![]() |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Tatlı tatlı uyku bastırıyor... Fonda telkinlerim çalıyor... Telkinlerin arasına ho'oponopono medi'yi de kattım; ingilizce, ama bilinçaltı anlıyormuş nasılsa. Hem basit dört cümleyi iç sesim birleştiriyor... Ho'oponopono ile arınma içselleşiyor giderek. Bu iyi...huzur... İki nokta konusunda direncim var, niye bilmiyorum. Oysa çok hızlı sonuç veren bir teknik. Sudem'in enerjik ve umut verici paylaşımlarıyla heveslensem de bir şey beni durduruyor sanki... Oysa daha önce bir kaç şeyde denedim ve olumlu sonuç aldım. Kavramış durumdayım yani... Sudemin açıklamaları da iyiden iyiye kolaylaştırıyor uygulamayı. Ama... ?... Bilmiyorum... Başarı korkusu mu?.. Yoksa başarısızlık korkusu mu?.. Yoksa her ikisi de mi?.. Yoksa kendimi cezalandırmaya devam mı ediyorum hala?... Oysa kaç ay önce bulmadım mı ben kök inancımı? Buldum, evet. Yıllardır iş yaşamımda her yakaladığım yükselişle 'işte tamam' dediğim noktada, zirveden aşağı tepetakla dibe yuvarlayan, yeniden küllerimden kendimi onarıp çıktığım zirveden tekrar tekrar alaşağı eden o en dipteki inancı... O hançer gibi keskin inancı bulmadım mı? Buldum. Taa doğumumdan öncesine dayanan ve hem de aynı yerden vuran o iki hançeri görmedim mi? Ve tüm acısına, kanatmasına rağmen çekip çıkarmadım mı yaralarımın içinden?.. Evet. Ve sonra, varlığımın 'bana özel' olduğunu ve yaşamın da bana, sadece bana sunulmuş bir armağan olduğunu kavrayarak, O'nunla bir ve bütün olduğumu hatırlayarak, ilahi olana teslim olmadım mı? Sonsuz enerjinin ışığıyla sarmalanan yaralarımın an'da nasıl dönüştüğünü hissetmedim mi?...Evet. O halde niye? Neden hala başaracağımı bile bile bu direncim?.. Yoksa... Yeniden düşme, tekrar kaybetme korkusu mu?.. İçim sızlıyor...Yaklaştım mı ne?.. Allah'ım seni seviyorum. İçimde, bu duruma yol açan hatıraların varlığını ve sorumluluğunu kabul ediyorum. Özür dilerim. Şimdi bildiğim ve bilmediğim tüm hatıralarım sıfırlansın. Lütfen beni affet... Teşekkür ederim... |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Tamam, rahatla... Buldum çözümü...EFT EFT nin kurulum cümlesi psikolojik dirençleri de çözüyordu. Bunu nasıl hatırlamadım?.. Neyse ki buradayım... |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... ho'oponopono için isim bulundu şimdilik, arkadaşlar da beğendiler... "hoop-arın"... Hoop-arın'la...blissy hoooooppp! arınmışlığa!... Sevdim bunu956k |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Allah'ım... Seni seviyorum... Benim içimde tekrar eden, dışarıda nlsoy vasıtasıyla aynalanan 'planlarını uygulayamama' sorununa yol açan hafıza kayıtlarımdan dolayı özür dilerim... Lütfen beni affet... Şimdi bu duruma yol açan, içimde her ne olup bitiyorsa sıfırlansın. Teşekkür ederim... Seni seviyorum... Özür dilerim... Lütfen beni affet... Teşekkür ederim... Seni seviyorum... Özür dilerim... Lütfen beni affet... Teşekkür ederim... Seni seviyorum... Özür dilerim... Lütfen beni affet.. Teşekkür ederim... ... . . O0O0O0O0O0O0O0O0O0O0O0O0 |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Allah'ım... Seni seviyorum... Benim içimdeki, dışarıda siyahça vasıtasıyla aynalanan 'affedememe' durumuna yol açan tüm hafıza kayıtlarımdan dolayı özür dilerim... Şimdi, bu duruma yol açan, içimde ne olup bitiyorsa, sıfırlansın. Lütfen beni affet... Teşekkür ederim... Seni seviyorum... Özür dilerim... Lütfen beni affet... Teşekkür ederim... Seni seviyorum... Özür dilerim... Lütfen beni affet... Teşekkür ederim... Seni seviyorum... Özür dilerim... Lütfen beni affet... Teşekkür ederim... ... . . O0O0O0O0O0O0O0O0O0O0O0O0 |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... dalga mı geçiyorsunuz siz arkadaşım?!! |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... hayirdir:))? |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Alıntı:
