanın Varlığı

Küçük çocuğun ana babasına "bağlılığı" konusunda çok şey yazılıp çizilmiştir. Çocuk psikologlarının çoğu bu duygusal bağlanma olmadığı takdirde çocuğun duygusal gelişiminde güvensizlik duygusunun hakim olacağı noktasında birleşirler.

Bağlanmanın tam tersi terk edilmedir. Eğer küçük çocuğun ana babası ölmüş, boşanmış ya da bir şekilde çocuğu terk etmişlerse bu duygusal bağ, ebeveyn ile çocuk arasında oluşamaz. Bu bağ için ilk koşul ana babanın varlığıdır ve zaman da bağın oluşmasında önemli bir faktördür.

Ergenlik döneminde de aynı kurallar geçerlidir. Boşanma, iş ya da başka nedenlerden dolayı çocuklarıyla fazla beraber olamayan ana babalar ergenin ailesine olan bağlılık duygusuna zarar verir. Şu da bir gerçektir ki, ergenin ailesine bağlı olması ve onlar tarafından sevildiğini hissetmesi için beraber daha fazla zaman geçirmesi gerekir. Kendini terk edilmiş hisseden ergen kendine durmadan "Benim ne eksiğim var, neden annem ve babam benimle ilgilenmiyorlar?" sorusunu soracaktır. Eğer ana babalar ergen çocuklarına onları sevdiklerini hissettirmek istiyorlarsa onlarla daha çok beraber olabilmek için zaman yaratmaları gerekir.


Işıldayan Safir 17-01-2012 05:39 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 


Fiziksel olarak yakın olmak ana baba ve ergen arasında her zaman bir bağlılık hissi yaratmaz. Duygusal bağlılık iletişim gerektirir. Eğer ergen çocuğunuzla iyi iletişim kuramıyorsanız iki hafta boyunca her gününüzü evde birlikte geçirseniz bile onunla doğru dürüst bir çift lâf bile edemezsiniz.

Bir araştırma projesini incelerken yakın bir tarihte gerçekleştirilen bir ankete katılan gençlerin yüzde 71'inin gün içersinde en az bir öğünü aileleriyle yediklerini söylediklerini saptadım. Fakat daha sonra ankete katılan gençlerin yarısının aileleriyle yedikleri son akşam yemeğinde televizyon seyrettiklerini öğrenince bu saptamam değerini yitirdi. Ayrıca her dört ergenden biri yemekteyken radyo dinlemiş, yüzde 15'i de kitap, dergi ya da gazete okumuşlar. Öyle görünüyor ki ana babaların çoğu yemek saatlerini ergen çocuklarıyla iletişim kurmak için kullanmıyorlar.

Bence sofra ergenlerle bir duygusal bağ kurmak için en elverişli yerlerden biridir. Ergen hangi yemeği sevmez? İyi bir yemek için, ana babayla ufak bir sohbet lezzetli bir yemek için ödenecek çok küçük bir bedel olsa gerek. Eğer sizin aileniz her gün en az bir öğünde bir araya gelen yüzde 71'lik orana dahil değilse bu küçük sohbet fikrini benimsemenizi öneririm. Beraber yiyen fakat konuşmayan kesim içinse yeni bir aile yemeği tüzüğü sunmak istiyorum. Ergen çocuğunuza ve diğer çocuklarınıza yeni bir sofra geleneği başlattığınızı duyurun: "Önce şükredeceğiz, sonra sohbet edeceğiz, daha sonra da eğer istersek televizyon izlemeye, radyo dinlemeye ya da gazete okumaya dönebiliriz." Aile fertlerinden birisi yemek için Tanrı'ya ve yemeği yapan kişiye teşekkürlerini sunduktan sonra aile bireylerinden her biri o gün yaşadığı üç olayı ve bu olaylar hakkında ne düşündüğünü diğerleriyle paylaşacak ve o konuşurken diğerleri dikkatlerini vererek onu dinleyecekler. Anlatılan olay hakkında soru sorabilirler fakat anlatan kişi istemediği sürece diğerleri öğüt vermeyecek. Bu yeni gelenek ergen çocuğunuzla aranızda bir bağlantı duygusu oluşturmak ve bu durumu korumak için yeterli olabilir.


Işıldayan Safir 17-01-2012 05:44 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5903/...9e8_625d3f80_L

ERGENİN KABUL GÖRME ARZUSU

Kabul Görmenin ve Reddedilmenin Gücü

Duygusal sevginin ikinci unsuru ergenin ana babası tarafından kabul gördüğünü hissetmesidir. 14 yaşındaki bir erkek çocuğu, "Annem ve babam beni olduğum gibi kabul ederler, bu da onların en sevdiğim huyudur. Beni ablam gibi olmaya zorlamazlar." demişti. Bu ergen çocuk sevildiğini hissediyor ve bu sevgi de ailesinin onu olduğu gibi kabul etmesinden kaynaklanıyor.

"Annem-babam beni seviyorlar. Kendimi iyi hissediyorum." Kabul görmüşlüğü hisseden ergenin kafası bu tip mesajlarla doludur. Kabul görmenin tam tersi reddedilmedir ve bunun mesajları da "Beni sevmiyorlar. Ben onlar için yeteri kadar iyi değilim. Benim farklı olmamı isterlerdi." gibi olumsuz düşüncelerdir. Kendini reddedilmiş hisseden çocuk açıkça ailesi tarafından sevilmediğini de düşünecektir.

Antropolog Ronald Rohner reddedilmeyi dünyada yüzün üstünde kültürde incelemiştir. Rohner'in bulgularının ışığı altında denebilir ki kültürlerin reddetme olgusunu ifade biçimleri farklı olsa da reddedilmiş çocuklar her yerde kendine güven eksikliği, yetersiz ahlâki gelişim, stresle başa çıkmada zorluk ve cinsel kimlik karmaşası gibi sayısız psikolojik problemin tehdidi altında yaşamaktadır. Rohner reddedilmenin bıraktığı etkilerin o kadar güçlü olduğuna inanır ki reddedilmeyi "Çocuğun duygusal sistemine tümüyle yayılan ve onu altüst eden psikolojik habislik" olarak tanımlar.

Cornell Üniversitesi' nde İnsan Gelişimi Profesörü olan James Garbarino şiddete yönelen ergenlerin iç dünyaları üzerinde yıllar süren araştırmalar yaptı ve reddedilme duygusunun şiddete yönelen bir ergenin psikolojik dokusundaki temel unsur olduğu sonucuna vardı. Bu duygu genelde söz konusu ergenin başka bir akraba ile kıyaslanmasından doğmaktadır. Garbarino, New Yorklu, 18 yaşında ve bir polis memurunu vurmaktan dolayı ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış bir gençle görüşme yaparken orada bulunan masanın üzerine iki teneke kutu koydu ve "Bu masanın bütün yüzeyini annenin sevgisi olarak düşünelim." diyerek kutulardan birini eline alıp "Bu teneke kutu sensin" dedi. Diğer kutuyu göstererek de "Bu da senin erkek kardeşin." dedi. "Annenin sevgisi senin teneke kutunu ne kadar dolduruyor, erkek kardeşininkini ne kadar?" diye sordu. Genç suçlu kendi teneke kutusunu göstererek onun yüzde 20 civarı dolduğunu erkek kardeşinin tenekesinin doluluk oranının ise yüzde 80 olduğuna işaret etti. Garbarino "Şimdi de masamızı kabul edilme ve reddedilme olgularını göstermek amacıyla kullanalım." deyip masanın bir ucunu göstererek açıkladı: "Bu köşe tamamen kabul görmeyi diğer köşe ise bütünüyle reddedilmeyi temsil ediyor. Sen annenin seni ve kardeşini ne derece kabul ettiğini göstermek için bu iki teneke kutuya yer seç." Genç adam kendi kutusunu reddedilme olgusunun temsil edildiği köşeye, erkek kardeşininkini ise bütünüyle kabul edilmeyi temsil eden diğer köşeye koydu. Rehber "Söylemek istediğin şey senin yüzde 90 oranında reddedildiğin, kardeşininse yüzde 100 kabul edildiği mi?" diye sordu. Genç bu soruya "Evet" cevabını verdi. Bu örnekte de görüldüğü gibi kendini reddedilmiş hisseden ergen çocuk aynı zamanda annesi tarafından sevilmediğini düşünmektedir.


Işıldayan Safir 17-01-2012 05:51 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5302/...9e6_243846f1_L

Genci Kabul Etmek... Davranışı Düzeltmek...

Ana babaların büyük bir çoğunluğu çocuğa onu bütünüyle kabul ettiklerini göstermenin yanlış olduğunu düşünürler. İki ergen çocuk sahibi ve endişeli bir baba olan Bob bütün içtenliğiyle bana, "Dr. Chapman bir genç hatalı davranışlarda bulunsa bile onu bu haliyle nasıl kabul ettiğinizi anlayamıyorum. Ben çocuklarımın kendilerini reddedilmiş gibi hissetmelerini istemiyorum ama doğrusu yaptıkları bir yanlış hareketi beğenmediğim zaman, onlara karşı tavır alıyorum. Onları şu durumda reddediyor gibi görünebilirim fakat içimden böyle hissetmiyorum. Onları seviyorum ve onlar için endişe duyuyorum. Hayatlarını mahvetmelerini istemiyorum." dedi.

Bob ergen çocuklarının hatalı davranışlarını düzeltirken aynı zamanda onlarla iletişim kurup kabul etmeyi henüz öğrenememiş binlerce ana babanın temsilcisi gibiydi.

...Davranışlarından bağımsız olarak onların ana babası olmaktan ne kadar mutlu olduğumuzu anlatarak çocuklarımızla iletişim kurmak... Bu da karşılıksız sevmek dediğimiz şeydir. Karşılıksız sevginin anlamı şudur: "Seni seviyorum, senin her şeyinle ilgileniyorum. Sen benim sorumluluğum altındasın, çünkü benim çocuğumsun. Yaptıklarından her zaman hoşnut değilim ama seni her ne olursa olsun seviyorum ve senin varlığın bile benim için bir mutluluk kaynağı. Kızım ya da oğlum, seni asla reddetmem. Senin için doğru olduğuna inandığım şeyleri yapmak için he zaman burada olacağım ve ne olursa olsun seni seveceğim."

Daha sonra başka öneriler sunacağım ama şimdi bu noktada ergen çocuğunuza sizin ona birtakım konularda yol göstermek ve yanlışlarını düzeltmek adına verdiğiniz mesajları çok daha etkili bir biçimde aktaracak basit bir yaklaşımdan bahsetmek istiyorum.

Çocuğunuza gitmesini istediğiniz yol hakkında bilgilerinizi sunmadan önce her zaman böyle bir cümleyle giriş yapın: "Seni çok seviyorum ve benim önerilerimi dinlemesen bile seni sevmeye devam edeceğim. Fakat seni sevdiğim için de bu öğütleri vermek durumundayım." Daha sonra da konu hakkındaki engin bilgilerinizi çocuğunuzla paylaşın.

Çocuğunuzun, davranışını onaylamasanız bile onun yanında olduğunuzu bilmeye ihtiyacı vardır. Mesajı kendi sözcüklerinizle iletin. Eğer abartılı bir ifadeniz varsa, "Şu an olduğu gibi ilerde de büyük bir bağ ile bağlı olacağım oğlum acaba babasının öğütlerini duymak ister mi?" ya da "Çok sevdiğim ve hayatımın sonuna kadar gözeteceğim kızım babasının onun hayatına büyük ölçüde etki edeceğine inandığı gizli düşüncelerini öğrenmek ister mi?" gibi sorular sorabilirsiniz. En rahat söyleyebildiğiniz şekli bulmaya çalışın ve söyleyin hatta sık sık söyleyin.


