Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Sizinde Sindirim Sisteminiz Hızlandı mı? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sizinde-sindirim-sisteminiz-hizlandi-mi/)
-   -   Telkinler Sindirim Sisteminizi Etkiledi mi Anketi (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sizinde-sindirim-sisteminiz-hizlandi-mi/398-telkinler-sindirim-sisteminizi-etkiledi-mi-anketi.html)

hayatimdegisti 10-11-2006 04:32 PM

Telkinler Sindirim Sisteminizi Etkiledi mi Anketi
 
Telkinleri dinleyen kişiler sindirim sistemlerinin daha iyi çalıştığını belirtmişlerdir.Stres etkisinden kurulan beden sistemleri çok daha iyi çalışmaktadır.

Sistemlerin iyi çalışması aslında oldukça avantajlıdır birey için.Sindirim ve boşaltım sistemlerinin daha iyi çalışması bedenden toksinlerin atılmasını sağlar buda ömrü uzatır.Ayrıca toksinlerin atılması sayesinde cildinizde daha canlı olur.

Bu konu ile ilgili daha önce bi anket yapmistik.Telkinler sindirim sisteminizi nasil etkiledi diye.Anket teknik bir sorun neeni ile silindi.ŞLimdi o anketi tekrar yapiyorum.

Sindirim sistemi nasıl çalışıyor?
Bugün size yiyecekleri nasıl sindirdiğimizi anlatacağım. Hastalanma mutlaka anlattığım konu başlıklarından biri bu. Çünkü yiyeceklerin vücutta ne gibi işlemlerden geçtiğini bilmeden kilo vermek, korumak, sağlıklı kalmak bence mümkün değil
Yemek insani, sindirebilmek ise ilahidir.'
Charles Copeland (1860-1952)

Bugün size yiyecekleri nasıl sindirdiğimizi anlatacağım. Hastalanma mutlaka anlattığım konu başlıklarından biri bu. Çünkü yiyeceklerin vücutta ne gibi işlemlerden geçtiğini bilmeden kilo vermek, korumak, sağlıklı kalmak bence mümkün değil.

Kendinizi iyi hissetmenizde ve genel sağlığınızda belki de en önemli olan şey, iyi çalışan sağlıklı bir sindirim sistemi. Yaşamak için yememiz gerekiyor. Ama yalnızca yemek yetmiyor.

Vücudumuzun yediklerimizden yararlanabilmesi için yiyeceklerin sindirilebilmesi, bağırsaklardan emilebilmesi, kana karışıp hücrelerimize taşınabilmesi gerekiyor. Her gün en az üç öğün yemek yiyoruz. Yemek için zaman ayırıyoruz, para harcıyoruz. Eğer vücudumuz yediklerimizden yararlanamıyorsa bütün bu emekler bir anlamda boşa gidiyor.

Sindirim sisteminin iyi çalışmaması besinlerin yetersiz emilimine, bağırsak hareketlerinin bozulmasına, zararlı atıkların vücuttan arılamamasına yol açıyor. Sonuçta bundan tüm organlarımız ve fonksiyonları etkileniyor. Bağışıklık, beyin ve sinir sistemleri görevlerini yerine getirememeye başlıyor, hormon dengemiz bozuluyor, vücudumuzun toksinlerden arınma kapasitesi azalıyor, organlarımıza binen yük artıyor.

Ayrıca yanlış beslenme ve iyi sindirememeye bağlı besin eksiklikleriyle cildimiz bozuluyor, sivilceler, döküntüler oluşuyor. Çoğumuz, Acaba yediklerimde bir sorun mu var?' diye hiç düşünmüyoruz bile! Hemen alabileceğimiz en pahalı kremlere yöneliyor, gereksiz yere para harcıyoruz.

İyi çalışmayan bir sindirim sistemi işimizi de etkileyebiliyor. Gaz, kabızlık, şişkinlik, hazımsızlık gün boyu bizi rahatsız edip, aklımızı kurcalayabiliyor. Rahat çalışmamızı engelleyebiliyor.

İşin kötü yanı, biz kafayı taktıkça bu sorunların daha da artması. Huzurlu bağırsaklar için huzurlu bir kafa gerekiyor, ama aynı zamanda huzurlu bir kafa için de huzurlu bağırsaklar gerekiyor.

Enerjimiz, mental performansımız, yaşam süremiz, genel vücut sağlığımız hep sindirim sistemimizin ne kadar iyi çalıştığına bağlı.

alıntıdır..

hayatimdegisti 07-12-2006 10:00 PM

Ynt: Telkinler Sindirim Sisteminizi Etkiledi mi Anketi
 
Bağırsaklar iyi çalışırsa ne olur?

