Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Suçluluk Duyguları (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=242)
-   -   Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=639)

shamanic 10-05-2008 12:25 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
serkan cım.. o zaman yeni farkındalığınla sana tekrar hoşgeldin diyorum..

belkide senin için doğru olan bu yoldu.. kendine güvenin geldikçe telkinleri dinleyerek
affetmenin ve suçluluk duygularından özgürleşmenin aslında kendine yaptığın büyük güzellik ve yücelik olduğunu anımsadın..

kelime hazineniz oldukça geniş gözüküyor.. bir çok arkadaşımız telkinlerden sonra içlerindeki enerjiyi açığa çıkartarak
yazarlık şairlik yönlerini döktüler sayfalarımıza.. super

kimbilir belki seninde içindeki kelime hazinen ile olan bağın güçlenerek sayfalarımıza yansıyacaktır..

mesajımı hem okumaya hemde anlatmak istediklerimi anlamaya çalıştığın için ben teşkkür ederim..

sevgiler..

peacemaker 17-05-2008 01:44 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Alıntı:

**shamanic** Nickli Üyeden Alıntı
merhabalar ycihantekin.. hoşgeldiniz..

burada bir konuyu tekrar açıklığa kavuşturmaya çalışalım..
bahsettiğimiz suçluluk duyguları arabamızla yolda dikkatsiz bir şekilde giderken
bir kişiye çarpıp onu yaraladığımızda amaan napim bunun için suçluluk hissedemem ya oldu işte
davranış modelinin oturması değildir..

suçluluk doğru ile yanlış arasında ki farkı anlamamızı sağlayan histir...
kendini yeterince cezalandırdığında çok fazla suçluluk hissettiğinde karşılığında
ödüllendirileceğimiz bir durum değildir..

suçluluk duygusu kendini; affetme affedilme isteği olarak ifade eder..

her duygu gibi bu duygumuzunda dengede olması gerekmektedir..
hatalrımızdan ders alıp yanlışlarımızı düzeltme gücünü bize versede bastırdığımızda
ve ifade edemediğimizde kendimize yönelik varlığımızdan utanma.. acizlik.. içe kapannıklık..
yeme bozukluğu... cinsel isteksizlik.. bağımlılık.. tırnak yeme.. alkol v.b gibi bağımlılık..
özsaygı yitimi v.b gibi yansımalr olarak yaşamımıza akar..

bu duygu patladığında kişi utanmaz yüzsüz saldırgan sapkın hatta psikopat bile olabilir..

bu söylediklerim en basiitten en koplike olan durumlara örnektir..

bir çok kişi suçluluğun tam tanımını bilmez.. utangaçlık.. kızgınlık gibi yakın hislerle karıştırılabilir..

suçluluk : yanlış davranış kusurudur..

sağlıklı suçluluk duygusu insanı dürüstleştirir..
bundan dolayı telkin içeriğinde suçluluk duygusunun olumlu yanlarının normal olduğu vurgulanmakta
gereksiz suçlamalrdan ve kendimizi cezalandırmalardan özgürleşmenin üzerinde durularak
denge içerisinde bu duygunun yaşanması ve doğru bir şekilde kanalize olması sağlanmaya çalışılmakta..


suçluluk duygusu dengede ise hem özgün bir birey olup hemde ait olma uyumunu yakalayabiliriz..
bu uyum kurulamadığında başakalarını memnun etmeye çalışan.. kendi ihtiyaçlarının farkında olmayan
sosyal olduğunu zannederken gerçekte asosyal olan bireyler oluruz..
ya da tam tersi sürekli kendi bireyselliğini ön planda tutarak özgür olduğunu zannı içinde saygısızca etraftakileri kırıp geçiririz..

küçüklüğümüzden itibaren bir çok konuda gereksiz suçlamaları bilinçaltımızda depolarız..
bunlar hayata olan tavırlarımızı belirler..

