Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Duygusal Yaşam Klubü > İlişkiler

Uyarılar

Aşk acısı nasıl geçer?

Duygusal Yaşam Klubü ve İlişkiler Aşk acısı nasıl geçer? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Eğer Aşk Acısı çekiyorsanız ne yapmalısınız ? ACI ÇEKİN Hiçbir şey insanı, aşkını bitirmek kadar yıkamaz. İster ayrılık olsun, ister boşanma, isterse ölüm. İnsanlar ilişkinin bittiği fikrini kabullense bile, bu konuda duygularıyla nasıl başa çıkacaklarını bilemezler. Kimileri ne istediğini bile ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var İlişkiler telkin cd indir izle İstanbul İlişkiler nerededir kimdir İlişkiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa İlişkiler hipnoz İlişkiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi İlişkiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 İlişkiler kuantum düşünce kitap haberi

Aşk acısı nasıl geçer?

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 02-04-2009, 08:24 PM   #1 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 70
Tesekkür: 359
66 Mesajinıza toplam 415 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough
Standart Aşk acısı nasıl geçer?

Eğer Aşk Acısı çekiyorsanız ne yapmalısınız ?

ACI ÇEKİN

Hiçbir şey insanı, aşkını bitirmek kadar yıkamaz. İster ayrılık olsun, ister boşanma, isterse ölüm. İnsanlar ilişkinin bittiği fikrini kabullense bile, bu konuda duygularıyla nasıl başa çıkacaklarını bilemezler. Kimileri ne istediğini bile tam olarak kestiremez.

Bir aşkın bitmesi insanı bitirir. Hayatınız kararır. Sabahları kalktığınızda sevgilinize uzanırsınız ancak orada kimse yoktur. Telefonu elinize alırsınız ancak arayabileceğiniz kimse yoktur. Bu deneyimlerin her biri – ve buna benzer yüzlercesi – ayrılığın acısını bir kez daha yaşamanıza neden olur. Yaşanan hüzün çok gerçek ve çok acı vericidir. Bir çok kişi denese de, inkar etmeniz mümkün değildir.

Acı çekmeyi reddetmeniz ciddi bir hata olur. Çünkü dile getiremediğiniz acıları içinize atmanız, enerjinize ciddi bir yük bindirir. Olup bitenleri inkar etseniz de, enerjiniz yaşadığınız sefaleti dünyaya duyurur. Depresyon enerjisi yayarsınız. Dahası yeni hayatınıza, ilerde yapacağınız her şeyi etkileyecek zehirli düşünceler içerisinde başlamış olursunuz.

Ayrılığın yarattığı hisleri yaşamayı reddederseniz, bu acı deneyimden çıkardığınız sonuçları da bereberinizde taşımaya devam edersiniz. Bu çıkarımlar, zamanla inançlarınıza, düşüncelerinize, davranışlarınıza, bilincinize işleyen karanlık bir enerji üretmeye başlar..

Bu konu çok önemli, gerçekte dile getiremediğiniz acıların ve kayıpların enerjisini mi yaymak istiyorsunuz? Peki bunun karşışığında ne bulmayı umuyorsunuz ?

Sarsıntılardan kaynaklanan inançlar ağır bir duygusal yük taşır. Acınızı ifade edemez, dışa vuramazsınız, yeni bir aşk fikri bile sizi korkutmaya başlar. Olumsuzluğunuz, çevrenizde bir enerji duvarı örerek, bizi tekrar bu şekilde acı çekmekten korumaya kalkışır.

Acınızı yaşamadıkça bu acıdan kurtulamazsınız. Kurtulamadığınız sürece de asla özgür olamazsınız. Acı çekmek bir trajedi değil, tam aksine yaşanan trajedinin etkilerini ortadan kaldırmaktır.
Çektiğiniz acı zamanla bilgiye ve güce dönüşecektir.

İlişkinizi acı çekmeden bitirebileceğinize inanıyorsanız, yaşamınızın ilerleyen dönemlerinde çok fazla güzellikle karşılaşamazsınız. Acınızı inkar etme niyetiniz ve hiçbir şey olmamış gibi davranmanız ters tepecek ve bu acıyı bir takıntı haline dönüştürecektir.

ACINIZI ANLAYIN.

Acıdan kaçmaya ne kadar istekli olursanız olun, çektiğiniz acıyı inkar etmeyin, küçümsemeyin. Acı da tıpkı öfke ve diğer duygusal yaban otları gibi, ele alınadığı sürece büyümeye devam eder. Zaman içerisinde, bu acıdan kurtulmak için, başta harcamanız gereken çabanın iki katını harcamak zorunda kalırsınız. Bununla da yetmez, bir de yaşadığınız sarsıntının oluşturduğu düşünceleri, yeniden düzenlemekle uğraşmak durumunda kalırsınız.

