Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Üyelerin Değişim Günlükleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/uyelerin-degisim-gunlukleri/)
-   -   Siyahça'nın Beyaz Sayfaları (http://www.hayatimdegisti.com/forum/uyelerin-degisim-gunlukleri/273159-siyahcanin-beyaz-sayfalari.html)

nilsoy 30-05-2009 11:05 AM

Cevap: Siyahça'nın Beyaz Sayfaları
 
siyahça ben seni okudummmmm.....girlhahagirlhaha hem okudum hem yazdım..
sen çoçuklarla çalışıyorsun ya hayatına en güzeli çekmişsin zaten.. k8908ne güzel enerjileri oluyor çocukların.. tekrar çocuk olsam deriz ya .. eminim sen gün içinde tekrar tekrar çocuk oluyorsundur..
boş ver büyükleri onlar kendi menfaatçi dünyalarında yaşayıp dursunlar..en büyük ceza onları unutmak.. hayatımızda kalmasınlar.. zaten balık hafızam var demişsin...
senin beyazın ne güzel seni anlıyor.. benimki bırak mantar panoyu yemeye bile mantar almaz...sevincli

Siyahça 30-05-2009 11:39 PM

Cevap: Siyahça'nın Beyaz Sayfaları
 
teşekkür ederim günlüğü yasaklı arkadaşım...ben seni sinirli biri sandığımdan fazla bulaşamadım, artık bundan sonra telafi ederiz...uy897


canım günlük; ben iyiyim de, biri kötü...dostun kötü olunca nasıl iyi hissedersin ki? bir anda tüm 'bunda da vardır bir hayır, kısmet böyleymiş, iyi tarafından bakalım' vs. dediğim herşey gözüme kötü görünmeye başladı! mesela nohut gitti akşam...gönderdik...çok ağladı giderken...bilseniz, daha küçücüktü o...zaten bebecikken gelmişti öksüz, beni annesi sanıyordu, beni ne zaman yatar vaziyette görse (yani 24 saat!) mırlayarak sokulup boynumu vampir gibi emmeye çalışıyordu deli! önce zapınk sandım korktum ama Beyaz, 'seni annesi sanıyor, süt arıyor' deyince katlandım mecburen...
bulutun aksine nohut sürekli üşürdü, bulutun uzun kabarık tüyleri vardı, nohutsa bencileyin keldi! (Allahım ağız tadıyla bi üzüleyim yaw, gıdıklamayın artık!)
cinsleri farklıydı bulutla nohutun...huyları da...bulut evimizin özgür delikanlısıdır, canı isteyince kapı önüne yatar, anlarız ki gitmek istiyor, kapıyı açarız gider, gezer, gelir...bazen bir-iki gün uğramaz nankör! büyüdü artık tabi...
nohutsa tüm gün oynamak, tırmalamak, sokulup uyumak bilir sadece...en son bacağımıza ağaç muamelesi yaparak tırmanmayı öğrenmişti...çok temizdi, haylaz...daha ilk günden kumun yerini keşfetmişti...(balkondan gelen kesif kokuyu takip etmiş olsa gerenk!)

işte, biz dört bebişimiz var diyorduk, iki kedi oğlan, bir kız bir erkek insan...
sonra geçen gün bizim kedi cinsiyet uzmanı babamız, 'aaaa bu nohut, erkek değil dişiymiş!' demez mi?!
sonra da tam bir koç disipliniyle seçeneklerimizi sıraladı beyimiz:
ya kısırlaştırılacak, ya evden gönderilecek, ya da ev müebbet hapsi! (Allahtan idam midam demedi!)

büyüyüp, yaşlanıncaya kadar onu hapsetmeye hakkımız yoktu, kısırlaştırma şeysini de ben sevmiyorum, hayvanceğizin en doğal içgüdüsünü elinden almak bu...

mecburen vedalaştık...büyüyünce ayrılmak daha zor olurdu...Beyaz, neden üzülmediğimi, onu öperek göndermediğimi sordu, cevap vermedim...veremedim...bunun yerine bininci kez izlediğimiz 'babam ve oğlum'u açıp bir güzel göz ve burun sıvılarımı saldım ortaya!

