Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Çocuk Psikolojisi (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=309)
-   -   Gençler İçin Beş Sevgi Dili (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=620525)

Işıldayan Safir 18-01-2012 10:38 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5503/...9d6_9f2f2b50_L

Çocuğunuzun İlgi Alanlarını Göz Önünde Bulundurun

Ergenlere hediye verirken dikkat edilmesi gereken başka bir nokta da ergeninilgi alanlarıdır. Geçmişte birinden aldığınız, işinize yaramamış olan ve pek de beğenmediğiniz bir armağanı düşünün. Hediyeyi alan kişinin önemli miktarda para harcamış olabileceğini düşündünüz ve onun bu düşüncesini de takdir ettiniz ama armağanın kendisi size bir şey ifade etmedi. Bizim de ergen çocuklarımıza buna benzer hediyeler verme olasılığımız var. Eğer çocuğumuza sevgimizi ifade ederken ona verdiğimiz hediyelerin etkili olmasını istiyorsak, çocuğumuzun ilgi alanlarını göz önünde bulundurmalıyız.

Kendi zevkinize uygun bir hediye almak yerine çocuğunuzun hoşlanabileceği bir şeyi neden almayasınız? Bu gayet açık bir tavır takınarak yapılabilir. Söz gelimi çocuğunuza "Bu ay sana bir armağan alacak olursam bana istediğin iki üç şeyi yazıp verir misin? Bunlar hakkında da olabildiğince ayrıntı vermeni istiyorum, istediğin marka ya da renk gibi" diyebilirsiniz. Ergenlerin çoğu böyle bir liste yapmaktan mutluluk duyacaktır, (çoğu kadın da eşlerinin onlara belli aralarda bu soruyu sormalarını ister.)

Çocuğunuzun istediği şey hakkında size verdiği bilgi yeterli değilse ondan sizle beraber alışveriş merkezine gelmesini ve tam olarak satın almak isteyebileceği şeyi size göstermesini istemenin hiçbir sakıncası yoktur. Siz sonra oraya geri dönüp size gösterdiği şeyi alıp paketleme ve sunma konusunda yukarıda verilen ipuçlarını göz önünde bulundurarak armağanını hazırlayabilirsiniz. Neden çocuğunuzun hiçbir zaman dinlemeyeceği bir CD, hiç giymeyeceği bir gömlek ya da güzel bulmayacağı bir giyecek alasınız ki?


Işıldayan Safir 18-01-2012 10:42 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Bütün hediyeler aile fertlerinin önünde verilemez, çünkü bazılarının değeri özel bir sunumla daha da artar. Shelley 16 yaşındayken ona eski Salem köyünde bir yürüyüş yapmayı önerdim. Bu yürüyüş bizim için pek de olağandışı bir şey sayılmazdı, onunla burada her zaman yürürdük. Fakat bu sefer küçük balık havuzunun başında oturduğumuzda ona altın bir zincirin ucunda asılı olan altın bir anahtar verdim. Sonra da ona ne kadar değer verdiğimi ve hayattaki başarılarından ne kadar gurur duyduğumu belirttiğim bir konuşma yaptım. Ona bu altın anahtarın onun kalbinin ve bedeninin anahtarı olduğunu ve isteğimin onun kendisini hep saf ve temiz tutması ve bir gün bu anahtarı kocası olacak insana vermesi olduğunu söyledim.

Her şey bir yana bu an ikimiz için de çok dokunaklıydı. Ne yazık ki birkaç yıl sonra kızım altın anahtarı kaybetti ama ona hediyesini sunuş şeklim hafızasında bir ömür boyu kaldı. Armağanın kendisi kaybolmuş olsa da arkasında yatan simgesel anlamı yıllar boyunca aklında ve yüreğinde yaşadı. Şimdi Shelley'in Davy Grace adında küçük bir kızı var ve o eğer bir gün kendi babasından bir altın anahtar alırsa hiç şaşırmayacağım.

Sadece özel hediyeler yoktur, bir de değerli hediyeler vardır. Bütün aileler bunlardan bazılarına sahiptir. Bu tür hediyelerin büyük bir maddi değer taşıması gerekmiyor. Bunlar içerdikleri anlam itibariyle aileler için birer hazine kabul ediliyor. Bu hazine bir yüzük, kolye, bıçak, kalem, Kutsal Kitap, pul koleksiyonu ya da ebeveyn için özel bir anlamı olan herhangi bir şey olabiliyor. Bunlar bir önceki kuşaktan yadigar kalan parçalar ya da ergene verilmek üzere satın alınmış şeyler olabilir. Bunlar bizim duygusal değer biçtiğimiz hediyelerdir. Böyle armağanlar özel olarak da, diğer aile bireylerinin yanında da verilebilir. Ama bunları çocuğunuza mutlaka bu hediyenin anlamı ve simgelediği şey hakkında konuşmalar içeren bir tören eşliğinde ve çocuğunuza söyleyeceğiniz güzel sözlerle, fiziksel sevgi ifadeleriyle verilmelidir.

Bu değerli hediyeler ilerki yıllarda ergen çocuğunuzun kalbinde sevgi simgelerine dönüşecektir. Ergenin ani duygusal değişim dönemlerinde bu armağanlar onların yüreklerinde ebeveynlerinin gerçek sevgilerini hatırlatan unsurlar olur. Ergen kendisine verilmiş olan bu hazineye hemen her bakışında ebeveyninin onay sözlerini hatırlar ve sevginin sıcaklığını içinde hisseder. Bütün ergenlerin bu özel hediyelere ihtiyacı vardır.


Işıldayan Safir 18-01-2012 10:50 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Hiçbir ergenin gereksinmeyeceği bir hediye türü vardır. Bu benim deyimimle sahte armağandır. Bunlar gerçek sevginin yerini tutması için tasarlanmış hediyelerdir ve genelde meşgul ve çocuklarına fazla zaman ayıramayan ana babalar tarafından tercih edilirler. Bu ebeveynler kendilerini hayatın hızlı akışına o kadar kaptırmışlardır ki çocuklarıyla nitelikli zaman, hizmet davranışları, onay sözleri ya da fiziksel temas sevgi dillerini konuşmaya fazla zamanları yoktur. Bu boşluğu onlara hediyeler -bazen pahalı hediyeler- alarak doldurmaya çalışırlar.

Eşinden ayrı yaşayan bir anne, "16 yaşındaki kızım babasını ziyarete her gittiğinde eve içi hediyelerle dolu bir bavulla dönüyor. Babası kızımızın doktor masraflarının ödememe hiç yardımcı olmuyor ama ona hediye alacak parası her zaman var. Ona çok seyrek telefon açıyor ve yazın sadece iki haftasını onunla geçiriyor. Ama hediyelerin bütün sorunları çözmesini bekliyor." dedi.

Bu tür armağanlar vermek ilgisiz ana babalar arasında yaygınlaşmaya başladı. Genç hediyeyi alır, karşısındakine hoşnutluğunu dile getirir ve eve sevgi deposu boş olarak döner. Hediye gerçek sevginin yerini tutması için verilirse ergen bunu olduğu gibi yani yüzeysel ve sahte olarak algılayacaktır. Bu olgu sadece ebeveynler ayrıldığı zaman değil, genellikle iki ebeveynin aynı evde çocuklarıyla beraber yaşadığı zaman da ortaya çıkmaktadır. Özellikle eğer annenin de babanın da fazla sorumluluk isteyen meslekleri varsa bu tür hediye verme olgusu sık görülmektedir. Böyle ebeveynlerin paraları boldur ama zamanları yoktur. Ergen kahvaltısını kendi hazırlar, okula gider, okuldan döner, kendinden başka kimsenin olmadığı evinde enerjileri tamamen tükenmiş olan ebeveynleri eve dönene kadar dilediğini yapar. Aile muhtemelen bir fast-food restoranından alınmış akşam yemeklerini hızla yer sonra da her biri kendi bilgisayarının başına döner ve ertesi günlerde de bu süreç aynı biçimde devam eder. Bu tür ailelerde düzenli olarak sahte armağan alışverişi görülür. Gerekli miktardaki para gayet rahat olarak belirlenir, hediyeler alınır ve ergen ana babasının sevgisinden başka bütün istediklerine kavuşur. Böyle sahte hediyeler kendini yalnız hisseden ergenin sevgi deposunu asla dolduramayacağı gibi bu armağanı hissederek almayan ebeveynin suçluluk duygusunu da başaramayacaktır.

Bu aşama, beş sevgi dili konulu kitabın başından beri söylediklerimi toparlamak için uygun bir zaman. Beş sevgi dilinin her birinde ergenlerin ebeveynlerinin sevgisini hissetmeye ihtiyacı vardır. Bu kitabın vermek istediği mesaj, gencin temel sevgi dilini konuşup diğer dördünü görmezden gelmek değildir. Ergenin temel sevgi dilini konuşmanız onda derin bir etki yaratır ve sevgi deposunu daha çabuk doldurur fakat bu süreç onun temel sevgi dilinin yanı sıra geriye kalan diğer dört dilin de konuşulmasıyla tamamlanmalıdır.

Ergen temel sevgi diliyle konuşulduğunda yeterli ölçüde sevgi hissedecek olursa diğer sevgi dilleri de ona daha anlamlı gelecektir. Öte yandan eğer ebeveyn ergenin temel sevgi dilini görmezden gelirse diğer dört sevgi dilinin ergenin sevgi deposunu doldurması beklenemez.

Sizin ergen çocuğunuzun temel sevgi dili armağan almak ise bu bölümde ele alınan ilkeler sizin için son derece önemlidir. Bu sevgi dilini konuşmak birçok yönden diğerlerini konuşmaktan daha zordur. Bu dili akıcı bir şekilde konuşan çok az ebeveyn vardır. Birçok ana baba çocuklarına sevgilerini ifade etmek için hediye verme yolunu seçerken gösterdikleri çabayı yüzlerine gözlerine bulaştırmaktadır.

Ergen çocuğunuzun temel sevgi dilinin armağan almak olduğundan emin olmasanız da size bu bölümü tekrar okumanızı, eşinizle tartışmanızı ve geçmişte çocuğunuza hediye verirken kullandığınız yöntemleri değerlendirmenizi öneririm.


Işıldayan Safir 18-01-2012 10:56 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Çocuğunuza hediye verme yönteminizin yetersiz kaldığı yerleri ortaya çıkarıp bu bölümde konu hakkındaki bazı olumlu önerileri değerlendirerek armağan verme sevgi dilini etkili bir şekilde konuşmayı öğrenebilirsiniz. Bir sonraki bölümde size ergen çocuğunuzun temel sevgi dilini nasıl keşfedeceğinizi anlatacağım. Ama önce temel sevgi dili armağan almak olan bazı gençlerin sözlerine kulak verelim.

Michclle, 15 yaşında, kendisine ana babasının onu sevdiklerini nasıl anladığı sorulduğunda hiç duraksamadan bluzunu, eteğini ve ayakkabılarını gösterip "Sahip olduğum her şeyi bana onlar verdi ve bana göre bunun anlamı sevgi. Onlar bana sadece ihtiyacım olan şeyleri değil, daha fazlasını verdiler. Ebeveynlerinin durumu çok iyi olmayan bazı arkadaşlarımla eşyalarımı paylaşıyorum." dedi.

Serena, lise son sınıf öğrencisi. Ailesinden söz ederken şunları söyledi; "Odama şöyle bir bakıyorum ve ailemin sevgisini yansıtan şeyler görüyorum. Kitaplarım, bilgisayarım, eşyalarım, kıyafetlerim hepsini geçtiğimiz birkaç sene içinde ailem satın aldı. Bana bilgisayarımı verdikleri geceyi hâlâ anımsıyorum. Babam bilgisayarı kurmuş, annem de altın yaldızlı bir pakete sarmıştı. Kurdeleyi kestiğimde ekranda "Mutlu yıllar Serena, seni seviyoruz" yazıyordu.

Ryan, 14 yaşında: "Annem ve babamın beni sevdiklerini bana çok şey vermelerinden anlıyorum. Her zaman bana istediğimi bildikleri şeyleri alarak sürpriz yaparlar. Önemli olan sadece bana o hediyeyi vermeleri değil, verme şekilleri. Ailem bana sadece doğum günlerimde değil, her zaman hediye verir."

Jeff, 17 yaşında ve arabasıyla gurur duyuyor: "Bu araba ailemin bir araya gelmesiyle alındı. Parasının yarısını ben, yarısını babam ödedi ama diğer bütün aksesuarları birileri bana hediye etti. Halıları kız kardeşim arabanın alınışını kutlamak için verdi. Annemle babam teybi 17. doğum günümde hediye ettiler. Jant kapaklarını da annem dört hafta boyunca her hafta birini hediye ederek sürpriz yaptı."

Sean, 15 yaşında, 8. sınıfa gidiyor. Birtakım fiziksel problemlerden dolayı okula uzun süre gidememiş. "Birçok sorunum olduğunu biliyorum. Yaşıtlarım futbol oynuyor ya da başka aktivitelere katılıyor, okulda onlardan bir sınıf gerideyim. Ama bence dünyanın en şanslı insanıyım. Ebeveynim birbirlerini, beni ve kız kardeşimi çok seviyorlar. Bana sürekli sürprizler yapıyorlar. Bir bilgisayar kurduyum, her nasılsa babam yeni çıkan programları benden önce buluyor. Masada ne zaman yanan bir mum görsem yemekten sonra bir kutlama olacağını bilirim. Genelde babam bana yeni bir program almış olur ve ailecek bunu kutlarız."


Işıldayan Safir 18-01-2012 10:59 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5503/...9d6_9f2f2b50_L

ERGEN ÇOCUĞUNUZUN TEMEL SEVGİ DİLİNİ KEŞFETMEK

"Onun temel sevgi dilini nasıl belirleyeceğimi bilemiyorum." Bu sözler 14 yaşındaki Kayla'nın annesi Muriel'a ait. "Kızımın sevgi dili sanki her gün değişiyor. Dünkü hali bugünkünden farklı. Sürekli bir değişkenlik içinde olduğu için nasıl davranacağım hiç kestiremiyorum."

Ergenlerin temel sevgi dilini keşfetmek, çocukların temel sevgi dilini keşfetmek kadar kolay değildir. Bizim ergen çocuklarımız da Kayla ile aynı durumdadırlar yani keskin bir geçiş döneminde. Kişi geçiş dönemindeyse, duygu, düşünce ve arzuları kendi içlerinde bir denge sağlayamamışken dış dünyalarındaki birtakım şeyler sürekli değişmekteyse değişken tepkiler verir.

Ergen Çocuğunuzun Temel Sevgi Dilini Keşfetmek


Süresi uzamış bir iş gezisinden döndüğünüz bir günü hatırlayın. Eşiniz ve çocuklarınızın olağan davranışlarına verdiğiniz tepkileri düşünün. Verdiğiniz tepki fazla şiddetli değilse şanslı sayılırlar çünkü o ruh halinizle üzüntülü ya da patlamaya hazır bir bomba gibi bir tavır da sergileyebilirdiniz. Bunlar sizin normal tepki kalıplarınız değildir ama birisi o an sizin temel sevgi dilinizi keşfetmeye çalışacak olursa tepkileriniz onu yanıltacaktır.


Işıldayan Safir 18-01-2012 11:03 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Çoğu ergen birkaç sene boyunca bu dengesizlik dönemi içinde yaşar. Bazen yaşanan duygusal dengesizlik başka dönemlerde olduğundan daha şiddetlidir. Bu da bizim ergenlerin davranışlarını belli durumlarda tahmin edilemez olduğunu gözlemlememizin nedenidir. Yetişkinler olarak örneğin geçen ay iş arkadaşımızın sırtına hafifçe vurmuşsak ve ondan da olumlu bir tepki görmüşsek bu ay da buna benzer bir tepki göreceğimizi tahmin ederiz. Bu tahmin yetişkinler için geçerli olsa da ergenler söz konusu olduğunda geçerli değildir. Ergenin tepkilerini içinde bulunduğu ruh hali belirler. Ruh haliyse bazen gün içinde bile dalgalanan gel-gitlerden oluşur. Kahvaltıda ona sunduğunuz sevgi ifadesini olumlu karşılayan ergen, akşam yemeğinde aynı sevgi ifadesini reddedebilir. Ergen bir geçiş döneminde olduğundan hareketleri genellikle değişen duyguları yüzünden çabucak değişir.

Gencin istekleri de inişli çıkışlı bir çizgi izler. Gün önce ergen çocuğunuz için hayattaki en önemli şey markalı basketbol ayakkabılarını satın almaktır. O kadar ısrar etmiştir ki bütün planlarınızı iptal edip onunla ayakkabıları almak için alışveriş merkezine gidersiniz. İki gün sonra çocuğunuzun basketbol salonuna giderken bir çift eski spor ayakkabı giydiğini görür, kafanızı sallayıp kendi kendinize "Bu çocuğu anlamıyorum." dersiniz. Muriel'ın Kayla ile yaşadığı hiç de normal görünmeyebilen normal bir ergenle ilişkide olmanın insanlarda yarattığı tipik düş kırıklığının bir yansımasıydı.


Işıldayan Safir 18-01-2012 11:06 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Ergenin istikrarsız ruh hallerine, isteklerine ve davranışlarına ek olarak gelişmekte olan bağımsızlık duygusu da ebeveynlerin ergenin temel sevgi dilini keşfetmelerini zorlaştıran bir etkendir.

