![]() |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Alıntı:
|
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Yeni bir güne Günaydın sevgili günlük http://dl5.glitter-graphics.net/pub/...bp20ksiiv6.gif :) Günlüğe yazmadığım günler içerisinde aslında moralim bozuktu diyebilirim. çünkü hazımsızlık ve kabızlık sorunlarım eskisi kadar çok dert verici olmasa da son günlerde biraz nüksettiği için tartıda kilom da sanki geri kilo alıyormuşum gibi yükselmeye başlamıştı. ama bunun özkilom olmadığını ve hazımsızlıktan olduğunu bildiğim için bir parça rahattım. dün akşam laksatif ilaç aldım ve bu sabah etkisini gördüm. şimdi yine eski kilomda yani olması gereken kilomdayım çok şükür. ancak bunun böyle devam edemeyeceğini anladım ve bir kısırdöngüde olduğumun farkına vardım.her başım sıkıştığında laksatif alamam. Bu sorunu kökten çözmeliydim. Diyetimde belirtilenlerin dışında birşey yemiyorum evet ama birşeyler yalnıştı. Sonunda düşüne düşüne buldum. Ben hayatımdan şekeri ve ekmeği çıkarmayı başardım. Evet bu büyük bir başarı. ama diğer zararlı olan maddeyi yani tuzu hayatımdan çıkaramadığımı ve tuza da zaafım olduğunu farkettim. özellikle de diyetimde kuruyemişe yer veriliyor olmasını da fırsat bilerek hergün antepfıstığı yiyordum. ama antepfıstığının kabuklarının altı hep tuzlanmış oluyor malum. benim bundan gizliden gizliye zevk duyduğumu farkettim ama bu tuzlar benim sağlığıma zararlı. ne kadar kabuğun üstündeki tuzları elinle ayıklasan da bir müktarı yine üzerinde kalıyor. tamamen arındırması mümkün değil. o yüzden bügünden itibaren eve antepfıstığı almaya son verdim ve onun yerine ceviz yemeye devam edeceğim. çünkü cevizlerde tuz olmuyor. hem geçmiş yıllarımda da ilginç bir deneyim yaşamıştım düşünürken o da geldi aklıma ; birkaç sene önce dahiliye doktoruna ve diyetisyene aynı anda gidiyordum ve o gittiğim zamanlarda da diyet yaparken yine tuz tüketiyordum ve bu arada dahiliye doktorumun verdiği kolesterol ilaçlarını kullanıyordum. ancak sonradan anladığıma göre tuz tükettiğim için bu ilaçların etkisini faydasını görmüyordum ancak o günlerde daha bunun farkında değildim. ve nasıl olduysa tuzu kesme kararı almıştım. Sanırım bunun sebebi ödem tutmamdı geçmiş gün tam hatırlayamıyorum birşey sebep olmuştu işte. neyse, kestikten 2-3 gün sonra sabah yataktan bir kalktım. tartıya göre sadece 1 kilo vermiştim ancak fiziksel görünümüm sanki en az 4-5 kilo vermişcesine bir anda incelmişti ve şaşkınlık içinde kalmıştım. tuzu kestiğimde kolesterol ilacı da etkisini göstermiş ve bütün tıkanıklıkları ödemleri vsleri çözmüştü. ve bugün tuzu keserek yine aynı duruma şahit olmak istiyorum. kolesterol ilacı kullanmıyorum şu an ama balıkyağı kullanıyorum o da hemen hemen aynı etkiyi gösteriyormuş görelim bakalım. bugün kahvaltımı yaparken yediğim sahanda yumurtaya hiç tuz ekmedim. ve belirttiğim gibi antepfıstığı değil onun yerine ceviz yedim. damağım tabi ki biraz tuzu aradı ne de olsa alışkanlık var. ama kahvaltıda zaten az tuzlu zeytin ve peynir de yeraldığı için tuz hevesimi onların içeriğindeki tuzdan almaya çalıştım. kendim kahvaltıma tuzlukla dışarıdan tuz eklemedim ve tuzlu antepfıstığı yemedim. şimdilik zeytin ve peynirin içindeki tuzla yetinmeye kendimi alıştırıyorum. Hayattaki birçok şeyi erteleme ve üşenme sebeplerimden birisinin de fiziksel rahatsızlıklarım olduğunu anladım. mesela dün internet videolarından günlük hayatta yapabileceğim saç modellerini araştırırken ve uygulamaya