Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Duygusal Yaşam Klubü > İlişkiler

Uyarılar

BEŞ SEVGİ DİLİ

Duygusal Yaşam Klubü ve İlişkiler BEŞ SEVGİ DİLİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Benim için ideal eş nedir? Eğer mükemmel bir eşim olsaydı nasıl biri olurdu? sorularını yanıtlamak istiyorum. Açıkçası ortaya nasıl bir manzara çıkacağını ben de tam olarak bilmiyorum. :) Benim için ideal eş profilini çiziyorum. Aslında benim düşüncelerim ruh eşimi çağırmak ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var İlişkiler telkin cd indir izle İstanbul İlişkiler nerededir kimdir İlişkiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa İlişkiler hipnoz İlişkiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi İlişkiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 İlişkiler kuantum düşünce kitap haberi

BEŞ SEVGİ DİLİ

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 20-12-2010, 10:54 PM   #51 (permalink)
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ

Benim için ideal eş nedir? Eğer mükemmel bir eşim olsaydı nasıl biri olurdu? sorularını yanıtlamak istiyorum. Açıkçası ortaya nasıl bir manzara çıkacağını ben de tam olarak bilmiyorum. :)

Benim için ideal eş profilini çiziyorum. Aslında benim düşüncelerim ruh eşimi çağırmak için yeterli midir bilemiyorum. Çünkü çok sınırlayıcı olduğumu düşünmüştüm bu konuda.

1- Ben eşimin konuşmasının güzel olmasını isterim. Höt höt konuşmasın. Uyuz olurum öyle konuşanlara. Kibar olsun. Güzel sözler söylesin. Ya zaten höt höt konuşan biriyle çıkmam ki bendeki de laf yani. Düzgün konuşsun işte. Nezaket çok önemli. Bana bağırırsa kafasını patlatırım. Bir de benimle konuşurken başka şeylerle uğraşmasın.

2- Sonra düzgün yemek yesin. Sofrada garip sesler çıkararak yemek yenmesinden rahatsız olurum. Bir de diş karıştırmasın. O ne öyle yaa iğrenç iğrenç.

3- İnşallah ilerde işe girdiğim zaman alacağım maaştan daha fazla maaş alsın. Aynı da olabilir ama az olmasın. Erkekler kompleks yapıyor çünkü bu tür şeyleri. Onun iyiliğini düşünüyorum yani ben.

4- Sonracığıma kesinlikle bulaşık yıkayıp, ev işi yapacak bir erkek olması lazım. Ayrıca ben çocuğum olduğunu düşünemiyorum. Yani hadi oldu diyelim ben bakamam ki altını filan temizlemesi lazım.

5- Bakımlı ve temiz olsun. Kıyafetlerini her gün değiştirsin. Roll on ve deodorant kullansın. Ayakkabıları temiz olsun. Çok güzel koksuuuunnnn.

6- Ben evliliğe pek sıcak bakmıyorum aslında. Sanırım her gün birlikte olunduğu için. Ben eşimle flört etmek isterim. Mesela devamlı gezelim, yemek yemeye gidelim, sinemaya, tiyatroya, operaya, baleye gidelim. Belki de babam bunları yapmadığı içindir. Babama bu konuda uyuz olurum. Eşimin öyle olmasını istemem. Babama ne zaman tiyatroya ya da sinemaya gidelim desem ben çok izledim, bıktım, gelmem diyor. Babamla hiç sinemaya, tiyatroya gitmedim. Biz hep kendimiz öğrendik. Annemle de gittiklerini görmedim. Ama annem götürür bizi. Artık biz onu götürüyoruz gerçi. Sosyal olsun biraz. Değişik aktiviteler bulalım birlikte.

7- Benim sevdiğim şeyleri eleştirmesin. Sevmese bile saygı göstersin. Bu tür laflar duymaktan hiç hoşlanmıyorum.

8- Ayrıca ben çok nazlıyım. Benim nazımı çekmesi lazım.

9- Bir şeye hayır diyorsam ısrar etmesin. Isrardan hoşlanmam. Bir şeylere zorlanmaktan daha da fazla rahatsız olurum. Bu tür davranışları da sevgi olarak algılamam. Terkederim valla.

10- Armağan da isterim. Alsın, yapsın... Özel günlerde zaten alır ama onun dışında da küçük sürprizler yapsın. Özel bir günü unutursa çok kızarım. Hatırlasın.

Şimdi sevgi dillerini benim için önem derecelerine göre sıraya koyayım:

1- Onay sözleri
2- Nitelikli beraberlik
3- Hizmet davranışları
4- Armağan alma
5- Fiziksel temas

Aşırı derecede ilgiden de sıkılırım ben. Her şeyim olmasın yani.

Bu kadar benim isteklerim.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-12-2010, 11:56 PM   #52 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 179
Tesekkür: 1,042
246 Mesajinıza toplam 1,189 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
nazendem will become famous soon enoughnazendem will become famous soon enough
Standart Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ

İnşallah hayallerinin bile ötesinde bir insan en uygun zamanda hayatına girer..
nazendem isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 21-12-2010, 01:09 AM   #53 (permalink)
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ

Ayyy nazendem çok teşekkür ederim dileğin için. Çok incesin. :)

İnşallah... Umarım böyle biri vardır yeryüzünde. :))

Sevgiyle kal, sağlıkla nefes al.
__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 24-12-2010, 03:13 PM   #54 (permalink)
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ



Sevgi Bir Seçimdir

Geçmişte birbirimize yaptıklarımızdan dolayı hala üzüntü, kızgınlık ve öfke doluysak, nasıl birbirimizin sevgi dilini konuşabiliriz ki? Bu sorunun yanıtı insan doğasının özünde yatar. Bizler, seçimler yapan varlıklarız. Bu demektir ki, zaman zaman hepimizin yaptığı gibi, kötü seçimler yapma kapasitesine sahibiz. Tenkit edici sözler, acı verici şeyler yaparız. O anda eşimizin bunu hak ettiğini düşünmüş olsak bile, bugün geriye dönüp baktığımızda bu seçimlerimizle gurur duymuyoruz. Geçmişte yanlış seçimler yapmış olmamız, gelecekte de aynı hatayı yapmamız gerektiği anlamına gelmez. Bunun yerine "Üzgünüm. Seni kırdığımı biliyorum ama gelecekte farklı davranmak istiyorum. Seni senin dilinde sevmek istiyorum. İhtiyaçlarını karşılamak istiyorum" diyebiliriz. Sevmeyi seçen birçok çiftin boşanmanın eşiğinden döndüğüne şahit oldum.

Sevgi geçmişi silmez, fakat geleceği değiştirebilir. Sevgimizi eşimizin birincil sevgi dilinde ifade etmeyi seçtiğimizde, geçmiş çelişkilerin ve başarısızlıkların üstesinden gelebileceğimiz bir duygusal atmosfer yaratırız.

Brent, duygusuz bir ifade taşıyan duvar gibi yüzüyle büromdaydı. Kendi isteğiyle değil, benim ricam zerine gelmişti. Bir hafta önce karısı Becky aynı koltukta oturmuş, kontrolsüzce ağlıyordu. Gözyaşı selleri arasından, ancak Brent'in artık onu sevmediğini ve ondan ayrılacağını söylediğini anlatabildi. Perişan olmuştu.

Sükunetini yeniden kazandığında, "Son iki üç yıldır ikimiz de çok yoğun çalışıyoruz. Birbirimizle eskiden olduğu kadar zaman geçirmediğimizin farkındaydım ama ikimizin de ortak bir amaç için çalıştığımızı düşünüyordum. Söylediklerine inanamıyorum. Daima öyle iyi ve şefkatliydi ki! öyle iyi bir babadır ki! bunu bana nasıl yapabilir?"

Bana on iki yıllık evliliklerini anlattı. Daha önce birçok kez dinlediğim bir hikayeydi. Güzel bir flört dönemi yaşamış, aşık olma deneyimlerinin zirvesindeyken de evlenmişlerdi. Evliliklerinin ilk günlerinde herkesin yaptığı gibi belirli bir düzen oturtmuşlar ve Amerikan rüyasını oluşturmaya çalışmışlardı. Zamanla aşık olma deneyiminin duygusal zirvelerinden aşağı inmişler, fakat birbirlerinin sevgi dilini konuşmayı yeterince öğrenmemişlerdi. Son birkaç yıl boyunca yalnızca yarı yarıya dolu bir sevgi deposuyla yaşamıştı. Ona her şeyin yolunda olduğunu düşünmesini sağlamaya yetecek kadar sevgi gösteriliyordu ama kocasının sevgi deposu tamamen boştu.

