Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Üyelerin Değişim Günlükleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/uyelerin-degisim-gunlukleri/)
-   -   bigünlük... (http://www.hayatimdegisti.com/forum/uyelerin-degisim-gunlukleri/5915-bigunluk.html)

MuminOKAN 14-04-2008 06:15 PM

bigünlük...
 
bende artık burdan devam ediyim.
olmaz mı?

hayalayaz 14-04-2008 10:01 PM

Ynt: bigünlük...
 
mümin günlüğün hayırlı uğurlu olsun, sevinçli gelişimlerini duymak dileği ile... saygılı sevgiler

MuminOKAN 14-04-2008 10:12 PM

Ynt: bigünlük...
 
teşekkürler.
bugün ısrar etmedim kendime gerek te duymadım. çünkü istemedim sigara içmeyi.içmemek için çok mazeretim var. gün başlı başına güzeldi. kötü olabilecek herhanfgi birşey yoktu. ama bugün iyi birşey öğrendim :D hayalhanım ın reikisini çağırıyorum. hatta az evvel çağırdım. teşekkür etmek için kalkmıştım ama kendimi buradan bir türlü alamıyorum. bu alamamak pekte üzücü yada sıkıcı değil aksine çok hoş bir durum. seviyorum yani. mesela şuan yüzümde oluşturduğu gülücük... yaşanıyor :)
teşekkürler hayal hanım
teşekürler hayatimdegisti

gerçekten değişiyor.... derty 8977

cent 14-04-2008 11:45 PM

Ynt: bigünlük...
 
günlügün hayırlı olsun mümin.okan





sevgiyle kal sapkal89

shamanic 15-04-2008 03:21 PM

Ynt: bigünlük...
 
günlüğün hayırlı olsun mumin.okan... b456

http://www.simliresim.com/simli_resim/flowers/24.gif

dilreim her sayfan güzel haberlerinle dolar taşar...

sigara konusundaki başarılı adımların için tebrik ederim.. 25889
bu konudaki zaferini en kısa sürede kutlarız inşallah.. k8908

sevgiler.. hismiley

tatlıcadı 15-04-2008 06:10 PM

Ynt: bigünlük...
 
hayırlı olsun günlüğün :)

MuminOKAN 16-04-2008 10:05 AM

Ynt: bigünlük...
 
hepinize çok teşekkür ediyorum.
akşam erken yattım bayağı yorgundum. gece 2 3 civarı korkarak uyandım ama rüyam çok güzeldi. hatırlıyorum yatağımda uçuyordum galiba ama göğsüm daralmıştı, o acıya uyandım. akabinde meleklerle çalışmayı unuttuğum aklıma geldi ve yazıyı okuduktan sonra yastığımın altına koydum ve mışıl mışıl uyudum. sabah ilk etapta uyanmak zor geldi yataktan kalktım ve uykum açıldı. güne çok iyi başladım.
sabah otobüste iki bayan vardı yanımda idiler. bir muhabbete başladılar 45 dakika soluksuz. sinir oldum. kitap okumaya çalıştım, otobüste yada herhangi bir araçta gidiyorken okuyamıyorum. o na da da canım sıkıldı. ama buna rağmen çok iyi başladı günüm. taa ki az evvel kız arkadaşım arayana kadar. bu arada sanırım söylemeyi unuttum. ben yine sigara içiyorum. ve birazdan bir kahve sigarama eşlik edecek. şuan içim acıyor. görüşürüz...

shamanic 16-04-2008 02:44 PM

Ynt: bigünlük...
 
herşeye rağmen günün güzel başlamış olaması güzel.. 25889

dilerim mutlu haberler vereceğin bir gün yaşarsın.. blissy

sigarayı bırakma sürecinde bu tarz gelgitler yaşaman normal..

içinde sigaradan kurtulma isteğin oldukça mutlaka başaracaksın..

en azından çok içmemeye çalış..

kısa sürede başarılı olman dileklerimle ..

sevgiler.. thumbsanim

MuminOKAN 16-04-2008 06:10 PM

Ynt: bigünlük...
 
merhaba. günün bu çeyreğinde de canımım sıkıntısını belki bir nevi olsada hafifletmek için yine yazıyorum. sanırım çok ciddi sorunlarım var... ama düzelecek. hismiley

MuminOKAN 17-04-2008 06:43 PM

Ynt: bigünlük...
 
merhaba.
bugün can sıkıntımın biraz incelmiş vaziyette, site içerisinde çeşitli mevzuatlarda yazılmış olan yazıları okudum.
canım yine çok sıkılıyor ve ben her üzücü olayda neden r etmeyi düşünüyorum diye bir düşünce sardı. neden bu kadar bulanık biriyim y789 anlayamadım. bazen kendime gülüyorum yaptımış olduğun aptallıklarım için. dunk56 .
kendimden sıkıldığım zamanlarda çok oluyor.
bu son iki günüm üzücüydü. ve akşam normal şartlar altında çok özel bir durum olmadan yapmayacağım bişey yaptım. bikaç duble rakı içtim....
hayatımdaki tüm problemler bir gün aşılacak. inanıyorum...

shamanic 17-04-2008 07:34 PM

Ynt: bigünlük...
 
canım benim ... demek kötü geçti günün.. olabilir .. hayatımızda inişlerimiz çıkışlarımız daima olacak..

olgunlaşmamız büyümemiz olaylar karşısında gösterdiğimiz tepkilerimizin değişmesi sadece..

elbette hepimiz gibi sen de yaşadığın olayın şaşkınlığı korkusu ve üzüntüsü içinde kolay olana sarılıyorsun..

bu dünyyaı bırakıp gitmek.. bir kaç dublenin arkasına sığınmak..
her şeyin üstüne bir battaniye çekip perdeleri açmadan
yataktan çıkamamak..

dışardan bakınca berbat bir durummuş gibi gözüksede en kolay olanı bunlar en nihayetinde..

her şeye rağmen yaşama sarılmak herşeye rağmen mutlu olmak..
başarmak için sebeplerimizin olması dimi aslında zor olan..