geçen aylarda bir forum arkadaşımız bir örnek verdi;
oğlu ilkokulda yada anasınıfındaydı..
eğitmenliğe yeni başlayan bir sınıf öğretmeni sınıfta çok susamış olduğu için su içmeye kalkan öğrencisini
çok sert bir dille bağırarak yerine oturtuyor ve ders sonuna kadar kesinlikle su içemeyeceğini dikte ediyor..

bu durum karşısında kalan ufaklık kendi içinde;
su içmek istediği için suçluluk duydu..
arkadaşlarının yanında rencide edildiği için öfke ve kızgınlık duydu..
karşısındakine olan saygısı yerini korkuya ve hırsa bıraktı..

bu durum onun otorite gerektiren tüm öğrencilik yaşamında öğretmenlerinden ya da
müdürlerinden izin isterken haksızlığa uğrayabileceği tohumunu bilinçaltına attı..

bu kalıp farkındalıkla değişitirilmesse bilinçalındakine benzer durumları sıkça yaşayacak..
yaşamamak için farklı yolar deneyecek.. örneğin öğretmen arkasını döndüğü anda
sırasının latına sakladığı suluktan su içmek igibi..

burada kendi değerleri değil öğretmenin değerlerini çiğneyiş var ve bu durumu tekrarladığında
ister istemez bastırılmış bir suçluluk duygusu geliştirecek.. bu noktada suçluluk dutgusu yanlış
davranışı düzeltmeye değil öğretmene yakalnmamak için yeni planlar yapmaya iter..

gerçek ve sağlıklı suçluluk duyguları doğru ve vicdan sahibi bireyler olmamızı sağlarken
yanlış suçluluk duygusu -ki özellikle bunların bir çoğu çocukluk dönmelerimizde başkalarının kendi sağlıksız değerleriyle
bizleri yargılamasından kaynaklı miraslarımızdır..- bizi olmak istemediğimiz bir kalıp içerisine sokarak bilinçzsizce
sürekli kendimizi cezalandırdığımız farkında olmadığımız bir kısır döngünün içerisine sokar..


biliyorum uzunoldu ama bu konu çok derin kökleriyle araştırılması geren hassas bir nokta..

özellikle suçluluk .. kendine güven ve pozitif ego duygularımızı geliştirmekten sıkça bahsetmemiizn
ve bu konuda ki telkinleri önermmeizin sebebi sağlam zeminler oluşturabilmek adına..

sevgiler.. hismiley



Merhaba.Ben telkinlerimin altıncı günümdeyim ve suçluluk mp3 ü ile dalgalanma yaşayıp da dinlemeyi bırakanlardanım.Dün gece ve bu geec dinlemedim ve ilk dört güne göre kendimi gayet iyi hissediyorum.Suçluluk telkininin ne olduğu konusunda fikir sahibi olmamı sağlayan yazınızda gördüm ki benim de bazı konularda etrafımı bu yanlış duygular kaplamış.bunların farkıa vardığım zamanlar olmuştu ve bu da beni insanlardan(özellikle bu yanlış kalıpları bana katan kişilerden-ailemden bazı fertler-) uzak durma yoluna götürdü;ancak insanlardan bu şekilde uzaklaşmak da doğru değil sanırım.kanka olacak değilim bu kişilerle;ama benim iletişimim yok denecek kadar az.Söylediğim gibi etrafımı saran bu yanlış kalıpların düzelmesi gerektiğine inanıyorum ;ancak suçluluk telkini bende de sinir ve gerginlik yaptı.Bu tip mesajları geçmişte de gördüm ama açık bir cevap bulamadığım için yeniden dile getiriyorum.Bu telkini dinlemelimiyim?BU etkilere katlanmalımıyım?sınırım ne olmalı?azaltarak dinlemek, uzun vadeye yayarak yanlış kalıpları düzeltmeme yardımcı olur mu?örneğin 1 ego güçlendirici 1 kendine güven 1 suçluluk 1 erken uyanma gibi.yada reçetemi hazırlarken nelere dikkat etmeliyim.yoksa suçluluğu dinlemeyi bırakmalımıyım?Düzeltmem gereken bu yanlış kalıpları barındırıyorum ve bunlardan tamamiyle kurtulmak istiyorum.Umarım sorunumu anlatabilmişimdir.disleksiya var bende ve bu sitede zaman geçirdikten ve telkinleri dinlemeye başladıktan sonra yeniden aktif hale geldi bu durum da;ancak bunun düşüncelerimin yeniden depreştiğinin bir belirtisi olarak görüyorum ve bundan da kurtulacakmıyım ilerleyen zamanlarda?
Çok soru içeren bir mesaj oldu biliyorum smiliyface esasında gün içinde mutlu bir insanım;ancak bu mutluluğumu bozan şeyler yaşadığımda tepkilerim çok güçlü oluyo.Suçluluk mp3 ü ile birlikte özellikle smiliyface

