![]() |
Cevap: Işık'ca Alıntı:
|
Cevap: Işık'ca Alıntı:
|
Cevap: Işık'ca İyi hissediyorum. Daha doğrusu farklı hissediyorum. büyümüş gibi hissediyorum kendimi. Sevgimle kalın. ayrıca günaydın sevgili arkadaşlarım :) |
Cevap: Işık'ca Günaydın güne senin ışığınla başlamak güzel...:)) GErçekten bukadar yazacak şeyi nerden buluyorsun..:)) |
Cevap: Işık'ca Alıntı:
Teşekkür ederim. Hepinizi çoooook seviyorum sevgili arkadaşlarım. Ben hayatıma giren her insana dönüp bi dikkatli bakarım. Kimse yanımdan öylesine geçip gitmez. Mutlaka hayatıma girmişse eğer bana söyleyeceği şeyler vardır diye düşünürüm. Buradaki her arkadaşımla ortak yönlerimiz var. Benim yazdıklarımda insanlar kendilerinden bir şeyler bulabilirler. Hatta kim bilir hayata olaylara yeni bir bakış açısı kazanabilirler. Ben her birinizden öğreniyorum. Bazen şöyle diyorum "Vaaayyyy hiç böyle düşünmemiştim. E süpermiş bu" İşte bu bir anlık tık sesi bendeki belkide bir kilidi açar. Ve ben hayat yolumda bir adım daha atarım. Daha bile iyisi, yeni bir çiçeğe rastlamış gibi olurum. İlk defa görüyormuşum gibi mutlu olurum. Öğrenmek benim tutkum. Sanırım hayatım boyunca bir talebe olarak yaşayacağım. Merak benim en büyük heyecanım. Yeni bir şey öğrendiğimde bulutlara değer başım.Yani o kadar mutlu olurum. Fakat biri gözüme gözüme sokarsa ve illede bunu bil derse ben ona daha da yukardan bakarım. Ukala insana da hiç tahammülüm olmaz heee |
Cevap: Işık'ca Bugün oğlumla buluşacaktık alışveriş için. Kocatepe caminin altında beğendik mağazası var. Orada gördüğüm bir kaç eşyayı sevgili oğluma gösterip beğenisine sunacağım. Olur anne derse alacağız. Caminin önündeki parkta onlarca güvercin var. Ortada fıskıyeli bir havuz, hayvancıklar sulara bakıyor ama içine giremiyorlar çünkü çok derin. Girdim hemen mağazaya saksıların altına konan saksı altlığından aldım bir adet, Kocaman tepsi büyüklüğünde plastik bir kap bu. Oradaki bekçiden rica ettim. Doldurduk içini adam bana" yazık değil mi? Başka işin mi yok? " kabilinden sözler sarf etti. Neyse koydum suyu ortaya birer ikişer gelip içtiler, daha iyisi benim su kabını bir banyo küvetine dönüştürdüler. Başladılar içinde yıkanmaya. Ölecem gülmekten. Biri yıkanıyor, öteki o kaptan su içiyor. Ay diyorum o su içilir mi görmüyonmu yıkanıyo orda a aaaaaaaa:)) Az sonra olay küvet kavgasına dönüştü başladılar birbirini itelemeye ben yıkanacam olayına döndü iş. Yazık ki suyu devamlı doldururlar mı bilmiyorum. Görevliye siz doldurur musunuz dediğimde " benim işim parkları temizlemek, onunla uğraşamam" dedi. Umarım bir hayır sever de o kabı su doldurup bırakır. Ve o kuşlar, banyolarını yapabilirler ve içebilirler. |
Cevap: Işık'ca "İYİ HİSSETMEK" çok güzel bir kitap. Çok faydalı ve eğitici buldum. Tavsiye ediyorum arkadaşlar mutlaka edinmenizi tavsiye ederim. Teşekkürler Bird of paradise senin sayende bu kitabı öğrendim. Buradaki her arkadaşımla beraber bana katkıda bulunan tüm arkadaşlarıma çok ama çok teşekkür ediyorum. |
Cevap: Işık'ca Laptop bozuldu arkadaşlar. Artık çok sık giremeyecem. Yeniden görüşene dek hoşça kalın. Hepinize güzel günler diliyorum.actionsmile |
Cevap: Işık'ca izmirdeyiz. Yaşım 5-6, bir portakal ve mandalina bahçesine bakıcılık yapıyor babam. Arkasında kayalık dağlar, önünde göklere kadar uzanan dut ağaçları, kocaman bir mandalina bahçesi, baharları coşan, yazları suyu oldukça azalan üzerinde asma bir köprü bulunan bir dere. Her yer yemyeşil. Tavuklar. Birinin adı pamuk, diğerinin ise Morcan olan iki köpek. Koyunlar, yılanlar, akrepler. Bambaşka bir dünyaydı orası. Öyle güzeldi ki adeta cennetten bir köşe. Bir koçumuz var. Kocaman kıvrım kıvrım boynuzları olan bir koç. Deli bişey. Ayakta kimi görse direk tosluyor. Hiç affetmiyor. Bir gün kardeşim ve ben dut ağacına çıkmış dut yiyoruz. babacım getirip koçu ağacın altına bağladı. Biz yukarıdan bağırıp duruyoruz " Baba sakın bağlama onu oraya, baba sakın bağlama" Babam bakındı sağa sola, bizi göremedi ve bağlayıp gitti. Eyvah biz kaldık ağacın tepesinde. İnmek ne mümkün, inersek bizim canımıza okur koçumuz. Ve hikayenin başka bir boyutu, kargalar. kargalar geldiler bizi ağaçta görünce başladılar gagalamaya, bizi kovalıyorlar. Yukarıda kargalar, aşağıda koç. Bilmiyorum ne kadar ama bana çok uzun geldi o süre. Saatlerce ağaçta mahsur kaldık:) |
Cevap: Işık'ca Siklamenleri ve laleleri ben ilk dağlarda gördüm. İlk defa dağlardan toplayıp da közde pişirdiğimiz mantarların hala tadı damağımdadır. Kuşkonmazları toplar ve külde pişirip yerdik. O tadı hala özlerim. Fıstık çamlarından dökülen kozalakları toplar, içinden fıstık çıkarır yerdik. Yılan balığı yakalamak ayrı bir eğlencedir. Dizlerine kadar çekersin paçalarını suya girer eğilir ve hiç kıpırdamadan beklersin. Ayaklarının arasında bir bulanma olduğunda direk daldırırsın elini suya bazen yakalamak mümkün olur ama çoğunlukla ellerinden kayıp gider. Fakat eğlencesine doyulmaz. Yere düşen mandalinayı yemezdik biz, illede dalından koparırdık. Hala benim en sevdiğim meyve mandalinadır ve nar tabi ki. Eh birde incir. Esmer tenliyim ya o zamanlar beyaz tenli olmayı çok istiyorum. Dayım dalga geçiyor. "Seni doğduğunda kazanın altına sürdük ondan böyle kara oldun sen" Allahım inanıyorum bende nasıl ağlıyorum. "Neden yaptınız bunu böyle nedeeennn ben beyaz olmak istiyordum. Sizin yüzünüzden kara oldum bennnn" :)) Şimdi ise çok seviyorum ten rengimi millet güneşin alnına yatıyor o ten rengi için. Solaryumlara giriyor. ben doğuştan kara :) Her yaz denizin tadını doya doya çıkarırım. Yanmak telaşım hiç olmaz. Daha tatil başlarken yanmışım 1- 0 öndeyim. Ama sonlara doğru güneşten korunuyorum artık, yoksa zenci mi bu diyecekler? :) |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:04 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.