halbuki bu durumdaki zorluklar ve kolaylıklar denklemin hangi tarafından baktığımıza göre değişir..

ne yaşamış olursan ol.. başına ne gelmiş olursa olsun..
senin güzel yüreğini bu yaşamdan soğutacak kadar önemli olamaz..

sen olaylara izin verdiğin ölçüde sana hükmederler..

neden böyle oldu diye düşünüp küsmek yerine kalk güzel bir duş al..
ben bu durumu neden yaşadım ve şimdi buna nasıl çözüm bulurum diyerek bi düşün..

konunun ne olduğunu anlatmamışsın ama canım..
her ne ise bu durumu farklı hale getirebilirsin..

bir tek ölmüş olanı geri getiremiyoruz onuda madden yapamıyoruz..
geri kalan tüm kayıp olarak gördüklerimizi kazanca çevirebiliriz..

sen şimdi üzüldüğün konuya üzgün olarak yoğunlaştıkça o üzüntü ile büyüyecek..
kimbilir bu üzüntü hali içerisinde geleceğin ile ilgili nasıl yanlış yönlendirmeler yapacaksın bilinçaltına..

bu günümüzü bize sunan dünümüzdü..
yarınımızı bize sunacak olan ise bu günümüz..

öyleyse bu gününü nasıl boşa hatta boşa harcasan iyi bu gününü nasıl yanlışlığa harcarsın..

en sevdiğin japon atasözü yarının çiçekleri bu günün tohumlarında gizlidir..

yarınki baharın için kalk bakalım şimdi..
hayata karşı ne kadar güçlü olduğunu göster..

güzel bir yürüyüş yap..
en sevdiğin hareketli parçalar eşliğinde kendine çeki düzen ver..

kendini şımart ve bir güzel manzara karşısında 1 fincan kahve ısmarla..

komedi filmeleri yada seni yüreklendirecek motivasyon filmleri izle..

seni mutlu eden güzel şeylere yoğunlaş...

ama lütfen kendini toparla..
bu şekilde olmaz ..
sen istemelisinki evren tüm güzelliğiyle ayaklarına serilsin..

güzelliklerin olması için güzel düşünmelisin..
yaşadığımız olumsuz şeyler dünümüzün mirasları..
onun için lütfen bu gününün kıymetini bil..

hadi canım benim.. güzel haberlerini bizlere ulaştırman dileklerimle..

sevgiler...

MuminOKAN 18-04-2008 04:23 PM

Ynt: bigünlük...
 
selamlar ve hepinize ayrı ayrı teşekkür edrim. derty
iki gündür başım ağrıyordu. meğersem ilaçlarımı açmayı unutmuşum- iki günden beri khkh56 -. şey pardon mp3leri cilgin897
baş ağrım geçti. 8977 cilgin897 oohhbe dünya varmış.
neyse işlerin yoğunluğıundan bi fırsat bulup bi kaç satır yazmak istedim.
artık akşamlarıda dinlemek için bi mp3player almak istiyorum tavsiyesi olan varmı? film izlene tipte olsada olur. yanni yi izlerim thumbsanim
bilgisayarda geçtiğimiz hafta sonu denemeye çalıştım ama bilgisayarımın maaşallahı var sesten odada nerdeyse bağırarak konuşacam blissy abarttım sanırım.

neyse şimdilik bu kadar yazdım. gene gelirim. smiliyface

shamanic 18-04-2008 04:37 PM

Ynt: bigünlük...
 
mp3 player olarak minton u kullanıyorum.. super

aradığım tek özellik vardı onunda bunda olduğunu söyledikkleri için aldım.. blook

ben kulaklık kullanmayı sevmiyorum..hopörlörlerinden dışarı ses verme özelliğinden ve minikliğinden dolayı tercih sebebim..

ses kaydı radyosu resim yükleme falanda var galiba ama bi kere karıştırdınmı diye sor.. dusun yok bakmadım.. terli345

film de izlemek istiyorsak gözümün kaldığı model olan creative zen modellerine bakmanı tavsiye ederim.. hismiley

MuminOKAN 18-04-2008 04:49 PM

Ynt: bigünlük...
 
dün bi alışveriş sitesinde gördüm ama çin mali diyerekten almadım. 6,1 mp kamera, 2,5" ekran, oyun, mp4, çeşitli video uzantılarını oynatan ve dışarı ses verme özelliği olan bir cihaz bulmuştum ama bugün yok. satılmış. neyse bi dahakine. creative zen düşünülebilir.

MuminOKAN 22-04-2008 11:52 PM

Ynt: bigünlük...
 
yine merhaba. blissy
güzel bir haftasonunun ardından -ki kız arkadaşımla beraber idim- yoğun bir hafta başladı ve bu yoğunluk beni çok sevindirdi, kendimi iyi hissetmemden dolayı.
bikaç zamandan beri dikkat ediyorum kendime de uzuuuuun cümleler kurmaya başladım sanki. yada farkına yeni vardım. yalnız daha önce tedirgin bir tavırla konuşurdum.
şu var ki sabah uyanınca kolarınızı iki yana açıp, derin nefes aldıktan sonra gülerek kendinize "günaydın" demenizi şiddetle tavsiye ederim. çok güzel bişey. belki bu uzun cümlelerin ve sevincin sebebi budur kimbilir. sevincin ve uzun cümlelerin sebebini aramıyorum. derdim de değil. önemli olan mutlu olmak.

mutlu, sevgi, ışık ve huzurla kalın...

MuminOKAN 25-04-2008 03:25 PM

Ynt: bigünlük...
 
selam ben geldim. uzuuun bi süre yoktum sanki. ama bu geçen günler hareket dolu ve yoğun olmasına rağmen çok iyiydi.
neyse işlerim çok yoğun yine yazacağım.

MuminOKAN 25-04-2008 03:58 PM

Ynt: bigünlük...
 
