Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Üyelerin Değişim Günlükleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/uyelerin-degisim-gunlukleri/)
-   -   'SÖZ' den...'ÖZ'e... (http://www.hayatimdegisti.com/forum/uyelerin-degisim-gunlukleri/372054-soz-denoze.html)

InTeGeR 13-06-2009 02:13 PM

süper bir yazı olmuş çok beğendim.

Alıntı:

ismira Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 466154)
Değer denilince, aklıma geldi:

Geçenlerde bir arkadaşım, “kendini çok kötü, değersiz hissettiğinde ne yaparsın?” diye sordu.

Düşündüm…

Bu soruyu başkasına soruyorsam, çözümü seçiyorum; yeniden iyi ruh halinde olmayı, değerli olduğumu hissetmeyi istiyorum, demektir...

Peki, bunu nasıl yaparım?...

Düşünüyorum…

Gerçekten, kendinin değerli olduğunu, Allah'ın “yeryüzünde halifem olarak yarattım” dediği, ruhundan üfleyerek dünyaya gönderdiği o eşsiz ve çok özel varlık olduğunu hissetmek... Nasıl bir şey olurdu?..

Bu muazzam evrenin olmazsa olmaz bir parçası olduğunu… O'nunla bir ve bütün olduğunu… ama aynı zamanda tek ve özel bir varlık olduğunu bilmek... Nasıl bir şey olurdu?..

Dünyada bir tek eşin olmayacak şekilde mükemmel bir kombinasyonla var olduğunu bilmek...bunu tüm hücrelerinde hissetmek... Nasıl bir şey olurdu?..

Sevgide ayrılığın olmadığını bilerek… evrenin sonsuz sevgisinin daima seninle olduğunu… hissetmek… Nasıl bir şey… olurdu?

Olumsuz deneyimlerinin sadece ve sadece öğrenme sürecinin bir parçası olduğunu... bu süreçte hissettiğin olumsuz duyguların, seni bir üst basamağa taşıyan kaldıraçlar olduğunu idrak etmenin… huzurunu… hissetmek... nasıl... bir şey...olurdu?

Bir teki bile Hiroşima'yı, Nagazaki'yi tahrip edecek güce sahip olan ve tersine o oranda yaratıcı gücü olan atomların trilyonlarcasını bedeninde taşıyan biri olmaktan dolayı ne kadar güçlü... ne kadar... özel bir varlık… olduğunu... hissetmek... nasıl bir şey olurdu?...

Ve... kendini değersiz, güvensiz, sevgisiz, yalnız ya da benzeri olumsuz ruh halinde hissettiğin her seferinde... ister yavaş, ister hızlı...kendi hızında...hızla… tüm bu özelliklerini hatırlamak… ve… aldığın her nefesle birlikte... en mükemmel ruh halini… huzuru… hissetmek...nasıl bir şey olurdu?..


............................

ismira 15-06-2009 11:51 PM

Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e...
 
İki gündür Siyahça'nın günlüğünde, benim sudem8'e hitaben yazdıklarımın ardından, o bölümde olan gelişmeleri okudum ikinci kez ve içimi sıkıntılar bastı. Gereksiz demeyeceğim ama, yersiz olmuş. Çünkü her ne kadar genele açık bir günlük olsa ve herkes yorum yapabilirse de, adı üstünde bir 'günlük' o bölüm. Benim sudem8'e yorumumdan itibaren de 'günlük' olmaktan çıkmış. Siyahça hepimizin haddini bildirse gerektir...2600

Kişisel olarak bunda benim rolümün fazla olduğunu düşünüyorum. O anda, sudem8'in tepkisinin bu denli alınganlık ve kırılganlık şeklinde olacağını düşünemedim doğrusu. Çünkü Siyahça'nın ilaçları bırakmasından dolayı korkuları ve akabinde negatif senaryoların aklına gelmeye başlamış olmasından dolayı, onun adına duyduğum endişe ve korumacılıkla hareket ettim. Bu duygu içerisinde, sudem8 in kendi sayfası da olmadığı için, oraya yorum yazdım. Özelden yazmak, dahası hiç yazmamak çok daha uygun olurdu, ama o an düşünemedim.rt67