Yetişkinliğe geçişteki normal süreç ana-babadan kopma ve kendi kişisel kimliğini kurmadır. Zaten yetişkinlik kelimesinin kendisi kopma anlamına gelir. Kayla artık Muriel'in kızı olarak bilinmek istemiyordu. Annesinden ayrı bir kimlik yaratmaya çalışıyordu. Bağımsızlık kazanma öz-benliği geliştirme yolunda bir adımdır. Kayla öz benliğini oluşturma sürecinin içinde olduğu için "basketbol yıldızı onur kurulu öğrencisi, sevecen arkadaş, kısa sarı saçlı kız, dansçı" sıfatlarından hangisi ile anılmayı istediğine karar vermeye çalışıyordu. Bu kimliklerde nhangisi ya da hangilerini taşımak istediğine karar veremediği için Kayla bu özbenlik sıfatları arasında gidip geliyordu. Kendisini basketbol yıldızı Kayla olarak nitelerse annesinden nitelikli zaman istemeyebilirdi. Ama sevecen arkadaş Kayla kimliğini alırsa nitelikli zaman sevgi diline cevap verebilirdi. Örnekte de görüldüğü gibi ergenin gelişmekte olan bağımsızlık ve özbenlik duyguları onun temel sevgi dilini keşfetme sanatını son derece zor kılmaktadır.


Işıldayan Safir 18-01-2012 11:09 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5503/...9d6_9f2f2b50_L

İçe Kapalı ya da Öfkeli Ergenler

Bazen ergen ona gösterdiğiniz hiçbir sevgi ifadesinden hoşlanmaz. Siz ona onay sözleri söylersiniz, o size "Saçmalama lütfen" ya da "Beni utandırıyorsun" der. Sarılmaya kalkarsınız, parmaklarını sırtınıza dikenli kaktüs misali geçirmeye çalışır. Bir armağan verirsiniz, size kuru bir "teşekkür ederim." den başka hiçbir şey demez. Beraber akşam yemeğine çıkıp çıkamayacağınızı sorarsınız, aldığınız cevap, "Bu akşam arkadaşlarımla yemek yiyeceğim." olur. Ceketinin düğmelerini dikebileceğinizi söylersiniz ama verdiği cevap "Düğmelere ihtiyacım yok." olur. Beş sevgi dilinin her birini denersiniz ama her seferinde terslenirsiniz.

Zaman zaman ergen, ebeveynin sevgisinden onunla arasındaki birtakım çözülmemiş sorunlardan dolayı duyduğu öfke yüzünden kaçar. Ama çoğu zaman ergenin ebeveynin sunduğu bütün sevgi ifadelerini reddetmesi onun ruh halleri, düşünceleri ve isteklerindeki gel-gitleriyle, gelişmekte olan bağımsızlık duygusu ve özbenlik kavramıyla açıklanabilir.

Kısacası ergen, bir ergen gibi davranmaktadır. Neyse ki ergenlerin çoğunun ana babalarının sevgi ifadelerine cevap verdikleri normal ve sağlıklı anları da vardır. Bunları bir kayıp olarak düşünmemeliyiz. Çocuğunuzun temel sevgi dilinin hangisi olduğunu saptayabilirsiniz.


Işıldayan Safir 18-01-2012 11:14 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5503/...9d6_9f2f2b50_L

ÇOCUĞUMUN SEVGİ DİLİ DEĞİŞTİ Mİ?

Büyük olasılıkla ergen çocuğunuz henüz küçükken onun temel sevgi dilini keşfetmiş, birkaç yıl boyunca da onunla bu dili akıcı bir şekilde konuşmuşunuzdur. Şu an "Çocuğumun sevgi dili değişti mi?" diyerek endişelendiğiniz noktayı dile getirmektesiniz. Ama size iyi haberlerim var: Çocuğunuzun temel sevgi dili ergenliğe adım atarken değişmedi. Bazılarınızın "O küçükken ne yapıyorsam şu anda aynısını yapıyorum ama artık bana tepki vermiyor." dediğini duyar gibi oluyorum. Bunu anlıyorum ve bu gerçeğe birazdan değineceğim ama önce çocuğun temel sevgi dilinin ergenliğe adım attığında değişmeyeceği tezimi doğrulamama izin verin.

Neden Ergenler Temel Sevgi Dillerini Değiştirir Gibi Görünür?


Ebeveynlerin zaman zaman çocuklarının temel sevgi dillerinin değiştiğini düşünmelerinin birkaç nedeni vardır. Öncelikle ergen, geçmiş yıllarda sevgi deposunu dolduruyor görünen sevgi dilinden kaçıyor olabilir. Bu direniş daha önce altını çizdiğimiz ruh hali, düşünceler ve isteklerdeki gel-gitler, gelişen bağımsızlık duygusu ve özbenlik kavramı gibi nedenlerle açıklanabilir. Ergen yalnızca kendi temel sevgi dilinden değil bütün sevgi ifadelerinden geçici olarak kaçıyor olabilir.

Ergenin çocukluğundaki temel sevgi dilini değiştirdiğini düşünmemizin ikinci birnedeni daha vardır. Eğer kişinin temel sevgi dili yeteri kadar konuşuluyorsa o zaman onun ikincil sevgi dili daha çok önem kazanır. Ana babası 15 yaşındaki Jared'ın temel sevgi dilinin fiziksel temas olduğunu Jared 10 yaşındayken anlamışlar. Annesi de babası da oğullarının çocukluğundan beri konuştuğu dilin onun temel sevgi dili olduğunu keşfetmişler. Daha sonra Jared, "Çok yoğun çalışıyorum ama kimse bunu takdir etmiyor." diyerek şikâyetini dile getirdi. Burada Jared'ın duymak istediği sevgi dili onay sözleridir. Bu ebeveynlerinin ilk kez duyduğu bir şikâyet değildi. Oğullarının temel sevgi dilinin değişmiş olabileceği konusunda endişeliydiler. Ancak Jared'ın ikincil güçlü sevgi dili onay sözleriydi. Eğer ebeveyni Jared'ın sevgi ihtiyacını etkili bir şekilde karşılamak istiyorsa onun temel sevgi dili olan fiziksel temasın yanı sıra onunla onay sözleri sevgi dilini de konuşmalıdır.

Üçüncü bir olasılık ise ebeveynin çocuğun asıl sevgi dilini çözememesidir. Bu, ebeveynlerin çocuklarını onların gözünden değil de kendi bakış açısından görme eğilimi yüzünden fazla rastlanmayan bir tutum değildir. Bizim dilimiz fiziksel temas olduğu için çocuğumuzun dilinin de aynısı olması gerektiğini düşünmek işimize gelir. Çocuğun bakış açısına göre neyin doğru olduğunu keşfetmek yerine istediğimize inanırız. Ebeveynler çocuğa olan sevgilerini beş sevgi dilini kullanarak gösterdiklerinde çocuk da temel sevgi dilinin yeteri kadar konuşulduğunu görebilir ve sevgi deposu dolu kalabilir. Bunun yanı sıra çocuğun ergenlik yıllarında ebeveynler kendilerini reddedilmiş hissettikleri için çocuğun temel sevgi dili olduğuna inandıkları dil üzerinde yoğunlaşırken diğer sevgi dillerinden bir ya da birden fazlasını konuşmaktan vaz geçebilirler. Bu durumda ergenin temel sevgi dili aslında değişmemiştir. Sorun, ebeveynin çocuğun temel sevgi dili konusunda koyduğu teşhisin yanlış olmasıdır.


Işıldayan Safir 18-01-2012 11:20 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5503/...9d6_9f2f2b50_L

Yeni Bir Şive Öğrenmenin Tam Zamanı!

Peki, "Ben o küçükken ne yapıyorsam aynısını yapıyorum ama o artık buna tepki vermiyor." diyen ebeveyne nasıl bir cevap vereceğiz? Bu Patsy'nin de yaşadığı bir şeydi. "Uzun zamandır Teddy'nin temel sevgi dilinin onay sözleri olduğunu biliyordum ve onu her zaman sözlerimle takdir ettim. Şu an 14 yaşında. Bana 'Anne şunu söyleme. Anne şunu söylemeyi kes. Anne bunu duymak istemiyorum' deyip duruyor. Durum benim için çok karmaşık. "Patsy'e "Teddy'e söylediğin onay sözlerinden birkaçını söyler misin?" diye sordum. Patsy "Sen harikasın. Seninle gurur duyuyorum. O kadar akıllısın ki. O kadar yakışıklısın ki gibi her zaman söylediğim şeyleri söylüyorum." dedi.

Sorun işte burada yatıyordu. Patsy oğluna geçmişte söylediği sözlerin aynısını söylüyordu. Ergenler nadiren çocukluklarında duydukları şiveyi işitmek ister. Bu sözler küçüklüklerinde duydukları sözler olduğundan, onları çocukluk yıllarıyla özdeşleştirirler. Bağımsız olmak istemektedirler. Çocuk yerine konmak istemezler.

Çocuklarına sevildiklerini hissettirmek isteyen ebeveynler yeni şiveler öğrenmek durumundadır. Patsy'e senelerdir kullandığı şiveleri bir kenara bırakmasını ve "Irk eşitliği konusunda sergilediğin keskin tavrı takdir ediyorum... Arka bahçeyi adam etmek için çok çalışmışsın, sonucu çok beğendim... Sana güveniyorum, çünkü sen başkalarının haklarını koruyorsun." gibi daha çok yetişkinlere yakışır sözlü sevgi ifadeleri kullanmasını tavsiye ettim. Bu tarz cümlelerde çocukluk yıllarının izi yoktur ve ergen için saygı ifadeleri niteliğindedir. Patsy'e ayrıca oğlunu Teddy yerine Ted diye çağırmasını önerdim. Çok şaşırmış bir halde, "Biliyor musunuz, Teddy de bana son zamanlarda aynı şeyi söylüyor. Ona bütün hayatı boyunca Teddy dedikten sonra şimdi Ted diye çağırmak çok zor olacak." dedi. Patsy'nin önünde zor bir yol olduğunu biliyordum ama bu değişiklikleri gerçekleştirebileceğinden de emindim.

Roger bana oğlunun bir ergen olarak geliştirdiği yeni tepkilerini anlattığında yeni şiveler öğrenme gereği bir kez daha kanıtlandı. Roger, "Uzun zamandır Brad'in sevgi dilinin hizmet davranışları olduğunu düşünüyordum." dedi. "Brad küçükken bana onarmam için oyuncaklarını getirirdi. Oyuncağını tamir edince ya da ev ödevine yardım ettikten sonra yanımdan ayrılırken sevildiğini hissettiğini gözündeki pırıltıdan anlayabiliyordum. Ama ergenliğe adım attığından beri benden pek yardım istemiyor. Geçen gün bisikletini tamir ediyordu. Yardım edebileceğimi söylediğimde bana sağol baba kendim yapabilirim dedi. Artık ev ödevi için de pek yardım istemiyor. Sanki artık ona eskisi kadar yakın değilim. Onun da kendini bana yakın hissettiğinden emin değilim." Brad'in sevgi dili hizmet davranışları ise babasının sevgisini artık eskisi kadar hissetmiyor olabilir. Bununla birlikte Roger'dan çocukken istediği şeyleri artık istememektedir. Gelişmekte olan bağımsızlık duygusunu ve olgunlaşmakta olan öz benliğini beslemesine yardım ederek artık bir şeyleri kendi başına yapmayı öğrenmektedir. Roger'ın öğrenmek zorunda olduğu, hizmet davranışları sevgi dilinin yeni şiveleridir. Ona Brad'in hâlâ kendi başına yapmayı beceremediği bazı şeyler bulmasını ve bunları ona öğretebileceğim söylemesini önerdim. Aslında Brad kendisi için bir şeyler yapmak istemektedir. Bu onun olgunluk duygusunun gelişmesine yardımcı olur. Roger, Brad'e karbüratör temizlemeyi, buji değiştirmeyi, fren ayarı yapmayı, kütüphane kurmayı ya da Brad'in ilgilenebileceği herhangi bir şeyi öğretmeyi teklif ederse, Brad'in bu tür hizmet davranışlarını kabul etmeye açık olacağını görecektir. Böylelikle Brad'le olan duygusal yakınlığı güçleneceği gibi, Brad de aralarındaki sevgiden emin olacaktır.

Yeni şiveler öğrenmek zor olabilir. Bizler alışkanlıklarımızla yaşayan yaratıklarız. Ergen çocuklarımıza sevgimizi onların çocukluk yıllarında kullandığımız ifadelerle göstermeye devam etmemiz gayet doğaldır. Bu bizim içinen rahat yoldur. Yeni şiveler öğrenmek çaba ve zaman gerektirir. Ama eğer ergen çocuklarımızın sevildiklerini hissetmelerini istiyorsak onların temel sevgi dillerini öğrenmek için bu enerjiyi sarf etmeyi göze almalıyız.


Işıldayan Safir 19-01-2012 01:24 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/4403/...9d8_185e4a65_L

ERGEN ÇOCUĞUNUZUN TEMEL SEVGİ DİLİNİ BULMAK

Sevgi dili kavramıyla ilk kez bu kitapta karşılaştıysanız -ergen çocuğunuzun temel sevgi dilini onun çocukluk yıllarında bulmaya çalışmadıysanız- ve artık bir ergen olmasına rağmen onun sevgi dili hakkında bir ipucuna bile sahip değilseniz size üç adım önermeme izin verin. Öncelikle soru sorun, daha sonra gözlemde bulunun ve son olarak da deney yapın. İşte bu üç adımın her biri için üç yaklaşım.

1. Soru Sorun


Ergenin kafasının içinde neler olup bittiğini öğrenmek istiyorsanız bunu bulmanın en iyi yollarından biri soru sormaktır. Bir baba "Bunu unut!" dedi: "Ona ne sorarsam sorayım bu üç cevaptan birini duyuyorum: 'Bilmiyorum', 'Tamam' ya da 'N'olursa'. Bu üç cevap herhangi bir şeyi açıklamıyor. Bu babanın yaşadığı düş kırıklığını anlayabiliyorum ve ergenlerin bazen konuşmak yerine "homurdandığı" da doğrudur ama yine de ergenin, bunları ifade etmeyi seçecek olursa, düşünce ve duygularını anlamanın en iyi yolu budur.

Ergenler onlara soru sorulduğu takdirde düşüncelerini açıklamaya eğilimlidirler. Neredeyse hiçbir genç konuşmaya "Sana duygu ve düşüncelerimi açıklamama izin ver" diyerek başlamaz. Tersine, "Sana ne istediğimi söyleyememe izin ver." demeyi tercih ederler. Ergenler duygu veya düşünceleri yerine isteklerini ifade etme konusunda kendilerini daha özgür hissederler. Genelde ana-baba doğru soruyu sorana kadar duygu ve düşünceleri ergenin zihninde kilitli kalır. Ergen çocuğunuzun temel sevgi dilini keşfetmek için verdiğiniz savaşta sorular en yakın dostunuz olabilir.

Margo 15 yaşındaki kızı Kerstin'e "Çocuk yetiştirme konusunda kitaplar okuyordum. Mükemmel bir ebeveyn olmadığımı fark ettim. Niyetim her zaman iyi olsa da bazen seni kıracak şeyler yaptım ya da sana kötü sözler söyledim. Ayrıca bana her ihtiyacın olduğunda yanında olduğumu hissettiğini sanmıyorum. Şimdi sana ciddi bir soru sormak istiyorum. Sana göre ilişkimiz nasıl daha iyi olabilir?" diye sordu. Margo Kerstin'in bu soruya verdiği cevabı asla unutamayacaktı: "Anne eğer bunu gerçekten öğrenmek istiyorsan sana anlatacağım ama sakın bana kızma. Seninle konuşmaya çalıştığım zamanlarda bana bütün dikkatini vermediğini hissediyorum. Her zaman örgü örüyorsun, kitap okuyorsun, faturalarla uğraşıyorsun, TV seyrediyorsun, çamaşır yıkıyorsun ya da başka bir şeyle uğraşıyorsun. Hep bir işle meşgulsün. Seninle konuşmaya çalıştığım zaman seni rahatsız ettiğimi düşünüyorum. Keşke bazen başka hiçbir şeyle uğraşmadan sadece otursan ve benimle konuşsan."

Margo soru sormuş, cevabını da almıştı. Kerstin'in annesinin sorusuna verdiği cevap onun temel sevgi dilini ortaya çıkarmıştı. Kerstin nitelikli zaman ve elbette annesinin yoğun dikkatini istiyordu.Margo'nun kocası Mark 16 yaşındaki oğulları Will'e farklı bir soru sordu ama onun verdiği cevap da Kerstin'inki kadar açıktı. Mark bir gece oğlunu maça götürürken ona, "Son zamanlarda hayatımda bazı değişiklikler yapmam gerektiğini düşünüyorum. Annen için nasıl daha iyi bir eş, sen ve Kerstin için daha iyi bir baba olabilirim diye kafa yoruyorum. Senin de bu konu hakkında fikrini almak istiyorum, onun için sana şu soruyu soracağım: Eğer bende bir şeyler değiştirme imkanın olsaydı neyi değiştirirdin?" Will Mark'a yıllar kadar uzun gelen bir süre düşündükten sonra sonunda "Sen birçok yönden iyi bir babasın. Yoğun çalışmanı ve bana verdiğin şeyleri takdir ediyorum. Ama bazen seni mutlu edemiyormuşum gibi geliyor. Ne kadar fazla çalışırsam çalışayım senden duyduğum tek şey eleştiri oluyor. Elimden gelenin en iyisini yapmamı istediğini biliyorum ama beni sürekli eleştirince pes etmek istiyorum." dedi. Mark bu soruyu içtenlikle sormuştu ve oğlunun cevabını dinleyebilecek bir ruh halindeydi. Will'e cevap verdi: "Bana söylediğin şey seni fazla eleştirdiğim ve yoğun bir tempo içinde olduğunu gördüğüm halde sana karşı hoşnutluğumu ifade etmediğim öyle mi?" Bunun üzerine Will, "Evet ama beni asla eleştirmemelisin demiyorum baba. Fakat arada yaptığım bir şeyin seni mutlu ettiğini bilmek iyi olurdu." dedi. Mark oğlunun söylediğinden hoşlanmıştı. Ona sadece, "Bunu benimle paylaşman hoşuma gitti. Konuştuklarımız üzerine biraz düşüneceğim ve bu konuda kendimi geliştireceğim." dedi. Stadın oto parkına girdiklerinde oğlunun sırtını sıvazladı. Bütün gece eleştiri kelimesi Mark'ın kafasında dönüp durdu. Will'e karşı bu kadar çok eleştiri yönelttiğinin farkında değildi. Aslında yaptığı şeyi eleştiri olarak görmüyordu. Kendi kendine "Evet zaman zaman Will'in yanlışlarını düzelttiğim doğru." dedi. "Arabayı yıkarken gözden kaçırdığı lekeleri gösterdim, geridönüşüm kutusunun dışarı çıkarılması gerektiğini hatırlattım ama eleştiri bunun neresinde?" Mark Will'le beraber maçı seyrederken kafasında bir diyalog akmaktaydı. "Evet, eleştiri. "Will'in benden sürekli duyduğu, eleştiri, o yüzden de beni hiç mutlu edemediğini, yaptığı şeyin asla yeteri kadar iyi olmadığını düşünüyor." Mark "Will'in sevgi dilini keşfetmek için bir ipucu bulmak umuduyla bu soruyu sorduğunu unutmuştu. Mark birden bire Will'in temel sevgi dilinin onay sözleri olduğunu açıkladığını fark etti. Will sadece onay görmek istiyordu. Mark kendi kendine "Ona onay sözleri söylemek yerine olumsuz, eleştirel kelimeler sarf ettim. Will'in bazen benimle vakit geçirmek istemediğini düşünürdüm, doğruymuş." dedi. Mark kendine Margo ile konuşacağına ve ondan kendisini Will'i eleştirdiğinde uyarmasını ve ona Will'i sözleriyle nasıl onaylaması gerektiğini öğretmesini isteyeceğine dair söz verdi. Mark gözlerinin dolduğunu hissetti. Hemen gözyaşını sildi ve çevredeki kalabalığın coşkulu tezahüratı arasında Will'e dönüp "Seni seviyorum ahbap. Seninle olmak gerçekten hoşuma gidiyor." dedi. Will babasının omzuna vurdu, gülümsedi ve "Sağol baba" dedi. Sonra ikisi de coşkulu tezahürata katıldılar. Mark tek bir soruyla ergen çocuğunun temel sevgi dilini keşfetmişti.