çalışırken bir anda denemelerimden sıkılıp vazgeçmiştim ve çok zor gelmişti. ama bunun nedeninin o modeli uygulamanın zor olması değil de o anki çektiğim hazımsızlıkların olduğunu adım gibi biliyorum. yani birçok kolay şeyi bana zorlaştıran etkenin bu olduğunu anladım ve hayatımda artık mümkün olduğu kadar az yaşamak istiyorum bunu. çünkü zamanımı çalıyor. tuz tüketmenin dolaylı olarak da olsa hazımsızlık, kabızlık, damar ve dolaşım tıkanıklığı ve ödem yaptığını düşünüyorum. vucudun normal fonksiyonlarını yavaşlatıyor ve salgıların zamanında salgılanmamasına yol açıyor. en azından ben kendime öyle hissediyorum doğru veya yanlış bilemem.sonuçta uzman değilim. ama tuzun benim düşmanım olduğu kesin. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) İlginç tespitler. Belki de haklısındır. Bu konuda EFTden yardım alsana çok faydasını görürsün diye düşünüyorum. EFT Yöntemleri Ders 2 - YouTubebu videolardan yardım alabilirsin. sevgimle |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) yalnız öncelikle şöyle bir eft yap istersen. Kilo problemimin tuzdan kaynaklandığını düşünüyorum. yediğim tuzlar bende ödem oluşmasına ve ilaçlarımın faydalı olamamasına sebep oluyor. Buna inanmama rağmen kendimi derinden seviyor kabul ediyor ve affediyorum. Sonrasında ise tuz benim en büyük düşmanım, tuz yüzünden kilo veremiyorum. Tuzu bırakırsam kilo verebilirim. İalçlarım ancak o zaman etki eder gibi cümlelerle o duyguyu temizlemeye çalışırsın. Eğer bilinçaltı başka bir şeyi tuz bahanesinin altına saklıyorsa onu böylelikle açığa çıkarabilirsin. Çünkü bilinçaltı kiloya tutunuyorsa seni oyalamak için binlerce bahane bulur:) İşte sen onun üzerine bence eft silahını da kullan. derim ben :) |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) çok zekisin ya ışıklıyol; bunun farkında mısın ? özeniyorum senin gibi güzel akılla ince ve zekice sentez yapıp bir de üstüne çözüm üreten insanlara 96kl |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Alıntı:
|
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) savaşçı ruhlu kadınsın, tembellik yok, vageçmişlik yok, amaca ulaşana dek yürümeye devam. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) yaşasınnnn daima hep birlikte elele daha güzel yarınlara superxy |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) merhaba sevgili günlük buraya yazmadığım süre içerisinde bir miktar daha kilo verdim ve şu an itibariyle 82.7 kg ye düştüm. hedefim bu ayın sonunda tam olarak 82 kg olmaktı zaten. yaklaştım sayılır.havalar tamamen ısındı ve uzunkollu tişortlerden ksıakollu tişortlere geçiş yaptım ve dışarı öyle çıkıyorum. hem de fazla kilolarıma aldırmadan. kilo verdikte imajımda da ufak ufak değişimler yeni denemeler yapıyorum ki hayatıma hareket gelsin diye. mesela dünden beridir hangi tip tokaların hangi saç modellerinde kullanıldığını öğrenmek istedim. onda da yanlışlarım varmış bilmiyormuşum. böylece günlük hayatımda benim için en ideal en pratik olan saç toplama yöntemini ve bunu ne tür tokayla yapmam gerektiğini öğrendim. çeşit çeşit tokalar görüyordum ama hangisi ne tür toplamalar için diye kafam çok karışıyordu. şimdi bu konuda kafam daha net. en azından ne almak istediğimi bileceğim. mesela tutup da topuz yapılmak üzere üretilmiş olan mandal tokayla atkuyruğu veya üstten yarım toplama gibi şeyler yapmaya kalkışmayacağım girlhaha bana artık saç lastikleri hani şu atkuyruğu yapılan lastikli saç bantları çocuksu gelmeye başladı. o yüzden