Negatif Limanlardan Pozitif Sulara

[sanemce]

daha önce birkaç defa günlük oluşturmaya karar verdiğimde site gitti ve sitenin gelmesini beklerken benim hevesim de gitti. herşeyde bir hayır var denirya gerçekten öyle çünkü halinde açmış olacaktım günlüğümü.

yaklaşık iki haftadır telkinleri dinliyorum ve bendeki değişimleri şaşkınlıkla izliyorum. henüz yaşamımda yoluna giren birşey olmamasına rağmen bakış açımda ciddi değişimler var. henüz pozitif limanlara ulaştığımı söyleyemesem de, yaklaştığımı hissediyorum. ben yüzmeyi de bilmem gerçi

hayatımda olmasaydı diyemeyeceğim bir kişiyi (kızımın babası olmasından dolayı) 9 yıl geçmesine rağmen rüyamda bile görmeye tahammül edemezken; dahası rüyamda gördüğüm zamanki öfkemin uyandıktan sonra bile devam etmesinin ardından kızıyla ilgilenmesi gerektiği konusunda Allah ne verdiyse sıralayarak mail yazmayı düşünmüştüm. ertesi gün oturup o maili yazdım. bir farkla diyemeyeceğim çok ama çok farkla çünkü haketmediği kadar kibar bir şekilde yazdım üstelik kızıma sahip olmama vesile olduğu için teşekkür ettim

normalde zaten dengesizdim dengesizliğim had safhada şu sıralar. sanırım bilinçaltımla kalıplaşmış inanç ve fikirlerimin çatışmalarından kaynaklı

bazen aşıkmışımda aşkın doruklarındaymışım gibi leylayım, bazende patlamasına ramak kalmış bir volkan gibi
İstanbul gibi biryerde 1,5 aydır işsizim ne komik dimi bide ben yani, ben işsizim işverenlerin kaybı valla

değişimlerimden uç bir örnek daha vereyim; zamanında çok kırıldığım ve artık benim için bitti diyerek yollarımı ayırdığım arkadaşım geldi bu akşam aklıma ve nasıldır neler yapar merakıyla bir an arayacakken yakaladım kendimi ve duuuur dedim o kadar uzun boylu değil wave anlık hareket etme önce bi sindir içine bakalım gerçekten aramak istiyormusun... iyi yapmışım dimi

yaa arkadaşlar iyisiyle kötüsüyle yaşıyoruz birşeylerde ben çok tembelleştim bu 1,5 ay sürecinde. vaktim olsa neler yapardımların hiçbirini gerçekleştiremedim daha. ertelemeyi bırak telkininin tembellik giderici özelliği varmı??

karışan görüşen olmaması iyi bişey ama ben abarttım sanırım. yaklaşık 10 gündür köklü bi ev temizliği yapmam lazım, kitaplarımı düzenlemem lazım, neyse yarın diye diye geçiyo günler. bu arada bi iş bulupta çalışmaya başlarsam tüh benim yapacaklarım vardı derim yine. kitaplarımı düzenleme konusunda bişey diyemiyeceğim ama ( günü bitiririm aralarında kaybederim kendimi çünkü) şu temizlik konusunu yarın halledeceğime huzurlarınızda söz verim ki kıvıracak taraf kalmasın hesap sorma hakkına sahipsiniz hatta soracağınızı bileyim ki yalan söylemeyi beceremeyeceğimden dolayı yaptım diyebileyim ya da kem küm ederken utanayım

hehe teftişe de gelebilirsiniz kapım açık
ayy yazmaya başlayana kadarmış çenem açıldı

inişli çıkışlı olan yaşamımda beni ayağa kaldıran birşeyler mutlaka oldu ama birdaha ayağa kalkmama gerek olmayacak çünkü ben sizler sayesinde daima dimdik ayakta olacağım

satırlarıma burada son verirken herkese selam eder küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden..... şaka şaka (ne güzeldi bu satırlarla son verilen mektuplar )

Atakan beye ve hayatım değişti ailesine çok teşekkür ediyorum hayatımın en zor dönemlerinin bir sınavını daha vermek üzereyken pozitif enerjileriyle beni buraya çekerek sınavımda başarısız olmama engel oldukları için hayal ablamm senide öpüyorum kocaman kocaman

artık yatma vakti

saygılı sevgiler ışıkla kalın

[sanemce]

bugün az da olsa ferahlatıcı bir haberle başladım güne.

biliyorum bu haberlerin devamı gelecek dusun gelsin istiyorum hatta gelmeli

[sanemce]

rüyamda gördüklerimden hatırlayabildiklerimin yorumları

EKMEK
Rüyada ekmek hayırdır. Rüyasında ekmek gören kişi çok kısa bir süre sonra muradına erecek, iş yaşamında başarılı olacak, bol para ve berekete kavuşacak demektir.

