Yeniden doğuşa yaklaşma sürecimi izlediğim günlüğüm

[imported_Angel]

Tekrar merhaba sevgili günlük
yeni yılın şu taze günlerinde ben de kendime taze bir günlük açmak istedim

geçen sene neler olmuş neler bitmiş onlara bir gözattım şöyle demin...ve geçen sene yaşadıklarımdan çıkardığım dersleri ve aynı zamandada unutmamam gereken dersleri özet olarak burada geçmek istiyorum..böylece hep beraber hatırlamış ve hatırlatmış oluruz...2010 senesi boyunca bana destek olan bütün arkadaşlara çok teşekkür ediyorum..inşallah yeni sene hepimiz için çok daha güzel geçer..

gelelim 2010 yılında benim açımdan neler olup bitmiş..bunların özetine..


* kendimi tedavi etme kararı almışım

* başkasından yardım eli beklemenin yanlış olduğunu ve başkalarının da yardım edebilmesi için
benim öncelikle kendimi tanıyıp karşımdaki doğru ifade edebilirsem o zaman yardımcı olabileceklerini anlamışım

* şu anki halimiz için bütün suçu ailemize atmanın doğru olmadığını anlamışım ve ailenin de bizim ruh halimizden
farklı olmadıklarını anlamışım

* özgüvenin başkaları üzerinden sağlanabilecek birşey olmadığını anlamışım..

* hayatımıza giren hiçbir kişiyi bizi bütün dertlerimizden kurtarıcak olan ve yıllarca beklediğimiz " o kişi" veya süper kahraman gözüyle
bakmamam gerektiğini farkettim...çünkü onlar da insan ve onların da sorunları ve hataları var..ayrca bu beklentinin karşıdaki kişiye de büyük bir yük yüklediğini ve o kişiyi de zora soktuğunu farkettim

* kişiliğimizi istediğimiz zaman istediğimiz gibi şekillendirebilme şansına sahip olduğumuzu ve kişilik denen şeyin sabit ve eğilmez bükülmez birşey olmadığını anlamışım

* geçmişte ailem ve ve canımı sıkan diğer insanları affetmenin ve onlarla olan bitmemiş hesaplarımı artık kesmenin gerekli olduğunu anlamışım

* kendimi başkalarının düşünceleri ve beğenilerine fazla kulak vererek şekillendirmemem gerektiğini anlamışım..ve bunun herzaman mümkün olamayacağını
anlamışım..çünkü o insanların da zaman geçtikçe beğenileri ve zevklerinin değiştiğini anlamışım ve bunun benim için asla bir temel olamayacağını anlamışım
siz olsanız altı kayan bir toprağa ve engebeli bir araziye bina dikmek istermiydiniz ?

* kendime ait standartlarımı belirlemenin önemini farketmişim..yani en azından hangi konularda hangi çerçevenin içine dahil olmam gerektiğini seçmem gerektiğini..

* bana aradığım yakınlığı sevgiyi ve ilgiyi göstermeyen insanların aslında kendi öz hakları olan seçme haklarını kullanmış olduklarını farkettim ve ben de aynı seçme hakkımı başka kişiler üzerinde kullanmış olduğumu farkettim ve bu doğal hakka benim müdahale etme hakkım olmadığını farkettim..

* güzel ve bakımlı olmanın sonucunun her zaman sevgi görmek olmadığını ve bu şartların sevgi görmek için tek başına yeterli olmadıklarını anladım
dikkat çekmek ve kendimi ifade etmek için illa ki marijinal ve farklı biri olmak gerekmediğini farkettim.ve insanların kendileri gibi ve herkesden biri tarzı insanlara
daha yakınlk duyduklarını anladım..

* bilgi ve haber alınan kaynakların bilinçsiz seçiminin de insanı olumsuz etkilediğini farkettim ve gerçekçi olmayan ve olumsuz haberlerden kendimi arındırdım
böylece enerjim bana kalıcak beynim boş yere dolmayacak

* geçmişte benim canımı sıkan insanlara karşı eskisi kadar olumsuz düşünceler beslemediğimi ve onları affetmiş ve unutmuş olduğumu farkettim
hatta onların haklı olabileceğini yönleri görmeye başladım affetme çalışmaların işe yaramış..