Ebeveynlerin ergenin temel sevgi dilini öğrenebilmeleri için ergenden bilgi almayı sağlayacak başka sorular da vardır. Örneğin "En iyi arkadaşın kim?" diye sorduğunuzda çocuğunuz "Paul" diye cevap verirse siz "Paul neden senin en iyi arkadaşın?" diye sorabilirsiniz. Çocuğunuz buna "Beni dinler ve anlamaya çalışır." diyorsa çocuğunuz temel sevgi dilinin nitelikli zaman olduğunu açıklamış olur. Kızınıza "Anneannene onu gerçekten sevdiğini göstermek isteseydin ne yapardın?" diye sorabilirsiniz. Bu tip sorular ergenin temel sevgi dilini açığa çıkarabildiği gibi çocukla ebeveyn arasında daha ileri düzey bir iletişim atmosferi yaratılmasına da yardım eder.

Size ergen çocuğunuza beş sevgi dilini açıklamanızı ve ona "Senin temel sevgi dilin bunlardan hangisi?" diye sormanızı önermem. Her şeyden önce böyle bir soru çocuğunuzla oyun oynuyormuşsunuz gibi bir izlenim yaratabilir. Unutmayın, ergen çocuğunuz için doğruluk ve içtenlik önemlidir. O sizinle bir oyun oynama peşinde değildir, ikinci bir nokta da şudur; eğer çocuğunuz sevgi dili kavramını tam anlamıyla anlamışsa bunu sizi manipüle etmek için kullanabilir. Hangi ebeveyn çocuğundan şöyle bir cümle duymamıştır? "Eğer beni sevseydin ... yapardın." Sık görülmese de bazen ergenin istekleri onun temel sevgi dilinin ne olduğunu bize anlatabilir ama bu genelde ergenin anlık arzularını karşılaması için başvurduğu bir yoldur. Hemen hemen bütün sorular "Senin temel sevgi dilin hangisi?" sorusundan daha iyidir.


Işıldayan Safir 19-01-2012 02:59 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Bilinçli olarak ergen çocuğunuzun davranışlarını gözlemleyin. Onun diğer insanlara hangi yolları kullanarak sevgisini ve hoşnutluğunu ifade ettiğine dikkat edin ve gözlemlerinizi bir kenara not edin. Geçen ay içinde çocuğunuz birilerine beş defa hediye almışsa, çocuğunuzun sevgi dilinin hediye almak olma olasılığı gayet yüksektir. Birçok insanın kendi sevgi dillerini konuşmak gibi bir eğilimleri vardır. Kendilerine yapılmasını istedikleri şeyleri başkalarına yaparlar ama yine de bu her zaman doğru değildir. Örneğin ergen bir erkek çocuk babası hediyelere önem verdiği için etrafındakilere sevgisinin bir ifadesi olarak hediyeler verecektir. Babasının, "Oğlum eğer bir kadını mutlu etmek istiyorsan ona çiçek al." dediğini hatırlayacaktır. Sonuçta ergen kendi sevgi dili hediye vermek olduğu için değil, bu dili konuşmayı babasından öğrendiği için insanlara armağan alacaktır.

Ergenin şikâyetlerini de gözlemleyin. Kişinin şikâyet konusu, onun temel sevgi dilini' öğrenmemizde bir ipucu olabilir. Bu daha önce Will babasına, "Ama bazen seni mutlu edemiyormuşum gibi geliyor. Ne kadar fazla çalışırsam çalışayım senden duyduğum tek şey eleştiri oluyor. Benim elimden gelenin en iyisini yapmamı istediğini biliyorum ama beni sürekli eleştirince pes etmek istiyorum." dediğinde de açık bir şekilde görülmüştü. Will'in şikâyetleri onun temel sevgi dilinin onay sözleri olduğunu gösteriyordu. O sadece babasının yaptığı eleştirilerden değil, onun kendisini övmemesinden de şikâyet ediyordu.

Gençler şikâyet ettiklerinde ana-babalar hemen savunmaya geçerler. Örneğin ergen, "Odama girip eşyalarımın yerini değiştirmeye hiç hakkın yok. Artık aradığım hiçbir şeyi bulamıyorum. Bana ait özel bir yere hiç saygın yok ve bu hiç doğru değil" der. Bunun üzerine birçok ebeveyn "Eğer odanı temizleseydin odana girmek durumunda kalmazdım. Orayı temizlemezsen ben temizlerim." der. Diyalog bu aşamada ya hararetli bir tartışmaya döner ya da iki taraf konuşmayı kesip sessizce ayrı yönlere gider.

Bununla birlikte eğer ebeveyn ergenin şikâyetlerini gözlemleyecek olursa, onun yakındığı şeylerin bir kalıba döküleceğini fark eder. Bu büyük olasılıkla ergenin birisinin "eşyalarının yerini değiştirdiği" konusunda yaptığı ilk şikâyet değildir. Bu yakınma ergenin temel sevgi dilinin hediye almak olduğu konusunda bize bir ipucu veriyor olabilir. Bir ergenin odasındaki her şey birer hediyedir, bunu sakın unutmayın. Bu ergen için her hediyenin özel bir yeri var ve birisi gelip de bunların yerini değiştirdiğinde ergenin hediye yerine koyduğu sevgi ifadeleri de değişiyor.

Şikâyetlerin kalıplarına dikkat etmek gerekmektedir. Birkaç şikâyet aynı kategoriye girerse bu ergenin temel sevgi dilini açığa çıkarabilir. Şu şikâyetlere bir bakın: "Bana ev ödevlerimde artık hiç yardım etmiyorsun. Bu yüzden de zayıf notlar alıyorum..." "Eğer beni de maça götürseydiniz orada arkadaşlar edinebilir, sürekli evde oturmak zorunda da kalmazdım..." Masanın arkasını temizleyemedim, çünkü masayı çekemedim ve yardım etmek için sen de burada değildin..." "Bisikletimi tamir etseydin bugün okula bisikletimle giderdim." Bu ergenin temel sevgi dili büyük ihtimalle hizmet davranışlarıdır. Şikâyetlerinden her birinde ergen ebeveyninden yardım istemektedir.

Ergenin isteklerini de gözlemleyin. Bir insanın istekleri onun temel sevgi dilini ele verir. Renee annesine "Anne bu akşam üzeri seninle birlikte yürüyüş alanına gidebilir miyiz? Sana gölün kıyısında keşfettiğim çiçekleri göstermek istiyorum." dedi. Renee nitelikli zaman istemektedir. Eğer sürekli annesiyle beraber bir şeyler yapmak istiyorsa onun sevgi dili nitelikli zamandır. Buna benzer olarak 13 yaşındaki Peter babasına "Baba, ne zaman başka bir kamp gezisine çıkacağız?", "Ne zaman yine balık tutmaya gideceğiz?" ya da "Topu şimdi atabilir miyiz?" diye soruyorsa onun temel sevgi dilinin de nitelikli zaman olduğunu anlarız.

Ebeveynler çocuklarının sevgi ve hoşnutluklarını ifade ediş biçimlerini, onun en çok nelerden şikâyet ettiğini ve en çok ne yapmak istediğini gözlemlerse çocuklarının temel sevgi dilini keşfetme şansları o kadar artacaktır.


Işıldayan Safir 19-01-2012 03:09 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 


Ergenin temel sevgi dilini keşfetmenin üçüncü yolu ise her hafta beş sevgi dilinden birisine odaklanarak ergenin tepkisini ölçeceğiniz bir deney yapmaktır. Bir hafta boyunca ergene normalden daha çok fiziksel temasta bulunun. Bir gün içinde ona birkaç kez dokunmaya çalışın, ikinci hafta ona dokunmayı bırakın ve onay sözleriyle yaklaşın. Her gün yeni onay ifadeleri üzerinde çalışın ve akşamlanrı bunları çocuğunuza söyleyin.

Bir sonraki hafta ergenin özellikle sizden yapmanızı isteyebileceği şeyleri kapsayan hizmet davranışlarında bulunun. Örneğin ona özel bir yemek pişirin, ütülenmesi pek de kolay olmayan bluzunu ütüleyin, cebir dersinde ona her zamankinden daha çok yardım edin ya da onun yapması gereken işi üstlenin ve köpeği yıkayın. (Elbette bütün bu hizmet davranışlarını olumlu bir tavırla gerçekleştirmelisiniz.) Kızınız ya da oğlunuz için yapabileceğiniz kadar çok şey yapın.

Sonraki hafta ergene nitelikli zaman ayırmak için biraz çaba sarf edin. Birlikte yürüyüşlere çıkın ya da maç yapın. Sizden zamanında istemiş olduğu şeyleri onunla birlikte yapın. Birlikte geçirebildiğiniz kadar zaman geçirin. Onun izin verdiği yere kadar inen derin sohbetler gerçekleştirin. Bütün dikkatinizi onda odaklayın.

Son hafta hediye alma sevgi dili üzerinde durun. Ergenin istediği şeylerden oluşan bir liste yapın ve en çok istediğini düşündüğünüz şeyleri satın alın. Aldıklarınızı rengârenk kâğıtlara sarın ve diğer aile fertlerinin önünde çocuğunuza sunun. Onun bundan keyif almasını sağlayarak her gece bir parti verin.

Çocuğunuzun temel sevgi dilini konuştuğunuz hafta onun davranışlarında ve yüz ifadesinde bir değişiklik fark edeceksiniz. Sevgi deposunun dolu olduğunu ve ebeveyne normalde olduğundan daha sıcak yaklaştığını göreceksiniz. Ergen büyük olasılıkla size ne olduğunu -yani neden böyle alışmadık davranışlar sergilediğinizi- merak edecektir. Her şeyi anlatmanız gerekmiyor. Sadece daha iyi bir ebeveyn olmak için çalıştığınızı söyleyin.

Başka bir deney de çocuğunuza aralarında seçim yapabileceği iki tercih sunmak ve yaptığı tercihleri bir kenara not etmektir. Örneğin babası 13 yaşındaki oğluna: "Bu akşam üzeri iki saat boş vaktim var. Beraber uçurtma mı uçurmak istersin yoksa yeni kameran için pil almaya mı gidelim?" diye sorar. Buradaki seçim nitelikli zaman ile hediye alma arasında yapılacaktır. Baba oğlunun seçtiği şeyi yapar ve onun hediyeyi mi yoksa nitelikli zamanı mı seçtiğini kaydeder. Üç dört gün sonra babası oğluna başka bir seçim sunar: "Bu gece evde sadece ikimiz olacağımıza göre söyle bakalım yemeği dışarıda mı yemek istersin (nitelikli zaman) yoksa sana en sevdiğin pizzayı yapmamı mı tercih edersin (hizmet davranışları)? Bir sonraki hafta baba: "Diyelim ki kendini yılgın hissediyorsun, ben de senin moralini düzeltmek istiyorum, hangisini yapmamı isterdin? Yapmış olduğun bütün olumlu hareketleri hatırlatan bir yazı yazmamı mı? Yoksa sana şöyle sıkıca sarılmamı mı?" der. Çocuğun burada yapacağı seçim de onay sözleri ve fiziksel temas arasında olacaktır.

Ergenin yaptığı seçimleri bir yere not ettiğiniz takdirde bunlar bir kalıba dökülecek ve çocuğunuzun temel sevgi dili ortaya çıkmış olacaktır. Çocuğunuzun temel sevgi dilini öğrendiğinizde bu dilin bütün şivelerini de -yani bu dili konuşmanın değişik yollarını da- keşfetmek isteyeceksiniz ve bu sevgi dilini çocuğunuzun zaman zaman kendi temel sevgi dilinden bile uzaklaşabileceği gerçeğini aklınızda tutarak düzenli olarak konuşmak isteyeceksiniz.

Ergenin isteklerine saygı gösterin. Uygun bir ruhsal durumda olmayan bir ergeni asla sevgi ifadelerinizle sıkmayın. Örneğin çocuğunuzun temel sevgi dilinin fiziksel temas olduğunu biliyorsunuz ama kolunuzu omzuna attığınızda kaçıyorsa bu ona sarılmaya çalışmak için uygun zaman değil demektir. Bu durumda ondan uzaklaşmalı ve onun o an fiziksel temas istemediği gerçeğini anlayarak saygı duymalısınız. Ertesi gün değişik bir biçimde dokunmayı deneyin. Ergen fiziksel temasınız için uygun bir ruh hali içindeyse ona dokunun. Ergen size olumlu sinyaller veriyorsa onu yere yatırıp güreşmeye başlamanın tam zamanıdır. Eğer çocuğunuzun temel sevgi dilini o izin verdiği sürece onunla konuşursanız ergenin sevgi deposu dolacaktır. Ama eğer sizi reddetmesinden hoşlanmadığınız için ona dokunmaktan kaçınıyorsanız zamanla ergenin sevgi deposu boşalacak ve içten içe size kızmaya başlayacaktır.

Bir ergene tam anlamıyla sevgisini göstermek isteyen bir ebeveyn, onun temel sevgi dilini düzenli bir şekilde konuşmalı ve hangi şiveyle olursa olsun çocuğuna sevgisini iletmelidir.


Işıldayan Safir 19-01-2012 09:57 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/4403/...9d8_185e4a65_L

BEŞ SEVGİ DİLİNİ KONUŞMAK

Ergene Faydaları

Biraz önce söylediklerimi toparlamama izin verin. Ben sadece çocuğunuzun temel sevgi dilini konuşun demiyorum. Ergenlerin beş sevgi dilinden de sevgi almaları beş sevgi dilini konuşmayı öğrenmeleri gerekir. Bunu da en iyi ana-baba modellerinde görerek öğrenebilirler. Size ergenin temel sevgi dilinden bolca konuşmanızı ve diğer dördünü de olabildiği kadar sıklıkla kullanmanızı öneriyorum. Ergenin net olarak görülebilen ikincil sevgi dili varsa ebeveyn bu dili de çocuğuyla çokça konuşmalıdır.

Ebeveynler çocuklarıyla beş sevgi dilinide konuşurlarsa ergen bu dilleri başkalarıyla kullanmayı öğrenecektir. Bu ergenin gelecekte kuracağı ilişkiler açısından son derece önemli bir konudur. İleriki yıllarda ergenin sevgi ve mutluluğunu paylaşacağı komşuları, iş arkadaşları, dostları, flörtleri ve daha sonra da bir eşi ve çocukları olacaktır. Ergenler beş sevgi dilinin her birini akıcı bir şekilde konuşmayı öğrenirlerse birçok insanla iyi ilişkiler kuracaklardır ama bu dillerden sadece bir ya da ikisini kullanırlarsa ilişki potansiyelleri azalacaktır. Böylelikle duygusal bağlamda iletişim kuramayacakları insanlar olacaktır. Bunlar ergenin uzun süreli ve anlamlı ilişkiler kurmak isteyebileceği özel kişiler olabilir.

Beş sevgi dilinin her biri aracılığıyla sevgi alıp vermeyi öğrenmek ergenin yararına olacaktır, bu açıktır. Genç sevgi dillerini akıcı olarak konuşmayı öğrenirse ilerde kuracağı ilişkiler için sağlam bir temel atmış olur. Beş sevgi dilinin hepsini konuşmayı öğrenememiş ebeveyn üstesinden gelmesi kolay olmayan sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Size, özellikle de konuşması sizin için zor olan sevgi dillerinin anlatıldığı bölümleri tekrar okumanızı öneririm.

Konuşmakta zorlandığınız sevgi dilini ya da dillerini nasıl konuşmanız gerektiği konusunda size yardımcı olabilecek fikirleri bir yere not alın ve bu dili sadece ergen çocuğunuzla değil, ailenin diğer bireyleriyle de konuşarak çalışın. En sonunda bu sevgi dillerinin her birini konuşmayı öğrenebilirsiniz. Başkalarına onların sevgi ihtiyacını karşılayan bir dille sevginizi ifade etmenizden daha önemli olan az şey vardır.