ooo67 Dalga geçmek?.. sevgili siyahça, ciddi mi şaka mı olduğunu anlamadım yazdığının. Hangisi olursa olsun, bir açıklama yapayım: Burası günlüğüm... Kendi gelişimimi takip amaçlı, son derece samimi duygu ve düşüncelerimle çalışmalarımı, özümle temaslarımı gerçekleştirdiğim bir alan. Bu temaslar bazen kendi kendimle, bazen sevgili arkadaşların katılımlarıyla gerçekleşiyor. Dostlukla, gönülden, 'ÖZ' den... Dolayısıyla ne ben ne de başka birileri açısından 'dalga geçme' kavramı söz konusu olabilir... Hele ki arınma çalışmasında... İçinde adın geçen bir metin gördüğün için soruyorsan eğer, işin özü seninle ilgili değil canım, benimle ilgili. Çünkü ben, her ne şekilde olursa olsun algı alanıma giren durumlarla ilgili dönüp kendimdeki karşılıklarını içimde bulmaya ve değiştirmeye çalışıyorum. Kendimle çalışıyorum yani...(Hoop-arın mevzuuna pek kaptırdım ya kendimi:)) Neyse beni takip ettiğin kadarı ile anlamışsındır zaten... Aaa, ama çalışmam sırasında adınıdan bahsetmiş olmamdan rahatsızlık duymuş olabilirsindusun2 Buna yol açtıysam özür dilerim. Tepki mi şaka mı emin olmamakla birlikte, peşinen özür diliyorum. Ve tekrar olmayacağından emin olabilirsin... Seni seviyorum... |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Alıntı:
kolaylıklar ve başarılar dilerim... |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... harika bir günlük olmuş bu, enerjisini direk kendimde de bütün pozitifliğiyle hissettim... zaten fark ettim ki, bu siteye üye olduğumdan beri ne olursa olsun eskisi kadar dibe vurmuyorum... hedefleriniz de çok hoşuma gitti üstelik, bir kitap yazmak benim de hayalim hatta başladığım ve yazdığım kadarıyla da oldukça beğenilen bir roman, umarım birlikte bir gün sıra sıra dizeriz raflara :) (ben bunu imgelemeye gidiyorum =)) |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Ayyy!.. Çok beğendim melodiss'in hazırladığı kartı, kendime aldım sevgiyle...y789 Alıntı:
|
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Sudem'ciğim,ark5 Çok teşekkür ederim canım. Yıldızlara bulanarak gelen o bülbül sonsuz güzelliğin, iyiliğin, sevginin şarkılarını söylüyor sanki, ışıl ışıl enerjisiyle...kiss3 |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Dinle neyden ki, hikayet etmede, Ayrılıklardan şikayet etmede... . . . Alıntı:
. . Sevgide ayrılık yookk, biliyorumm...smiliyface |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Alıntı:
Çok teşekkür ederim roxie, Sen de güzel enerjinle güç kattın... Ben de senin kitabını imzalatıyor olurum özel olarak...superalk78 |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... O0 O0 Sevgili Arkadaşım 1. Gözlerinin rengi gibi Yüreğinin rengi gibi Saçların da kendi renginde Ama ben, ellerini gördüm önce Toplayan, düzelten, onaran ellerini Dokunduğuna soluk aldıran Telâşlı, usta, sevecen ellerini Geç anladım ve inandım Her gün daha çok inanıyorum Ellerin, güzel işlerin karıncası Ellerin, ellerden bıkmış ellerime sığınak 2. Yüzünün rengi gibi Dudaklarının rengi gibi Saçların da kendi renginde Ama ben, özverini gördüm önce İçinden çavlan gibi dökülen özverini Hep koşan, yürümeyi bilmeyen Hesapsız, gücendirmeyen, saydam özverini Neye uzansa dirilten Susan, hüzünlenen, sıcak özverini Geç anladım ve inandım Gün gün daha çok inanıyorum Özverin, güzel işlerin arısı Özverin, sözcüklerden yılmış kafama barınak 3. Derinin rengi gibi Sesinin rengi gibi Saçların da kendi renginde Ama ben, seni gördüm önce