![]() |
Cevap: Biyokinezi (Göz Rengi Değiştirme) Ama canım illa kanıtlayabildiğimiz şeylerden bahsetmiyoruz ki burda.. Suyun üzerinde yürümenin de bilimsel açıklaması yapılabilmiş mi?(Yapıldıysa gerçekten bilmiyorum.)Ama geçmişte büyük zatların bunu yapabildiklerini okuyoruz.Ha nasıl inanalım ki gözümüzle görmeden diye de sorabiliriz ama burda değerlendirmeyi yapacak şey kişinin kendi kalbidir en nihayetinde.İsteyen inanır isteyen inanmaz. Buna neden inanmıyoruz?Çünkü bunu başaran kimseyi görmemişiz.Ya da yapan var ve duymamışız. Önceden herkesten 14yaşından sonra kızlar uzamıyor diye duymuştum ve gerçekten bunu yaşadım.Alıp inanıp kendi gerçekliğimi oluşturdum.Şİmdi bloglarda,çeşitli sayfalarda okuyorum ki,20 yaşını çoktan aşmış insanlar düzenli,sistematik ve büyük inançla yaptıkları basit çalışmalar sonrasında cmlerce uzuyorlar.İşte herşeye daha geniş bir perspektiften bakabilmemi sağlayan olay bu oldu sanırım.Herkes yapabiliyor mu?Tabi ki hayır.Kalbin izin vermesi gerek. Senin söylediğine katılıyorum.Psikoloji ile pek çok şey değişiveriyor.O konuda hemfikiriz, diğer fikrine de saygı duyuyorum.:) "Başaracağına da inansan başaramayacağına da inansan haklısın." demişler.O yüzden herkes haklı. Kucak dolusu sevgiler:) |
Cevap: Biyokinezi (Göz Rengi Değiştirme) Alıntı:
Sadece bir öneri. Ve bu konuyu kendim için kapatıyorum burada. Herşey gönlünce olsun sevgili Elektra.. |
Cevap: Biyokinezi (Göz Rengi Değiştirme) Alıntı:
|
Cevap: Biyokinezi (Göz Rengi Değiştirme) Tabi kii her durum kendine özgü. Ama büyüme plakların kapanmış artık uzayamazsın denilen bir insan (1-2 santim bile uzaması çok büyük bir inanç meselesidir bence ama o takip ettiğim kadarı ile baya uzadı) bunu yapmış sonrasında kendine bunu söyleyen doktorun yanına gidecekti noldu bilmiyorum:) Evet sonrasında da 25 yaşına kadar uzayabildiğini öğrendim insanların yani tıbba göre ama benim sınırım kafamda çizilmişti çoktaan önceki duyduğum bilgilere göre:)Yani herkes için geçerli olan şey değil,benim çok fazla üstüne düşüp, serbest bırakmadığım bu konuda, inandığım olumsuz şey gerçekleşti. Şimdi aslında işin özü boy,göz rengi,parmak uzunluğu filan değil ki.. "Allah herşeye kadir diyoruz,ya da evren bir yolunu bulur" artık kim neye inanıyorsa.Böyle deyipte bunun sonrasında "Yok canımm bunun kendine özgü bir yapısı var olmaz" demek kendimle çelişmek gibi geliyor bana.O katıdır bükülmez,dna denen birşey var değişmez..Sınır sınırdır konu ne olursa olsun.Ve o sınırı sürekli kontrol etme ve herşeyi kendi gücüyle ölçme eğiliminde olan biz insanlar oluşturuyoruz, oysa herşeyi istediğimiz yer aynı makam değil mi?Bir bardak suyu da,koca meblağ bir parayı da,fiziksel bir değişimi de..Yok bu olmaz derken neyi sınırlıyoruz acaba?Kendi gücümüzü mü sınırsız gücü mü? O söylenen sözlere göre yapısı değişen su moleküllerini gördükten,azimle birçok şeyi yapabilmiş insanların başarılarını görmüş ya da duymuş olduktan sonra "Bu olmaz." demek bize verilmiş olan potansiyeli yadsımak ve görmezden gelmek gibi. Tabi belli bir şekilde,kendimize has özelliklerle yaratılmış,donatılmışız.Elbette ki bahşedilene şükran duymak ve olduğun halde mutlu olmak bence en büyük başarıdır.