![]() |
Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Çok hesapçı bir avukat varmış. Her gece yatağına yatmadan önce gökyüzüne bakıp, "Aynısından: tıpkı diğer geceler gibi." deyip yatarmış. Sadece bir kere dua etmiş. Hayatındaki ilk dua; ve sonra hep, 'aynısından'. Sanki hukuki bir olaymış gibi aynı duayı tekrar etmenin anlamı ne? İster aynısından de, ister hepsini tekrar et. İkisi de aynıdır. Dua, yaşanan bir deneyim olmalı, kalpten kalbe bir diyalog olmalı. Ve bir süre sonra, eğer gerçekten kalpten konuşuyorsan, sadece konuştuğunu hissetmezsin, karşılığı da oradadır. O zaman dua kendini bulur; olgunlaşır. Karşılığı hissettiğin zaman, yalnız sen konuşmazsın; eğer bir monolog ise hâlâ dua değildir. Eğer diyalog olursa sadece konuşmaz, aynı zamanda dinlersin. Ve sana derim ki, tüm varoluş karşılık vermeye hazır. Kalbin bir kez açıldığında, bütün sana karşılık verir. |
Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Dua kadar güzel bir şey yoktur; hiçbir sevgi dua kadar güzel olamaz. Nasıl hiçbir seks, sevgi kadar güzel olamazsa, hiçbir sevgi de dua kadar güzel olamaz. Sonra bir de dördüncü safha var. Ben buna meditasyon diyorum. Orada diyalog da kayboluyor. Orada sessizlik içinde diyalog kuruyorsun. Kelimeler kayboluyor çünkü kalp gerçekten dolup taştığında konuşamazsın. Kalp dolup taşınca, ancak sessizlik iletişim kurma aracı olabilir. Çünkü o zaman, "diğer" yoktur. Sen evrenle bir olursun. Ne bir şey söylersin, ne bir şey dinlersin: sen evrenle, bütünle, bir olanla bütünleşirsin. Tam bir bütünlük: Meditasyon budur. Bunlar sevginin dört safhasıdır ve her safhada korkunun kaybolması gerçekleşecektir. Eğer seks güzel yaşanırsa, beden korkusu ortadan kaybolacaktır; beden, nevrotik olmayacaktır. Normal olarak, binlerce beden gözlemledim. Onlar nevrotik, delirmiş bedenler; tatmin olmamış, yuvasına varmamış. |
Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Eğer sevgi gerçekleşirse, zihindeki korku ortadan kaybolacaktır. O zaman özgür, dingin ve kendini yuvada hissettiğin bir hayatın olacak. Ne bir korku gelecek, ne de bir kabus. Eğer dua gerçekleşirse, o zaman korku tamamen ortadan kaybolacak. Çünkü dua sayesinde bir olursun; bütünlükle derin bir duygu birlikteliği hissedersin. Ruhundaki korku kaybolur; ölüm korkusu sadece dua ettiğin zaman ortadan kaybolur, ondan önce değil. Meditasyon yaptığın zaman ise korkusuzluk bile ortadan kaybolur. Korku kaybolur, korkusuzluk kaybolur. Hiçbir şey kalmaz. Ya da sadece hiçlik kalır. Engin bir saflık, bekaret, masumiyet. |
Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Dualarımızı sürekli tekrar etmenin anlamını çok fazla çözemiyordum.Yani aynı şeyleri neden tekrar tekrar istiyoruz.yani ilk istedğimizde kabul olacağına inanmıyormuyuz ki?zihnime ışık tuttun.güzel bir açıklama olmuş.sağoll... |
Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) İLİŞKİ DEĞİL, BİR VAROLUŞ DURUMU Sevgi bir ilişki değildir. Sevgi bir varoluş durumudur ve bir başkasıyla hiçbir ilgisi yoktur. İnsan sevmez, insan sevgi olur. Ve tabii insan sevgi olduğu zaman sever de. Ama bu bir sonuçtur, bir yan üründür, kaynak değil. Kaynak, insanın sevgi olmasıdır. |
Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Peki kim sevebilir? Doğal olarak, eğer kim olduğunun farkında değilsen, sevgi olamazsın; korku olursun. Korku, sevginin tam karşıtıdır. Unutma, insanların düşündüğü gibi sevginin karşıtı nefret değildir. Nefret, amuda kalkmış sevgidir, sevginin karşıtı değil. Sevginin gerçek karşıtı korkudur. İnsan sevgiyle büyür, korkuyla küçülür. İnsan, korku olunca kapanır, sevgide açılır. İnsan, korkuda şüphe duyar, sevgide güvenir. İnsan korkuda yalnız kalır, sevgide ise kaybolur; o yüzden de yalnızlık gibi bir durum söz konusu olmaz. İnsan yoksa, nasıl yalnız olabilir? Çünkü sevgi varken, bütün bu ağaçlar, kuşlar, bulutlar, güneş ve yıldızlar senin içindedir. Sevgi, kendi içsel gökyüzünün farkına vardığın zaman yaşanır. Küçük bir çocukta korku yoktur; çocuklar korkusuz doğmuştur. Eğer toplum onlara yardımcı olup, korkusuz kalmalarını sağlayabilirse; ağaçlara, dağlara tırmanmalarına, okyanuslarda ve nehirlerde yüzmelerine yardım edebilirlerse... eğer toplum onların maceraperest olmaları ve bilinmeyenin peşinde koşmaları için elinden gelen her türlü katkıyı yapabilirse; eğer toplum küçük çocuklara ölmüş inançlar aşılamak yerine onlarda büyük bir merak duygusu yaratabilirse... o zaman çocuklar büyük aşıklara dönüşür, hayat aşıklarına dönüşürler. Ve gerçek din budur. Sevgiden daha yüksek bir din yoktur. |
Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Meditasyon yap, dans et, şarkı söyle ve kendi içinde giderek daha çok derine in. Kuşların ötüşünü daha dikkatli dinle. Çiçeklere hayranlıkla, hayretle bak. Bilgili olmaya çalışma, her şeyi etiketlemeye çalışma. Bilgili olmak, herşeyi etiketlemenin, kategorize etmenin yüce sanatıdır. İnsanlarla tanış, insanlarla kaynaş, mümkün olduğunca fazla insanla birlikte ol çünkü her bir insan Tanrı'nın başka bir yüzünü ifade eder. İnsanlardan öğren. Korkma, bu varoluş senin düşmanın değil. Bu varoluş senin annen gibidir, bu varoluş seni her yoldan desteklemeye hazırdır. Güven; ve içinde bir enerjinin yükseldiğini hissedeceksin. Bu enerji sevgidir. Bu enerji tüm varoluşu kutsamak ister çünkü o enerjinin içinde insan kendini kutsanmış hisseder. Ve eğer sen kendini kutsanmış hissediyorsan, bütün varoluşu kutsamaktan başka ne yapabilirsin? Sevgi, bütün varoluşu kutsamak için duyulan derin arzudur. |
Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Sevgi çok nadirdir. Bir insanın gönlüne ulaşmak büyük bir devrim yaşamaktır; çünkü eğer bir insanın gönlüne ulaşmak istiyorsan, o kişiye de senin gönlüne ulaşma olanağını sunman gerekir. O zaman savunmasız olursun, tamamen açılır ve korunmasız kalırsın. Bu risklidir. Bir başkasının gönlüne ulaşmasına izin vermen riskli ve tehlikelidir çünkü o kişinin sana ne yapacağını bilemezsin. Bütün sırlarını öğrendikten, bütün gizlediklerin açığa çıktıktan, kendini tamamen açığa çıkarttıktan sonra diğer insanın ne yapacağını asla bilemezsin. Korku oradadır. Zaten o yüzden kendimizi hiç açmayız. Sadece tanışıklık olan bir şeyi sevginin gerçekleşmesi gibi yorumlarız. Çeperler buluşur ve biz tanıştığımızı zannederiz. Sen çeperin değilsin. Aslında çeper senin bittiğin sınırdır, sadece etrafında oluşmuş olan çittir. O sen değilsin! Çeper senin bittiğin ve dünyanın başladığı noktadır. Yıllarca birlikte yaşamış olan karı kocalar bile sadece tanışıklık yaşamış olabilir. Belki birbirlerini gerçekten tanımamışlardır. Biriyle ne kadar uzun süre birlikte yaşarsan, onun gönlüyle hiç tanışmamış olduğunu o kadar çok unutursun. |
Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) O yüzden anlaşılması gereken ilk şey, tanışıklığı sevgi olarak görmemektir. Sevişiyor olabilirsin, cinsel yakınlığın olabilir ama seks de çepere aittir. Gönüller buluşmadığı sürece seks sadece iki bedenin bir araya gelmesinden ibaret olur. Ve iki bedenin bir araya gelmesi sizin buluşmanız demek değildir. Seks de tanışıklık olarak kalır; fiziksel, bedensel ama hâlâ sadece bir tanışıklık. Birinin senin gönlüne girmesine ancak korkmadığın zaman, korku yaşamadığın zaman izin verirsin. |
Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) İki tür yaşam vardır: korku yönelimli ve sevgi yönelimli. Korku yönelimli yaşam seni asla derin bir ilişkiye götürmez. Korkmaya devam eder ve diğerine asla izin veremezsin. Onun, senin özüne ulaşmasına asla izin veremezsin. Ona bir ölçüye kadar izin verirsin ve sonra duvar oluşur ve her şey durur. Sevgi yönelimli insan gelecekten korkmayan insandır. Sonuçlardan ve olası bedellerden korkmaz, şimdi ve burada yaşar. Sonuçları kafana takma; bu, korku yönelimli zihinlere ait bir şeydir. Sonunda neler olacağını düşünme. Burada ol ve tüm benliğinle davran. Hesapçı olma. Korku yönelimli insan sürekli hesap yapar, planlar, düzenler ve koruma duvarları oluşturur. Bu şekilde tüm hayatını heba eder. Yaşlı bir Zen rahibi hakkında bir hikaye duydum: Ölüm döşeğindeymiş. Son günü gelmiş ve o akşam artık öleceğini ilan etmiş. O yüzden müritleri, havarileri ve arkadaşları gelmeye başlamış. Onu seven çok insan varmış ve hepsi gelmek istiyormuş. Çok uzaklarda olanlar bile gelmiş. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:59 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.