YA BU ŞARKILAR BENİ ATEŞLİYOR YA. YERİMDE DURAMIYORUM. blissy blissy blissy derty 8977 cilgin897 8977 derty f678h 956k sevincli 956k sevincli gogogo
http://istebenimresimlerim.sitemynet...erman-dans.gif http://i167.photobucket.com/albums/u...70/Dance-1.gif

MuminOKAN 27-04-2008 01:10 PM

Ynt: bigünlük...
 
selam ben gene geldim. dün enteresan ve uykumu almamış bir gün geçirdim. bu nedenle çok iyi denemez. olsun malum bir haftadır istanbul dışı iş seyahatleri yorucu oldu. ve yatağı görür görmez atlar vaziyetteydim. akşam, bir öncekli akşam yapmadığım bişeyi hatırladım. melekleri çağırmayı unutmuşum... ve çağırdım. geldiler saolsunlar kırmadılar. smil56 bugün iyiyim. güzeel bir gün. istanbula akşam yağmur yağmış ama çok değil. sabah ağaçların yaprakları çok güzeldi. su damlacıkları... hafif esinti... yanımda fotoğraf makinem olsaydı çekecektim. bir dahakine artık...

MuminOKAN 28-04-2008 07:04 PM

Ynt: bigünlük...
 
NE GÜN AMA SANKİ DUALAR KABUL OLUYOR(!)

MuminOKAN 29-04-2008 09:00 AM

Ynt: bigünlük...
 
bugün kendime hediyelerim var. güzel ve güneşli bir istanbul günü...
ve bu güzellikte geçmesini istiyorum. inşallah öyle olur.

http://img.blogcu.com/uploads/Kuzeyden_gunes.jpg

http://www.ercis.net/album1/album34/alp_han_Gunes.jpg

http://img509.imageshack.us/img509/3...nflowerhk0.jpg

http://www.resimler.tv/data/media/26...-dal-gunes.jpg

http://www.vaanna.com/bilder/gunes1.jpg

MuminOKAN 01-05-2008 08:40 AM

Ynt: bigünlük...
 
günaydın. merhaba.
bugün sabah evde bişeyler atıştırmak için hazırladığım minik tabağımda bi taraftan tabağımdakileri yeme ve bir taraftan haberleri izlemek için açmış olduğum tv de -adı önemli değil- bi programda müthiş bir duygu yüklü, başarı hikayesi vardır. yada bana göre müthişti.

anne, oğul ve mektup yazılı bir haber.

anne: 50 yaşlarında, oğlunu askere gönderirken her ana gibi o da hüzünlü ama gururlu. çünkü oğlu askere gidiyor ve erkek olmanın önemli adımlarından birini daha aşmış olacak. gururlu çünkü bu vatana hayırlı bir evlat vermesi.

oğul: askere gitmiş.

mektup: anne oğluna yazdığı 3-5 satırlık duygu ve azim yüklü. çok mutlu olduğunu, oğlu geldiğinde onu evlendireceğini söylüyordu.

şimdi bu 3-5 satırdaki başarıyı sorarsanız...

anne bu mektubu yazabilmek için okuma yazma kursuna gittiğini ve artık oğlunun ona göndermiş olduğu mektupları okuyup cevap vereceğinin söylüyordu ve gözleri o kadar parlamıştı ki. o ışıltı o azmin verdiği mutluluk... görmeye değerdi...


cent 01-05-2008 10:16 AM

Ynt: bigünlük...
 
türk anasını türk insanını övecek bir tek sözüm bile az gelir


resimler anlatsın


http://farm2.static.flickr.com/1257/...a56965fd_o.jpg



İşte Türk Ana'sı


Bir ana düşünün!..
Gencecik.
Karnında taşıdığı çocuğuyla birlikte dokuz ayın hamurunda yoğurulur durur.
İlk tekmeleri ona çok büyük bir haz verir.
Ruhunda sevgi fırtınaları,
sevinç seliyle yüreğine doğru coşkuyla akar.
Rabbinin ona bahşettiği analık içgüdüsüyle okşar elinde olmasa da yavrusunu,
Hayaller kurar; Kız olursa eli kınalı bir gelin,
erkek olursa çakı gibi bir asker olacağını düşlerken de hayırlısını diler her zaman.

Bir ana düşünün!..
Minicik yavrusunu kucağına almış,
gözlerindeki yıldız yıldız sevgilerle ona bakmakta.
İlk emekleyişi,
ilk yürüyüşü,
ilk anne,
baba deyişi,
ilk koşması,
ilk düşmesi.

İlkokula gidişi,
ilk diploması derken ilklerin heyecanıyla cocuğuyla o da büyür sanki yeniden.

Sonra ortaokul liseyi bitiriş.

Daha karnındayken düşlediği gün kapısına gelir dayanır.

Hani o kıvancımız dediğimiz,
yiğidimize kınalar yaktığımız,
git oğul, git ya gazi ol,
ya da şehit dediğimiz o kutlu gün gelir çatar.

Bir ana düşünün!..
Göz yaşını içine akıtarak,
yüreğine gamı,
tasayı yasaklayarak evladıyla gururlanır.
Sayılı gün nedir ki,
evlat vatan senden hizmet beklerken diye oğlunu yüreklendirir.

Düğün yaparak yollar evladını.
Dua eder.
En önemlisi de Rabbine emanet eder onu.
Sonra hasret dolu,
asker kokulu mektuplarının yolları gözlenir.
Göğsü de koltukları da kabarır.
Çünkü asker anasıdır ya!...
Dağları yolları engel saymaz.
Onları mektuplarla sabrederek yıkar bir bir.
Her mektubu oğludur sanki.
Öper öper öper!

Bir ana düşünün!..
İçinde yangını andıran bir sızıyla uykusu bölünür.
Kor düşer yüreğine.
Sıkıntı iki el olur boğazına yapışır ve nefes almasına izin vermez.
Döner durur yatağında.
Rabbine sığınır.
Derken sabah olur!..
Aile efradına anlatır halet-i ruhiyesini.
Saatler geçer ve kapıda beliren bir kaç askerden biricik evladının şehadet haberini alır ve yıkılmaktan öte yanar kavrulur...