(Zaten bunu başaran insanlar yapabilir değişimleri de.)Çünkü bu konuda da kendimize sınırlar koymuşuz biz insanlar.Nedir?"Hokka burun güzeldir gerisi düzeltilmedir,şişman(0 beden olmayan) kadın GÜZEL değildir" gibi bazı standartlar..Yersiz ve saçma.Ama illa bir kalıba gireceğiz ya ve bunlar bazı insanların ekmeğine yağ sürecek ya.. İşte böyle böyle bize özgü olan güzelliği kaybetme çabası içine düştük.Aynılaşmak istedik.Çünkü ancak o zaman kabul edilebilirdik.Bilinçli zihnimiz bunun bir oyun,kandırmaca olduğunu bilirken bir yanımız hep içten içe çirkin buldu aynadaki sureti. Sınır koymakta üstümüze yok maalesef.Belki bilinçli ve niyetli belki bilinçsiz.(Halbuki yaratılmış en üstün varlı değil miyiz?) İşte bu da bir tür inkar etme,yok sayma. Şİmdi şöyle bir durum var.Kişisel gelişim çalışmalarına ilgi duymaya başladığımdan beri bir sürü şey okudum.Bir sürü hikaye.Benim için başarı hikayesiydi hepsi çünkü inanç vardı özlerinde. Bu hikayelerin içlerinde iyileşmez denen kanseri yenen insanlar,tüm kemiklerinin kırıldığı,vücudunun pek çok fonksiyonunu yitirdiği bir kazadan sonra ölmesi beklenirken yavaş yavaş iyileşip hastaneden çıkıp giden bir insan,gittiği onca doktorda artık bebeğin olmaz denilen umutları yıkılan ama yılmayıp inanıp bir bebeğe sahip olmuş bir anne.. Demek istediğim konu ne olursa olsun biz birşey yapmıyoruz ki..Sadece inanıyoruz.Olayı aslında gerçekleştiren biz değiliz zaten.İnanmak ve inanmak arasında bir seçim şansımız oluyor ve bu seçime göre alıyoruz alacaklarımızı. Şimdi bu insanlar da "Ama bu kanser hücresi yerleşmiş benim beynime sadece isteyerek nasıl çıkıp gitmesini sağlayacağım?" diye düşünselerdi, "Bilmem kaç yaşında adamım kemiklerimin kaynaşmaları eski haline dönmeleri,benim yürüyebileceğimi sağlayacak hale gelmeleri imkansız.." diye düşünselerdi ortada başarı hikayesi olamayacaktı demek istiyorum. Sonuçta insan bir inandı mı kalben, hücreler yenileniyor,dnaların kodu değişiyor belki, gerekli şeyler oluyor işte.İnsan içerde ne gerçekleştiğini bilmiyor, tam olarak bir yere komut veremiyor ama istenilen şey gerçekleşiyor bir şekilde. Benim düşüncelerim de böyle işte...Son olarak bunları yazmak istedim. Herkese inandığı yolda en güzel hayatı yaşayabilmeyi diliyorum. |
Cevap: Biyokinezi (Göz Rengi Değiştirme) Değindiğin nokta güzel, evet kanser kötü bir rahatsızlık veya bebeği olamama, insanlar belli nedenlerden ötürü bu kötü durumun üstesinden gelmek ister ve haklılarda. Kansersen iyileşmek istersin ölmemek istersin daha yapacakların vardır ,sevdiklerini bırakmamak istersin veya çocuğunun olmasını istersin neslini devam ettirmek istersin aile olmak istersin ve bunlarda en doğal hakkındır. Dünyada bütün elindeki imkanları kullanırsın tıbbi yardım alırsın, Allah'ın sana bahşettiği özellikleri( isteme, dua etme, başarabilmeye üstesinden gelmeye inanma, pozitif düşünme kendini motive etme çabalarına kendini verirsin) ve sonucu Allah'a bırakırsın(Tevekkül). Son sözü söyleyecek olan O'dur. Ve onlara bu istediklerini isterse verir. Yine O'nun bileceği bir iştir. Fakat Allah (ya da kim nasıl nitelendiriyorsa Evren diyelim) göz rengi değiştirme gibi arsızca boşça ve sorumsuzca