| ||||||||||
|
Duygusal Yaşam Klubü ve İlişkiler BEŞ SEVGİ DİLİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Merhaba arkadaşlar, Ben Gary Chapman'ın Beş Sevgi Dili isimli kitabını iki kere okudum ve ilişkilerimizde bizlere çok faydası olacağına inandığım için kitaptan alıntıları bu başlık altında sizlerle paylaşacağım. Sevgilerimle....
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var İlişkiler telkin cd indir izle İstanbul İlişkiler nerededir kimdir İlişkiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa İlişkiler hipnoz İlişkiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi İlişkiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 İlişkiler kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
|
![]() | #1 (permalink) |
Administrators Zerynthia ![]() Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Merhaba arkadaşlar, Ben Gary Chapman'ın Beş Sevgi Dili isimli kitabını iki kere okudum ve ilişkilerimizde bizlere çok faydası olacağına inandığım için kitaptan alıntıları bu başlık altında sizlerle paylaşacağım. Sevgilerimle. ![]()
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
__________________ ![]() |
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
Administrators Zerynthia ![]() Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() Eşiniz ve siz aynı dili mi konuşuyorsunuz? İnsanlar Sevgiyi farklı şekillerde ifade eder ve algılarlar. Dr. Chapman bunları Beş Sevgi Dili olarak belirler. - Nitelikli Beraberlik - Onay Sözleri - Armağanlar - Hizmet Davranışları - Fiziksel Temas Eğer sevginizi, eşinizin anlamadığı bir dilde ifade ediyorsanız, ona sevgi gösterdiğinizi hiç fark etmeyecektir. Sorun iki ayrı dilde konuşmanızdadır. Belki kocanız cesaret verici sözler duymak istiyor ama siz bir akşam yemeği pişirmenin onu neşelendireceğini düşünüyorsunuz. O kendisini kötü hissetmeye devam ederken, siz hayrete düşüyorsunuz. Veya, belki de eşiniz, çocuklardan ve televizyondan uzakta sizinle beraber olmayı çok arzuluyor. Hediye ettiğiniz çiçek de ona değer verdiğinizi anlatmıyor... Beş Sevgi Dili'nde, nasıl olduğunu anlamadan, sevginin eşsiz dillerini konuşmayı, anlamayı ve eşinize sevginizi etkili bir şekilde gösterip karşılığında gerçek sevgiyi bulmayı öğreneceksiniz. Beş Sevgi Dili arka kapak yazısı. ![]()
__________________ ![]() |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) |
Administrators Zerynthia ![]() Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() Nikahtan Sonra Sevgiye Ne Olur? Buffalo ve Dallas arasında, 30000 feet yüksekliğindeydik. Dergisini koltuk cebine koydu, bana doğru döndü ve "Ne iş yapıyorsunuz?" diye sordu. "Evlilik danışmanlığı yapıyorum ve evliliği zenginleştirme seminerleri veriyorum." dedim. "Uzun bir süredir birine bu soruyu sormak istiyordum." dedi. "Evlendikten sonra sevgiye ne oluyor?" Biraz şekerleme yapma ümidimi bir kenara bırakarak sordum: "Ne demek istiyorsunuz?" "Şey" dedi. "Üç kez evlendim. Her defasında, evlenmeden önce her şey harikaydı; fakat her nasılsa, nikahtan sonra her şey bozuldu. Benim karşımdaki kadına duyduğumu sandığım, onun bana duyuyor gibi göründüğü sevgi buhar olup uçtu. Ben oldukça zeki bir insanımdır. Başarılı bir yöneticiyim, fakat bunu anlamıyorum." "Ne kadar evli kaldınız?" diye sordum. "İki on yıl kadar sürdü. İkincisinde üç yıl evli kaldık, üçüncüsünde de neredeyse altı yıl." "Sevginiz nikahtan sonra hemen mi kayboldu, yoksa bu yavaş yavaş olan bir şey miydi?" diye sordum. "Şey, ikincisi daha başından itibaren kötü gitti. Ne olduğunu bilmiyorum. Birbirimizi gerçekten sevdiğimizi zannediyordum