hayatımdan çıkarmayı düşünüyorum. zaten artık atkuyruğu yapmayacağım. saçlarım ne kadar yıpranmış falan da olsa saçlarımı biraz olsun salıp çevreye "bir kız" olduğumu göstermek istiyorum. mahallemde benim giydiklerimden daha dar ve daha feminen şeyler giyen ve saçları benden daha uzun ve fön çekilmiş genç kızları görünce biraz içten içe kıskanıyorum itiraf etmeliyim ki. ama bu hayatımı eskisi kadar etkileyip mahvetmiyor. çünkü vereceğim kilolar sayesinde onlara benzeyebileceğimi belki de onlardan daha güzel olabileceğimi düşünüyorum ve anlık bir kıskançlık olduğunun farkındayım. onlara benzemek imkansız ve ulaşılmaz değil. bunun farkındayım. o yüzden hayatımı zehir etmeme hiç gerek yok. o an için kıskanmış olmam da çok doğal çünkü bir insanım ve imreniyorum. ama ufaktan ufaktan bende kendimde verdiğim kilolar ölçüsünde küçük değişiklikler yapıyorum ve ince ince dantel örer gibi hergün dünkünden daha güzel olacağım şekilde çıkıyorum dışarıya. aşama aşama ilerliyorum. yarın kısmetse bir koşu gidicem ve mahallemizde yeni açılan japon pazarından benim için lazım olan toka tipinden birkaç tane alacağım değişik renklerde :) |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) merhaba sevgili günlüğüm. düzenli bir şekilde kilo vermeye devam ediyorum. daha sağlıklı ve dinç olmak için sıcak su torbasıyla yatarak hergün günde 1 kere terlemeye yatıyorum. gerçekten rahatlatıyor. tabi ki terlemekle kaybettiğim suyu telafi etmek için mümkün olduğunca su da içiyorum. bugün itibariyle 82.5 kiloya düştüm. ayın sonunda tam 82 kg olma hedefim vardı. bu hedefe çok yaklaştım ve elimin yüzümün akıyla hedefime ulaşmış olacağım. ilk kilo edefime ulaşmaya sadece 500 gram gibi ufak bir miktar kaldı. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Ne hoş, ne harika. Tebrikler arkadaşım, kolaylıklar diliyorum. :) |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Alıntı:
teşekkür ederim canım y789 |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) merhaba sevgili günlüğüm, başka bir sitede yine kilolarımdan şikayet ettiğim eski bir konumu bulup okudum o günden bu yana ne kadar ilerlediğimi veya gerilediğimi analiz etmek için. o zamanki açtığım konuda bir mesajımı ağustos 2011 de yazmışım ve o gün kilom 83-84 arası gösteriyormuş tartıda. şu an ise 82 li kilolara inmiş durumdayım. zaman olarak da 4 ay sonra 2 yıl geçmiş olacak ağustos 2011 e göre. ve ağustos 2013 te de 88.8 kiloya kadar çıkmıştım ve hayatımda en son bildiğim en yüksek kilomdu bu. yani demem o ki. ben eskiden her sene kilolarıma biraz daha fazlasını eklerken ve yıllar geçtikçe beden numaram daha da büyürken, geçen sene giyebildiğim veya 2 sene önce giyebildiklerimi bu yıl giyemezken ve zayıflayınca tekrar giyerim diye bir köşede tutup bir yandan o günün asla gelmeyeceğini düşünürken. bugün görüyorum ki 1.5 sene önceki kiloma geri dönmeyi başarmışım. hatta onun bile 1 kilo eksiği olmuşum. evet belki zamanı gerçekten geriye döndüremem ama en azından kilo bazında bunu yapabilirim. yani 1.5 yaş gençleştiğimi düşünebilirim verdiğim kilolar ile. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) merhaba sevgili günlüğüm :) izlediğim bir yabancı dizideki aktörün,, yani life on mars dizisinde başrolu oynayan john simm adlı aktörün konuşma aksanına, ses tonuna ve diksiyonuna, mizacına falan bayıldım desem yeridir. ingiliz olduğu için ingilizceyi ingiliz aksanıyla konuşuyor. çok değişik ve hoş geldi kulağıma. ve kafamda birkaç gündür şu soru vardı. ingilizceyi bugüne kadar amerikan ingilizcesiyle görmüş birisi olarak acaba aksan değişikliği yapıp çalışıp çabalayıp ingiliz ingilizcesi öğrenmeye mi çalışsaydım diye. ama sonradan bunun beni yok yere zorlayacağını ve belki de benim ağzımda o aksanın düşündüğüm kadar hoş olamayabileceğini düşünerek vazgeçtim. bu aksanın daha çok erkeklere yakıştığını düşünüyorum. ingiliz bayanların konuşmalarını izlediğimde o kadar da hoşuma gitmedi açıkcası. ve bu yüzden kendim olmaya ve kendim gibi konuşmayı seçmeye karar verdim. çok çeşitli yabancı dizi ve film izlediğim için benim amerikan-ingiliz arası karma bir aksanım var. bir tarafı seçiyim de bir karekteri olsun dedim ama sonra kendi tarzımı kendim yaratmaya karar verdim. zaten yaratmışım neden orjinalliğimi bozayım ki dimi ? ve bu arada bahsettiğim aktörden karşı cins gözüyle gerçekten çok hoşlandım. astrolojiyle ilgilenen bir tanıdığım benim gibi balık burcunda olan birisinin aşkta en iyi anlaşacağı burcun yengeç burcu olduğunu söylemişti. ve şansıma bu adamın doğum tarihine baktım ve yengeç olduğunu gördüm. gerçekten yengeç erkeklerinden hoşlanıyorum galiba. sakin ve huzur verici mizaçları oluyor. demekki aradığım aşkta buna da dikkat etmem gerektiğini anladım. bu aktör bana iyi bir örnek oldu. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Bende başak erkeklerini yüz metreden tanırım. Kovalarla da iyi anlaşıyorum. Malesef eşimin burcu belli değil. Hani insan bari mevsimini hatırlar onu bile hatırlayan yok koca sülalede. ayıp be :)) İşte bu yüzden hala çözemedim ben bu adamı. Bilsem ki burcu ney şap diye yapıştıracam karakterini ama, yok işte yok hatırlayan yok onun hangi ayda doğduğunu.4897 |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Alıntı:
benim babamın da gerçek doğum tarihi ile kimliğindeki tarihleri tutmuyor gerçi. babamın ailesi kendisinin yılbaşından bir gün evvel doğduğunu söylemiş yani 30 veya 31 aralığı kastetmişler. ama nufus cüzdanında ise mart doğumlu gözüküyor. kimliklere bu tarihler neye göre atanıyor onu da bilemiyorum. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) sevgili günlüğüm, şu aralar sporu biraz boşlamak zorunda kalsam da diyetime aynen devam ediyorum. bugün itibariyle 82.1 kg çıktım. yani toplam olarak 6 kilo 700 gram vermişim. daha da moral bulmak için bugün elimde olup da giyemediğim 46 beden pantolonumu denemek istedim durumumu ölçmek için... daha önce de denemiştim bu pantolonu ama içine sığmama rağmen aşırı sıkıyordu. bugün ise hala 46 bedene ulaşmadığımı, ancak eski denemelerindeki kadar da aşırı sıkmadığını gördüm. şu an giydiğim 48 beden pantolonum ise bana bol gelmeye başladı bile. 4 kilonun 1 bedene eşit olduğunu söylenir. buna göre 6.7 kg verdiğime göre zaten eski halime göre 1 buçuk beden incelmişim. ancak tam olarak da 46 olamamışım. şu an 48 bedenden 46,5 bedene indim diyebilirim sonuç olarak y789 . tam olarak 46 beden olmama 1 kilo 300 gram kaldı. ilk hedefimiz 46 beden pantolonu rahatça giyebilmek..ileriiii sevincli |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Bravoooooo tebrikler956kalk78 |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Sevgili günlükhappy6 Bugün tartıya çıktım bir de ne göreyim :) 81.1 kiloya inmişim evettt :) 88.8 kilodan 88.1 kiloya inerek Toplam 7.7 kg vermişim sevincli verdiğim kiloların 8 kiloya yani 2 beden küçülmeye gelmesi için sadece 300 gram kaldı :) bugün 46 beden pantolonumu yine giydim ve cesaret geldi