![]() |
Ynt: Melodi Diyarı.... öpeceğim... smiliyface http://www.arastiralim.com/wp-conten...m-kardesim.jpg bi parça daha istiyorum ama çokmu oluyorum bilmiyorumda hani şu elveda rumelide varya çalın davulları wave |
Ynt: Melodi Diyarı.... aa34 [img]http://heryerdenhaber.com/images/Image/6bd/6bdc62c8e80f80aa5309ef80df04fe4c.jpg/img] http://depo.sufli.net/foto/galeri/ke...ru-kediler.jpg http://www.sokakkedisi.net/yavrukedi...anne_yavru.jpg http://80.237.205.52/r/2007/09/20070...niyjinn4-b.jpg |
Ynt: Melodi Diyarı.... Alıntı:
indiriyorum... |
Ynt: Melodi Diyarı.... yine öpeceğim... http://img210.imageshack.us/img210/2355/bebiyr0.jpg http://img210.imageshack.us/img210/6...ucuklc6wz2.jpg teşekkürler... |
Ynt: Melodi Diyarı.... http://www.yeserentoprak.com/modules...ip_image00.jpg http://www.hkmo.org.tr/resimler/mutluluklar1.jpg bugün çocukluk arkadaşım evleniyor....az mı bisikletlerimizi tokuşturduk ...88a smiliyface o kadar dedim evlenme diye yok dinlemedi b456 biz seni bu günler için mi büyütük,yemedik yedirdik, giymedik giydirdik sevincli hem sevinçliyim hem üzüntülü sevinçliyim çünkü onun için mutlu bi gün üzgünnüm okucaktı benm arkdaşım ya okumalıydı emb23 ama kendi istedi dusun 4897 neyse alan memnun satan memnun diyolar burda smiliyface cnm arkadaşım ömür boyu mutluluklar ona smiliyface güzel döktürürz artık bugün uy897 k8908 hpm1 http://www.buketcicek.com/urunresim/...elinBuketi.jpg http://[img]http://www.hkmo.org.tr/r...utluluklar.jpg |
Ynt: Melodi Diyarı.... [b]Yaşlı bir bey, sabah erken evinden çıkmış, yolda ilerlerken, bir bisikletlinin çarpmasıyla yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış. Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar. Hemşireler, önce pansuman yapmışlar ve 'biraz beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini' söylemişler. Yaşlı bey huzursuzlanmış; "acelesi olduğunu, röntgen istemediğini" söylemiş. Hemşireler merakla acelesinin nedenini sormuşlar. "Eşim huzur evinde kalıyor. Her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim, gecikmek istemiyorum" demiş. "Eşinize haber iletir gecikeceğinizi söyleriz" deyince. Yaşlı adam üzgün bir ifade ile "Ne yazık ki karım Alzheimer hastası hiç bir şey anlamıyor, hatta benim kim olduğumu dahi bilmiyor" demiş. Hemşireler hayretle "Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor neden hergün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz?" diye sormuşlar. Adam buruk bir sesle "Ama ben onun kim olduğunu biliyorum" demiş. http://www.mizrak.web.tr/images/caresiz02.JPG |
Ynt: Melodi Diyarı.... Ne zaman hayatında bazı şeyler taşınamaz hale gelirse, ne zaman 24 saat kısa gelmeye başlarsa, o zaman mayonez kavanozu ve 2 Fincan Kahveyi hatırlayınız! Bir gün bir Felsefe profesörü, elinde birkaç kutu olduğu halde derse gelir. Ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe bir mayonez kavanozunu alır ve ağzına kadar tenis topları ile doldurur. Ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar Öğrenciler ittifakla kavanozun dolduğunu ifade ederler, Bu sefer profesör önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını, çalkalayarak kavanoza döker, böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurur ve öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sorar, onlar da 'evet' doldu derler, profesör bu defa masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza döker. Tabii ki kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve tekrar öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar, Öğrenciler de koro halinde 'evet' derler. Bu sefer profesör masanın altında hazır bekleyen 2 fincan kahveyi alır ve kavanoza boşaltır, Kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur. Öğrenciler gülerler! Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek 'eveet' Diyerek Ben 'Bu kavanozun bizlerin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım' Der. Şöyle ki Bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir aileniz, çocuklarınız, sıhhatiniz, arkadaşlarınız ve sizin için önemli olan şeylerdir. Diğer şeyleri kaybetseniz de, bu önemli şeyler kalır ve hayatınızı doldurur. O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şeylerdir işiniz, eviniz, arabanız vs. Kum ise diğer ufak tefek şeylerdir. 'Şayet Kavanoza önce kum doldurursanız...' diye, anlatmaya devam eder, 'çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına (yeterli) yer kalmaz. Aynı şey hayatımız için de geçerlidir. Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli şeyler için vakit kalmayacaktır . . . Dikkatinizi mutluluğunuz için önem arz Eden şeylere çevirin. Çocuklarınızla oynayın. Sağlığınıza dikkat edin. Eşinizle, dostunuzla yemeğe çıkın. Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın. Öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin. Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin. Gerisi hep kumdur. Bu Ara Bir öğrenci sorar 'Peki, O iki fincan kahve nedir?' Profesör tebessümle: 'Hayatımız ne Kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlarımız ve sevdiklerimizle bir fincan Kahve içecek kadar yer vardır!!!' |
Ynt: Melodi Diyarı.... Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğluna kadar uzanır. Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası.. Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi. Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi.. İki gün sonra ödevi geri aldı. Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir "0" ve "Dersten sonra beni gör" uyarısı vardı. "Neden "0" aldım?" diye merakla sordu hocasına, çocuk.. "Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal" dedi, hocası.. "Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız" ve ekledi: "Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm." Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı. "Oğlum" dedi babası "Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!." Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına.. "Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin" dedi.. "Ben de hayallerimi.."..... O orta 2 öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor. Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı. Öykünün en can alıcı yanı şu: Aynı öğretmen, geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi. Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine "Bak" dedi, "Sana şimdi söyleyebilirim. Ben senin öğretmeninken, hayal hırsızıydım. O yıllarda öğrencilerimden pek çok hayal çaldım. Allah' tan ki, sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın." |
Ynt: Melodi Diyarı.... |
Ynt: Melodi Diyarı.... bugün... hayatımın gelgitlerinden gitlerin doruğa çıktığı sanki gellleirn hiç olmuyacağı bir gün...aydınlık odamda içimin karartısı düşüncelerimin durgunluğu, pişamnlıklarımın hortladığı bir gün...yitik zamanların hesap sorduğu,direçli vücudumun güçsüzleştiği bir gün...elimi çeneme koyduğum etrafa boş boş bağtığım,gözlerimin birşeyler aradığı bir gün..bir şekilde r etmek istediğim ama önce yaşam sevincimi vurmak istediğim bir gün...sonsuzluğa kafa tutmak istediğim ,kaybolmanın sınırlarını zorlamak istediğim bir gün...içimden bir dolu küfürler edip bilmediğim küfürlerin ne olduğunu düşünmek istemediğim bir gün... kendimden sıyrılıp başkası olabilme ihtimaliyle oyalanmak istediğim bir gün...uyumak..uyumak ve hiç uyanmamak hani uyku yarı ölüm ya uyumak.... sanırım tek istediğim bu bugün... |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:44 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.