Acınızdan korkmayın, Kaçmak yerine yanına oturun, onunla birlikte soluk alıp verin. Kendinize bir tür duygusal ameliyat yaptığınızı düşünün. Acıdan kurtulmanın tek yolu, içine girmek, onu görmek, hissetmek ve dışarı çıkarmaktır. Konuşun, ağlayın ve yazın. ..Bir şekilde dışa vurun. Bunu yaparken acele de etmeyin. Ne kadar zaman gerekiyorsa o kadar zaman ayırın.

Bunu söylerken acınızı takıntıya dönüştürmemeniz gerektiğini de belirtelim. Kimi insanlar kendilerini kaybettikleri ile tanımlar. Yaşanan boşluk insanı içine çeker ve tüm yaşam bomboş bir hale gelir. Bu durum, özellikle geçmişte kendilerini yaşadıkları ilişkilerle tanımlayan insanlar için geçerlidir.

Acı çekin. Duygularınızın kabardığını hissettiğinizde bunları dışa vurun. Sıkıntınızı yeterince ifade ettiğinizde, bu acıdan kurtulmayı başardığınızı hissedeceksiniz. Bir süre sonra daha dengeli tepkiler vereceksiniz.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

01nisan isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-04-2009, 09:25 PM   #2 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 70
Tesekkür: 359
66 Mesajinıza toplam 415 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough
Standart Cevap: Aşk acısı nasıl geçer?

ÖFKENİZİ UYGUN BİR DİLLE İFADE EDİN.

Aslında öfke, acı çekme sürecinin doğal parçalarından biridir. Bitirdiğiniz veya terk edildiğiniz bir ilişkinin ardından öfke duymamanız da mümkün değildir.

Dışa vurulmamış öfkeler yaşamak, dışa vurulmamış acılarla yaşamaya benzer sonuçlar doğurur. Bu öfke içinizde birikir ve sizi değiştirmeye başlar. Duygularınız, düşünceleriniz, algılarınız ve bunların sonucunda da kişisel enerjiniz değişir.

Koşullar ne olursa olsun, yaşanan kayıp otomatik olarak öfke doğurur. Bu öfkeyi inkar ederek ya da kabullenerek ortadan kaldıramazsınız. Kurtulmak istiyorsanız, öfkenizi tanımalı, anlamalı ve dışa vurmalısınız. İster acı duyuyor olun ister öfke, gerçek duygularınızı ortaya çıkarmadan yolunuza devam edemezsiniz.

Ne hissettiğinizi ve neden böyle hissettiğinizi kestiremiyorsanız duygularınızı mercek altına alın. Düşüncelerinizi ve deneyimlerinizi teker teker elden geçirin. Altın madenine ulaşana ve gerçek sorununuzu ortaya çıkarana dek bir yığın toz toprakla uğraşmak durumunda kalabilirsiniz.


ORTAYA ÇIKARIN

En derinlerdeki duygularınıza ulaşmak istiyorsanız, ilişkinizin uyandırdığı tepkileri not edeceğiniz bir defter tutmaya başlayın. Duygularınızı sevgilinize bir mektup yazar gibi yazın. Bu mektubu göndermek zorunda olmadığınıza göre aklınıza gelen her şeyi rahatlıkla söyleyebilirsiniz. Hissettiğiniz duyguları, söylemek istediğiniz her şeyi, kendinize sansür uygulamadan anlatın.

Aşağıdaki başlangıç cümleleri, samimi duygularınızı ortaya çıkarmanıza yardımcı olacaktır.

Hissettiklerim….
Beni gerçekten inciten….
Beni gerçekten öfkelendiren…
Bana bunları nasıl yapabildin….
Keşke sen……
Keşke ben…..
Keşke biz….
Şunu düşününce….
En çok özlediğim…
Umuyordum ki…
Halen acı çekme nedenim…
Asla bilemeyeceğin şey şudur ki….
Seni sevme nedenim…
Bu ilişki bitti, çünkü….


Anlatın ve rahatlayın. Yola devam edebilmek istiyorsanız acılarınızdan ve öfkelerinizden kurtulmalısınız. Öfke ve acıları içinize attığınızda ortaya çıkabilecek korkuları, bağımlılıkları ve diğer sorunları tahmin bile edemezsiniz. ,

Bu duyguları barındırdığınız sürece, bu duyguların ortaya çıkardığı olumsuz inançları da taşıyor olacağınızı unutmayın. Yaşadığınız duygu ne kadar yoğun olursa, oluşacak inançta o kadar güçlü olacaktır. Bu enerjiyi tersine çevirmeniz gerektiği ortadadır. İlişkiniz hakkındaki ve diğer konulardaki sağlıksız çıkarımlarınızı belirleyin ve değiştirin. Yaşanan temizliğe siz bile şaşıracaksınız…
01nisan isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-04-2009, 10:57 PM   #3 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 70
Tesekkür: 359
66 Mesajinıza toplam 415 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough
Standart Cevap: Aşk acısı nasıl geçer?