* kafada organize edilemeyen dağınık düşünceleri yazmanın iyi toparladığını gördüm ve yazıyla somutlaştırılmadan önceki halinin olduğundan çok daha büyük gözüktüğünü farkettim hayatta canımı sıkan olumsuz durumların aslında benzer konular ve durumlar olduğunu..sadece olaylardaki kişilerin ve yerlerin zamanın değişik olduğunu farkettim
meydana gelen binlerce olay sadece birkaç başlık altında toplanıyordu...

* insanlara karşı kendi yaşımın ve cinsiyetimin özelliklerini taşımam gerektiğini ve karşı tarafa bu doğrultuda mesaj vermem gerektiğini farkettim
yoksa insan hala beni kendini bulamamış ve ergenlik çağında kiiliği oturmamış birisiymişim gibi davranıyorlar
yani karşıya ne yansıtıyorsan onlarda sana aynını yansıtıyor

* istediğim yürüyüş bandına kavuşmuşum

* "ben farklıyım, ben herşeyi beğenmem" demek yerine bazen önceden belirlenmiş olan kalıplardan birine girip o kalıbın dışına çıkmadan
o çember içindeki seçenekler arasında özgürce dolaşmak daha makul bir yolmuş...yoksa sonradan bi bakıyosunuz ki herşeyden dışlanmışsınız ve
hiçbirşeyden zevk almıyorsunuz.... o yüzden önce ana kategorileri ve seçenekleri görebilmek çok önemli.
önemli olan hangi çemberin bize en uygun olduğu..onu anlamak için de bütün çemberlerin içinde ne olduğuyla ilgili önbilgi sahibi olmak gerekiyor..

* olumsuz düşüncelerin sayısının kaç tane olduğu önemli değil..isterse milyon tane de olabilir...önemli olan bunların kaç tane ana başlıklar altına girdikleri...yani bu dosyaların kaç çeşit farklı klasorde depolandıkları....

* gerçek olmuş olan geçmişteki şeyleri düşünürken hep kötü şeyleri düşünüyoruz..hayal kurarken de olmayan şeyleri ve iyi şeyleri düşünüyoruz...
aslında beynimizi boşa yoruyoruz..
peki neden gerçekten olmuş olan ve iyi olan şeyleri düşünmüyoruz ki ? geçmişin iyi olan günlerini kafamızda canlandırmak çok daha yararlı..

* şunu anladımki bir insan hayatımızda belli bir şekilde ve sıfatta yer alıyorsa daha fazlasını zorlamanın da bir anlamı yok...çünkü birden fazla sıfatla birisinin hayatında yer almanın aslında büyük bir yük olduğunu farkettim..çünkü insan 2 ayrı rolu oynamak zorunda kalıyor
bir insanın hem onu hem şunu hem bunu olmak aslında zor birşey..belki benim karşımda bu yükün altına girmek istememekte ve beni hayatının tek bir alanında görmek istemekle haklılardı..

* karşımdaki kişi beni hayatının neresinde koyduysa nereye layık gördüyse kabulumdur...ancak benim razı olamayacağım gibiyse işte o zaman o kişinin hayatımda yer alıp almayacağının kararı da bana aittir..beni sadece sıradan bir arkdaş olarak görüyorsa onunla dost olmak için olmadık çabalara girmeyeceğim...yada dostu olarak gördüğü kişiyi geçip onun yerini almaya çalışmayacağım...
böyle davranışlara girerek aslında kendi değerimi küçülttüğümü anladım...

* herhangi bir problemimi çözerken uyguladığım yöntem ; önce problemin olası nedenlerini buluyorum ve bu nedenler bana seçenekler oluşturmamı sağlıyor...bütün olası nedenlere hakim olduğumu bildiğim için rahatlıyorum..bir seçenek işe yaramadıysa diğerlerinden birisi mutlaka işe yarayacaktır.. belki hepsi aynı anda gerçekleşince işe yarayacaktır..