Işıldayan Safir 19-01-2012 10:08 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 


Bazı çiftler ergen çocuklarına sevgilerini daha etkili bir biçimde göstermeye çabalarken kendi evliliklerinin de yeniden doğduğunu görüyor, seneler boyu birbirlerinin temel sevgi dillerini konuşmadıklarını fark ediyorlar. Öğrenmek için hiçbir zaman geç kalmış sayılmazsınız. Birbirlerinin temel sevgi dilini kullanmayı öğrenmiş çiftler evliliklerinin duygusal atmosferinin belirli birsüre içinde gözle görülür bir şekilde değiştiğini görmüşlerdir.

Bir koca "Dr. Chapman biz otuz üç senedir evliyiz. Evliliğimizin son yirmi altı yılı çok mutsuz geçti. Bir arkadaşım bana sizin Beş Sevgi Dili adlı kitabınızı verdi. Kitabı okuduğumda kafamda bir ışık yandı. Bütün bu seneler boyunca karımın sevgi dilini konuşmadığımı, onun da benimkini konuşmadığını fark ettim. Kitabı ona verdim, konular üzerinde tartıştık ve birbirimizin temel sevgi dilini konuşmaya başlamaya karar verdik. Eğer birisi bana evliliğimin iki ayda düzeleceğini söyleseydi ona asla inanmazdım. Ama bu iki ay içinde onda da bende de birbirimize karşı sıcak duygular oluşmaya başladı. Evliliğimiz tamamen değişti. Bunu kendileri de evli olan çocuklarımıza anlatmak için sabırsızlanıyoruz."

Sevgi bizim en temel duygusal ihtiyacımız olduğu için bu ihtiyaç birisi tarafından karşılandığında bu kişi için güzel duygular beslemeye başlarız. Evlilik ve aile yaşamının duygusal atmosferi aile fertleri birbirlerinin temel sevgi dilini ve bu dili konuşmayı öğrenirse kesinlikle daha verimli hale getirilebilir.


Işıldayan Safir 19-01-2012 10:13 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/4403/...9d8_185e4a65_L

SEVGİ VE ÖFKE: EBEVEYNLERE YARDIM

Ergenler ebeveynlerine, ebeveynleri ergenlere çeşitli nedenlerden dolayı öfkelenir. Zaman zaman birisi diğerini derinden yaralayacak sözler sarf eder ya da hareketlerde bulunur. Ambrose Bierce bir keresinde "Öfkeli olduğunuz bir anda konuşun, sonsuza dek pişman olacağınız en iyi konuşmayı yaparsınız." demişti.

Birçok ebeveyn ve ergen Bierce'in tanımladığı türde bir konuşmayı birkaç kez yapmıştır. Böyle zamanlarda ağzımızdan çıkan şeyleri hiç söylememiş olmayı ve sevimsiz hareketlerimizi geri alabilmeyi dileriz. Denetimsiz öfke birçok ergen-ebeveyn ilişkisinin bozulmasına neden olan bir etkendir.

Bütün bunların sevgiyle bağlantısı nedir? Çoğu insana göre sevgi ve öfkebirbirine zıt iki kavramdır, birbirlerine karşıt gibi gözükürler. Gerçekte bu iki sözcük madalyonun iki farklı yüzüdür. Sevgi tıpkı kontrollü öfke gibi karşısındaki insanın iyiliğine hizmet eder. Karşımızdaki kişinin hareketlerini yanlış algıladığımız zaman öfkeye kapılırız. Ergenler ebeveynlerinin sorumsuz davranış olarak tanımladığı bir şey yapar ya da söylerse ana babalar onlara sinirlenirler. Ergenler ise haksız ya da bencil olarak adlandırdıkları hareketlerle karşılaşırlarsa ebeveynlerine öfke duyarlar.

Öfkenin amacı bizi sevme davranışına, yani ergen ya da ebeveyni doğru yola yönlendirmeye motive etmektir. Ama ne yazık ki bir çoğumuz bu tarz bir sevme davranışını hiçbir zaman öğrenemedik ve sonuçta yıkıcı bir davranış örneği sunmaktayız. Bazen öfke karşısında gösterdiğimiz tepkiyle olayı daha kötü bir duruma sokuyoruz. Bu bölümün iki amacı var; birincisi ebeveynlere öfkelerini kontrol etmelerine ve bunu sevgi davranışına dönüştürmelerini öğrenmelerine yardım etmek, ikincisi ise ebeveynlerin çocuklarına öfkelerini olumlu bir yöne çevirerek kontrol etmeyi öğretmelerine yardımcı olacak pratik yollar sunmak.


Işıldayan Safir 19-01-2012 10:19 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/4403/...9d8_185e4a65_L

KENDİ ÖFKEMİZİ KONTROL ETME İHTİYACI

Henüz öğrenemediğimiz şeyleri çocuklarımıza öğretemeyiz. Birçok ebeveyn kendilerini "Evlenene kadar şiddetli öfkenin ne demek olduğunu bilmiyordum ve çocuklarım ergenliğe girene kadar da süper şiddetli öfkenin ne anlama geldiğini bilmiyordum." diyen Idaho'lu çiftçi Marvin ile özdeşleştirebilir.

Hayatın bütün alanlarında öfke duygusuyla karşılaşmamıza rağmen genelde ailemize ve özelliklede ergen çocuklarımıza çok daha şiddetli bir öfke duyarız.

Ergenler Bizi Neden Öfkelendirir?


Neden ergen çocuklarımıza onlardan yaşça daha küçük olan çocuklarımızdan daha fazla öfkeleniriz? Bunun nedeni her şeyden önce ergende oluşmaya başlayan birtakım değişikliklerdir.

Ergenin konular hakkında eleştirel bir bakış açısıyla mantık yürütmesine ve düşünmesine olanak sağlayan gelişmiş zihinsel yetenekleri, onun yargılarımızı çocukken yaptığından farklı olarak sorgulamasına imkan tanımaktadır. Bu zihinsel gelişme ergeni sadece bizim yargılarımızı sorgulamasına değil aynı zamanda onu uyumsuzluğu seçmesine yöneltebilecek bağımsızlık ve özbenlik kavramlarına da itmektedir. Ergen artık sadece kendisi için düşünmekle kalmayıp kendi kararlarını da almaya başlar. Bu çoğu zaman ergen ile ebeveyn arasında bir çatışma yaratır ve ebeveynin kendi içinde öfke duymasına yol açar.

Ebeveyn ergenin davranışını küstah, asi ve sorumsuz bulur ve şöyle bir mantık yürütür; "Bu benim oğlum/kızım için doğru değil. Kendi hayatını mahvedecek. Bu benim devam etmesine izin verebileceğim bir durum değil." Öfke anne ya da babayı harekete geçirir. Eğer ebeveyn bir çocukla değil de bir ergenle karşı karşıya olduğunu fark etmezse yapacağı hareketle durumu daha kötü bir hale sokabilir.


Işıldayan Safir 19-01-2012 10:29 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/4403/...9d8_185e4a65_L

Olumsuz Öfke Tepkilerimizi Neden Terk Etmek Zorundayız?


Ergen ebeveynin istediği gibi davranış şeklini değiştirmezse ebeveyn soğuk ve sert buyruklara başvurur. Örneğin yüksek sesle "Ya bunu yaparsın ya da..." der. Çocuk gibi görünmemek için ergen cümlenin "Ya da..." kısmını seçer ve ergen-ebeveyn arasındaki savaş başka bir boyuta taşınmış olur. Savaş sona ermeden önce ergen ve ana baba düşman askerlerin birbirlerine bomba atmaları misali birbirlerine sert ve eleştirel sözler savururlar. Sonunda iki taraf da yaralanmış, reddedilmiş ve sevgisiz bir şekilde savaş alanını terk eder. Denetimsiz öfke yüzünden durum daha kötü bir hal alır. Ebeveynlerin sarf ettiği kötü sözler ve uyguladığı fiziksel şiddet hiçbir zaman olumlu sonuç vermez.

Otuz yıldır sürdürdüğüm evlilik ve aile danışmanlığı mesleğinde ergenlerden ebeveynlerinin kontrol altına alamadıkları öfkeleri sonucu onlara söyledikleri üzücü sözleri ve yıkıcı davranışları dinlediğimde, göz yaşlarımı tutamadığım çok zaman olmuştur. İşin daha trajik yanı, ergenlik yıllarında kötü davranışa maruz kalmış birçok genç yetişkinin kendi çocuklarına ana babalarının onlara zamanında davrandığı şekilde davranmaları.

17 yaşındaki Eric'in "Dr. Chapman babamın beni sevdiğini sanırdım ama artık onun beni sevmediğini biliyorum. Tek düşündüğü kendisi. Eğer her şeyi onun istediği şekilde yaparsam sorun yok. Ama kendi kararlarımı vermeye ve düşünmeye hakkım yoksa nasıl büyüyebilirim ki? Bazen onun ölmesini diliyorum ya da ben ölmek istiyorum. İki şekilde de bu acı bitmiş olur." demesini hiç unutmayacağım.

Denetimsiz öfke davranışı kalıbı genelde kuşaktan kuşağa geçen bir olgudur. Bu kalıplar kırılmalıdır. Bu konu hakkında ne kadar hassas olduğumu anlatamam. Ebeveynler olarak içimizdeki öfkeyi tutmayı ve bunu mantıklı ve olumlu bir şekilde kontrol etmeyi öğrenmeliyiz. Aksi takdirde iyi birer ana-baba olma yolundaki çabalarımızı tehlikeye atmış oluruz. Öfkeli bir ebeveyn tarafından hem sözsel hem de fiziksel olarak suistimal edilmiş bir ergen ona çocukluğunda sunulmuş olan hizmet davranışları, onay sözleri, nitelikli zaman, hediye alma ya da fiziksel temas sevgi dillerinden hiçbirisini hatırlamayacaktır. Tek hatırlayacağı ebeveynin azarları, kötü sözleri ve bağırışı olacaktır. Sevgi yerine onu yaralayan bir reddedilme hissedecektir.

Eğer böyle bir denetimsiz öfke davranışını kendi hayatınızda sergilediğinizi düşünüyorsanız bu bölümü çok dikkatli okumanızı ve çocuğunuzla olan ilişkinizi düzeltmeniz için önerilen zorlu adımları atmaya başlamanızı öneririm.

Geçmişten gelen olumsuz davranış kalıpları yıkılabilir. Sonsuza kadar denetimsiz öfkenin esirleri olarak kalmak zorunda değiliz. İsteyen her ana-baba yıkıcı davranış kalıplarını sevgi davranışlarına dönüştürebilir.


Işıldayan Safir 21-01-2012 12:39 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/4403/...9d8_185e4a65_L

YIKICI DAVRANIŞ KALIPLARIMIZI KIRMAK

Yıkıcı davranış kalıplarımızı yıkmak ve öfkemizi kontrol altına alıp sevgi davranışı kalıpları öğrenmek için aşağıdaki adımları izlemenizi öneriyorum.

1. Gerçeği Kabul Edin


Her şeyden önce gerçeği kabul etmeliyiz. Yanlış yolda olduğumuzu kabul etmeden yönümüzü değiştirmeyeceğiz. Bunu kabul edin, Tanrı'ya ve aile üyelerine söyleyin ve deyin ki: "Öfkemi kontrol altına alamıyorum, birçok kez kontrol dışına çıktım. Yanlış şeyler söyledim, yanlış hareketlerde bulundum. Sarf ettiğim sözler güzel sevgi sözcükleri değildi. Aksine yıkıcı ve kırıcı sözlerdi ve Tanrı'nın da yardımıyla değişmek istiyorum." Bu süreç içinde Tanrı'nın da yardımını istediğinizi söylemekten kaçınmayın, çünkü her türlü desteğe ihtiyacınız var.

Yukarıdaki sözleri bir kâğıda yazın. Bunları kendi sözcüklerinizle ifade etmek istiyorsanız değiştirebilirsiniz. Sonra yazdıklarınızı kendi kendinize yüksek sesle okuyun ve acı gerçeği kabul edin... "Öfkemi kontrol altına alamadım." Bu gerçeği kabul ettiğinizi Tanrı'ya itiraf edin ve O'ndan sizi bağışlaması için af dileyin. Daha sonra bütün ailenin bir arada olduğu bir akşam onlarla paylaşmak istediğiniz bir şey olduğunu söyleyin. Kâğıdınızı çıkarın ve yazdıklarınızı ailenize okuyun. Onlara bunu kabul ettiğinizi, şimdi de bunu onlara ve Tanrı'ya söylediğinizi belirtin. Değişmeyi istemek konusunda içten olduğunuzu söyleyin.

Bunun gibi bir şey de söylemek isteyebilirsiniz: "Önümüzdeki birkaç hafta boyunca bunun üzerinde çalışıyor olacağım. Ama herhangi birinize sinirlenip kendime hakim olamadığım ve bağırıp çağırmaya başladığım takdirde kulaklarınızı tıkar, odayı hemen terk eder ya da isterseniz biraz hava almaya dışarı çıkarsanız bana çok yardım etmiş olursunuz. Geri döndüğünüzde öfkemi kontrol altına almış olacağımı ve kötü sözler söylemeyeceğimi garanti ediyorum. Sizden beni bağışlamanızı isteyeceğim ve kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bunu başarmam biraz zaman alabilir ama Tanrı'nın da yardımıyla değişeceğim." Bu mütevazı konuşmayı yaptıktan sonra artık olumlu yönde değişme yoluna girdiniz demektir.


Işıldayan Safir 21-01-2012 12:45 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Artık ikinci adım için hazırsınız: Yıkıcı kalıpları kırmak -çin etkili bir strateji geliştirin. Kendinize geçmişte yaptıklarınızın doğru olmadığını itiraf ettiniz. Peki şimdi bu olumsuz kalıpları nasıl kıracaksınız? Eşiniz ve çocuklarınızdan kendinizi "kaybetmeye" başladığınızda oradan uzaklaşmalarını istediğiniz an aslında bir strateji geliştirmeye başladınız. İlerde bu tarz birşeyle her karşılaştığınızda aileniz size hatanızı itiraf etmeniz gerektiğini hatırlatacaktır. Yapmış olduğunuz bir hatayı itiraf etmenin onur kırıcı bir yönü vardır ama bu sizin ilerde hatalı davranışınızı değiştirmenize yardımcı olacaktır.

Peki bir patlama yaşamadan öfkenizi nasıl yatıştırabilirsiniz? Rueul'un başarı hikâyesini bir dinleyin. Rueul eşiyle birlikte Spokane'de gerçekleştirilen bir evlilik konferansına katılmıştı. Konferans sırasında bana öfkesini kontrol altına almak için çabaladığını, karısı ve çocuklarına "patlayıp kırıcı sözler söylediğini" anlattı. Ona sarf ettiği öfke sözcüklerinin "akışını durdurmasına" yardım edecek birkaç pratik yöntem önerdim ve öfkesini daha olumlu bir şekle dönüştürebilmesi için fikir verdim. İki yıl sonra Rueul'u Seattle'da başka bir evlilik seminerinde gördüm. Bana "Dr. Chapman beni hatırlayıp hatırlamadığınızı bilmiyorum. Karım ve ben sizinle Spokane'de karşılaşmış, kontrol altına alamadığım öfkem hakkında konuşmuştuk. Önerdiğiniz yollar işe yaradı, yaramaya da devam ediyor, size sadece bunu söylemek istemiştim" dedi. "Bana bundan biraz bahseder misin?" dedim. Rueul "Öfkelendiğiniz zamanlarda ağzınızdan bir şey çıkmasına izin vermeden önce yüze kadar sayma yöntemini bilirsiniz? İşte ben bunu yapıyorum" dedi, "Bir şeye öfkelendiğim zaman sizin söylediğiniz gibi saymaya ve yürümeye başlıyorum. Yağmurda, karda, sıcak günlerde yüksek sesle sayı sayarak yürüyorum, insanlar beni duysalar eminim deli olduğumu düşünürlerdi. Ama bana göre bu şimdiye kadar yaptığım en normal şey. Asıl daha önce yaptığım delilikti. Eşime ve çocuklarıma zarar veriyordum. Sayı saymak ve yürümek yatışmam için bana zaman kazandırıyor ve öfkemi olumlu bir yaklaşıma dönüştürmeme yardımcı oluyor." Rueul kötü sözler sarf etmesine neden olan yıkıcı kalıbını kırmak için bir strateji bulmuştu. Eski yıkıcı kalıplarının yerine yeni bir strateji geliştirerek farklı kalıplar oluşturmuştu.

Yüze kadar saymanın dışında başka yöntemler de vardır. Bir adam bana "Sinirlendiğim zaman bisikletime atlıyorum ve sakinleşinceye kadar da pedal çevirmeye devam ediyorum. Bazen bisikletimle birkaç mil gidiyorum." dedi. Bir kadın, "Kocama sinirlendiğimde ona 'Kusura bakma ama benim parka gitmem gerek.' diyerek arabaya atlayıp parka gidiyorum. Sakinleşinceye kadar yürüyorum ya da bir bankta oturuyorum. Eşim bunun yatışmam için daha önce yaptığım şeylerden çok daha iyi bir yöntem olduğu konusunda benimle hemfikir." dedi.

İşte çiftlerin kullandıkları iki yöntem. Brenda bana, "Eşimle birbirimize kızdığımız zamanlarda birimizin odadan çıkmasına karar verdik. Dışarı çıkan beş saat içinde geri dönüp konuyu tekrar tartışabilmemiz için diğerinden bir fırsat isteyecek. Tartışmamız tekrar alevlenirse odadan yine birimiz çıkacak. Birbirimizi sözlerimizle yaralamaktansa kendimize zaman verme fikrini daha mantıklı bulduk." dedi. Bu arada Brenda'nın aile üyelerinden birisine kızdığı zaman ilk yaptığı şey çiçeklerini sulamak olurmuş. "İlk yaz bu yolu denedim ve az kalsın petunyalarımı çürütüyordum ama ne olursa olsun bu ailemi kötü sözlerimle boğmaktan iyidir."