ama balayımız bir felaketti. Ondan sonra da bir türlü ilişkimizi toparlayamadık. Yalnızca altı ay flört etmiştik. Baş döndürücü bir aşktı. Gerçekten heyecan vericiydi! Fakat evlendikten sonra, ilk günden itibaren bir savaştı. İlk evliliğimde, bebek doğmadan önce üç veya dört yılımız güzel geçti. Bebek doğduktan sonra, karım bütün dikkatini bebeğe veriyormuş ve ben artık umurunda değilmişim gibi hissettim. sanki yaşamdaki tek gayesi bir bebek sahibi olmaktı ve bebek olunca artık bana ihtiyacı kalmadı. " "Bunu ona söylediniz mi?" diye sordum. "Ah evet, söyledim. Çılgın olduğumu söyledi. yirmi dört saat bakıcılık yapmanın yarattığı stresi anlamadığımı söyledi. Daha anlayışlı olmam ve ona daha fazla yardım etmem gerektiğini söyledi. Gerçekten denedim fakat pek işe yaramadı. Böylece giderek birbirimizden uzaklaştık. Bir süre sonra aramızda hiç sevgi kalmamıştı, sadece soğukluk vardı. İkimiz de evliliğimizin bittiğine karar verdik." "Son evliliğime gelince, bu defa gerçekten farklı olacağını düşünmüştüm. Üç yıl önce boşanmıştım. İki yıldır flört ediyorduk. Gerçekten yaptığımız şeyin farkında olduğumuza inanıyordum ve belki de ilk kez, birini sevmenin ne demek olduğunu hakikaten anladığımı sanıyordum. Onun da beni sevdiğini hissediyordum." "Düğünden sonra değiştiğimi sanmıyorum. Tıpkı evlenmeden önce yaptığım gibi, ona olan aşkımı ifade etmeye devam ettim. Ona ne kadar güzel olduğunu söylüyordum. Onu ne kadar sevdiğimi, onun kocası olmaktan ne kadar gurur duyduğumu anlatıyordum. Fakat evlendikten birkaç ay sonra, önce çöpü dışarı çıkarmamam ve elbiselerimi asmamam gibi ufak tefek şeylerden şikayet etmeye başladı. Daha sonra kişiliğime saldırmaya başladı. beni ona sadık olmamakla suçluyor, bana güvenebileceğine inanmıyordu. Tamamen olumsuz bir insan haline geldi. Evlenmeden önce hiç böyle değildi. Tanıdığım en olumlu insanlardan biriydi ve bu beni en çok çeken özelliğiydi. Hiçbir zaman hiçbir şeyden şikayet etmezdi. Yaptığım her şey harikaydı, fakat evlendiğimiz andan itibaren hiçbir şeyi doğru yapamaz oldum. Gerçekten ne olduğunu bilmiyorum. Sonunda ona olan sevgimi yitirdim ve için için kızmaya başladım. Beni sevmediği ortadaydı. Artık birlikte yaşamamızın hiçbir anlamı olmadığı konusunda anlaştık ve ayrıldık." "Bu bir yıl önceydi. Bu yüzden benim sorum şu: Nikahtan sonra sevgiye ne oluyor? Benim deneyimim sık rastlanan bir deneyim midir? Bu yüzden mi ülkemizde bu kadar çok boşanma var? Bunun üç kez başıma geldiğine inanamıyorum. Peki ya boşanmayan insanlar? Onlar bu boşluk içinde yaşamayı mı öğreniyorlar, yoksa sevgi bazı evliliklerde canlı mı kalıyor? Eğer öyleyse, nasıl?" Yol arkadaşımın sorduğu sorular, bugün binlerce evlenmiş ve boşanmış insanın sorduğu sorulardır. Bazıları arkadaşlarına, bazıları danışmanlara ve din adamlarına, bazıları da kendilerine bu soruları soruyor. Bazen yanıtlar neredeyse anlaşılmaz olan psikolojik araştırma terimleriyle ifade ediliyor, bazen mizah ve kültürle anlatılıyor. Fıkraların ve özdeyişlerin çoğu biraz gerçeklik taşır ama bunlar kanserli bir kişiye aspirin sunmak gibi bir şeydir. Evlilikte romantik sevgi için duyulan arzu, psikolojik yapımızda derin bir şekilde kök salmıştır. Hemen hemen her popüler derginin her sayısında, evlilikte sevgiyi canlı tutmak üzerine bir yazı vardır. Bu konuda yazılmış çok kitap vardır. televizyon ve radyodaki talkshowlar aynı konuyla ilgilidir. Evliliklerimizde sevgiyi canlı tutmak ciddi bir iştir. Bütün kitaplara, dergilere ve uygulamalı yardımlara rağmen, neden nikahtan sonra de sevgiyi canlı tutmanın sırrını bulmuş gibi görünen