Gülen, yaşayan, bilen seni Körpe bir söğüt dalı gibi çırpınan Durduğu yere can veren Gönüllü, duyan, seven seni Geç anladım ve inandım Şimdi daha çok inanıyorum Sen, hayatın ablası Saf olan her şeyin mayası Sen, eşyalardan usanmış kalbime dayanak 4. Sevgili arkadaşım benim Sana 'sevgili arkadaşım' diyorum Budur, bizim anladığımız sevdanın tanımı İşte sana bir aşk şiiri İçinde 'sevgilim' sözcüğü geçmiyorsa Suçun yarısı senin Çünkü, ben de bize yaraşanların sözcüğünü değil Kendisini seviyorum senin gibi Süreyya Berfe O0O0O0 |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... http://img11.yukle.tc/images/7616sto...729_7719_5.jpgsözden öze lafın bittiği yerdeyiz.y789seni gülümsetebildiysem ne mutlu bana..alk78 |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... O0 OZAN Bir bağ, Bu dünya ile sonraki arasında; Susayanlar için, bir tatlı su havuzu; Bir dikili ağaç Güzellik ırmağının kıyısında dileyen aç kalplere olgun meyveler sunan Umutla şakıyan bir kuş Konuşmanın dallarında Bedenleri duyarlılıkla dolduran ezgiler söyleyerek Yükselip Cennetleri dolduran Bir beyaz bulut gökyüzünde Ve sonra cömertlik saçan Hayat'ın kırlarındaki çiçeklere bir melek Tanrılar'ın gönderdiği insanlara tanrıların yollarını öğretsin diye Asrarte'nin yağla doldurduğu Karanlığa yenilmemiş Işıması gizlenmemiş bir ışık apollo'dan saçılan Tek başına Basitliği giyinmiş Ve duyarlılıkla beslenmiş Doğa'nın koynuna oturmuş, yaratmayı öğrenirken Ve ruhun inişini beklerken Gecenin sessizliğine uyanmış. Duygu bahçesine gönlünün tohumlarını ekmiş bir çiftçi İnsanlar götürür ürününü toplanacağı ambara Ozan'dır o insanların o yaşarken kulak vermedikleri Ve ayrılınca dünyadan, kendi cennetine gideceğini bildikleri İnsanların küçük bir gülüşü bile sakındığı şeyleri arayan O'dur; Onun nefesleri yükselip, güzelliğin canlı hayaliyle gökkubbeyi doldurur. Oysa insanlar, ondan yiyeceği ve sığınağı sakınır. Ne zamana kadar, ey insan, Ey varlık, ne zamana kadar Onur evleri kuracaksın onlara Kanla yoğrulmuş topraktan Ve sana barış ve rahatlık sunanlardan kaçınacaksın? Ne zamana kadar öldürmeyi öveceksin Ve baskı boyunduruğu altında boyun eğenleri? Ve unutacak mısın, günlerin görkemini görmen için Karanlığa ışık saçanları? Onlar ki sırlar içinde yaşarlar Senin erişemeyeceğin o mutluluk ve keyfiyle Ve siz ey ozanlar Bu hayatın hayatları: Fethettiğiniz yılları İnsanların zalimliğine karşın Ve bir defne dalı kazandınız Aldatmanız dikenlerinden Siz, gönüllerin üstünde bağımsızsınız Ve sonsuz olacak sizin krallığınız O0 Halil CİBRAN |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... "Yelis Hanım, şiirim geldi." diyordu Muhlis Bey, Leman'da mı Gırgır'da mı tam hatırlamıyorum. Biraz öyle oldu bugün -ama olsun...y789 SEVGİ Bunun üzerine Almitra, 'Bize sevgiden bahset...' dedi. Ve o başını kaldırdı, insanlara baktı. Üzerlerine sinen derin dinginliği duyumsadı. Ve yüksek bir sesle konuşmaya basladı: 'Sevgi çizi çağırınca, onu takip edin, Yolları sarp ve dik olsa da... Ve kanatları açıldığında, bırakın kendinizi, Telekleri arasında saklı kılıç, sizi yaralasa da... Ve sizinle konuştuğunda, ona inanın, Kuzey rüzgarının bir bahçeyi harap edişi gibi, Sesi tüm hayallerinizi darmadağın etse de... Çünkü sevgi sizi yücelttiği gibi, çarmıha da gerer. Sizi büyüttüğü ölçüde, budayabilir de... En yükseklere uzanıp, Güneş'le titreşen en hassas dallarınızı okşasa da, Köklerinize de inecek, ve onları sarsacaktır, Toprağa tutunmaya çalıştıklarında... Mısır biçen dişliler gibi sizi kendine çeker; Çıplak bırakana kadar döver, harmanlar; Kabuklarınızı, çöplerinizi ayıklar, eler... Bembeyaz olana kadar öğütür sizi; Esnekleşene