* kayıp zamanlarımı teselli etmek adına geçmişe ait ne varsa toplayıp sahip olmaya çalışma alışkanlığından vazgeçtim..eskiyi yaşamanın gazı kaçmış gazozu
içmekten farkı olmuyor

* kendimi geliştirme konusundaki eylemlerim genelde fiziksel hareket içeren eylemler değil...daha çok düşünsel eylem olmuş....

* saçlarım eski sağlığına kavuştu

* evdeki birçok eşya yenilendi..yerine daha güzel ve kullanışlıları geldi..

* insan hala birşeyden bıkmamışsa onu kafasında bitirememiş ve takıntı yapmışsa sanırım en güzel yol...bıkana kadar o şeyi tekrar etmek...böylece geri dönme ve tekrarlama isteği kalmıyor...tamamen sıfır noktasına inene kadar eskitmiş oluyoruz...böylece geçmişe ait olan şeyin düşündüğümüz kadar da heyecan vermediğini görüyoruz
birşeye karşı hala açlık duyuyorsa insan..doyana kadar tekrar etmeliymiş...bunu anladım...

* eşyaların ve giysilerin hepsinin belli bir çizgisi ve tarzı hatta cinsiyeti olduğunu farkettim..o yüzden birinden birşeyi örnek alırken o kişinin yaş cinsiyet ve konum
gibi özelliklerini de değerlendiriyorum ve örnek alıcaksamda kendi yaşıma cinsiyetime ve tarzıma uyan kişileri örnek alıyorum
böylece sahip olunca yakışmama iğreti durma durumu olmuyor..

* hayatımıza gelip geçen herşeyi ama herşeyi gökten üzerimize düşen yağmur damlaları olarak görüyorum...ve bu yağmur damlaları yere düştükleri takdirde biz o damlayı alıp kendimize katamayız....o yağmur damlasına karşı şemsiye açıp onun bize ulaşmasını engelleyen de biziz... veya şemsiye açmadığımız halde onu yakalamadığımız için yere düşmesine izin veren de biziz....hayatımızdaki birçok şey de bu damlalar gibi geliyor ve geçiyor...yere düşen yağmur damlasını sonradan elimize alsak da yere düşmeden yakaladığımız gibi olmuyor aslında....nasıl ki buzdolabında tazeyken bekleyen bir elmayı yemek ile...uzun bekletilmekten bayatlamış hatta çürümeye yüz tutmuş elmayı yemenin bir olmayacağı gibi....

yani neyi seçersek seçelim...hayatımızda karşımıza çıkan herşey sonlanmaya ve bitip tükenmeye mahkum...biz bunu kullanarak veya yaşayarak ve ondan kendimize birşey katarak tüketme şansımız da var....bunları yapmadan duyarsız kalarak yada erteleyerek çürütmek ve bir daha ondan faydalanamamak durumunda kalma şansımız da var...

herşey zamanı dolunca tükeniyor...ondan faydalanmak veya faydalanmayı reddetmek elimizde...elmayı çürümeden yemek, yağmur damlasını yere düşmeden yakalamak lazım...çünkü çürük elma veya yere düşmüş damla işimize yaramayacaktır...

o yüzden ben artık geçmişteki çürümüş elmalarla veya zamanında havadayken yakalayamadığım ve yere düşen yağmur damlalarıyla uğraşmayacağım...çünkü artık bana birşey katamayacaklarını ve kullanılmaz faydalanılmaz hale geldiklerini biliyorum artık bundan sonra hayatımda karşıma çıkacak olan yağmur damlalarından beğendiğimi seçip...yere düşmesine izin vermeden onu yakalayacağım...veya elmayı çürümesine izin vermeden tüketeceğim

* insanın en çok önemsediği şeyler istediği şekilde hayatında yer almıyorsa en büyük sorunları oluyor
sadece önem verdiğimiz şeyler bizim istediğimiz şekilde hayatımızda sürmüyorsa onlar bizim en önemli sorunlarımız oluyor...önem vermediğimiz şeyler ise ister yolunda gitsin isterse gitmesin..hiçbir zaman bizim için birşey teşkil etmiyor... demekki bazı kurallarımız vazgeçilmez kurallarımız oluyor..bazıları ise esnek kurallarımız..