saime1 17-05-2008 06:45 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Belimizi büken bu yııların yükü olsa gerek ağır bir yükün altında insan nasıl doğru düşünüp doğru davranabilirki sadece zor bela yürümeye çalışr.nasıl ve nereye yürüdüğünün farkına varamadan.Sesleri duymaz sevgiyi hisstemez, dostluğu kuramaz, insanların farkında olmaz ,bütün gücünü adımlarına vermektedir.Sonrada bacak ağrıları ve romatizma gelir .Evet suçluluk duyğusu bacak ağrıları ve kıramplara neden olaktadır.Bunu yaşadığım için biliyorum.Şimdi kendime karşı daha hoş görülüyüm ve afediciyim .Bir etrafıma baktımki herkes hata yapıyor kimi az kimi çok demeki insanların hepsinde bir kusur var bunu teoride biliyordumda fakat pratikte uyğulayamıyordum başklarını af ediyordum ama kendimi asla, artık kendimide af aedebiliyorum ,bacaklarımın yükü hafifledi iyileşmeler başladı.Eskisi kadar yorulmuyorum.

MagNetiC 19-05-2008 01:59 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
suçluluk duyguları telkinini uzun zamandır dinliyorum.. pek öyle hayatımı zora sokan bişeyle karşılaşmadım... sadanim
ancak yazılanları okuduğumda acaba hala dinlediğim listemden çıkarsam mı die geçti içimden.. neutrali5
gereksiz yere bunalımvari şeyler yaşamayayım.. 44
ne dersiniz çıkarsam daha mi iyi olur, yoksa listende durmasının yararı daha fazla, çıkarma mı dersiniz?? dusun

hadiya 19-05-2008 08:04 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Arkadaşım bak şimdi biz bu telkinleri niye dinilyoruz hayatımızı zora sokan şeyleri yavaş yavaş hayatımızdan çıkartmak için şimdi sence bir ömür sana zarar veren durumlarla birlikte yaşamak mı? yoksa geçici bir süre ( ki inan kısa bir süre bu ) dişimini sıkarak kalan ömrümünü geçmişe oranla daha iyi ve mutlu geçirmek mi istersin ? Bence 2 haftanı zorlada olsa biraz gayret ile suçluluğa ayır hepimizin hayatında istemediğimiz halde bunalım olmuştur bu seferde bir defalığına kendi bunalımını isteyerek kendin yarat nasıl olsa geçici olacak Ayrıca herkeste aynı etki görülmüyor ben suçluluğu dinlediğimde saat gece 2 de yatayım sabah en geç 8 de kalkıyorum mesala bende erken uyanma şeklinde etkisini gösterdi herkes bir olacak diye bir şart yok ki sen gönlünü ferah tut hiiç bir şeyler olmaz dinlemeyeni asmıyorlar ama inan zararı yararından çok benim 10 günüm inan tık yok bende sadece erken uyanıyorum ama uykumu almış şekilde tek etkisini bu şekilde gösterdi .... dediğim gibi sen içini ferah tut biraz daha dinle bence tabi doğrusunu bu site yetkilileri bilir coffe2 bilmiş bilimş konuştuğuma bakma utananadam benim ki sadece arkadaşça bir öneri actionsmile
saygılar hismiley

hadiya 19-05-2008 08:07 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
y789 yararı zararından çok dicektim yanlışlıkla zararı yararından çok demişim hay benim eşşek kafam yazdıklarımı tekrar okumaya üşenince böyle oluyor 44