Bütün bu insanlar yıkıcı davranışlarının yerini alan ve onlara sakinleşmeleri için zaman veren bir aktiviteye yönlenmiş ve böylece de kendilerine bir strateji yaratmışlardır.


Işıldayan Safir 21-01-2012 12:55 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5904/...9d7_e7145c21_L

3. Öfkenizi Analiz Edin ve Seçeneklerinizi Değerlendirin

Üçüncü adım öfkenizi analiz etmek ve seçeneklerinize göz atmaktır. Öfkeniz yüze hatta beş yüze kadar saysanız bile hâlâ geçmemiş olabilir. Ama kendinize öfkenizle ilgili sorular soracak kadar sakinleşmiş olabilirsiniz:

"Neden öfkeliyim?"
"Karşımdaki kişinin yanlışı nedir?"
"Onun davranışını yargılarken bütün doğruları göz önünde bulunduruyor muyum?"
"Onun bu davranışının altında yatan nedenleri gerçekten biliyor muyum?"
"Ergen çocuğumun hareketi yanlış mıydı yoksa ben çok mu hassas davrandım?"
"Onun gelişim kapasitesinin üzerinde şeyler yapmasını mı bekliyorum?" (Bazen ebeveynler ergenlere sadece ergen gibi davrandıkları için öfkelenirler.)

Durum hakkında düşünecek zamanınız olduğunda atılacak hangi adımın bu konuda yapıcı olabileceğine karar verebilirsiniz. Birçok seçeneğinizin içinden sadece ikisi öfkenin olumlu tepkilerini temsil eder. İlki öfkeyi başkalarının değil de kendi sorununuz olduğunun farkına vararak serbest bırakmaktır. Sizin probleminizde aşağıdaki durumlarla ilgili olabilir:

"Bugün sol tarafımdan kalktım..."
"Bu aralar çok stres altındayım..."
"Dün gece pek uyuyamadım..."
"Tepem attı..."
"İstediğim olmadığı için sinirlendim..." gibi...

Nedeni ne olursa olsun öfkenin sizin sorununuz olduğunu kabul edin ve bunu serbest bırakın. Kendi kendinize ya da yüksek sesle "Öfkem bencilliğimi ortaya çıkarıyor ve durum böyle olunca da ben hissettiğim öfkenin şekil değiştirdiğinin farkına varıyorum ve bunu dışa vurma yolunu seçiyorum. Ailem bana karşı yanlış bir şey yapmadı; sadece ergen kızımın ya da oğlumun davranışına kızdım." deyin.

Zaman zaman çıkardığınız bu sonucu Tanrı'ya bir dua şeklinde iletebilirsiniz. "Tanrım öfkenin kötü bir şey olduğunu gördüm. Bencilce davrandım ve her şeyi ailemden bekledim. Böyle yanlış bir tavır sergilediğim için beni bağışla. Öfkemi sana iletiyorum. Aileme sevgiyle yaklaşabilmem için bana yardım et, amin." Artık öfkenizi bırakmak için bilinçli bir karar vermiş ve yaptığınıza inandığınız hataları itiraf etmiş bulunmaktasınız.

Öte yandan da haklı olarak öfkelendiğiniz durumlar da olabilir. Ailenizden biri size hatalı davranmış olabilir. Böyle bir durumda öfkelenmeye "hakkınız" vardır. Beş yüze kadar saymış, yürüyüşünüzü yapmış, öfkenizi analiz etmiş ve yine de öfkenizi yenmeyi başaramamış olabilirsiniz. Bu durumda sizi öfkelendiren şeyi o insanla konuşulması gereken bir konu haline gelmiştir, bunu görmezden gelemezsiniz. Birisi size yanlış bir harekette bulundu, kırıldınız ve bu konunun bir çözüme kavuşturulması gerekiyor, ikinci olumlu tepki de konuyu kızgınlık duyduğunuz kişiyle konuşmaktır. Eşinizle ya da ergen çocuğunuzla konu hakkında konuşmaya başlamadan önce duruma nasıl yaklaşacağınızı düşünmeniz iyi olacaktır.

The Other Side ofLove (Sevginin Diğer Yüzü) adlı kitabımın arka kısmında karşınızdaki insana yaklaşırken kullanabileceğiniz kelimelerden bahsetmiştim. Örneğin "Şu anda çok öfkeliyim ama sakın endişelenme sana zararım dokunmayacak. Fakat yardımına ihtiyacım var. Bu konuşmak için iyi bir zaman mı?" Benim size önerim bir not kâğıdına bu tip cümleler yazmanız, buzdolabının üzerine yapıştırmanız ve eşiniz ya da çocuklarınızla konuşmaya hazır olduğunuz zaman kâğıdı alıp ailenin bütün bireylerinin önünde okumanız. Bu onlara öfkeli olduğunuzu ve hem kendinize hem de ailenize konuyu bir patlama yaşamadan ele alacağınızı ama zamana ihtiyacınız olduğunu kabul ettiğinizi göstermek için iyi bir yoldur. Ama eğer bu konuşmak için iyi bir zaman değilse daha uygun bir zaman belirleyin.


Işıldayan Safir 21-01-2012 01:02 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 


Dördüncü adım ise aile bireyleriyle konuşmaktır. Bu adımda konu, tartışabilmeniz için karşınızdaki insana sunulur. Siz de yukarıdaki gibi bir not yazıp buzdolabınızın üzerine yapıştırabilirsiniz. Ama notun üzerindeki mesajı iletmek istediğiniz aile üyesine okumak için doğru zamanı seçmeye özen göstermelisiniz. Eğer bu kişi o an bir TV programına ya da bir maça dalmışsa bu konuşmaya başlamak için uygun bir zaman olmayabilir. Eşiniz yemek yapıyor ya da etrafı temizliyorsa size beklemenizi öneririm. Diğer aile üyeleriyle değil de ikinizin başbaşa olduğunuz bir zaman seçmeye çalışın. Uygun zaman ve mekânı bulabilmeniz birkaç saat beklemeniz anlamına gelebilir. Eğer "Bu konuyu hemen şimdi konuşacağız." diye ısrar ederseniz aranızda geçecek olan konuşmayı daha başlamadan bitirebilirsiniz.

Uygun zaman ve mekânı saptadığınızda size konuşmanıza şöyle başlamanızı öneririm: "Duygularımı seninle paylaşmak istiyorum, çünkü ilişkimize değer veriyorum. Olayı yanlış anlamış ya da yanlış yorumlamış olabilirim, biliyorum. Ama sana konuyu ne açıdan ele aldığımı ve neler hissettiğimi anlatmak istiyorum. Daha sonra da senden kendi bakış açını anlatmanı rica ediyorum. Galiba atladığım bir şey var ve bunun ne olduğunu bulmak için senin yardımına ihtiyacım var." Ona endişelerinizden bahsederken mümkün olduğu kadar ayrıntı verin. Ne duyduğunuzu, ne gördüğünüzü ve bunu nasıl yorumladığınızı, duygularınızı ve neye üzüldüğünüzü anlatın. Sonra sizi üzen bu olaya odaklanın. Sakın bu konuyu geçmişte yaşadığınız benzer olaylara benzetip bunlardan bahsetmeyin. Bunu yaptığınız takdirde karşınızdaki kişiyi onun utanmasına neden olacak şekilde ezmiş olursunuz. Bunun ardından iki taraf da kendini korumaya geçer ve konuşma bir tartışmaya dönüşebilir. Bir çoğumuz tek bir olayın yükünü kaldırabiliriz ama geçmişte yaptığımız bütün hatalar yüzümüze vurulursa bunu taşıyamayabiliriz.

Karşınızdakine bu belirli olaya ilişkin kaygıları aktardıktan sonra ona "Sanırım endişelerimi duydun. Tekrar ediyorum, bir şeyi yanlış anlamış ya da yanlış yorumlamış olabilirim, onun için senin fikirlerini de öğrenmek istiyorum." deyin. Bu tarz bir ifade karşınızdaki insanınsize karşı açık ve dürüst olmasını kolaylaştırabilir. O size kendi bakış açısından bahsederken lütfen konuşmasını "bölmekten" kaçının. Onun her cümlesinden sonra hemen atılıp "Bu doğru değil" gibi ifadeler kullanırsanız barış anlaşması yapmak yerine savaş başlatırsınız. Karşınızdaki aile üyesine yalancı derseniz onun içinde size karşı güçlü olumsuz duygular yeşermesine neden olursunuz. Bunun yerine onun söylediklerini dikkatle dinleyin. Söylediklerini anladığınızı ve anlayacağınızı onaylamak için "Şunu mu söylemeye çalışıyorsun...?" ya da "Sanırım şunu demek istiyorsun..." gibi sorular sorun. Bu sorular karşınızdakinin sizinle daha çok şey paylaşmasını sağlamaya çalıştığınızın ve onun bu konu hakkındaki duygu ve düşüncelerini anlamak için bir çaba gösterdiğinizin kanıtıdır.

Eğer gerçekten karşınızdaki kişinin fikirlerine karşıysanız o zaman ona, "Öyle görünüyor ki biz bu konuya farklı açılardan bakıyoruz. Sanırım bunun nedeni de bizim iki farklı insan olmamız. Bundan ilerde ikimiz için de birtakım şeylerin daha iyi olması için ne gibi dersler çıkarabiliriz?" deyin. Böyle bir yaklaşım sizi olumlu bir çözüme götürebilir. Ama yine de siz karşınızdakinin yanlış olduğunu düşünüyor, kendi bakış açınızın doğru olduğu konusunda ısrar ediyorsanız savaşı sizin kazandığınızı, onun kaybettiğini savunuyorsunuz demektir ki bu da sizi hiçbir sonuca götürmez. Aranızdaki mesafe de hiç olmadığı kadar açılır. Öte yandan eğer bir sonuç aramaya devam eder, yaşadığınız deneyimden olumlu bir şey ders almaya çalışırsanız ikiniz de bu savaşı kazanırsınız. Artık öfkenizi yenmiş ve bunun olumlu sonuçlarını da almış olursunuz. Ergen çocuğunuza öfke ile başa çıkmasını öğretmek için bu böyle bir olumlu öfke denetimi iyi bir model oluşturur.


Işıldayan Safir 21-01-2012 01:24 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5904/...9d7_e7145c21_L

ERGEN ÇOCUĞUNUZA ÖFKEYLE BAŞA ÇIKMASINI ÖĞRETMEK

Ergen çocuklarımıza öfkelerini nasıl kontrol altına alacaklarını öğretmeye başlamak için kendi öfkemizi denetleme becerilerimizin kusursuz bir hale gelmesini bekleyemeyiz. Aslında bazı ebeveynler kendi davranışlarının yansımasını çocuklarında görene kadar öfkeyi denemeye ilişkin bir sorunları olduğunun farkına varamıyorlar. Çocuklarınızı size öfkeyle bağırıp çağırırken gördüğünüzde sormanız gereken en mantıklı soru, "Bu davranışı nereden öğrendiler?" olmalıdır. Bu onların ana-babalarını model aldıklarının bir işaretidir.

Ebeveynleri öfke kontrolü kalıplarını değiştirmeye başlamaya motive eden şey şu korkutucu düşüncedir: "Ergen çocuklarım ilerde benim gibi olabilirler." Öfkeyle başa çıkmayı ergen çocuklarımızla "beraber" yapıcı bir yolla öğrenmeliyiz.

Bir ergenin öğrenebileceği iki en önemli ilişki kurma becerisi sevgiyi ifade etme şekli ve öfkeyi kontrol altına almadır. Bu ikisi birbiriyle ilgisiz şeyler değildir. Ergenin sevildiğini hissetmesi, öfkeyle olumlu bir yoldan başa çıkma yöntemini öğrenebilmesini kolaylaştırır. Ama eğer ergenin sevgi deposu boşsa öfkeyle başa çıkması kesinlikle zorlaşır. Bu bilginin ışığında denebilir ki ana-babaların ergen çocuklarının temel sevgi dillerini öğrenmeleri ve bunu da düzenli bir şekilde konuşmaları çok önemlidir. Buna karşılık ergenin dolu bir sevgi deposuna sahip olması öfkeyle başa çıkmayı doğal olarak öğrenmesi anlamına da gelmez. Olumlu öfke kontrolü bir ilişkide mutlaka öğrenilmesi gereken bir olgudur. Ergen çocuklarını seven ebeveynler onlara bu becerileri öğretecek yegane kişilerdir. Peki bu eğitim görevinde başarılı olabilmek için bir ebeveynin bilmesi gereken önemli noktalar nelerdir? İçe Vurum Mu? Dışa Vurum Mu?

İlk ve esas olarak ebeveyn ergenin bulunduğu seviyeden başlamalıdır. Çocuk ergenliğe adım attığında öfkeye vereceği tepki yöntemleri gelişmiş bulunmaktadır. Geçenlerde bir anne bana "Dr. Chapman bir ergeni öfkesi hakkında konuşmaya nasıl ikna edersiniz? 15 yaşındaki kızım öfkeden deliye döndüğünde ağzından tek laf çıkmıyor. Ona 'Ne oldu?' diye sorduğumda konuşmak istemiyor. Öfkelendiği şey hakkında konuşmazsa ona nasıl yardım edebilirim ki?" dedi. Başka bir anne, "Benim sorunum bunun tam tersi. Kızım sinirlendiği zaman deliye döner ve bunu herkes duyar. Bağırır, çağırır ve bazen de öfke nöbeti geçiren iki yaşındaki çocuk gibi zıplamaya başlar." Bu iki anne sarkacın iki ayrı ucuna tanık olmuştur: İçe vurum ve dışa vurum.

Çoğu ergen öfkenin bu yıkıcı ifadelerinden birine tutunur. Sessiz ergen için "içe vurum" kelimesini kullandım, çünkü öfke içte tutulduğu ve dışarı vurulmadığı zaman ergenin ruhunu kemirir. Unutmayın, öfke ergen ebeveyni ya da başka birisinin yanlış bir harekette bulunduğunu düşündüğünde ortaya çıkan bir şeydir. Kendisine yanlış yapılmış duygusu ergene o yanlışı yapan ebeveyn ya da başka bir kişi tarafından düzeltilmezse genelde ergende küskünlük, yalnızlık, dışlanmışlık duygularına ve depresyona yol açar. İçe vurum öfke aynı zamanda pasif-agresif davranışa da neden olabilir. Ergen dış dünyaya karşı pasiftir ve öfkeyle yüzleşmeyi reddeder ama içinde büyüyen kini öfkeli olduğu kişiye -bu genelde ebeveynidir- ya da kendisine zarar verecek hareketlere döker. Pasif-agresif davranış şekli ergenin okula ya da yaptığı spora olan ilgisinin azalması, uyuşturucu kullanımı ya da cinsel hayatın aktif hale gelmesi gibi birbirinden bağımsız alanlarda ebeveyne karşı öfke ifadesi şeklinde ortaya çıkar. Bazen aylar süren depresyondan sonra öfkelerini içlerine hapseden bu gençler şiddet içeren davranışlara yönelebilirler. Öte yandan çok sayıda ergen dışa vurum öfke denetim kalıbına sahiptir. Ebeveyn ergene yanlış gelen bir şey söylerse ya da bir harekette bulunursa ergen ebeveynin bu yaptığı şey üzerine öfkesini bağırarak, kötü sözler söyleyerek hatta küfür ederek ifade eder. Bazı ergenler şişeleri duvara fırlatırlar, kalem kırarlar, deli gibi araba sürerler, "yanlışlıkla" tabak çanağı devirirler, çim biçme makinelerini hortumun üzerinden geçirirler veya daha farklı fiziksel yıkıcı yollarla öfkelerini sergilerler. Bu yıkıcı kalıplar değişmezse birkaç yıl sonra eşlerini ve çocuklarını hem sözle hem de fiziksel olarak suistimal edecek olan insanlar bunlar olacaktır.

Bütün ergenler yukarıda belirtilen uç noktalara gitmez ama hemen bütün ergenler bu iki yönden birine sapar: İçe vurum ya da dışavurum. Az sayıda genç öfkesini bu bölümün başında belirttiğimiz gibi daha olgun ve verimli bir şekilde ele almayı bilir. Bazı ebeveynler için çocuklarına doğru öfke kontrolünü öğretmek korkulacak bir iştir. Birinci adım ergen çocuğunuzda var olan kalıpları görmektir. Bunların nerede olduğunu saptamadan onları olgun öfke kontrolü kalıplarına sokamazsınız. Neticede size çocuğunuzun öfkeli hallerini gözlemlemenizi ve öfkesini size veya başkalarına karşı nasıl gösterdiğini bir yere kaydetmenizi öneririm. İki aylık gözlem size ergen çocuğunuzun pozitif öfke kontrolü becerisi gelişiminin hangi aşamasında olduğunu gösterecektir. Bu, ana babaların çocukları için pozitif değişim modelleri oluşturmaları için ilk adımdır.


Işıldayan Safir 21-01-2012 01:27 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5904/...9d7_e7145c21_L

SEVGİ VE ÖFKE: ERGEN ÇOCUKLARIMIZA YARDIM

Öfke konusunda verdiğim bir dersten sonra Tom yanıma geldi. Ağladığını farketmiştim. Bana "Doğru davranmadım. Bu gece ilk defa kızımın içine kapanmasına benim neden olduğumu anladım. Önceleri bana kızdığında ona ne kadar aptal göründüğünü söylerdim. Artık büyümesi gerektiğini vurgulardım ve o kadar hassas olmamasını öğütlerdim. Şimdi onu kendimden uzaklaştırdığımı görüyorum. Geçtiğimiz altı ay boyunca benimle neredeyse hiçbir şey paylaşmadı." dedi.