eskiden olsa erkeklerin neden bizlerden daha şanslı yaşadığını düşünüp, sinir olurdum! bulut efendi yine, kafasına esince gelip yemek menüsünden memnun olduğu sürece kalacak, canı sıkılınca da gidecek...(ciğerden başka şey de yemez pis!)

nohut da sosis severdi en çok...ağla2

(gerçi o ne bulsa yerdi, haşlanmış papatesi yemeyince epey bir şaşırmıştık!)

hüfff bak nasıl çenem düştü yine günlük, canım sıkılıyor!
dostu merak ediyorum...dönünce konuşacağız, ben onu gıdıklarım, güldürürüm belki, o da ölmekten vazgeçer sonra...hayat ölünecek kadar da ciddi değilmiş be dost...gülüverince geçiyor...valla bak...defalarca gidip gelmiş biri söylüyor bunu sana...

hayat gerçekten komik...ben çocukken bile Tanrının yukarıdan bizi izleyip kahkahalarla güldüğünü sanırdım! (tövbe haşa, gülme çarpılırsın uzayan teoman!)

sonra sonra yakınımdakiler, Tanrının gülmekten çok öfkelendiğini, suratı asık, bol gökgürültülü, sıfırcı...olduğunu öğretti sağolsunlar!
yine de ben arada bir de olsa teee yukarıdan halime bakıp gülen biri olduğunu hayal ediyorum...

*saçmalama kapasitem doldu, malzeme bitti, daaalıınn!

Siyahça 30-05-2009 11:52 PM

Cevap: Siyahça'nın Beyaz Sayfaları
 
yaşadığım son dört sene bana feci bir gerçek öğretti: kendimi düşüyor hissediyorsam, biliyorum ki ayağımı en dibe vurmadan tekrar yukarı çıkamam!
yani her umudun bittiğini, dibe vurduğunu hissettiğin anda aslında, yükselmeye o kadar yakınsın demektir...

(benim hayat macerası trambolin gibi az biraz!)

ben şimdi gidem, şu aptal kutusundan aptal suç kanalımı izliyem, depresyona girem girem çıkem, koltukta uyuyakalem, sonra tv den gelen çığlık-cinayet-vahşet sesleri arasında günlük kabus şifamı alem, sonra buraya gelem bi bakem, the dezırt şeysi dönmüş mü? dönmemişse bir ara kafasını kırem, rahatlayem...tamem?

Water_Nymph 30-05-2009 11:56 PM

Cevap: Siyahça'nın Beyaz Sayfaları
 
ne kadar güzel ifade etmişsin yasadıklarını aglasammı gülsemmi pek bilemedim umarım nohut iyidir ve hep mutlu olur ... :)

ESOS 31-05-2009 01:46 AM

Cevap: Siyahça'nın Beyaz Sayfaları
 
Alıntı:

Siyahça Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 462643)
kocaman bir sorunum var, ama görmezden gelebilecek boyuta inmesini istiyorum...
ben düşünürken yoğunlaşamıyorum! yani hani sizler olumsuz düşünürken kendinizi yakalarsanız olumlu düşünmeye başlıyorsunuz ya, yahu ben hiç düşünemiyorum galiba...ama iki-üç zamandır inatla, çabayla düşündüm ve farkettim ki; ben hiçbir şeyi öööyyle can-ı gönülden istemiyorum...mesela parayla ilgili bir sürü sıkıntım var, aslında düşüncenin gücüne, o mucizeye feci halde inandığım halde ne olumlu düşünme ne başka şey yapmıyorum...deşelediğimde de işte aslında çok da fazla umursamadığımı görüyorum! bu isteksizlik, vurdumduymazlık, hissizlik beni çok üzüyor...çok eskiden beri böyle...hayata o kadar umursamaz bakıyorumki...ve başıma ne gelirse bu boşvermişlik yüzünden geliyor!
böyle olmamın sebebinin kullandığım antidepresan olduğunu düşündüm...ama inanın en hafif etkili olanından kullanıyorum...ama galiba beni uyuşturuyor, düşünmez, aldırmaz, etkilenmez birşey yapıyor...uzun süredir ağlamıyorum bile...eskiden her ota ..oka ağlardım!
ilacı bırakmaya da korkuyorum, çünkü bu sefer de alıngan, kabuslu, hatta hafif de paranoyak oluyorum...dl78 ve sinir tepemde dolaşıyorum tüm gün...ve benim işimde asla böyle olma lüksü yok...
sorunlarımı biliyorum, hatta çoğusunun sebebini gittim teee çocuklukta buldum çıkardım, ama düzelmek için en küçük adımım yok! gel de delirme! o gelişim kitaplarını okudum, yaladım yuttum ama içinde yazanların tekini bile uygulamaya başlamadım!
ööööyylee boşvermiş boşvermiş oturup duruyorum Allahım!

