| ||||||||||
|
Alternatif Kişisel Gelişim ve Kendimizi Tanıyalım Işığı Arayanların Karanlık Yanı Kitabından Alıntılar Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Çok etkileyi teşekkürler redflowers bu kitap zaten listemde almam gerek çok güzelmiş......
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Kendimizi Tanıyalım telkin cd indir izle İstanbul Kendimizi Tanıyalım nerededir kimdir Kendimizi Tanıyalım çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Kendimizi Tanıyalım hipnoz Kendimizi Tanıyalım olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Kendimizi Tanıyalım hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Kendimizi Tanıyalım kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
|
![]() | #1 (permalink) |
Teğmen ![]() Üyelik tarihi: Dec 2008 Bulunduğu yer: izmir
Mesajlar: 52
Tesekkür: 346
65 Mesajinıza toplam 517 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() | ![]() Çok etkileyi teşekkürler redflowers bu kitap zaten listemde almam gerek çok güzelmiş...
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
Redflowers ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() 2/1 İçimizdeki her veçhe anlayış ve şefkate ihtiyaç duyar. Eğer biz bunu kendimize vermeye gönüllü değilsek, o zaman dünyanın onu bize vermesini nasıl bekleyebiliriz? Biz nasılsak, evren de öyledir.Öz-sevgisi varlığımızın her düzeyine nüfuz edip beslenmelidir. İçsel benliğini seven, ama aynada dış görüntüsüne bir dakikadan fazla bakamayan insanlar vardır. Diğerleri ise tüm zamanlarını ve paralarını dış benliklerine harcayıp sonunda içlerinde bulunandan nefret ederler. Tüm benliğinizi ışığa çıkarmanın zamanı gelmiştir, ki içsel ve dışsal yaşamınızın her alanını bilinçli olarak değiştirmeyi seçebilin. Şimdi kendinizin ilahı olma zamanıdır. Her veçhenizin, her özelliğinizin size verecek birşeyi vardır. Tüm benliğinizi severek ve benimseyerek, gerçekten, hepimizi sevip benimseyebilirsiniz. ALIŞTIRMA İşe, dikkatinizi dağıtabilecek her şeyi ortadan kaldırarak başlayın. Bu alıştırmada yine bir not defterine ve renkli boyalara ihtiyacınız olacak. Gevşemenize yardımcı olması için yumuşak bir müzik dinleyebilirsiniz. Şimdi gözlerinizi kapatın ve yavaş, derin bir nefes alın. Nefesinizi kullanarak zihninizi sessizleştirin ve kendinizi bu sürece verin. Beş kez daha yavaş ve derin nefes alın. Kutsal Benliğinizle Karşılaşma Yine içinizde bir asansör hayal edin. Bu asansöre girip yedi kat aşağı inin. Asansörden dışarı çıktığınızda yine o güzel bahçenizi göreceksiniz. Bahçenizde yürüyün ve çevrenizdeki çiçekleri ve ağaçları görün. Yemyeşil yapraklara bakın ve çiçeklerin zengin kokularını hissedin. Bu güzel bir gündür ve çevrede kuşlar şakımaktadır. Gökyüzünün rengini fark edin. Kendinizi bu bahçede ne kadar rahat ve güvenlik içinde hissettiğinizi hatırlayın. Bir an durup, derin bir nefes daha alarak kutsal bahçenizin güzelliğini içinize çekin. Oturacak sessiz bir yer bulun ve rahat bir meditasyon koltuğu yaratın. Bu kendinizi çok rahat hissettiğiniz bir yer olsun. Üzerinizde bedeninizi okşayan ve kendinizi güzel ve çekici hissetmenizi sağlayan bir giysi bulunsun. Sonra