Işıldayan Safir 17-01-2012 05:55 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5302/...9e6_243846f1_L

ERGENİN RUHUNUN BESLENMESİNİN ÖNEMİ

Duygusal sevginin üçüncü unsuru ergen çocuğunuza verdiğiniz besindir. Burada besinden kastedilen, ergenin ruhsal besinin sağlanmasıdır. Bitkileri, onları ektiğimiz toprağı zenginleştirerek besleriz. Gençleri de havasını soluyarak büyüdükleri ortamı geliştirerek besleriz. Sıcak, şefkatli, destekleyici, olumlu ve duygusal bir ortamda büyüyen ergenler olgun birer insan olma yolunda güzel çiçekler ve lezzetli meyveler vermeye hazırlardır.

Suistimalden Kaçınmak

Ruhsal beslenme denen olgunun tam tersi kötü muameledir. Ergenin birtakım değerlerinin suistimal edileceği bir ortam yaratmak ergenin ruhuna kötülük bulaştırmakla eş değer bir şeydir.

Ebeveynlerinden kırıcı, sert, küçültücü veya düşmanca sözler duyan ergenler birer yetişkin olana kadar bu kelimeleri unutmayacaklardır ama sözlü hakarete maruz kalanların yarası bir ömür boyu kanayacaktır.

Çocuklarına fiziksel şiddet uygulayan, yani tokat atan, onları döven, iten, vuran ana-babalar onların fiziksel gelişimini olumsuz yönde etkileyebilirler hatta daha da kötüsü duygusal gelişimlerinde olumsuz etkiler yaratabilirler ki bu da birer yetişkin olup kendi hayatlarını kurduklarında onları zora sokacaktır. Ergenin gelişmekte olan psikolojisine kötü muameleye maruz kalmaktan daha fazla zarar veren az şey vardır.

Ergenler ailelerinde gözlemledikleri ve onlarda gördükleri üzerinden sonuç çıkarırlar. Bir araştırma bulgularına göre gençlerin şiddete yönelmesinin nedeni zamanında şiddete maruz kalmış olması ve sevgi açlığıdır. Garbarino şiddete başvuran çocukları şöyle tanımlar: "Uyuşturucu kullanırlar. Şiddete yönelirler. Hırsızlık yaparlar. Kendilerini seksin kucağına atarlar. Çetelere katılırlar ve kimse onları dinlemediği ya da seyretmediği zaman parmaklarını emer ve uyuyana kadar yataklarına gömülüp ağlarlar."

Şiddete başvuran çoğu ergenin arkasında ona sözlü ya da fiziksel şiddet uygulamış bir ebeveyn vardır. Sevgi kötülük yapmaz, aksine genci her bakımdan besler.


Işıldayan Safir 17-01-2012 05:59 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Ergen çocuğunuzu beslemeden önceki ilk koşul kendinizi beslemenizdir. Ana-babalar eğer çocuklarının ergenlik dönemlerindeki gelişimlerini tamamlayabilecekleri destekleyici ve olumlu bir ortam yaratma peşindelerse her şeyden önce kendi duygusal dünyalarındaki zayıflıklarını gidermek durumundadırlar.

Ergen ebeveynlerinin birçoğu onlara her bakımdan besleyici bir ortam yaratmamış olan ana-babalarla büyümüşler, neticede sonuçları çocuklarına kötü muameleye varan olumsuz tepkiler geliştirmişlerdir. Eğer içinizde buna benzer bir şeyler hissediyorsanız atacağınız ilk adım kendi yaranızı sarmak ve öfkenizi kontrol altına almaya çalışmak olmalıdır. Bunu, öfke üzerine yazılmış kitaplar okuyarak, destek alabileceğiniz gruplara katılarak ya da bir rehbere başvurarak yapabilirsiniz. Geçmişinizin bu karanlık sayfalarıyla yüzleşmek için hiçbir zaman geç değildir. Ergen çocuğunuzu yetiştirirken elinizden gelenin en iyisini hak eder, fakat geçmişinizle ilgili sorunlarınızı çözümlemeden bunu ona veremezsiniz.

Besleyici ana-babalar olumlu bir tutuma sahiptir. Hayatın gerçeklerini yadsıdıklarını söylemiyorum, yalnız insanın yaptıklarının arkasında hep Tanrı'yı görmeyi seçtiklerini söylemeye çalışıyorum. Güneşi bulutların arkasında aramakta ve bu ruhu çocuklarına da aşılamaktadırlar. Besleyici ebeveynler çocuklarının söylediği ya da yaptığı şeylerde hep olumlu bir yan arayan ve bunlar hakkında yorum yapan, çocuklarına her konuda cesaret veren kimselerdir.

Besleyici ebeveynler çocuklarına ilgi gösteren, onların hayatlarını geliştirmek için her türlü yolu deneyen ana-babalardır. İlerki bölümlerde beş sevgi diliniele alıp kendi ergen çocuğunuzun temel sevgi dilini keşfetmenize yardım edeceğiz. Bu dili konuşmak çocuğunuzun ruhunu beslemek ve hayatını geliştirmek için en etkili yoldur.


Işıldayan Safir 17-01-2012 06:03 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5302/...9e6_243846f1_L

Ergenin Ruhunun Beslenmesi Onun Hayatındaki Tüm Alanları Etkiler, Bunu Unutmayın

Duygusal sevginin ergen için bu denli önemli olmasının nedenlerinden biri de ergenin hayatındaki birçok değişik alanı etkilemesidir. Ergenin sevgi deposu boşsa, ergen "kimse benimle ilgilenmiyor" şeklinde düşünmeye başlayacaktır ve öğrenme motivasyonu engellenmiş olacaktır.

Liselerde görev yapan rehberlik danışmanları sık sık "Neden okula gideyim ki ne de olsa kimse benimle ilgilenmiyor." gibi görüşlerle karşılaşmaktadırlar. Ergenin sevgi deposunun boş olması, ergenin empati, yani başkalarının duygularını anlama ve paylaşma yeteneğini de olumsuz yönde etkiler. Genç sevildiğini hissetmezse olumsuz davranışlarının karşısındaki insanın duygularını incitebileceğini anlamakta güçlük çeker.

Bir araştırmanın sonucu şiddete yönelik suç işleyen gençlerin büyük bir kısmında empatinin yok denecek kadar az olduğunu gösteriyor. Empati, Daniel Goleman'ın isimlendirdiği "duygusal zekâ"nın yapı taşlarından biridir. Goleman duygusal zekâyı başkalarının duygularını okuma yetisi, sözsüz iletişim dünyasında etkin iletişim kurabilmek, günlük hayatta yaşadığımız iniş çıkışlara göğüs germek ve ilişkilerimizde karşımızdaki insandan doğru ve yerinde beklentilere sahip olmak olarak tanımlar. Dolayısıyla duygusal zekâdan yoksun olmak, ergenin başkalarıyla olumlu bir bağ kurma yetisini etkileyen bir faktördür.

Empatiden yoksun olmak ergenin bilincinin ve ahlâki yargılarının gelişimini de etkiler. Kişinin bilinç standartlarının özümsenmesi ergenlik yıllarında gerçekleşir. Çocukluk yıllarında standartlar ana baba tarafından belirlenirken şimdi ergen ahlâk ve ahlakdışı kavramlarını kendisi belirlemeye çalışmaktadır.

Eğer ergen duygusal sevgi eksikliği yüzünden diğer insanların duygularını anlayamıyor ve paylaşamıyorsa başkalarına zarar vermenin yanlış olduğunu da tam olarak kavrayamayacaktır. Ergen henüz bir çocukken duygusal alanda sevgi ihtiyacı karşılanmamışsa ruhsal alanda seven bir Tanrı fikri ergen için çok fazla bir şey ifade etmeyecektir. Bu, duygusal sevgiye muhtaç ergenlerin, ailelerinin dinsel inançlarına ve etkinliklerine kulak asmamalarının nedenlerinden biridir.

Özet olarak, eğer ergen hatırı sayılır ölçüde duygusal sevgi görmüşse, duygusal, zihinsel, sosyal, ahlâki ve ruhsal yönlerden gelişme kaydeder, fakat eğer sevgi için duygusal ihtiyacı karşılanmamışsa bütün bu alanlarda bozguna uğrar. İşte bu nedenle kitabımda ergen çocuğunuza ana babalık yaparken üzerinde durmanız gereken benim inandığım en önemli nokta olan ergen çocuğunuzun sevgiye duyduğu duygusal ihtiyacını karşılama konusuna yer vermeyi seçtim.


Işıldayan Safir 17-01-2012 06:06 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5302/...9e6_243846f1_L

EN ÖNEMLİ TEMEL İHTİYAÇ: SEVİLDİĞİNİ HİSSETMEK

Sosyologlar, psikologlar ve dinsel liderler ergenin en temel ihtiyacının hayatındaki en önemli kişilerden göreceği duygusal sevgi olduğu konusunda hemfikirdir. Rutgers Üniversitesinde sosyoloji profesörü ve Amerika'daki Aile Konseyinde eş-başkan olan David Popenoe, "Çocuklara, anne ve babalarıyla sıcak, içten, sürekli ve dayanıklı ilişkiler kurma olanağı verilirse en iyi şekilde yetişeceklerdir." der. Psikologlar Henry Cloud ve John Townsend de şunu ekler: "Ergen çocuğunuzun gelişiminde sevgiden daha iyi bir malzeme olamaz." James Garbarino, Lost, Boys (Kayıp Gençler) adlı kitabında şöyle bir soruyla karşımıza çıkar: "Çocuğun sevilmek ve takdir edilmek adına gördüğü bir şey yoksa hayatına nasıl bir anlam katabilir?"

...


Işıldayan Safir 17-01-2012 06:10 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Eğer ana-babalar ya da ergenin hayatındaki diğer önemli kişiler ergenin sevgi ihtiyacını karşılamıyorlarsa, o zaman ergen sevgiyi yanlış yerlerde aramaya başlayacaktır.

16 yaşındaki Luke Woodham 1 Ekim 1997'de önce annesini öldürdü daha sonra da Pearl, Mississippi'de bulunan lisesinde yangın çıkardı. Bu yangında üç kişi öldü, yedi kişi yaralandı. Woodham, ABC haber muhabirine yaptığı açıklamada yakın çevresinde kendini çok reddedilmiş ve yalnız hissettiğini, bu duygunun da onu kendilerini satanist ilan etmiş gençlerin bulunduğu bir gruba ittiğini söyleyerek ekledi; "Bütün hayatım boyunca yalnızdım, kendimi toplumdan soyutlanmış hissettim ve sonunda beni arkadaşları olarak kabul eden insanlarla karşılaştım." Garbarino sözlerine şöyle nokta koydu: "Duygusal yönden aç olan ve aileleri, öğretmenleri tarafından reddedilen çocuklar anti-sosyal ve onlardan yaşça daha büyük gençler ve yetişkinler için birinci dereceden hedef olarak görülürler. Bu gibi negatif rol modelleri savunmasız gençleri gruplarına katıp onların da kendileri gibi anti-sosyal olmaları için birbirlerine bağlılık sözü verirler. Çoğu problemli ve şiddete yönelen gencin kendilerinden yaşça büyük olan ve onları suç işlemek karşılığında gruplarına dahil eden bu çocuklarla nasıl arkadaş olduğu hakkında anlatacak bir hikâyesi vardır."