Biliyorum ki, iletişimin başarısı aldığımız sonuç kadardır. Bu anlamda sudem8 le iletişimimde başarısız bir sonuç söz konusu. Sudem8, defalarca benim onu yanlış anladığımı yazmış, onun fikirlerini beğenmediğimi de... Eğer böyle anlamışsa sorumlusu benim, demek ki düzgün ifade edememişim. Oysa aksine kuantum düşünce konusunda, sözcüklerin çekim etkisi konusunda söylediklerine ve bu düşünce modelini içselleştirmenin önemine yıllardır inanan biri olarak, bunu daha fazla kişiye iletme konusundaki coşkulu gayretini anlıyorum ve çok takdir ediyorum. Kendisinden feyz aldığımı da iletmişimdir ona...

Kıyaslama konusunda -ki ben o sözcüğü kullanmadım- söylemek istediğim şey, kendi referanslarımızın karşımızdaki için ölçü olamayacağı... Kişi depresyondaysa, uç senaryolar aklından anlık da olsa geçip, canının derdine düşmüşse, başkasının başına ne geldiği ve onun derdinin kendisininkinden daha mı büyük daha mı küçük olduğuyla ne derece ilgilenebilir ki? Herkesin derdi kendine büyük. Biz kendi derdimizin karşımızdakinden daha büyük, daha vahim olmasına rağmen yılmadığımızı, mücadele ettiğimizi vurgularken, amacımız hiç de öyle olmadığı halde, suçluluk duyguları yüklemiş olmaz mıyız? Bir yönüyle de onun derdini küçümsemiş, dolayısıyla hafife almış gibi görünmez miyiz? Niyetimiz bu olmamasına rağmen...

İşte, ben de bu kaygılardan hareketle, sudem8'e müdahalede bulunmuş durumdayım.

Ancak şu an bakarak kendimi çok hatalı buluyorum.

Bir kere sudem8 ve Siyahça arasındaki ilişki ve iletişimden ve sonuçlarından onlar sorumlu olup, benim buna müdahale edişim o ilişkiye saygısızlıktır.

İkincisi, araya girip aklım sıra Siyahça'yı tehlikeden korumaya çalışmak Siyahça'ya karşı saygısızlıktır. O kendi tepkilerini olumlu ya da olumsuz gösterebilecek kişilikte bir insan olduğu gibi, ona ait bir hakkı benim kullanmaya kalkmam en hafif deyimle haddini aşmaktır. Kendisinden ne kadar özür dilesem azdır.

Üçüncüsü, sudem8'in kendi deyimiyle 'Siyahça'yı silkeleme' tarzında yaklaşımını kişisel olarak eleştirirken, benim ona yaptığımın da nitelik itibarıyla bir farkı yoktur. 'tencere dibin kara, seninki benden kara' misali.
Bu nedenle de ayrıca üzgünüm.

Asıl önemlisi, herkesin kendinden sorumlu olduğu ve ancak kendini değiştirebileceği gerçeği...

Başta müthiş egom, güvensizliklerim, eleştirilme korkum olmak üzere, arınmam gereken ne çok şeyim var benim, sudem8 vasıtasıyla aynalanan... Bunu görmem ve arınmaya odaklanmam için sunulan bu fırsattan dolayı şükrediyorum ve içten sevgilerimi sunuyorum...98569

Siyahça'nın günlüğünü kesintiye uğrattığımız bölümüne kadarına da bir göz gezdirdim şöyle ve içim açıldı, sevgi ve umudu hisettim... Bir yerde "İsmira ben günlüğü sevmiyormuşum" demiş. İçim burkuldu önce. Ama ondan önce bana yazdıklarını tekrar okuyunca... Ohhh...Öyle kolay mı sevgilerimizden, sevdiklerimizden, yaradılış özelliklerimizden vazgeçmek?..Bu yaşananlar son kırıntılar, son gel gitler...Günlüğümüze de sahip çıkarız, hayatımıza da...