Ergen çocuklarımıza onlar öfke duygusuyla tamamen içlerine kapandıklarında vebizimle iletişim kurmak istemezken nasıl yardım edebiliriz? Çocuğumuzun öfkesini içe vurum veya dışa vurum yöntemlerinden hangisiyle gösterdiğini anlayabilirsek ona yardım edebiliriz. Bu bölüm ergen çocuğunuzun pozitif öfke kontrolü becerilerinin gelişimine yardımcı olabilecek adımlar üzerinde durmaktadır.


Işıldayan Safir 21-01-2012 01:29 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Çocuğunuzun öfkesiyle başa çıkmak için kullandığı yanlış yöntemi saptadıktan sonra onun öfkesini kontrol etmesi için sağlıklı yollar öğrenmesine yardım etmelisiniz. Bundan sonra atılması gereken ikinci adım ebeveynlerin öfkeli ergen çocuklarını dinlemek gibi zor bir işi üstlenmeleridir. "Zor" kelimesini vurgulamak istedim çünkü emin olun bu kolay olmayacaktır.

Ergenlerin öfkelerini göstermek için başvurdukları içe vurum yöntemine kısaca değineceğiz çünkü bu birçok açıdan en çok sorun yaratan konudur. Şimdi öfkesini dışa vurumla gösteren ergeni dinleyelim.


Işıldayan Safir 21-01-2012 01:34 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Ben bir evlilik ve aile danışmanıyım. İnsanları dinlemek için eğitim aldım ama emin olun ki oğlumun ağzından çıkan öfke sözcüklerini dinlemek kolay bir iş değildi. Dinlemek "zor" olsa da kolaymış gibi görünebilir. Benim için öfkesini dışa vurumla ifade eden oğlumu dinlemek gerçekten de zorlu bir işti ama aynı öfkeli bir ergende pozitif bir etki bırakabilmenin tek yolunun söylediklerini ne kadar ağır sözlerle dile getiriyor olsa da dinlemek olduğuna karar vermiştim.

Uzun yıllar sonra oğlumun yazdığı ve bu bölümün sonunda sizlerle paylaştığım şiir bana onu boş yere dinlemediğimi kanıtladı. Ne kadar sert bir şekilde dile getiriliyor olsa da hâlâ ergen çocuklarımızın endişelerini dinlememiz gerektiğine inanıyorum. Ergenin öfke ifadelerini dinlememiz neden bu kadar önemli? Çünkü öfke, oluşmasına neden olan uyarıcıya yöneltilmedikçe dönüştürülemez. Ebeveynler çocuklarının endişelerini duymadan onlara cevap veremezler.

Baştan başlayalım. Ergen neden öfkelidir? Çünkü ona aptalca ya da gaddarca gelen bir davranışa maruz kalmıştır ya da kendisine haksızlık yapıldığını düşünmektedir. Ergenin algısı doğru olmayabilir ama o kafasında bir şeylerin yanlış olduğunu düşünmektedir. (Ergenin öfkelenme nedeni ebeveyninkiyle aynıdır: İkisi de bir şeyi yanlış algılamışlardır.) Neticede öfkeli ergen -bağırıp çağırsa bile- öfkesini sözcüklerle dile getiriyorsa ana babalar bunu şükranla karşılamalıdır. Çünkü eğer çocuklarını dinlerlerse, onların kafasında ve ruhunda neler olup bittiğini anlayabilme şansları olacaktır. Ebeveynler çocuklarının öfkesini yenmelerine yardımcı olmak istiyorlarsa onlardan alacakları bu bilgiye gereksinim duyacaklardır.

Ana-baba ergenin neden sinirli olduğunu ortaya çıkarmak zorundadır: Ergen neyin yanlış yapıldığını düşünüyor, ergene göre ebeveyn ne tür bir haksızlık yapmıştır, daha doğru bir deyişle ebeveyn ergene nasıl bir hainlik yapmıştır?Ebeveyn bu önemli bilgiyi ortaya çıkarmaz, olayı ergenle birlikte çözmezse ergenin öfkesi içinde kalacaktır ve iki tarafın öfke sözcükleri de boşuna söylenmiş olacaktır. Öte yandan, eğer ebeveyn ergenin sorunlarını dinler, sorunların kökenine inerse o zaman çocuğundan doğru bir cevap alabilir.


Işıldayan Safir 21-01-2012 01:39 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5904/...9d7_e7145c21_L

Soğukkanlılığımızı Kaybetmek

Ergen ana babaları olarak çoğumuz çocuklarımız öfkelerini dile getirmeye başladıklarında söylemek istedikleri şeyleri daha dinlemeden onlara olumsuz tepkiler veririz. Çocuğumuzun bizimle konuşma biçimine kızarız ve genellikle de onlara bağırıp çağırarak "soğukkanlılığımızı kaybederiz." Ebeveyn "Kes sesini ve hemen odana git. Benimle bir daha böyle konuşmayacaksın." der ve böyle yaparak çocuğuyla iletişim akışını keserek onun öfkesinin kaynağını ortaya çıkarma olasılığını da ortadan kaldırmış olur. Ev halkı sessizliğe gömülür ama öfke daha sonra bir şekilde dönüştürülmeyen öfke ergenin de ebeveynin de içinde büyümeyedevam eder. Ben buna ergenin öfkesinin "şişenin içine hapsolması" diyorum. Bu ergenin içinde hapsedilen öfkenin ağzını bir kapakla kapamak gibi bir şey. Bu durumda da ergenin öfkesi iki katına çıkar. Asıl şikâyet konusu yüzünden kızgındır ve buna ek olarak da ebeveyninin ona davranış şekline öfkelenmiştir. Böyle bir durumda ebeveyn çocuğuna öfkesini pozitif olarak ele almayı öğreteceği yerde sorunu ikiye katlar.

Zeki ebeveyn çocuğunun sorununu dile getirirken takındığı tavra değil onun söylediği şeylere odaklanır. Bu durumda önemli olan, ergenin öfkesinin kaynağını bulmaktır. Size bu bilgiyi verebilecek tek kişi ergen çocuğunuzdur. Eğer size bağırıyorsa bu size bir şey söylemeye çalışıyor demektir. Zeki ebeveyn hemen dinleme konumuna geçmelidir. Ayrıca size kâğıt, kalem almanızı ve çocuğunuzun söylediklerini not etmenizi öneririm. Bu size iletilen mesajın iletiliş şekli yerine mesajın kendisine yoğunlaşmanıza yardım eder. Ergenin söylediklerini kâğıda yazın. Ergenin haksızlık olarak nitelendirdiği şey nedir? Kendinizi savunmayın, çünkü bu kavga zamanı değildir, tersine ona kulak vermeniz gereken zamanıdır. Anlaşmaya ya da kavga etmeye daha sonra karar verebilirsiniz ama şimdi ergen çocuğunuzla bir barış anlaşması yapabilmeniz için kesinlikle gerekli olan gizli bilgileri toplamalıyız.


Işıldayan Safir 21-01-2012 01:42 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Ergen öfkesini sözcüklere dökmeyi bitirdikten sonra söylediklerine ilişkin düşüncelerinizi onunla paylaşın ve söylediklerini açıklamasına izin verin. Ona, "Bana anlattığın şeylerden şunu çıkarıyorum: Sen benim ... yapmama kızmışsın... Söylemeye çalıştığın şey bu mu?" diye sorabilirsiniz. Böyle bir ifade ona kendisini dinlediğinizi ve daha da dinlemek istediğinizi gösterecektir. Bunun üzerine ergen kendini daha fazlasını anlatmaya zorunlu hissedecektir. Çocuğunuz aynı duyarlılığı koruyarak ya da anlatımındaki yoğunluktan sıyrılarak size neden üzgün olduğunu anlatmaya devam edecektir. Ağzından çıkanları kâğıda not etmeye devam edin. Kendinizi korumak için sizi baştan çıkarmaya çalışan içinizdeki o dürtüden kurtulmaya çalışın ve kendinize dinlemenin ikinci raundunda olduğunuzu hatırlatın.

Çocuğunuz sakinleştiğinde söyledikleri hakkında ne düşündüğünüzü tekrarlayın ve doğru mesajı aldığınıza emin olmak için söylediklerine açıklık getirmesi için ona bir fırsat daha verin. Dinlemenin üçüncü raundundan sonra çocuğunuz onu ciddiye aldığınızın farkına varacaktır. Ergen sizin not aldığınızı ve bütün dikkatinizi ona verdiğinizi gördüğünde çok şaşıracaktır. Sizin onun sorunlarını ciddi anlamda dinlediğinizi fark ettiğinde üçüncü raunda geçmeye hazırsınız demektir. Ergen çocuğunuz öfkeliyken onu dikkatle dinlemenin önemini vurgulamadan geçmek istemedim.


Işıldayan Safir 21-01-2012 01:45 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Ergen çocuğunuzun öfkesini dışa vurum şeklinde değil de içe vurum biçiminde mi yaşıyor? Bazı durumlarda içine kapanık ergenlere yardım etmek daha zordur. Onun endişelerini ve öfke duymasına neden olan şeyleri paylaşmayı reddetmesi ebeveynin elini kolunu bağlar. Çünkü ebeveyn çocuğun duygu ve düşüncelerini öğrenmeden onun zihninden geçenlere cevap veremez. Bazı durumlarda bu, ergenin sessiz kalma davranışını sürdürmesinin nedenidir.


Işıldayan Safir 21-01-2012 01:51 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Ana-baba ergenin hayatını her şekilde kontrol ediyorsa ve bütün kararları onun adına veriyorsa bu ergenin kendini güçsüz bir kişi gibi hissetmesine neden olur. Böyle bir durumda ergen bağımsızlık ve özbenlik duygularını geliştiremez ve böylece ebeveynine karşı üstün olabilmenin yolunun sessiz kalmak olduğuna inanır. Sessiz kaldığında kontrol bir an için bile olsa ergenin elindedir. Onda ana babanın istediği bir şey vardır ve bunu vermeyi reddeder. Çocuğunun bu tavrı karşısında ebeveyn paniklerse ve eşine ya da ilgili başka bir yetişkine yakınırsa veya kendini tutamayıp ergene "Eğer ne olduğunu söylemezsen sana yardımcı olamam." şeklinde patlarsa bu savaşı ergen kazanmış olur. Ergenin istediği de budur; kontrolünüzün dışına çıkmak. Ergen onu bir ebeveyn olarak kollayıp kontrol etmenizden sıkılmıştır ve artık bağımsız olmak istemektedir. Ve o an sessiz kalmak bu bağımsızlığı yaratmak için seçilebilecek yollardan biridir. Neticede içine kapanık ergen ana babaları kendilerine bu zorlu soruları sormak durumundadırlar:

"Ergen çocuğumun hayatını çok mu fazla kontrol ediyorum?
Ona düşünmesi ve kendi kararlarını verebilmesi için yeteri kadar özgürlük tanıyor muyum?
Onun bir ergen gibi davranmasına izin veriyor muyum, yoksa hâlâ çocuk gibi mi davranıyorum?

Çocuğunun kontrolünü fazlasıyla elinde tutmaya çalışan ana-baba için en doğru yaklaşımı sağlayacak iletişim mesajı şu olmalıdır: "Bazen hayatına çok fazla karıştığımı biliyorum. Artık bir ergen olduğunu ve bütün duygu ve düşüncelerini benimle paylaşmak istemeyebileceğini biliyorum. Böyle davranmakta da haklısın. Ama eğer konuşmak istersen benim her zaman burada olduğumu bilmeni isterim. Konuşmak istediğinde seni dinlemek istiyorum." Bu konuşmayı yaptıktan sonra çocuğunuza onun temel sevgi dilini kullanarak sevginizi gösterin. Böyle bir konuşma bir sevgi ifadesiyle tamamlanırsa ergen kendisini kabul gördüğü bir ortamda gerçekten iyi hissedecektir. Ebeveyn bu konumunu korursa bir dahaki sefere ergenin ebeveyne kızdığında bunu dışa vuracağını garanti edebilirim.

Ergenlerin kızdıkları zaman sessiz kalmayı tercih etmelerinin başka bir nedeni de ana babalarıyla öfkelerini paylaştıklarında ana-babalarının her zaman kendilerine sinirlendiklerini görmüş olmalarıdır. Bu ergenler geçmişte ana-babalarıyla yaşadıkları sinir harplerinden yoruldukları için ve onların eleştiri dolu ağır sözlerine maruz kalmamak için sessiz kalmayı tercih etmektedirler. Ebeveynlerin sarf ettikleri böyle sözler ergeni aşağılar ve utandırır. Bu yüzden de böyle bir deneyimi bir kere daha yaşamak istemez. Bu durumda onlara en doğru gelen yaklaşım sakinleşmeye çalışmak ve öfke konularını ana-babayla paylaşmayı reddetmektir. Bu ergenlerin ebeveynleri onlara bu tür sözler söylemeyi hiçbir zaman bırakamayacaklardır. Gösterdikleri bütün çabalar karşısında çocukları onların dırdır ettiğini düşünecek ve bu da onları daha da içlerine kapatacaktır.

Ebeveynin yapması gereken, geçmişteki hataları kabul etmektir. Ana-babaların hayatlarındaki olumsuz davranış duvarını yıkmaları çocuklarının onlarla öfkelerini paylaşmaya başlayacağı yeni bir ortam yaratılmasının ilk adım olacaktır.


Işıldayan Safir 21-01-2012 01:56 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Tom kararını vermişti. Yaptıklarından pişmanlık duyarak ve açtığı yaraları sarabileceğim gösteren mütevazi bir tavır takınarak kızı Tracy'nin yanına gidecekti. Bana "hata yaptığını" itiraf ettikten sonra planını anlatmaya başladı: "Bu gece eve gidip ona karşı işlediğim bütün hataları itiraf edeceğim. Belki bana bir şans daha verir." Kendisini tamamen duygularının yönlendirmesini istemediği için benden bir itiraf konuşması hazırlarken ona yardım etmemi istedi. İşte hazırladığımız konuşma. Bunun gibi bir ifade şekli çocuğunun sessizliğine son vermek ve kendi sorumluluklarını itiraf etmek isteyen her ana-babaya yardımcı olabilir.

"Tracy, benim için gerçekten önemli olan birkaç şeyi seninle paylaşmak istiyorum, bana ayıracak birkaç dakikan var mı? Eğer bu konuşmak için uygun bir zaman değilse beklerim." Tracy babasının konuşmasına izin verirse Tom devam eder: "Dün gece bir toplantıya katıldım, konu öfke idi. Orada sana geçmiş yıllarda çok yanlış davrandığımı fark ettim. Bana sorunlarından bahsettiğinde çok duyarsız davrandım ve seni hiç konuşturmadım. Sana aptal olduğunu, büyümen gerektiğini ve bu derece hassas olmaman gerektiğini söylediğim zamanları hatırlıyorum. Şimdi anlıyorum ki bu benim olgunluğumla örtüşmeyen davranışlarmış. Benimle endişelerini paylaştığın için asıl olgun olan senmişsin. Sana bütün bunları hissettirdiğim için çok üzgünüm. Şunu bilmeni istiyorum ki ilerde bana kızdığın anlarda seni dinlemek isterim. Endişelerini duymaya ve bunlara olumlu bir açıdan yaklaşmaya çalışacağım. Bazen bana kırılıyorsun, bunu biliyorum. Eminim ilerde de bu tip şeyler olacak. Eğer bana neden üzgün olduğunu anlatırsan seni dinleyeceğim. Duygularına saygılı olmaya çalışacağım ve sonuçta aramızda bir uzlaşma sağlayabileceğiz, tamam mı?"

Tom'a kızının onun bu konuşmasına sözel tepki vermeyebileceğini ve Tracey'yi oanda konuşmaya zorlamaması gerektiğini söyledim. Kızının temel sevgi dilini göz önünde bulunduracağı bir sevgi ifadesi kullanması gerekiyordu. Tom'un o gece attığı adım kızının öfkesini babasıyla paylaşma olasılığını güçlendiren ilk adımdı.

Ergenler ebeveynleriyle öfkelerini paylaşmanın onlar açısından güvenli olduğunu fark görürlerse bunu yapacaklardır. Ama kendilerini tehdit altında, aşağılanmış, korkmuş hissederlerse, utanır ya da yanlış bir davranışa maruz kalırlarsa o zaman bazı ergenler sessizliğe gömülmeyi tercih edecektir. İçine kapanık bir ergenin ebeveyninin amacı çocuğunun öfkesini rahat bir şekilde paylaşabileceği duygusal bir ortam yaratmak olmalıdır. Sessiz ergen tekrar konuşmaya başladığında ise ebeveyn yukarıda sözünü ettiğimiz gibi zor bir iş olan dinlemenin altından kalkmalıdır.


Işıldayan Safir 21-01-2012 02:06 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5703/...9d9_9653546b_L

ÖFKELERİNİN GEÇERLİ BİR NEDENİ VAR

Ergen çocuğunuzun öfke karşısında gösterdiği yanlış tepkiyi anladıktan ve onun öfke ifadelerini dikkatle dinledikten sonra ona öfkesini olumlu bir şekilde ifade etmesini öğretmek için atacağınız üçüncü adım ergenin kızgınlığının haklı bir nedenden kaynaklandığına inanmak olacaktır. Ebeveynlerin "Bir dakika. Çocuğumun öfkesinin geçerli bir nedeni olduğunu sanmıyorum. Sanırım benim hareketlerimi yanlış anladı. Bazen gerçekleri doğru dürüst göremiyor. Olaya onunla aynı açıdan bakmıyorsam öfkelenmekte haklı olduğunu nasıl düşünebilirim?" şeklinde düşündüklerini biliyorum. Böyle bir soru sorduğunuza sevindim, çünkü çoğu ebeveyn bu konuda ciddi hatalar yapmakta, örneğin gerçeklerle duyguları birbirine karıştırmaktadır. Sonuçta da ebeveynler ergenlerle olaylar hakkında tartışmaya girerler ve duygular bir kenara itilir. Tartışma daha da büyüdüğü takdirde bu kişilerin hissettikleri başka duyguların da görmezden gelinmesine neden olacaktır. Bilmezden gelinen duygular ergenler ve ebeveynler arasında olumlu bir ilişki kurulmasını engeller. Atacağınız üçüncü adım bu nedenle çok önemlidir.