Becky'ye Brent isterse onunla görüşebileceğimi, Brent'e de telefonda şunları söyledim: "Bildiğin gibi, Becky beni görmeye geldi ve evliliğinizin bugünkü durumuyla ilgili sorunlarını anlattı. Ona yardımcı olmak istiyorum ama bunu yapabilmek için senin ne düşündüğünü de bilmem gerekiyor."

Hiç tereddütsüz kabul etti ve şimdi de büromda oturuyordu. Dış görünüşü Becky'ninkiyle tam bir tezat oluşturuyordu. Becky geldiğinde kontrolsüzce ağlamıştı ama Brent'in yüzünden hiçbir duygu okunmuyordu. Bununla birlikte onun haftalar, belki de aylar önce ağlamış olduğu ve ağlamasının içten içe olduğu düşüncesine kapıldım. Brent'in anlattığı hikaye bu önsezimi doğruladı.

"Onu artık sevmiyorum" dedi. "Onu uzun bir süredir sevmiyorum. Onu incitmek istemiyorum ama artık kendimi ona yakın hissetmiyorum. İlişkimiz anlamsız bir hal aldı. Artık onunla olmaktan hoşlanmıyorum. Ne olduğunu bilmiyorum. Farklı olmasını isterdim ama artık ona karşı hiçbir şey hissetmiyorum."

Brent, yüz binlerce evli erkeğin yıllarca düşündüğü ve hissettiği şeyleri düşünüyor ve hissediyordu. Bu, erkeklere sevgiyi başka birinde aramak için duygusal özgürlük veren "Artık onu sevmiyorum" avuntusudur. Bazı evli kadınlar da aynı bahaneyi kullanarak eşlerini aldatır.

Ben de geçmişte aynı şeyleri yaşamış olduğum için Brent'i çok iyi anladım. Binlerce evli kadın ve erkek bunu yaşamıştı; duygusal açıdan boş, doğru olanı yapmak isteyen, kimseyi incitmek istemeyen, fakat duygusal gereksinimleri yüzünden sevgiyi evliliğin dışında aramaya itilen binlercesi. Neyse ki ben aşık olma deneyimiyle sevildiğini hissetme ihtiyacı arasındaki farkı daha evliliğimin başlarında keşfetmiştim. Toplumumuzdaki çoğu insan bu farkı henüz öğrenemedi. Filmler, pembe diziler ve romantik dergilerde bu iki sevgi iç içe sokuldu. Böylelikle, kafamızın daha çok karışmasına sebep oldular. Oysa bunlar birbirinden çok farklı iki şeydir.

Aşık Olmak bölümünde tartıştığımız aşık olma deneyimi içgüdüsel düzeydedir. Önceden tasarlanmamıştır. Normal kadın-erkek ilişkisi bağlamında oluşur. Beslenebilir veya bastırılabilir, fakat bilinçli bir seçimle ortaya çıkmaz. Kısa ömürlüdür (genellikle iki yıl veya daha az) ve insanoğlu için Kanada kazlarının çiftleşme çağrısıyla aynı fonksiyonu yerine getiriyor gibidir.

Aşık olma deneyimi, bir insanın sevilmek için duyduğu duygusal gereksinimi geçici olarak karşılar. Birinin bize değer verdiği, hayranlık duyduğu ve bizi takdir ettiği duygusunu verir. Duygularımız, karşımızdaki kişinin bizi bir numara olarak gördüğü, zamanını ve enerjisini özel olarak ilişkimize adamayı arzu ettiği düşüncesiyle coşar. Kısa bir dönem için, ne kadar sürerse, sevilme ihtiyacımız karşılanmıştır. Depomuz doludur; dünyayı fethederiz. Hiçbir şey imkansız değildir. Birçok kişi için bu, dolu bir duygusal depoyla yaşadıkları ilk zamandır ve coşku dolu bir deneyimdir.

Karımın sevgi ihtiyacını karşılamak
her gün yaptığım bir seçimdir.
Eğer onun birincil sevgi dilini bilir
ve konuşmayı seçersem,
sevilme ihtiyacını karşılamış olurum.
O da sevgimden emin olur.


Ne var ki, zamanla o zirvelerden gerçek dünyaya ineriz. Eğer eşimiz bizim birincil sevgi dilimizi konuşmayı öğrenmişse, sevilme ihtiyacımız karşılanmaya devam edecektir. Öte yandan eşimiz sevgi dilimizi konuşmuyorsa, depomuz zamanla kurur ve bir süre sonra sevildiğimizi hissetmemeye başlarız. Eşimizin bu gereksinimini karşılamak kesinlikle bir seçimdir. Eğer eşimin sevgi dilini öğrenir ve bunu sık sık konuşursam, sevildiğini hissetmeye devam eder. Aşık olma deneyiminin tutkusundan kurtulduğunda da o günleri hiç özlemez, çünkü sevgi deposu dolmayı sürdürür. Ne var ki onun birincil sevgi dilini öğrenmemiş ve konuşmayı seçmemişsem, o zirveden indiğinde, karşılanmayan ihtiyaçları yüzünden eksiklik duyar. Boş bir sevgi deposuyla yıllarca yaşadıktan sonra da muhtemelen başka birine aşık olur ve bu devir tekrar başlar.

Karımın sevgi ihtiyacını karşılamak her gün yaptığım bir seçimdir. Eğer onun birincil sevgi dilini bilir ve konuşmayı seçersem, sevilme ihtiyacı karşılamış olurum. O da sevgimden emin olur. Eğer o da benim için aynı şeyi yaparsa, benim de duygusal ihtiyaçlarım karşılanır ve her ikimiz de dolu birer depoyla yaşarız. Duygusal olarak huzurlu olduğumuzda, yaratıcı enerjilerimizi evliliğin dışında birçok yararlı proje için kullanırken, bir yandan da evliliğimizin heyecanlı ve gelişen bir evlilik olmasını sağlayabiliriz.

Zihnim bütün bunlarla doluydu. Brent'in donuk yüzüne tekrar baktım ve ona yardımcı olup olamayacağımı düşündüm. Aslında biliyordum ki, büyük ihtimalle o başka bir aşk deneyimine atılmıştı bile. Bunun başlangıç aşamalarına mı, yoksa zirvesinde mi olduğunu merak ettim. Boş bir sevgi deposunun acısını çeken pek az erkek bu gereksinimi başka bir yerde karşılama umudu olmadan evliliklerini bitirir.

Brent dürüst davrandı ve birkaç aydır başka birine aşık olduğunu anlattı. Bu duyguların kaybolacağını ve evliliğinin düzeleceğini ummuştu ama evde işler daha da kötüye gidince diğer kadına duyduğu aşk da artmıştı. Yeni sevgilisi olmadan yaşamayı hayal bile edemiyordu artık.

Brent'in çelişkisini anlıyordum. Karısını veya çocuklarını incitmeyi hiç istemiyordu ama bir yandan da mutlu bir yaşamı hak ettiğini düşünüyordu. Ona ikinci evliliklerle ilgili istatistiklerden bahsettim (Yüzde 60 boşanmayla sonuçlanıyor).Bunu duyduğunda çok şaşırdı ama o mutlu olacağından emindi. Boşanmanın çocuklar üzerindeki etkisini gösteren araştırmalardan bahsettim ama o çocuklarına iyi bir baba olmaya devam edeceğinden ve onların boşanmanın sarsıntısını aşacağından emindi. Bu kitabın konularına değinerek aşık olma deneyimiyle sevildiğini hissetmek için duyulan derin duygusal gereksinim arasındaki farkı açıkladım. Beş sevgi dilini anlattım ve evliliğine yeni bir şans vermesini önerdim. Bütün bu görüşme boyunca, benim evliliğe entelektüel ve akılcı yaklaşımımla onun deneyimlediği duygusal zirvelerin birbirinden bir av tüfeğiyle otomatik bir silah kadar uzak olduğunu biliyordum. Benim ilgimi takdir ettiğini söyledi ve Becky'ye yardımcı olmak için mümkün olan her şeyi yapmamı rica etti. Ardından da ona göre evliliğini kurtarmak için hiçbir ümit olmadığına beni temin etti.

Bir ay sonra Brent büromu aradı ve benimle tekrar konuşmak istediğini söyledi. Bu kez büroma girdiğinde, dikkati çekecek kadar rahatsızdı. Daha önce gördüğüm sakin ve serinkanlı adam değildi. Sevgilisi duygusal zirvelerden aşağı inmeye ve Brent'te hoşlanmadığı bazı özelliklerin olduğunu fark etmeye başlamıştı. İlişkiden uzaklaşıyordu ve Brent çok acı çekiyordu. Onun kendisi için ne kadar önemli olduğunu ve kendisini reddedişinin ne kadar dayanılmaz olduğunu anlatırken gözünden yaşlar geldi.