çiftlerin sayısı bu kadar az? Neden bir iletişim çalışmasına katılıp, iletişimi nasıl artıracakları konusunda harika fikirleri dinleyip eve dönen bir çift kendilerinin orada sergilenen iletişim kalıplarını uygulamaktan bütünüyle aciz olduklarını görebiliyor? Nasıl oluyor da bir dergide "Eşinize Sevginizi İfade Etmenin 101 Yolu" diye bir yazı okuyor, bize özellikle iyi görünen bir iki yol seçiyor, bunları deniyoruz ve eşimiz gösterdiğimiz çabanın farkına bile varmıyor? Biz de geri kalan 98 yoldan vazgeçip, her zamanki gibi yaşamaya devam ediyoruz. ![]()
__________________ ![]() |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
Administrators Zerynthia ![]() Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ![]() Eğer sevgimizi etkili bir şekilde belirtmek istiyorsak, eşimizin birincil sevgi dilini öğrenmeye çalışmalıyız. Bu soruların yanıtı, bu kitabın amacıdır. Bu, şimdiye kadar yayınlanmış kitaplar ve yazıların faydalı olmadığı anlamına gelmez. Sorun, temel bir gerçeği gözden kaçırmış olmamızdır: İnsanlar farklı sevgi dilleriyle konuşurlar. Dilbilim alanında belli başlı dil grupları vardır: Japonca, Çince, İspanyolca, İngilizce, Portekizce, Yunanca, almanca, Fransızca, vs. Çoğumuz annemizin ve kardeşlerimizin dilini öğrenerek büyürüz ve bu bizim birincil ya da anadilimiz olur. Daha sonra, genellikle çok daha fazla çaba göstererek başka diller de öğrenebiliriz. Bunlar bizim ikincil dillerimiz olur. En iyi konuşup anladığımız dil anadilimizdir. Bu dili konuşurken kendimizi çok rahat hissederiz. İkinci bir dili ne kadar çok kullanırsak, o dilde sohbet etmek o kadar rahat olur. Eğer sadece anadilimizi konuşur ve bizim bilmediğimiz kendi anadilini konuşan biriyle karşılaşırsak, iletişimimiz kendi anadilini konuşan biriyle karşılaşırsak, iletişimimiz sınırlı olacaktır. Bu durumda işaretleşmeye, homurdanmaya, resimler çizmeye ve fikirlerimizi oynayarak anlatmaya bel bağlamak zorundayız. İletişim kurabiliriz, fakat bunu yaparken zorlanırız. Dil farkları, insan kültürünün önemli bir parçasıdır. eğer kültürler arasında etkili olarak iletişim kurmak istiyorsak, iletişim kurmak istediğimiz insanların dilini öğrenmeliyiz. Sevgi söz konusu olduğunda da aynı kural geçerlidir. sizin sevgi dilinizle eşinizin dili, Çincenin İngilizceden farklı olduğu kadar farklı olabilir. Aşkınızı İngilizce olarak ne kadar ifade etmeye çalışırsanız çalışın, eğer eşiniz yalnızca Çince anlıyorsa birbirinizi nasıl sevmeniz gerektiğini asla anlayamayacaksınız. Uçaktaki arkadaşım, "Ona ne kadar güzel olduğunu söyledim. Onu sevdiğimi söyledim. onun kocası olmaktan ne kadar gurur duyduğumu söyledim" derken, üçüncü karısıyla onaylayıcı sözler dilini konuşuyordu. Sevgisini ifade ediyordu ve samimiydi fakat karısı bu dili anlamıyordu. Belki de sevgiyi onun davranışlarında arıyor ve bulamıyordu. İçten olmak yeterli değildir. Eğer sevgimizi etkili bir şekilde belirtmek istiyorsak, eşimizin birincil sevgi dilini öğrenmeye çalışmalıyız. Yirmi yıllık evlilik danışmanlığından sonra, temel olarak beş duygusal sevgi dili olduğu sonucuna vardım; insanların sevgiyi anladığı ve konuştuğu beş yol. Dilbilim alanında, bir dilin değişik lehçeleri ve varyasyonları olabilir. Benzer bir şekilde, beş temel duygusal sevgi dilinin de birçok lehçesi vardır. Bunu, dergilerde çıkan "Eşinize Onu Sevdiğinizi Anlatmanın 10 Yolu", "Erkeğinizi Evde Tutmanın 20 Yolu", veya "Evlilikte Aşkın 365 İfadesi" başlıklı yazılar açıklar. Bence 10, 20, 365 tane değil, sadece beş sevgi dili vardır. Bununla birlikte, çok sayıda lehçe olabilir. Bir sevgi dili içerisinde