Çocuğunuzun öfkesinin nedenini anlayamazsanız, ona asla öfkesiyle başa çıkmasını öğretemezsiniz. Kendinizi tamamen bana verebilmeniz için bir kahve alın için ya da dikkatinizi toplamanızı sağlayacak herhangi bir şey yapın, çünkü birazdan söyleyeceğim şeyler son derece önemli. Öfkelenirsiniz, çünkü birisi size yanlış gelen bir şey yapmıştır. Aksi takdirde kızmazdınız. Duruma bakış açınız doğru olmayabilir ama eğer ben sizin öfke nedeninizi anlamamışsam o zaman siz benim konu hakkındaki görüşlerimi dinlemeye açık olmazsınız. Benim bakış açımı duymak isteyeceğiniz duygusal atmosfer benim sizin öfkelenmeye hakkınız olduğunu anladığım zaman yaratılmış olur.

Başka bir insanın duygularını gerçek anlamda anlamanın en iyi yollarından birisi "empati", yani kendinizi bir başkasının yerine koyup dünyayı onun gözlerinden görmeye çalışmak. Ebeveyn bunu bir an için ergene dönüşerek gerçekleştirebilir ve o günlerde yaşadığı güvensizlik duygusunu, değişen ruh hallerini, bağımsızlık ve özbenlik isteğini, arkadaşları tarafından kabul görmenin önemini ve aileden azami ölçüde sevgi ve anlayış beklentisini hatırlar. Ergen çocuğuyla empati kurmaya çalışmayan bir ebeveyn çocuğunun öfkesini anlamakta zorluk çekecektir.

Curtis anlattığı hikâyeyle empatinin gücünü kanıtlamıştı: "Kızımla empati kurmaya çalıştığımda gördüğüm şey inanılmazdı. Bir hafta için kızımın ehliyetine el koymuştum, bana çok kızmıştı, bağırıp çağırıyordu. Bunun haksızlık olduğunu, arabasına el koyduğum için arkadaşlarına onları bu hafta okula bırakamayacağını söylemenin utanç verici olduğunu haykırıyordu. Eskiden olsa onunla tartışır, ehliyetini sadece bir hafta için aldığıma şükretmesi gerektiğini söylerdim. Ona arkadaşlarının kendilerini bırakacak başkasını bulmalarını, bunun için de utanç duyacaksa bu utancı hak ettiğini anlatırdım. Bu da onun içinde daha büyük bir öfkenin doğmasına yol açardı. Bana ağır ve çirkin şeyler söylerdi. Ben de ona birkaç şey daha söyleyip o ağlarken odayı terk ederdim. Bu tür tartışmalar geçmişte hatırlamak istemediğim kadar çok yaşandı. Empati hakkındaki konuşmanızı dinledikten sonra kendimi kızımın yerine koydum ve bir hafta için bile olsa araba kullanamamanın ne kadar zor bir şey olduğunu hatırladım. "Kızım yaşındayken arabam yoktu ama babamın ehliyetime iki haftalığına el koyduğunu ve onun arabasını kullanmama izin vermediğini hatırlıyorum. Ne kadar da utanmıştım. Dünyayı kızımın gözlerinden görmeye çalışmak inanılmaz bir şey, çünkü bu sayede onun duygularını anlayabiliyorum. Neticede ona 'Canım bana neden kızdığını anlıyorum ve arkadaşlarını okula götürememenin utanılacak bir durum olacağını da görebiliyorum. Eğer bir ergen olsaydım, ki bir zamanlar ben de gençtim, senin gibi ben de bu duruma kızar ve utanç duyardım. Ama izin ver de sana bir ebeveyn olarak bakış açımı anlatayım." "Hız cezası aldığın takdirde ilk seferinde ehliyetini bir haftalığına alacağım konusunda anlaşmıştık. Aynı yıl içinde bu bir defa daha olursa ehliyetini iki haftalığına kaybedecektin. Kuralları biliyordun ve hatanın sonuçları konusunda da anlaşmıştık. Sonuçlara göre hareket etmeseydim iyi bir ebeveyn olmazdım, çünkü eğer kuralları çiğniyorsak bunun sonuçlarına da katlanmalıyız. Hayatın gerçeği budur. Seni çok seviyorum ve bu yüzden de duygularını anlıyor olsam da bu kurallara uymanı sağlamak zorundayım." Curtis gözünde biriken yaşlarla, "Ona sarıldım ve odadan çıktım. Ama hayatımda ilk defa kızımın öfkesine olumlu bir şekilde yaklaştığımı hissettim." dedi.

Böyle bir empati ifadesi ergenin utanma duygusunu ortadan kaldırmaz ama onun öfkesinin bir kısmını alır. Ebeveyn ergenin öfkesiyle özdeşleşir, onunla tartışmak yerine öfkesinin nedenini anlamaya çalışırsa ergenin öfkesi yatışır, çünkü ergen ebeveynin onunla alay etmediğini aksine fikirlerine değer verdiğini anlayacaktır. Açıkça görüldüğü gibi, ikinci adımın yani ergeni dinlemenin, üçüncü adım olan ergenin öfkesini anlamaya geçmeden atılması zorunludur. Ebeveynler ergenin konuya ilişkin fikirlerini dinlemeden onunla gerçek bir empati kuramazlar.

Marie'nin kızı ona "ihtiyacı" olan diğer kıyafetleri almadığı için kızgındı. Bu onun bir kaç hafta içinde istediği üçüncü "ihtiyacı" olan şeydi ve annesi ilk iki istediğini almıştı. Marie bütçelerinin kızının istediği üçüncü şeyi almasına olanak sağlamadığını açıkladı. Kızı ona bağınp çağırmaya başlayıp annesini kendisini sevmemekle suçladığında Marie normalde davrandığı gibi bu sözlere misilleme yapacağına bu sefer kızını dinledi. Onun ifade ettiği temel sorunlarını not defterine kaydetti. Daha sonra bunlar hakkında tartışmaya başlamak yerine Nicole'e, "Sanırım bana neden kızdığını anlayabiliyorum. Eğer senin yerinde olsaydım ben de anneme senin bana kızdığın gibi kızardım." dedi. Marie önce Nicole'un söylediklerini dinlememiş olsaydı böyle bir empati ifadesi kuramazdı. Dinlemek empati kurma olasılığını yaratır.


Işıldayan Safir 21-01-2012 02:18 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5703/...9d9_9653546b_L

BAKIŞ AÇINIZI AÇIKLAMAK VE ÇÖZÜM YOLU ARAMAK

Ergeni adam akıllı dinledikten ve öfkesini ve diğer duygularını göz önüne alıp onunla empati kurduktan sonra öfkesini yenmesini sağlamak için atacağınız üçüncü adım için hazırsınız demektir: Bakış açınızı açıklamak ve çözüm yolu aramak. Şimdi ebeveyn bakış açısını ergenle paylaşmaya hazırdır. Eğer ebeveyn bunu ilk üç adımı atmadan önce yaparsa sonuç ergenle ebeveyn arasında daha sonra ebeveynin pişmanlık duyacağı kırıcı ve yaralayıcı sözlerle bezenmiş uzun bir tartışma olacaktır. Çocuğunuzu dikkatle dinlediyseniz ve onun öfkesinin nedenini anladıysanız o zaman ergende sizin fikirlerinizi dinleyecektir. Çocuğunuz sizinle aynı fikirde olmayabilir ama söylediklerinize kulak verecek ve konu bir şekilde çözüme kavuşacaktır.

Marie kızına onu anladığını ve düşüncelerine hak verdiğini ifade etmişti. Marie, "Eğer bütçeden kısmasaydım sana istediğin şeyi alırdım. Ama bunu yapmıyorum. Sana son iki hafta içinde istediğin diğer şeyleri aldım. Almak istediğimiz şeylerin her zaman bir sınırı vardır ve şu an bizde buna dayanmış bulunuyoruz." dedi. Nicole annesinin bu kararından dolayı mutlu olmayabilir. Annesine öfke duymaya devam edebilir ama içinden annesinin haklı olduğunu bilecektir. Çünkü Marie kendisini dikkatle dinlemiştir ve duygularını onaylamıştır. Bu nedenle de Nicole annesine karşı olumsuz tavrını bırakacaktır. Bir de Marie'nin Nicole ondan bir şey istediğinde şu şekilde patladığını düşünün: "Sana başka bir şey almayacağım. Geçen iki haftada sana istediğin iki şeyi aldım artık yeter. Her şeyi satın alabileceğini sanıyorsun. Bu kadar bencil olduğuna inanamıyorum. Ailenin diğer üyelerinin de kıyafete ihtiyacı olduğunu bilmiyor musun?" Böyle bir tepki karşısında Nicole kendini reddedilmiş hisseder, kesinlikle içinde annesine karşı kötü duygular beslerdi.


Işıldayan Safir 21-01-2012 02:27 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
http://img-fotki.yandex.ru/get/5703/...9d9_9653546b_L

Çocuğunuz Haklıysa (Bu Olabilir)

Zaman zaman ebeveynler çocuklarını dinlediklerinde onların haklı olduğuna karar verebiliyorlar. Mary Beth "Kızımın odasına girip masasını temizlemiştim, çok kızmıştı. O günü asla unutamam. Kendinden emin bir şekilde bana kızgın olduğunu, onun özel hayatına tecavüz ettiğimi, ona ait bir yere girip masasındaki eşyaları karıştırmaya hiç hakkım olmadığını, onun için çok önemli olan bazı şeyleri attığımı ve eğer böyle bir şeyi bir kere daha yaparsam evden ayrılacağını söyledi. Onu ne kadar derinden yaraladığımı ve onun bu konu hakkında ne kadar hassas olduğunu o an fark ettim. Onun odasına girip istediğimi yapmaya hakkım olduğunu söyleyebilir ya da eğer masasını kendi düzeltmiş olsa benim bunu yapmama gerek olmadığını anlatabilir ve onunla tartışmaya girebilirdim. Ama bunun yerine ona kulak verdim. "Sanıyorum 17 yaşındaki kızımın genç bir yetişkin olmaya başladığını ve artık ona çocuk gibi davranmamam gerektiğini ilk defa o gün kavramıştım. Ona 'Çok üzgünüm. Şu anda bir hata yaptığımı anlıyorum. O an sadece masanı temizlemeye çalışıyordum ama ne demek istediğini anlıyorum ve bazı eşyalarını atmaya hiç hakkım olmadığının da farkındayım. Aslında masanı temizlemeye de hakkım yoktu. Eğer beni bağışlarsan söz, bir daha böyle bir şey yapmayacağım dedim. Galiba o gün ona bir yetişkin gibi davrandığım ilk gündü."

Biz ebeveynler mükemmel olmadığımız için hatalar yaparız. Bu hatalar yüzünden de çocuklarımız bize öfkelenir. Eğer çocuğumuzu dinlersek ve kendimize karşı dürüst olursak yaptığımız yanlış hareketi fark edebiliriz. Yaptığımız hatalı davranışı itiraf etmek ve bundan dolayı af dilemek ergene karşı yanlış bir harekette bulunduğumuzu fark ettiğimizde alınacak en olumlu tavırdır. Ebeveynler ergenden içtenlikle özür dilerse birçok ergen ana babasını bağışlayacaktır. Öte yandan ebeveynin bakış açısı çoğu zaman ergeninkinden bütünüyle farklı olacaktır. Bu bakış açısını onunla açıkça ve rahat bir biçimde, kibar ama kararlı bir tavır takınarak paylaşmalısınız.

John, oğlu Jacob'ın öfke dolu sözlerini dinledi. Jacob babasının ona arabasının sigortası için gerekli parayı borç vermemesi yüzünden kızgındı. Jacob 16 yaşına girdiğinde, yani bir buçuk sene önce John oğluna benzin, yağ ve sigorta paralarını onun ödeyeceğini düşünerek bir araba almıştı. Sigorta parasının altı ayda bir ödenmesi gerekiyordu. Jacob ilk iki ödemeyi rahatça yapmıştı ama şu an nakit sıkıntısı vardı ve arabayı kullanmaya devam edebilmesi için bu ayki ödeme için babasından borç alabileceğini düşünmüştü. Jacob babasının bir miktar parası olduğunu biliyordu yani sigortayı ödemek onun için bir sorun olmayacaktı. John, Jacob'ın söylediklerini dikkatle dinleyip notlar aldı. Sonra oğluna cevap verdi: "Yani sen param olduğu için sana borç verebileceğimi ve bunun beni incitmeyeceğini mi düşünüyorsun?" Jacob: "Evet. Bu senin için küçük, benim içinse büyük bir şey. Ve eğer bu ödemeyi yapmazsan arabamı en az iki hafta kullanamam." dedi. Jacob John'a duygularını anlattı. John da onu dinledi. Sonra John, "Benim bunu yapmamı neden istediğini anlayabiliyorum. Arabanı iki hafta kullanamayacaksın, bu da sana büyük sıkıntı verecek, biliyorum. Ama izin ver de isteğine neden karşılık vermediğimi açıklayayım. Ebeveyn olarak görevim sana paranı nasıl idare edeceğini anlamanda yardım etmek. Başlangıçta arabanın benzinini, yağını ve sigortasını senin ödeyeceğin konusunda anlaşmıştık. Altı aydır sigorta parasının ödenme tarihinin yaklaştığını biliyordun ama paranı biriktirmek yerine harcadın. Bu senin seçimindi, güzel. Ben paranı harcadığın için şikâyet etmiyorum. Ama bu seçimi kendin yaptığına göre sigortayı ödeyecek yeterli paranın kalmayacağını da bilmeliydin." dedi ve devam etti: "Sana yardım etmem gerektiğini düşünüyorum, ama bir şekilde düşüncesizliğinin cezasını da ödemelisin. Bu sana paranı idare etmen için iyi bir ders oldu. Önümüzdeki iki hafta boyunca bana gerekmediğinde arabamı kullanmana izin vereceğim, arabaya ihtiyacım olduğu zaman da seni istediğin yere bırakacağım. Ama sigortayı ödemen için para vermeyeceğim. O parayı verirsem bir ebeveyn olarak yanlış bir şey yapmış olurum. Söylediklerimi anlıyor musun?" Jacob başını sallayarak "Galiba" diye mırıldandı. Jacob durumdan hoşnut değildi ama babasının anlatmaya çalıştığı şeyi anlamıştı. Babası onun anlattıklarını dikkatle dinlediği, endişelerine hak verdiği ve anlayış gösterdiği için de bu teklifi kabul edecekti.

Amacımız her zaman bir ergenin öfkesini çözüm aşamasına getirmesine yardımcı olmak olmalıdır. Ergenin zihninde ve yüreğinde taşıdığı çözümlenmemiş öfke, olabilecek en kötü şeylerden biridir. Çözümlenmemiş öfke, kin ve üzüntü duygularının doğmasına neden olur. Ergen kendini reddedilmiş ve sevgisiz hisseder. Ergenin hissettiği çözülmemiş öfke ebeveyninden sevgi almasını engeller. Çoğu ebeveyn çocuklarının onların sevgisini reddetmesinden dolayı hayalkırıklığı yaşamakta ve daha çok sevgi göstermek için daha çok çaba sarf etmektedir. Ama sonuçta onlardan aldıkları yine red cevabıdır. Eğer ebeveyn sevgisini çocuğuna doğru bir şekilde aktarmak istiyorsa ergenin içinde büyüyen çözülmemiş öfkesini çözmesine yardım etmelidir. Eğer ergen öfkesini belli bir süredir içinde biriktirmişse ebeveyn onun kızdığı şeyleri dile getirmesini kolaylaştıracak elverişli bir ortam yaratmalıdır. Bu ortamı yaratmaya örneğin geçmişte yaptığınız hataları kabul ederekbaşlayabilirsiniz. Mesela çocuğunuza "Şimdi görüyorum da, geçmişte bana kızdığın çoğu zaman seni dinlememişim. Sana zaman zaman sonradan söylediğim için pişmanlık duyduğum kırıcı ve ağır sözler söyledim. Mükemmel bir ebeveyn olamadığımın farkındayım. Yaptığım hataları düzeltmek isterdim. Eğer istersen bir ara bana nerelerde hata yaptığımı anlatabilirsin ve bu konuda seninle konuşabiliriz. Böyle bir konuşma ikimiz içinde acı verici olabilir, biliyorum ama bilmeni isterim ki seni dinlemek istiyorum." diyebilirsiniz.

Bu tarz ifadeler ergenin içinde biriktirdiği öfkeyi ortaya koymasına ve ana-babanın da konu hakkında daha çok bilgi edinmesine olanak sağlar. Ergen ana-babasının çabalarına karşılık vermiyorsa ebeveynlere profesyonel yardım almalarının önerilmesi gerekebilir. Ergen yardım almayı kabul etmiyorsa o zaman ebeveyn bu konudaki içtenliğini kendisi bir profesyonel danışmana giderek gösterebilir. Sonuçta ergen bu yardım sürecinde ana-babasına katılmak isteyebilir.

Ergen çocuğunuza öfkesini kabul etmesini ve bunu olumlu bir şekilde çözmeyi öğretmek onun duygusal, toplumsal ve iç dünyası için yapacağınız en önemli katkılardan biridir. Ergen öfkeyle başa çıkmayı deneyimler sonucu öğrenir. Biz onun bulunduğu noktadan durumu çözmeye başlarız ve onun dışa vurduğu çığlıkları dinlemeyi gerektirse de öfkesini çözme sürecinde ona yardımcı oluruz. Daha sonra öfkesini bizimle paylaşmasına yarayacak daha iyi yöntemler öğretebiliriz. Ama çocuğumuzun öfkesini dile getirirken kullandığı dilin onun mesajını almamıza engel olmasını engellemeliyiz.


Işıldayan Safir 21-01-2012 02:32 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Birazdan okuyacağınız şiiri oğlum yirmili yaşlarında yazıp bana verdi. Benim ergenin öfkesini dinlemenin iyileştirici gücüne inanan bir adam olmamın bir nedeni bu şiirdir.