Brent benim tavsiyemi sormadan önce, bir saat boyunca sabırla anlattıklarını dinledim. Acısını çok iyi anladığımı söyledim ve yaşadığının bir kayıptan doğan duygusal bir acı olduğunu ve bu acının bir gecede geçmeyeceğini belirttim. Bununla birlikte, bu deneyimin kaçınılmaz olduğunu da açıkladım. Aşık olma deneyiminin geçici doğasını, er veya geç ama mutlaka o yüksekliklerden gerçek dünyaya ineceğimizi hatırlattım. Bazılarının aşkları evlenmeden önce, bazılarınınki de evlendikten sonra bitiyordu. Şimdi olmasının sonra olmasından çok daha iyi olduğunu düşünüyordu.

Bir süre sonra, belki de bu krizin eşiyle birlikte evlilik danışmanlığı lması için iyi bir fırsat olduğunu söyledim. Ona gerçek ve uzun ömürlü sevginin bir seçim olduğunu, birbirlerini doğru sevgi diliyle sevmeyi öğrenirlerse bu sevginin yeniden doğabileceğini hatırlattım. Evlilik danışmanlığını kabul etti ve dokuz ay sonra Brent ve Becky büromdan yeni doğmuş bir evlilikle çıktılar. Üç yıl sonra Brent'i gördüğümde, evliliğinin ne kadar harika yürüdüğünü anlattı ve yaşamının can alıcı bir noktasında kendisine yardım ettiğim için teşekkür etti. Sevgilisini kaybetmenin acısının iki yıldan fazla bir süredir geçtiğini söyledi. Gülümsedi ve "Benim depom hiç bu kadar dolu olmamıştı. Şu anda Becky de karşılaşabileceğiniz en mutlu kadın" dedi.

Neyse ki Brent aşık olma deneyiminin dengesizliğinden fayda gören biriydi. İki insan asla aynı gün aşık olmaz ve asla aşkları aynı günde bitmez. Bu gerçeği keşfetmek için sosyal bilimci olmanız gerekmiyor. Şarkıları dinleyin, yeter. Brent'in sevgilisinin aşkı tam zamanında bitmişti.

Brent ve Becky'ye danışmanlık yaptığım dokuz ay boyunca, daha önce çözmedikleri birçok problem üzerinde çalıştık; fakat evliliklerinin yeniden doğuşunun anahtarı, birbirlerinin birincil sevgi dilini keşfetmeleri ve bunu sık sık konuşmayı seçmeleriydi.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 24-12-2010, 03:42 PM   #55 (permalink)
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ



İçinizden gelmeyen bir şeyi yapmak,
daha büyük bir sevgi ifadesidir.


Birincil Sevgi Dilinizi Keşfetmek bölümünde ortaya attığım soruya dönmeme izin verin. "Ya eşinizin sevgi dilini konuşmak içinizden gelmiyorsa?" Evlilik seminerlerimde bu soru bana sık sık sorulur. Ben de her zaman "Ne olacak?" diye yanıt veririm.

Benim eşimin sevgi dili hizmet davranışlarıdır. Ona duyduğum sevgiyi göstermek için en sık yaptığım şeylerden biri, evi süpürmektir. Evi süpürmenin benim içimden geldiğini mi sanıyorsunuz? Annem evi hep bana süpürtürdü. Tüm ortaokul ve lise yıllarım boyunca, cumartesi günleri bütün evi süpürmeden top oynamaya gidemezdim. O günlerde kendi kendime şunu söylerdim: "Buradan gidince asla yapmayacağım bir tek şey varsa, o da ev süpürmektir. Bunu karıma yaptıracağım."

Oysa şimdi bizim evi süpürüyorum ve bunu düzenli olarak yapıyorum. Evimizi süpürmemin de yalnızca bir nedeni var: Sevgi. Bana bir evi parayla süpürtmeye gücünüz yetmezdi; fakat bunu sevgi için yapıyorum. Görüyorsunuz, içinizden gelmeyen bir şeyi yapmak daha büyük bir sevgi ifadesidir. Karım biliyor ki, ben evi süpürdüğümde, bu yüzde yüz katışıksız sevgiden başka bir şey değildir ve ben bunun için tam not alıyorum!

İçinizde şöyle diyenler olabilir: "Fakat Dr. Chapman, bu farklı bir şey. Eşimin birincil sevgi dilinin fiziksel temas olduğunu biliyorum ve ben dokunma alışkanlığı olan bir insan değilim. Annemle babamın birbirlerine sarıldığını hiç görmedim. Bana da hiç sarılmazlardı. Ben dokunmayı bilen biri değilim. Ne yapacağım?"

İki eliniz var mı? Onları birleştirebiliyor musunuz? Şimdi, eşinizin onların arasında olduğunu ve onu kendinize çektiğinizi hayal edin. Eşinize üç bin kez sarıldıktan sonra bunu çok daha rahat yapacağınıza bahse girerim. Ne var ki bizim konumuz rahatlık değil. Biz sevgiden bahsediyoruz. Sevgi başka biri için yaptığınız bir şeydir, kendiniz için değil. Çoğumuz her gün içimizden gelmeyen pek çok şey yaparız. Bazılarımız için bu sabahları yataktan kalkmaktır. Duygularımıza karşı gelip yataktan kalkarız. Neden? Çünkü o gün yapılacak bir işimiz olduğunu düşünürüz. Normal olarak, gün bitmeden önce de kalktığımız için kendimizi iyi hissederiz. İşimiz isteklerimizden önce gelir.

Aynısı sevgi için de geçerlidir. Eşimizin birincil sevgi dilini keşfederiz ve bize doğal gelsin ya da gelmesin, onu konuşmayı seçeriz. Bunu yapmaktaki amacımız haz almak ya da heyecan yaşamak değildir. Niyetimiz eşimizin duygusal gereksinimini karşılamaktır ve onun sevgi dilini konuşmak üzere bir hamle yaparız. Bunu yaparak onun sevgi deposunu doldururuz. Büyük olasılıkla da o da buna yanıt verecek ve bizim dilimizi konuşacaktır. O bizim için bir şey yaptığında da bizim sevgi depomuz dolmaya başlar.

Sevgi bir seçimdir. Bu süreci eşlerden herhangi biri hemen bugün başlatabilir.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 24-12-2010, 05:07 PM   #56 (permalink)
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ



Farkı Yaratan Sevgidir

Sevgi bizim tek duygusal gereksinimimiz değildir. Psikologların gözlemlerine göre, temel gereksinimlerimiz arasında özgüveni, güvende olduğunu ve önemli olduğunu hissetme gereksinimleri de vardır. Ancak, sevilme ihtiyacı bu gereksinimlerin tümüyle etkileşim halindedir.

Eğer eşim tarafından sevildiğimi hissedersem, sevdiğimin bana bir zarar vermeyeceğini bilerek rahatlayabilirim. Onun yanında kendimi güvende hissederim. İşimde birçok belirsizlikle yüz yüze gelebilirim. Yaşamın başka alanlarında düşmanlarım olabilir; fakat eşimleyken kendimi güvende hissederim.

Özgüven duygum, eşimin beni sevdiği gerçeğiyle beslenir. Sonuçta, eğer o beni seviyorsa, ben sevilmeye değer olmalıyım. Annem ve babam bana kendi değerim konusunda olumsuz veya karışık mesajlar vermiş olabilir; fakat eşim beni bir yetişkin olarak görüyor ve beni seviyor. Onun sevgisi benim özgüvenimi tazeliyor.

Kendimizi önemli hissetme ihtiyacı, çoğu davranışımızın gerisindeki duygusal güçtür. Yaşam başarma arzusuyla anlam kazanır. Yaşamamızın bir anlamı olsun, varlığımız bir işe yarasın isteriz. Önemli olmanın ne anlama geldiği konusunda kendi fikirlerimiz vardır ve hedeflerimize ulaşmak için çok çalışırız. eşimiz tarafından sevildiğimizi hissetmek önemli olduğumuz duygusunu artırır. "Eğer beni seven biri varsa, bir önemim olmalı" diye düşünürüz.

Önemliyim, çünkü yaratılış düzeninin zirvesinde duruyorum. Soyut terimlerle düşünme, düşüncelerimi sözlerle ifade etme ve kararlar verme yeteneğim var. Basılmış veya kaydedilmiş sözlerin yardımıyla yardımıyla benden önce yaşamış insanların düşüncelerinden yararlanabiliyorum. Başka bir çağda veya kültürde yaşamış olsalar da, onların deneyimlerinden faydalanabiliyorum. Aile üyelerinin ve arkadaşların ölümüne tanık oluyor ve maddenin ötesinde varlık olduğunu düşünüyorum. Bütün kültürlerde, insanların ruhsal aleme inandığını keşfediyorum. Bilimsel gözlemlerle eğitilmiş zihnim eleştirel sorular yöneltse bile, bunun gerçek olduğunu kalbim bana söylüyor.