MagNetiC 20-05-2008 12:33 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
dostum yorumun için sağol.. super
ben de 6-7 aydır dinliyorum.. bana da pek öle kötü bişi olmadı.. sadece yazılanlar acaba boşuna dinlemesem mi, dusun baya oldu çıkartsam mı dedirtti o kadar.. baya etkilenen olmuş da.. sevincli

shamanic 20-05-2008 12:51 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
merhabalar.. hismiley
4-5 gündür yoktum.. sizler konuşmuşsunuz ama üzerine bir kaç kelam etmeden geçemedim..

öncelikle peacemaker in sorularının üzerinden geçelim..

kendimizi keşfetmeden önce özellikle yetiştirilme evrelerimizde etrafımızdaki insanların yanlış davranış modelleri yüzünden
hatalı suçluluk duyguları edinmiş olabiliriz.. bu kişiler çoğu zaman birinci derece akrabalar yada ebeveynler olabilmekte... b456

kişi arkadaşımız ise belki yolumuzu ondan ayırmamız işe yarayabilir ama anne, baba, abla gibi bağların koparılamayacağı insanlar
olduğunda asıl bu durumun zorluğu ortaya çıkmakta..

sık sık belirttiğimiz gibi telkinleri tek tek dinlemeyi önermiyoruz..
bunun nedeni ise birbirlerini tamamlayıcı etki oluşturmalarından..

suçluluk duygularını yukarıda tanımladık..
peki telkinleri dinleyerek suçluluk duygularımızdan özgürleştikçe tekrar aynı döngüye dönmemek için olması gereken nedir.. dusun

kendine güven ve pozitif egonun sağlıklı bir şekilde oluşması ve güçlenmesi..

ego ile ilgili olarak eklediğim bir yazıyıda okumadıysanız okumanızı öneririm.. pc05

http://www.hayatimdegisti.com/forum/...e-t5176.0.html

yanlış davranış modellerinin değişebilmesi için doğru davranışları bilen eğitimcilere.. doktorlara.. ebeveynlere sahip olmak gerekir..

doğruları uygulayan insanlar çoğaldıkça elbette yanlışlar kendisine barınacak yer bulamayarak düzelecektir..

günümüzde kişiler bir şeylerin yanlış olduğunun farkındalar..
ve doğru için mücadele vermekteler..
bu mücadele sadece bireysel olarak kendimiz için verilebilir..

kişi değişip sağlıklı.. mutlu.. başarılı.. huzurlu oldukça çevresindeki bağlı olduğu kişileride aynı noktaya doğru çeker..
bu bir zincir şeklinde devam edererek asıl olması gereken noktaya toplumsal boyuta ulaşır..

bilinçli bir neslin yetiştirdiği çocuklarda benzer sorunları yaşamazlar .. blissy

bu yazdıklarım bir ütopya gibi gözüksede gerçekleşmesi makul bir hayaldir.. ttli3

dostluğun.. barışın.. doğruluğun.. hüküm sürdüğü bir dünya yada en azından bu pozitif duygularımızın ağırlıkta olduğu bir dünya
için önce bireysel başarı ve refah gerekmekte..

bunun içinde kişi önce kendinden başlamalıdır..

pozitif egomuz ve kişisel güvenimiz güçlendikçe bu konuda bize yanlış davrananların durumlarından ve yorumlarından etkilenmeyeceğiz.. super

çünkü bileceğiz ki bu o yanlışlığı yaparken aslında benden değil kendinden kaynaklı sorunları yüüznden bu şekilde davranmkata..