sevgiyi ifade etme yollarının sayısı, yalnızca o kişinin hayal gücüyle sınırlıdır. Önemli olan, eşinizin sevgi dilini konuşmaktır. Erken çocukluk çağlarında he çocuğun kendine özgü bir duygusal kalıp geliştirdiğini uzun süredir biliyoruz. Örneğin bazı çocuklar düşük bir özsaygı kalıbı geliştirirken, diğerleri sağlıklı bir özsaygıya sahiptir. Bazıları duygusal güvensizlik kalıpları geliştirirken, diğerleri güven duyarak büyür. Bazı çocuklar sevildiğini, istendiğini ve tekdir edildiğini hissederek büyür; Bazılarıysa Sevilmediğini, istenmediğini ve takdir edilmediğini hissederek yetişir. Ana-babaları ve akranları tarafından sevildiğini hisseden çocuklar, kendilerinin benzersiz psikolojik yapısını ve ana-babalarıyla diğer önemli insanların onlara sevgilerini ifade etme yollarını temel alan birincil bir sevgi dili geliştirirler. Onlar, birincil sevgi dilini konuşup anlayacaktır. Daha sonra ikincil bir sevgi dilini öğrenebilirler, fakat her zaman birincil dilleriyle kendilerini çok daha rahat hissedeceklerdir. Ana-babaları ve akranları tarafından sevildiğini hissetmeyen çocuklarr da birincil bir sevgi dili geliştirecektir. Fakat onların dili, tıpkı bazı çocukların kötü bir gramer ve zayıf bir kelime hazinesine sahip olması gibi yetersiz kalacaktır. Bu zayıf programlama onların iyi iletişimciler olamayacağına değil, diğer çocuklara nazaran daha çok çalışmaları gerektiğine işaret eder. Keza, az gelişmiş bir sevgi hissi içinde büyüyen çocuklar da sevildiğini hissetme ve sevgiyi iletme konumuna gelebilir; fakat sağlıklı ve sevgi dolu bir atmosferde büyüyenlere göre daha özenle çalışmaları gerekir. Kadın ve erkek nadiren aynı birincil sevgi dilini kullanır. Hepimizde kendi birincil sevgi dilimizi kullanma eğilimi vardır ve eşimiz iletmeye çalıştığımız şeyi anlamayınca kafamız karışır. Sevgimizi ifade ederiz, fakat mesaj yerine ulaşmaz; çünkü onlara göre bizim konuştuğumuz yabancı bir dildir. İşte temel sorun burada yatar ve bu kitabın amacı bu probleme bir çözüm sunmaktır. Bu nedenle, sevgi üzerine başka bir kitap yazmaya cüret ediyorum. bir kez beş temel sevgi dilini keşfedip, eşimizin birincil sevgi dili ne kadar kendi birincil sevgi dilimizi de anladık mı, kitaplar ve makalelerdeki fikirleri uygulamak için gerekli bilgiye sahip oluruz. İnanıyorum ki, eşinizin birincil sevgi dilini keşfedip, o dili konuşmayı öğrendiğinizde, uzun ömürlü ve sevgi dolu bir evliliğin anahtarını keşfetmiş olacaksınız. Sevginin nikahtan sonra buhar olup uçması gerekmez; fakat çoğumuzun onu canlı tutmak için ikincil bir sevgi dilini öğrenmeye çabalaması gerekecektir. Eğer eşimiz anadilimizi anlamıyorsa, ona bel bağlayamayız. Ona iletmeye çalıştığımız sevgiyi hissetmesini istiyorsak, sevgimizi onun birincil sevgi dilinde ifade etmeliyiz. ![]()
__________________ ![]() |
![]() | ![]() |
![]() | #5 (permalink) |
Binbaşı ![]() Üyelik tarihi: Jun 2010 Bulunduğu yer: Venüs
Mesajlar: 1,403
Tesekkür: 6,102
1,460 Mesajinıza toplam 6,406 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Benim bu konuda anlamadığım bir şey var. Anlayan birinin beni aydınlatmasını rica edeceğim. Eşlerimizin birincil dilini sevgiliyken çözebiliyoruz, ona hitap edebiliyor, onun ruhuna dokunabiliyoruz da, evlendikten sonra dil mi değiştiriyoruz??? Aynı kelimelerle, aynı şekilde ifade etmeye devam ediyoruz kendimizi??? Peki tıkanan ne? Ben bu sözlere alıştım artık yenilerini bu gibi bir gereksinim mi ortaya çıkıyor acaba?? Yoksa asıl sorun sevgiyi doğru ifade edebiliyorsak, yamacımı9zdakine alışıp bazı inceliklerden uzaklaşmamız mı??? Bilemedim şimdi???