Araştırmanın başka bir sonucu, ergen kız çocuklarının çocuk doğurmalarının bir nedeninin de onları sevecek birine şiddetle ihtiyaç duymaları olduğunu gösteriyor. Çocuk sahibi olmanın bu genç kızların hayatlarını değiştirmesinin nedeni sadece onlara bağımlı yaşamak zorunda olan birisine sahip olmak değil, aynı zamanda kendilerini sevecek birisine sahip olmalarıdır. Sevmek ve sevilmek onları, eğitimlerine devam etmek, bebeklerine bakabilmek için çok çalışmak gibi farklı ve ileriye dönük basamaklar çıkmak için motive eder.

Şiddete yönelen ve suç işleyen gençleri anlayabilmek için yıllarca çaba sarfeden Garbarino sözlerini şöyle bitirir: "İnsan ruhunu reddedilme duygusu, sevgi eksikliği ve şiddet kadar yaralayan hiçbir şey yoktur."

Ergen çocuklara iyi ana-babalık yapabilmeniz için gencin duygusal sevgi ihtiyacını etkili bir şekilde karşılamayı öğrenmekten daha önemli bir şey yoktur.


Işıldayan Safir 17-01-2012 06:19 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

On beş yaşındaki Brad ailesinin isteği üzerine bana gelmişti. Ayaklarına büyük gelen mavi ayakkabıları ve çelimsiz bedeninde bol cepli pantolonuyla karşımda oturuyordu. Tişörtünün üzerinde "Özgürlük dünyada istediğiniz bütün şekerlere sahip olmaktır." yazıyordu. Orada benimle olmak istediğinden kesinlikle emin değildim ama sorduğum soruları dikkatle dinlemesi, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaşması beni şaşırtsa da hoşuma gitmişti. (Ofisime sorularıma yanıt olarak sadece "Tamam" diyen bir sürü ergen çocuk da gelmişti.)

Brad'in ailesi onun asi davranışlarından şikâyetçi olduklarını, birkaç kez kendilerine öfkeyle çıkıştığını ve hatta bir keresinde onları evi terk etmekle tehdit ettiğini söylediler. Onu benimle konuşması için ikna etmelerinin sebebi de işte bu tehdit olayıydı. Brad'in evi terk etme düşüncesi ana babasını neredeyse bir bunalıma sürüklemişti. Babası endişesini şöyle dile getiriyordu: "Böyle bir şey yapabilecek bir çocuk o. Yabancı biriyle hiç karşılaşmadı. Sığınabileceği birini bulabilir ama bunu düşünmek bile beni dehşete düşürüyor." Brad'in annesi ise şöyle devam etti: "Brad'le konuşmaya çalıştık fakat ne zaman konuşmaya başlasak kendimizi bir tartışmanın ortasında buluyoruz. İçimizden birien sonunda kontrolünü kaybedip söylemek istemediği şeyler söylüyor. Sonra ondan özür diliyoruz ve konuşmaya devam etmeye çalışıyoruz ama aynı fikri paylaşmadığımız zaman Brad mantıksız bir çocuk oluveriyor."

Kısa bir girişten sonra Brad'i, benim rolümün ona ne yapması gerektiğini söylemek değil, ailesiyle onun birbirlerini biraz daha iyi anlamalarını sağlamaya yardım etmek olduğuna inandırmaya çalıştım. Ailesinin "kaygılı göründüğünü" ve bu yüzden de ikimizin bir araya gelmesini istediklerini belirttim. Başını sallayarak beni onayladı. Brad'le iletişim kurabilmek için geçmişi deşmek yerine bugün hakkında konuşmaya karar verdim ve "Annen ve baban evden ayrılmayı düşündüğünden bahsettiler. Düşünüyorum da belki biraz bu konuda konuşabiliriz" dedim.

Brad başını sallayarak, "Evden ayrılmayacağım." dedi. "Bunu annemle babamın beni dinlemedikleri ve benim de sinirden deliye döndüğüm bir gece söyledim. Bazen evi terk etmeyi gerçekten düşünüyorum ama bunu asla yapabileceğimi sanmıyorum."

Bunun üzerine ben "Evden ayrılmayı düşünürken ne planlıyorsun? Eğer ailen ile yaşamasaydın nasıl bir hayatın olsun isterdin?" diye sordum.

Brad "İstediğim her şeyi yapmakta özgür olacaktım." dedi. "Onlarla her konuda kavga etmek durumunda kalmayacaktım. Evde yaşamak istemeyişimin nedeni işte bu kavgalar."

Olumsuz kelimeler duymak Brad 'i fazlasıyla yaralıyordu. Onun temel sevgi dili onay sözcüklerinden oluşuyordu, bunu sezmeye başlamıştım. Ergenlerin karşısındakinden duydukları olumsuz sözlere kırılmaları, onların duygusal sevgi ihtiyaçlarının en etkili biçimde olumlu sözlerle karşılandığının işaretidir.

Daha sonra "Annenle babanın seni sevdiğini hissedebiliyor musun?" diye sordum. Brad bir an duraksadı ve sonra "Beni sevdiklerini biliyorum fakat bazen özellikle de son birkaç senedir sevildiğimi hissetmiyorum." dedi.

Sorumun yanıtını aldıktan sonra Brad'e başka bir soru yönelttim "Küçükken annenle baban sana olan sevgilerini nasıl gösteriyorlardı?"

Brad kıkırdayarak, "Bana ne kadar harika olduğumu söylerlerdi. Ama artık fikirlerini değiştirdiklerini düşünüyorum." dedi.

"Sana söyledikleri olumlu şeylerden hatırladıkların var mı?"

"Bir keresinde ben küçükler liginde futbol oynarken babam bana gördüğü en iyi futbolcunun ben olduğunu söylemişti. Eğer istersem ilerde gerçek bir futbolcu olabileceğimi de eklemişti."

"Lisede futbol oynuyor musun" diye sordum.

Brad onaylayan bir hareketle başını salladı, ardından, oynadığını ama daha başarılı olabilmek için eline geçen fırsatları iyi değerlendiremediğini, belirti: "İyi oynuyorum ama yeteri kadar değil." Annesinin ona çocukken söylediği güzel sözleri hatırlamaya çalışmasını söylediğimde aldığım cevap şuydu: "Annem her zaman 'Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum' derdi. Her seferinde de üç kere ve gayet hızlı bir şekilde söylerdi. Bazen çok içten olmadığını düşünsem de çoğu zaman içinden gelerek söylediğini bilirdim."

"Sana hâlâ öyle şeyler söylüyor mu?" diye sordum.

Brad, "Son zamanlarda pek değil, bu aralar yaptığı tek şey beni eleştirmek" dedi.

"Seni eleştirirken neler diyor?"

"Mesela dün gece benim sorumsuz olduğumu ve eğer bu huyumdan vazgeçmezsem üniversitede asla başarılı olamayacağımı söyledi. Ayrıca dağınık ve saygısızmışım."

"Öyle misin?" diye sordum.

Yavaşça "Galiba dağınığım ama eğer sürekli tepemde olmasalar saygısızca davranmazdım." dedi.

"Annenle baban başka hangi konularda seni eleştiriyorlar?"

"Her şeyde. Telefonda çok fazla konuştuğumu, arkadaşlarımla çok zaman geçirdiğimi, onların istediği saatte eve gelmediğimi, geç kaldığımda arayıp haber vermediğimi, ev ödevlerime fazla zaman harcamadığımı ve okulu ciddiye almadığımı söylüyorlar. Dediğim gibi yani her şeyimi eleştiriyorlar."

"Peki yaptıkları bütün bu eleştirilerden sonra onlar için ne düşünüyorsun?"

Brad, "Bazen onlardan kaçmak istiyorum. Bu bitmeyen kavgalardan bıktım. Neden kendim olmama izin vermiyorlar? Ben kendimi o kadar da kötü görmüyorum. Beni biraz rahat bırakmalarını isterdim." dedi.

Bunun üzerine, "Peki eğer seni rahat bıraksalardı ne yapardın?" diye sordum.

"Herhalde sadece normal bir ergen olurdum. Uyuşturucu kullanmak, bir kızı hamile bırakmak ya da birilerini vurmak gibi aptalca şeylere bulaşmayı düşünmüyorum. Sanırım annemle babam televizyonda çok fazla şiddet seyrediyorlar. Crazies'i (Deliler) seyrediyorlar ve bütün gençlerin öyle olduklarını düşünüyorlar. Neden bana güvenemiyorlar?"


Işıldayan Safir 17-01-2012 06:25 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Brad'le üç seans daha yaptıktan sonra onun sevgi deposu boş olan normal bir ergen olduğuna karar verdim. Yalnız bu boşluk ailesinin onu sevmemesinden değil, onun temel sevgi dili olan onay sözlerini artık söylememelerinden kaynaklanmaktaydı. Çocukluğunda ana-babası ona sözleriyle olumlu şeyler aktarıyordu. Fakat zamanında ailesinden duyduğu bu sözler artık Brad'in hafızasında güzel birer anı haline gelmişti, çünkü ana babasının fikirlerinin değiştiğini düşünüyordu. Onu hep eleştiren, olumsuz sözler duymakta ve kendini reddedilmiş hissetmekteydi. Çocukken dolu olan sevgi deposu bir ergen olarak hızla boşalmaktaydı.

Brad'in hikâyesini etraflıca dinledikten sonra yaptığım değerlendirmeyi onunla paylaştım. Ona hepimizin duygusal bir sevgi deposu olduğunu ve bu depo dolu olduğunda -yani hayatımızdaki önemli kişiler tarafından gerçekten sevildiğimizi hissettiğimizde- hayatın toz pembe göründüğünü ve aramızdaki farklılıkları kavga etmeden, olumlu bir bakış açısıyla tartışabileceğimizi anlattım. Fakat sevgi depomuz boş olduğunda ve sevilmek yerine reddedilme ile karşılaştığımızda kavga etmeden ya da kötü sözler sarf etmeden düşünce ayrılıklarını konuşmak oldukça zor görünüyordu.

Brad'e ayrıca anne ve babasının da kendilerine ait bir duygusal sevgi depoları olduğunu ve eğer tahminim doğruysa onlarınkinin de boş olabileceğini söyledim. Önceki yıllarda Brad büyük olasılıkla ebeveyninin sevgi diliyle konuşuyor ve onlara sevildiklerini hissettiriyordu ama şimdi ana-babasının duygusal depoları bomboştu.

Sözlerime şöyle devam ettim "Ana-babanın içlerindeki sevgi deposu boşsa, genelde çocuklarının gözünde birer sağlıksız davranış modeli oluştururlar." Brad'i bütün bunların değişebileceğine ve ailesiyle olan ilişkisinin olumlu ve destekleyici bir tutuma dönebileceğine inandırmaya çalıştım. Ona bundan sonraki üç senesinin hayatının en iyi yılları olabileceğini ve üniversitede okumak için evden ayrıldığında ana-babasını "özleyebileceğini" bile söyledim. Bu lafım üzerine Brad güldü ve "Bu çok hoşuma giderdi." dedi.

Brad'e içinde bulunduğu durum hakkında yaptığım değerlendirmeyi ailesinin anlamasına yardımcı olmak istediğimi söyledim ve sergilediği bu olumsuz tutum yerine ebeveynine olan sevgisini tam anlamıyla ifade etmesi konusunda onu yüreklendirdim. Ona içinde gelişmekte olan, ailesinden bağımsız olma duygusunun kin yerine sevgi dolu bir atmosferde yeşerebileceğini açıkladım. "Sevgi bir seçim işidir." dedim ve devam ettim: "Bence eğer sen anneni ve babanı sevmeyi ve bunu da onların temel sevgi dilleriyle ifade etmeyi seçersen çözümün bir parçası olursun. Unutma ki barışı sağlayan nefret değil sevgidir."