yarın yürüyüşe o pantolonumu giyip de çıkmayı düşünüyorum.her ne kadar o pantolonla otutrken zorlansam da ayaktayken gayet rahatım. dışarıya çıkıp dolaşabilecek kadar en azından. uzun bir aradan sonra ilk kez 46 beden bir pantolon giyeceğim yarın nasipse :) bugün ayrı bir mutluyum. artık kendimi beğenmeye başladım. daha da güzeli artık kendimin de "beğenilebilir" olduğuna inanmaya başladım. artık benim için "beğenilebilir" olmak imkansız değil sadece birazcık uzaklıkta. dün sınava girdiğimde sınav görevlileri beni kimliğimdeki resmimden tanımakta güçlük çektiler. çünkü kimliğimdeki resmim 2 yıl önceki yani eski 88 kiloluk halim ve kısa saçlı halimdi ve daha yıpranmış ve yaşlı gibi gözüküyordum. o kişinin ben olduğuma zor inandılar ve görevliler birbirlerine sorup kendi aralarında tartışıp o sırada benim yüzüme de bakıp bir karara vardılar.çünkü karşılarında genç kızımsı birşey duruyordu ve de uzun saçlı. neredeyse bu sen değilsin diyip sınava almayacaklardı. korktum bir an gerçekten. ama sonradan hoşuma gitti bu durum. demekki o kadar değişmeyi başarmışım girlhaha |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Alıntı:
son kilom 81.1 tabi ki. 88.1 değil y789 |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) merhaba günlüğüm son birkaç gün öncesine kadar güzel giyinme konusunu kendime aşırı takıntı ettiğimi farkettim. öyle günler oluyorduki kendimi internette saatlerce moda resimleri bakarak vakitlerimi boşa öldürdüğüm ve kendimi çok gerdirdiğim zamanlar oluyordu. giyinmeyi "öğrenmeye çalışıyordum" ama şimdi farkettim ki aslında güzel giyinmek benim zannettiğim gibi imkansız birşey değilmiş. ve de 10 bilinmeyenli denklem değilmiş. şimdi bunlara hiç kafa yormadığımı görüyorum. tek mesele ortamına göre olan tarzda parçalara sahip olmak ve renk uyumuna dikkat etmek. bu konuda çok canlı renkler giymemek iyi bir ipucu oldu bana. çünkü onlarla her renkler uyabiliyor :) artık giyim konusunda da kendime güveniyorum :) |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Alıntı:
|
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) nefes_almak arkadaşım,gelişmelerini keyifle takip ediyorum..adına seviniyorum,daha güzel en güzel haberlerini duymayı diliyorum.bu arada zayıflamak için hangi telkinlerden destek alıyordun? |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Alıntı:
|
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) merhaba sevgili günlük eskisine göre çok daha huzurluyum ama tabi kafamı hala karıştıran sorular da yok değil. ama bu sorularla dünyayı kendime eskisi kadar dar etmiyorum. kilo vermede duraksama sürecine girdim ama ümidimi kaybetmedim. ve bugün kilo problemimin aslında ne denli büyük bir problem olduğu üzerinde düşündüm biraz ve daha objektif bakmaya çalıştım. evet sayı olarak yüksek bir kilom var ama yapım gereği o kiloları çok da aşırı göstermiyorum. yani beni görenler beni şişman veya obez olarak sınıflandıramaz. fazla kiloları olan birisi olarak görebilir. kendime önden baktığımda kilolarımı çok da görmüyorum bile. esas problem yandan bakıldığında önden çıkmış olan göbeğim ve midem ile arkadan çıkan kalçalarım. bacaklarda sorun yok. ince kemikli olduğumdan böyle sanırım. zaten doğduğumda bile olmam gereken kilodan daha zayıf bir şekilde doğmuşum ve bakımlarla normal kiloya gelmişim.o yüzden sayıya takılmayacağım. evet boyuma göre çok yüksek kilom sayı olarak belki ama görüntüm "o kadar da değil" diyor bana. benim esas sorunum piyasada benim