GERÇEKÇİ OLUN, AYRILIĞI ABARTMAYIN.

Ayrılma sürecinde insanlar, ilişkilerine ait gerçekleri bir yana bırakırlar. Olanları bırakıp, nelerin farklı olabileceğini kurgulamaya başlarlar. İlişkilerinde çok kötü davranış gören insanlar, kötülükleri görmezden gelir, iyi anılara odaklanır. Bu durum özellikle kendilerinde eksiklik gördükleri yanları telafi etmek amacıyla ilişkiye giren insanlar açısından geçerlidir. Bu kişiler zamanla kaybettikleri için gerçekten acı çekmeye, yaşadıkları mutluluğu, heyacanı özlemeye başlarlar.

Bu da acılarını derinleştirir. Çünkü ilişkilerine yönelmedikleri zaman, yaşadıkları boşluk derinleşir. İyi anılarını takıntı haline getirmelerinin nedeni, birkaç parıltılı anının boş hayatlarını doldurduğuna inanmalarıdır. Oysa boşlukları hiç dolmamıştır, kurdukları hayallerin ötesinde gerçek bir ilişki de asla yaşanmamıştır.

Yaşadığınız ilişkinin yaşamınıza kattığı gücü abartmayın. İçinizdeki boşluğun başka bir insan tarafından doldurulabileceği hayaline inanarak yaşamak, bir yalanı sürdürmekten öte bir anlam taşımaz. Böyle bir şey asla olmadı ve olmaz. Böyle bir şeye inanmanız sizi onursuzlaştırmaktan, güçsüzleştirmekten ve yeni başarısızlıklara zemin hazırlamaktan başka bir işe yaramaz.Asla ulaşamayacağınız bir hedefin peşinden koşarken hem kendinizi hem de mutluluğunuzu yol edersiniz.

Biten ilişkinize dair hayaller kurmanız, acı çekme sürecinizi uzatır ve umutsuzluk hissini yoğunlaştırır. Aslında nasıl bir ilişki yaşadığınızı bir yana bırakır, biten ilişkinizi özlemeye başlarsınız. Bu da yaşamınızı ve kendi mutluluğunuzu yaratma sorumluluğunuzu –askıya almanızla sonuçlanır. Biten ilişkiniz konusunda hayaller kurup, eski sevgilinizi idealize ettiğinizde, bir sarmala hapsolur kaybettiklerinizi bir takıntı haline getirirsiniz. Oysa tek kaybettiğiniz şey, kendinize olan saygı ve sevginizdir.

Yitirilmiş cennet hayalinden kurtulun. Biten ilişkinizi olduğu gibi görmeniz çok daha iyi bir ilişki bulmanızı sağlar.

Geriye dönüp ilişkinize baktığınızda, iyisiyle kötüsüyle manzaranın tamamını görebilmelisiniz. O harika anlar hakkında hayallere daldığınızı hissettiğiniz anda kendinize engel olun ve kalan kısımları da düşünün.

Gerçekçi davranmanız, karamsar ve isteksiz olmanız anlamına gelmez. Biten her ilişkiden alabileceğiniz dersler vardır. Acının nimetlerinin farkına varmanın zamanı geldi. Kaybettikleriniz hakkında hayaller kurarsanız, ilişkilere yaklaşımınızın diğer unsurlarını göremezsiniz. Neler olup bittiğini ve neler yapmış olsaydınız daha onurlandırıcı davranmış olacağınızı belirleyemezsiniz.
Öğreneceğiniz çok şey var, ancak kendinizi kandırmaya devam ettiğiniz sürece bunları asla öğrenemezsiniz.

Kaybettiklerinize dair hayaller kurmanız enerjiniz açısından üç ciddi sorun yaratır.

1-Nelerin farklı olabileceğine dair hayaller kurmanız, yanlış noktaya odaklanmanıza neden olur. Sahip olduklarınız yerine sahip olamadıklarınıza odaklanmaya başlarsınız. Unutmayın neye odaklanıresanız onu büyütürsünüz.

2-Kaybettiğiniz şeyleri idealize etmekle o insanı da idealize etmiş olursunuz.

3-Biten ilişkinizi idealize etmeniz, enerjinizin kilitlenmesine neden olur. O kişiyi bir daha görmeseniz bile, kurduğunuz hayaller sayesinde özlemeye devam edecek, özlemeye devam ettiğiniz sürece de ondan kopamayacaksınız. Nelerin farklı olabileceği hakkında düşünüp durmanız –ortada tutunacak bir şey kalmadığı halde – ondan kopmamaya devam etmenize neden olacaktır. Bu ciddi bir sorundur. Çünkü herhangi bir ilişkinin yaralarını sarmanın tek yolu, o ilişkiden kurtulabilmektir.
01nisan isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-04-2009, 02:44 AM   #4 (permalink)
Teğmen
 
ebruturuncu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Mesajlar: 6
Tesekkür: 25
6 Mesajinıza toplam 59 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ebruturuncu is an unknown quantity at this point
Standart Cevap: Aşk acısı nasıl geçer?