"Ben; bu bedenimle, bu dünyada, sağlıkla, mutlulukla, neşeyle, zenginlikle ve refahla cenneti yaşarım. Ve evren, bunun böyle olması için, her ne gerekiyorsa yapar.

Haa, bu arada, imzalardaki bana atıfları da sevginin ifadesi olarak algılıyorum ve sevgiyle kabul ediyorum.smiliyface

ismira 16-06-2009 08:04 AM

Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e...
 
Güzel bakan güzel görür. Çok teşekkür ederim akınyıldız'cığım,

O0O muhteşem hediyeyi sevgi ve sevinçle kabul ediyorum.

ismira 16-06-2009 10:08 AM

Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e...
 
-






O0O0O0O0O0O0O0O0O0O0O0O0




-

sudem8 19-06-2009 02:59 AM

Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e...
 
http://www.resimlerx.com/galeri/Duyg...r/duygusal.jpg

ismira 19-06-2009 06:00 AM

Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e...
 
sudem'ciğim, bu güzel resimle konukluğun için çoook teşekkür ederim...


ismira 19-06-2009 06:04 AM

Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e...
 
smiliyfaceGünün ilk ışıklarıyla beraber, tenimde zihnimde hissettiğim çiğ taneleri için, dönüşerek tüm varlığımı sarmalayan yıldız tozları için şükürler olsun...smiliyface

ismira 19-06-2009 07:07 AM

Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e...
 
Bir de şu ho'oponopono yerine Türkçe bir şey bulsak...Şöyle kolay söylenen...dusun2

"arın-arın" .....? rt67 Peki düşünmeye devam...

"SEV...Arın... ŞÜKRET...Arın"
(Başlık olarak iyi olurdu ha... Ne o öyle 'ho'oponopono ile arınma hattı' değil mi ama?y789)
Eee, n'apalım? Aceleden düşünemedik işte...Aslında düşündük de... Neyse...

Haydi şimdi, tekrar ho'oponopono'ya karşılık arayalım...

...

.
.
.
?

ismira 19-06-2009 12:48 PM

Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e...
 
Dokuz yaşındaki kızıma ho'oponoponoyu anlatıyordum geçenlerde. Bunu her zaman her durumda kolaylıkla yapabileceğini ve olumsuz durumların hemen değişmeye başlayacağını...Öğretmeni, arkadaşları, dersleri, kardeşi...ile ilişkilerinde, zorlandığını hissettiği durumlarda...

Örneğin diyelim ki bir konuda kendisine kızdığımda, hemen içinden söylemeye başlarsa, bunun ikimizi de olumlu etkileyeceğini...

"İyi de anne, sen bana kızdıktan, bana da olan olduktan sonra ne işe yarayacak?!.."

?..

"Bak şimdi... Elektrik süpürgesini düşün...Fişini takıp, tuşuna basıyoruz ve başlıyoruz her tarafı süpürmeye. Gözümüze ilişen ilişmeyen ne varsa çekip almıyor mu? Hem sonra, süpürge ortamı hortumlarken, "aa, bu toz eskiden kalmış, bu çöp daha yeni..." gibi ayrımlar yapar mı?...Yapmaz. Ne varsa, eski yeni, büyük küçük demeden çeker götürür. Ortam da tertemiz oluuurr.." neseli56

"Yaşasınn!..Haydi süpürgeyi çalıştıralım şimdi!"sevincli

SSEENNİİ SSEEVVİİYYOORRUUMM...

ÖÖZZÜÜRR DDİİLLEERRİİMM...

LLÜÜTTFFEENN BBEENNİİ AAFFEETT...
TTEEŞŞEEKKÜÜRR EEDDEERRİİMM... smiliyface




sudem8 19-06-2009 01:39 PM

Cevap: 'SÖZ' den...'ÖZ'e...
 
Alıntı:

ismira Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 467412)
sudem'ciğim, bu güzel resimle konukluğun için çoook teşekkür ederim...

teşekkür benden sana ışık enerjisi gönderdim..canım kızınla paylaşımların harika...imrendim..maşalah...y789


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:04 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.