* okul evişleri ve kişisel yapmam gereken şeylerle ilgili listeleri ve notları birbirinden ayırmayı başarmışım

* anahatlarıla da olsa yapılması gereken bütün işleri haftanın belirli günlerine taksim ettiğim günlük programlar yaratmışım kendime

* ruh halimin kötü olduğu ve herşeyi saldığım heryönden geri vitese taktığım dönemlerin ilkbahar özellikle de yaz olduğunu farkettim
ve yazın pcye daha çok bağlandığımı ve önemli şeyleri ihmal ettiğimi...mesela yazın kilo alıyor.kışın da bütün kışı verebilmek için harcıyorum
buna son vermek istiyorum..yazın kendimi salmamanın yolunu bulmalıyımki kışın da kilo vermeye uğraşmak yerine
daha başka şeylerle geçirebilmek için..

* benim bugüne kadarki ömrüm hep kendi kötü duygularımdan kaçmakla ve yaptığım herşeyi o amaçla yapmakla ve herşeyden o amaçla yardım almakla geçmiş...geriye baktığımda sadece bunu görüyorum...biraz acı bir tablo ama bunu görmüş olmam da iyiye işaret..
artık hayatımı "kendimi teselli etmeye çalışma çabalarıyla" geçirmek ve yaşamak istemiyorum.. ve artık hiçbirşeyi buna alet etmemeyi düşünüyorum...ve dinlediğim muzikleri ne izlediğim filmleri ne birşeyler yemeyi..ne de hayatta bu amaç uğruna yaptığım diğer herşeyi...artık hayatımda "yaşanmamış günler ve yaşanmamış yıllar" görmek istemiyorum.
o yüzden aptığım herşeyi sorunlardan kaçmak için değil mutluluğuma mutluluk katma amacıyla yapıcam ve geri dönüp baktığımda hiçbir şarkı hiçbir film
bana kötü duygular yaşadığım dönemleri hatırlatmayacak inşallah


2010 benim açımdan böyle geçip gitmiş...şimdi yeni yılda önümüze bakmanın vakti geldi günlükçüğüm

[imported_Angel]

evet sevgili günlük...
birkaç gün öncesine kadar özgüvenim yerle bir olmuştu ve her konuda kendime olan güvenimi yitirmiştim...herşeyden korkuyordum..herşey zor ve ağır geliyordu...anladım ki dipteyim ama bu böyle gitmez..ve birşeyler yapmaya koyuldum...
bir süredir bilgisayarımın başındayken my desktop therapist programını kullanarak bilinçaltıma görsel yoldan sevgi olumlamaları gönderiyorum ve birkaç gündür duvarkağıdı olarak da sevginin rengi olan pembe duvarkağıdını kullanıyorum

yaptığım diğer bir değişiklik ise herzaman dinlediğim telkinler yerine daha önce hiç dinlememiş olduğum farklı telkinleri hayatıma katmak oldu...sonunda o cesareti gösterebildim...yada cesaret değil de yeni arayışlar mı desem bilmiyorum...
telkinlere uzunca bir süre ara vermiştim ve sonra bir süre ego ve suçlulukla yeniden başlıyormuşcasına başlamıştım ancak eskisi kadar etki göremediğimi farketmiştim...daha başka şeylere ihtiyacım olduğu belliydi..
durumun daha ciddi olduğunun farkına vardım ve sadece depresyon telkinini dinleme kararı aldım gerçekten de beni çok rahatlattı..birkaç gün onu tek başına dinledikten sonra yine ego ve suçluluk gibi temel telkinleri eklemek yerine farklı bir yol izledim ve durumun ileri derecede ağır olduğu hallerde tavsiye edilen telkinleri ekleme kararı aldım...mesela sosyal fobi telkini gibi...
derken buna topluluk önünde konuşma ve başkalarının düşüncelerini önemsememe telkinin de ekledim şimdi...gündüz bunları dinliyorum...bu gece de ego kendine güven ve suçluluk dinleyeceğim...yani anlayacağın ben 24 saat telkin dinliyorum günlük...anca yetiyor vakit..