ve bu halimi gördükçe de gerçekten çok büyük bir hastalığımın olduğunu düşünmeye başladım! ve bu beni feci ürkütüyor...

merhaba arkadaşım sen özünde çok iyi bir insansın buna eminim lütfen bir meditasyon yap ve atalardan arın ananı affet babanı affet hatta kendini affet şu anti depresanları bıraak ama bırakacağın günü belirle burada o günü yaz bütün burdaki arkadaşlar sana yardım edelim hep birlikte toplu enerji olsun iki nokta yapalım eminim bunu herkes canı gönülden yapar lütfen silkelen sen iyi ve bütün güzellikleri hak ediyosun kendine değer ver ve kendine güven silkelen artık hayat süper yaşamak harika allaha şükret olduğun her halin için aç gnlünü güzellikler sana gelsin bırak kendini tanrının kucağına meditasyon yaparken bu söylediklerimi aklına getir .... aydınlık içinde ol. ESOS.

Siyahça 31-05-2009 10:37 AM

Cevap: Siyahça'nın Beyaz Sayfaları
 
teşekkür ederim arkadaşım, iyisin demişsin ya, aslında bilsen ne kadar günahkar ne fena bir insanım! gerçi çoğu belayı başıma, kendi salaklığımdan, hayır diyemememden çektim ama yine de galiba yerim cehennemin en dibi! onca günahın üzerine bir de gittim kendi dinimden olmayan biriyle evlendim..yani inancıma göre cehennemdeki yerimi iyice garantiledim! eşimi seviyorum ve o da beni...çocuklarıma gerçek baba olabilmek için elinden geleni yapıyor...ve evimizde farklı dinlerden olmamızın en küçük negatif etkisi hissedilmiyor...yine de islama göre ben yanlış yaptım...


üfff her neyse, aklım karıştı...

meditasyonu hiç denemedim, eğer benim durumumda işe yarayacağına inanıyorsanız tabiki hemen öğrenir yaparım...yalnız...annemin beni 1,5 yaşındayken bırakması...aslında annemi anlıyorum sayılır, yine evlat sevgisiyle yaptı bunu, çocuğu olmayan ablama verdi beni...belki ben de yapardım...yapar mıydım?
vermesi sorun değil de ablamın çocukları olunca geri gönderilmek üzücüydü...ve karşımda annem olduğunu söyleyen yaşlı, farklı birini bulmak...
affettim sanıyordum ama hala azıcık kırgınlık var içimde...
off eşşek kadar kadın oldum hala şu saçma anıyı silemedim kafamdan!
babamsa...onu affetmek biraz daha zor gibi...babayla ilgili ilk anılarım annemin dayak yediği, gürültülü kavgaların, hakaretlerin, iftiraların olduğu kareler...
hatta çok utanç verici ama....rahmetli baba, sinirlendiği zamanlarda (genellikle herzaman!) benim, onun öz çocuğu olmadığımı söylerdi anneme! Bu bir iftiraydı tabi...ama yine de küçük bir çocuğa sürekli üç harfli o iğrenç kelimeyle hitap edilmesi birazcık yıkıcı olabiliyor!

ve annemin ilk öğütleri: sakın evlenme, erkeklere güven olmaz!
babamın ilk öğütleri: sakın kimsenin gözlerinin içine bakma, seni kandırırlar, kötü yola düşürürler...

ve anneme güvenemezdim hiç...koca yaz boyu, evden babadan kaçıp istanbula ablalarımın yanına yerleşmek için gizli gizli para biriktirir, sırdaşlık yapardık...sonra bir bakardım yazın sonunda annem babamla barışmış ve güç bela biriktirdiğimiz parayı da babama hediye etmiş!

bunları epeydir hiçkimseyle paylaşmamıştım, pek anlatmam hayatımın o kesitini...utanç verici, incitici, aşağılayıcı yığınla anı...