Sevgili 1nisan,

Aşkı, aşkın acısını, aşkın götürdükleri ve geri kazanılması gerekenleri net ve çok gerçekçi bir dille anlatmışsın. Teşekkürler.

Yazdıkalrın bana Murathan Mungan'ın, hayatım boyunca hep aklımın bir köşesinde tuttuğum "YALNI BİR OPERA" şiirini hatırlattı. Paylaşmak isterim.



YALNIZ BİR OPERA

Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

İmrendiğin, öfkelendiğin
Kızdığın, ya da kıskandığın diyelim
Yani yaşamışlık sandığın
Geçmişim
Dile dökülmeyenin tenhalığında
Kaçırılan bakışlarda
Gündeliğin başıboş ayrıntılarında
Zaman zaman geri tepip duruyordu.
Ve elbet üzerinde durulmuyordu.
Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun,
Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.
Başlangıçta doğruydu belki.
Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp,
Günden güne hayatıma yayılan, varlığımı ele geçiren,
Büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin.
Ve hala bilmiyordun sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana
Bütün kazananlar gibi
Terk ettin.

Yaz başıydı gittiğinde, ardından,
Senin için üç lirik parca yazmaya karar vermistim.
Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim.
Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum.
Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum.
Sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu
Yüzündeki kuşkun kedere, gür kirpiklerinin altından
Kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine
Çerçevesine sığmayan
Munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine
Lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu.

Yaz başıydı gittiğinde. Sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti Mayıs.
Seni bir şiire düşündükçe
Kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi
Ucucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma.
Önceki şiirlerimde hiç kullanmadığım bu sözcük
Usulca düşüyordu bir kağıt aklığına,
Belkide ilk kez giriyordu yazdıklarıma, hayatıma.
Yaz başıydı gittiğinde. Bir aşkın ilk günleriydi daha.
Aşk mıydı, değil miydi? Bunu o günler kim bilebilirdi?
'Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen' notunu buldum kapımda.
Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve 16.04'tü onu bulduğumda.
Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
Takvim tutmazlığını
Aramızda bir düşman gibi duran zamanı
Daha o gün anlamalıydım
Benim sana erken
Senin bana geç kaldığını.

Gittin. Koca bir yaz girdi aramıza. Yaz ve getirdikleri.
Döndüğünde eksik, noksan bir şeyler başlamıştı.
Sanki yaz, birbirimizi görmediğimiz o üç ay,
Alıp götürmüştü bir şeyleri hayatımızdan, olmamıştı, eksik kalmıstı.
Kırılmış bir şeyi onarır gibi başladık yarım kalmış arkadaşlığımıza.
Adımlarımız tutuk, yüreğimiz çekingen, körler gibi tutunuyor, dilsizler gibi
bakışıyorduk.
Sanki ufacık bir şey olsa birbirimizden kaçacaktık.
Fotoromansız, trüksüz, hilesiz, klişesiz bir beraberlikti bizimki.
Zamanla gözlerimiz açıldı, dilimiz çözüldü güvenle ilerledik birbirimize.
Gittin. Şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza.
Biliyorum ne sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana.
Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca
Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız
Ne kalacak bizden?
Bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim şu kırık dökük şiirim
Sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında
Ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden
Bizden diyorum, ikimizden
Ne kalacak?

Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz.
Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada
Bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilmeyen çocuklar gibi
Ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek
Her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz.

Kış başlıyor sevgilim
Hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor
Bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan
Oysa yapacak ne çok şey vardı
Ve ne kadar az zaman
Kış başlıyor sevgilim
İyi bak kendine
Gözlerindeki usul şefkati
Teslim etme kimseye, hiçbir şeye
Upuzun bir kış başlıyor sevgilim
Ayrılığımızın kışı başlıyor
Giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime.

Kitaplara sarılmak, dostlarla konuşmak,
Yazıya oturup sonu gelmeyen cümleler kurmak,
Camdan dışarı bakıp puslu şarkılar mırıldanmak....
Böyle zamanlarda her şey birbirinin yerini alır
Çünkü her şey bir o kadar anlamsızdır
İçimizdeki ıssızlığı dolduramaz hiçbir oyun
Para etmez kendimizi avutmak için bulduğumuz numaralar
Bir aşkı yaşatan ayrıntları nereye saklayacağınızı bilemezsiniz
Çıplak bir yara gibi sızlar paylastığımız anlar,
Eşyalar gözünüzün önünde durur birlikte yarattığınız alışkanlıklar
Korkarsınız sözcüklerden, sessizlikten de; bakamazsınız aynalara,
Çağrışımlarla ödeşemezsiniz.