__________________ ![]() I dream my life away I'm just a dreamer who dreams of better days." |
![]() | ![]() |
![]() | #6 (permalink) | |
Administrators Zerynthia ![]() Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Alıntı:
İleride belki daha net anlaşılabilir ancak sevgiliyken dikkatlerimiz daha çok birbirimiz üzerinde ve birbirimizin mutluluğu üzerinde odaklanıyor. Yani aşık olduğumuz erkek ya da kadın için yapabileceğimiz her şeyi yapabiliriz. Değişik sürprizler, güzel sözler, nitelikli bir beraberlik, vs. Çünkü genellikle başlangıçta daha önceden yazdığım gibi beraber olduğumuz kişinin kusurlarına ya da hoşlanmayacağımız davranışlarına göz yumabiliyoruz, çok önemsiz ayrıntılar olarak görebiliyoruz. Birbirimize daha fazla zaman ayırıyoruz. Bu zamanı ne şekilde değerlendireceğinizi kendiniz planlarsınız ama her anlamda ilginiz o kişiye kayıyor. Evlilik olduğu zaman daha farklı bir durum ortaya çıkıyor. Bir kere her gün aynı evdesiniz. Hep birliktesiniz. Birlikte ömür boyu mutlu bir hayat, iyi yaşam koşulları altında yaşamak için ilginiz daha farklı konulara da kaymaya başlıyor. Evinizin sorumlulukları, iş yaşantınız, günlük sorunlar daha fazla yer tutmaya başlıyor. Ancak sevgiliyken bunlar önemsiz ayrıntılarmış gibi görüyorum ben bekar bir bayan olarak... :) Sevgiliyken devamlı buluşmak isteyen bir erkek evlendikten sonra işine yoğunlaştığında, eve gelip maç izlediğinde ya da birbirleriyle konuşurken yüzlerine bakmadıklarında, evin temiz olmasından tutun da bedensel temizliğinize, evde yemek pişip pişmemesine, birlikte bir takım sosyal aktiviteler yapıp yapmamanıza, eşinize ufak hediyeler alıp almamanıza ve cinsel birlikteliğinize kadar sorunlar çeşitlenebiliyor. Belki bir noktadan sonra birbirinize alışıyorsunuz ve artık sevginizden emin olduktan sonra gerek duyulmuyor tüm bunlara bilemiyorum. Hepsi mümkün. :)) Zaten tüm bu sorunlar birbirinizi sevmediğiniz anlamına gelmez hiçbir zaman. Bu anlamları yükleyenler bizleriz. Ancak frekans konusu da önemli bana göre ve değişkenlik gösterebilir. Ben evlenince frekansı sabitlemeyi düşünüyorum. ![]() Sevgilerimle. ![]()
__________________ ![]() | |
![]() | ![]() |
![]() | #7 (permalink) |
Binbaşı ![]() Üyelik tarihi: Jun 2010 Bulunduğu yer: Venüs
Mesajlar: 1,403
Tesekkür: 6,102
1,460 Mesajinıza toplam 6,406 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Sevgiliyken devamlı buluşmak isteyen bir erkek evlendikten sonra işine yoğunlaştığında, eve gelip maç izlediğinde ya da birbirleriyle konuşurken yüzlerine bakmadıklarında, evin temiz olmasından tutun da bedensel temizliğinize, evde yemek pişip pişmemesine, birlikte bir takım sosyal aktiviteler yapıp yapmamanıza, eşinize ufak hediyeler alıp almamanıza ve cinsel birlikteliğinize kadar sorunlar çeşitlenebiliyor. Belki bir noktadan sonra birbirinize alışıyorsunuz ve artık sevginizden emin olduktan sonra gerek duyulmuyor tüm bunlara bilemiyorum. Hepsi mümkün. :)) Zaten tüm bu sorunlar birbirinizi sevmediğiniz anlamına gelmez hiçbir zaman. Bu anlamları yükleyenler bizleriz. Ancak frekans konusu