Ama bağırıp çağırmadan vakur bir eleme bürünür.
Ağıtlar yakar.
Gözyaşı seline yenik düşer gözleri.
Elindeki evladının resmini öper,
koklar,
yangın dudaklarında ise ateş gülleri açılmış bir halde dayanmaya çalışır.
Kuzusunun körpe bedeni bayrağa sarılı baba ocağına gelince de,
yürekleri mengenede ezercesine acı veren bir o kadar da yücelten şu sözler dökülüverir dudaklarından;

VATAN SAĞOLSUN!..

Bir ana düşünün!..
Diline ve gözlerine isyanı yasaklamış.
BEN ŞEHİT ANASIYIM diye gururunun acısından daha ötede olduğunu haykırır.
Benim balam ölmedi ki der,
ŞEHİTLER ÖLMEZ diye de evlat acısıyla yanan ana yüreğine su serpmeye çalışır.
Suyu ab-ı hayat,
duaları yavrusunun vatan uğruna,
bayrak uğruna,
hürriyet uğruna,
milleti ve inancı uğruna şehit oluşudur.
Bu su asırlardır akan kutlu bir ırmağın suyudur.
Bu su buz gibi zemzem akıtan nurlu cennet pınarının suyudur.

Bir ana düşünün!...
Hem de iyice düşünün ki bugün Avrupalı kadınlarla kıyaslanmaya kalkışılan bu mukaddes anaların değil Avrupalı dünyada bir eşi benzeri yoktur.
İşte bu TÜRK ANASIDIR.
İşte bu ŞEHİT ANASIDIR.
İşte bu şükreden yavrusunu vatana kurban eden TÜRK KADINIDIR!..

Nimet Yılmaz


selam ve dua milletimizn üzerine olsun

MuminOKAN 04-05-2008 02:09 PM

Ynt: bigünlük...
 
http://img154.yukle.tc/images/621800000085.jpg

MuminOKAN 04-05-2008 04:43 PM

Ynt: bigünlük...
 
RESIT GALIP ve ATATURK

can.dundar


Çankaya sırtlarında oturan Ankaralılar,
şehre Reşit Galip Caddesi'nden geçerek
inerler.
Pek azı bu ismin kim olduğunu bilir.
Bu bilinmezlikte belki Dr. Reşit Galip'in
41 yaşında göçüp gitmesi rol oynamıştır,
belki de İnönü'yle yıldızının hiç barışmaması...

Rodos'ta doğan Reşit Galip,
ortaokulu bitirince kardeşiyle
bir sandala binip Marmaris'e gelmiş.

Liseyi İzmir'de okumuşlar.

Kardeşi Hüseyin Ragıp (Baydur)
diplomatlığı seçip büyükelçilik yapmış.

Reşit Galip ise İstanbul Tıp'a gidip
doktor olmuş.

Öğrenciyken gönüllü olarak
I. Dünya Savaşı'na katılmış.
Kafkas Cephesi dönüşü öğrenimini
tamamlayıp fakültede asistanlığa başlamış.

1923 Mart'ında, hekimlik yaptığı
Mersin'e Mustafa Kemal Paşa geldiğinde
Paşa'nın huzurunda konuşmuş ve
gözlerine doğru bakarak şöyle demiş:

"Muhterem Gazi, sen yalnızca bu milletin
bir kahramanı değilsin, sen bunlardan
çok daha büyüksün.
Sen bu milletin bir ferdisin.
Senin birinci büyüklüğün,
bu milletin bir ferdi olmakla iktifa ve
iftihar etmekliğindir."

Herkesin yüceltme yarışına girdiği
günlerde Gazi'yi "milletin bir ferdi" sayan
30 yaşındaki bu hatip,
herkesin dikkatini çekmiş.
Tabii en çok da Gazi'nin...

Kemal Paşa ona milletvekilliği önermiş ve
Dr. Reşit Galip, Ocak 1925'te Meclis'e girmiş.

Bir süre İstiklal Mahkemesi üyeliği yapmış.
CHF İdare Heyeti'nde görev almış.
Türk Ocakları'nda, Halkevleri'nde çalışmış.
Yine Atatürk'ün isteğiyle Serbest Fırka'ya girmiş.
Ve Atatürk'ün sofrasına oturmuş.
Onu bakanlığa taşıyan süreç de
o sofrada başlamış.

Bu sofra sahnesi pek çok tanığın
anılarında vardır:

1931 sonbaharıydı.
O geceki tartışma,
Milli Eğitim Bakanı Esat Mehmet'in
bir yakınmasıyla başladı.
Esat Mehmet, Atatürk'ün Harbiye'den
"tabya öğretmeni"ydi.
Kazım Özalp'in "Atatürk'ten Anılar"
kitabında (T. İş Bankası Y., 1992, s. 48-49)
yazdığına göre konu,
kız öğrencilerin kıyafetinden açıldı.
Esat Mehmet, "kızların kısa etek, kısa çorap
ve kısa kollu gömlek giymelerini
uygun görmediğini" belirtti.
Bir tamim yayınlayıp daha kapalı
giyinmelerini isteyeceğini söyledi.

Bunun üzerine Reşit Galip söz aldı:
"Yanlış düşünüyorsunuz beyefendi" dedi.
"Bu bir geriliktir.
Kadınlar eski durumda yaşayamazlar.
inkılaplardan en mühimi,
kadınlara verilen haklardır.
Başka türlü, Batılılaşmakta olduğumuzu
iddia edemeyiz."
Sofra gerildi.
Gazi, vekilini zor durumda bırakan
bu çıkıştan hoşlanmadı.
"Bu konuyu uzatmayalım.
Kısa çorap giyip giymemek
çok önemli değildir, sonra tartışırız" dedi.
Ama Reşit Galip alttan almadı.
"Af buyurunuz Paşam!
Bu, inkılap ve zihniyet meselesidir.
Müsaade buyurursanız fikrimizi söyleyelim.
Hatta daha ileri giderek diyeceğim ki,
sizin huzurunuzda bu sofrada inkılapları
zedeleyeceği icraattan bahsedilmesi
küstahlıktır, hoş görülemez."