bu gün de bir karar aldım ve günün olur olmaz vakitlerini müzik dinlemekle harcamıyacağım..sadece spor yaparken müzik dinleyeceğim...ve onun haricinde film izlerken kulaklık takacağım...onun dışında telkinlerle arama hiçbir engel girmeyecek....müzik dinlemek de kafamı şişiriyormuş da haberim yokmuş...hem telkin daha faydalı..daha eklemek istediğim telkinler var ve dinlediklerimin iyice kafama yerleşmesi için bolca dinlemem gerekiyor..

bu gece itibariyle şu anki dinlediğim telkinler
* ego
* kendine güven
* suçluluk
* depresyon
* sosyal fobi
* topluluk önünde konuşma
* başkalarının düşüncelerini önemsememe

birkaç gün bunları dinleyerek gerçekten kendimi eski halimden çok daha iyi hissettim ve eskisi kadar yoğun korkular yaşamıyorum..ancak yeterli olmadığının farkıdnayım o yüzden beynim bu telkinlere alıştıkça başkalarını da ekleyeceğim çünkü neredeyse bütün konular açısından eksik hissediyorum kendimi..

eklemek istediklerim

* mutluluk
* erteleme
* sınav heyecanı
* koruma kalkanı
* sosyallik arttırıcı
* belki belki kilo verme telkini..

[imported_Angel]

merhaba sevgili günlük
daha önce kendimi daha mutlu hissedebilmek adına bir liste çıkarmıştım
ve bu mutluluk listem aynı zamanda daha iyileştirmek istediğim hayatımın farklı alanları olmuş oluyor..yani hayatımın şu farklı alanlarını daha iyi hale getirirsem mutlu olacağına inanıyorum..listeyi çıkarmışım ancak düzenli uygulama yapmamışım..şimdi düzenli ve istikrarlı olarak uygulamaya kararlıyım..

mutluluk listemin anabaşlıkları (hayatımda iyileştirmek istediğim şeyler) şunlar ;

* Sağlık ve fiziksel rahatlık
* kişisel bakım
* Rahat ettiğim ve yakışan kıyafetlerden ve uygun aksesuarlardan oluşan bir gardrop
* rahat ettiğim ve bana yakışan bir saç rengi ve saç modeli
* iyi bir psikoloji ve yeterli motivasyon

tabi ki burada sıraladıklarım sadece anabaşlıklar..bu başlıkların altında da bu alanları iyileştirmek için yapabileceğim eylemlerin de ayrıca bir listesi var ancak onları da buraya yazmak hem uzun olacak..hem de bazı detaylar özele girdiği için paylaşmayı uygun görmüyorum...ancak örnek vermem gerekirse sağlık ve fiziksel rahatlık başlığı altındaki eylem listemdeki maddeler arasında bol su içmek ve spor da yeralıyor diyerek örneklendirmiş olayım...
veya iyi bir psikoloji ve yeterli motivasyon başlığı altındaki eylem listemde telkin dinlemenin de varolduğunu söyleyebilirim...

şu anki hedefim bütün anabaşlıkların altındaki bütün eylemleri aynı anda aynı günde gerçekleştiremesem bile her anabaşlık altından birer eylemi en azından bir gün içinde gerçekleştirebilmek bile benim için başarı sayılacak ve bunu da kabul edicem...ve tabi bunu hergün yapmak...
şu andan itibaren uygulamaya başlıyorum..hadi bakalım hayırlısı

[imported_Angel]

Günaydın sevgili günlüğüm
dün bahsettiğim gibi hayatımın (şimdilik) 5 farklı alanında değişim yapmak istiyorum..aslında 6. olarak eğitim hayatı da gelebilir ama şu an sadece kendimi daha iyi hissetme kısmına odaklıyım..o yüzden şimdilik onu listeme katmadım..
şunu bilmelisin ki bu listem tabi ki eğilmez bükülmez sabit bir liste değil...anabaşlıklar uzun süre değişmese de altında yeralan eylem maddelerinden bazılarına zamanla yenileri eklenebilir veya çıkarılabilir..hatta yeni anabaşlıklar bile eklenebilir..bu sadece başlangıç ve temel için..