ANAHTAR
Anahtarla kapı açmak, problemlerin çözümünün göründüğünden daha kolay olduğuna işarettir

hadi hayırlısı

[sanemce]

hiçbirşey yolunda değil ve sabır diye diye sabır taşı çatlayacak hale geldi

sanemce Nickli Üyeden Alıntı

hiçbirşey yolunda değil ve sabır diye diye sabır taşı çatlayacak hale geldi

sanemcim üzülme her ne oluyorsa hayırlara vesile olsun...vardır bir sebebi gülüm...

sanemce Nickli Üyeden Alıntı

hiçbirşey yolunda değil ve sabır diye diye sabır taşı çatlayacak hale geldi

madem öyle SABIR deme sende.. benim anlayamadığım şu...burada bulunan konuların hemen hemen hepsinde, bilinçaltına ne söylersek onu bizim karşımıza çıkardığını okuyoruz ve öğreniyoruz...ve kullandığımız sözlerin değiştirmemizin önemi kendi dilimizle ikrar ediyoruz..peki neden sabır dedikçe bilinçaltımızın bize sabır etmemiz gereken, durumlar yaşattığını düşünemiyoruz... sabır deme derken aç isyan bayrağını demiyorum tabiii...ama artık sabır deme..cent'in çok güzel bir sözü var.allahım afiyet ver..diyor..ben, refah ver derim arkasından aceleyle ne istiyorsam onu eklerim.istediğim şeyi söylerim ve buna refahla sahip olmak istediğimi deklare ederim..bilinçaltımı yeniden proğramladığım şu günlerde, para, iş, ( ne ise asla ne iş olursa yaparım abi...gibi algılanmayacak şekilde tüm detaylarıyla) ev araba vs, herşeyin adını, şeklini, durumunu, vs söylerim..şimdi sen ya abla bende söylüyorum..diyeceksin..doğrudur..peki kaç kere bir aydır işsizim dedin? param yok dedin..

şimdi şundan emin olalım, bir kere hepimiz için isteklerimize uygun iş ve maaş var...istediğimiz her şey mevcut yeterki istemeyi bilelim..
mış gibi yapalım..yani olmuş gibi..her gün yataktan işe gitme saatinde kalk...işe gitmeye hazırlan..evden çık..işe gidiyorum de içinden ..bir simit al eve girerken çok verimli ve olumlu bir iş günüydü de...( merak etme bilinçaltın sana yalancı sadece simit aldın..veya boş boş sokakta gezdin demez)

şöööyle sakince otur..kendini hayalindeki iş yerinde gör, iş arkadaşların varmı, varsa ( onlarla nasıl olmak istiyorsan..gözünde canlandır, patronu vs..ve lütfen her ayın belirli gününde maaşını tam almayı unutma..işte bu kadar
korkmayın kuzum yaaa...ve lütfen sözlerini değiştir..ailelerimizin öğrettikleri yanlışları yapmaktan, söylemekten vazgeçelim artık...yukarıda yazdıklarımı günde birkaç kere imgele..bakalım ne olacak..işin yokmu? olabilir sende sabır demek yerine oyun oyna..günlerini, yarının, geleceğinin hayalini kurarak, nasıl olmasını istiyorsan öyle imgeleyerek..en verimli olacak şekilde doldurmaya gayret et..
kızma bana emi..saygılı sevgiler..

[sanemce]

hayalayaz Nickli Üyeden Alıntı

madem öyle SABIR deme sende.. benim anlayamadığım şu...burada bulunan konuların hemen hemen hepsinde, bilinçaltına ne söylersek onu bizim karşımıza çıkardığını okuyoruz ve öğreniyoruz...ve kullandığımız sözlerin değiştirmemizin önemi kendi dilimizle ikrar ediyoruz..peki neden sabır dedikçe bilinçaltımızın bize sabır etmemiz gereken, durumlar yaşattığını düşünemiyoruz... sabır deme derken aç isyan bayrağını demiyorum tabiii...ama artık sabır deme..cent'in çok güzel bir sözü var.allahım afiyet ver..diyor..ben, refah ver derim arkasından aceleyle ne istiyorsam onu eklerim.istediğim şeyi söylerim ve buna refahla sahip olmak istediğimi deklare ederim..bilinçaltımı yeniden proğramladığım şu günlerde, para, iş, ( ne ise asla ne iş olursa yaparım abi...gibi algılanmayacak şekilde tüm detaylarıyla) ev araba vs, herşeyin adını, şeklini, durumunu, vs söylerim..şimdi sen ya abla bende söylüyorum..diyeceksin..doğrudur..peki kaç kere bir aydır işsizim dedin? param yok dedin..