Reşit Galip'in tartışma yaratmasının
özel bir nedeni vardı:
Halkevi'nde sanatı yaygınlaştırmak için
tiyatro çalışmaları yapıyor,
ancak sahneye çıkacak kadın oyuncu
bulamıyorlardı.
Buna gönüllü kadın öğretmenler için,
Maarif Vekaleti'nden izin alamamışlardı.

Reşit Galip
"Bu kokuşmuş kafayla devlet yürümez"
diye kestirip attı.

Atatürk'ün kaşları çatıldı.
"Sözlerinizde müsamahalı, ölçülü olunuz"
diye çıkıştı.
Herkes yaklaşan fırtınayı hissetmişti.
Ama Reşit Galip bulutların üstüne gitti.
57 yaşındaki Milli Eğitim Bakanı'nı
işaret ederek dedi ki:

"Devrimci devrimcidir.
insanlar bir yaştan sonra
ister istemez tutucu olurlar.
Meclis'te bunca genç, idealist,
bakanlık yapacak yetenekte insan varken,
böyle yaşlı kimseleri Milli Eğitim Bakanı
yapmak hatadır."

Atatürk yeniden uyarma gereği duydu:
"Esat Bey yeteneklidir.
Davamıza inanmıştır ve benim hocamdır.
Beni okutmuş olması
sence bir değer taşımıyor mu?"

"Kusura bakma Paşam, taşımıyor!
Okuttuklarının içinde sizin gibi bir
devrimci çıkmış ama kim bilir
nice tutucu da çıkmıştır."

"Sizi de eleştiririm!"
Bunun üzerine Gazi'nin sabrı taştı:
"Bu sofrada hocama ve bir
Milli Eğitim Bakanı'na hakaret etmenize
müsaade edemem" diye haşladı.

Ama Reşit Galip sineceği yerde hepten üste çıktı:

"Devrimleri korumak için
sizden müsaade istemiyorum.
Hatayı yapan siz de olsanız,
sizi de eleştiririm.
Mesela Rose Noir'a verdiğiniz
15 bin liralık kredi mektubu da
siz yaptınız diye hata olmaktan çıkmaz."

ilk kez Atatürk'ün sofrasında
Atatürk bu kadar sert eleştiriliyordu.

Reşit Galip'in sözünü ettiği Rose Noir,
Beyoğlu'nda, Rus karı-kocanın işlettiği
bir barın adıydı.
Atatürk bir gece oraya gitmiş,
mekanın sahibi Madam Senya'dan
"İş Bankası'ndan kredi alamıyoruz"
yakınmasını dinlemiş ve
orada bir kağıda
iş Bankası Genel Müdürü'ne hitaben
"yardımcı olunması" isteğini yazmış,
Rus çifte vermişti.
Reşit Galip bu iltimas talebini eleştiriyordu.

Atatürk bu kez kızmadı;
"Yoruldunuz, buyurun biraz istirahat edin"
diyerek kibarca Reşit Galip'i sofradan kovdu.

Ama genç devrimcinin yılmaya niyeti yoktu.
Yıllar yılı bir efsane gibi anlatılacak
çıkışını o an yaptı:
"Burası sizin değil, milletin sofrasıdır.
Milletin işlerini görüşüyoruz.
Burada oturmak sizin kadar,
benim de hakkımdır."

Atatürk kendi fikirleriyle kendisini vuran
bu genç adama baktı,
sonra yanındakilere dönüp
"Öyleyse biz kalkalım" dedi.
Sofradaki bütün heyet ayaklandı;
Reşit Galip'i sofrada yapayalnız bırakıp
çıktılar.

Bu müthiş sahnenin devamı
daha da ibret vericidir:

Reşit Galip bütün geceyi
Dolmabahçe Sarayı'nda
pencere kenarındaki bir koltukta geçirir.

Atatürk uyandığında
Genel Sekreteri'ne Reşit Galip'i sorar.
"Sabaha kadar bekledi,
mahcubiyetini size iletmemizi istedi.
Ankara'ya gidecek kadar
borç para istedi. 25 lira verdik" derler.
Atatürk
"Ankara'ya gidecek adama
25 lira mı verilir.
Bari benim hesabımdan birkaç yüz lira
verseydiniz" der.
Sonra "Cebinde beş parası yok ama
karakterinden hiç taviz vermiyor.
Parası yok ama cesareti var" diye ekler.

1932 sonbaharında Atatürk,
Reşit Galip'in Ankara Radyosu'ndaki
bir konuşmasını dinler;
"Devrimleri her yerde,
herkese karşı savunacağız.
Gerekirse babamıza ve
çocuklarımıza karşı bile" demektedir.

Atatürk birkaç gün sonra kendisini
yeniden sofraya davet eder.
Hemen yanındaki sandalyeye buyur eder.
Onun yanına da, hocası Esat Mehmet'i oturtur.
Ve orada yeni Milli Eğitim Bakanı'nın
39 yaşındaki Reşit Galip olduğunu açıklar.

Rose Noir olayı mı?
Onu da hatırlatalım:
İş Bankası Genel Müdürü
Muammer Eriş,
Atatürk imzalı kağıdı alınca
doğruca Dolmabahçe Sarayı'na gelmiş,
Ata'nın ricacı olduğu krediyi vermeye
kuralların uygun olmadığını bildirmiş,
talebi reddetmiştir.

*******************
Reşit Galip'in bakanlığı
sadece 13 ay sürdü.
Bu süre içinde Darülfünun'dan
üniversite reformunu başlattı.
Öğretmenlere genel bütçeden
maaş ödenmesini sağladı.

Eşi Zübeyre Hanım'ın deyimiyle
"deli gibi çalışıyor" ama
Atatürk'e çıkışacak kadar ayarsız
dili yüzünden her gün işe
cebinde istifa mektubuyla gidiyordu.