Ben önemliyim. Yaşamın bir anlamı var. Daha yüce bir amaç var. Buna inanmak istesem de, biri bana sevgisini ifade edene kadar kendimi önemli hissetmeyebilirim. Eşim bana zamanını, enerjisini ve çabasını severek verdiğinde, önemli olduğuma inanırım. Sevgisiz kalırsam, bütün bir ömrü önem, özgüven ve güvence arayışıyla geçirebilirim. Sevgiyi deneyimlediğim zaman, tüm bu gereksinimlerim olumlu yönde etkiler. Şimdi potansiyelimi geliştirmek için özgürüm. Özgüvenimle daha çok güvencedeyim ve kendi gereksinimlerime yoğunlaşmak yerine, artık çabalarımı dışarıya yöneltebilirim. Gerçek sevgi her zaman özgürleştirir.

Evlilik ortamında sevildiğimizi hissetmezsek, aramızdaki farklar gözümüzde büyür. Birbirimizi ortak mutluluğumuzu tehdit eden kişi olarak görmeye başlarız. Özgüven ve önem duyguları için savaşırız ve evlilik bir cennetten ziyade bir savaş alanı haline gelir.

Sevgi her şeye yanıt değildir; fakat canımızı şeylere yanıtlar arayacağımız bir çift, birbirlerini kınamadan aralarındaki farkları tartışabilir. Çelişkiler çözümlenebilir. Farklı iki insan birlikte uyum içinde yaşamayı öğrenebilir. Birbirlerinin en iyi yanlarını nasıl ortaya nasıl ortaya çıkarabileceklerini keşfederler. Bunlar sevginin ödülleridir.

Eşinizi sevme kararı, içinde çok büyük bir potansiyel barındırır. Onun birincil sevgi dilini öğrenmek ise bu potansiyeli gerçekliğe dönüştürür. dünyayı döndüren gerçekten sevgidir. En azından Jean ve Norm için böyleydi.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-01-2011, 01:09 AM   #57 (permalink)
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ


Benim büroma gelmek için üç saat yolculuk yapmışlardı. Norm'un orada olmak istemediği açıktı. Jean onu terk etme tehditleriyle onu buna mecbur etmişti. (Bu yaklaşımı ben önermiyorum; fakat genellikle insanlar beni görmeye gelmeden önce önerilerimi bilmezler.) otuz beş yıllık evlilerdi ve daha önce bir danışmanın yardımına başvurmamışlardı.

Konuşmayı Jean başlattı. "Dr. Chapman, önce iki şeyi bilmenizi istiyorum. Her şeyden önce, bizim hiç para sorunumuz yok. Bir dergide, paranın evlilikte en büyük sorun olduğunu okumuştum. Bu bizim için geçerli değil. İkimiz de yıllarca çalıştık. Evin parası ödendi, arabanın parası ödendi. Hiç para sorunumuz yok. İkincisi, bizim tartışmadığımızı bilmenizi istiyorum. Arkadaşlarım sürekli olarak tartıştıklarından bahsediyorlar. Biz hiç tartışmadık. Son kez tartıştığımız zamanı hatırlayamıyorum. İkimiz de tartışmanın yararsız olduğu konusunda hemfikiriz; bu yüzden tartışmayız."

Bir danışman olarak, Jean'in yolumu açmasını takdirle karşıladım. Asıl konuya geleceğini biliyordum. Açış konuşmasını önceden düşündüğü açıktı. Sorun olmayan şeylerle zaman kaybetmeyeceğimizden emin olmak istiyordu. birlikte geçireceğimiz zamanı akıllıca kullanmak istiyordu.

Devam etti: "Sorun, kocamın beni sevdiğini hiçbir zaman hissetmeyişim. Yaşam bizim için bir rutin. Sabah kalkar ve işe gideriz. Öğleden sonra o kendi işine bakar, ben kendi işime. Genellikle akşam yemeğini birlikte yeriz ama hiç konuşmayız. Yemek yerken o televizyon seyreder. Yemekten sonra tuvalete gider, sonra da ben ona yatma vaktinin geldiğini söyleyene kadar televizyon karşısında uyur. Bu, bizim hafta içindeki beş günlük programımız. Cumartesi sabahları golf oynar, öğleden sonra bahçede çalışır. Cumartesi geceleri başka bir çiftle dışarıda yemeğe çıkarız. Onlarla konuşur, fakat eve dönmek üzere arabaya bindiğimizde sohbet biter. Eve geldiğimizde de yatana kadar televizyonun karşısında uyur. Pazar sabahı kiliseye gideriz. Her pazar sabahı mutlaka kiliseye gideriz Dr. Chapman" diye vurguladı.

"Sonra" dedi. "Arkadaşlarımızla öğlen yemeğine gideriz. Eve dönünce, bütün pazar öğleden sonra televizyon karşısında uyur. Pazar gecesi genellikle kiliseye tekrar gider, eve döner, patlamış mısır yer ve yatarız. Bu bizim haftalık programımız. Bütün yaptığımız bundan ibaret. Aynı evde yaşayan iki oda arkadaşı gibiyiz. Aramızda olup biten hiçbir şey yok. Onun beni sevdiğini hissetmiyorum. Sıcaklık yok, duygu yok. Bomboş, ölü bir evlilik sürdürüyoruz ve ben bu durumda daha fazla devam edebileceğimi sanmıyorum."

Jean ağlamaya başlamıştı. Ona bir mendil verdim ve Norm'a baktım. İlk yorumu şuydu: "Onu anlamıyorum." Kısa bir duraklamadan sonra devam etti. "Ona onu sevdiğimi göstermek için bildiğim her şeyi yaptım, özellikle bu konuda şikayet etmeye başladığı bu son iki üç yıl içerisinde. Hiçbir şey işe yaramıyor sanki. Ne yaparsam yapayım, sevildiğini hissetmediği konusunda şikayet etmeyi sürdürüyor. Başka ne yapabileceğimi bilmiyorum."

Norm'un sinirli ve kızgın olduğu anlaşılıyordu. "Jean'e duyduğun sevgiyi göstermek için ne yapıyordun?" diye sordum.

"Şey, ilk olarak" dedi. "Be eve ondan önce gelirim. Bu yüzden her gece yemeği yapmaya ben başlarım. Aslında haftanın dört gecesi o eve geldiğinde yemek neredeyse hazırdır. Diğer gece de akşam yemeğini dışarıda yeriz. Haftada üç gece yemekten sonra bulaşıkları yıkarım. Bir gece toplantım olur ama diğer üç gece yemek bitince bulaşıkları yıkarım. Sırtı rahatsız olduğu için bütün süpürme işini ben yaparım. Onun polene alerjisi olduğu için bahçede de ben çalışırım. Kurutucudan çıktıktan sonra çamaşırları katlarım."

Jean için yaptığı diğer şeyleri anlatmaya devam etti. Bitirdiği zaman, "Peki bu kadın ne iş yapıyor?" diye düşündüm. Onun payına düşen hiçbir şey yok gibiydi.

Norm devam etti: "Onu sevdiğimi göstermek için bütün bunları yapıyorum ama o orada oturmuş, size bana iki üç yıldır söylediği şeyi, yani sevildiğini hissetmediğini söylüyor. Onun için başka ne yapacağımı bilmiyorum."

Jean'e geri döndüğümde, "Dr. Chapman" dedi. "Bütün bunlar çok güzel ama ben onun kanepede oturup benimle konuşmasını istiyorum. Biz hiç konuşmuyoruz. Otuz yıl boyunca konuşmadık. O hep bulaşık yıkıyor, yer süpürüyor, çim biçiyor. Daima bir şeyler yapıyor. Benimle kanepede oturmasını, bana biraz zaman ayırmasını, bana bakmasını, bizim hakkımızda, yaşamlarımız hakkında konuşmasını istiyorum.