Dışarda hayat düşmandır size
İçeride odalara sığamazken siz, kendiniz
Bir ayrılığın ilk günleridir daha
Her şey asılı kalmıştır bitkisel bir yalnızlıkta
Gün boyu hiçbir şey yapmadan oturup
Kulak verdiğiniz saat tiktakları
Kaplar tekin olmayan göğümüzü
Geçici bir dinginlik, düzmece bir erinç
Suyu boşalmış bir havuz, fişten çekilmiş bir alet kadar tehlikesiz
Bakınıp dururken duvarlara
Boş bir çuval gibi, çalmayan bir org gibi, plastik bir çicek,
Unutulmuş bir oyuncak, eski bir çerçeve gibi, hani,
Unutsam eşyanın gürültüsünü, nesnelerin dünyasında
Kendime bir yer bulsam, dediğimiz zamanlar gibi
Kendimizin içinden yeni bir kendimiz çıkarmaya zorlandığımız anlar gibi
Yeni bir iklime, yeni bir kente, bir tutkunluk haline, bir trafik kazasına,
Başımıza gelmiş bir felakete, iskenceye çekilmeye, ameliyata alınmaya
Kendimizi hazırlar gibi.

Yani dayanmak ve katlanmak için silkelerken bütün benliğimizi
Ama öyle sessiz baktığımız duvarlar gibi olmaya çalışırken,
Ve kazanmış görünürken derinliğimizi
Ne zaman ki, yeniden canlanır bağışlamasız belleğimizde
Bir anın, yalnızca bir anın bütün bir hayatı kapladığı anlar
O tiktaklar kadar önemsiz kalır şimdi
Hayatımıza verdiğimiz bütün anlamlar
Göremeseniz de, bilirsiniz
Hiç yakın olmamışsınızdır ......ra bu kadar.

Bana zamandan söz ediyorlar
Gelip size zamandan söz ederler
Yaraları nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden.
Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.
Hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi.
Dahası onalar da bilirler.
Ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler, öyle düşünürler.
Bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki
hançeri çıkartmak, Yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak
kolay değildir elbet.
Kolay değildir bunlarla baş etmek, uğruna içinizi öldürmek.
Zaman alır.
Zaman alır sizden bunların yükünü
O boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, açılar dibe
çöker.
Hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir.
Bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir.
O boşluk doldu sanırsınız
Oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir.

Gün gelir bir gün
Başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide
O eski ağrı
Ansızın geri teper.
Dilerim geri teper.
Yoksa gerçekten bitmissinizdir.

Zamanla yerleşir yaşadıkların, yeniden konumlanır, çoğalır anlamları, önemi
kavranır.
Bir zamanlar anlamadan yaşadığın şey, çok sonra değerini kazanır.
Yokluğu derin ve sürekli bir sızı halini alır.
Oysa yapacak hiçbir şey kalmamıştır artık
Mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan
Her şeye iyi gelen zaman sizi kanatır
Ölmuş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla
Günlerin dökümünü yap
Benim senden, senin benden habersiz alıp verdiklerini
Kim bilebilir ikimizden başka?
Sözcüklerin ve sessizliklerin yeri iyi ayarlanmış
Bir ilişkiyi, duyguların birliğini,
Bir aşkı beraberlik haline getiren kendiliğindenliği
Yani günlerimiz aydınlıkken kaçırdığımız her şeyi bir düşün
Emek ve aşkla güzelleştirilmiş bir dünya
Şimdi ağır ağır batıyor ve yokluğa karışıyor
Orada olmuş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla
Bunlar da bir işe yaramadıysa
Demek yangından kurtarılacak hiçbir şey kalmamış aramızda.

Bu şiire başladığımda nerde,
Şimdi nerdeyim?
Solgun yollardan geçtim.
Bakışımlı mevsimlerden
İkindi yağmurlarını bekleyen
Yaz sonu hüzünlerinden
Gün günden puslu pencerelere benzeyen gözlerim
Geçti her cağın bitki örtüsünden
Oysa şimdi içimin yıkanmış taşlığından
Bakarken dünyaya
Yangınlarla bayındır kentler gibiyim:
Çicek adlarını ezberlemekten geldim
Eski şarkıları, sarhoşların ve suçluların
Unuttuklarını hatırlamaktan
Uzun uzak yolları tarif etmekten
Haydutluktan ve melankoliden
Giderken ya da dönerken atlanan esiklerden
Duyarlığın gece mekteplerinden geldim
Bütünlemeli çocukluklarıyla geçti
Gençliğimin rüzgara verdiğim yılları
Gökummaların ve içdökmelerin vaktinden geldim.