Aslında Atatürk'le araları iyiydi.
O Gazi'ye "Paşam",
Gazi de ona "Doktor" diye hitap ederdi.

*******************
Torunu Feyhan Oran'a
"Peki ne oldu da ayrıldı?" diye sordum.
Bir gün sofradan ayrılırken,
Atatürk, "Seni eve ben bırakacağım"
demiş.
Eve bırakınca o da saygıdan,
"Ben de sizi uğurlayacağım Paşam"
karşılığını vermiş.
Ama kendisinin arabası olmadığından
yürüyerek uğurlamış.
O gece zatürree olmuş.

Dinlenmesi tavsiye edilince
1933 Ekim'inde görevden ayrılmış.

1934 yazında Moda'daki
bir deniz kazasında kızlarını kurtarmaya
çalışırken akciğerlerini hepten üşütmüş.
Bir mucize eseri kurtulduğu bu kazadan
sonra ölümü bekleyerek,
hastalığını takip etmeye başlamış.
Keçiören'deki bağ evinin kütüphanesine
demir yatağını taşıtıp
yedi ay kitaplar arasında yatmış.

1934'te, 41 yaşında hayata veda etmiş.

"Öldüğünde cebinde 5 lira parası varmış"
dedi hiç görmediği torunu Feyhan:
"Anneannem üç çocuğunu büyütebilmek için
Afet İnan'dan yardım istedi.
Atatürk'ün yardımıyla krediyle bir ev aldılar.
O evin bir odasına sığışıp
diğer daireleri kiraya vererek geçindiler."

****************
Her sabah okul öğrencilerini
güne başlatan
"Türküm doğruyum çalışkanım" andı
var ya...
Geçenlerde sevgili hocam
Prof. Dr. Baskın Oran'ın eşi Feyhan,
"Biliyor musun o andı kim yazdı?"
diye sordu.
"Kim?" dedim merakla...
"Dedem."
"Deden kim?"
"Reşit Galip..."
İnanılır gibi değil.
Ne o andın 1933'ün 23 Nisan günü
Reşit Galip'in kaleminden çıktığını
biliyordum
Ne de Feyhan'ın
Atatürk döneminin Maarif Vekili
Reşit Galip'in torunu olduğunu...

*****************

Feyhan ilkokulda her sabah içtiği andın
dedesinin kaleminden çıktığını
ilkokul sonda annesinden öğrenmiş.

***************


CAN DUNDAR / MILLIYET / 25 KASIM 2007 - PAZAR

MuminOKAN 06-05-2008 09:35 AM

Ynt: bigünlük...
 
http://img505.imageshack.us/img505/5742/image006db6.jpg

http://img238.imageshack.us/img238/7...grubum2ch0.jpg

http://img238.imageshack.us/img238/7...rubum2beg3.jpg

http://img238.imageshack.us/img238/1...rubum2dyp8.jpg

MuminOKAN 06-05-2008 09:45 AM

Ynt: bigünlük...
 
http://img238.imageshack.us/img238/8486/coksekerhb7.jpg

MuminOKAN 06-05-2008 09:52 AM

Ynt: bigünlük...
 
http://img238.imageshack.us/img238/6...c143097fo7.jpg

http://img505.imageshack.us/img505/7...1745110zj0.jpg

http://img367.imageshack.us/img367/5...2279815fr9.jpg

http://img505.imageshack.us/img505/8...1651913gw4.jpg

http://img238.imageshack.us/img238/9...2060011vi9.jpg

MuminOKAN 08-05-2008 08:57 AM

Ynt: bigünlük...
 
günaydın günlük naber abi. iyimisin? iyisin iyisin. ;) bak sana ne anlatacam. ama gülmek yok. ona göre. khkh56
sabah 530 civarı uyandım. e biraz daha yatim dedim. 10 15 dk daha yattım ama canım sıkıldı. bende kalktım camı açtım, biraz sipor hareketi yaptım. kollarımı açtım. deriiiin bi nefes aldım çam ormanından gelen güzel ve temiz havayı ciğerlerime doldurdum. ben vermek istemesemde napalım metabolizma hadi dışarı çık dermişçesine kovaladı çekmiş oldupum havayı. halbuki ben sevmiştim. ama yine deriiin bi nefes çektim. ve bu böyle bi kaç defa sürdü. giyinp kahvaltıya geçtim. kahvaltımı ettim ve işe gelmek üzere abimle yola çıktık. ben iş yerime yakın bi yerde indim ve o devam etti yoluna. biraz uzak.
neyse ben indim araçtan site girişinden geçtim. gayet mutlu mesut devam ediyorum, herhangi bişey yok. yol üzerinde büyük bi ağaç var mecburen altında geçiyoruz. tam ağacın dallarının koruduğu yer bitti ve birden çiuv çiuv diye bi kaç ses geldi gibi oldu ve yer birden beyaz damlalarla doldu. anlamadım. merkezi ben omak üzere etrafimda abartısız 2m çapımda her yer aralarında en fazla 10cm uzaklık olan beyaz büyük damlalar ile doldu şans eseri sadece ayakkabımın üzerine bir yara almışım. o taarruzdan nasıl bu kadar ucuz yaralarla kurtuldum anlamadım. ama şanslıydım. o mermilerden bir tek yara alarak kurtuldum. ve bir kaç adım sonra martı sesi duydum başımı kaldırdığımda 3 martının gökyüzünde süzülüşünü gördüm.

bilet alsammı diye düşünüyorum. faydası olurmu. kuşların şans getirdiğine inanılırsa ve bunu kuşlar sana işaret ederse -ki bu işaret dokunmak yada gözükmek değil direk iz bırakmak kaydıyla- martı da bir kuş olduğuna göre.. sadece sorun ayakkabının benim bi parçam olmaması...