şimdi biri bana söylesin; nasıl affedeceğim bu insanları ve kendimi?!

blue jaloon 31-05-2009 10:48 AM

Cevap: Siyahça'nın Beyaz Sayfaları
 
herkesin bir derdi var herkesin derdi kendine büyük allah yardimcin olsun

Siyahça 31-05-2009 04:19 PM

Cevap: Siyahça'nın Beyaz Sayfaları
 
nohut bu sabah döndü...ağlayarak merdivenleri çıkıyormuş, kızım da sesini duyup alıp gelmiş...
sabahtan beri uyuyor, neşesiz gibi...insanlara güvenini kaybetmiş gibi görünüyor! (valla öyle bir hali var, hissettim)

Düşünsenize beni azbuçuk annesi sanıyordu, ve ben onu evden attım! terkettim!
ama bilse...mecburdum...

acaba benim annem de böyle mi...?! ağla2

-hişştt saçmalama kendine gel, siyahça insanı! yeter artık bu kadar bebeklik! kurtul şu 5 yaş psikolojisinden!
biliyorsun ki sen muhteşemötesisin! (tövbe tövbe!)

naz78 31-05-2009 07:00 PM

Cevap: Siyahça'nın Beyaz Sayfaları
 
çok tatlısın siyahça okuduklarım üzdü senin adına üzüldün hepimizin hayatında tıkanık yerler yaşanmış sıkıntılarımız var bunlar pisikolojimizi alt üst etmiş ailemiz akrabalarımız arkadaşlarımız,eşimiz eşimizin ailesi vs. vs....... devam eder gider bazen öyle hataları afediyoruz ki ki bende şuan anneme çok kızgınım beni terk etmedi belki ama hiç saçımı taramadı hiç sevgiyle kucaklamadı belki hiç birşeyde düşünmedi hep bencildi ama yinede her seferinde afediyorum çünkü o beni dokuz ay karnında taşıdı kanıyla canıyla bende bir anneyim ne olursa olsun annne gibisi yok yinede afet anneni kaybetiğin gün yada sonrası çok üzüleceksin yaşarken böyle düşündüğün için suçlayacaksın kendini bırak dünyüdayken affet sonra yine üzülen sen olma sevgiyle kal

realbluesky 31-05-2009 07:53 PM

Cevap: Siyahça'nın Beyaz Sayfaları
 
Alıntı:

Siyahça Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 464604)
nohut bu sabah döndü...ağlayarak merdivenleri çıkıyormuş, kızım da sesini duyup alıp gelmiş...
sabahtan beri uyuyor, neşesiz gibi...insanlara güvenini kaybetmiş gibi görünüyor! (valla öyle bir hali var, hissettim)

Düşünsenize beni azbuçuk annesi sanıyordu, ve ben onu evden attım! terkettim!
ama bilse...mecburdum...

acaba benim annem de böyle mi...?! ağla2

-hişştt saçmalama kendine gel, siyahça insanı! yeter artık bu kadar bebeklik! kurtul şu 5 yaş psikolojisinden!
biliyorsun ki sen muhteşemötesisin! (tövbe tövbe!)