örneğin..
bir kadın eşi tarafından sürekli olarak aşırı kıskanılarak evinde baskılanmakta..
sözlü olarak çirkin aptal işe yaramaz olduğu söylenmekte..
sofrada tuzluk eksik olduğunda bu onun başarısız bir ev kadını olduğunu duymasına..
yemeğin yağı az olduğunda beceriksiz olduğunu düşünmesine..
dışarıya tek başına çıkmasına izin verilmemesine rağmen azıcık yakası açık bir kıyafet giydiğinde
kendini teşhir ediyorsun diye eliştirirlerde bulunulduğunda..
bu kadının elinde bir mesleği olsa bile çalıştırılmadığında içindeki suçluluk duygularının yükünü düşünebiliyormusunuz..

bu kişi eşinden ayrılarak yeni bir başlangıç yapmaya kalkışsada işe girdiğinde benzer durumları belki patronundan
belki mesai arkadaşından cinsiyeti kadın erkek farketmeksizin görmesi muhtemel..

yanlış suçluluk duygularından özgürleşerek ego ve kendine güveni sağlamlaştıkça kişisel alanını oluşturarak
önce insanlara dur demeyi.. ardındanda karşısındakilere bana bu şekilde davranamassın mesajını vermeye başlayacaktır..

bu şekilde davranamassın mesajı kelimelere dökülerek uygulanacak bir mesaj değildir..
sınırlarınız öyle güçlüdür ki karşınızdaki size o şekilde davranamayacağını bilir..

örneğin 10 yıldır başarılı bir şekilde uluslararası gemi kaptanlığı yapan bir kişiyle seni deniz tutuyomuş diye dalga geçemezsiniz..
geçerseniz kaptan kendi durumunuzdan dolayı bunu yansıttığınızın farkında olur ve önemsemez.. wave

derslerinde başarılı ve sosyal yönü kuvvetli olan bir öğrenciye sen aptalsın diyemessiniz..
o kişiye aptal dediğinizde kişi bilirki bunu kendi aptallığınızdan söylüyorsunuz ve üzerinde durmaz.. wave

örnekleri bu şekilde çoğaltabiliriz..

tüm bunların ışığında suçluluk duygusu telkini dinlenmelimidir evet bana kalırsa mutlaka dinlenmelidir.. thumbsanim

davranışlarımızı ve insanların bize tavırlarını bu kadar kökten etkileyen bir yanlış davranış modelinin değişmesi için
dalgalanmaların oluşuna katlanılmalıdır..

buradaki hedef içinde bulunduğumuz sürecin didiklenmesinden ziyade ulaşacağımız nokta olmalıdır.. 98569

tarlayı ekerken zorlanırız.. önce sürmek gerekir.. doğru tohumları sırayla ekmek.. sulamak.. ayrık otlarını temizlemek..
ama mahsül alındığında tüm bu çabalara değer.. ektiğiniz ağacın gölgesinde oturmak tüm yorgunlukları alıp götürür.. tender45

temiz bir evde oturmak için önce temizlik yapmalıyız..
başkası ne kadar temizlerse temizlesin kendimizin kuracağı düzen her zaman daha önemlidir..
hedeflere kilitlenmeli ve bu yolda ilerlemeliyiz..

telkinlerin etki etmesi için tekrarlamanın çok önemi vardır..
bunun için listeyi birden kalabalıklaştırmayın diyoruz..

suçluluk çok rahatsızlık veriyorsa uygun bir dinleyiş modelini mutlaka bulacaksınız..
gün aşırı olur.. iki günde bir olur.. doğrusu listede sabit kalarak dinlenilmesi ama
burada kişinin kendini rahat hissetmeside önemli olduğu için belli esneklikleri kendimize tanıyabiliriz..

uzun vadeye yayarken dikkat etmemiz gereken hususlar bunlar..
tekarlamanın önemli olduğu..

disleksia ile ilgili olarak çok tecrübeli değilim.. sadece bir yakınımızın oğlunda olduğu için bilgi sahibiyim.. henüz küçük..

