Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13-02-2009, 02:40 PM   #9 (permalink)
Belgin ∞

Redflowers
 
Belgin ∞ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Belgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond repute
Standart

4/3

Diğer insanlar sizin ne dediğinizi dinler, ve ne yaptığınızı görürler, ama onlar aynı zamanda sizin beden dilinizin ve onun söylediğiniz ve yaptığınız şeyle çelişip çelişmediğinin de farkındadırlar. Böylece, başkalarına bedensel olarak ilettiğiniz şeye de yakından bakmanız gerekir. Emerson’ un dediği gibi, ‘Kimliğiniz o kadar yüksek sesle konuşur ki, ne dediğinizi işitemem.’ Siz konuşmuyorken ne söylüyorsunuz? Beden dilimiz, yüz ifadelerimiz, ve yaydığımız enerji sürekli mesajlar yayınlar. Yakın zamanda yapılan incelemeler iletişimlerimizin yüzde 86’ sının sözlü-olmadığını göstermektedir. Bu, sözlü olarak söylediğiniz şeyin sadece yüzde 14’ ünün konuştuğunuz kişilerde herhangi bir fark yarattığı anlamına gelir. Siz kendinize şöyle sorabilirsiniz: ‘Ben sessizlikte ne söylüyorum? Hangi mesajları yayınlıyorum? Kendimi üzgün hissederken yüzümde bir gülümseme var mı? Size yaşamımın ne kadar harika olduğunu söylerken kızgın görünüyor muyum? Aynalar bana başka bir şey söylerken çok formda olduğuma mı inanıyorum? Gözlerime bakıp gördüğüm şey karşısında kendimi iyi hissediyor muyum, yoksa ondan kaçıyor muyum? ‘


Bunlar, genellikle yüzleşilecek zor sorulardır. Siz kendinize yanıtlarınızdan hoşlanmama özgürlüğünü vermek zorundasınız, çünkü kaçınılmaz biçimde hoşlanmayacağınız yanıtlar olacaktır. Ama, onlar en yararlı yanıtlar olacaktır.

Başkalarının sizi nasıl algıladıklarını sormak korkutucu bir şeydir. Ama, alacağınız her geri-besleme bir nimettir. Tüm benliğinizi görmek cesaret ve kararlılık getirir. Eğer gerçeği duymak istemiyorsanız, yaşamınızı dönüşüme uğratamazsınız. İnsanlar uzun bir süredir saklı olan yanlarını keşfettikten sonra, çoğu kez, bir tür acı çekme sürecinden geçerler. Eğer siz kendinizi, kendinizi-sevme düzeyi konusunda aldatıyorsanız, bir süre üzüntü ya da öfke hissetmenize izin vermek zorundasınızdır. Varlığınızın çekirdeğini hatırlayın: Benliğinizin bütünü siz belli duyguları ve dürtüleri gölgenize aktarırken değişmez. Siz asla gerçekten farklı bir kişi haline gelmezsiniz; gerçek, harikulade siz, daima içinizin derinliklerinde mevcuttur. Böylece, gölgenizle uzlaşıp barışmak gerçek benliğinizi hatırlamanızın bir yoludur.

Şimdi başkalarından geri-besleme aldıktan sonra gölgemizi açığa çıkarma işlemini sürdürebiliriz. Gizli veçhelerinizi ortaya çıkarmanın bir başka yolu, hayranlık duyduğunuz üç kişinin bir listesini yapmaktır. Hayran olduğunuz kişiler, sahip olmak istediğiniz niteliklere sahip kişiler olmalıdır. Hoşlanmadığınız kişiler ise sizi gerçekten öfkelendiren ya da rahatsız eden kişiler olmalıdır. Onlar dehşet verici bulduğunuz bir şey yapmış olmalıdırlar. Bu liste tanıdığınız kişileri içermek zorunda değildir. Onlar politikacı, oyuncu, yazar, hayırsever, müzisyenler ya da katiller olabilirler. Listenizi yaptıktan sonra, her bir kişi hakkında en çok hoşlandığınız ya da hayran olduğunuz ve en çok nefret ettiğiniz ya da hoşlanmadığınız üç niteliği yazın. Sonra başka bir kâğıda, kağıdın bir yüzüne hayranlık duyduğunuz kişilerin tüm olumlu niteliklerini, (3 kişiden, 3 olumlu toplamda 9) diğer yüzüne de hoşlanmadığınız kişilerin tüm olumsuz niteliklerini yazın.

Bu listeler sahiplenmediğiniz veçhelerinizi bulabileceğiniz iyi bir yerdir. Listelediğiniz her bir özelliği dikkatle gözden geçirin. Örneğin ‘katil’ gibi herhangi bir sözcüğü analiz etmek gerekirse: katil için siz, ‘bencil, öfkeden çıldırmış, insan yaşamına hiç değer vermeyen’ derseniz, o zaman kendinize ne tür bir insanın insan yaşamına hiç değer vermeyeceğini sorun. Siz hasta, çıldırmış, dengesiz, narsis biri diyebilirsiniz. Bu işlemin önemli bölümü nefret ettiğiniz ya da hoşlanmadığınız belli bir sözcük ya da nitelik bulana dek dili analiz etmektir. Size duygusal bir enerji yükü veren nitelikleri bulun. Fişi prize takmanıza neyin neden olduğunu belirleyin.
__________________
Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir?
Belgin ∞ isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla