| ||||||||||
|
Hayatım Değişti Klubü ve Serbest Kürsü İNSAN HAYATINDAKİ 7 EVRE Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız 1. devre, Ay tarafından yönetilen çocukluk evresidir. 0 ile 7 yaş arası sürer. Burada kişilik kendine ait geçmiş yaşamındaki otonom, sürekli tekrarlayan hareketler ile kendisini ifade eder. Çocuk üzerinde dişi gücün hakimiyeti belirgindir. Annenin...! Anne hem onun en büyük koruyucusu, ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Serbest Kürsü telkin cd indir izle İstanbul Serbest Kürsü nerededir kimdir Serbest Kürsü çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Serbest Kürsü hipnoz Serbest Kürsü olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Serbest Kürsü hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Serbest Kürsü kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
|
![]() | #1 (permalink) |
Super Moderator ![]() Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 2,480
Tesekkür: 2,848
1,792 Mesajinıza toplam 3,354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() | ![]() 1. devre, Ay tarafından yönetilen çocukluk evresidir. 0 ile 7 yaş arası sürer. Burada kişilik kendine ait geçmiş yaşamındaki otonom, sürekli tekrarlayan hareketler ile kendisini ifade eder. Çocuk üzerinde dişi gücün hakimiyeti belirgindir. Annenin...! Anne hem onun en büyük koruyucusu, hem de 7 yaşından sonra işlemeye başlayacak olan karmik kişiliğinin geliştiricisidir. Bu döneme, Chandra veya Selena dönemi deriz. Çocuk geçmiş yaşamlarından getirmiş olduğu kişiliğini hatırlayabilir. Bilinç tam anlamı ile kapanmamış, bu yaşamdaki karma henüz başlamamıştır. Bu dönemlerde sebepsiz korkular, otomatik davranışlar, daha önce görmediği farklı nesnelerden korkma, kendi lisanı dışında farklı bir lisan konuşmaya çalışarak nesne ve objelere farklı sembol ve isimler takmak hep bu zamana özgüdür. Çocuk bazen yatağından haykırarak kalkar. Kimsenin tanımlayamadığı varlıklar ile konuşmaya çalışır. Geçmiş yaşamındaki kişiliğini sanki bir masal kahramanı imiş gibi anlatmaya çalışır. Bu aşamada çocuk üzerinde yapılacak analiz, horoskopu ile beraber bireyin nasıl bir samsara döngüsü içinde olduğunu bizlere gösterir. Önemli olan bu dönemdeki çevreden alınan bilgiler değil, çocuğun içinden gelen, bilinçaltı bilgiler ve etkilerdir. Bazı alerjiler, sebepsiz yüksek ateş, halüsinasyonlar ve bedendeki doğum izleri geçmiş yaşam travmaları hakkında çok açıklayıcı bilgiler verir.
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
Super Moderator ![]() Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 2,480
Tesekkür: 2,848
1,792 Mesajinıza toplam 3,354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() | ![]() not (Ben geçmiş yaşam konusuna temknli yaklaşıyorum. Reddetmiyorum ama kabulde etmiyorum. Kuranın ışığında ispatlanmadıkça benim için hala gizemdir. Fakat kuran her çağda yeniden yorumlanır, yeniden bilgiler açıklanır. Çünkü bilim geliştikçe kuranın yeni mucizeleri su yüzüne çıkar. Zaman değiştikçe kuran gençleşir) IŞIK* |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) |
Super Moderator ![]() Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 2,480
Tesekkür: 2,848
1,792 Mesajinıza toplam 3,354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() | ![]() 2. devre, Merkür tarafından yönetilir. 7. yaş ile 7. yaştan 14. yaşa kadar süren, aslında ergenlik dönemine girdiği ana kadar olan dönemdir. Bu dönem Merkür ve Vulcan dönemi olarak ifade edilir. Vulcan; ilkokul çağlarını kapsar. Geçmiş yaşamının üzerine çocuğun sevdiği, sevmediği, değer verdiği ve değer vermediği ayırımları göstermesi açısından çok önemlidir. Aslında 7 ile 10 yaş arasına Vulcan dönemi, 10 yaş ile ergenlik dönemi arasındaki döneme Merkür dönemi deriz. Burada Vulcan, Merkür’den küçük onun bir uydusu gibi kabul edilmek zorundadır. Merkür dönemi de çocuk ilkokul çağlarından ortaokul çağlarına doğru ilerler. Çocuğun bilgisi her alanda artış gösterir. Merak, keşfetme içgüdüsü, onun iletişim kurmasını ve kendisini ifade etmesine sebebiyet verir. Zaman içinde kavrayışı artar. Ve kişilik, dış dünya ile kendisi arasında ki farklılıkların önemini kavramaya başlar. Mantık gelişir. Anne ve baba ile ilişkiler daha ziyade arkadaşlık formuna bürünür. |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
Super Moderator ![]() Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 2,480
Tesekkür: 2,848
1,792 Mesajinıza toplam 3,354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() | ![]() 3. devre, Venüs tarafından yönetilir. Beden, ergenlik döneminden veya 14. yaştan itibaren gelişmeye başlar. Cinsel farklılıklar belirlenir. Çocuk bakır rengi aurasını, erkeğin altın rengine ve kadının gümüş rengine dönüştürür. Venüs'ün tüm etkisi bu dönemde ortaya çıkar. Fiziksel görünümüne özen gösteren çocuk, karşı cinse ilgi duyarak ilkel libidonal motivasyonları, gelişmiş cinsel hazza çevirmeye çalışır. Beden kendi matematiksel oranı içinde en doğru oranı yakalamaya çalışır. İşte bu dönemde beğenilmeme korkuları, olumsuz grup deneyimleri ve ailesel travmalar sebebi ile çocuk ilk duygusal travmalarını deneyimlemeye başlar. Venüsyen devrenin başlaması ile beraber karma başlamış, doğum horoskobundaki natal Satürn kendini ilk karşıtı yaparak, yaşamsal startı vermiştir. Bu dönem hayatın en zor dönemi olup birey çeşitli davranış modelleri yaratarak hayat tiyatrosundaki rolünü oynamaya başlar. Venüs, estetik değerlerin, güzelliğin her şeyden önemli olduğu fikrini bu dönemde arttırarak, bireysel iç güdülerini karmik olarak geliştirmemiş bireylerde, bağımlılıklara sebebiyet verir. Gelişmiş bireylerde ise, kişi mental güç kaybını hissederek denklemin karşıt tarafını tamamlamak için sanata ve estetiğe önem vererek, kendi ile temas kurmasını sağlar. |
![]() | ![]() |
![]() | #5 (permalink) |
Super Moderator ![]() Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 2,480
Tesekkür: 2,848
1,792 Mesajinıza toplam 3,354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() | ![]() 4. devre ; 21. yaştan itibaren 28 yaşa dek sürer. Bu dönemin başlangıcı Satürn’ün doğumdaki Satürn’e üst kare yaparak başladığı 21. yaştır. Bu dönem transit Satürn'ün natal Satürn ile 28.5 yaşındaki kavuşumuna dek sürer. Burada artık birey, egosunun farkına vararak, çocukluğundaki bilinçaltı sembollerin üzerine her geçen gün daha hızla gelişen ego ile heybetli bir bina kurar. Egonun gelişmeye başladığı bu dönemde birey kendine, sosyal çevre edinmeye çalışır. Bir kariyer edinmek yaşamını kurmak, kişiliğini geliştirmek ve eşini bulmak asıl amacı ve idealidir. Bilinçaltı semboller bu dönemlerde derinlerde yatan enerjiyi ortaya çıkararak kişiliği, toplum ile bütünleşme arzusunu gösterir. İşte en büyük tehlike karmamızdaki sorunlarımıza göre, Satürn'ün tecrübesiz olan genci, ağır zorunluluklar, toplumsal baskılar ve bedensel ihtiyaçların karşılanmaması ile zorlar, birey kendisini bir kurban gibi hissedebilir. Bu sıkıntılı zamandan çıkmanın en kesin ve basit yolu irademizi önümüzdeki görevlere doğru yöneltmek, istemek, içsel deneyimlerin dışsal deneyimlere dönmesi sonucunda “yapabilirim, yapacağım ve kendimi ifade ediyorum” önermeleri üzerinde çalışmaktan geçer. |
![]() | ![]() |
![]() | #6 (permalink) |
Super Moderator ![]() Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 2,480
Tesekkür: 2,848
1,792 Mesajinıza toplam 3,354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() | ![]() 5. devre , Mars tarafından yönetilir. İlk Satürn kavuşumundan sonraki ilk Satürn karesine kadar devam eden süreci kapsar. Ortalama 28- 36 yaş arası. Kadın olsun erkek olsun, kişi toplumda artık bir yer edinmiştir. Mars yaşamında ona mücadele gücü ve motivasyon sağlar. 4. devrede öğrendiği her şeyi bu dönemde uygulamaya koyar. İnsanlar ile ilişki kurmaktan zevk alır. Çoğunlukla bu dönemde eşini bulmuş olur. Artık yemek içmek nefes almak gibi, süreklilik gösteren bir cinsel hayata sahiptir. Ve çocukları olur. Artık burada duygusal enerjide büyük çıkarımlar görünür. Karmanın en belirgin olarak etkilemeye başladığı dönemdir. Eş ile ilgili problemler çocukların bakımı veya kaybı, anne ve babanın hastalıkları ve ölümleri, çocukluğundaki bütün bilinçaltı süreçleri yeniden ortaya çıkarabilir. İşte içsel bütünlüğünü sağlayamamış, karmada hedeflerini belirleyebilecek bilinçli planlara sahip olmayan bireyler, ağır depresyonlar, veya asosyalite, eşten ayrılık, hatta r dürtülerini ortaya çıkması ile r veya fiziksel şiddet görülür. Karmasında bilinçli olan insan bu dönemlerde kendi bilinç altının ona sağlamış olduğu yetenekleri kullanarak, yeni karmalar doğurmadan bu dönemi atlatır. Samsara çemberinin ne yazık ki devam etmesine sebebiyet veren, bu dönemde karşılayamadığımız arzularımızdan başka bir şey değildir. |
![]() | ![]() |
![]() | #7 (permalink) |
Super Moderator ![]() Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 2,480
Tesekkür: 2,848
1,792 Mesajinıza toplam 3,354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() | ![]() 6. devre , Jüpiter tarafından yönetilir. 35. yaş ile 43. yaş arasındaki süreye denir. Bir hedefe ulaşmak için, ruhun kendisine gerekli olmayan şeylerden arınarak, kendisini çeşitli hedeflere doğru uygun bir şekilde yönlendirdiği dönemdir. Bireyin öğrenmiş olduğu en büyük etki bu bedende neleri yapamayacağını iyi bilmesi ve seçiciliktir. Karmanın sınırlılık kanunları, Jüpiteryen tesirler ile egoda genişlemeye ve haz içgüdülerinin artmasına sebebiyet verir. Bilinç bu dönemde isteklerini kontrol altına almayı öğrenmek zorundadır. Bilinçlilik, bireyin egosal isteklerini sınırlaması ile doğar. Kişi, çok yüksek konsantrasyonla yapmak istediği işlere yönelir. Gücünü konsantre ederek, kendi içsel bilinçliliğini deneyimler. Bu dönemde şu ana kadar vermiş olduğu mücadelenin sonuçlarını elde etmeye başlar. Yaşamda yeni felsefelerin, farklılıkların ve yeni deneyimlerin ön plana çıktığı çağ, altıncı evredir. Kişilik, zamanını çok iyi değerlendirerek, dünyasal felsefeler ile ilgilenebilir. Jüpiter’in etkisi ile çeşitli yolculuklar yaparak, bireysel olgunluk sınırlarını genişletir. Yaşamının anlamı üzerine düşünmek, niçin yaşıyorum şeklinde yeni fikirler ile kendini değerlendirmek, rahatlık, eğlence, bedensel hazlar, hep bu döneme aittir. Kişi evrimleşmiş, süperegoların tesirlerini egosuna indirgemiş, bilinçaltı olarak da karmik tercihlerini genellikle bu dönemde yapmıştır. 5 duyu aracılığı ile algılanan evreni her yönü ile deneyimler. Bu dönemin en büyük tehlikesi, kişinin hayat hakkında edinmiş olduğu fikirleri, bilincinin gelişmesi için değil, bilinçaltı içsel güdülerin gelişmesi için kullanmasıdır. İd’in etkisi altında olan varlık, zevke ve sefaya dalarak samsara döngüsünün ve dünyasal tuzakların esiri olur. Karmada bu dönemde gelişmiş ego geliştirici düşünce yapılarının çözümü ancak bir sonraki hayat taslakları ve planları ile çözülebilir. Sadakatsizlik, seksüel aldatma ve libidonal enerjinin dengesiz kullanımı 6. siklusun en büyük tehlikesidir. Eşler arasında sadakat ve sevgi azalmış ise, 5. devrede yanlış bir eş seçimi yapmış ise, aldatmalar ve boşanmalar bu devrede görünür. Karmik bağlar ile başka bilinçlere şuurlu ve şuursuz bağlandığımız bu devre, yaşamımızın en olumlu veya en olumsuz dönemini temsil eder. Temelde genişletilmiş bir bilinçlilik hali yaratması gerekirken, 20. yy’ın kapitalist toplumlarında, egoizm ve bencillik yaratmaktadır. |
![]() | ![]() |
![]() | #8 (permalink) |
Super Moderator ![]() Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 2,480
Tesekkür: 2,848
1,792 Mesajinıza toplam 3,354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() | ![]() 7. devre, Satürn tarafından yönetilir. 42. yaştan, 56. yaşa kadar sürer. 42 – 49 yaş arası devreye Ketu döngüsü denir. Bu dönemde kişi, kendi içsel disiplininin ve bireysel olgunluk süreçlerinin farkına varır. Ketu devresinde en önemli özellik kadınlarda menopoz'un başlangıcı, üretkenliğin azalarak bedenin kendi yaşlanması ile yüzleşmesi, erkekte ise artık kendisinin etrafında dönen bir dünyanın olmadığı gerçeği bilinçliliğinin farkına varılması süreci olarak açıklanabilir. Satürn, ketu devresinde disiplinler ve olgunluklar verir. Beden yaşlanmaya başlamış, birey kendisine aynı olgunlukta ve dinamikte hissetmemektedir. Kişi bu devrede zamanını daha iyi bir şekilde dengelemeye çalışarak, iradesini güçlendirmeye çalışır. Bu döngü, aslında iradenin sınanması olarak da açıklanabilir. Toplum bilincinde orta yaş bunalımları olarak ifade edilen bu döngü, içsel disiplinlerin ortaya konulması, çocukların büyüyerek birer kişilik haline gelmeleri, yaşam sorumluluğunun artması ve yapılan hataların bedelinin ödendiği dönem olarak görebiliriz. Karmanın birinci yasası sebep sonuç yasasıdır. Kişi geçmişinde veya gençliğinde ekmiş olduğu iyi veya kötü meyveleri bu dönemde toplayacaktır. Çoğunlukla, 20. yy toplumunda gencin hedefini çok iyi tanımlamaması yüzünden ve ketu dönemine kadar lüzumsuz parazit, duygusal enerji formlarından kendisini arındırmaması sebebi ile ketu döngüsünde çok acı çekebilir. Gençliğin elden gittiğini düşünen varlık, çeşitli depresyonlar, endişe nöbetleri ve anksiyeteler olarak tanımlanabilir. Bireyin en çok depresyona girdiği bu dönem rların da çok arttığı bir yaşam döngüsünü temsil etmesi bakımından ilginçtir. Farkındalık enerjisinin, tezahür edebilmesi için kişi tüm gereksiz düşüncelerden arınmalıdır. Bu dönem meditasyon yapmak, bireysel gelişimimizin farkına varmak için çalışmak, bizim dışımızdakilerin bizimle yaşadığının gerçekliğini kabul etmek ve bedenin esirinden kurtulabilmesi için ruhun son dönemidir. İlahi devinimin farkına varmış varlık, içsel gerçeğinin ve sesinin rehberliği ile ilerler. Bedenin önemli olmadığının, bedenin, çeşitli sınırlılık kanunları ile sınırlandırıldığının farkına varır. Öyle ya, eskisi kadar güçlü değil, eskisi kadar da neşeli değildir. Bedenin önemli olmadığını fark eden varlık, düşünce kalitesini çeşitli soyut kavramlar ile uğraşarak geliştirir. Evrim, hayatın yasasıdır. Ve kişi ya evrimleşmek zorunda olduğunun farkına varır veya lüzumsuzca yaşamına devam eder. 49 ile 56 yaş arasına ise, Rahu dönemi deriz. Bu dönemde yaşlılık, hızlı bir şekilde devam etmekte, çeşitli unutkanlıklar ve bedensel hastalıklar başlamakta, çocuklukta edinilmiş takıntılar ve duygusal problemler, hastalıklar olarak bireyin karşısına çıkmaktadır. Çoğunlukla insan yaşamında faal iş yaşamının bittiği bu dönem, emekliliğin başladığı dönem olarak da nitelendirilebilir. Farkındalığı yüksek olan varlık, kendisini çeşitli felsefi düşünce biçimleri ile geliştirmeye çalışır. Bilinçliliğin, tüm periyotları ile ilgilenen kişilik, her alanda kendini