Bu şiire başladığımda nerde,
Şimdi nerdeyim?
Yaram vardı, bir de sözcükler
Sonra vaat edilmiş topraklar gibi
Sayfalar ve günler
Işık istiyordu yalnızlığım
Kötülükler imparatorluğunda bir tek şiir yazmayı biliyordum
İlerledikçe...Kaybolup gittin bu şiirin derinliklerinde
Aşk ve Acı usul usul eriyen bir kandil gibi söndü daha şiir bitmeden.
Karardı dizeler.
Aşk...Bitti. Soldu şiir.

Büyük bir şaşkınlık kaldı o fırtınalı günlerden
Daha önce de başka şiirlerde konaklamıştım
Ağır sınavlar vermiştim değişen ruh iklimlerinde
Ask yalnız bir operadır, biliyordum:
Operada bir gece uyudum, hiç uyanmadım.
Barbarların seyrettiği trapezlerden geçtim
Her adımda boynumdan bir fular düşüyordu
El kadar gökyüzü mendil kadar ufuk
Birlikte çıkalan yolların yazgısıdır:
Eksiliyorduk
Mataramda tuzlu suyla, oteller kentinden geldim
Her otelde biraz eksilip, biraz artarak
Yani çoğalarak
Tahvil ve senetlerini ......rlarla değiştirenlerin
Birahaneler ve bankalar üzerine kurulu hayatlarında
Ağır ve acı tanıklıklardan
Geçerek geldim. Terli ve kirliydim.
Sonra tımarhanelerde tımar edilen ruhum
Maskeler ve çiçekler biriktiriyordu
Linç edilerek öldürülenlerin hayat hikayelerini de...
Korsan yazıları, kara şiirleri, gizli kitapları
Ve açık hayatları seviyordu.
Buraya gelirken
Uzun uzak yollar için her menzilde at değiştirdim
Atlarla birlikte terledim yolları ve geceleri
Ödünç almadım hiç kimseden hicbir şeyi
Çıplak ve sahici yaşayıp çıplak ve sahici ölmek için panayır yerleri...
panayır yerleri...
Ölü kelebekler...
Ölü kelebekler...
Sonra dünyanın bütün sinemalarında bütün filmleri seyrettim.

Adım onların adının yanına yazılmasın diye
Acı çekecek yerlerimi yok etmeden
Acıyla baş etmeyi öğrendim.
Yoksa bu kadar konuşabilir miydim?
İpek yollarında kuzey yıldızı
Aşkın kuzey yıldızı
Sanırsın durduğun yerde
Ya da yol üstündedir
Oysa çocukluktan kalma gökyüzünde hileli zar
Ölü yanardağlar, ölü yıldızlar
Ve toy yaşın bilmediği hesap: ışık hızı.

Aşkın bir yolu vardır
Her yaşta başka türlü geçilen
Aşkın bir yolu vardır
Her yaşta biraz gecikilen
Gökyüzünde yalnız bir yıldız arar gözler
Gözlerim
Aşkın kuzey yıldızıdır bu
Yazları daha iyi görülen
Ben, öteki, bir diğeri ona doğru ilerler
İlerlerim
Zamanla anlarsın bu bir yanılsama
Ölü şairlerin imgelerinden kalma
Sen de değilsin. O da değil
Kuzey yıldızı daha uzakta
Yeniden yollara düşerler
Düşerim
Bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda
Ben yoluma devam ederim. Bitmemiş bir şiirin ortasında
Darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler
Yaşamsa yerli yerinde
Yerli yerinde her şey
Şimdi her şey doludizgin ve çoğul
Şimdi her şey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi
Şimdi her şey yeniden
Yüreğim, o eski aşk kalesi
Yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden
Dönüp ardıma bakıyorum
Yoksun sen
Ey Sanat! Her şeyi hayata dönüştüren.

Murathan MUNGAN
ebruturuncu isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-04-2009, 12:48 PM   #5 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 70
Tesekkür: 359
66 Mesajinıza toplam 415 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough
Standart Cevap: Aşk acısı nasıl geçer?

'Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen' notunu buldum kapımda.
Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve 16.04'tü onu bulduğumda.
Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
Takvim tutmazlığını...


Dizelerdeki bilgelik çok anlamlı, teşekkürler Ebruturuncu, zaten Murathan Mungan yazmışsa, duygularındaki sahicilik yeter… çok güzel, emeğine sağlık..
01nisan isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-04-2009, 01:16 PM   #6 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 70
Tesekkür: 359
66 Mesajinıza toplam 415 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough
Standart Cevap: Aşk acısı nasıl geçer?

Yazdığım satırlar, Kuantum Başarının yazarı, Sandra Anne Taylor’a ait. Yazardan küçük bir alıntı yapmak için konu açtım fakat, sorunlu bir ilişki yaşarken yaydığımız enerjiyi, veya bitmiş bir ilişkinin ardından yaşananları kuantum fiziği, çekim yasası açısından çok güzel anlatmış, özellikle aşağıdaki bölümü çok beğendim, bu nedenle yazmaya devam ediyorum….