dostlar yardım edin napim ben? cilgin897


okuyan veya okumayanlar, okuyupta gülenler veya gülmeyenler, ne var bunda diyip direk sayfayı geri almak yerine sayfayı kapatanlar, sabah sabah sürprizmisin nesin diyip sayfayı kapatmak isteyip istem dışı olarak sayfayı geri alanlar, ve daha sayamadığım bir çok davranış biçimi gösteren arkadaşlar size diyecek bi çift sözüm var!!!!


sağlıcakla, mutlu ve ışıkla kal

Lier22 08-05-2008 09:14 AM

Ynt: bigünlük...
 
sabah sabah bak sen şu işe... demek az daha rengarenk olacaktın... smil56

bir yara ile kurtulmana sevindim... smiliyface

bence bir bilet veya şansını dene ama kuşlara çok güvenme bu konuda... art56art56 f678h super

MuminOKAN 08-05-2008 09:18 AM

Ynt: bigünlük...
 
saolasın super

ikizruh 08-05-2008 09:49 AM

Ynt: bigünlük...
 
kafamıza kuşun s..masıyla şans bağlantısını ben hala kurmuş değilim khkh56
ama sadece ayakkabı ucuna geldiyse o zaman gerçekten şanslısın dengesiz terazi blissy

sanemce 08-05-2008 10:39 AM

Ynt: bigünlük...
 
tarafımdan daha önce test edilmiştir. gogogo
kuş hedefini şaşırmadan tam isabet üzerime yaptıktan sonra aldığım bilete amorti bile isabet etmemiştir söyleyeyim b456

ama bilemezsin.. çekim yasan ne durumda, olur ya evren sana getirmek için sebep arıyor olabilir... dene istersen super

mücevher 08-05-2008 01:28 PM

Ynt: bigünlük...
 
sevincli sevincli
Bence hiç durma arkadaşım. bisiklet
Bunu bahane edip çek kendine milyon YTL.leri. smiliyface
art56art56
Tereddüt dahi etme. Ben olsam bilet almakla kalmam loto da oynarım.
Hedefin direkt ayakkabın olması nasibinin ayağının altına serildiğine işarettir umarım. wave wave

MuminOKAN 09-05-2008 05:56 PM

Ynt: bigünlük...
 
http://img111.imageshack.us/img111/5091/mevlana2ql9.jpg

MuminOKAN 11-05-2008 10:20 PM

Ynt: bigünlük...
 
günlük nbr baba. iyisin dimi? bende iyiyim saol. içimde bi his var herşey çok güzel olacak. sanki az kaldı. derty
sanırım sen bilmiyorsun ama bu telkinler var ya. ilaç, ilaç. bomba gibi. cilgin897
ha işte bu ruh durumu iç huzur. abi sen bekle biraz bi kaç bişey çağırayım. her zaman denk gelmiyor. hadi ben kaçtım görüşürüz... bjksmile


MuminOKAN 12-05-2008 09:41 AM

Ynt: bigünlük...
 
günaydın günlük. baba az evvel ne izledim biliyormusun? bir pilot bir boeing i kayarak indirmeye çalışıyor ama faciazdan kıl payı kurtuluyorlar. abi bak izle.

http://www.liveleak.com/view?i=ddb_1204404185

747-400:
http://www.liveleak.com/view?i=766_1196775900

çeşitli görüntüler.
http://www.liveleak.com/view?i=f78_1184881277

normal duramıyorsan bşzde bildiğimiz usullerle durdururuz
http://www.liveleak.com/view?i=864_1182553907

MuminOKAN 12-05-2008 03:16 PM

Ynt: bigünlük...
 
Kızılderili sözleri

• Ağlamaktan korkma! Zihindeki ıstırap veren düşünceler gözyaşı ile temizlenir.

• Tanrı' nın kelimeleri meşe yaprağı gibi sararıp düşmez: çam yaprağı gibi ilelebet yeşil kalır.

• Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz.

• Aşkı tanıdığında, Yaratıcı'yı da tanırsın.

• Avlayacaksan en zayıf geyiği avla, çünkü sağlam olanlar yeni neslin devamını sağlayacaktır.

• Hep denedin, hep yenildin. Olsun gene dene, gene yenil... Daha iyi yenil !

• Barış ve mutluluk her anda mevcuttur. Barış ve mutluluk her adımdadır. Ruhun meseleleri için siyasi çözümler yoktur.

• Bir başkasının kabahati hakkında konuşmadan önce daima kendi makoseninin içine bak

• Bir düşman çok, yüz dost azdır.

• Bir kere "Al şunu" demek, iki kere "Ben vereceğim" demekten iyidir.

• Biz ağaçlara zarar vermek istemeyiz. Ne zaman onları kesmemiz gerekse, önce onlara tütün ikram ederiz. Odunu asla ziyan etmeyiz, lazım olduğu kadar keser, kestiğimizin hepsini kullanırız. Eğer onların hislerini düşünmez ve kesmeden önce tütün ikram etmezsek, ormanın diğer bütün ağaçları gözyaşı dökecektir, bu da bizim kalbimizi yaralar.

• Bütün Kızılderililer her yerde durmadan dans etmelidir. Önümüzdeki ilkyaz Yüce Ruh gelecek. Bütün av hayvanlarını geri getirecek. Avdan geçilmeyecek bu topraklarda. Bütün ölü Kızılderililer geri gelecek ve yeniden yaşayacaklar.
Doğum yapan herşey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatin dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere degişmeye başlamış olacaktır.
• Dünyadaki her şeyin bir sebebi vardır. Her bitki bir hastalığı tedavi etmek için büyür. Ve her insan bir görevle yaratılmıştır.

• Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım.
Eğer herkes bir başkası için bir şey yaparsa dünyada ihtiyaç içinde kimse kalmaz. Sadece bir kişiye yardım et! Şimdiki usul bu değil ama inanıyorum, insanlar bu yolu öğrenecekler.
• Eğer sorsanız: 'Sessizlik nedir?' Cevap veririz: O Büyük Ruh' un sesidir. Yine sorsanız: 'Sessizliğin meyveleri nelerdir?' Cevap veririz: Kendi kendini kontrol, gerçek cesaret demek olan metanet, sabır, vakar ve saygı.'