ulusal disleksia derneğine üyeler.. oldukça faydalanıyorlar.. bilginiz dahilindedir diye düşünüyorum ama üye değilseniz olmanızı tavsiye ederim..

tekrar aktifleştiğini hissetmeniz bu konuda içinizde biriktirdiğiniz suçluluk duygularından kaynaklı olabilir yada baskıladığınız hisleriniz olabilir..

malesef toplum olarak bu konuda çok bilinçli olmadığımız için yanlış tavırlara maruz kalmış olabilirsiniz..
bilinçaltınızın derinliklerine iterek kurtulduğunuzu zannettiğiniz yanlışlıklar telkinler ile tek tek tespit edilerek gerçek bir temizliğe dahil edilmekte..

bunu tavan arasını temizlemek gibi düşünün.. bir çok şey hatırlanacaktır.. ama sonunda gerçek bir rahatlama duygusu yaşanacak..

magnetic senin sorunda yukarıda cevaplanmış oldu ama ufak bir ekleme daha;
6-7 aydır dinliyorsan suçluluk telkinini ve bu sürede düzenli dinlediysen belli periyotlarla listene tekrar eklemek üzere çıkartabilirsin..

bu periyotları isteğine göre belirleyebilirsin.. örneğin haftada 2 gün gibi..

sevgiler..



peacemaker 20-05-2008 10:23 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
shamantic teşekkürler ilgin ve alakan için.Esasında bu yanlış davranış kalıplarının farkına varmıştım ve kendimi geri çekmek gibi bir yöntemdi benim bulduğum.söylediğin gibi onlara inanmamak benim yolumdu ama ilgisizlik de beni rahatsız etmeye başladı.Ailem sonuçta.doğru yolda olduğumu gösterdin teşekkür ederim.o huzura varmak için bu yolları zevkle geçmek gerek.disleksi ye gelince esasında bir tanı yok doktır tarafından koyulan okuduklarımdan ve kuzenimle paylaşımlarımız sonucunda bu kanıya ulaştım.Çok ağır değil sanırım ama beynmi özgür bırakınca özellikle yazı yazarken harf hataları yapıyorum.Sıkça.Bunu engellemek için hızım azalttım ve dikkatimi odaklamaya çalışarak çzdüm ama sanırım düşünceleri özgür bırakmak bunun ortaya çıkmasına sebep oldu.Dernek hakkında bilgim yoktu ve teşekkürler paylaşımın için.Göz atacağım siteye.Sevgiler... kiss3

capella 18-06-2008 09:37 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Alıntı:

**shamanic** Nickli Üyeden Alıntı
merhabalar ycihantekin.. hoşgeldiniz..

burada bir konuyu tekrar açıklığa kavuşturmaya çalışalım..
bahsettiğimiz suçluluk duyguları arabamızla yolda dikkatsiz bir şekilde giderken
bir kişiye çarpıp onu yaraladığımızda amaan napim bunun için suçluluk hissedemem ya oldu işte
davranış modelinin oturması değildir..

suçluluk doğru ile yanlış arasında ki farkı anlamamızı sağlayan histir...
kendini yeterince cezalandırdığında çok fazla suçluluk hissettiğinde karşılığında
ödüllendirileceğimiz bir durum değildir..

suçluluk duygusu kendini; affetme affedilme isteği olarak ifade eder..

her duygu gibi bu duygumuzunda dengede olması gerekmektedir..
hatalrımızdan ders alıp yanlışlarımızı düzeltme gücünü bize versede bastırdığımızda
ve ifade edemediğimizde kendimize yönelik varlığımızdan utanma.. acizlik.. içe kapannıklık..
yeme bozukluğu... cinsel isteksizlik.. bağımlılık.. tırnak yeme.. alkol v.b gibi bağımlılık..
özsaygı yitimi v.b gibi yansımalr olarak yaşamımıza akar..

bu duygu patladığında kişi utanmaz yüzsüz saldırgan sapkın hatta psikopat bile olabilir..