BABA

Karanlıktan geçen yolu dinledin.
İşte bana verdiğin şey bu.
Gençliğimin coşkun senfonisini
Güçsüz boşluğu yırtan bıçak kelimeleri, makas heceleri
Duyan kulakların vardı.
Diğerleri gitti.
Sen kaldın ve
Dinledin.
Çığlıklarımdan çıkan kurşunla tavanda delikler açtığımda,
Alevler her yanı sardığında,
Meleklerin kanatları yırtıldığında
Sen bekledin.
Kanatları iyileştirdin.
Ve biz yolumuza devam ettik.
Ertesi gün,
Sonraki öğün,
Sıradaki patlama
Ve ne zaman ki hepsi sarınmak,
Barınmak ve korunmak istedi
Sen dört bir yanından gelen ateş yağmurunun altında
Bu savaş alanında kaldın.
Hayatını tehlikeye attın.
Hayatına girdiğimde
Karanlıktan geçen yolu dinleyerek
Hayatını tehlikeye attın.

Derek Chapman Aralık, 1993

http://img-fotki.yandex.ru/get/5703/...9d9_9653546b_L

Işıldayan Safir 21-01-2012 02:39 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Matt ve Lori 13 yaşındaki oğulları Sean için endişeleniyorlardı. Endişelerini paylaşmak için aile hekimleriyle bir görüşme ayarladılar. Matt "Oğlumuzun kişiliği bütünüyle değişti. Ne zaman ne yapacağını hiç kestiremiyoruz." diyerek söze başladı, Lori devam etti: "Sean hiçbir zaman isyankâr bir çocuk olmadı ama artık söylediğimiz hemen her şeyi sorguluyor. Ayrıca dili de değişti. Söylediklerinin yarısını anlamıyoruz. Birkaç hafta önce bana küfretti. Hiç küfretmezdi."

Matt: "Sean'un nörolojik bir rahatsızlığı olabilir." dedi. Bunun üzerine Lori ekledi: "Mesela beyin tümörü gibi. Onu muayene edip bize problemin ne olduğunu söyleyebilirsiniz diye düşündük." Doktor onların bu isteklerini kabul etti ve iki hafta sonra Sean tetkik için hastaneye geldi. Sean, baştan aşağı muayene edildikten sonra doktor Matt ve Lori'ye Sean'ın gayet sağlıklı bir ergen olduğunu, hiçbir nörolojik rahatsızlığı olmadığını söyledi.

Bu çiftin oğullarında gördükleri şey aslında ergenlik gelişiminin olağan sinyalleriydi. Bunu duyan Matt ve Lori rahatlamıştı ama aynı zamanda akılları karışmıştı. Çocuklarının fiziksel bir hastalığı olmadığı için içleri ferahlamıştı ama Sean'ın gelişiminin bu ürkütücü aşamasında nasıl bir tepki vermeleri gerektiğini bilmediklerinden dolayı akılları karışmıştı. Onun davranışlarını görmezden gelemeyeceklerini biliyorlardı.

Matt ve Lori çocukları birdenbire ergene dönüşen binlerce ana-babanın yaşadığı doğal bir travma yaşıyordu. Her şey ters yüz olmuş gibiydi. Daha önce işe yarayan şeyler artık yaramamaya başlamış, her şeyiyle tanıdıklarını düşündükleri çocukları birdenbire bir yabancıya dönüşmüştü.

Ebeveynler çocuklarının bağımsızlık ve özbenlik duygularını ortaya koyuş biçimlerini öğrenirlerse onlara sevgi ve ilgi göstermenin en iyi yollarını anlayabilirler ve elbette böylelikle de onların temel sevgi dilini en etkili şekilde konuşabilme becerisini kazanmış olurlar.


Işıldayan Safir 21-01-2012 03:30 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 
Alıntı:

kutayhun Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 817387)
30 yaşımdayım daha doğrusu 2 ay sonra otuzu doldurucam.. 1 yıl önceye kadar hiç bir kararda ailemi düşünmedim.. hatta hep onların isteklerinin zıttını yaptım... sonuç ne oldu bilmiyorum.. acaba düşünüyorum.. onların dediğini yapsam acaba aynı sonuçlar mı olacaktı bilmiyorum... ....

Biraz gecikmeli bir yanıt olacak ancak fikrimi söyleyeyim. Bence "Acaba şöyle yapsaydım sonuçları nasıl olurdu?" diye düşünmektense "Şuan bulunduğun yerde mutlu musun?", "Aldığın kararlar seni tatmin ediyor mu?" buna bakmak lazım. Benim ilgilendiğim tek nokta bu yazdıkların içinde. Ve hedefinin peşinden koşmanın seni mutlu ettiğine inanıyorum kendi gözlemlerime dayanarak... Doğru cevabı sen bilirsin tabii ki.

Sevgiler.

Işıldayan Safir 21-01-2012 03:55 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Ebeveynlerin ergenlerle aşırı bir çatışma içinde olduğu iki dönemin hangileri olduğunu biliyor musunuz? Araştırmacılar birinci dönemin "korkunç ikiler" olarak adlandırılan evrede ortaya çıktığını, ikinci dönemin de ergenliğe geçişe yakın bir zamanda görüldüğünü söylüyorlar, ikisinin ortak niteliği bağımsızlıktır. Korkunç ikiler döneminde çocuk ana babadan ayrı kalarak fiziksel yönden bağımsızlığını kanıtlama çabasındadır. Küçük bacakları onu ebeveynlerinin göremeyeceği yerlere götürür, küçük elleri ise ana babasını sinirlendirecek işler yapmasına yardım eder. Kimin annesinin rujuyla duvar kâğıdına ağaç resimleri yapan, yatak odasının halısına pudra döken, çekmeceleri alt üst eden çocuklarıyla ilgili anısı yoktur?

Çocuğun yürümeye başladığı o ilk seneden sonra ebeveyn-çocuk çatışmasının şiddetle yaşandığı ikinci dönem, çocuğun ergenliğe adım attığı yıldır. Bu çatışmalar ikinci dönemde de bağımsızlık olgusundan kaynaklanır. Ama elbette bu devrede çocuk bir ergen olmuş, hayli yol almıştır. Karıştırdığı işlerin ve çiğnediği kuralların doğurduğu sonuçlar da buna bağlı olarak daha ağır olacaktır. Bu devrede ergen-ebeveyn çatışması daha yoğun olarak görülür. Başka bir deyişle ebeveynler çocuklarının ergenlik dönemlerinin ilk yıllarında çatışmalarda bir artış görebilirler. Steinberg ve Levine gibi uzmanlara göre ise sevindirici olan, "ebeveyn ve çocuk arasındaki çatışmaların 8. ya da 9. sınıflarda doruğa çıkması, sonra ise düşüşe geçmesidir."

Çocuğun gelişim sürecindeki bu iki can sıkıcı dönemde ebeveynin çocuğundan beklentisinin ne olduğunu bilmesi ve ona olumlu bir tavırla yaklaşması yararlı olacaktır. Bizim burada üzerinde duracağımız bunlardan ikincisi, yani ergenlik çağının ilk yıllarıdır.


Işıldayan Safir 21-01-2012 04:02 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Öncelikle onlardan bekleyebileceğiniz bazı yaygın davranış kalıplarına bir göz atalım. Ergen bağımsız olma ihtiyacını bir çok yerde ifade edecektir. Ergenin bağımsızlık ihtiyacının yanı sıra ebeveyn sevgisine de ihtiyaç duymaya devam edecektir. Bunun yanında ebeveynler çoğu zaman ergenin bağımsızlığını kazanmaya yönelik bu hareketini onun artık ana baba sevgisi istemediğinin bir göstergesi olarak algılıyorlar. Bu çok ciddi bir hatadır. Bizim amacımız ergenin sevgi ihtiyacını karşılarken bir yandan da onun bağımsızlık duygusunu desteklemektir. Ergenin bağımsızlık arayışına eşlik eden davranış özellikleri genelde aşağıdaki alanlarda kendilerini gösterir:

DUYGUSAL MAHREMİYET

Ergen hem ailenin bir parçası olmak ister hem de aileden bağımsız olmayı tercih eder. Bu tercihlerini de kendisine ait bir fiziksel alan isteyerek ifade eder. Ergenler toplum içinde aileleriyle birlikte görülmek istemeyebilirler. Eğer arkadaşlarına rastlayabilecekleri bir ortamdaysalar bunu özellikle istemezler. Bunun nedeni sizinle olmak istememeleri değil, daha büyük ve özgür görünmek istemeleridir. "Beni otoparkta bırak, iki saat sonra arabada buluşalım." Bu sözler alışveriş merkezinde ebeveyni ile görülmek istemeyen bir ergene aittir. Çocuğuyla alışveriş yapacağını düşünen anne onun bu tavrıyla alt üst olabilir. Ama eğer onun bağımsız olma ihtiyacını anlarsa, bu isteğine saygı duyabilir ve arabadan inerken çocuğunun temel sevgi dilini kullanıp ona sevgisini gösterebilir. Bu durumda ergen hem sevildiğini hissedecek hem de bağımsızlığını elde etmiş olacaktır.

Böyle bir istek karşısında kırgınlık ve öfkesini ifade eden ebeveyn ise, onunla hemen bir söz düellosuna girecektir ki bu da ergenin kendisini kontrol altında ve sevgisiz hissetmesine neden olacaktır. Ergene sinemada ya da eğlence yerlerinde arkadaşlarının yanında oturmasına izin verir ve bu davranışınızı bir sevgi ifadesiyle desteklerseniz bu onun bağımsızlık isteğini onayladığınızı gösterir ve böylelikle de sevgi ihtiyacını karşılamış olursunuz. Ara sıra bütün aile dışarıda yemekteyken onun evde kalmasına ya da akşam yemeğini arkadaşıyla yemesine izin vermek de aynı amaca hizmet eder.

Kendi Odası

Ergenler genelde kendilerine ait bir odaları olmasını isterler. Hayatlarının ilk on iki yılında odalarını kardeşleriyle paylaşmaktan hoşnut olabilirler ama emin olun ki ergenlik çağına girdiklerinde eğer imkanları varsa kendilerine ait bir oda arayışı içine girecekleridir. Çatıya ya da bodrum katına taşınmak isteyebilirler, hatta holdeki merdivenlerin altındaki bir odayı bile tercih edebilirler. Bu oda herhangi bir yerde olabilir, yeterki kendilerine ait olsun.

Ana babalar çocuklarının bu isteklerini çoğu zaman can sıkıcı bulurlar. Ergenin istediği şey ebeveyne mantıklı gelmez. Neden küçük kardeşleriyle beraber güzel odalarında uyumak varken rutubetli bodrum katında yatmayı tercih ederler? Bu sorunun cevabı onların bağımsızlık ihtiyacında yatmaktadır. Eğer mümkünse ana babalara çocuklarının istediği şeyi yapmalarını öneririm. Onun istediği gibi bir yer bulunduğunda ergen orayı kendi zevkine göre döşemek isteyecektir. (Bu nedenle ebeveyn ergenin odasının bodrum katında olduğuna sevinebilir.) Ergen muhtemelen sizin tercih etmeyeceğiniz türden renkler, eşyalar ve kumaşlar seçecek ve odasını bunlarla döşeyecektir. Bunun nedeni de yine ergenin bağımsızlık isteğidir. Ergenin isteğine uygun olarak ona kendine ait bir oda vererek orayı kendi zevkine göre döşemesine izin vermek ve bu hareketi anlamlı bir sevgi ifadesiyle desteklemek ergenin gelişmekte olan bağımsızlık duygusunu besleyecek ve onun sevgi deposunu dolu tutacaktır. Ama onun kendine ait özel bir alana sahip olup burayı istediği şekilde döşeme isteğini ne kadar aptalca bulduğunuzu belirterek onunla haftalar süren bir tartışma yaşayacak olursanız ergenin özgüvenini kaybetmesine ve sonunda isteği yerine getirilse bile aranızda duygusal bir duvar oluşmasına neden olursunuz.

Kendi Arabası

Ergenler sadece kendilerine ait bir arabaya sahip olmak isterler. Batı toplumunun içinde bulunduğu refah düzeyi, çoğu ergen ehliyetini alır almaz kendisine bir araba alınma isteğini olağan kılar. Burada da onu bu davranışa yönelten şey bağımsızlık duygusudur. "Bir arabam olursa, okula, spora ya da alışverişe rahatlıkla kendi kendime gidebilirim. Böylece sizin zamanınızı almamış olurum." (Çoğu ana baba bu teklifi gayet çekici bulur.) Kend iarabalarını kullanmak ergenlerin bağımsızlık ve güç hissetmelerini sağlar ve hemen hiçbir şey onlara aynı duyguları yaşatamaz.

Ana babanın çocuğuna araba alabilecek durumda olduğunu ve çocuğun da o arabanın sorumluluğunu taşıyabilecek kadar mantıklı bir ergen olduğunu varsayalım. İşte böyle bir konumda ana baba ergenin bağımsızlık duygusunu beslerken aynı zamanda ona güvendiğini de ifade edebilir. Hediye vermek beş sevgi dilinden birisi, bunu unutmayın. Onun temel sevgi dili bu olmasa da istediği arabayı alarak bir hediye sunabilirsiniz. Armağanı alan ergen ona güvendiğinizi ve sevildiğini hissederse, bağımsızlık duygusu da beslenmişse onun yetişkinlik yolunda bir adım daha atmasına yardım ettiniz demektir.


Işıldayan Safir 21-01-2012 04:17 PM

Cevap: Gençler İçin Beş Sevgi Dili
 

Ergenler kendilerine ait duygusal bir alana ihtiyaç duyarlar. Önceki yıllarda çocuğunuz size her şeyini anlatıyordu -örneğin okulda yaşadığı şeyleri, bir gece önce gördüğü rüyayı ya da ev ödevinin ne kadar zor olduğunu- ama ergenliğe adım attığı andan itibaren size hiçbir şey anlatmamaya başlar. Ona okulda neler olduğunu sorduğunuzda size verdiği cevap "Hiçbir şey" ya da "Her zamanki şeyler" olur. Ergen kızınıza bir arkadaşı hakkında soru sorduğunuzda sizi onu sorgulamakla suçlayacaktır. Sorularınıza cevap vermeyişinin nedeni yaptığı bir hatayı örtbas etmeye çalışması değildir. Ergenlerin duygusal bağımsızlık geliştirmelerinin bir yolu duygularını ve düşüncelerini kendilerine saklamaktır. Ana babalar onların bu isteğine saygı duymalıdırlar.

Neticede siz bütün duygu ve düşüncelerinizi çocuklarınızla paylaşıyor musunuz?Umarım böyle bir şey yapmıyorsunuzdur. Yetişkin olmanın bir getirişi de neyi kiminle paylaşacağımıza bizim karar vermemizdir. Ergen çocuğunuz bir yetişkin olma sürecindedir. "Bazen duygu ve düşüncelerini benimle paylaşmak istemediğini biliyorum. Bunu anlıyor ve takdir ediyorum. Ama eğer konuşmak istersen benim her zaman burada olduğumu bilmeni isterim." Bunlar, ergen çocuğuna kendisine ait duygusal mahremiyet tanımanın değerini öğrenmiş zeki bir ebeveynin sözleridir.

Ergenlerin duygusal mahremiyet gereksinimlerini ifade etmelerinin başka bir yolu da daha önce kabul ettikleri sevgi ifadelerinden kaçmaktır. Ergen kızınız herhangi bir konuda yardımınızı reddederse sakın şaşırmayın. O hizmet davranışlarınızı yıllarca sevginizin bir ifadesi olarak gördü. Kızınız şimdi kendi çabasıyla bir şeyler yapmak istiyor ve bunu da sizin yaptığınızdan farklı bir şekilde yapmayı arzuluyor. Bazen sizin yardımınıza ihtiyacı olmadığı için değil de sizin yardımınıza ihtiyacı olduğunu hatırlamamak için yardımınızı geri çevirecektir. Çünkü bağımsız olmak istemektedir. Konunun üzerine gitmektense ideal bir ana babanın yapacağı şey geri çekilip, "Yardım istersen bana söyle" demek olmalıdır. Bu sözler anlamlı bir sevgi ifadeyle birleştiğinde ergen kızınız ya da oğlunuzun sevildiğini hissetmesine ve bağımsızlık gereksiniminin karşılanmasına yardımcı olacağı gibi, büyümekte olan çocuğunuzun sizin yardımınızı isteyeceği bir atmosfer oluşmasına da zemin hazırlar.

13 yaşındaki kızınızın ona sarılmak istediğinizde kendini sizden çekmesinin nedeni fiziksel temas istememesi değil, aynı şeyi ona çocukken yaptığınız içindir. Artık büyüme yolundadır ve bir çocuk muamelesi görmek istememektedir. İdeal ana baba çocuğunun hoşlanabileceği yeni fiziksel temas yolları bulmalıdır. Ertesi gün sizi ziyarete gelecek olan bir akrabanıza nasıl davranması gerektiği konusunda verdiğiniz dersten sonra çocuğunuz söylediklerinizin tam tersini yaparsa sakın şaşırmayın. Bu tarz istekler ona fazlasıyla çocukça ve yapmacık gelir. Ona onay sözleri söylediğinizde içten olduğunuzdan emin olun. Ergen eğersizin bu ince sözleri kullanarak onun duygularını yönlendirmeye çalıştığınızı düşünürse, içten olmadığınız için söylediğiniz şeyleri dinlemeyecektir.

Bütün bunların arkasında çocuğunuzun duygusal mahremiyete duyduğu gereksinim vardır. Sevilmek istemektedir. Çocuk gibi görülmek istemez. İşte bu yüzden ergen çocuğunuza sevginizi etkili bir şekilde göstermeniz için sevgi dillerinin yeni şivelerini öğrenmek bu denli önemlidir.



WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:05 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.