oturup gözlerinizi kapayın. Bir an sonra bir, bir veçheniz bilincinize gelecektir. Bu veçhe sizin en iyi halinizdir. O varlığınızın sevgi, şefkat ve güçle dolu olan bütünüdür. Bu veçheniz sizin kutsal (yüksek) benliğinizdir. bu muhteşem varlığı farkındalığınıza tam olarak girmeye davet edin. En yüksek potansiyelinizi tezahür ettirdiğinizi, kendinizi huzurlu, sessiz, merkezlenmiş ve doyumlu hissettiğinizi hayal edin. Şimdi kutsal benliğinizden yanınıza oturmasını isteyin. bu veçhenizin elini tutun ve onun gözlerine bakın. Ondan size bu hafta rehberlik yapmasını ve sizi korumasını isteyin. Sonra ona kalbinizi açmak ve taşıdığınız her türlü eski duygusal zehirden kurtulmak için ne yapmanız gerektiğini sorun. Sonra bu kutsal veçhenizi kucaklayın ve sizi görmeye geldiği için ona teşekkür edin, ve onu ve bahçenizi sık sık ziyaret etmeye söz verin. Şimdi gözlerinizi açın ve bu deneyimle ilgili her şeyi defterinize yazın. Ne gördüğünüzü, bahçenizin neye benzediğini, sizin nasıl göründüğünüzü ve ne hissettiğinizi yazın. Kutsal benliğiniz nasıl görünüyordu? O size ne söyledi? Buna zaman ayırın. Siz daha uzun yazdıkça, daha fazla bilgelik sizin kanalınızla ifade edilecektir. Sonra bir kağıt ve renkli boyalar alıp kutsal benliğinizin resmini yapın. Resminizin neye benzedi konusunda endişelenmeyin; bu bir resim yarışması değildir. En az beş dakika kadar bu resmi çizin.
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) |
Redflowers ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() 2/2 Gölgenizle Karşılaşma Gözlerinizi kapayın ve beş kez çok yavaş ve derin nefes alın. Beşe kadar sayarak nefes alın, nefesinizi rahatça tutabileceğiniz kadar tutun, ve sonra mümkün olduğu kadar yavaş bir biçimde verin. Nefesinizi kullanarak zihninizi sessizleştirin ve bilincinizin derinliklerine gidin. Bir asansöre binip yedi kat aşağı indiğinizi hayal edin. Asansörün kapısını açtığınızda çok karanlık, pis ve kasvetli bir yer görüyorsunuz. Oraya hakim olan kokuları, çöpleri ve pisliği fark edin. Asla gitmek istemeyeceğiniz bir yer yaratın. Bu yeri yarattığınızda, yavaş ve derin nefesler almayı sürdürün, ve bir köşeye bakıp orada hayal edilebilecek en düşük, en aşağı formunuzu görün. En kötü görüntünüzün zihninizde belirmesine izin verin. Kendinizle ilgili herşeyi hissetmeye ve görmeye çalışın: Nasıl görünüyorsunuz, nasıl kokuyorsunuz, ne hissediyorsunuz? Şimdi görmekte olduğunuz kişiyi tarif eden bir sözcüğün zihninize gelmesine izin verin. Bu kişiyi onu hissedecek kadar gördükten sonra, gözlerinizi açın. Bu imgelemede aldığınız sözcüğü ve deneyimlediğiniz her şeyi defterinize yazın. En az on dakika boyunca yazın. Bilincinizin bu deneyiminiz hakkındaki tüm düşüncelerini ve hislerini ifade etmesine izin verin. Kutsal Benlik Gölge Benliği Kucaklıyor Gözlerinizi kapatıp kutsal bahçenize dönün. Alıştırmalarınızı yapmak için güvenli ve kutsal bir çevre yaratın. Yine, önce zihninizi sessizleştirmek ve bilincinizin derinliklerine girmek için nefesinizi kullanın. Sonra içsel asansörünüzle yedi kat aşağı inin ve bahçenize girin. Onun içinde yürüyün ve onun güzelliğinin tadını çıkarın. Çevrenizin sakinleştirici mevcudiyetini hisettiğinizde, meditasyon yerinizi bulun. Kendinizi rahat ve güvenlik içinde hissettiğinizde, kutsal benliğinizin görüntüsünü yaratın. Onun ışığında gevşeyip, bunun keyifini çıkardığınızı hayal edin. Bu görüntü oluştuğunda, içinize yönelip o karanlık, gölgeli veçhenizi çağırın. Kutsal benliğinizden gelip gölge benliğinizi kucaklamasını isteyin. Bu her şeyi seven, güzel benliğinizden bu korkutucu, karanlık, sevilmeyen benliğinize sarılmasını isteyin. Karanlık yanınıza sevgi, şefkat ve bağışlama sunduğunuzu hayal edin. bu karanlık veçheye güvende olduğunu ve onu anlayıp sevmeyi öğrenmek için zaman ayıracağınızı söyleyin. İhtiyaç duyduğunuz kadar çok zaman harcayın ve eğer gölge benliğiniz kucaklanmasına izin vermezse üzülmeyin. O bunu yapana dek hergün içinize yönelip bunu deneyin. Çoğunlukla, gösterdiğimiz direnç bu imgeleme sırasında ortaya çıkacaktır, böylece on dakika sonra bu her iki veçheyle de vedalaşıp odanıza geri dönün. Bir kağıt ve renkli boyalar alıp deneyiminizin bir resmini yapın. Bunabeş dakika kadar ayırın. İşiniz bittiğinde, not defterinizi alıp, bu meditasyon ve onu resmetme deneyimi hakkında en az on dakika boyunca yazın.
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
Redflowers ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() 2/3 KENDİMİZİ HATIRLAMAK Projeksiyon (başkalarına yansıtma) çoğumuza okulda öğretilmemiş büyüleyici bir deneyimdir. O kendi bilinçdışı davranışımızı istemdışı olarak başkalarına yansıtmaktır, böylece sonuçta bu nitelikler bize diğer insanlarda var gibi görünür. Kendi duygularımız ya da kişiliğimizin kabul edilemez yanları hakkında endişeye kapıldığımızda, bu nitelikleri -bir savunma mekanizması olarak- dış nesnelere ya da diğer insanlara atfederiz. Örneğin, başkalarına karşı pek hoşgörü göstermediğimizde, büyük olasılıkla, kendi aşağılık duygumuzu ona atfetmekteyizdir. Elbette, daima bu projeksiyonumuzu davet eden bir 'kanca' vardır. Başka insanlardaki bazı kusurlu nitelikler bizim dikkatimizi çekmek isteyen bazı veçhelerimizi aktive eder. Böylece kendimizde sahiplenmediğimiz her şeyi başka insanlara projekte ederiz. Biz sadece olduğumuz şeyi görürüz. Ben bunu enerji olarak düşünmekten hoşlanırım (bende :) ) Göğsünüzde yüzlerce farklı elektrik çıkışı bulunduğunu hayal edin. Her bir çıkış farklı bir niteliği temsil eder. Kabul edip benimsediğimiz niteliklerin üzerinde koruyucu kaplamalar vardır. Onlar güvenlidir; onlarda elektrik akımı yoktur. Ama, bizim için uygun olmayan, henüz sahiplenmediğimiz nitelikler bir elektrik yüküne sahiptir. Böylece, bu niteliklerden birini sergileyen insanlar geldiklerinde onlar elektrik fişini bize takarlar. Örneğin, eğer biz öfkemizi yadsırsak ya da o konuda rahat değilsek, yaşamımıza öfkeli insanları çekeriz. Kendi öfkemizi bastırıp, öfkeli olarak gördüğümüz insanları yargılarız. Kendi içsel hislerimiz hakkında kendimize yalan söylediğimizden, onları bulabilmemizin tek yolu onları başkalarında görmektir. Diğer insanlar bizim gizli hislerimize aynalık edip onları bize geri yansıtırlar, ve bu da onları tanıyıp yeniden sahiplenmemizi sağlar.