kadar yoğurur; Ve Tanrı'nın İlahi sofrasına ekmek olasınız diye, Sizi kendi kutsal ateşine savurur... Sevgi bütün bunları, Kalbinizin sırlarını bulasınız diye yapar, Ve bu biliş, Hayat'ın kalbinin bir cüzünü yaratır... Ancak korkunun kıskacında, Salt sevginin huzurunu ve hazzını ararsanız, O zaman örtün çıplaklığınızı, Ve sevginin harman yerine adim atin... Adim atin, kahkahaların tümünün olmadığı, Sadece gülebileceğiniz mevsimsiz dünyaya, Ve ağlayın, ama tüm gözyaşlarınızla değil... Sevgi hiçbir şey sunmaz, sadece kendisini, Hiçbir şey kabul etmez, kendinde olandan gayri... Sevgi sahip çıkmaz, sahiplenilmez de; Çünkü sevgi, sevgi için yeterlidir, tümüyle... Sevdiğinizde, 'Tanrı benim kalbimde, ' yerine, Söyle deyin, 'Ben kalbindeyim Tanrı'nın...' Ve sanmayın yön verebilirsiniz sevginin akışına, Çünkü sevgi, yolunu kendi çizer, sizi değer bulduğunda... Sevgi bir şey istemez, tamamlanmaktan başka... Fakat seviyorsanız ve ihtiyaçların arzuları varsa, Bırakın bunlar sizin de arzularınız olsun... Erimek ve akmak, geceye şarkılar sunan bir dere misali, Şefkatin fazlasının verdiği acıyı bilip, Kendi sevgi anlayışınla yaralanmak, Ve kanamak, yine de istekle ve coşkuyla... Şafak vakti kanatlanmış bir gönülle uyanmak, Ve bir sevgi gününe daha, teşekkürle uzanmak... Sessizce çekilmek öğle vakti, sevginin vecdini duymak, Akşamın çöküşüyle de, eve huzurla dönmek... Ve uyumak, kalbinde sevgiliye bir dua, Ve dudaklarında bir şükür şarkısıyla...' Halil Cibran |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Haydi sabah oldu, uyuyalım biraz... Şu, 'Nasıl Yaparım?' listesi de kalakaldı, onu ele alalım bir an önce... |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Bilemedim kendime mi yazsam yoksa sana mı? Neden böyle sürünceme de kaldım ki ben, hiç kalmazdım oysa bilirdim çoğu zaman ne yapacağımı. Belki seni büyütebilirim, Nasıl Yaparım'ı na cevap olabilirim diye sana koştum geldim. Yeni açtım gözlerimi henüz güne, muhteşem bir sesle doldu kulaklarım önce kalbimi okşayan, dünümün üzerine orta şekerli bir kahve gibi gelen. Ardından bu dünyaya gelmemdeki ilk amacım olan yazmakla, kelimeleri doğru yerlere bazı bazı koyup bir şiir oluşturduğum, bazen de ipin ucunu aramadığım.. Nasılım şimdi biliyor musun? Hani çocuğunun okuma bayramında bir anne gururla izlerken bilemez ya döksem mi dökmesem mi yaşlarımı diye, ardından kimseden utanmadan, çevresine bakmadan sevgisiyle, coşkusuyla, o An'la ilmek ilmek oluşturdurduklarını, boşaltır ya pınarlarını.. Ne kadar ihtiyacım varmış, yüreğim nasıl susamış bu sözlere anlatmak mümkün değil. Bu sabah bana yaşattığın duyguyu asla unutmayacağım sözüm kendime olsun. Teşekkür ederim, Seni Seviyorum kiss3 |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Canııımmm, dünden bugüne gökkuşağıyla geçip 'Öz'ümüze döndüysek ne mutlu...art56art56 Seni seviyorumm... |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... http://img81.imageshack.us/img81/4033/kandil006uy7.jpgcanım cevap yazacaktım kendi günlüğüme yazmışım tekrar senin günlüğe geldim..sevdim ben bu kopyala yapıştır işini çocuklar gibi... |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Bu Halil Cibran var yaaa... İnsana söz bırakmamış... Gittikçe derinleşen bir derya... Yok yok, içinden çıkamayacağım... En iyisi şimdilik; Bu aşk burada biter Ve ben çekip giderim... |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Bugün e-postadan bu çıktı...y789 Küçük kasabanın birinde, bir caminin tam karşısında arazisi olan adam, arazisi üzerine bir genelev inşa etmeye başlamış. İmam ve cemaat buna şiddetle itiraz etmişler, ancak mal sahibinin kendi arazisi üzerine nasıl