genişletir ve bireysel olarak olgunlaşır. Bu döneme kadar hep almış olan varlık, 49 ile 56 yaş döngüsü arasında, vermenin önemini kavrar. Çocukları büyümüş, hepsi kendi karmik döngüleri içinde, bireysel kimliklerini ispatlamışlardır. Erkekte andropoz başlar. Bilinç yeterince olgun ise, eşe duyulan saygı ile beraber yeni hobiler geliştiren varlık, kendisi ile barışık bir şekilde yaşamına devam eder. Eğer bilinç farkındalığı düşük, öğrenilmiş bütün bilgiler, dünyasal, materyalist sınırlar içinde ise ve kişi kendi ile barışık değilse, bilhassa erkek, eşinin dışında genç dişilere kendisini ispat etmeye çalışır. Bilinç yüzeysel ve olumsuzdur. Kadında ise bu dönem, yaşlılığın, iyiden iyiye kendini belirttiği bir dönemdir. Bedendeki oran zaman içinde kaybolur, kişi gençliğindeki Venüs'ün etkisi ile çekiciliğini kaybederek bedeninin bir yok olma sürecine girdiğinin farkına varır. Artık üreme döngüsü bitmiş olan dişi, toplumda kendine verilen saygı ön ekleri ile tanınır. Satürn'ün belirgin etkileri kemiklerde bozulmalara, libidonal enerjinin düşmesine ve gençlikteki lüzumsuz edinilmiş bilgilerin çok ağır hastalıklar ile, kendisini göstermesine sebebiyet verir. Bu dönemin birinci ve tek geçerli kanunu sınırlılıktır. Bedensel gücün sınırsız olduğu fikri değişmiş, bedenin bilinci sınırlaması ve kişiliğin düşünce kapasitesinin belirgin bir biçimde zafiyet göstermesi, bireyin aşırı zorlanmasına sebebiyet verir. Bu dönemde Satürn kişiliğin gereksiz olan her şeyi, hayatından çıkarmasına ve yaşamında yeni bir varoluş deneyimlemesini temsil eder. Kozmik evrim süreci, acımasız bir şekilde ilerlemekte, tezahür eden her gerçeklik çeşitli hastalıklar olarak onu çevrelemektedir. Yaşamda aklın, bedenin ve ruhun temel birliğinin idraki, bu dönemde şarttır. Pozitif düşünmek, kendiyle barışmak, hümanizm, önemli bir dinamizm yaratacaktır. Karamsarlık, negatif itici güçler oluşturarak şiddetli hastalıklara sebebiyet verir. Bu dönemde öğrenilmesi gereken en büyük kural, insanın doğduğu gibi öleceği gerçeğini kabullenebilmesidir. Rahu dönemi, 56. yaştan sonra biter. 56. yaştan sonra, bilincin hızla tükendiğini düşünen kadimler, karmik esrimenin çok fazla etkili olamayacağını düşünmüşlerdir. Aslında bir bakıma da çok öneli bir gerçekliği temsil eden bu düşünce biçimine göre, algılar zayıfladıkça, kişiliğin bilincine olan bilgi akışı azalır. Artık yaşlılık başlamıştır. Beden son bir döngü ile yaşama karşı direnmeye çalışmaktadır. |
![]() | ![]() |
![]() | #9 (permalink) |
Super Moderator ![]() Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 2,480
Tesekkür: 2,848
1,792 Mesajinıza toplam 3,354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() | ![]() 56 yaşta Ezoterik Astrolojinin kozmik döngüleri bitmektedir. 56 yaştan 84 yaşına kadar olan döngüye, Tibet Karmik Astrolojisi’nde Vajra döngüsü denir. Bu bağlamda Vajra döngüsünde kişilik, bedenini terk edene kadar mükemmelliğe ulaşmak için (tabii ki olgun insan için diyoruz) teorik çalışmalardan daha ziyade, pratik çalışmalara yönelir. Çeşitli hastalıkların sağaltımları ile karmik olarak bilinçlenmiş varlık, şaşkınlıklarından kurtularak aklını, bedenin de ötesinde kullanmaya başlar ve hayatın en büyük öğretmen olduğu gerçeğine varan varlık, doğa ile uyumlu olması gerektiğini fark eder. Madde ile ruhun birleşerek insanı oluşturma süreci, 84 yaş civarında bitmektedir. Ezoterik Astroloji’ye göre insan yaşamında 7 ana döngü mevcutken, Tibetian karmik sisteminde karmayı yönlendiren 12 büyük güçten bahsedilir. Tabii ki, iki sistemin de birbirleri ile olan bağlamları gerçekte 7 ana sistemin olduğu, yoksa yedişer yıllık devrelerden oluşan, 12'li bir