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? |
![]() | ![]() |
![]() | #5 (permalink) |
Redflowers ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() 3/1 Biz olumsuz projeksiyonlarımızdan içgüdüsel olarak uzak dururuz. Bizi çeken şeyi incelemek, bizi iten şeyi incelemekten daha kolaydır. Eğer ben sizin kibir ve küstahlığınızdan rahatsız olmuşsam, bunun nedeni benim kendi küstahlığımı kucaklayıp benimsememiş olmamdır. Bu ya şimdi yaşamımda sergilediğim ama görmediğim bir küstahlıktır, ya da gelecekte sergileyebileceğimi yadsıdığım bir küstahlıktır. Eğer ben kibir ve küstahlıktan rahatsız oluyorsam, benim yaşamımın tüm alanlarına bakıp kendime şu soruları sormam gerekiyor: Geçmişte ne zaman küstahlık yapmıştım? Şimdi küstahlık yapıyor muyum? Gelecekte küstahlık yapabilir miyim? Kendime gerçekten bakmadan, ya da başkalarına benim küstahlığıma tanık olup olmadıklarını sormadan bu sorulara hayır yanıtını vermek benim için kesinlikle bir küstahlık olacaktır. Bir başkasını küstah diye yargılama eyleminin kendisi küstahlıktır, çünkü aşikâr bir biçimde hepimiz küstah olma kapasitesine sahibiz. Eğer ben kendi küstahlığımı kucaklayıp benimsersem, bir başkasının küstahlığından rahatsız olmam. Onu fark edebilirim, ama o beni etkilemez. Benim küstahlık çıkışımın üzerinde bir koruyucu kaplama olacaktır. Ancak siz kendinize yalan söylüyor ya da bir veçhenizden nefret ediyorsanız bir başkasının davranışından duygusal bir elektrik-yükü alırsınız. Bu noktada birçoğunuz, ‘Bu saçma. Ben tiksindirici ya da küstah olduğumu keşfetmek istemiyorum.’ diyor olabilirsiniz. Bu veçhelerin her birinde armağan bulunduğunu hatırlamalısınız. Ama armağanları alabilmek için, sizin önce bu veçheleri ortaya çıkarıp sahiplenmeniz gerekir. Biz kendi algılanmış yetersizliklerimizi ve kusurlarımızı başkalarına projekte ederiz. Kendimize söylememiz gereken şeyleri başkalarına söyleriz. Biz başkalarını yargılarken kendimizi yargılamaktayızdır. Eğer siz sürekli olarak kendinizi olumsuz düşüncelerle hırpalarsanız, ya çevrenizdeki insanları hırpalayacaksınızdır ya da yaşamınızın bazı alanlarını yıkıma uğratarak kendinizi hırpalayacaksınızdır. Siz hiç bir şeyi tesadüfen yapmaz ve tesadüfen söylemezsiniz. Yarattığınız yaşamda hiçbir rastlantı yoktur. Bu holografik dünyada, her bir kişi Siz’ dir ve siz daima kendinizle konuşursunuz.
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? |
![]() | ![]() |
![]() | #6 (permalink) |
Redflowers ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() 3/2 Özgürlük, hayatta her an kim ve ne olmak istediğini seçebilmektir. Eğer hoşlanmadığınız bir şeyden kaçınmak için belli bir biçimde davranmak zorundaysanız, kapana kısılmışsınız demektir!!! Bu durumda özgürlüğünüzü sınırlamış ve bütünlüğünüzü kendinizden çalmış olursunuz. Eğer tembel olamıyorsanız, özgür de olamazsınız. Eğer can sıkıcı bir şey olduğunda kızamıyorsanız, özgür olamazsınız. Eğer bir başka insanın davranışıyla onun zıt kutbu olarak başa çıkmaya çalııyorsanız, kendinizi sorgulayın. Eğer belli bir gruba sürekli sinirleniyorsanız, onlara nasıl benzediğinizi bulun. Biz başkalarına sadece olumsuz özelliklerimizi değil, olumlu özelliklerimizi de projekte ederiz. Eğer siz başkaları gibi olmak istiyorsanız, bunun nedeni onlar