Jean tekrar ağlamaya başlamıştı. Onun birincil sevgi dilinin nitelikli beraberlik olduğu bence açıktı. Dikkat çekmek için ağlıyordu. ona bir nesneymiş gibi değil, bir insanmış gibi davranılmasını istiyordu. Norm'un koşuşturması onun duygusal gereksinimini karşılamıyordu. Norm'la biraz daha konuşunca, onun da sevildiğini hissetmediğini keşfettim ama bundan bahsetmiyordu. "eğer otuz beş yıllık evliysen, faturaların ödeniyorsa, tartışmıyorsan, daha başka ne bekleyebilirsin ki?" diye akıl yürütüyordu. Onun bulunduğu nokta buydu. Fakat ona "Senin için ideal bir eş nasıl olmalıdır? Eğer ideal bir eşe sahip olsaydın, o nasıl biri olurdu?" diye sorduğumda, ilk kez gözlerimin içine baktı ve "Gerçekten bilmek istiyor musunuz?" dedi.

"Evet" dedim.

Kanepeye oturdu, kollarını göğsüne kavuşturdu, yüzünde koca bir gülümseme belirdi ve "Bunu hayal ettim" dedi. "mükemmel bir eş, öğleden sonra eve gelip benim için yemek hazırlayan bir kadın olurdu. Ben bahçede çalışırdım ve o beni yemeğe çağırırdı. Akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkardı. Muhtemelen ona biraz yardım ederdim, fakat sorumluluğu o alırdı. gömleğimin düğmesi koptuğunda düğmemi dikerdi."

Jean kendini daha fazla tutamadı ve kocasına dönüp "Sana inanmıyorum. Bana yemek pişirmeyi sevdiğini söylemiştin." dedi.

"Yemek pişirmeye bir itirazım yok" diye yanıtladı Norm. "Fakat bu bey bana idealimin ne olduğunu sordu."

Başka bir söze gerek kalmadan Norm'un birincil sevgi dilini de anlamıştım: Hizmet davranışları. Norm'un Jean için bunca şeyi neden yaptığını düşünüyorsunuz. Ona göre sevgiyi göstermenin yolu buydu: İnsanlar için bir şeyler yapmak. Sorun, bir şeyler yapmanın Jean'in birincil sevgi dili olmayışıydı. O Norm için bir şeyler yapıyor olsaydı, bu Norm'a çok şey ifade ederdi ama Jean için aynı şey geçerli değildi.

Norm'un zihni aydınlandığında söylediği ilk şey şuydu: "Neden kimse bunu ban otuz yıl önce söylemedi? Bu kadar işi yapacağıma her gece on beş dakika kanepede oturup onunla konuşabilirdim."

Jean'a döndü ve "Yaşamımda ilk kez 'Biz konuşmuyoruz' dediğinde ne kastettiğini anladım" dedi. "Bunu hiç anlayamıyordum. Konuştuğumuzu zannediyordum. Hep 'İyi uyudun mu?' diye soruyordum. Sen her gece kanepede on beş dakika oturmamızı, birbirimize bakmamızı ve konuşmamızı istiyorsun. Şimdi ne demek istediğini anlıyorum ve şimdi bunun senin için neden bu kadar önemli olduğunu kavrıyorum. Bu senin sevgi dilin. Bu gece başlıyoruz. Yaşamımın geri kalan kısmında, her gece sana kanepede on beş dakika ayıracağım. Buna inanabilirsin."

Jean Norm'a dönerek, "Bu çok güzel olur" dedi. "Benim için de sana yemek hazırlamanın bir sakıncası yok. Eve senden sonra geldiğim için her zamankinden geç yiyebiliriz ama yemek yapmak benim için hiç sorun değil. Düğmelerini de seve seve dikerim. Onları hiçbir zaman kopuk halde bırakmıyordun ki dikeyim. Eğer sana sevildiğini hissettirecekse, yaşamımın geri kalan kısmında bulaşıkları da yıkarım."

Jean ve Norm evlerine döndüler ve birbirlerini doğru sevgi dilleriyle sevmeye başladılar. görüşmemizin üzerinden iki ay geçmemişti ki, ikinci balayılarına çıktılar. Evliliklerinde ne kadar köklü değişimlerin olduğunu söylemek için beni Bahamalar'dan aradılar.

Sevgi, bir evlilikte yeniden doğabilir mi? Elbette! Anahtar, eşinizin birincil sevgi dilini öğrenmeniz ve onu konuşmayı seçmenizdir.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-01-2011, 04:06 PM   #58 (permalink)
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ



Sevimsizi Sevmek

Eylül ayında güzel bir cumartesiydi. Karım ve ben Reynolda Bahçeleri'nde, bazıları dünyanın değişik yerlerinden ithal edilmiş bitkilerin tadına vararak geziniyorduk. Bu bahçeler aslında büyük tütüncü R.J. Reynolds'ın malikanesine ait bir kısım olarak oluşturulmuştu. Buraları artık Wake Forest Üniversitesi'ne ait bir yerdir. İki hafta önce danışma seanslarına başlayan Ann'in bize yaklaştığını fark ettiğimde, gül bahçelerini henüz geçmiştik. Parke taşlarıyla döşenmiş patikaya bakıyordu. Çok derin düşünceler içinde olduğu görülüyordu. Onu selamladığımda önce ürktü, sonra bana bakıp gülümsedi. Onu Karolyn'le tanıştırdım ve biraz hoşbeş ettik. Sonra birden bana o ana kadar duyduğum en derin sorulardan birini sordu: "Dr. Chapman, nefret ettiğiniz birini sevmeniz mümkün mü?"

Bu sorunun derin bir acıdan doğduğunu ve düşünceli bir yanıtı hak ettiğini düşündüm. ertesi hafta başka bir danışma seansında onu göreceğimi biliyordum. Bu yüzden "Ann" dedim. "Bu şimdiye kadar duyduğum en düşündürücü sorulardan biri. Neden bunu gelecek hafta tartışmıyoruz?" Kabul etti. Karolyn ve ben de gezintimize devam ettik ama Ann'in sorusu bir türlü aklımdan çıkmadı. Daha sonra, eve dönerken, Karolyn ve ben bunu tartıştık. Evliliğimizin ilk zamanlarını düşündük ve nefret duygusunu sık sık yaşadığımızı anımsadık. Birbirimize söylediğimiz kınayıcı sözler acı, acının peşinden de kızgınlık uyandırıyordu. İfade edilmeyen kızgınlık nefrete dönüşür. Bizim bunu atlatmamızı sağlayan şey neydi? Bunun sevme konusundaki seçim olduğunu ikimiz de biliyorduk. Talep etme ve kınama modelini sürdürdüğümüz takdirde evliliğimizi mahvedeceğimizin farkındaydık. Neyse ki, aşağı yukarı bir yıl içinde birbirimizi kınamadan aramızdaki farkları tartışmanın, birlikteliğimizi bozmadan ortak kararlar alabilmenin, talepkar olmadan yapıcı önerilerde bulunmanın ve nihayet birbirimizin sevgi dilini konuşmanın yollarını öğrenmiştik. Tam birbirimize karşı olumsuz şeyler hissediyorduk ki, birbirimizi sevmeyi seçtik. Birbirimizin birincil sevgi dilini konuşmaya başladığımızda kızgınlık ve nefret gibi olumsuz duygular azaldı.

Fakat bizim durumumuz Ann'inkinden farklıydı. Karolyn ve ben öğrenmeye ve gelişmeye açıktık. Oysa Ann'in kocası böyle değildi. Ann önceki hafta danışma seanslarına gelmesi için kocasına yalvardığını söylemişti. Evlilik üzerine bir kitap okumasını veya bir kaset dinlemesini rica etmişti fakat kocası onun gelişme yolundaki tüm çabalarını reddetmişti. Ann'e göre kocası bu davranışıyla "Benim hiçbir sorunum yok. Sorunları olan sensin." demek istiyordu. Kendisince o haklıydı, Ann hatalıydı. Bu bu kadar basitti. Kocasına duyduğu sevgi, onun yıllar boyunca Ann'i sürekli eleştirmesi ve kınaması sonucunda ölmüştü. On yıllık evlilikten sonra duygusal enerjisi tükenmiş, özgüveni neredeyse yok olmuştu. Ann'in evliliği için umut var mıydı? Sevimsiz bir kocayı sevebilir miydi? Kocası onun sevgisine karşılık verir miydi?

Ann'in oldukça dindar bir insan olduğunu ve düzenli olarak kiliseye gittiğini biliyordum. Evliliğinin yaşması için belki de tek umudun Ann'in inancında olduğunu düşündüm. Ertesi gün, aklımda Ann olduğu halde Luke'un yazdığı Hazreti İsa'nın yaşam hikayelerini okumaya başladım. Luke'un üslubuna daima hayran olmuşumdur, çünkü o detaylara önem veren bir hekimdi ve birinci yüzyılda, Hazreti İsa'nın yaşam tarzı ve öğretilerinin düzenli bir hikayesini yazmıştı. Birçok insanın İsa'nın en büyük vaazı olarak nitelendirdiği konuşmadan, "sevginin karşılaşacağı en büyük zorluklar" olarak adlandırdığım şu sözleri okudum.