Brad bu sözlerin ardından bir an durdu ve "Evet dostum!" dedi. (Bu, benim bir ergenle hâlâ iletişim kurabildiğimin farkına vardığım zamanlardan biriydi.) Brad'e "Yaklaşık altı hafta içinde yani ana-babanla biraz zaman geçirdikten sonra tekrar bir araya gelmemizi ve durum değerlendirmesi yapmamızı istiyorum."dedim. Brad "Tamam." dedi ve pantolon paçaları yere sürünerek ofisimden çıktı.

Bir araya geldiğimiz üç seansta Brad'in ebeveyniyle paylaşmak istediğim şey aslında bu bölümün geri kalan kısmında size anlatmak istediğim şeylerden oluşmakta. Benzer sorunlarla boğuşan binlerce ergen ebeveyni gibi Brad'in anababasının duygularını da derinden paylaşmıştım. Şu an bu kitabı okuyan birçoğunuz gibi Brad'in ebeveyni de bilinçli bir ana-babaydı. Çocuk yetiştirmek konusunda birçok kitap okumuş, seminerlere katılmış ve diğer ana-babalarla deneyimlerini paylamışlardı. Aslında Brad'in yaşamının ilk on iki senesinde ona mükemmel ana-babalık yapmışlar ama ergenlik dönemi geldiğinde işler istedikleri gibi yürümemeye başlamıştı. Çocukluk yılları ergenlik denizinin beyaz sularına gömülmeye başladığında ana-babalık tekneleri kayalara vurmuş ve kendilerini hayatta kalabilmek için mücadele ederken bulmuşlardı.


Işıldayan Safir 17-01-2012 06:29 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Birçok ana-baba çocukları ergenliğe girdiğinde çocuğa okuldan önce ve ilkokul zamanlarında gösterdikleri davranış şeklinin aynısını uygulayabileceklerini sanırlar ama bu büyük bir hatadır, çünkü ergen artık küçük bir çocuk değildir.

Ergen kız ya da erkek kafasının içinde bağımsızlık ve öz benlik melodileri çalarken yetişkin bir insana dönüşmektedir. Bu melodi ergenin içinde oluşan psikolojik, duygusal, zihinsel, ruhsal ve sosyal değişimlerle uyumlu olmalıdır. Ebeveynler ergenin zihninde yankılanan bu yeni şarkıya önem vermezlerse ergen çocuklarıyla aralarında çıkacak olan çatışmanın zeminini hazırlamış olurlar.

Ergen çocuklarına, çocukluk yıllarındaki gibi davranan ana-babalar daha önce almış oldukları sonuçları alamayacaklardır, çünkü ergen, çocukken verdiği tepkiyi vermeyecektir böylece ana baba da farklı bir yöntem denemek durumunda kalacaktır.

Doğru bir eğitim almadan ebeveynler neredeyse her zaman tartışmalara, kızgınlıklara ve zaman zaman da hakaretlere yol açan baskıcı yollara başvururlar. Temel sevgi dili onay sözleri olan ergenler için bu tür davranışlar duygusal açıdan yaralayıcı olabilmektedir. Ana babanın tartışırken ergeni sözleriyle boyun eğdirmeye çalışması aslında genci asileşmeye iten bir tutumdur. Ana babalar eğer bunu fark etmezlerse ergenin duygusal destek sistemi bir savaş alanına döner. Bu değişimi ergen çocuğunuzun gördüğü açıdan ele alın:

Çocukken ailesinden gördüğü sıcak sevginin güvenli kollarında yaşarken ergenliğe adım attığında ruhunda patlamaya başlayan ona yöneltilen olumsuz sözlerin oluşturduğu bombalar yüzünden sevgi deposunda çatlaklar meydana gelir. Ebeveyn olarak niyetimiz bu durumda bile hâlâ iyi olabilir ama emin olun ki sonuçlar kötü olacaktır.

Biz ana-babalar yöntemimizi değiştirmezsek çok büyük olasılıkla asi ve genellikle yabancılaşmış bir gençle karşı karşıya kalırız.

Aslında yukarıdaki gibi bir olayla karşılaşmayabiliriz de. Binlerce ebeveyn, Brad'in ana-babasının yaptığını yaptı yani bir şeylerin düzeltilmesi gerektiğinin farkına varıp harekete geçtiler. Brad'in ailesinin attığı ilk adım neler yaşandığını fark etmek oldu.

Onlara bana göre Brad'in temel sevgi dilinin onay sözleri duymak olduğunu ve çocukluk yıllarında oğullarının sevgi deposunu ona güzel sözler söyleyerek doldurduklarını söyledim. Bununla birlikte ergenlik çağı rüzgârıyla Brad'e söyledikleri olumlu sözlerin yerini hakaret sözcükleri, kabul görme sözlerinin yerini de reddetme olgusunun almasının Brad'in sevgi deposunu boşaltmakla kalmayıp içini öfkeyle doldurduğunu da belirttim.

Bütün bu sözlerim Brad'in babasının zihninde bir ışık yakmış olacak ki, "Neler olduğunu şimdi anlıyorum, bu çok açık." dedi ve "Peki ilişkimizi eski haline nasıl döndürebiliriz?" diye sordu. Bu soruyu sorması beni mutlu etmişti, çünkü bir ebeveynin öncelikle yapması gereken şey bir şeyler öğrenmek istemesidir ve eğer isterse öğrenebilir!


Işıldayan Safir 17-01-2012 06:36 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5302/...9e6_243846f1_L

ONAY SÖZLERİ SÖYLEMEYE BAŞLAMAK

Brad'in ailesine atılması gereken ilk adımın ateşkes ilan etmek olabileceğini söyledim. İlk olarak negatif anlam yüklü kelimeler sarf etmeyi bırakmalıydılar, ikinci adımda bir aile toplantısı düzenleyip Brad'e her şeyi her ne kadar içten ve sadece onun iyiliği için yapsalar da onu yetiştirirken ana-baba olarak yanlış bir yol seçtiklerini fark ettiklerini ve bunun için pişman olduklarını söylemelerini önerdim. Bu aşamalardan sonra onu içinde bulunduğu ergenlik çağında iyi yetiştirebilmek için öğrenmeleri gereken hatta öğrenmek için her şeyden fazla can attıkları daha çok şey olduğunu ve onu, her ne yapmış olursa olsun her zaman seveceklerini söylemelerinin iyi olacağını anlattım.

"Brad'e her şeyden önce sizin için önemli olduğunu ve bundan böyle kelime dağarcığınızdan onu eleştiren, aşağılayan sert sözcükleri çıkardığınızı söylemenizi öneririm."

"Brad'e karşı hep dürüst olun. Ona önümüzdeki beş ay içinde söz ettiklerinizi uygularken mükemmel olamayacağınızı ama hata yaptığınızda özür dileyeceğinizi çünkü niyetinizin kötü olmadığını anlatın. Oğlunuza 'Senin hâlâ ana-baban olduğumuzun bilincindeyiz ve ergenlikten yetişkinliğe geçiş döneminde sana yardım etmeye çalışacağız. Öğüte gereksindiğinde yanında olup senin için doğru olduğuna inandığımız yollarda sana rehberlik etmeyi düşünüyoruz' da demek isteyebilirsiniz."

Daha sonra Brad'in ebeveynine bu yol gösterici unsurlar üzerinde tartışmama konusunda dikkatli olmalarını söyledim. "Onunla net bir iletişim kurarak ve yardımlaşmada bulunarak bu konuda beraber yol almayı öğrenmek istediğinizi ona bildirin. Ona, 'Brad biz sana yetişkinliğe adım atmak üzere olan genç bir adam gibi davranmak istiyoruz bu nedenle duyguların ve düşüncelerin çok önemli. Bu biraz zaman alacak biliyoruz ve bu süreç içinde hepimiz bazen tökezleyeceğiz fakat biz senin hak ettiğin bir ana-baba olmak için üzerimize düşen her şeyi yapacağız.' deyin."

Brad'in ana-babası bunları olduğu gibi uyguladı. Sonradan bana bu aile toplantısının Brad'le olan ilişkilerinde bir dönüm noktası olduğunu söylediler. Brad her ne kadar ana babasının bu konularda değişebileceğine pek inanmasa da onlar Brad'in kendilerini yaptıkları hatalar için affettiğini hissettiklerini söylediler. Bunu anlamak ve zor olabileceğini düşünmek kabul edilmesi gereken ilk şeylerdi fakat başarılı olunmuştu, çünkü ergen çocuklarını yetiştirme konusunda ilerleme kaydedeceklerine inanmışlardı.

Çoğunuzun içinizden "Eğer genç çocuğumuzu yaptığı yanlış hareketler yüzünden ağır sözlerle uyarmayacaksak, disiplini nasıl sağlayacağız?" sorusunu sorduğunu biliyorum. Bir anne bana "Dr.Chapman siz ergen çocuklarımıza istedikleri her şeyi yapmaları için izin vermemizi önermiyorsunuz değil mi?" diye sorduğunda cevabım "Kesinlikle hayır" olmuştu. Ergenlerin sınırlara ihtiyacı vardır. Kendilerini seven ana-babaları onların bu sınırlar içinde yaşadığını görecektir. Ergenler yanlış davranışlar sergilediklerinde onlara kötü, üzücü veya aşağılayıcı sözler söylemeden daha iyi motive edilirler...

Bu bölümde üzerinde durmak istediğimiz konu ise ergenin sevgi deposunu nasıl dolu tutmamız gerektiğidir. Sert, hakaret içeren ve tartışmaya yol açan sözler söyleyerek bu depo asla doldurulamaz. Olumsuz ve küçültücü sözler her ergen için zararlıdır fakat temel sevgi dili onay sözleri duymak olan bir ergen için bu gibi sözlerin zararlı olmaktan öte yıkıcı bir etkisi vardır.

Ergenlerin büyük bir kısmı öz benlikleriyle savaşım halindedir. Kendilerini yaşıtlarıyla psikolojik, zihinsel ve sosyal olarak karşılaştırmaktadırlar. Birçoğu sonunda "diğerleri kadar iyi" olamadığı kanısına varmaktadır. Bazıları kendilerini güvende hissetmemektedir, bazılarınınsa özgüveni yok denecek kadar azdır, bunun suçunu da kendilerinde ararlar. Eğer yaşam sürecinde insanın olumlus özler duymaya en ihtiyaç duyduğu bir dönem varsa o da ergenlik yıllarıdır. Fakat ebeveynler çocuklarının onların en iyi olduğuna inandıkları şeyleri yapmaları için negatif sözcükler sarf etmeyi sürdürmektedir.

Ben ebeveynlerin ergen çocuklarına onay sözleri söylemesinin ne kadar gerekli olduğunu vurgulamadan geçmek istemiyorum, çünkü çocuğunuzun temel sevgi dili onay sözleri olmasa bile emin olun ki sizden güzel sözler duymak çok hoşuna gidecektir. Eski bir İbrani atasözü ne kadar da doğru bir mesaj vermiş: "Ölüm de yaşam da dilin emrindedir."


Işıldayan Safir 17-01-2012 08:27 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5804/...a1c_6187a84c_L

ERGEN ÇOCUĞUNUZA NE TÜR ONAY SÖZLERİ SÖYLEMELİSİNİZ?

Peki günlük hayatımızda ergen çocuklarımıza onları desteklediğimizi, sevdiğimizi hissettiren ne tür sözler söylemeliyiz? Size çocuğunuzun ruhunu zenginleştirecek sözler söylemede birkaç yol önermeme izin verin.