gibi olma yeteneğine sahip olmanızdır. Eğer ünlü yıldızlar sizi büyülüyorsa ve onların yaşamını okumak için zaman ve para harcıyorsanız, onların sevdiğiniz veçhelerini kendi çinizde bulun. Siz görüp gerçekten arzu ettiğiniz her şeye sahip olmayı hak ediyorsunuz. Sizinle ilahlaştırdığınız insanlar arasındaki tek fark onların sizin arzu ettiğiniz niteliklerden birini tezahür ettirip hayallerini gerçekleştirmiş olmasıdır. Her birimizin kendi kendimizin kahramanı olmamız gerekir. Bunu yapmanın tek yolu bir başkasına bağladığımız, başkasına projekte ettiğimiz niteliklerimizi geri almaktır. 'Her arzunun içinde onu gerçekleştirebilecek bilgi ve yöntem vardır' Deepak Chopra ALIŞTIRMA 1. Bir hafta boyunca, başka insanlar hakkındaki yargılarınızı gözlemleyin. Her ne zaman bir başka insanın davranışı sizi rahatsız ederse, o insanda sizi en çok rahatsız eden niteliği yazın. Size en yakın olan insanlarla ilgili her türlü kanınızı yazın. Bu liste gizli veçhelerinizi keşfetmenin başlangıcını oluşturur. Gölgenizi sahiplenme sürecini bailattığınızda bu listeye başvuracaksınız. 2. Başka insanlara verdiğiniz öğütlerin bir listesini çıkarın. Başkalarına yaşamlarını daha iyi kılmak için ne yapmalarını söylüyorsunuz? Başkalarına verdiğiniz öğütlerin aslında kendinize vermeniz gereken öğütler olup olmadığını düşünün. Bazen biz yapmamız gereken şeyi kendimize hatırlatmanın bir yolu olarak başka insanlara ne yapmaları gerektiğini söyleriz. Onlara öğüt vermenizin kendinize bunları hatırlatmanın bir yolu olabileceğini idrak edin. Debbie Ford Keyifli uygulamalar.
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? |
![]() | ![]() |
![]() | #7 (permalink) |
Redflowers ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() 4/1 GÖLGENİ TANI, KENDİNİ TANI Her birimizin içinde bir altın hazine yatar. Bu altın öz bizim saf ve muhteşem, açık ve ışıldayan ruhumuzdur. Ama bu altın katı bir kil tabakasıyla kaplıdır. Bu kil tabakası bizim korkumuzdan kaynaklanır. O bizim toplumsal maskemizdir, o bizim dünyaya gösterdiğimiz yüzümüzdür. Gölgenizi ortaya çıkardığınızda, maskeniz de ortaya çıkar. Bu maskeye sevgi ve şefkatle bakmamız gerekir, çünkü onun ardında neyi sakladığımızı anlamakta büyük bir yarar vardır. Altın Buda öyküsünü düşünün. 1957’ de Tayland’daki bir manastır yeni bir yere taşınıyordu ve bir grup keşişe dev bir Buda heykelini taşıma görevi verilmişti. Bu taşıma işi sırasında keşişlerden biri buda heykelinde bir çatlak gördü. Heykele zarar vermemek için keşişler taşıma işini bir gün ertelemeye karar verdiler. O gece keşişlerden biri dev heykeli kontrol etmeye gitti. El fenerini heykelin üzerinde gezdirdi. Işık heykeldeki çatlağı aydınlattığında kşiş oradan bir parıltının yansıdığını gördü. Meraklanan keşiş bir çekiç ve keski alıp kil Buda’yı çentmeye başladı. O kil parçalarını yonttukça Buda da giderek daha çok parlıyordu. Saatler süren bir çalışmadan sonra keşiş şaskınlık içinde bakakaldı: karşısında dev bir altın Buda heykeli vardı. Birçok tarihçi altın Buda’nın yüzlerce yıl önce Burma ordusunun bir saldırısından önce Tayland’ lı keşişler tarafından kille kaplandığına inanırlar. Onlar Buda’nın çalınmasını önlemek için onu kille kaplamışlardı. Saldırıda tüm keşişler ölmüş, böylece ancak 1957’de keşişler dev heykeli taşıdıklarında bu büyük hazine ortaya çıkarılmıştı. Buda gibi, bizim dış kabuğumuzda bizi dış dünyadan korur. Gerçek hazinemiz içimizde saklıdır. Biz insanlar, bilinçsiz bir biçimde, içimizdeki altını bir kil tabakası altında gizleriz. Altınımızı ortaya çıkarmak için yapmamız gereken tek şey dış kabuğumuzu parça parça yontacak cesareti göstermektir. Dış kabuğunuz dünya ile yüzleşen siz’dir. O, gölgenizi oluşturan özellikleri gizler. Gölgeniz o kadar iyi kabuk değiştirmiştir ki biz, sık sık, dünyaya gerçekten içimizde bulunanın tam zıddı olan bir yüz gösteririz. Tüm benliğinizi tanıdığınızda, artık kabuğunuzun sizi korumasına ihtiyaç duymayacaksınız. Doğal bir biçimde, maskenizin dağılıp gitmesine, hakiki benliğinizin ortaya çıkmasına izin vereceksiniz. Başkalarından daha fazla ya da daha az gibi görünmek zorunda olmayacaksınız. O zaman dünyadaki herkes sizin denginiz-eşitiniz haline gelebilir. Kabuğumuz bizim ego idealimizden yaratılmıştır. Ego başkalarından farklı görünen ‘Benlik’tir. Ruh ise ‘benliği’ ve başkalarını birleştirip bir kılar. Ruh ile benlik arasında bu birleşme gerçekleştiğinde, biz kendimizle bir oluruz ve dünya ile bir oluruz. Çoğu insan kendisine karşı dürüst olmak istemediğinden, gölgesini ortaya çıkarma konusunda pek ilerleyemez. Ego kontrolü yitirmekten hazzetmez. Siz iyi ve kötü tüm veçhelerinizi kabul ve tasdik ettiğiniz anda ego ‘güç’ kaybı hissetmeye başlar. Tibet’in Yaşam ve Ölüm Kitabı’ndan Sogal Rinpoche bu konuda şöyle der: ‘Ego bizim sahte, ve cehaletten ötürü üstlendiğimiz kimliğimizdir. O halde ego gerçek kimliğimizin doğru bilgisinden yoksunluktur, ve onun sonucudur: bu geçici-iğreti imajına tutunmaya mahkum, sürekli değişen, varoluşunun kurgusunu canlı tutmak için değişmek zorunda olan, kaçınılmaz biçimde bukalemun sahtekar benliktir.’
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? |
![]() | ![]() |
![]() | #8 (permalink) |
Redflowers ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() 4/2 Eğer siz gölgenizi ortaya çıkarma sürecini başlatırsanız ve içinizden bir ses haykırarak bunu durdurmanızı isterse, bilin ki bu sadece kendi ölümünden korkan ego’ nuzun sesidir. Kendinize gerçek benliğinizi ortaya çıkarma iznini verin. Olmaya muktedir olduğunuz kişiyi ortaya çıkarabilmek için olduğunuzu sandığınız kişiye meydan okuyun. Diğer insanları aynalar olarak kullanmanız kendi maskenizi ortaya çıkarmanıza yardımcı olur. Gidip size yakın olan insanlarla konuşun. Onlara en sevdikleri üç özelliğinizin ve en sevmedikleri üç özelliğinizin ne olduğunu sorun. Bu soruyu sorduğunuz insanların size dürüst davranmalarında bir sakınca olmadığını bilmeleri önemlidir. Size gerçeği söylemeleri konusunda onları rahatlatabilecek, bunu güven içinde yapmalarını sağlayabilecek tek kişi sizsiniz. Başkalarına da kendinize göründüğünüz gibi görünüp görünmediğinizi keşfedin. Başkaları bizde, genelde, bizim kendimizde gördüğümüzden daha çok olumlu veçhe görürler, ve aynı zamanda onlar bizde bizim gördüğümüzden ya da kabul ettiğimizden daha çok olumsuz özellikte görürler. İnsanlar çoğu kez bu alıştırmaya direnirler. Onlar yargılanmaktan korkarlar. Yargılanma sözcüğü bir hayli yük taşır, bu yüzden buna ger-besleme demek daha doğru olacaktır. Geri-besleme yararlı bir vasıtadır. Biz başkalarının hakkımızda düşündükleri şeylere asla inanmak zorunda değiliz, ama bize en yakın insanların diyeceklerini işitmeye korkuyorsak, bunun farkına varmamız gerekir. Çoğu insan en korktuğu şeyi işiteceğinden korkar. Bu iş başındaki yadsımadır. Biz geri-beslemeden ancak, bir düzeyde kendimize yalan söylediğimizi biliyorsak korkarız. Eğer siz bir başkasının hakkınızda düşündüğü şeyin gerçeğe dayanmadığını dürüstçe hissediyorsanız, buna aldırmazsınız. Biz kendimizi aldatıyorsak ve bu konuda bir şey yapmaya çağrılırsak bunu umursarız. Bir an durup, kendinizden ve dünyadan bir şey gizlemenin ne kadar çok enerji gerektirdiğini düşünün. Bir meyveyi, örneğin bir portakalı alıp onu tüm gün boyunca elinizde taşımaya çalışın. Portakalı görüş alanınızın dışında tutun ve çevrenizde başka insanlar varken onları görmemeleri için portakalı saklamaya çalışın. Birkaç saat sonra, ne kadar çok enerji harcadığınızı fark edeceksiniz. İşte bedeninizde tüm gün boyunca bunu yapmak zorundadır. O sadece bir meyveye de sahip değildir, o sizin kendinizden ve dünyadan gizlemeye çalıştığınız tüm meyvelerle başa çıkmak zorundadır. Siz en sonunda kendinizle ilgili bu gerçeklerin yüzeye çıkmalarına izin verdiğinizde, özgür olacaksınız. Onları gizlemek için harcadığınız tüm o enerjiyi kendi gelişiminize, ve en yüksek hedefinize erişme yolunda harcayabileceksiniz. Bizler sadece sırlarımız ölçüsünde hastayızdır. Bu sırlar bizim hakiki benliğimiz olmamızı olanaksız kılarlar. Ama, siz kendinizle barıştığınızda, dünya size aynalık yapıp o aynı barış düzeyini geri yansıtacaktır. Siz kendinizle uyum içinde olduğunuzda, başka herkesle de uyum içinde olacaksınız.
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? |
![]() | ![]() |
![]() | #9 (permalink) |
Redflowers ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() 4/3 Diğer insanlar sizin ne dediğinizi dinler, ve ne yaptığınızı görürler, ama onlar aynı zamanda sizin beden dilinizin ve onun söylediğiniz ve yaptığınız şeyle çelişip çelişmediğinin de farkındadırlar. Böylece, başkalarına bedensel olarak ilettiğiniz şeye de yakından bakmanız gerekir. Emerson’ un dediği gibi, ‘Kimliğiniz o kadar yüksek sesle konuşur ki, ne dediğinizi işitemem.’ Siz konuşmuyorken ne söylüyorsunuz? Beden dilimiz, yüz ifadelerimiz, ve yaydığımız enerji sürekli mesajlar yayınlar. Yakın zamanda yapılan incelemeler iletişimlerimizin yüzde 86’ sının sözlü-olmadığını göstermektedir. Bu, sözlü olarak söylediğiniz şeyin sadece yüzde 14’ ünün konuştuğunuz kişilerde herhangi bir fark yarattığı anlamına gelir. Siz kendinize şöyle sorabilirsiniz: ‘Ben sessizlikte ne söylüyorum? Hangi mesajları yayınlıyorum? Kendimi üzgün hissederken yüzümde bir gülümseme var mı? Size yaşamımın ne kadar harika olduğunu söylerken kızgın görünüyor muyum? Aynalar bana başka bir şey söylerken çok formda olduğuma mı inanıyorum? Gözlerime bakıp gördüğüm şey karşısında kendimi iyi hissediyor muyum, yoksa ondan kaçıyor muyum? ‘ Bunlar, genellikle yüzleşilecek zor sorulardır. Siz kendinize yanıtlarınızdan hoşlanmama özgürlüğünü vermek zorundasınız, çünkü kaçınılmaz biçimde hoşlanmayacağınız yanıtlar olacaktır. Ama, onlar en yararlı yanıtlar olacaktır. Başkalarının sizi nasıl algıladıklarını sormak korkutucu bir şeydir. Ama, alacağınız her geri-besleme bir nimettir. Tüm benliğinizi görmek cesaret ve kararlılık getirir. Eğer gerçeği duymak istemiyorsanız, yaşamınızı dönüşüme uğratamazsınız. İnsanlar uzun bir süredir saklı olan yanlarını keşfettikten sonra, çoğu kez, bir tür acı çekme sürecinden geçerler. Eğer siz kendinizi, kendinizi-sevme düzeyi konusunda aldatıyorsanız, bir süre üzüntü ya da öfke hissetmenize izin vermek zorundasınızdır. Varlığınızın çekirdeğini hatırlayın: Benliğinizin bütünü siz belli duyguları ve dürtüleri gölgenize aktarırken değişmez. Siz asla gerçekten farklı bir kişi haline gelmezsiniz; gerçek, harikulade siz, daima içinizin derinliklerinde mevcuttur. Böylece, gölgenizle uzlaşıp barışmak gerçek benliğinizi hatırlamanızın bir yoludur. Şimdi başkalarından geri-besleme aldıktan sonra gölgemizi açığa çıkarma işlemini sürdürebiliriz. Gizli veçhelerinizi ortaya çıkarmanın bir başka yolu, hayranlık duyduğunuz üç kişinin bir listesini yapmaktır. Hayran olduğunuz kişiler, sahip olmak istediğiniz niteliklere sahip kişiler olmalıdır. Hoşlanmadığınız kişiler ise sizi gerçekten öfkelendiren ya da rahatsız eden kişiler olmalıdır. Onlar dehşet verici bulduğunuz bir şey yapmış olmalıdırlar. Bu liste tanıdığınız kişileri içermek zorunda değildir. Onlar politikacı, oyuncu, yazar, hayırsever, müzisyenler ya da katiller olabilirler. Listenizi yaptıktan sonra, her bir kişi hakkında en çok hoşlandığınız ya da hayran olduğunuz ve en çok nefret ettiğiniz ya da hoşlanmadığınız üç niteliği yazın. Sonra başka bir kâğıda, kağıdın bir yüzüne hayranlık duyduğunuz kişilerin tüm olumlu niteliklerini, (3 kişiden, 3 olumlu toplamda 9) diğer yüzüne de hoşlanmadığınız kişilerin tüm olumsuz niteliklerini yazın. Bu listeler sahiplenmediğiniz veçhelerinizi bulabileceğiniz iyi bir yerdir. Listelediğiniz her bir özelliği dikkatle gözden geçirin. Örneğin ‘katil’ gibi herhangi bir sözcüğü analiz etmek gerekirse: katil için siz, ‘bencil, öfkeden çıldırmış, insan yaşamına hiç değer vermeyen’ derseniz, o zaman kendinize ne tür bir insanın insan yaşamına hiç değer vermeyeceğini sorun. Siz hasta, çıldırmış, dengesiz, narsis biri diyebilirsiniz. Bu işlemin önemli bölümü nefret ettiğiniz ya da hoşlanmadığınız belli bir sözcük ya da nitelik bulana dek dili analiz etmektir. Size duygusal bir enerji yükü veren nitelikleri bulun. Fişi prize takmanıza neyin neden olduğunu belirleyin.
__________________ Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir? |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
alintilar, arayanlarin, isigi, karanlik, kitabindan, yani |
| |
Alternatif Kişisel Gelişim ve Kendimizi Tanıyalım Işığı Arayanların Karanlık Yanı Kitabından Alıntılar Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Çok etkileyi teşekkürler redflowers bu kitap zaten listemde almam gerek çok güzelmiş......
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Kendimizi Tanıyalım telkin cd indir izle İstanbul Kendimizi Tanıyalım nerededir kimdir Kendimizi Tanıyalım çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Kendimizi Tanıyalım hipnoz Kendimizi Tanıyalım olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Kendimizi Tanıyalım hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Kendimizi Tanıyalım kuantum düşünce kitap haberi