sistemin mi var olduğu konusu da pek çok spekülasyona sebebiyet verir. Aslında Batı sistemi ile Doğu düşüncesinin yorumlanma çabası olan Teozofik Astroloji, diğer isimleri ile Spritüel ve Ezoterik Astroloji, kabalistik geleneği takip ettiği için tıpkı kadim Çin Astrolojisi gibi karma döngülerini Satürn transiti ve Satürn gezegenin etkileri ile incelemiştir. Oysa, Tibetian karmik Astroloji, kendi geleneğinin oluşmasındaki iki ana unsur olan, güney Hint Astrolojisi, (Vedic ast.) kadim Çin'in 'Zi Wei Dou Shu' Astrolojisi’nden yaşamdaki 12 dönüşüm prensibi ile ayrılmaktadır. İlginçtir ki, Tibetli Lamalar bedenin her yedi yılda bir, tüm hücrelerine kadar yenilendiğini bilmekte idiler. Bildiğimiz tüm eski kayıtlarda, Uranüs gezegeninden bahsedilmediğini bilmekteyiz. Oysa Tibet karmik Astrolojisi, Uranüs döngüleri üzerine kurulmuş, hatta Dünya’nın ikinci uydusu olarak iddia edilen, spekülatif, Lillith uydusunu ve Lillith düğümlerini, kendi sistemlerinde sürekli kullanmıştır. Tibet sistemi kendi içinde bir ekinoks Astrolojisi olmayıp, ne kadar ekinoks döngülerini izler gibi görünse de Dünya’nın presesyon hareketini takip edilen bir nitelikte olması ile pek çok ilginç döngüye sahiptir. Ezoterik Astroloji ’de gördüğümüz yedili sistem bizlere 56 yıllık karmik döngüleri sağlarken, Tibet Astrolojisi bize 84 yıllık döngüler sağlayarak, 4000 yıllık bu geleneksel sistemin en gelişmiş tabana sahip olduğu gerçeğini bize açıklar. Batı ’da ve Doğu ’da Astroloji analiz edilerek kişinin karakterinin oluşturmuş olduğu gelecek varyasyonları ile ilgilenirken, Tibetian karmik Astrolojisi, ruhun evrimsel gerçekliği ile ilgilenerek tüm otonom hareketleri ve kişiliğin geçmiş yaşamların bir uzantısı olduğunu kabul etmektedir. Nicelik ve niteliksel olarak iki sistemin bir arada kullanılması ile kendi içindeki dinamikleri yaratan Teozofik Astroloji bizce modern çağın yaratmış olduğu 21. yy etkilerini gelecekte taşıyabilecek en derin Astrolojik sistemdir. Astrolog Oğuzhan Ceyhan |
![]() | ![]() |
![]() | #10 (permalink) |
Super Moderator ![]() Üyelik tarihi: Jan 2013
Mesajlar: 2,480
Tesekkür: 2,848
1,792 Mesajinıza toplam 3,354 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() | ![]() astroloji belkide bizim anlayamayacağımız şekilde karışık. En iyisi çokta fazla irdelememek galiba. İnsan sonsuz bir varlıktır ve sonsuzluk yolcusudur. Bu dünya da yaşanacak olan bir kaç yıllık bir ömürden sonra sonsuz zamanlara uzanan yepyeni bir hayatın içine doğulur. İnsan ruhlar aleminde ölür. Anne rahminde dirilir. Anne rahminde ölür dünyada dirilir. Dünyada ölür berzahta dirilir. Berzahta ölür mahşerde dirilir ve artık ölüm ondan sonrası için söz konusu değildir. Umarım son durak cennet ve rıza-ı ilahi olur ve sonsuz zamanlar boyunca harika bir hayatın içine doğarız. |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Hayatım Değişti Klubü ve Serbest Kürsü İNSAN HAYATINDAKİ 7 EVRE Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız 1. devre, Ay tarafından yönetilen çocukluk evresidir. 0 ile 7 yaş arası sürer. Burada kişilik kendine ait geçmiş yaşamındaki otonom, sürekli tekrarlayan hareketler ile kendisini ifade eder. Çocuk üzerinde dişi gücün hakimiyeti belirgindir. Annenin...! Anne hem onun en büyük koruyucusu, ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Serbest Kürsü telkin cd indir izle İstanbul Serbest Kürsü nerededir kimdir Serbest Kürsü çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Serbest Kürsü hipnoz Serbest Kürsü olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Serbest Kürsü hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Serbest Kürsü kuantum düşünce kitap haberi