bu söylediklerim en basiitten en koplike olan durumlara örnektir..

bir çok kişi suçluluğun tam tanımını bilmez.. utangaçlık.. kızgınlık gibi yakın hislerle karıştırılabilir..

suçluluk : yanlış davranış kusurudur..

sağlıklı suçluluk duygusu insanı dürüstleştirir..
bundan dolayı telkin içeriğinde suçluluk duygusunun olumlu yanlarının normal olduğu vurgulanmakta
gereksiz suçlamalrdan ve kendimizi cezalandırmalardan özgürleşmenin üzerinde durularak
denge içerisinde bu duygunun yaşanması ve doğru bir şekilde kanalize olması sağlanmaya çalışılmakta..


suçluluk duygusu dengede ise hem özgün bir birey olup hemde ait olma uyumunu yakalayabiliriz..
bu uyum kurulamadığında başakalarını memnun etmeye çalışan.. kendi ihtiyaçlarının farkında olmayan
sosyal olduğunu zannederken gerçekte asosyal olan bireyler oluruz..
ya da tam tersi sürekli kendi bireyselliğini ön planda tutarak özgür olduğunu zannı içinde saygısızca etraftakileri kırıp geçiririz..

küçüklüğümüzden itibaren bir çok konuda gereksiz suçlamaları bilinçaltımızda depolarız..
bunlar hayata olan tavırlarımızı belirler..

geçen aylarda bir forum arkadaşımız bir örnek verdi;
oğlu ilkokulda yada anasınıfındaydı..
eğitmenliğe yeni başlayan bir sınıf öğretmeni sınıfta çok susamış olduğu için su içmeye kalkan öğrencisini
çok sert bir dille bağırarak yerine oturtuyor ve ders sonuna kadar kesinlikle su içemeyeceğini dikte ediyor..

bu durum karşısında kalan ufaklık kendi içinde;
su içmek istediği için suçluluk duydu..
arkadaşlarının yanında rencide edildiği için öfke ve kızgınlık duydu..
karşısındakine olan saygısı yerini korkuya ve hırsa bıraktı..

bu durum onun otorite gerektiren tüm öğrencilik yaşamında öğretmenlerinden ya da
müdürlerinden izin isterken haksızlığa uğrayabileceği tohumunu bilinçaltına attı..

bu kalıp farkındalıkla değişitirilmesse bilinçalındakine benzer durumları sıkça yaşayacak..
yaşamamak için farklı yolar deneyecek.. örneğin öğretmen arkasını döndüğü anda
sırasının latına sakladığı suluktan su içmek igibi..

burada kendi değerleri değil öğretmenin değerlerini çiğneyiş var ve bu durumu tekrarladığında
ister istemez bastırılmış bir suçluluk duygusu geliştirecek.. bu noktada suçluluk dutgusu yanlış
davranışı düzeltmeye değil öğretmene yakalnmamak için yeni planlar yapmaya iter..

gerçek ve sağlıklı suçluluk duyguları doğru ve vicdan sahibi bireyler olmamızı sağlarken
yanlış suçluluk duygusu -ki özellikle bunların bir çoğu çocukluk dönmelerimizde başkalarının kendi sağlıksız değerleriyle
bizleri yargılamasından kaynaklı miraslarımızdır..- bizi olmak istemediğimiz bir kalıp içerisine sokarak bilinçzsizce
sürekli kendimizi cezalandırdığımız farkında olmadığımız bir kısır döngünün içerisine sokar..


biliyorum uzunoldu ama bu konu çok derin kökleriyle araştırılması geren hassas bir nokta..

özellikle suçluluk .. kendine güven ve pozitif ego duygularımızı geliştirmekten sıkça bahsetmemiizn
ve bu konuda ki telkinleri önermmeizin sebebi sağlam zeminler oluşturabilmek adına..

sevgiler.. hismiley



okurken içim acıdı.. teşekkürler


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:19 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.