bedenime göre olan kıyafetlerin çeşit azlığı. evet çeşitli giyinenemek tek derdim. bunu da kilo vererek anca sağlayabilirim yoksa benim bedenime yani göbeğime göre de güzel elbiseler yapılıp satılıyor olsaydı pekala da yakışırdı ve göstermezdim kilomu :). bugün güzelliğime katkıda olabilecek birşey yaptığım için mutluyum. saçımı boyadım. saç rengim yıkandıkça çok akmıştı ve sinir olduğum eski röflelerim açığa çıkmıştı. bu durum cildimin ve gözlerimin rengini olduğundan solgun gösteriyordu. rengi tekrar tazelemek için kestane rengine boyadım bu sefer akmamasını ümit ediyorum. eski rengin kalıntıları çok az kaldı ama güzel de oldu. güneşte hafiften beyazlı altınlı yansımalar oldu o yüzden. gölgede ise mavi siyaha çalan bir sonuç elde ettim. daha da güzeli cildim eski beyazlığına kavuştu ve gözlerim kahverengilikten koyu elaya terfi ettiler :) ha bir de evlilikten beklentilerimi ve kariyer beklentilerimi düşürme kararı aldım. daha gerçekçi olmak ve çok da havalarda uçmamak istiyorum. şu an bile mutluluğu bir şekilde yakaladığıma göre gelecekteki eşimden dublex ev talep etmenin anlamsız olduğunu anladım. ve evliliği maddi imkanlarımın genişletme ve statü yükseltme aracı olarak kullanmamaya karar verdim. ailem bana karşı daha anlayışlı davranmaya ve benim sorunlarıma karşı daha duyarlı olmaya başladı. artık kafama takılan ufak tefek soruları sorabilmeye başladım. sanırım kendi dertlerini nihayet aşabildi ki artık evladıyla ilgilenebiliyor çok şükür. imkanları benim aileme daha eşit olan ama daha huzurlu ve sevgi dolu bir evlilik tercih etmeye karar verdim. ben ne de olsa bir memur çocuğuyum. yani kalkıp da eşimin bir holding sahibinin oğlu olmasını bekleyemem haliyle. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) sen değişirsen dünya değişir. Tebrikler çok iyi gidiyorsun |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) telkinlerini bıraktıgını söylemişsin devam etmen daha hayırlı olur, dinlemek rahatsız mı ediyor neden bıraktın |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Alıntı:
2 günün üstüste aynı geçmesi tahammül edemediğim birşey Alıntı:
|
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) spor yaparken kulaklıkla dinleyebilirsin. dediğin gibi dinlemek istememenin nedeni hazır olmaman olabilir.3 senedir bu siteyi biliyorum ancak bu sen dinledim ve çekirdek inanç yaptırmaya karar verdim, zamanım şimdiymiş, verimini ancak şimdi alıyorum. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Alıntı:
bir de bazı sorunları çözmek üzere yeni girişimlerde bulunabilmek için zihinde biraz da olsa boş bir alana gereksinim oluyor. şu dönemlerde zihnim ağzına kadar dolu ve over capacity sinyali veriyor sürekli. bu da insanı aşırı hassas ve tahammülsüzlük yapıyor. öyle ki ailem bile bana günlük angarya işleri buyuramaz oldu. herşeyin bana yük gibi geldiğinin o da farkında. telkin dinlemiyorum ama bu ortamı çok seviyorum sizin gelişmelerinizi izlemek falan zevkli oluyor :) zihnimde nefes alıcak kadar biryer açıldığında tekrar denemeyi ben de istiyorum. belki sandığımdan da az zamana ihtiyacım vardır kimbilir. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) içime büyük bir karamsarlık çöktü. ağlamak istiyorum. bu ruh halim umarım düşündüğüm gibi regl dönemi yaklaştığı içindir. aksini düşünmek istemiyorum. hayata karamsar bakmaya başladım ve bulunduğum konuma razı olmak zorundaymışım gibi hissediyorum. çünkü insan yukarı baktıkça kendini çok kötü hissediyor. ben anladım ki hayattaki sosyal sınıfın neyse o olarak kalıyorsun. büyük sıçramalar çok nadiren oluyor. Ailem kariyer yapmamı istemiyor. dün konuştum istediğim bir konuyla ilgili setrifikalı eğitim almayı. o da desteklemedi ve herşey zaten para kazanmak için ve zaten senin benden dolayı bir gelirin var. çalışmayacaksan neden sertifikayla uğraşasın dedi. uğraşma zorlama kendini dedi. senin mezun olduktan sonra yapacağın şey evde bilgisayarını ingilizceni ilerlet yeri geldiğinde topluma bu özelliklerini gösterirsin. kağıt parçası alıcam diye debelenme. üniversite diploması yeter sana dedi. okul bittikten sonra giyinir kuşanırız gezeriz tozarız kefimize bakarız. zaten herkesin hayal ettiği bir şekilde yaşıyorsun kimseye muhtaç değilsin mecbur değilsin. ev de var araba da dedi. tamam da malesef hayat yan gelip yatanlar için pek de merhametli değil. hele ki insanlar arasında. yoksa ben de isterim bütün gün evde karpuz gibi yatmayı. tamam iyi hoş. bende kendimi yormak yıpratmak istemem. ama karşıma bir eş adayı çıktığında veya toplum necisin ne yapıyorsun dediklerinde ev kızıyım evde oturuyorum mu diyeyim utanıyorum. hele ki bu karşıma çıkan kişi belki bir eş adayı da olabilir. beni bu halimle kabul etse bile belki en ufak bir tartışmamızda seni evden çekip çıkardım falan gibi imalarda da bulunabilir. bilemiyorum. aslında yaşantımdan memnun gibiyim ama eş adayları veya eşim karşısında sosyal statü olarak küçük görünüp onun karşısında ezik kalmak istemem. evet sıkıntı ettiğim şey bu. zaten evlilik yapamayacaksam evde boş oturuyor olmam beni rahatsız etmez. nasıl olsa biryerden gelir akıyor. ağlayasım var bugün hem de çok. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Bu konuşma babanla aran da mı geçti? |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) yazdıklarının hıc bırı senın dusuncelerın degıl..senın yapmak ıstedıkelrın degıl..sen kendı yapmak ıstedıklerıne odaklan..kım ne derse desın..Allah mutlaka bır yol acar..calısmak hem cevrenı gelıstır hemde bır eve 5 lıra gırmesı varken neden 2 lıra gırsın..hem onlar sonsuza dek basında olmayacakalr kı..seni dusunuyorlar ama baksı acıları cok yanlıs.. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Eft yapabilirsin bu duyguna. Eskiden de demek ki sana destek vermiyorlardı. Hayat hep çok kolay değil malesef bazıları için savaşmak gerekebiliyor. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Alıntı:
Alıntı:
düne kadar huzurluydum. herşey internette laf olsun diye renk ve stil danışmanlığı eğitimi programlarını araştırdıktan sonra ortaya çıktı. "abaca olabilir mi ?" dedim ve konuyu babama açtım. benim renklere ve giyim kuşam modaya ilgim var. en iyi bildiğim şey diyebilirim. ama benim korkum toplumda insanların beklentileri çağ geliştikçe gittikçe yükseliyor. sadece zorunlu eğitimi bitirip diplomasını evin bir köşesine atan bir ev kızı veya ev hanımı olarak toplumda nereye kadar tutunulabilir bilmiyorum. buna ayak uyduramazsam ezileceğimi düşünüyorum. evde kendimi bir prenses gibi hissedebilirim ama evden dışarı adım attığım zaman aynı şeyi görmeyeceğimi bildiğimden korkuyorum. babamı da anlıyorum, ablamın işhayatındaki çektiklerini çekmemi istemiyor (çok ağır şartlarda çalışıyor kendisi) bir de benden sonra hakettiğin emekli maaşıyla geçinir gidersin ev de sana kalır araba da diyor. bunları duymak da aklıma karıştırıyor doğrusu. ama ben kısmetse beni sevebilecek birisiyle evlilik de yapmak isterim çocuk sahibi olmak da. tek