İlişkiyi bitirmenin en zor yanı gerçekten bitirebilecek cesareti bulabilmektir. Birlikte olduğunuz kişi sizi terk edip gittiği halde duygusal açıdan bağlı kalmayı sürdürmeniz, enerjiniz açısından ......r anlamına gelir. Frekansınız kapalı olduğu için, size yönelen insanlar gürültüden başka bir şey duymayacaktır. Özlemleriniz bir kara delik oluşturacaktır. Umut ve niyetlerinizi zamanla sizi de içine çekecek olan kör bir kuyuya atıyorsunuz.

Vazgeçmemek, evrensel yasaların tamamına ters düşer. Çünkü her şeyden önce sizi onursuzlaştırır ve saygınlığınızı zedeler. Sizinle aynı şeyleri hissetmeyen bir insanın peşinden koştuğunuz sürece, çekim yasasından yardım göremezsiniz.

İkinci olarak bu durum arzularınızı bulanıklaştırır. Sizi motive eden şey, karşılıklı bir ilişki yaşama arzusu değil, reddedilme korkusu ya da karşınızdaki insanın algılarını kontrol edebilme ihtiyacı gibi istekler olacaktır. Bu da zorunluluk enerjisi yaymanızı ve çelişkili niyet yasasını harekete geçirmenize yol açacaktır.

İlişkiyi umuysutsuzca sürdürmeye çabalamakla, bunun yaşayabileceğiniz tek ilişki olduğunu, başka bir sevgili bulmanızın olanaksız olduğunu farz ediyor olacaksınız. Bu da manyetik enerjinizi tamamen bozacak ve telaşınıza neden olan korkularınız gerçek olacaktır. Bu tür umutsuz tutum, hem biten ilişkiyi hem de gelecekteki müstakbel ilişkileri daha da uzaklaştırmaktan öte bir işe yaramayacaktır.

Bu karşılıksız aşk, uyumunuzu da bozacaktır. Bitmiş bir ilişkiye tutunma ihitiyacınız, sevgilinizin enerjisiyle aranızdaki dengeyi bozacaktır. Enerjiniz karşılık bulamadığı yerlere akacak, sizi bir başınıza bırakacaktır.

Bu duygusal yalnızlık Evren’le uyumunuzu da bozacaktır. Yaşama değil, yaşamınızın bir parçası olmayı reddeden bir şeye odaklandığınız için, dengenizi asla tutturamayacaksınız. Evrensel uyumun kırık halkası haline geleceğiniz için, hiçbir şey size bağlanamayacak ve amaçsız bir şekilde sürüklenip duracaksınız. Sizi bırakıp giden birisine duygusal açıdan bağlı kalmanın sonuçlarını ne kadar anlatsak azdır. Enerjiniz bir kişiye bağlanıp kalmıştır. İlerde ilişkinin bittiğini kabullenmeyi başarsanız bile, kişisel enerji alanınızı temizlemeniz epey bir zaman ve çaba gerektirecektir.

BOŞLUK YARATIN

Duygusal bağınızı koparamadıysanız, hele ki hala özlem, ihtiyaç, telaş içindeyseniz, dünyaya “ bana ulaşmanız mümkün değil “ mesajı vermiş olursunuz. Takıntılı freakansınız, halen süren bir ilişkiniz olduğunu belirtir. Bir ilişki sadece hayallerde yaşanıyor olsa bile, ördüğünüz enerji duvarı, müstakbel aşkların alanınıza girmesini engelleyecektir.

Oysa bu duygusal bağlardan kurtulduğunuzda, temizlenmiş enerjinizle yeni şeylere yer açmış olursunuz. Bu yolla Evren’e “ Artık bir bağım kalmadı. Özgürüm. Bana ideal eşimi yolla “ mesajını iletirsiniz. Bu seçimi yaptığınız an kendi kendinize koyduğunuz engellerin tamamı teker teker yıkılacaktır.

Bir şey bittiyse peşini bırakın. Bilinmeyenle yüzleşin ve benimseyin. Ne eski sevgilinizi suçlayın, ne de kendinize kızın. Bırakın ve tekrar peşine düşmeyin.

Evren tüm boşlukları doldurur. Geçmişteki bağlarınızdan kurtulma riskini göze alabilirseniz, elinizi kolunuzu bağlayan enerji düğümlerini de çözebilirsiniz. Tek başınıza olduğunuz ve kendinizden sorumlu olduğunuz bu boş alana çıkmak cesaret ister. Ancak bunu başarabildiğiniz an, Evren bu boşluğu sevgiyle dolduracaktır.