da önemli bana göre ve değişkenlik gösterebilir. Ben evlenince frekansı sabitlemeyi düşünüyorum. ![]() Sevgilerimle. ![]() Canım benimmmm:)) Alışkanlıklar kabulleniliyor. Bu zaten çok doğal. Olması da gerekiyor. Aynı evde yaşamak, birlikte hareket edebilmek, birlikte tatil yapabilmek, en önemlisi babanın yanında eşine "Aşkım", diye hitap edebilmek gerçekten harika bir rahatlık sağlıyor ve insanı çok mutlu ediyor. İnşallah sen hayallerindeki gibi bir evlilik yapıp, çoooooook ama çooooook mutlu olursun canım benim. Bu güzel yüreğin bunu fazlasıyla hakediyor. Frekansın sabitlenebileceğini bilseydim ben de yapardım wallahi. Bak bu hiç aklıma gelmemişti. Maalesef artık bambaşka frekanslardayız. Artık daha yüksek frekanslara bakmanın zamanı gelmiş:)) ![]()
__________________ ![]() I dream my life away I'm just a dreamer who dreams of better days." |
![]() | ![]() |
![]() | #8 (permalink) | |
Administrators Zerynthia ![]() Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Alıntı:
![]() Sanırım eşinin kendine bakmasını istiyorsun. Bilemiyorum ama şimdi böyle bekar olunca çok rahat söyleyebiliyorum adamı odadan atarım valla diye. ![]() Sevgilerimle. ![]()
__________________ ![]() | |
![]() | ![]() |
![]() | #9 (permalink) | |
Üsteğmen ![]() Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 179
Tesekkür: 1,042
246 Mesajinıza toplam 1,189 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() | ![]() Alıntı:
| |
![]() | ![]() |
![]() | #10 (permalink) | |
Binbaşı ![]() Üyelik tarihi: Jun 2010 Bulunduğu yer: Venüs
Mesajlar: 1,403
Tesekkür: 6,102
1,460 Mesajinıza toplam 6,406 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Alıntı:
Böyle bir kitabı eşimin eline versem, döner de bir suratıma bakar, kendi elindekileri bitiremediğini söyler herhalde. :)) hahaha:)) Anladım ki olayın sevgi diliyle alakası yokmuş. En azından benim evliliğimde yok. Sevgi dilinde bir değişiklik yok, tek değişiklik göze inen perdelerin karşındaki kişiyi geri plana atıp, kalbini kırdıkça, giderek daha çok yıpranması ve sonunda tamamen kalkması. Eh bu noktadan sonra da tüm görmezden gelinen farklılıklar su yüzüne çıkıyor. Sonra da başkalaşım başlıyor. Yani aslında her şey incelikler yüzünden galiba:))
__________________ ![]() I dream my life away I'm just a dreamer who dreams of better days." | |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Duygusal Yaşam Klubü ve İlişkiler BEŞ SEVGİ DİLİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Merhaba arkadaşlar, Ben Gary Chapman'ın Beş Sevgi Dili isimli kitabını iki kere okudum ve ilişkilerimizde bizlere çok faydası olacağına inandığım için kitaptan alıntıları bu başlık altında sizlerle paylaşacağım. Sevgilerimle....
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var İlişkiler telkin cd indir izle İstanbul İlişkiler nerededir kimdir İlişkiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa İlişkiler hipnoz İlişkiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi İlişkiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 İlişkiler kuantum düşünce kitap haberi