![]() |
Cevap: Okyanus güncesi Giderken Bana Bir şeyler Söyle ... Mustafa Ulusoy un geçen ay okuduğum bir kitabı. Ölümü çok güzel irdeliyor ve ölmenin yaşamın bitmesi değil daha uzun ve güzel bir yaşamın başlaması olarak değerlendirilmesini sağlıyor. İçinde neden benim başıma geldi diye isyanları oynadığınız yaşantı kesitlerinize güzel cevaplar bulabileceğiniz, bu olayları niçin yaşadım diye kara kara düşüncelerinizi aydınlatacağınız bölümlere ulaşacaksınız. ( Daha ayrıntılı bilgi için www.mustafaulusoy.com ) Ve kitabı okurken kendi yaşantınızı sorguluyorsunuz sanırım, benim durumum öyle oldu. Her olayın aslında Rabbimin mübarek isimlerinin bir tecellisi ve anlaşılması gerektiğini idrak ediyorsunuz. Bir de kitabın ismine takıldım, giderken bana bir şeyler söyle... Düşündüm acaba giderken özellikle sevdiklerine ne söylenebilir... Dilin tutulmaz mı, boşlukta asılı kalmaz mı kelimeler, yüreğin burkulmaz mı, elin ayağın birbirine dolaşmaz mı, koskoca bir ömrü tüketipte son saniyelere sığdırılabilir mi hissedilenler, düşünceler, yürektekiler... Ölümden hiç korkmadım bu yaşıma kadar ama şimdilerde minik oğlumu düşünerek korku değil hissettiğim onun için endişe ki bu endişe bir anne için ölene kadar devam ediyormuş. ne zaman ki evlendirip çocuk sahibi olduğunu görünce rahatlanıyormuş. Yine de ölüm anını yaşayacak olursam sanırım hiçbir şey söyleyemez büyük bir aşk ve sevgiyle bakarım, Rabbimin güzel yarattıklarına, sevdiklerime, büyük ve mutlu anları paylaştıklarıma... Giderken tek diyebileceğim, diyebilme gücünü kendimde bulabileceğim Rabbime emanet olun, insan başka ne diyebilir ki, en sevdiklerini başka kime emanet edebilir ki... |
Cevap: Okyanus güncesi gercekten ismi ilgı cekıcı elımdeki kitabı bıtırır bıtırmezz kıtabı alıp okuyacagımm.... söledıklerın ise benı bu kıtap konusunda sabırsızlandırdıı :) |
Cevap: Okyanus güncesi Mustafa Ulusoy'un "Yakınlık" kitabını merak ediyorum ben de..Kendisinin eşi ile 10 yıl çocukları olmuyor..Tüp bebek tedavisi sürecinden sonra doğan ikiz bebeklerinin ardından eşini kaybederek hem üzüntü hem sevinci birarada yaşayan yazar bu kitabı yazmış..Nette araştırayım derken bu sayfada karşıma çıktı..En kısa sürede okumayı düşünüyorum.. Teşekkürler Bilgen.. |
Cevap: Okyanus güncesi Alıntı:
Bu teşekkürü okuduğumda bile çok üzülmüştüm şimdi daha da üzüldüm. Rabbim kimseyi sevdiklerinden ayırmasın , zor çok zor . Allah her şeyin hayırlısını versin . |
Cevap: Okyanus güncesi Sevgili kharon'un yazdığı şiiri görünce eskiden yazdığım bir denemeyi paylaşmak istedim ... Gitme Ayrılıklar hep erkendir zaten.. İlişkiler miladını doldurmamıştır ya da doldursa da , hep eksiklik hissedilir... Gidişler hep erkendir ama dönüşler hep geç... Dönmek istemenin buruktur bir yanı,bir yanı hep yarımdır, dönülmese de olur... çünkü ilişkiler erken bitişlerde, acı çekişlerde daha bir yaşanılası, daha bir güzel olur... Çünkü geri kalan aşk hikayeleri hayallerde tamamlanır ve hiçbir zaman son bulmaz... Her nefeste hissetmek güzeldir , özlemler bu güzelliklerin üstüne kurulu malikane, kavuşma arzusu o malikaneye giden yollar, o yola hiç düşülmez. Düşülmek istenmez, istense de gurur yapılır ,her şeyin önüne set misali... Köstek olur aşılamaz. İlk defa belki de engelleri aşmak istemez, gidenler, geride kalanlar. Acıyla yaşamayı öğrenir, alışırlar... |