bir iş yeri açacağına da yasal olarak karşı çıkamamışlar. Tüm cemaatin tek yapabildiği şey, imamın öncülüğünde bu genelev için hergün beddua etmekten öteye geçememiş. İnşaat ilerlemiş ve açılışına birkaç gün kala her nasılsa şiddetli bir yıldırım düşmesi sonucu genelev yerle bir olmuş. Caminin cemaati bu olaydan duydukları büyük memnuniyeti saklamaya gerek görmemişler, ancak genelev sahibi adam, cami imamının ve cemaatin direk veya indirek olarak bu hasardan sorumlu oldukları iddası ile camiye karşı tazminat davası açmış. Cami imamı ve cemaat, savcılığa verdikleri savunmalarında bu konuda herhangi bir şekilde sorumlu tutulmalarına şiddetle itiraz etmişler, bu olayın kendi dualarından dolayı meydana gelmiş olabileceği iddiasını da kabul etmemişler. Gerekli tüm belgeler tamamlanıp mahkemeye günü geldiğinde hakim dosyayı dikkatle incelemiş ve taraflara dönüp: "Bu konuda nasıl bir hüküm verebileceğimi bilmiyorum," demiş. "Ancak dosyadaki tutanaklara bakarsak ortada tuhaf bir durum var. Taraflardan birisi duanın gücüne inanan bir genelev sahibi, diğeri ise duanın gücüne kesinlikle inanmayan bir imam ve cemaati...!" |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Bu aralar, gözümü kapattığımda bazı görüntüler geçiyor, film gibi hareketli sahneler... Her seferinde başka başka şeyler...Daha önceden tanıdığım, hatırladığım şeyler de değil. Kısa kısa... Uyanık ve bilinçli olarak düşünmekte olduğum şeyle alakasız, görünürde... Nedir?.. Anlamadım... Telkinlerle ilili olduğunu sanmıyorum, çünkü aylarca dinledim, böyle bir durum yaşamadım. Hoop-arın yapıyorum sürekli. İçselleşti, kendi kendine tekrarlanıyor içimde. Belki de bununla ilgilidir, bilemiyorum... |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Alıntı:
|
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Lucid rüya mı?.. Pek sanmıyorum, ama incelemedim hiç o konuyu, bir bakayım detaylarına... Teşekkür ederim canım... |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Alıntı:
|
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Kartalın öyküsünü okudum bugün yine... Kendi sürecimin kim bilir neresindeyim... Gagamı düşürdüm belli, kanatlar yolunmada hala, pençeler hazır değil henüz... |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Alıntı:
blissy |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Bugünlerde bombardıman altındayım, arınmaya niyet edilince böyle oluyor demek ki...Peşpeşe gelen uyaranlar sonucu dün, babamın ölümü ile ilgili hatıraların etkisi altında duygusal yoğunluk içindeydim. Aktaramadım buraya, aktarabileceğimi de sanmıyorum... Başka bir yazının konusu o... Bugün foruma girince serpil'in arkadaşının ölüm haberi, suzzynin kuzeninin kanserle ölümü...agl3488a ... . . . . . . . Arınacağım biliyorummm..agl34 kanserden de... ölüm acısından da...agl34 kayıpların acısından da.. ... ..biliyorum biliyorum...88a |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Alıntı:
http://www.hayatimdegisti.com/forum/...tml#post468606 Burada slayt linki vermiş MüminOKAN, çok güzel... Gerçi sen bakmışsın bu arada sanırım. Olsun... Öykü de şu: KARTAL'IN YENİDEN DOĞUŞU Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır. Kartalın yaşı 40′a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır. Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir. Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir. Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır. Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir. Kendi yaşamımızda sık sık bir yeniden doğuş süreci yaşamak zorunda kalırız. Zafer uçuşunu sürdürmek için, bize acı veren eski alışkanlıklarımızdan, geleneklerimizden ve anılarımızdan kurtulmak zorundayız. Ancak geçmişin gereksiz safhasından kurtulduğumuzda, deneyimlerimizin yeniden doğuşumuzun getireceği olağanüstü sonuçlardan tam olarak yararlanabiliriz. |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... çok teşekkürler verdiğin bilgiler için o sayfa açılmadı benim...merak etmiştim.y789kendimizi yenileme süreci ne kadar ağrılı sancılı olduğu ortada arındıkça hepsi ortaya çıkıyor.ama inan ki rahatsız eden duygu ve düşünceler bu şekilde temizlenip gidecekler...Ben kuantum düşünce tekniğine başladığımda böyle olmuştum.olumlamaları yapıyorum..konuşmalarıma dikkat ediyorum..bir ara kafam durdu sanki...ve bir olayla karşı karşıya kaldım.hiç olmaması gereken haklı iken haksız göründüğüm..yakın arkadaşım dedi ki o kadar uğraşıyorsun şu işle hala başına neler geliyor...daha önce anlatmıştım ya seminerde de sordu Şanal Bey başına kötü bir olay gelen varmı diye.fakat söyleyemedim.oğlum üzülmesin diye ona duyurmamıştım...şimdi bundan arınmaya çalışıyorum...daha yolun başındayız...biz arınmaya devam edelim..hayat devam ediyor tabiki yaşadığımız sürece doğum ve ölüm olacak.ölüm de kötü bir olay değil ki sadece ruh bedenden ayrıldıktan sonra boyut değiştiriyor.O0ismiracım paylaşımın için tekrar teşekkürler.. |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... “Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü, kör oldum Yıkadılar, aldılar, götürdüler Babamdan ummazdım bunu kör oldum” Diyor Cemal Süreyya... Benim iki kere öldü. Ben de ummazdım babamdan… O kadar erken...Henüz tenime gün değmeden… Nefesinin yerinde, Kaf dağını çoktaan aşmış kanatların bıraktığı samyeli…Kumlarda gölgesi…Ve gölgenin izdüşümüne tutsak o Anka kuşunun umarsız yürek atışlarıyla... Bir kaç siyah beyaz fotoğrafın keşfine bırakılmış silueti… kim bilir nasıl okşayası sesin ve kim bilir hangi tadılası hitabın boşluğuyla... Ağzımda çöl, burnumda gül… Sizin hiç babanız öldü mü? Benim iki kere öldü.. Ben de ummazdım babamdan, babalarımdan… On beşimde, çekilmeye yüz tutmuş, beşimde bulduğum, içinde yunduğum, yunup da onduğum o yemyeşil göl… Kaf dağından baskın eden gölgenin ağırlığı altında, yaklaşan samyelinin alazı…Kaçınılmaz sona doğru, ters yöne kaçan adımlar …Ve başucunda zambaklar, kulaklarımda “Akıllı kızım” nidasıyla… Bir kez daha tutsaklığa mahkum o Anka kuşunun, umarsız kanat sesleri ve cevapsız yağmur dualarıyla… Yaklaşan çöl, kuruyan göl… Tan vaktinde ben, otuz birde ‘ba ba m’ On altıda ben, kırk altıda ‘BABAM’… Bende ummazdım babamdan, babalarımdan, çöl oldum. |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Sudem'ciğim, canııımmm... Dedim sana bir yerde, şu dönem karşılaşmamız boşuna değil diye... Seninle ortak noktalardan arınılacak çook şey gördüm ben paylaşımlarından... İşte bu onlardan biri... İyiyim şimdi, biraz ağladım, biraz yazdım, biraz arındım. Eh üstüne de bu kadar melekler olunca daha ne olsun kiss3 Şimdi, bu melekler de benden sana olsun...Seni seviyorum...Özür dilerim...Lütfen beni affet... Teşekkür ederim... O0O0O0O0O0O0 O0O0O0O0O0O0 |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... http://www.simliresim.com/simli_resim/flowers/03.gifbende seni seviyorumy789 |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... Alıntı:
çok güzel yazmışsın, tebrik ederim.. |
Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e... sevincliSiyahçaaa'mmm, nerelerdesin canım? Artık günlüğün yok diye sulanamıyoruz işte. Bari sen bana gel...actionsmile Biliyorsun, ben seni çok seviyorum ve özlüyorumm...kiss3 |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:49 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.