"Beni işitenlere söylüyorum: Düşmanınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size beddua edenlere siz hayırduada bulunun, size kötü davrananlar için dua edin... Başkalarına, size davranılmasını istediğiniz gibi davranın. Sadece sizi sevenleri sevmenizin ne kıymeti var? Kendilerini sevenleri günahkarlar da sever."

Bana öyle geliyordu ki, neredeyse iki bin yıl önce yazılmış bu derin sözler, Ann'in aradığı bakış açısı olabilirdi. Fakat o bunu yapabilir miydi? Bir insan bunu yapabilir miydi? Sizin düşmanınız haline gelmiş bir eşi sevmek mümkün müydü? Size beddua eden, kötü davranın ve size karşı nefret ve aşağılama sözleri sarf eden birini sevmek mümkün müydü? Eğer yapabilirse, bunun karşılığını alabilir miydi? Kocası değişip ona sevgi ve ilgi göstermeye başlayabilir miydi? İsa'nın bu çok eski vaazındaki şu söz beni çok şaşırttı: "Verin, size verilecektir. Ne kadar çok verirseniz, o kadar çoğu geri döner; çünkü kullandığınız ölçüyle ölçüleceksiniz."

Bu çok eski, sevimsiz olanı sevme prensibi Ann'inki kadar bozuk bir evlilikte işe yarayabilir miydi? Benim varsayımıma göre, Ann kocasının birincil sevgi dilini öğrenebilir ve bu dili onun sevgi ihtiyacı karşılanana kadar bir süre konuşabilirse, sonunda kocası karşılık verecek ve ona sevgi göstermeye başlayacaktı. Bunun işe yarayıp yaramayacağını çok merak ediyordum.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-01-2011, 06:34 PM   #59 (permalink)
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ


Ertesi hafta Ann'le buluştum ve evliliğinin korkunç yanlarını tekrar gözden geçirirken onu dinledim. Özetinin sonunda, Reynolda Bahçeleri'nde sorduğu soruyu tekrarladı. Bu kez bunu bir ifade şeklinde ortaya koydu: "Dr. Chapman, bütün bu yaptıklarından sonra onu tekrar sevebilir miyim bilmiyorum."

"Bu durumu hiç arkadaşlarından hiç arkadaşlarından biriyle konuştun mu?" diye sordum.

"En yakın arkadaşlarımdan ikisiyle ve bir kısmını da başka insanlarla konuştum."

"Onların yanıtı neydi?"

"Bitir!" dedi. "Hepsi bana bitirmemi, onun asla değişmeyeceğini ve benim tek yaptığımın bu eziyeti uzatmak olduğunu söylüyorlar. Fakat kendimi bunu yapmaya ikna edemiyorum Dr. Chapman. Belki yapmam gerekiyor ama bunun doğru bir şey olduğuna inanamıyorum."

"Bana öyle geliyor ki, evliliği bitirmenin yanlış olduğunu söyleyen dini ve ahlaki inançlarınla, evliliği bitirmenin yaşaman için tek yol olduğunu söyleyen duygusal ıstırabın arasında bölünmüşsün."

"Bu tamamıyla doğru Dr. Chapman. Hissettiğim şey tam olarak bu. Ne yapacağımı bilmiyorum."

Duygusal depomuz
neredeyse boş olduğunda
eşimize karşı bir
sevgi kırıntısı bile hissetmeyiz.
Yalnızca boşluk ve
acı duyarız.


"Mücadeleni çok iyi anlıyorum" diye sürdürdüm. "Çok zor bir durumdasın. Keşke sana kolay bir çözüm önerebilseydim. Ne yazık ki yapamıyorum. Muhtemelen sözünü ettiğin her iki alternatif de sana büyük bir acı verecektir. Kararını vermeden önce bir fikir önereceğim. İşe yarayacağından emin değilim ama denemeni istiyorum. Bana anlattıklarından, dini inancının senin için önemli olduğunu ve İsa'nın öğretilerine büyük saygı duyduğunu biliyorum."

Başıyla onayladı. Devam ettim. "İsa'nın bir zamanlar söylediği ve senin evliliğine uygulanabileceğini sandığım bir şeyi okumak istiyorum." Yavaşça ve dikkatlice okudum.

"Beni işitenlere söylüyorum: Düşmanınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size beddua edenlere siz hayırduada bulunun, size kötü davrananlar için dua edin... Başkalarına, size davranılmasını istediğiniz gibi davranın. Sadece sizi sevenleri sevmenizin ne kıymeti var? Kendilerini sevenleri günahkarlar da sever."

"Bu sana kocanı anımsatıyor mu? Sana bir arkadaştan çok bir düşman gibi mi davranıyor?" diye sordum.

Onaylayarak başını salladı.

"Sana hiç beddua etti mi?"

"Birçok kez."

"Sana hiç kötü davrandı mı?"

"Genellikle kötü davranır."

"Peki senden nefret ettiğini söyledi mi?"

"Evet."

"Ann, eğer arzu edersen, bir deneme yapmak istiyorum. Bu prensibi evliliğine uyarladığımız takdirde ne olacağını görmek istiyorum. İzin verirsen ne demek istediğimi açıklayayım."

Ann'e duygusal depo kavramını, onunki kadar az dolu bir depoyla eşimize karşı hiç sevgi duymayacağımızı, yalnızca boşluk ve acı duyacağımızı açıklamaya giriştim. Sevgi böylesine derin bir duygusal gereksinim olduğu için, belki de onun yokluğu en derin acımızdır. Birbirimizin sevgi dilini öğrenirsek bu duygusal gereksinimin karşılanabileceğini ve olumlu duyguların tekrar oluşabileceğini anlattım.

"Bu sana mantıklı geliyor mu?" diye sordum.

"Dr. Chapman, her şeyiyle benim yaşamımı tanımladınız. Onu daha önce hiç bu kadar ner görmemiştim. Evlenmeden önce birbirimize aşıktık. Çok geçmeden zirveden aşağı indik ve hiçbir zaman birbirimizin sevgi dilini konuşmayı öğrenmedik. Benim depom yıllardır boştu. Eminim onunki de öyledir. Dr. Chapman, eğer bu kavramı daha önceden bilseydim, belki de bunların hiçbiri olmayacaktı.

"Geriye dönemeyiz Ann" dedim. Bütün yapabileceğimiz, geleceği farklı kılmak. Altı aylık bir deneme önermek istiyorum."

"Her şeyi denerim" dedi Ann.

Onun olumlu tavrından hoşlanmıştım ama bu denemenin ne kadar zor olabileceğini kavradığından emin değildim.

"İşe hedefimizi ortaya koymakla başlayalım" dedim. "Eğer altı ayda en çok arzu ettiğin dileğin gerçekleşecek olsaydı, bu ne olurdu?"

Ann bir süre sessiz oturdu, sonra düşünceli bir şekilde "Glenn'in beni tekrar sevdiğini ve benimle zaman geçirerek bunu ifade ettiğini görmek isterdim" dedi. "Birlikte bir şeyler yaptığımızı, bir yerlere gittiğimizi görmek isterdim. Benim dünyamla ilgilendiğini görmek isterdim. Dışarı yemeğe çıktığımızda konuştuğumuzu görmek isterdim. Beni dinlemesini isterdim. Fikirlerime değer verdiğini hissetmek isterdim. Birlikte seyahatler yaptığımızı ve yine eğlendiğimizi görmek isterdim. Evliliğimize her şeyden çok değer verdiğini bilmek isterdim."

Durakladı, sonra yine devam etti. "Kendi açımdan ise, ona karşı tekrar sıcak ve olumlu duygular beslemek isterdim. Ona yeniden saygı duymak isterdim. Ondan gurur duymak isterdim. Şu anda bu duygulara sahip değilim."

Ann konuşurken ben yazıyordum. Bitirdiğinde, söylediklerini ona okudum. "Bu oldukça yüksek bir amaç gibi görünüyor" dedim. "Ama senin istediğin gerçekten bu mu Ann?"

"Şu anda bu imkansız bir amaç gibi görünüyor Dr. Chapman" diye yanıtladı Ann. "Fakat bunu görmeyi her şeyden çok isterim."

"O zaman anlaşalım" dedim. "Bu senin amacın olacak. Altı ay içinde senin ve Glenn'in bu tür bir sevgi ilişkisine sahip olduğunu görmek istiyoruz."