Bırakmayı reddetmeniz durumunda ise dolduracak bir boşluk olmaz. Çünkü siz kendi alanınızı takıntılarınız ve kontrol ihtiyacınız ile dolduruyorsunuz. Böyle bir titreşime sahipken, kalbinizin beklediği o sevgi dolu enerjiyi nasıl bulabilirsiniz ki…
01nisan isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-04-2009, 02:42 PM   #7 (permalink)
Teğmen
 
semkur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Aug 2008
Mesajlar: 84
Tesekkür: 315
84 Mesajinıza toplam 711 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
semkur is a glorious beacon of lightsemkur is a glorious beacon of lightsemkur is a glorious beacon of lightsemkur is a glorious beacon of lightsemkur is a glorious beacon of lightsemkur is a glorious beacon of light
Standart Cevap: Aşk acısı nasıl geçer?

merhaba 01nisan,
çok güzel bir paylaşım. insan kendinde olanı sorguluyor. okuduğum zaman işte dedim ama nasıl düzelteceğimi bilmiyorum.


"Acınızdan korkmayın, Kaçmak yerine yanına oturun, onunla birlikte soluk alıp verin. Kendinize bir tür duygusal ameliyat yaptığınızı düşünün. Acıdan kurtulmanın tek yolu, içine girmek, onu görmek, hissetmek ve dışarı çıkarmaktır. Konuşun, ağlayın ve yazın. ..Bir şekilde dışa vurun. Bunu yaparken acele de etmeyin. Ne kadar zaman gerekiyorsa o kadar zaman ayırın.

Bunu söylerken acınızı takıntıya dönüştürmemeniz gerektiğini de belirtelim. Kimi insanlar kendilerini kaybettikleri ile tanımlar. Yaşanan boşluk insanı içine çeker ve tüm yaşam bomboş bir hale gelir. Bu durum, özellikle geçmişte kendilerini yaşadıkları ilişkilerle tanımlayan insanlar için geçerlidir"


bende olan bu galiba takıntı....
__________________
Sende olmayan hiçbir yerde yoktur.
semkur isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-04-2009, 06:28 PM   #8 (permalink)
Moderator
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 1,682
Tesekkür: 3,394
828 Mesajinıza toplam 4,500 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
comte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond reputecomte has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Aşk acısı nasıl geçer?

Sevgili 01 NİSAN.

Sanırım siz kendiniz yazıyorsunuz. Paylaşım ve emeğiniz için teşekkürler.super
comte isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-04-2009, 07:10 PM   #9 (permalink)
Yüzbaşı
 
teoman_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 876
Tesekkür: 712
521 Mesajinıza toplam 2,173 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
teoman_ has much to be proud ofteoman_ has much to be proud ofteoman_ has much to be proud ofteoman_ has much to be proud ofteoman_ has much to be proud ofteoman_ has much to be proud ofteoman_ has much to be proud ofteoman_ has much to be proud of
Standart Cevap: Aşk acısı nasıl geçer?

tam da beni anlatıyor
paylaşım için teşekkürler
__________________


Karnımı besliyorum
teoman_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-04-2009, 10:26 PM   #10 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 70
Tesekkür: 359
66 Mesajinıza toplam 415 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough01nisan is a jewel in the rough
Standart Cevap: Aşk acısı nasıl geçer?

Yazdığım satırlar, Kuantum Başarının yazarı, Sandra Anne Taylor’a ait. Yazardan küçük bir alıntı yapmak için konu açtım fakat, sorunlu bir ilişki yaşarken yaydığımız enerjiyi, veya bitmiş bir ilişkinin ardından yaşananları kuantum fiziği, çekim yasası açısından çok güzel anlatmış, özellikle aşağıdaki bölümü çok beğendim, bu nedenle yazmaya devam ediyorum


Teşekkürler bymehmet, tüm yazılar yukarıda da belirttiğim gibi SANDRA ANNE TAYLOR'UN kitaplarından yaptığım alıntılardır. Senin kuantum aşk ile ilgili yazını okudum, burda da yazar aynen kuantum fiziğini ve ilişkileri anlatıyor...sevgiler...
01nisan isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
acisi, gecer?, nasil


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Aşk acısı nasıl geçer?

Duygusal Yaşam Klubü ve İlişkiler Aşk acısı nasıl geçer? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Eğer Aşk Acısı çekiyorsanız ne yapmalısınız ? ACI ÇEKİN Hiçbir şey insanı, aşkını bitirmek kadar yıkamaz. İster ayrılık olsun, ister boşanma, isterse ölüm. İnsanlar ilişkinin bittiği fikrini kabullense bile, bu konuda duygularıyla nasıl başa çıkacaklarını bilemezler. Kimileri ne istediğini bile ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var İlişkiler telkin cd indir izle İstanbul İlişkiler nerededir kimdir İlişkiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa İlişkiler hipnoz İlişkiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi İlişkiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 İlişkiler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:06 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.