korkum eşim olacak kişinin kafasındaki imajım nasıl olacak bilmiyorum. sırf onun gözünde olduğumdan yüksek görünebilmek için çalışıyor olacağım bu durumda da galiba ? offff :( |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) ne kadar güzel:) Bilinçaltını okudum sözlerinde sen de görebiliyor musun merak ettim engellerini. Bak arkadaşım sana tavsiyem bu yazının içinde sana engel teşkil eden ne varsa tespit etmen ve onlardan özgürleşmen. İş hayatında başarı telkini alabilirsin. Ayrıca her duyguna EFT çalışabilirsin. En kolayıyla affetmek özgürleştirir sayfasında mevcut. Ben en iyi oradan öğrendim. Ve devamlı yapıyorum şimdilerde. Hadi bakalım kolay gelsin. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) Alıntı:
kafam çok karışık olduğu için engelleri pek göremiyor olabilirim. açıkcası şöyle bir çelişki içindeyim. ailemin ne istediği belli, toplumun benden ne beklediği belli, ve aile ile toplumun isteklerinin birbirine tamamen zıt olduğu da belli. ama ben ne istiyorum o belli değil ? |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) sözlerinin içinde mevcut ne istediğin. Sen ablanın yaşadığı sıkıntıları yaşamak istemiyorsun.Evde rahat ve huzurlu olmak istiyorsun. Buna ihtiyacın yok neden çalışasın ki? evde kendimi bir prenses gibi hissedebilirim ama evden dışarı adım attığım zaman aynı şeyi görmeyeceğimi bildiğimden korkuyorum. babamı da anlıyorum, ablamın işhayatındaki çektiklerini çekmemi istemiyor (çok ağır şartlarda çalışıyor kendisi) bir de benden sonra hakettiğin emekli maaşıyla geçinir gidersin ev de sana kalır araba da diyor. bunları duymak da aklıma karıştırıyor doğrusu. ama ben kısmetse beni sevebilecek birisiyle evlilik de yapmak isterim çocuk sahibi olmak da. tek korkum eşim olacak kişinin kafasındaki imajım nasıl olacak bilmiyorum. sırf onun gözünde olduğumdan yüksek görünebilmek için çalışıyor olacağım bu durumda da galiba ? offff :( bunlar kendi cümlelerin, engellerini görebiliyor musun? |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) bir kaç tane cümleye benim korkum etiketini koymuşsun zaten. |
Cevap: Nefes_almak, hayatının romanını yazıyor :) hep yada hiç düşüncesi: olayları bu şekilde değerlendirmek gerçek dışıdır; çünkü hayat çok seyrek ya öyle yada böyledir. Örneğin, hiç kimse bütünüyle zeki ya da aptal değildir. Aynı şekilde, hiç kimse her şeyiyle çekici ya da tamamıyla çirkin değildir. Oturduğunuz odanın yerlerine bakın şimdi. Mükemmel temizlikte mi? Her noktasında kir ve tozlar mı birikmiş? Bu evrende mutlak yoktur. Eğer yaşantınızı mutlaklık sınırlarına doğru zorlarsanız, sürekli bunalımda hissedersiniz; çünkü algılarınız gerçekle örtüşmez. Kendinizi sonsuza kadar övgüye mahkum edersiniz; çünkü yaptığınız hiç bir şey abartılmış beklentilerinizi karşılayamaz. Bu algısal yanlışlığın teknik adı ^^kutupsal düşünmedir^^. Her şeyi say beyaz olarak görürsünüz ve griler yoktur. İyi hissetmek kitabından alıntı yaptım tam da senin yazdıklarına uygundu, var olmak insanların seni sevmesi ve onaylaması için yeter, olduğun halinle sen yeterince iyisin. Sende olmasını istediğin şeyler olmadığında da sen değerlisin. Olumlama yaparak ve affetme çalışması yaparak insanların ikna olduğuna şahit olabilirsin. Önce kendi içinde kendi durumunu kabul edip affederek başlamanı tavsiye ederim, için değişirse dışında değişmeye başlar.sapkal89t678 |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:35 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.