![]() |
Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü..... http://www.youtube.com/watch?v=1-PsCqfgM8U&feature=related anne, sevgili, kızkardeş, karı, hemşire, öğretmen evrenin en güzel yaratığı olan tüm kadınlarımıza gelsin... |
Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü..... tüm bayanlarimiza ve sizin gibi ince düsünen ve bayanlarin kiymetini ve degerini bilen beyfendilere gelsin.. tesekkürler hocam.. |
Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü..... ben artık telkinleri tek tek dinliyorum.. yani diyelim ki 3 gün ya da 4 gün sadece kendine güven dinliyorum.. erken kalkmam gerken günlerde sadece erken kalk telkini dinliyorum.. bu şekilde.. devam ediyorum.. hiç bir telkini başka bir telkinle dinlemiyorum.. naçizane uzun uğraşlar uzun deneyler sonunda bunu keşfettim.. saygılarımla... |
Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü..... Peki hocam sadece bir telkini dinlemek sizde baş ağrısı yapıyor mu? |
Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü..... Alıntı:
teşekkürler acemişirine... |
Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü..... Alıntı:
hayır hocam kafa ağrısı yapmıyor.... |
Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü..... Bir şey istediğinde Allah’tan iste. Sığındığında Allah’a sığın. Bil ki, bütün ümmet sana bir hayır vermek üzere toplansa Allah’ın sana yazdığından başka fayda veremez. Sana bir zarar vermek üzere toplansalar yine Allah’ın yazdığından başka bir zarar veremezler. Kalemler kurudu, sayfalar dürüldü. |
Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü..... Özgürlük üç boyutlu bir olgudur. B i r i n c i s i fiziksel boyuttur. F i z i k s e l olarak köleleştirilebilirsin ve binlerce yıldır insan pazarda tıpkı herhangi bir malmış gibi satılmıştır. Dünyanın her yerinde köleler var olmuştur. Onlara insan hakları tanınmamıştır; onlar gerçekte insanoğlu olarak kabul edilmemiştir, onların insanlığın alt seviyesinde oldukları düşünülmüştür. Ve insanlara hâlâ insanlardan daha alt seviyedeymişler gibi davranılır. Hindistan'da surdular, dokunulmazlar vardır. Hindistan'ın çoğu hâlâ esaret altında yaşıyor; ülkede hâlâ bu insanların beş bin y ı l önce gelenek tarafından belirlenmiş olan mesleklere giremediği, eğitim göremediği yerler var. Onlara dokunmak dahi senin saflığını yitirmen için yeterlidir; hemen yıkanmak zorundasın. O kişiye dokunmamış ama onun gölgesine dokunmuş bile olsan duş almak zorundasın. Ve dünyanın her tarafında kadının bedeni erkeğin bedeni ile eşit kabul edilmez. O erkek kadar özgür değildir. Asırlar boyunca Çin'de kocalar cezalandırılmadan karılarını öldürme hakkına sahipti çünkü karısı onun malıydı. Nasıl ki sandalyeni parçalayabilirsin veya evini yakabilirsin —çünkü o senin sandalyen, o senin evin— o senin karındı. Çin kanununda koca karısını öldürürse bir ceza yoktu çünkü onun ruhsuz olduğu düşünülürdü. O sadece bir üreme mekanizmasıydı, bir çocuk fabrikasıydı. Demek ki fiziksel kölelik ve bedeninin zincirlenmediği, kimseninkinden daha aşağıda kategorize edilmediği, beden söz konusu olduğu sürece eşitliğin olduğu fiziksel özgürlük vardır. Fakat bugün bile bu özgürlük her yerde mevcut değildir. Bu giderek azalıyor ancak tamamen yok olmamıştır. |
Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü..... Bedenin özgürlüğü siyah ve beyaz arasında ayrım olmaması, kadın ve erkek arasında bir ayrım olmaması, bedenler söz konusu olduğu sürece herhangi bir ayrım olmaması anlamına gelecektir. Hiç kimse saf değildir, hiç kimse k i r l i değildir; tüm bedenler aynıdır. Özgürlüğün en temelinde bu yatar. Sonra ikinci boyut vardır: Psikolojik özgürlük. Dünyada psikolojik olarak özgür olan çok az birey vardır... çünkü şayet bir Müslüman isen psikolojik olarak özgür değilsin; eğer Hindu isen psikolojik olarak özgür değilsin. B i z i m çocukları yetiştirme tarzımız tamamen onları köleleştirmektir; politik ideolojilerin, sosyal ideolojilerin, dinsel ideolojilerin köleleri. Onların kendi kendilerine düşünmeleri için kendi kendilerine araştırmaları için bir şans tanımayız. Onların zihinlerini belirli bir kalıbın içine girmeye zorlarız. Onların zihinlerini bizim bile deneyim sahibi olmadığımız şeylerle doldururuz. Anne babalar çocuklara bir Tanrı olduğunu öğretirler ve onlar Tanrı hakkında hiçbir şey bilmezler. Onlar çocuklara bir cennet ve bir cehennem olduğunu söylerler. Ve onlar cennet ve cehennem hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Sen bilmediğin şeyleri çocuklarına öğretiyorsun. Onların zihinlerini koşullandırıyorsun çünkü senin zihnin de anne baban tarafından koşullandırıldı. Bu şekilde hastalık bir kuşaktan diğer kuşağa geçer. Psikolojik özgürlük, çocukların gelişmesine i z in verildiğinde, daha çok entelekt, daha çok zekâ, daha çok bilinç, daha çok uyanıklık geliştirmelerine yardım edildiğinde mümkün olacaktır. Onlara hiç inanç verilmeyecek. Onlara hiçbir çeşidinden iman öğretilmeyecek ama hakikati aramak için mümkün olduğunca çok dürtü verilecek. Ve onlara en başından şu hatırlatılacak: "Senin kendi hakikatin, senin kendi buldukların seni özgürleştirecek; başka hiçbir şey bunu senin için yapamaz." |
Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü..... Hakikat ödünç alınamaz. O kitaplardan çalışılamaz. Hiç kimse sana onun hakkında bilgi veremez. Senin zekânı keskinleştirmen zorunludur, bu sayede sen varoluşun içine bakarsın ve onu bulursun. Eğer bir çocuk açık, alıcı, uyanık bırakılırsa ve araştırmak için arzu verilirse onun psikolojik özgürlüğü olacaktır. Ve psikolojik özgürlük ile birlikte muazzam bir sorumluluk gelir. Ona bunu öğretmek zorunda değilsin; o psikolojik özgürlüğün gölgesi gibi gelir. Ve o sana müteşekkir olacak. Aksi taktirde bütün çocuklar anne babalarına kızgındır çünkü onlar onu mahvetti: Onun özgürlüğünü yok ettiler, zihnini koşullandırdılar. O bir soru dahi sormadan önce hepsi, kendi deneyimlerine dayanmadığı için sahte olan cevaplarla zihnini doldurdular. Bütün dünya psikolojik esaret altında yaşıyor. Ve üçüncü boyut, beden olmadığını bildiğin, zihin olmadığını bildiğin, sadece saf bilinç olduğunu bildiğin nihai özgürlüktür. Bu bilgi meditasyon aracılığıyla gelir. O seni bedenden ayırır, o seni zihinden ayırır ve nihai olarak saf bilinç, saf farkındalık olarak sen oradasın. Bu ruhsal özgürlüktür. Bunlar birey için üç temel özgürlük boyutudur. Kolektif olanın ruhu yoktur, kolektif olanın zihni yoktur. Kolektifin bedeni de yoktur; o sadece bir isimdir. O sadece bir sözcüktür. Kolektif için özgürlüğe ihtiyaç yoktur. Tüm bireyler özgür olduğunda kolektif olan özgürleşecektir. Ancak biz sözcüklerden çok etkileniriz, o kadar çok bu böyledir ki sözcüklerin bir maddesinin olmadığını unuturuz. Kolektif olan, toplum, topluluk, din, kilise; bunların hepsi laftır. Onların ardında gerçek hiçbir şey yoktur. |
| WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:56 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.