dünden itibaren söz verdiğim gibi, bir gün içinde her ana başlıktan (en az) bir eylem maddesini gerçekleştirmeye karar vermiştim..böylelikle iyileşmesini istediğim her alan için aynı anda birşeyler yapmış olacağımı düşünüyorum..ve her alanda eşit miktarda ilerleme olacağını düşünüyorum..

ve şimdi dün itibariyle bu verdiğim sözü ne kadar yerine getirdiğimi anlamak için kendimi kontrol ediyim şimdi...

dün 8 ocakta neler yapmışım :

*Sağlık ve fiziksel rahatlık konusunda 4 tane eylem maddesini gerçekleştirmişim

* kişisel bakım konusunda : 5 tane eylem maddesini gerçekleştirmişim

* kıyafet ve gardrop çalışmalarımda : 1 eylem maddesi gerçekleştirmişim

* Saç rengi ve modeliyle ilgili : 1 eylem maddesi gerçekleştirmişim

* psikoloji ve motivasyonla ilgili : 4 eylem maddesi gerçekleştirmişim

başlangıç için hiç de fena görünmüyor..dikkatimi çeken şeylerden birisi de bazı gerçekleştirdiğim şeylerin aslında çok kolay ve küçük işler olduğunu ve aslında onların zaten günlük hayatımın içinde bir parça olduğunu farkettim..tek farkı bunu yaptığımın farkına vararak yapmaktı..yani düşünerek yapmak...tabi ki beni zorlayan maddeler de olmadı değil

gerçekleştirdiğim eylem sayısını değerlendirecek olursam..saç ve kıyafet konusu üzerinde daha fazla eylem ve çalışma yapmam gerektiğini görüyorum.. hangi alanda kaç eylem yapmışım bunu hergün yazıcam günlükcüm..

[imported_Angel]

tekrar merhaba sevgili günlük
bugün alışverişe çıkıp eksiklerimi alacağım..

bugüne kadar dinlediğim telkinler
* ego
* kendine güven
* suçluluk
* depresyon
* sosyal fobi
* topluluk önünde konuşma
* başkalarının düşüncelerini önemsememe
* mutluluk idi...

bi aksilik çıkmazsa bugün akşam bu telkinlere yenilerini eklemek istiyorum..

eklemek istediğim telkinler
* erteleme
* sosyallik arttırıcı

bugün farkettiğim şeyler ve aldığım kararlar şunlar ;

- eskiden telefonla eve su isterken veya başka bir yabancıyla konuşurken karşıdakinin söylediğini doğrulamak için "evet" demek yerine çocuklar gibi "hı-hı" diyordum.. bugün bilinçli olarak tam yine "hı-hı" diyeceğime son anda "evet" dedim...konuşma tarzımda beğenmediğim bir detayı değiştirmiş oldum

- toz deterjan kullanmak yerine sıvı deterjana geçmeye karar verdim..ve bugün alışverişe çıktığımda sıvı deterjan almaya karar verdim...böylece hem evde daha az yer kaplayacak ve tozları etrafa saçılmayacak hem de çamaşır makinesinde kalıntı ve tortu bırakmayacak hem de çevreyi daha çok korumuş olacağım

- kullandığım dişmacununu da değiştirmeye karar verdim...itiraf etmeliyim ki son 1 sene öncesine kadar pek düzenli diş fırçalayan birisi değildim ve geçen sene bu ihmalimin yarattığı açığı kapamak adına dişmacunları arasından en fazla temizleyici özelliği olan bir macunu alıp kullanmaya başlamıştım ve bugüne kadar kullandım...ancak dişlerimdeki hassasiyetin arttığını bugün farkettim ve bugün hassas macunlardan alıp kullanmaya karar verdim...aşırı temizleyen maddelerin aşındırma yapıp hassasiyeti arttırabileceğini hesaba katmamışım...bu ufak değişiklikle hem dişlerim temizlenmekten geri kalmayacak hem hassasiyeti azalıcak inşallah...herşeyin fazlası zarar tabi...

[imported_Angel]

Günaydın günlüğüm

Dün hayatımın 5 alanını iyileştirmek konusunda ne kadar iş yapmışım..kendimi kontrol etmeye geldim..

Sağlık konusunda : 6 eylem
Kişisel bakım konusunda 8 eylem
kıyafet ve gardrop konusunda 1 eylem
saçlarım konusunda 1 eylem
psikoloji konusunda 4 eylem yapmışım

düz sözettiğim gibi alışverişe çıktım ve bulabildiğim kadarıyla eksiklerimi aldım..sıvı deterjan ve yeni dişmacunu da aldım..artık kişisel bakımımı aksatmak için hiçbir bahanem kalmadı..eksiğim var diyemem..

hergün her alanda kaç eylem yaptığımı düzenli olarak kontrol edip buraya yazmaya karar vermiştim ya günlük...
işte o uygulamaya yeni birşey daha katmak istiyorum...mesela diyelim ki sağlık için o gün içinde 4 eylem yapmış olayım..ama eğer aynı gün içinde sağlığa zararı olan bir eylem de yapmışsam bunu 4 - 1 eylem olarak yazıcam ve her yaptığım zararlı eylem için yaptığım faydalı eylemler sayısından 1 puan düşeceğim...ve sonuç olarak geriye 3 eylem puanı kalmış olacak..
diyelim sağlığıma yararı olan 4 tane faydalı şey yaptım ancak yemeğime fazla tuz ektiysem yada şekerli gıda yediysem bunu -1 olarak değerlendireceğim...belki böylece zararlı şeylerden de vazgeçebilirim...

[imported_Angel]

bugün kendimi biraz sıkıntlı hissetmeye başladım...oysaki son 2 gündür mutluluk listemi başarıyla tamamlamama rağmen...ve aslında mutluydum da..kendimi daha güzel daha temiz ve daha bakımlı hissediyorum.. ama şu an hem mutluluk hem sıkıntı ve kaygıyı aynı anda yaşıyorum...

neyse bunun sebebinin dinlediğim telkinler arasında yeralan depresyon telkininden kaynaklanabileceğini düşünerek şimdi depresyon telkinini çıkardım..
nitekim depresyon telkinini daha önceleri de dinlediğimde en fazla 1,5-2 hafta kadar dinlediğimde faydalı oluyordu ondan fazlası zararlı olmaya ve sıkıntı vermeye başlıyordu..demekki beynim depresyon telkinine doymuş olmalı...(zaten süresi de oldukça uzun bir telkin) onu listemden çıkardım ve şu anki listem şöyle

* ego
* suçluluk
* kendine güven
* sosyal fobi
* topluluk önünde konuşma
* başkalarının düşüncelerini önemsememe
* mutluluk

ama tekrar iş depresyon aşamasına gelmesin diye onu önlemek için depresyon telkinini haftada 1 gün dinlemeye karar verdim..tamamen de koparmak istemiyorum kendimi bu telkinden...

[imported_Angel]

Günaydın sevgili günlük
birkaç gün öncesine kadar yatma kalkma saatlerim düzensizdi..yani aynı saatte de yatsam bazen erken bile uyansam tekrar uyuyup güne geç saatte başlardım...mesela alarmim 7.20 ye kurulu olmasına rağmen onu susturur ve 9 a kadar uyur birşey yapmazdım...bazen 7.20 de de kalktığım olsa bile vakit yine yetmezdi bana...çünkü uyanık bile olsam yatakta yatıp anlamsız şeyler düşünerek yine saat 9 u falan bulurdum ve zihnim çok karmakarışık olurdu..

ama dün verdiğim ani bir kararla zamanı boşa harcamakla biryere varılmayacağını anladım ve saatimi 7.00 ye kurdum ve alarm çaldığında ne kadar uykulu olursam olayım kesinlikle kalkacağıma kendime söz verdim ve bu sabah öyle de yaptım...dolayısıyla şu an güne başlamak için yapmam gereken bütün işleri bitirmiş bulunuyorum ve şu an bunun rahatlığıyla oturup bu satırları yazıyorum...erken kalkmak bana gerçekten iyi geliyor..şehrin gürültüsü başlamadan ve evde benden başka kimse uyanık olmadan kendimle başbaşa kalma fırsatı bulmuş oluyorum...