"Şimdi izin verirsen sana bir varsayım önereceğim. Deneyimizin amacı, bu varsayımın doğru olup olmadığını ispatlamak olacak. Eğer altı ay boyunca Glenn'in birincil sevgi dilini sürekli olarak konuşabilirsen, bu süre boyunca bir yerde onun sevgi gereksiniminin karşılanacağını, duygusal deposunun dolacağını ve sevgine karşılık vermeye başlayacağını varsayalım. Bu varsayım, sevgi gereksinimimizin en derin duygusal gereksinimimiz olduğu ve bu karşılandığında, onu karşılayan kişiye olumlu yanıt verme eğilimimiz olduğu fikri üzerine kurulmuştur."

Devam ettim: "Bu varsayımın bütün inisiyatifi senin ellerine verdiğini anlıyorsundur. Glenn bu evliliği iyileştirmeye çabalamıyor. Sen çabalıyorsun. Bu varsayım der ki, eğer enerjini doğru yöne kanalize edebilirsen, Glenn'in sonuçta karşılık vermesi büyük bir olasılık."

İsa'nın Hekim Luke tarafından kaydedilmiş başka bir vaazından bir parça okudum: "Verin, size verilecektir. Ne kadar çok verirseniz, o kadar çoğu geri döner; çünkü kullandığınız ölçüyle ölçüleceksiniz."

"Anladığım kadarıyla İsa insanları kullanmanın yolunu değil, bir prensibi anlatıyor. Genel olarak konuşmak gerekirse, eğer insanlara karşı iyi ve sevecensek, onlar da bize karşı iyi ve sevecen olma eğiliminde olacaklardır. Bu, bir insanı ona karşı iyi davranarak iyi yapabiliriz anlamına gelmez. Bizler bağımsız varlıklarız. Bu yüzden sevgiyi reddedebilir, sevgiden uzaklaşabilir ve hatta sevginin yüzüne bile tükürebiliriz. Glenn'in senin sevgi dolu davranışlarına bir karşılık vereceğinin hiçbir garantisi yok. Yalnızca, büyük olasılıkla bunu yapacağını söyleyebiliriz." (Bir danışman bireysel davranışları asla tam bir kesinlikle tahmin edemez. Danışman, araştırmalara ve kişilik incelemelerine dayanarak kişinin yalnızca belirli bir durumda muhtemelen nasıl davranacağını tahmin edebilir.)

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-01-2011, 08:29 PM   #60 (permalink)
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ


Varsayım üzerinde anlaşmaya varınca, Ann'e "Şimdi senin ve Glenn'in birincil sevgi dilini tartışalım" dedim. "Şu ana kadar anlattıklarından, senin birincil sevgi dilinin nitelikli beraberlik olduğunu tahmin ediyorum. Ne düşünüyorsun?"

"Sanırım tahmininiz doğru Dr. Chapman. Birlikte zaman geçirdiğimiz ve Glenn'in beni dinlediği o ilk günlerde, konuşarak ve birlikte bir şeyler yaparak uzun saatler geçirirdik. Gerçekten sevildiğimi hissederdim. Keşke evliliğimizin o kısmı geri dönebilse. Birlikte zaman geçirdiğimizde, onun bana gerçekten değer verdiğini hissediyorum. Fakat o hep başka işler yaptığında, konuşmaya ve benimle bir şeyler yapmaya hiç zaman ayırmadığında, iş ve diğer uğraşlar ilişkimizden daha önemliymiş gibi hissediyorum."

"Peki Glenn'in birincil sevgi dilinin ne olduğunu düşünüyorsun?"

"Sanırım fiziksel temas, özellikle de evliliğin cinsel yönü. Bana olan sevgisini hissettiğim ve cinsel olarak daha aktif olduğumuz zamanlarda farklı bir tutumu olduğunu biliyorum. Sanırım bu onun birincil sevgi dili Dr. Chapman."

"Onunla konuşma tarzından hiç şikayet eder mi?"

"Şey, sürekli onun başının etini yediğimi söyler. Ayrıca onu desteklemediğimi, daima onun fikirlerine karşı olduğumu da söyler."

"O halde" dedim. "Fiziksel temasın birincil sevgi dili, onay sözlerinin de ikincil sevgi dili olduğunu farz edelim. İkincisini de ortaya koymamın nedeni, olumsuz sözlerden yakınıyorsa, olumlu sözlerin onun için anlamlı olacağını düşünmem."

"Şimdi izin verirsen, varsayımımızı test etmek için bir plan önereceğim. Diyelim ki eve gittin ve Glenn'e şöyle dedin: 'Evliliğimiz hakkında biraz düşündüm ve sana daha iyi bir eş olmaya karar verdim. Bu yüzden, nasıl daha iyi bir eş olabileceğim konusunda herhangi bir önerin varsa, buna açığım. Bunu bana şimdi söyleyebilirsin ya da bu konuda düşünebilir ve ne düşündüğünü açıklayabilirsin. Şunu bil ki, ben gerçekten daha iyi bir eş olma konusunda çaba sarf etmek istiyorum.' Onun yanıtı her ne olursa olsun, bunu yalnızca bir bilgi olarak kabul et. Bu başlangıç beyanı, onun ilişkinizde değişik bir şeylerin olmak üzere olduğunu bilmesini sağlar."

"Sonra, onun birincil sevgi dilinin fiziksel temas olduğu konusundaki tahminine ve ikincil sevgi dilinin onay sözleri olabileceği konusundaki önerime dayanarak, bir ay boyunca bu iki alan üzerine odaklan."

"Eğer Glenn nasıl daha iyi bir eş olabileceğin konusunda bir öneriyle çıkagelirse, bu bilgiyi kabul et ve onu planına kat. Glenn'in yaşamındaki olumlu şeyleri ara ve bu şeyler hakkında onu sözlerle takdir et. Bunları yaparken tüm yakınmaları da bir kenara bırak. Eğer bir şeylerden şikayet etmek istiyorsan, bu ay içinde Glenn'e bu konuda bir şey söyleme. Bunları kendi defterine yaz."

"Fiziksel temas ve cinsel ilişki konusunda daha çok inisiyatif al. Yalnızca onun girişimlerine karşılık vererek değil, kendi başına da girişimde bulunarak onu şaşırt. İlk iki hafta için haftada bir kez, ikinci iki hafta için de haftada iki kez cinsel ilişkide bulunmayı hedefle." Ann bana geçen altı boyunca Glenn'le yalnızca bir veya iki kez cinsel ilişkide bulunduklarını söylemişti. Bu planın işleri oldukça çabuk düzelteceğini düşündüm.

Eğer hissetmediğiniz şeyleri
hissettiğinizi iddia ederseniz,
bu ikiyüzlülüktür...
Fakat eğer karşınızdaki kişinin yararı veya
zevki için bir sevgi davranışında bulunuyorsanız,
bu yalnızca bir seçimdir.

"Ah Dr. Chapman, bu çok zor olacak" dedi Ann. O beni sürekli ihmal ederken cinsel olarak ona karşılık vermek çok zor geliyor. Cinsel beraberliklerimizde sevilmekten çok kullanıldığımı hissediyorum. Diğer zamanlarda hiçbir önemim yokmuş gibi davranıyor ve sonra yatağa atlayıp vücudumu kullanmak istiyor. Buna güceniyorum. Son birkaç yıldır çok sık seks yapmamamızın nedeninin de bu olduğunu tahmin ediyorum."

"Senin tepkin normal ve doğal" diyerek Ann'i rahatlattım. Birçok kadının kocalarıyla cinsel yakınlaşma arzusu, kocaları tarafından sevildikleri duygusundan kaynaklanır. eğer sevildiklerini hissetmezlerse, cinsel temasta muhtemelen kullanıldıklarını hissederler. Bu yüzden seni sevmeyen birini sevmek son derece zordur. Doğal eğilimlerimize karşıdır. Bunu yapmak için büyük ölçüde Tanrıya olan inancına dayanacaksın. Belki, İsa'nın düşmanını sevmek, senden nefret edeni sevmek, seni kullananları sevmek üzerine vaazını tekrar okumak sana yardımcı olacaktır. Sonra da Tanrı'dan İsa'nın öğretisini uygulayabilmen için yardım iste."

Ann'in söylediklerimi büyük bir dikkatle dinlediği belliydi. Ağır ağır başını sallıyordu. Kafasına takılan birçok sorun olduğu gözlerinden okunuyordu.

"Fakat Dr. Chapman, birine karşı bu kadar olumsuz şeyler hissediyorken cinsel olarak sevgi göstermek ikiyüzlülük olmuyor mu?"