Övgü Sözleri

İlk olarak denebilir ki çocuğunuzun duymaktan zevk alacağı sözler övgü sözcükleridir. Çocuğunuzu övmek, onun herhangi bir konudaki başarısının farkına varmak ve bunun üzerine yorum yapmak demektir. Bütün ergenler doğru birtakım işler yaparlar. Siz onların bu tür davranışlarını görüp sözlerinizle ödüllendirmelisiniz.

Ergenlere övgü dolu sözler söylerken dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır. İlki ve hepsinden önemlisi "içtenlik"tir. Ergen çocuğunuzla ilişkinizde İkiyüzlülük sizi hiçbir yere götürmez. Çağdaş ergenler yetişkinlerde dürüstlük aramaktadırlar, çünkü iki yüzlü politikacılardan çok sıkılmışlardır. Onlar büyüklerinin güvenilir olmasını istemektedirler. Çocuğunuz üç yaşındayken ağız oyunlarıyla onu kandırabilirsiniz ama 13 yaşında aynı şeyi yapamazsınız. Bir ergene odasını temizlemediği halde "Odanı temizlemekle çok iyi yaptın." demek onun zekâsına hakarettir, çünkü bunu anlayabilecek kadar akıllıdır. Onlarla bu tip oyunlar oynamayın.

Ergen çocuğunuzu övmek için söyleyeceğiniz sözlerde dikkat edilmesi gereken ikinci husus da belirli şeylerin övülmesine önem vermektir. "Odanı temizlemekle iyi bir iş yaptın." gibi geniş içerikli övgü ifadeleri amaca çok fazla hizmet etmez. Ergenin yaptığı belirli şeylerin övülmesi doğruyu daha çok yansıtır. "Halıdan o kahve lekesini çıkartmakla ne iyi ettin.", "Kirlileri kirli sepetine attığın çok iyi oldu bugün çamaşır yıkadığım için üzerimden bir yük kaldırmış oldun.", "Cumartesi günü avludaki yaprakları süpürmen harika oldu şu an çok temiz görünüyor." gibi belirli olaylar üzerine söylenen övgü sözleri ergene çok gerçekçi gelecektir. Ergen çocuğunuzun yaptığı belirli hareketleri bulmak için kendinizi eğitin.

Bob'un oğlu Barry lisede beysbol takımında oynuyor. Geçenlerde gerçekten de çok kötü bir gün geçirdi. Topa vuruş sırasında ve saha içinde sanki her şey kötü gitti. Fakat Barry'nin iyi oynadığı bir kısım vardı. Bir koşucunun ilk, diğerinin de çizgi dışında olduğu sırada Barry üçüncü esas pozisyonunu aldı. Vurucu topu üçüncü esas noktaya gönderdiğinde Barry topu yakalayabildi ve ikinci esas noktada duran oyuncuya mükemmel bir atış yaptı. Bu atışın ardından ikinci noktadaki oyuncu birinci noktaya topu attı ve sayı kazandılar. Bu bütün oyun içinde Barry'nin performansının iyi olduğu yegane andı ve takımı oyunu kaybetti. Barry eve takımıyla beraber otobüsle, babası ve erkek kardeşi de arabayla döndüler. Barry onlardan birkaç saat sonra eve geldiğinde kardeşi onu kapıda karşılayıp "Babam bunun şimdiye kadar gördüğü en iyi maç olduğunu söyledi." dedi. Barry "Sen neden bahsediyorsun?" diye sordu. Kardeşi "Senin çift oyunun" diye cevap verdi. Barry'nin babası iki kardeşin konuşmalarını duyunca televizyonu kapatıp odaya geldi. "Bu doğru" dedi. "Bu oyunu hayatımın boyunca unutmayacağım. Kaybettiniz ve çok zor bir akşam geçirdiniz bunu biliyorum ama sana şunu söyleyeyim bu şimdiye kadar gördüğüm en olağanüstü oyundu! O top çok zorluydu ama sen bir profesyonel gibi oynadın. Çok heyecan vericiydi, bunu asla unutmayacağım."

Barry su içmek için mutfağa girdi. Babası da oturma odasına geri döndü. Barry'nin mutfakta içtiği sudan öte bir şeydi. Babasının söylediklerini düşündükçe duygusal sevgi deposu dolmaya başlamıştı. Barry'nin babası çocuğunu belirli bir konuda övme sanatını başarıyla icra etmişti. Özellikle olumsuz davranmaya eğilimli ana babalar için böyle bir davranışı sergilemek çaba gerektirir ama bütün ebeveynler çocuklarının övgüye değer belirli davranışlarını nasıl karşılamaları gerektiğini öğrenebilir ve onları güzel sözler söylemek için bir fırsat olarak kullanabilir.

Bununla birlikte övgü sözleri söylemenin üçüncü bir unsuru daha vardır: Sonuçları övemiyorsanız, çabayı öven sözler söyleyin. Örnek verecek olursak 13 yaşındaki çocuğunuz çimleri biçti ama elbette sizin bu konuda daha çok deneyiminiz olduğundan bu işi sizin kadar iyi yapamadı diyelim. Ama sonuçta çimin büyük bir kısmı biçildi ve ergen çocuğunuz hayatının iki saatini çim biçme işine harcadı. Kendinize hakim olun ve çimin alınmamış kısmını göstermeyin. O kısmı siz bir sonraki hafta o biçmeye başlamadan halledersiniz. Şimdi, "Nathan çim biçme yeteneğin gün geçtikçe gelişiyor. Bu zorlu çabanı gerçekten takdir ediyorum. Bunu yapmakla bana gerçek anlamda yardımcı olduğunu bilmeni isterim ayrıca bu gerçekten hoşuma gidiyor." deme zamanıdır. Nathan oradan ayrıldığında yaptığı işin harcadığı emeğe değdiğini düşünecektir. Babası için önemli bir insan olduğunu ve yaptığı işin fark edildiğini hissedince de sevgi damlacıkları duygusal deposuna damlamaya başlayacaktır. Birisi "Nathan'ın biçmeyi unuttuğu kısmı göstermezsek o her zaman vasat bir çim biçici olmaz mı?" diye sordu. Cevabım şuydu, "Bu zamanlama ile ilgili bir şey." İki saatini çim biçmek için harcayan hiç kimse işini mükemmel yapmadığını duymak istemez. Eğer böyle bir şey duyarsa emin olun ki ergen çocuğunuz çim biçmekten nefret edecektir. Ama gösterdiği çaba övgü dolu sözlerle ödüllendirilirse kendini mutlu ve tekrar çim biçmek için motive edilmiş hissedecektir. Hatta bir sonraki hafta daha iyi bir iş çıkarmak üzere ebeveyninin talimatlarını dinlemeye de gönüllü olacaktır. (Bunu okuyan ana babalar emin olun aynı kural evliliğiniz için de geçerlidir. Bitirilmiş bir işin eksik kalmış yanlarını vurgulamaktansa birbirinizi o işe verilen emek için ödüllendirin. Bunu deneyin, işe yaradığını göreceksiniz, söz. Sözgelimi erkek arabayı yıkamak için üç saat harcıyor. Karısı dışarı çıkıp temizlenmemiş bir nokta gösteriyor. Tahmin: Erkek bir süre arabayı yıkamayacaktır, böylece kadının uzun bir süre için göreceği en temiz araba buolacaktır. Veya diyelim ki kadın kocasına yemek hazırlıyor. Erkek masaya oturuyor ve "Bu yemeğin tuzu eksik." diyor. Tahmin: Kadın "Umarım fast-food restoranlarını seviyordur çünkü önümüzdeki üç ay yemeklerini oralarda yiyecek." diye düşünmeye başlıyor. Olay kapandı. Çaba için övgü, mükemmellik için değil.)

Ergenlerin ailelerinden onları öven sözler duymaya ihtiyaçları vardır. Her zaman övgüye layık ergen davranışlarına rastlarız. Bazı ana-babalar çocuklarının onların beklentileri doğrultusunda davranmalarını o kadar isterler ki onların olumlu davranışlarını görmek yerine hep yaptıkları hatalara takılırlar. Bu olumsuz bir tutum ve dar bir bakış açısı şeklidir. Çocuğun hataları üzerinde yoğunlaşmak birçok ana babanın düştüğü bir hatadır, bu da çoğu ergenin sevgi depolarının boş olmasının nedenidir. Ergen çocuğunuzun hayatında sizi üzen, hayal kırıklığına uğratan ya da kızdıran ne olursa olsun her zaman onda övgüye değer hareketler görmeye çalışın ve onu güzel sözlerinizle besleyin.


Işıldayan Safir 17-01-2012 08:40 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Sevgi Sözleri

Bir ergene güzel sözler söylemenin başka bir yolu da sevginizi sözcüklerle dile getirmekten geçer. Ergeni överken odağınız onun yaptığı bir harekettir ama ona sarf ettiğiniz sevgi sözleri doğrudan kendisine yöneliktir ve kişiliğine duyduğunuz saygıyı sözlü olarak dile getirmenize yardım eder.

Sevgiyi sözcüklerle ifade etmenin en yaygın biçimi "Seni seviyorum" demektir. Bu iki sözcüğü söylemek her şekilde doğru olsa da ergen çocuğunuzun bunu söylemenizi istemeyeceği durumlar da olabilir, söz gelimi arkadaşlarının yanında. Eğer sizden böyle bir isteği varsa buna her zaman saygı duyun. Onunla başbaşayken bu iki sözcüğü hep söyleyebilirsiniz, çünkü bu söz ergen gelişiminin her aşamasında yararlıdır. Ana-babalarından "Seni seviyorum" cümlesini duymayan birçok ergen büyüdüklerinde bunun acısını ta derinlerde hissederler.

Geçtiğimiz birkaç sene içinde profesyonel sporcular için düzenlenmiş ve konusu evlilikleri canlandırmak olanbir dizi konferansta konuşma yapma fırsatı buldum. En üzücü deneyimlerimden birini orada -maço ötesi sayılabilecek- profesyonel bir sporcunun gözlerinden yaşlar akarak bana "Dr. Chapman babamın bana hiç 'seni seviyorum' dediğini duymadım." dediğinde yaşadım. Onu kollarıma alıp "Baban olmama izin ver, seni seviyorum." demek istedim. Ona bu iki kelimeyi söyleyebilir ve sarılabilirdim (aslında sarılamayacağım kadar iri bir futbol oyuncusuydu.) ama ne ona sarılmam ne de söyleyeceğim güzel sözler bir babanın sözcüklerinin yerini tutabilirdi. Ana-babasından "seni seviyorum" cümlesini duymamış bir kadınya da erkeğin ruhunda her zaman bir boşluk olacaktır. Bu kelimeleri ergen kız ya da oğullarına rahatça söyleyebilenler genelde annelerdir. Babalar bu konuda çoğu kez isteksizdir. Bazı babaların kendileri butip sözcükleri hiç duymamış oluyorlar ve doğal olarak da daha önce hiç duymadıkları bu sözleri söylemekte güçlük çekiyorlar. Bunları söylemek onlar için doğal olmuyor. Eğer siz bu babalardan birisiyseniz geleneği yıkıp ergen kız ya da oğlunuzun gözünün içine bakıp, ellerinizi omuzlarına koyarak "Şu anda sana söylemek istediğim şey benim için çok önemli. Beni dikkatle dinlemeni istiyorum." deyin. Daha sonra gözlerinizi gözlerinden ayırmadan kelimeleri söyleyin; "Seni çok seviyorum" ve onları kucaklayın. Bu deneyim sizin için ne ifade ederse etsin söylediğiniz bu sözcükler çocuğunuzun kalbinin derinliklerine işleyecektir, bundan emin olun. Artık set yıkıldığına göre sevgi suları akmaya başlayacaktır. Bu sözcükleri hep söyleyin. Çocuğunuz bunları duymaktan asla sıkılmayacaktır ve aynı kelimeleri o size söylediğinde sizin sevgi deponuz tekrar dolmaya başlayacaktır.