• Fakir olmak, şerefsiz olmaktan daha küçük bir meseledir.

• Gözlerde yaş yoksa, ruh gökkuşağına sahip olamaz.
• Gözün ile değil, yüreğin ile hüküm ver.

• Günümüzde insanlar bilgiyi arar oldu, hikmeti değil. Halbuki bilgi mazidir, hikmet ise istikbal.

• Hayvanlar olmadan insanlar nedir ki? Eğer bütün hayvanlar kaybolup giderse insanoğlu büyük bir ruh yalnızlığı içinde ölecektir. Hayvanlara ne olduysa insanlara da aynısı olur. Her şey birbirine bağlıdır. Yerkürenin başına gelen, yerkürenin çocuklarının da başına gelecektir.

• Her şey halkadır. Her birimiz kendi hareketlerimizden sorumluyuz. Hepsi döner dolaşır, bize geri gelir.

• Herbirimizin farklı bir rüya gördüğünü hatırlatmakta fayda var.

• İhanet arkadaşlık zincirini karartır, fakat vefa onu her zamankinden parlak yapar.

• İlkbaharda usul usul yürü; toprak ona hamiledir...
• İnsan tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır.

• İnsanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki dil onları telaffuz edemez.

• Kehanet, muhtemel bir olayı kesin bir bakış ile görmekten başka şey değildir. Hava ya bulutlu olacaktır, ya da güneş açacaktır.

• Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü!

• Nimet de külfet de 'Büyük Ruh' un elindedir. Bazen onun külfeti bizi nimetinden daha fazla akıllandırır.

• Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder.

• Senin vicdanın senden başkasını temsil edemez.

• Sevgi ile yorulmadan ilerleriz. Sevgi ile, sadece onunla başkaları için fedakarlık yapabiliriz.

• Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak.

• Su gibi olmalıyız. Her şeyden aşağıda, ama kayadan bile kuvvetli.

• Şeytan hakkında konuşmayın. Gençlerin kalbinde merak uyandırır.

• Unutmayın çocuklarınız sizin değildir. Onu Yaratıcı'dan ödünç aldınız.

• Üç barış vardır: Birinci barış, en önemli barıştır. İnsan ruhundadır o. İnsan, kainatla ve kainatın bütün güçleri ile olan ilişkisini, beraberliğini farkettiğinde, kainatın merkezinde Büyük Ruh'un durduğunu ve bu merkezin her yerde, her birimizin içinde olduğunu farkettiğinde birinci barış sağlanmıştır. Bu gerçek barıştır, diğerleri sadece bunun akisleridir. İkinci barış iki fert arasında olan barıştır. Üçüncü barış ise iki millet arasında yapılır. Fakat hepsinden önce, anlamalısınız ki 'gerçek barış' dediğim birinci barış, insanın ruhundaki barış yoksa ne fertler ne de milletler arasında barış olabilir.

• Yağmur iyilerin üzerine de yağar, kötülerin de..

• Yanlışı gören ve önlemek için eli uzatmayan yanlışı yapan kadar suçludur.

• Yapmamız gereken: her şeyi eski sadeliğine döndürmektir, böylece bozulan düzenimiz yeniden kurulacaktır.

• Yaşlılık ölüm kadar şerefli değildir. Yine de çok kimse onu ister.

• Dünya,bize atalarımızdan miras kalmadı,çocuklarımızdan ödünç aldık.

• Dur, dinle. Hep konuşursan hiç bir şey duyamazsın.


MuminOKAN 13-05-2008 01:26 PM

Ynt: bigünlük...
 
usta günaydın. şey pardon ya ne gün ayması öğlen olmuş y789
neyse... aga sabah gogulda geziniyorken ne alakaysa aklıma birden volvo s40 geçiyordu. anlamadım bende resimlere sordum gogulun varmı yok mu diye. bir sürü çıkardı. 59 sayfa kadar. içinden bu araba çok hoşuma gitti. bayağı bi heybetli ve karizmatik duruyordu. bende avatar yaptım. onca aracın resmi olmadı sadece bu resim avatar oldu. neyse derken dışarı çıktım sigara içmeye... kapıdan çıkar çıkmaz önümde simsihay bir volvo s40. otomatik. bu resimi görmeden önce çok istediğim arabaydı kendileri. sonra birden güldüm. sigaramı içtim ve içeri geçtim. koltuğuma oturunca sanki resimdeki arac benimmiş ve biryerlere gitmek üzere yola çıkmış gibi hissettim kendimi. anlamadım ama çok güzel. hala bakınca öyle hissediyorum. bugün biri gelip olmadık yerden al bu araç senin diyebilir diye düşünmüyor değilim. khkh56 ama olacak cilgin897 blissy wave

mücevher 13-05-2008 01:41 PM

Ynt: bigünlük...
 
Seçimini beğendim arkadaşım. alk78
Bir sürü parası olup da nasıl harcayacağını bilemeyen ya da korkan insanlar tanıyorum. blook
Ya da zeksiz seçimlerin içinde boğulan. bad45
Ama senin seçimin zevkli bir insan olduğuna işaret bence. art56art56
Eeee para da zevkli insanları daha çok sever aslında ve para bir insanı sevmeye görsün o da bir enerji olduğu için ona akar, akar, akar bence... (bir zamanlar billur tuz reklamında kullanılan bir slogandı ama ben para için kullanmayı tercih ederim) khkh56
Hayallerinin gerçekleştiğini ve burada bizlerle paylaştığını görmek dileğiyle...

MuminOKAN 13-05-2008 01:54 PM

Ynt: bigünlük...
 
var bi numara ama hayırlısı. smil56

para da olacak inşallah. billurr tuzz akar, akar, akar. :D

o para enerjisi uğrasa zaten gidemeyecek :D

farkında olduğu için gelmiyor. ama az kaldı. sanki bi kaç gün.


alk78 aa34 blissy


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:52 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.