&

siyahça merhaba,
çoçukluk çağında yaşadıkların ve biliçaltına yerleşen anılar baba anne modeli sana bıraktığı derin izler seni çok ii anlıyorum benimde çocukluktan itaberen yaşananları bilinçaltıma çokgüsel yazmışım ve o kadar derin izler ki bunlar bunlardan kurtulmak kolay değil ama kurtulma şansın çok fazla.ben yendim bunu babamı affetim onu affetmem onun için değildi kendi huzurum içindi evet bu zmn aldı çok hemde ama kendime sevmeye başladıktan sonra çocukluğumda bende iz bırakan ne anılar varsa kimler varsa affettim bunu nasıl mı yaptım.bir yıldır terapi görüyordum ve günde 3 farklı ilaç alıyordum beni uyuşturuyordu resmen düşünme kabileyetimi bile kaybetmiştim üzülmek istiyorum bir konuya odaklanmak istyrm beceremiyorum bu iş hayatıma bile çok yansıdı kararlar alamamaya başlamıştım öyle bir noktaya gelmiştim ki o ilaçlardan ben eski ben bunalımlı ben acı çeken ben olmak isityorum isyan etmiştim o adama tekrar nefret duygularımı yani babama hissetmek istiyorum demişdi.o gece bnm için dönüm noktası oldu belkide inan ne dr ne ilaç hiçbiri bunu yapamadı ama ben başardım ne yaptım biliyomsun odama çekildim mumları yaktım bi şişe kocaman şarap aldım bolca kağıt mendil aldım hafif sözsüz bir müzik açtım masama geçtim defterime yazmaya başladım aklıma ne geliyorsa yazdım kendimle ilgili bütün olumsuzlukları babamın ailemize yaptıklarını çevreme takındığım maskelerimi ama herşeyi ve yazarken resmen rahatlıyordum ve ağlamaya başladım ilaçlardan hisleri alınmış ben ağlıyordum yazdım yazdım ve ağladım ağladım ve bi an durdum yazdıklarıma baktım seni şimdi herşeyi yaşananları yakıyorum dedim duman olup uçup gideceksin dedim hayatımdan dedim yaktım yazdıkları öylece izledim alevleri yanarken içime huzur çöktü hatta kendimden geçmişim bi an farkında olmadan kendime hipnoz yaptım farkında bile değilim birden uyandım defteri tekrar aldım elime ve teşekkür ettim kendime herkesi bağışlıyorum dedim bi işık hissettim muma bakarken o ışığın içinde yeni beni yarattım kendimi seviyorum dedim babam çocuklukta yaşadığım tüm anılar sevgiyle kucaklıyorum dedim ve bedenimde bir elektrik hissettim öyle bir güç ki hayatım boyunca yaşamadığım bı duyguydu bu...elimi ateşe götürüdüm hiçbişey artık beni acıtamıcak dedim ve mumun ateşi elimi yakmadı ve bu bir mucize dedim ateşe tutuyorum elimi ve elim yanmıyor çoşkum daha da artıyor ve dedim ki evet bende sonsuz bir güç var ben herşeyin üstesinde gelecek güçlü bir kişiliğe sahibim dedim huzurlu bir şekilde uyudum uyandığımda yeni bir ben vardı ilaçları bırakan çoçukluğuma duyduğum güsel yeni bir çocuk vardı başarmıştım bunu babamı affetmeyi bunu hemde tek gecede....
şükret sen harikasın ve evren sana çok güsel bir akıl vermiş.hayatınıı simsiyaha da boyabilirsin ya da rengarek gökkuşağında bunu sana bırakmış hayatını sen çiz demiş sen boya demiş al işte elinde fırçan ve boyalara günü nası yaşamak isityorsan o renklere boya demiş baksana ne güsel herşeye senin hakimiyetinde ve senin seçiminde
seçimlerimiz hayatımız belirler
tablonun her gökkuşağı içinde olması dileğiyle
güsel insan senliğinde özünde kal gerçek kendini bul
peki ben bunu yapabiliyorsam sen neden yapamayasın ben yapıoyorsam başkaları yapıyorsa başarıyorsa demekki sende yapabilirsin bunu...
kendi sevmekle başla güne her saatte her saniye kendi sevmekle başla bak gör mucizeyi
şükret varlığın için önce bu hayatta olduğun için
şükret güsel başarılı olduğun birişin olduğu için
şükret dinlerin farklı olsanda muhteşem bir eşe sahipsin din değil aşk sevgi huzur paylaşım ve ortak dil sizi bir araya getirmişim sen tanrının en güsel kulusun onun sevgisinden yaratılmışsın böyle muhteşem eşe sahip olduğun için tanrı sana sevgilerini yolluyor hep
şükret güsel bir ablan var kimi zmn senin annen kimi zaman sırdaşın kimi zmn dostun herşeyden öenmlisi yalnız değilsin
şükret sen muhteşemsin ii ki annen baban seni bu muhteşem evrene seni getirmiş yoksa düşünsene bir kahvenin bile keyfini bile alabilecekmiyidin:)


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:15 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.