şimdi şundan emin olalım, bir kere hepimiz için isteklerimize uygun iş ve maaş var...istediğimiz her şey mevcut yeterki istemeyi bilelim..
mış gibi yapalım..yani olmuş gibi..her gün yataktan işe gitme saatinde kalk...işe gitmeye hazırlan..evden çık..işe gidiyorum de içinden ..bir simit al eve girerken çok verimli ve olumlu bir iş günüydü de...( merak etme bilinçaltın sana yalancı sadece simit aldın..veya boş boş sokakta gezdin demez)

şöööyle sakince otur..kendini hayalindeki iş yerinde gör, iş arkadaşların varmı, varsa ( onlarla nasıl olmak istiyorsan..gözünde canlandır, patronu vs..ve lütfen her ayın belirli gününde maaşını tam almayı unutma..işte bu kadar
korkmayın kuzum yaaa...ve lütfen sözlerini değiştir..ailelerimizin öğrettikleri yanlışları yapmaktan, söylemekten vazgeçelim artık...yukarıda yazdıklarımı günde birkaç kere imgele..bakalım ne olacak..işin yokmu? olabilir sende sabır demek yerine oyun oyna..günlerini, yarının, geleceğinin hayalini kurarak, nasıl olmasını istiyorsan öyle imgeleyerek..en verimli olacak şekilde doldurmaya gayret et..
kızma bana emi..saygılı sevgiler..

peki ablacım ozaman ben geç olmadan yatıp uyuyayım

[sanemce]

Hayal ablacım sana kızmak aklıma bile gelmedi. ben bu siteye üye olduğumdan beri düşünce tarzım çok değişti. yıllardır bilinçsizce okuduğum kişisel gelişim kitaplarının aslında ne kadar geliştirici olduğunu bu siteyi, sizleri tanıdıktan sonra farkettim. öyleki arkadaşlarımın msn linklerine yazdıkları olumsuz iletileri bile yadırgar oldum.
ben yeniden hep yeniden başlayabilen biriyim çok şükür. yaşam enerjimi en küçük mutlulukta canlandırabilen biriyim. olumsuz ifadeleri kullanmaktan korkar hale geldim.
birkaç gündür beklediğim haberlerin iyi olacağını imgeleyerek bekledim. beklediğim haberler sırayla olumsuz olarak bana dönünce, bugün gelmesini çok istediğim bir haber gelmeyince, tüm bunları bir yana bıraktım kızımdan çok üzgün olduğu bir sms gelince dayanamadım ablam. isyan değil ama bir an gücümün tükendiğini hissettim. kuş olup gidip kızıma kocaman sarılmak istedim. ben ne yaşarsam yaşayayım, hayat beni ne kadar yıpratırsa yıpratsın, kızımın benden uzaklarda üzülmesine dayanamıyorum

olgunluk yaş almakla değil ablam, benimde daha büyümem gerek belkide. bende olgunlaşacağım. kızıma vermem gereken gücü zorla oluşturmaya çalışmak değil, gerçekten güçlü olacağım

sanemce

çocuklarımız aşkımız..ruhumuz..varoluş sebebimiz...oğlum olmasaydı ben yoktum şimdi...

ama bu kadarı fazlaymış..yeni öğrendim..biz önce kendimiz için bir şeyler yapmamız gerekiryormuş...bu neye benziyor biliyormusun, belki sana daha öncede yazmışımdır..hatırlamıyorum..ama diğer arkadaşlarımızada faydalı olur diye tekrar yazayım, hayatta önceliği kendimize vermemiz çok önemli..nedenmİ?

uçak yolcuğu yaparken, hostesler, uçak havalanmadan önce, oksijen maskelerini kullanmayı tarif ederken maskeyi yanımızdaki insana takmadan önce kendimize takmamızı tavsiye ederler..eğer oksijen maskesini önce kendimize takarsak..yanımızdaki insanlara yardım ederken oksijensiz kalma riskini ortadan kaldırırız..