Sevgiyi sözcüklerle ifade etmenin başka yolları da vardır. Çocuğunuza Seni Seviyorum Demenin 101 Yolu adlı kitabın yazarı olan Vicki Lansky 13 yaşındaki kızı Dana'nın kendini kötü hissettiği bir anı anlattı. Onu neşelendirmeye çalışan Bayan Lansky kızına, "Seni bugün gerçekten beğendim." demiş. "Beğenmek" kelimesi yerine neden "Sevgi" kelimesini kullanmadığını sorduğumuzda bunu şöyle açıkladı "Sevgi" yerine "Beğenmek" kelimesini kullanmam farkı ortaya koydu. Bu sözün ardından kızı birkaç defa "Beni yine beğendin mi?" diye sordu.

Siz de kendinize eş anlamlı kelimeler bulun ve çocuğunuza söyleyin. Başlangıç için birkaç örnek:

"Seninle olmaktan zevk alıyorum."
"Sana hayranım."
"Ne zaman seni düşünsem seninle gurur duyuyorum."
"Sen benim gün ışığımsın."
"Eğer dünyada bir çocuk seçebilme şansım olsaydı ben yine seni seçerdim."
"O kadar harika bir çocuksun ki."
"Her sabah kalktığımda senin annen-baban olmak ne kadar güzel bir ayrıcalık diye düşünüyorum."
"Dün masamda oturmuş kızımı ne kadar özlediğimi düşünüyordum."
"Yakınımda olman çok hoşuma gidiyor."
Eğer şiirsel yönü olan bir insansanız bütün içtenliğinizle "Sen hayatımın neşe ırmağısın" bile diyebilirsiniz. Kızınız bu sözün getirdiği mutluluğun tadını sonuna kadar çıkaracaktır, bundan emin olabilirsiniz.

Şimdi de siz birkaç tane düşünün, bir deftere not edin ve düzenli olarak "Seni seviyorum" cümlenizle birlikle kullanın. Eğer ergen çocuğunuz "Seni seviyorum" sözcüklerini duymaya alıştıysa o zaman bu not ettiğiniz sevgi ifadelerinden biri mutlaka çocuğunuzun sevgi deposunu daha etkin bir şekilde doldurmaya yarayacaktır.

Söylediğiniz sevgi sözleri ergen çocuğunuzun bedeni ya da ruhuyla ilgili deolabilir. "Bugün saçın gün ışığı gibi parlıyor" cümlesi "iyi görünüp görünmediği" konusunda kuşkuları olan 16 yaşındaki bir ergen için oldukça rahatlatıcıdır. "Göz-lerin çok güzel" cümlesi erkek arkadaşı tarafından terk edilmiş 17 yaşındaki bir genç kızın kırık kalbini onarabilir. "O kadar güçlüsün ki" sözleri cildinin bozulması konusunda ciddi endişeler taşıyan 15 yaşındaki oğlunuzun olumsuz ruh halini değiştirebilir.

Ergen çocuğunuzda hakkında güzel şeyler söyleyebileceğiniz fiziksel karakteristik özellikler arayın. Bu sözler sevginizi etkin bir şekilde ifade etmenin başka bir yoludur. Bu gibi sevgi sözleri ergenin kişiliği için de söylenebilir. "Dışa dönük bir karakterin olduğu için çok mutluyum. Sen kendini utangaç zannediyorsun ama biriyle konuşmaya başladığında hemen açılıyorsun, ben sende bunu gözlemledim. Tıpkı suyun barajdan taşması gibi akıcı konuşuyorsun."

İşte ergen çocuğunuza olan sevginizi göstermenize yardımcı olabilecek birkaç ifade şekli:

"O kadar düzgün bir insansın ki. Konuşmadan önce düşünme huyuna bayılıyorum."
"Şakacı kişiliğinle herkesi mutlu ediyorsun."
"Sessiz bir çocuksun ama konuştuğun zaman doğru ve yerinde konuşuyorsun."
"Sende sevdiğim şeylerden biri de güvenilir olman. Bir şey için söz verdiğinde o söze güvenebiliyorum."
"Sana güvenebildiğim için çok mutluyum. Diğer anneler kızlarına güvenemediklerini söylüyorlar ama ben sana sonuna kadar güveniyorum."
"Senin insanlara cesaret verme yöntemine bayılıyorum. Dün gece oyun bittikten sonra Tim'le konuşmanıza şahit oldum. Senin gerçekten insanı yüreklendirme konusunda bir yeteneğin var."

Bunlar gibi sevgi yüklü ifadeler ergen çocuğunuzun ruhuna hitap eder. Bu sözler ergen kızınıza ya da oğlunuza ona değer verdiğinizi, hayran olduğunuzu ve onu sevdiğinizi hissettirir.

Bazı ana-babalar bu tip sevgi sözleri içeren konuşmaları rahatlıkla yapamazlar. Eğer siz de bu ebeveynlerden birisiyseniz bir defter tutmanızı, yukarıda verdiğim örnekleri oraya yazmanızı ve bunları birkaç kere kendi kendinize yüksek sesle okumanızı tavsiye ederim. Daha sonra da kendi sevgi ifadelerinizi yaratın ve düzenli olarak her birini ergen çocuğunuzla paylaşın.


Işıldayan Safir 17-01-2012 08:43 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Bütün Ailenin Önünde Ona Güzel Sözler Söylemek

Ergen çocuğunuza bütün aile bireylerinin önünde güzel sözler söyleyin. Yaşça ondan daha küçük veya daha büyük akrabalarının yanında onu öven olumlu sözler söyleyin. (Bunu çocuğunuzun arkadaşlarının yanında yapmanızı tavsiye etmem.) Çocuğunuza başkalarının yanında söylediğiniz bu sözleri hep yüksek sesle söylemelisiniz.

Örneğin bütün aile yemek masasında akşam yemeği yerlerken Jeremy'nin babası "Jeremy ile bunu özel olarak konuşmuştum ama bütün ailenin önünde de söylemek istiyorum. Dün gece onunla gurur duydum. Konuşmak istemediği resmi bir görevlinin aramasına kızabilir ve onunla konuşmayabilirdi ama o sinirlenmeden memura cevap verip çok büyük bir centilmenlik yaptı, onunla gurur duyuyorum." der. Bunun üzerine küçük Ellie, "Evet alkışlar Jeremy için" der ve herkes onu alkışlar. Burada Jeremy kendisi hakkında söylenilen bu sözlerle duygusal açıdan tatmin olmuştur ve aile fertleri onun sağlam kişiliğini takdir etmişlerdir. Ya da babası kızı için şunları söyler: "Bu gece benim Meredith'imi gördü mü herkes? Faul çizgisinden çıkıp iki atış yapıp oyunu kazandı." Meredith sadece oyunu kazanmanın değil aynı zamanda ailesi tarafından övülmenin de keyfini yaşamaktadır. Meredith'in babası böyle bir konuşma yapmayıp durum hakkındaki düşüncelerini ikisi yalnızken belirtseydi, o zaman Meredith duygusal yönden bu derece tatmin olamayacaktı.

Onay sözleri beş temel sevgi dilinden bir tanesi. Bütün ergenler güzel sözler duymak isterler. Ergenlik çağının bu güvensiz geçiş tünelinde, güzel sözler duymak ergenin kurak ruhuna yağan yağmur gibidir. Temel sevgi dili onay sözleri duymak olan ergenler için hiçbir şey ana-babalarından duyacakları sevgi sözleri kadar duygusal yönden tatmin edici olamaz.


Işıldayan Safir 17-01-2012 08:47 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Gençler Ne Diyor?

Şimdi de ebeveynlerinden duydukları olumlu sözlerle sevildiklerini hisseden gençlerin konu hakkındaki yorumlarını dinleyelim:

Matt, 17 yaşında, son sınıf öğrencisi ve boks takımı üyesi: "Kazandığım zaman hiçbir şey babamın 'Harika oynadın oğlum' demesini duymaktan daha önemli olmuyor. Kaybettiğimde ise hiçbir şey onun 'Hayatında yediği en sert yumruğu senden yedi. Bir dahaki sefer gör bak neler olacak.' demesinden daha avutucu değil."

Bethany, 13 yaşında: "Annemin beni sevdiğini biliyorum. Bunu bana her zaman söylüyor. Herhalde babam da beni seviyor ama bunu hiç söylemiyor."

Ryan, 15 yaşında, Chicago'nun şehir merkezinde yaşıyor: "Her zaman ortalıkta gördüğüm şu adamlar dışında benim gerçek bir babam yok. Ama annemim beni sevdiğini biliyorum. Hep benimle ne kadar gurur duyduğunu söylüyor ve kendim için bir şeyler yapmam için beni hep yüreklendiriyor."

Yolanda, 18 yaşında: "Birkaç aya kadar üniversiteye başlıyorum. Bence dünyanın şanslı kızıyım. Annem de babam da beni seviyorlar. Zorlu geçen ergenlik yıllarımda bile beni hep desteklediler. Babam 'Sen en iyisin.' der, annem ise 'İlerde ne olmak istiyorsan onu ol' der. Onların bana her konuda yardım ettikleri gibi ben de başka insanlara yardım edebilmek istiyorum."

Judith, 14 yaşında, 8. sınıfa gidiyor: "Annem ben 4 yaşındayken evi terk etmiş, doğal olarak onu hatırlamıyorum. Daha sonra babam üvey annemle evlenmiş. Onu annem gibi görüyorum. Kendi üzerime çok gittiğim zamanlarda beni ne kadar sevdiğini söyler ve bazen benim bile unuttuğum iyi özelliklerimi bana tekrar hatırlatır. Onsuz hiçbir şey yapamazdım."

Bunlar ve benzeri binlerce ergen, bir sevgi dili olan olumlu sözler duymayı her zaman istiyor. Ebeveynler düzenli olarak çocuklarına böyle sözler söylediğinde ergen çocuklarının sevgi deposu daima dolu olacaktır.


Işıldayan Safir 17-01-2012 08:54 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Sevdiğimiz insanlara dokunmanın inkâr edilemez bir duygusal gücü vardır. Ana-babaların küçük çocuklarını ya da bebeklermi kucaklamasının, onlara sarılmasının veya onları okşayıp öpmelerinin sebebi de fiziksel temasın aralarında yarattığı bu duygusal etkileşimdir. 3 yaşındaki çocukları kucaklamak ya da onları kucağınıza oturtup öyküler okumak bir çocuğun sevgi deposunu doldurmak için çok etkili bir yoldur.

Hayatın diğer bir bölümünde fiziksel temas aynı zamanda duygusal bir ileticidir. "Huzur evleri"nin koridorlarında tekerlekli sandalyelerinde, ellerini belki biri tutar umuduyla uzatan yaşlılara rastlamayan kimse var mıdır? Ve tabii sevgililer ve eşler de öpüşürler ve birbirlerini kucaklarlar. Peki ya ergenler? Onlar yukarıda sayılan kişilerden farklı mı? Fiziksel temas bir ergeni duygusal yönden etkiler mi?