Cevap: Okyanus güncesi BEN ANNE OLMASAYDIM EĞER; Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim. Hamileliğim esnasında 80'li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım. ANNE OLMASAYDIM EĞER; O küçücük ellerle renkli kartonlardan yapılmış bir kâğıt parçasının bu kadar değerli olabileceğini öğrenemeyecektim. Kan yapsın diye danadili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi yaratıcılığın sınırlarını zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç. Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim. Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım. ANNE OLMASAYDIM EĞER; Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım. Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim. Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti. ANNE OLMASAYDIM EĞER; Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper Anne olarak eğlenmeyi hayal edemeyecektim. Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik. Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım. Telaşsız sevişmenin hayalini kuramayacaktım. ANNE OLMASAYDIM EĞER; Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım. Annesinden zorla ayırdılar diye "Uçan Fil Dumbo!" çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım. Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi. ANNE OLMASAYDIM EĞER; Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım. acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım. 38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı. ANNE OLMASAYDIM EĞER; Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı yapmayacaktım. SEN OLMASAYDIN EĞER; yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim. SEN OLMASAYDIN EĞER; ben asla "anne" olmayacaktım.Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış... Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım! alıntı Evet minik prensim olmasaydı eğer , sevinçlerim yarım kalırmış , hayatımın anlamı olmazmış , gerçek sevgiyi tadamaz , aslolan anlamları kavrayamazmışım. Dünyanın ne muhteşem bir yer olduğunu bilemez, anneliğin tarif edilemez güzellikte olduğunu anlayamazmışım. Gerçek mutluluğu tadamaz , sabrımın sonsuzluğunu yaşayamazmışım. Anne kelimesinin ne yüce olduğunu , masum bir şekilde sunulduğunu , bir can'ın sana ne denli muhtaç olup, öncelik sırasının en başına nasıl oturduğunu göremez , bilemez, hissedemezmişim. Rabbim bu nasıl bir duygudur ki her saniye özletiyor kendini , ve her geçen an sevgisini katlandırıyor ve bu nasıl bir his ki hiçbir şeye değişilmiyor. Allah'ım dileyen herkese yaşatsın ve biricik sevgilisinin acısını göstermesin , sevdiğiyle , can'ıyla sınav etmesin. Canımın içi yavrum iyi ki varsın ve iyi ki doğdun , sayende anne oldum ve anne olmasaydım eğer, çok boş bir hayatı , doluymuş gibi yaşayacak , bir evlatla nasıl dolduğunu anlamayacakmışım. |
Cevap: Okyanus güncesi Harika bir yazı yürek okşuyo,anne olmak harika bir duygu benimde prensesimin varlığına şükürler olsun..Mutlu kal sevgili bigokyanus..Sevgiler.. |
Cevap: Okyanus güncesi Alıntı:
|
Cevap: Okyanus güncesi ahhh canım teşekkürler gerçekten güzel bir yazı ... |
Cevap: Okyanus güncesi Çok harika bi yazı canım,, Annelik işte tüm bunlar ve daha fazlası demek,, Duygusallaşmak bana yan etki yapıyo bu günlerde,,bilirsin işte... O yüzden en zıpır tarafından ele alayım konuyu ; ben çantamda Güneş için ıslak-kuru mendil,meyve,oyuncak vs. ye ek olarak daima halay mendili taşırım,,kırmızı ışıl ışıl bişey,,n'apıyim benimki de böyle bi melek işte y789 Çok teşekkür ederim bu harika yazı ve yarattığın gülümseme için 956k |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:01 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.