bu zor zamanlarda bizimde desteğe ihtiyacımız var..ben oğlum üniversiteden eve döndüğünde şunu söyledim..her zaman senin rahat etmen için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım ve yaptığıma inanıyorum..sen eve dönmeden önce her şeyi eskisinden daha güzel yapabilmeyi çok isterdim..ama olmadı...şimdi sen buradasın..yine eskisi olmaya gayret edicem..çünkü depresyon, üzüntü, bunalım vs. benim için büyük lüks..aynı şey senin içinde geçerli..önce kendimiz için , sonra birbirimiz için dik durmayı öğrenmek zorundayız..ve birbirimize moral vererek yaşamak zorundayız..lütfen önceliği değiştirebileceğimiz şeylere verelim..ve birbirimizden yapamayacağımız şeyler isteyerek üzüntülerimizi büyütmeyelim..

çocuklarımızla, yakınlarımızla ne kadar açık yürekli..konuşursak..hem onlar için hem bizim için daha iyi oluyor..senin elinden gelse..çocuğuna dünyayı bağışlayacağını iki konuşmayla ben anladım..seni doğmadan öncesinden tanıyan evladınmı anlamıycak..o, senin en büyük dostun hatırlasana siz dokuz ay boyunca aynı bedeni paylaştınız..onunla açık bir şekilde konuş...en azından bu günlerinizi zorlaştırmayın..çünkü..böyle günlerde olayların dışına çıkarak bakmamız gerkiyorki objektif bir şekilde daha neler yapmamız gerektiğine karar verebilelim..alternatifler yaratabilelim...ama üzüntümüze onların üzüntüsüde eklendiğinde, biz ormanın derinliklerine daha çok dalıyoruz..önümüze çıkan fırsatları değerlendiremiyoruz..yaşamda herkesin, çabuk büyümek zorunda olduğu günler vardır..maalesef bizim çocuklarımızda bu günleri yaşıyorlar..çocuğunla açık ve net bir şekilde konuş..konuşmak halini anlatmak daima çözümler getirir ablam..

[sanemce]

Günaydınnnnn

gece uyumadan önce sabah erken kalkıp işe gideceğimi imgeledim. ne giyeceğimi düşündüm, çalıştığım ortamı iş arkadaşlarımın nasıl kişiler olduğunu imgeledim. öyle kaptırmışımki kendimi yaşasınnnn işe gidicem derken yakaladım kendimi

saat gecenin 3 ünde hala uyumaya çalışıyordum. alarmı saat 8 e kurdum ki kalkayım işe gideyim diye ama daha önce işe giderken uyandığım saatte yani 6,40 ta uyandım

bilinç altım mesajı almış olmalı ki uyandırdı beni o saatte 44

gözlerim uykusuzluktan yanıyor olmasına rağmen kalktım yataktan üzerimi değiştirdim, makyaj çantamı bulamadım telaş yaptım geç kalıcam diye, neyse buldum makyajımı yaptım, birde tarağımı aradım evin içinde

hakatten işe gidecek olsam zor toparlanıp çıkacakmışım evden bundan sonra akşamdan hazırlayacağım giyeceklerimi ve çantamı

hadi sana eyi günleeeer diyerek çıktım evden

kendimi ayaklarımın inisiyatifine bırakarak döküldüm yola... yarım saat kadar yürüdükten sonra açılıp açılmadığından emin olamadığım bir çay bahçesine oturdum.. tereddütüm görünürde kimsenin olmayışıydı.. çalışanlar henüz gelmemiş ama neyseki açıkmış. bir tost ısmarladım kendime çay ve kulağımdaki mp3 eşliğinde. müzikler fiyaskoydu çünkü telefonumdaki mp3 leri çoook uzun zamandır dinlemiyordum.. dertlerime meze yaptığım müziklerle doldurmuşum zamanında.. yuhh bana dedim
neyseki daha dinlenilebilir olanlar da varmış onlardan seçerek dinledim müziğimi.. yaşlıca bi amca ilgilendi benle çay bahçesinde. sabah sabah adam daha güne adapte olamamış ama suratımdaki sırıtık ifadeyi görünce oda tebessüm etti

yaz gelmiş haberim yok

ağır ağır adımlarla, trafiğin gürültüsüne aldırmadan, yürümenin keyfini çıkartarak geldim eve

evim ne kadar havasızmış haberim yok... açtım pencereleri hava ve umut girsin içeriye ... pardon... içerdeki umudu çoğaltsın diye super

öğleden sonra da arkadaşımla buluşacağım tavla da ifadesini alacağım