Cevap hem evet hem de hayır. Çünkü bu ergene ne zaman, nerede ve nasıl dokunacağınıza bağlıdır. Mesela gencin arkadaşlarının önünde ona sarılmanız sevgi yerine onda utanç yaratabilir hatta ebeveynini itmeye ve "kes şunu" demeye bile itebilir. Bununla birlikte yorucu bir oyundan dönen kızınızın ya da oğlunuzun omuzlarına masaj yapmak çocuğunuza derin bir duygusal sevgi iletebilir. Bir gence o "içine dönük bir ruh halindeyken" dokunmaya çalışmak neredeyse her zaman genci rahatsız eder ama kötü geçmiş bir günden sonra okuldan eve dönen çocuğunuza sarılmak gerçek bir ebeveyn sevgisi olarak her zaman kabul görür. Ergen çocuklar farklıdır. Onlara çocukluklarında dokunduğunuz şekilde, aynı yerlerde ve tarzda dokunmaya devam edemezsiniz. Burada da ana-babanın hatırlaması gereken şey ergenin asıl konuları olan bağımsızlık ve özbenliktir.

Ebeveynler kendilerine bu soruları sormak durumundadırlar: "Benim onunla fiziksel temas kuruyor oluşum acaba ergen çocuğumun bağımsızlık duygusunu zedeliyor mu?" ya da "Bu ergen çocuğumun özbenlik kavramını olumlu mu etkiliyor?" Ergen çocuğunuzun sizin sevginizi hissetmeye çok ihtiyacı vardır. Fiziksel temas beş temel sevgi dilinden biridir ama fiziksel temas dilini doğru zamanda, doğru mekânda ve doğru şekilde konuşmayı bilmelisiniz. Ergen çocuğunuzun çocukluğunda kullandığı temel sevgi dili fiziksel temas ise bu ergenlik yıllarında da değişmeyecektir. Bunun yanında eğer çocuğunuzun sevildiğini hissetmesini istiyorsanız o dili konuştuğunuzda kullandığınız lehçeyi değiştirmeniz gerekmektedir. Şimdi bunların her birini teker teker inceleyelim.


Işıldayan Safir 17-01-2012 09:02 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Kadim İbrani bilgelik kitabı "Her şeyin bir zamanı vardır... Kucaklama zamanı ve kendini tutma zamanı (kucaklamamak için)" der.

Antrenörler sporcularına her zaman şunu hatırlatırlar: "Zamanlama her şeydir." Benzer bir şekilde ergen ana-babaları doğru zamanlama sanatını öğrenmek zorundadırlar. Yanlış zamanlarda yapılan doğru hareketler genelde olumsuz sonuçlara yol açar.

Ergen ebeveynleri için doğru zamanlamayı bulmak iki nedenle çok zordur. İlki, zamanlama ergenin ruh haline göre yapılmalıdır. İkincisi ise, ergenin ruh hali her zaman açık ve anlaşılır değildir. Bazen ana babalar ergen çocuklarının "dokunulmaması gereken" bir ruh halinde olduklarını, "dokunmak için hamle yaptıklarında" ve çocuklarına sevgiyle dokunduktan sonra fark ediyorlar. Ama unutulmamalıdır ki "zor" imkansız demek değildir. Zeki ana-babalar çocuklarını keşfetmeye çalışır. Bu keşif sonunda da ergen çocuklarının bir hareketinden o an içinde bulunduğu ruh halini anlamayı öğrenirler. Bir anne "Oğlumun eve girerken sokak kapısını kapama şeklinden o an birisinin ona dokunmasını isteyip istemediğini anlayabilirim. Eğer kapıyı çarparsa bu 'Bana dokunmayın.' işaretidir. Ama eğer kapıyı yavaşça kapıyorsa bu 'Anne bana dokunabilirsin.' demektir." dedi. Başka bir anne "Kızımın benimle konuşurken durduğu mesafeden fiziksel temas isteyip istemediğini anlayabiliyorum. Konuşurken eğer odanın diğer köşesinde duruyorsa dokunmamı istemediğini biliyorum. Ama yanıma gelip konuşuyorsa o zaman anlıyorum ki sevgi dolu bir temasa asla hayır demez." dedi.

Ergenler ruh hallerini bize beden dilleriyle anlatırlar, örneğin sizle konuşurken durdukları mesafe ya da ellerinin, kollarının duruş şekli. Akıllı ana-babalar bu vücut dilini çok iyi gözlemleyip ergen çocuklarına dokunmak için doğru zamanı öğrenebilirler. Ergenin neden "Bana şimdi dokunmayın" halinde olduğunu anlamak o kadar gerekli değildir. Önemli olan onun bu ruh halini farketmek ve saygı duymaktır.

Bir ergene sinirli bir anında dokunmaya çalışmak neredeyse her zaman yanlıştır. Mesela ergen kızınız size ya da başka birisine kızgın olduğu zaman hiç kimsenin kendisine dokunmasını istemez. Sinirlidir, çünkü kafasında birisi ona "yanlış davranmıştır." Kızgınlık insanları birbirinden uzaklaştıran bir duygudur. Sinirli bir ergene yapacağınız dokunma girişimi her zaman ters teper. Öfkeli bir ergen için ona dokunmanız onu kontrol etmeye çalışmanızla eşdeğerdir. Bu onun bağımsızlık ihtiyacını zedeler ve böylece de genç sizin fiziksel temasınızdan kaçar... Burada temel olarak söylemek istediğimiz şey bir sevgi dili olan fiziksel teması genç sinirliyken kullanmaya çalışmanın doğru olmadığıdır.

Bütün bunların yanında ergenlere dokunmak için çok da uygun zamanlar vardır. Bunlardan biri onun yaptığı spor dalında kazandığı bir başarı, çok başarılı olduğu bir piyano resitali, iyi bir performans sergilediği bir dans gösterisi, tamamladığı önemli bir okul projesi, geçtiği cebir sınavı ya da verdiği ehliyet sınavı gibi çocuğunuzun başarı gösterdiği alanlardır. Bunlar ergenlerin genelde ailelerinden sevgi dolu bir dokunuş istedikleri zamanlardır. Bu başarıların verdiği heyecan onları bağımsızlık ve özbenlik yoluna iter. Onların başarılarını olumlu sözleriniz ve sevgi dokunuşlarınızla kutlamanız onlar tarafından gelişmekte olan olgunluklarını fark ettiğinizin bir kanıtı olarak algılanacaktır.

Ergen çocuğunuzun başarılarının tersine başarısız olduğu zamanlar da ona sevgi dili olan fiziksel teması gösterebileceğiniz anlardır. Genç içine kapanmıştır çünkü matematik sınavından kalmış, kız arkadaşı tarafından terk edilmiş ya da arabasını çarpmıştır. Ergen kızınız da kendini berbat hissetmektedir; Cuma gecesi en yakın kız arkadaşının bir çocukla randevusu vardır ama onun yoktur ya da daha da kötüsü erkek arkadaşı ondan yeni ayrılmış ve kızınızın en yakın arkadaşıyla çıkmaya başlamıştır. Bunlar ergenlerin fiziksel temasa açık olduğu durumlardır.

Hayatın olağan akışı içersinde ergen kızınız ya da oğlunuz eğer kendini iyi hissediyorsa sizden gelecek ve sevginizi ifade etmenize yardım edecek her türlü fiziksel temasa açıktır. Eğer çocuğunuz kötü bir ruh hali içindeyse ona dokunmanızdan hoşlanmayacaktır. Düşünceli ana-babalar ergen çocuklarının bu ruh hallerine saygı duyacaklar ve onlara sadece doğru zamanlarda dokunmayı bileceklerdir.

Zaman zaman deneme yanılma yöntemiyle bir şeyler öğreniriz ama eğer gerçekten düşünürsek yaptığımız hatalardan bile alabileceğimiz pek çok şey olduğunu görürüz. İşte bir annenin başından geçen bir olay:

"Julie 13 yaşına girdiğinde, uyuşturucu kullanmaya başladığını sandım. Davranışları çok keskin bir şekilde değişmişti. 'Alıngan ve hassas' bir çocuktu. Onu sürekli öper, kucaklardım. 13 yaşına bastığı an benden uzaklaştığını, artık ona dokunmamı istemediğini farkettim. İlişkimize kötü bir şeyler olduğunu düşündüm. Fakat daha sonra onun aslında normal bir ergen olduğunun farkına vardım. Artık Julie'ye ne zaman dokunup ne zaman dokunmamam gerektiğini biliyorum."

"Kısa bir süre için Julie'yi yanlış gözlemlemiştim, bu yüzden de ona sarılmak istediğimde benden kaçmıştı. Fakat ona dokunmak için doğru zamanı seçtiğimde bu sorun ortadan kalktı. Julie şu an 15 buçuk yaşında ve ilişkimizin iyi gittiğine inanıyorum. Sanıyorum onun temel sevgi dili fiziksel temas ve buna çok ihtiyacı olduğunu biliyorum. Sadece ona doğru zamanlarda dokunmak için bu derece duyarlı olmaya devam etmek istiyorum."


Işıldayan Safir 17-01-2012 09:08 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Ergen çocuğunuza dokunmanız için uygun zaman ne kadar önemliyse fiziksel temas için doğru bir mekân seçmek de o derece önemlidir. Burada sözünü ettiğim cinsel özellikler değil, coğrafya, fakat buna daha sonra değineceğiz.

10 yaşındaki bir çocuk küçükler liginde oynadığı maçtan sonra annesinin ona sarılmasını bekleyecektir. Oyundan sonra annesinin yanına koşacak ve güzel sözler söyleyip ona sarılmasını bekleyecektir. Ama 16 yaşındaki genç maçı bittiğinde annesini aramayacak ve annesinin de onu aramadığını umacaktır. Bağımsızlığını ve özbenliğini takım arkadaşları ve diğer dostlarıyla kutlayacaktır. Arkadaşları onun sırtına, kafasına vurabilir, ama annesini ona doğru gelirken gördüğünde "Lütfen anne, aklından bile geçirme." diye düşünecektir. Çoğu zaman ergenler başkaları önünde ana babalarının onlara sarılmalarını veya sevgiyle dokunmalarını istemezler. Bunu özellikle yaşıtlarının yanında istemezler. Ergenin özbenliği arkadaşlarınınkine bağlanmış durumdadır. Anne ya da baba bu dünyaya girdiğinde ve sevgilerini fiziksel olarak gösterdiğinde bu ergenin özbenliğini tehdit eden bir unsur halini alır ve bağımsızlık isteğine darbe vurur. Bir ergenin dediği gibi "Bu, beni hâlâ küçük bir çocuk gibi gördüklerini düşünmeme neden oluyor." En iyi kural, ergen çocuğunuz size dokunmak için ilk adımı atmadan, sizin arkadaşlarının yanında ona dokunmamanızdır.

Bazen ergenler büyükanne ve büyükbabalar gibi diğer aile fertlerinin yanında onlara fiziksel temasta bulunmanıza bir şey demezler. Eğer aile büyüklerine ergen çocuğunuzun başarılarını anlatarak övünüyorsanız, anlattıklarınız bittikten sonra çocuğunuzun sırtına hafifçe vurup duygunuzu fiziksel olarak da gösterebilirsiniz ki bu çocuğunuz tarafından olumlu karşılanabilir. Ama ne olursa olsun bunun doğru bir davranış olduğunu hemen kabul etmeyin. Önce bu hareketinize karşılık çocuğunuzun vereceği tepkiyi ölçün ve eğer "Geri çekil" anlamına gelen bir ipucu yakalarsanız dokunmaya devam etmeyin.

