Cevap: Işık'ca
 

Terk edilmeye dayanamazmışım ben. Borderline dedikleri bir hastalığın pençesindeymişim. Eskidendi kayboluşlarım, yıkılışlarım ve yangınlarım. Alıştım artık, şimdi öyle deli divane olmuyorum. Daha sakin ve makul karşılıyorum. Nefretim keskinmiş benim, sevdiğimde ilahlaştırırmışım. Yıllar öncesinde savaş açtım hastalığıma ve and içtim hayatıma sahip çıkacağıma ve bana dair her şeye. Kimseye hayatımın içinde at koşturma hakkını tanımıyorum. Yazdıkça tanıdım kendimi, yazdıkça anladım ve yazdıkça iyileştim.
En esrarengiz yolculuk içinizde yaptığınız yolculuktur arkadaşlar. Kendinize doğru yola çıkın ve bilin ki işte o zaman bir kahramansınız. Çünkü başkalarına uzatmak parmağını kolaydır, yiğitsen kendi kusurunu gör ve nefsine çelme tak. Boşuna mı söylemiş Yunus "İlim, ilim bilmektir. İlim, kendin bilmektir. Sen, kendini bilmezsin. Ya nice okumaktır. Okumanın manası, kişi hakkın bilmektir. Çün okudun bilmezsin, ha bir kuru emektir. "
İçinizde yıldızlarla dolu bir gökyüzü de bulabilirsiniz. Kocaman kocaman sizi yutacak olan kara deliklerde. Nice güneşler, nice galaksiler de vardır içinizde, lavlarla dolu yanardağlarda. Öfkeniz, sizi yutan koca bir kara deliktir. Şehvetiniz, açlığınız. Perhiz lazım her duygudan. Mutedil yol almak lazım, bazı duyguları dolu dizgin, bazılarını ise, yumuşak ve sakin yaşamak lazım. Çöllerle kaplı uçsuz bucaksız menzillerde vardır içinizde, kocaman okyanuslarda. Her duyguya dikkat etmek lazım, ben neyim, ben kimim sorusuna esaslı bir cevap lazım. Bırakın dışınızdakileri, içinize doğru at koşturun dolu dizgin. Kendi mucizenizin kahramanı olun. Ve kendi kaderinizin mimarı. Unutmayın Allahın yardımını ama, sakın ama sakın Ona sırtınızı dönmeyin. Zira der ki Hz Mevlana " nerde perişan birini görsen bil ki o sahibinden kaçmış bir köledir. " Olan da hayır vardır. Sakin ve yumuşak başlılıkla kabul etmeli. Mevla yardım eylesin.
Işık'ca

Cevap: Işık'ca
 

Şükretmek, nimet için yapılan bir eylemdir ve nimetin artmasına sebeptir. Allah bunun için kullarına "Şükredin üzerinizde ki nimetimi artırayım" buyurmuştur. Hamd etmek ise her şey için hamd etmektir. Yani hem sıkıntılara ve hem de nimetlere hamd etmek. Zorluk anında şükretmeyiz ama hamd ederiz. Hamd makamı en yüksek yüce makamlardandır. Makamı Mahmud denilen Efendimiz Sav e verileceği söylenilen makam Makamı Mahmud hamd makamının en üstün mertebesidir. Bu manada yapabileceğimiz dua "Elhamdü lillahi ala külli hal. Sivel küfri veddalal" Yani küfür ve dalalet haricinde her halime hamd olsun. Dilimizi bu zikre alıştırabiliriz arkadaşlar.

Cevap: Işık'ca
 

KIRAC - YASAMAM ARTIK - YouTubeguitar

Klipteki bazı resimleri beğenmedim. Tarzım değil fakat şarkıyı çok sevdiğimden paylaştım. Yoksa umutsuzluk bana göre bir düşünce biçimi değil. Hayat hala devam ediyorsa ve hala nefes alabiliyorsan umut hep var demektir. Hayatın tamamı mucizeler üzerine kuruludur. İmkansız olan ne var ki hayatta. Biz kendi yoksulluğumuza bakıp da karar verirsek yanılırız. Oysa muhteşem bir dünyada sonsuz olanaklar içinde yaşıyoruz. Veren Allah olduktan sonra ve verecek olan ve Onun için her şey sadece bir 'OL' kelimesine bağlıysa, neden umudumu yitireyim ki ? Kan kusan, kan içenlere inat, yaşamaya devam ve umut etmeye. Kendi karanlığında kendi yalnızlığında kavrulsunlar. Gam yok, Allah var.

Cevap: Işık'ca
 

DEMET AKALIN ESMER YARİM - YouTubeguitar

Cevap: Işık'ca
 

Cevap: Işık'ca
 

SERTAB ERENER-HAYAT BEKLEMEZ VİDEO KLİP - YouTube
ennnn sevdiklerimden

Cevap: Işık'ca
 

Hayat çöpte değil
Kenarında köşesinde
Alaaddinin şişesinde
Beklemez, beklemez

Değiştirir değişir
Ne kışın güneşinde
Ne yazın ateşinde
Takılıp da teklemez

Bir tane daha yok şu andan
Her an yeganedir tektir
Tut yakala saçlarından
Kaçırma vakit nakittir

Cevap: Işık'ca
 

Dört nala dolu dizgin atlar gibi
Çağdan çağa atlar
Ne kadar anlamlı yaşarsan
Kendini sonsuza katlar

Hayatı biblo gibi
Vitrinde saklayamazsın
Kırarsan omurgasını
Çakıl taşı gibi toplayamazsın

Durulur mu önünde
Duramaz durduramazsın
Bir kez kaybedersen
Bir hayat daha olduramazsın

Cevap: Işık'ca
 

Bugün ilginç bir şey öğrendim. Bakalım toparlayabilirsem sizinle de paylaşmak istiyorum arkadaşlar. İnsanın parmak uçlarında hafıza varmış. Elimizle yediğimiz de bunun için daha fazla lezzet alabiliyormuşuz. Ve işte bu yüzden dileklerimizi, hedeflerimizi ve niyetlerimizi yazdığımızda onu daha fazla içselleştirebiliyor ve o dileğe karşı inancımız artıyormuş. Bu yüzden yazdığımızda dileklerimizin gerçekleşme olasılığı ve o düşünceyi gerçek hayata geçirme olasılığı daha fazlaymış arkadaşlar. Bunu bugün bir psikologdan duydum.

Cevap: Işık'ca
 

Şu ana kadar duyduğum en ilginç bilgilerden diyebilirim bunun için. Evet, gerçekten yemek elle yendiğinde daha fazla zevk veriyo :D Bugün düşündüklerimi, hissettiklerimi kağıda yazınca neden onlara daha fazla inanıyorum diye düşünmüştüm. Bi de derslerime hep yazarak çalışırım. Demekki buymuş sebebi. Vay be süpermiş hakikaten.