keyfi bir isteği sana asla ve asla vermez ve gerçekleştirmene de izin vermez. Çünkü sen kör olan birinin görmek için neleri feda edeceğini bilmeden, gördüğün halde görmeni sağlayan organını beğenmeyip arsızlık ve nankörlük yapıp daha fazlasını ve daha fazlasını istersen, dünya da başka sorunlar yokmuş gibi ya da dünyaya gönderilme amacını unutup boş işlere odaklanır bunları istersen, sana isteklerin cevapsız kalır. Hatta yapılan arsızlıklar ve nankörlüklere karşı istediğin, haklı dileklerinde yerine getirilmez ve iyi de olur. Böylelikle insanlar boş işlerle uğraşmamayı öğrenir. Ki zaten insanlar başı yanmadıkça o kadar gönülden istemez. Belki de o yüzden yeterli isteyemediğimiz ve gerekli sebeplerimiz olmadığı için göz rengimizi değiştiremiyoruz ne dersin? Seninde dediğin gibi: ''Herkese inandığı yolda en güzel hayatı yaşayabilmeyi diliyorum. '' buna canı gönülden katılıyorum. Sevgiler... |
Cevap: Biyokinezi (Göz Rengi Değiştirme) Phantomm ve elektra, cümleleriniz ve olayları ele alış tarzınız öyle güzel ki, hayran kaldım sizlere. Ben 'değişmez' dediğimiz şeylerin gerçekten inandığımız taktirde değişebileceği hakkındaki ilk fikrimi, Anthony Robbins'in kitabıyla edinmiştim. İşte şu cümleden sonra: ".......'de çift karakterli olduğuna inanan psikolojik hastaların, kendilerini inandırdıkları 'ikinci kişi' nöbetine girdikleri anda, vücutlarındaki birçok şeyin değiştiği, hatta DOĞUM LEKELERİNİN BİLE KAYBOLDUĞU GÖRÜLDÜ.." Doğum lekesi ya, en ileri tıbbi imkanlarla azaltılması zor da olsa mümkün olan, fakat yok edilmesi imkânsız olan 'doğum lekeleri' tıbbi hiç bir müdahale olmadan, kuvvetli inanç karşısında kayboluyordu..! Birşey daha söyleyeyim, sizleri olumsuz düşünmeye sevk eden, negatif insanları dinlemeyin. Çünkü onların birçoğu ya renkli gözlü, ya da uzun boylu oluyorlar. Ve bu özellikleriyle övündükleri, kendilerini ayrıcalıklı gördükleri için başkalarının kendileri gibi olabilmelerinin mümkün olabileceğine inanmak istemiyorlar. Kısacası, kıskanıyorlar superxy |
Cevap: Biyokinezi (Göz Rengi Değiştirme) İmkansız diye hiç bir şey yoktur. insan istedikten sonra her şeyi yapabilir. bu nedenle güçlü yeteneği olan birinin göz rengini değiştirebileceğine inanıyorum. mucizelere her zaman inanmışımdır.actionsmile |
Cevap: Biyokinezi (Göz Rengi Değiştirme) Alıntı:
Alıntı:
|
Cevap: Biyokinezi (Göz Rengi Değiştirme) Sözüm sana değildi elektra, yani direk buradaki bir insana da değildi. Tabi düşüncemi kısa yazdığım için öyle anlaşılmış olabilir, ama benim gözlemlerimin sonucu budur. Ve bahsi geçen deneydeki doğum lekeleri, bir anda kaybolmaktadır; kişi gerçek kimliğine döndüğüne inandığı anda da yeniden oluşmaktadır. Bu normal bir durum mu sizce ? Göz rengi değişmez demişsiniz. Benim yeğenim 6 yaşında.. İlk doğduğunda gözleri yeşildi.. Sonra elaya döndü.. Şimdi kısa bir süredir yine koyu yeşil.. Evet göz rengimizi genlerimiz belirler, ama iristeki pigmentlerin hayatın hiçbir evresinde, hiçbir şekilde renk değiştiremeyeceği anlamına gelmez bu... |
Cevap: Biyokinezi (Göz Rengi Değiştirme) Alıntı:
Alıntı:
|
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:33 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.