Peki bir sevgi dili olan fiziksel teması çocuğunuzla paylaşabileceğiniz en uygun mekân neresidir? Bu mekân genelde özel bölgeniz olan eviniz ya da ergen çocuğunuzla yalnız olduğunuz başka bir mekândır. Yalnızken veya diğer aile fertlerinin yanında çocuğunuza gösterdiğiniz fiziksel yakınlık duygusal sevgiyi ileten önemli bir faktör olabilir. Unutmayın fiziksel temas bazı ergenlerin temel sevgi dilidir. Ebeveynlerin bu kategoriye giren gençlere sevgilerini ifade edebilmeleri için en doğru zamanı ve mekânı seçmeleri son derece önemlidir.

14 yaşındaki Jacob "Babamla kamp tatillerine çıkmaya bayılıyorum. Kendimi babama en yakın hissettiğim zamanlar bunlar." dedi. Jacob'a "Babanla kamp yapmanın en sevdiğin tarafı nedir" diye sorduğumda "En çok geceleri ateşin başında onunla bilek güreşi yapmayı seviyorum, hele onu yendiğim zaman çok mutlu oluyorum." diye cevap verdi. Duygusal sevgi Jacob'a fiziksel temas dili yoluyla iletiliyor. Bağımsızlık duygusu ve öz-benlik olgusu da özellikle babasını yendiğinde güçleniyor.

15 yaşındaki Jessica "Annem ve ben gerçekten çok yakınız. Onun beni kucaklaması olmadan nasıl yaşardım bilmiyorum. Okulum bu sene çok zor ama eve döndüğümde her zaman annemin beni kucaklayacağını biliyorum." dedi. Jessica'nın annesi onun temel sevgi dilini keşfetmiş, evlerinin mahremiyeti içinde Jessica ile bu dilden konuşuyordu.

Bu sevgi dilini konuşmak için her zaman doğru zamanı ve mekânı seçmeyi unutmayın. Aksi takdirde anlatmaya çalıştığınız şey karşınızdaki tarafından sevgi işareti olarak algılanmayacaktır.


Işıldayan Safir 17-01-2012 09:14 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5804/...a1c_6187a84c_L

FİZİKSEL TEMAS İÇİN UYGUN TAVIR

Esnek Olun


Burada bahsettiğimiz şey sadece çocuğumuza dokunma şekilleri değil aynı zamanda onlara dokunduğumuzda takındığımız tavırlardır. Sevgimizi fiziksel temasla ifade etmenin sayısız yolu vardır. Kucaklamalar, sarılmalar, sırtını sıvazlamalar ,yumuşak dokunuşlar, masajlar veya bilek güreşi bir ergenle fiziksel temas içeren sevgi dilini konuşmak için doğru hareketlerdir. Fakat yöntem sanıldığı kadar basit değildir. Ergenler birer bireydir. Hepsi de aynı tür dokunuştan hoşlanmaz. Bazıları sırtlarının sıvazlanmasından hoşlanırken bazıları bunun yapılmasını hiç istemez. Bazıları saçlarıyla oynamanızdan hoşlanır, bazıları bundan hiç haz etmez. Ergen çocuğunuzun bir benzeri yok, o tek ve unutmayın ki durum böyle olunca onun sevgi dilini öğrenmekle kalmayıp aynı zamanda sevgiyi en iyi şekilde hissedip, açık olduğu lehçeyi de öğrenmek durumundasınız.

Eğer ergen çocuğunuz omzunun sıkılmasından hoşlanmıyorsa sırf siz seviyorsunuz diye bu tip bir dokunuşa devam etmek yanlış olacaktır. Kendi sevgi dilimizi ona kabul ettirmeye çalışmak yerine onunkini öğrenmeye çalışmalıyız. Durumu biraz daha zor kılan başka bir olgu da, ergen çocuğunuza çocukluğunda dokunduğunuz gibi dokunursanız, bundan bir ergen olarak hoşlanmayabileceğidir. Ana babalar bu nedenle çoğu zaman düş kırıklığına uğruyor. Çocuklarının temel sevgi dilini keşfettiklerini sanıyorlar ve o dili konuşmayı öğreniyorlar. Oysa ergen, çocukken gördüğü ve sevdiği fiziksel temaslardan kaçmaya başlar. Bunun ana nedeni de ergenin bağımsızlık ve özbenlik olgusudur. Ergen çocuğunuza çocukken dokunduğunuz şekilde dokunursanız bu fiziksel temas onda güvensizlik ve bağımlılık gibi duygular uyandırır -ki bunlar ergenin hissetmek istediğinin tam tersi duygulardır. Böylece ergen bu tip "çocukça" sevgi ifadelerinden kaçar.

Bir süre önce bu anlayışı ana baba olmak konulu bir atölyede insanlarla paylaştım. Anlattıklarımın Brad'in kafasında bir ışık yaktığını görebiliyordum. Ara olduğunda yanıma geldi ve "Bunu şimdi anlıyorum. Oğlum Matt şu an 15 yaşında. Küçükken sürekli onun sırtını ovardım, bundan çok hoşlanırdı. Geçtiğimiz iki üç yıl içinde artık bunu yapmamı istemiyor. Benden uzaklaştığını düşünmeye başlamıştım ve neden bu kadar değiştiğini anlayamıyordum. Fakat şimdi görüyorum ki sırtını sıvazlamam ona çocukluğunu hatırlatıyor. Şu an o bağımsızlık sularına doğru akıyor ve tekrar çocukluğuna dönmek istemiyor. Bütün bunları artık açıkça görebiliyorum" dedi.

Brad'e bir sevgi dili olan fiziksel teması Matt'e sevgisini göstermek için daha iyi kullanabilmesi yolunda yeni yöntemler gösterdim. "Onun sırtına vur, omzuna hafif bir şaplak at, yanından geçerken çelme tak. Düşerse yere yatıp onunla güreş. Bunları yaparsan sevgi deposunun dolmaya başladığını göreceksin, çünkü ona küçük bir çocuk gibi değil de yetişkinlik yolundaki genç bir adam gibi baktığını fark edecektir. Yaptığın bu hareketlerle onun bağımsızlık duygusunu yok etmeye çalışmak yerine onu beslediğini göstermiş olacaksın." Brad ergenleri sevmek konusunda önemli bir ders almıştı.

Ergen çocuğunuz ona dokunduğunuzda "Bundan hoşlanmıyorum" derse hemen geri çekilin ve dokunmanın başka bir yolunu bulun. Çocuğunuza "Eminim bundan hoşlanır." diyerek belirli bir fiziksel temas uygulamayın. Beş sevgi dilinin genel olarak anlatmak istediği şey karşınızdaki insanın sevgi dilini öğrenmeye çalışmaktır, kendi dilinizi değil.

Anahtar soru şudur: "Ergen çocuğunuz sevildiğine nasıl inanır?" Eğer temel sevgi dili fiziksel temas ise ona sevginizi en iyi şekilde aktarabileceğiniz belli dokunuşlar bulmalısınız. Bir ergeni sevme olgusu ebeveynlerin kendi tercihleri yüzünden karmaşık bir hale gelmektedir. Bazı ana babalar çocuklarına hiç "çelme takmamış" ve böyle bir şeyi çocuklarına sevgilerini ifade etmek için kullanmayı akıllarının ucundan dahi geçirmemişlerdir. Bazıları ise çocuklarına hiç "dirsek atmamışlardır".

Ben bu saydığım şeylerin bütün ergen çocuklara hitap edebileceğini söylemiyorum, anlatmaya çalıştığım, çocuğunuzun hoşlanacağı fiziksel temas çeşitlerini sizin keşfetmeniz ve bu fiziksel temas dilini düzenli olarak onunla konuşmanız. Doğrusunu söylemek gerekirse çocuğunuza dokunurken içinde bulunduğunuz ruh halide son derece önemlidir. Örneğin sinirli bir anınızda çocuğunuza çelme takarsanız bu ona olan sevginizin bir ifadesi olarak yorumlanmaz. Eğer omzuna, bir davranışından hoşlanmadığınız için vurursanız sevildiğini hissetmeyecektir.

Bir anne kızının arkadaş seçimini beğenmediği için kucaklamalarını ondan esirgiyorsa kızını kaybetme riskini de göze almış demektir. Ebeveynler olarak tutumlarımızdan biz sorumluyuz. Eğer ergen çocuğumuza olan sevgimizi sadece bizim hoşlandığımız şeyleri yaptığında gösterirsek karşılıksız sevginin yüce yolunda yolumuzu kaybetmiş ve manipülasyon dünyasına adım atmış oluruz.


Işıldayan Safir 17-01-2012 09:20 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Onu Düzeltirken Hafifçe Dokunun

Fiziksel temas hakkında size güzel haberlerimiz var. Bu dili çocuğunuzun yanlış davrandığı durumlarda da rahatlıkla konuşabilirsiniz. Hatta çocuğunuzun yapmış olduğu hatalı davranışından hoşnutsuzluğunuzu dile getirirken aynı zamanda ona dokunarak sevginizi de ifade edebilirsiniz.

Marcia ergen kızının koluna dokunarak "Dün gece eve bir saat geç gelmen beni çok üzdü. Arkadaşlarınla iyi vakit geçirirken saatin kaç olduğunu unutmanı anlıyorum ama bunun benim için ne kadar zor olduğunu biliyor musun? Geç kalacağın zaman arayıp bana haber vermen konusunda anlaşmıştık. Böylece ben de seni merak etmeyecektim." dedi. Sonra da kızının yüzüne bakıp, ellerini de onun omuzlarına koyarak "Canım, seni çok seviyorum. Seni mutsuz etmek de istemiyorum. Sadece her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istiyorum." dedi. Bu durumda Marcia kızına olan sevgisini çok etkili bir yolla dile getirirken aynı zamanda onunla ilgili endişelerine de değinmektedir.

Fiziksel temas dili doğru zamanda, doğru yerde ve doğru tavırla kullanıldığında doğrudan ergenin ruhunun derinliklerine işleyecektir. Fiziksel Temas "Ben seni önemli bir insan olarak görüyorum. Seninleyim, seninle yakından ilgileniyorum ve seni seviyorum." der. Bütün gençlerin fiziksel temas dilini duymaya ihtiyacı vardır ve eğer bu dili ana babalarından duymazlarsa onu bulmak için başka bir yere gideceklerdir.


Işıldayan Safir 17-01-2012 09:24 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Babalara Bir Çift Söz

Bu kuşağın kimi babalarında ergenlik çağına giren ve gelişmeye başlayan kızlarına dokunmamaya başlamak gibi bir eğilim söz konusudur. Çoğu kızlarında meydana gelen bu değişimlere nasıl tepki vereceğini bilmez, bazıları ise küçük bir kız çocuğuyken artık ergen bir genç kız olan kızlarının artık dokunulmaktan hoşlanmayacaklarını düşünürler. Babaların bir kısmı hâlâ birilerinin onları kızlarına cinsellik dürtüsü hatta taciz niyetiyle yaklaşmakla suçlayacak sanmaktadır.

Nedeni ne olursa olsun çocuğunuza dokunmayı bırakmak büyük bir hatadır. Ergen kızınız kendini bir dişi olarak iyi hissetmek ister. Karşı cins tarafından çekici bulunduğunu hissetmeye ihtiyacı vardır. Burada babanın görevi kızına kendini iyi hissettirecek bu duyguları yaşatmaktır. Doğru bir fiziksel temas bunu gerçekleştirmek için bir araçtır. Eğer baba kızına dokunmayı bırakırsa kızı erken bir yaşta cinsellik açısından aktif olmaya yatkın olacaktır.

Babalar, size kızlarınızla, onlar ergenlik çağına girseler de, fiziksel temas dilini konuşmaya devam etmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. O yetişkin bir genç kadın olma yolunda bağımsızlık ve özbenlik olgularını geliştirmek için sizin dokunuşlarınıza ihtiyaç duyacaktır.



WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:58 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.