dün başıma gelen ilginç bir olayı anlatmak istiyorum günlük...
hani hayatımı iyileştirme başlıklarım altında kıyafet ve gardrop konusu da yeralıyordu ya hani...evet dün değil evelsi gün neyle neyin yakıştığını anlamak amaçlı odamda bir kıyafet denemesi yapmıştım ve denediğim şey açık renkli bir kabandı ve rengini modelini sevdiğim bir kabandı...onu deneyip aynaya baktıktan sonra şöyle bir düşünce aklımdan geçmişti " bu renkte olan başka montum yada kabanım yok keşke daha fazla olsaydı" diye düşündüm....bu düşüncemin ertesi günü (yani bugüne göre dün oluyor) babam tek başına dışarı çıktı alışveriş için...ben de evde kalıp ev işlerini yaptım...ve evde tek başınayken birden aklıma şöyle bir düşünce geliverdi..."eyvah babam şimdi giyim reyonundan üzerime tam olmayan birşeyleri beğenip de alıverir ve şunu aldım bi giy bakıyım derse ve alınan şey üzerime olmazsa yandım" diye düşündüm....oysa babam yiyecek alışverişine çıkmıştı ama bu endişeli düşüncem neden kaynaklandı bilmiyorum...derken babam eve döndü torbaları açıp malları yerleştirdim dikkatimden kaçan son bir torba kalmış onu açmamı ve bakmamı söyledi bir de ne göreyim...babam o gün evde denediğim kabanla aynı renkte başka bir kaban alıp gelivermiş ve tam de korktuğum gibi..bunu yanından geçerken görüverdim de alıyım dedim dedi..ve bi giy bakalım göreyim dedi..ben de içimden eyvah dedim kilolarım yüzünden önü kapanmayacak bunun dedim neyse zorlayarak kapadım da rezil olmadım neyse ki bundan sonra aklımdan geçen düşüncelere daha çok dikkat etmem gerektiğini anladım ve korktum...evet istediğim renkte bir kabanım oldu ancak bu kaban benim olmasını istemediğim şekilde markasız basit ucuz ve şu anki kiloma göre bana dar gelen bir kabandı..tek güzel yönü renginin tutması...

ve gelelim dün mutluluk listeme ne kadar uyabilmişim..

Sağlık : 3
kişisel bakım : 7
kıyafet : 1
saç : 1
psikoloji 2

Baban çok ince düşünmüş iyi günlerde giy ve sen bu azimle kilo olarak onun içine sığarsın , ayrıca marka olması önemli değil ki, önemli olan beğenip beğenmemen yargısız olarak.
Çok şanslısın yiyecek alışverişine çıkmış olsa bile aklında sürekli seni düşünen ve senin için uğraşan bir baban var.

[imported_Angel]

bigokyanus Nickli Üyeden Alıntı

Baban çok ince düşünmüş iyi günlerde giy ve sen bu azimle kilo olarak onun içine sığarsın , ayrıca marka olması önemli değil ki, önemli olan beğenip beğenmemen yargısız olarak.
Çok şanslısın yiyecek alışverişine çıkmış olsa bile aklında sürekli seni düşünen ve senin için uğraşan bir baban var.

günlüğüme hoşgeldin :) evet farkındayım bana bunu tekrar hatırlattığın için teşekkür ederim :) bu durumdan asla şikayetçi değilim yanlış anlaşılmasın..olayda anlatmak istediğim şey..önceki günlerde kafamdan geçen düşüncelerin bütün özellikleriyle tamı tamına hayatımda gerçekleşmesiydi...ve bu düşüncelerden babamın hiçbirşekilde haberi yoktu...çekim yasası dedikleri şey oldu sanırım..ve biraz korktum :)
bundan sonra aklımdan geçen şeylere çok dikkat etmem gerek sanırım..bu olay beni uyardı (uyandırdı)