"Belki de bir duygu olarak sevgi ve bir eylem olarak sevgi arasındaki farkı ayırt etmek bize yardımcı olacaktır" dedim. Eğer hissetmediğiniz şeyleri hissettiğinizi iddia ederseniz, bu ikiyüzlülüktür... Fakat eğer karşınızdaki kişinin yararı veya zevki için bir sevgi davranışında bulunuyorsanız, bu yalnızca bir seçimdir. Bu eylemin derin bir duygusal bağdan kaynaklandığını iddia etmiyorsun. Yalnızca onun yararı için bir şey yapmayı seçiyorsun. Sanırım İsa'nın kastettiği buydu."

"Tabii ki bizden nefret eden insanlara karşı sıcak duygular besleyemeyiz, bu normal bir tepki değil. Ama onlara karşı sevgi dolu davranışlarda bulunabiliriz. Bu sevgi davranışlarının onların tutumunda ve davranışlarında olumlu etkiler yaratacağını umarız. En azından, onlar için olumlu bir şeyler yapmayı seçmişizdir."

Yanıtım Ann'i en azından o an için tatmin etmiş görünüyordu. Bunu tekrar tartışacağımızı hissediyordum. Aynı zamanda, bu denemenin işe yaraması durumunda, bunun Ann'in Tanrıya olan derin inancı sayesinde olacağını da hissediyordum.

"İlk aydan sonra Glenn'e yeni halini nasıl bulduğu konusundaki düşüncelerini sormanı istiyorum" dedim. "Bunu kendi kelimelerini kullanarak sor: 'Glenn, birkaç hafta önce sana daha iyi bir eş olmaya çalışacağımı söylediğimi anımsıyor musun? Beni nasıl bulduğunu öğrenmek istiyorum!'"

"Glenn ne söylerse söylesin, bunu bir bilgi olarak kabul et. Alaycı olabilir, küstah veya düşmanca olabilir veya olumlu olabilir. Yanıtı ne olursa olsun onunla tartışma. Kabul et ve ciddi olduğundan, gerçekten daha iyi bir eş olmak istediğinden, başka önerileri varsa bunlara açık olduğundan emin olmasını sağla."

"Altı ay boyunca ayda bir kez bu soruyu tekrarla. Glenn sana ne zaman olumlu bir tepki verirse, ne zaman 'Biliyor musun, bana daha iyi bir eş olaya çalışacağını ilk söylediğinde buna çok gülmüştüm, fakat bir şeylerin değiştiğini kabul etmeliyim' derse, çabalarının ona ulaştığını bileceksin. Sana ilk ayın veya ikinci ya da üçüncü ayın sonunda olumlu tepki verebilir. İlk olumlu tepkiyi aldıktan bir hafta sonra, ondan senin birincil sevgi diline uyan bir ricada bulunmanı istiyorum. Örneğin, bir akşam ona 'Glenn' diyebilirsin. 'Bir zamanlar birlikte nasıl Scrabble oynadığımızı anımsıyor musun? Perşembe gecesi seninle Scrabble oynamak istiyorum. Çocuklar Mary'de kalacaklar. Sence bu mümkün mü?'"

"Rican genel bir şeyden ziyade belirgin bir şey olsun. 'Biliyor musun, seninle daha fazla zaman geçirmek isterdim' deme. Bu çok belirsiz. Bunu yapıp yapmadığını nasıl bileceksin? Fakat belirgin bir ricada bulunursan, bunu yaptığında senin iyiliğin için bir şey yapmayı seçtiğini bilirsin."

"Her ay ondan özel bir ricada bulun. Bunu yaparsa iyi, yapmazsa da umursama. Fakat yaptığı zaman, senin gereksinimlerine yanıt verdiğini bileceksin. Bu süreç içerisinde ona senin sevgi dilinle uyumla. Eğer seni birincil sevgi dilinde sevmeye başlarsa, eskiden ona karşı hissettiğin olumlu duygular yeniden yüzeye çıkmaya başlayacaktır. Sevgi depon dolmaya, zamanla da evliliğiniz yeniden doğmaya başlayacaktır."

Belki sizin de evliliğinizi kurtarmak için
bir mucizeye ihtiyacınız vardır.
Neden Ann'in deneyiminden
faydalanıyorsunuz?


"Bunun gerçekleşebilmesi için her şeyi yaparım Dr. Chapman" dedi Ann.

"Şey" diye karşılık verdim. "Çok sıkı bir çalışma gerektirecek ama inan bu çabaya değer. Kişisel olarak bu deneyin işe yarayıp yaramadığını ve bu varsayımın doğruluğunu görmeyi istiyorum. Bu süreç boyunca seninle düzenli olarak görüşmek istiyorum. Örneğin iki haftada bir olabilir. Her hafta Glenn'e söylediğim olumlu onay sözlerinin bir kaydını tutmanı istiyorum. Glenn'e söylemeksizin kaydını tuttuğun şikayetleri de getirmeni istiyorum. Belki hissedilmiş rahatsızlıklardan hareket ederek, bu rahatsızlıklardan bazılarının giderilmesine yardımcı olacak özel ricaları saptayabilirim. Sonuçta engellemeleri ve rahatsızlıkları yapıcı bir şekilde nasıl paylaşacağını öğrenmeni istiyorum. Senin ve Glenn'in bu rahatsızlıklar ve çelişkilerle nasıl başa çıkacağınızı öğrenmenizi istiyorum. Fakat bu altı aylık deneme boyunca, bunları Glenn'e söylemeden yazmanı istiyorum."

Ann gitti. Onun sorusuna yanıt aldığına inanıyordum: "Nefret ettiğin birini sevmek mümkün mü?"

Sonraki altı ayda Ann, Glenn'in tutumunda ve ona karşı davranışında çok büyük bir fark gördü. İlk ayda Glenn küstahtı ve bütün bu olayı hafife aldı. İkinci ayda Ann'in çabalarına olumlu tepki verdi. Son dört ayda da, onun neredeyse tüm ricalarına olumlu karşılık verdi. Ann'in ona karşı hissettikleri büyük bir değişiklik gösterdi. Glenn hiçbir zaman danışma seanslarına gelmedi ama kasetlerimin bazılarını dinledi ve bunları Ann'le tartıştı. Ann'i danışma seanslarını sürdürmeye teşvik etti. O da bu deney bittikten sonra üç ay daha devam etti. Glenn hala arkadaşlarına benim mucizeler gerçekleştiren bir adam olduğumu anlatır.

Belki sizin de evliliğinizi kurtarmak için bir mucizeye ihtiyacınız vardır. Neden Ann'in deneyiminden yararlanmıyorsunuz? Eşinize, evliliğiniz hakkında düşündüğünüzü ve onun gereksinimlerini karşılama konusunda daha iyi olmaya karar verdiğinizi söyleyin. Nasıl gelişebileceğiniz hakkında önerilerini isteyin. Önerileri, onun birincil sevgi dili konusunda ipuçları verecektir. Eğer hiç öneride bulunmazsa, sevgi dilinin ne olduğunu yıllar boyunca şikayet ettiği şeylere dayanarak tahmin edin. Sonra, altı ay boyunca dikkatinizi bu sevgi dili üzerine yoğunlaştırın. Her ayın sonunda yeni halinizi nasıl bulduğu konusundaki görüşlerini alın ve başka öneriler isteyin.

Eşinizin gelişme gördüğünü belirttiği her defa bir hafta bekleyin ve bir haftanın sonunda özel bir ricada bulunun. Bu rica, onun sizin için yapmasını gerçekten istediğiniz bir şey olmalı. bunu yapmayı seçerse, sizin gereksinimlerinize karşılık verdiğini bilirsiniz. Eğer ricanıza yanıt vermezse, onu sevmeye devam edin. Belki gelecek ay olumlu tepki verecektir. Eşiniz sizin ricalarınızı yerine getirerek sizin sevgi dilinizi konuşmaya başlarsa, eskiden ona karşı hissettiğiniz olumlu duygular geri dönecek, zamanla evliliğiniz yeniden doğacaktır. Sonuçları garanti edemem. Fakat danışmanlığını yaptığım çok sayıda insan sevginin mucizesini yaşadı.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


BEŞ SEVGİ DİLİ

Duygusal Yaşam Klubü ve İlişkiler BEŞ SEVGİ DİLİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Benim için ideal eş nedir? Eğer mükemmel bir eşim olsaydı nasıl biri olurdu? sorularını yanıtlamak istiyorum. Açıkçası ortaya nasıl bir manzara çıkacağını ben de tam olarak bilmiyorum. :) Benim için ideal eş profilini çiziyorum. Aslında benim düşüncelerim ruh eşimi çağırmak ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var İlişkiler telkin cd indir izle İstanbul İlişkiler nerededir kimdir İlişkiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa İlişkiler hipnoz İlişkiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi İlişkiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 İlişkiler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:03 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.