Karaciğer iyi çalışır,
Tansiyon riski az olur,
Kalp ritmi düzenli olur
İdrar problemi daha az olur,
Gözler daha parlak olur,
Kulaklar daha iyi duyar.
Elimizin hassasiyeti daha fazlalaşır.
Öğrenci dersini daha iyi anlar daha iyi ders çalışır.
İş verimliliğini artırır.

Bağırsağı iyi çalışan bir şahsın, aynı yaşta, aynı boyda, aynı kilodaki bir kişiye oranla sağlığı daha iyidir. Bu çok önemli artı bir değerdir.



Kalın barsaklar nasıl çalışır?

Kabızlığın nasıl olduğunu anlamak için kalın barsağı (bazı yerlerde kalın barsak yerine “kolon” kullanılır.) nasıl çalıştığını anlamak lazım.
Kalın barsağın iki görevi vardır:
1)Su ve elektrolitlerin emilmesi
2)Geri kalan artık maddenin yani dışkının atılıncaya kadar depolanması.
Bu iki görev için de yoğun hareket gerekmediğinden kalın barsak hareketleri normalde çok yavaştır. Kalın barsak hem su ve minerallerin emilmesinini sağlayan boğumların kasılması ile mikser hareketi yapar, hem de içeriğinin ilerlemesi için kısa itici kasılmaları ve büyük amplitüdlü kaba itici hareketler yapar.
Bu kaba hareketler gün içinde sadece bir-üç kez olur, en çok kahvaltıdan sonraki ilk saatte yaklaşık 15 dakika kadar devam eder. Bu hareketlerle dışkı rektuma (kalın barsağın son kısmı) doğru itilir ve dışkılama hissini uyandırır.
Kalın barsakta dışkıya ileri iten en kuvvetli hareket olan bu kaba hareketler "gastrokolik" ve "duedonokolik" reflekslerle harekete geçer(gastro:mide, kolon:kalın barsak, duedonum: oniki parmak barsağı).
Yemek yedikten sonra kaba hareketlerin oluşması bu reflekslerle olur.Yemek sonrası mide ve duedonum (ince barsağın ilk kısmı)duvarları gerilerek, kalın barsak hareketlerini uyarır. Başka bir deyişle yiyecekler yukarıdan “ben geliyorum, bana yer aç” demektedir.
Kaba hareketler kalın barsak duvarının irritasyonu (tahriş olması) ile de uyarılabilir. Ülseratif kolitte hemen hemen sürekli devam eden barsak hareketlerinin nedeni budur.

Dışkılama refleksi: Dışkı rektuma indiğinde rektum duvarlar gerilir ve dışkılama hissi meydana getirir. Buraya kadar olan olaylar istem dışıdır. Tuvalet eğitimini almış bir kişi, eğer dışkılama için uygun bir ortam yoksa istemli çalışan dış sfinkter kasını kasarak dışkılamayı engeller. Eğer dış sfinkteri kasmaya devam ederse, birkaç dakika sonra dışkılama reflekleri kaybolacaktır. Ortam uygun olduğunda ise dışkılama refleksleri kaybolsa bile derin bir nefes alarak diyaframı aşağı iterek ve karın kaslarını kasarak karın basıncını arttırabilir böylece dışkıyı kalın barsağn son bölmüne iterek yeni refleksleri uarabilir. Bu şekilde oluşan refleksler hiçbir zaman doğal olarak oluşan refleksler kadar güçlü değildir. Bu nedenle sürekli doğal reflekslerini baskılayan kişiler veya doğal barsak hareketlerinin yerini alcak müshil ilaçlarını sıklıkla kullanan kişiler ileride ciddi kabızlık çekerler.

Eğer bir kişi, hayatının erken dönemlerinde düzenli tuvalet alışkalnlığ kazanırsa, ki genelde kahvaltıdan sonra gastrokolik ve duedonokolik reflekslerin kalın barsakta kaba hareketleri uyardığı zamanda tuvalete giderse, hayatın ileri dönemlerinde gelişebilecek kabızlığı önlemiş olur.





Kabızlığın sebepleri nelerdir?

Kabızlk daha önce de belirttiğimiz gibi bir hastalık değil belirtidir. Birçok hastalık, ilaç ya da bazı durumlar kabızığa sebep olur. Ama kabızlığın en sık nedeni düzensiz beslenme alışkanlıkları sonuc gelişen kabızlık ve çzüm olarak da kabızlık ilaçlarınn uygunsuz kullanılmasıdır. Aşağıda kabızlığın nedenlerinden bazları sralanmıştı:
-Diyette lifli beslerin yetersiz olması
-Günlük sıvı alımının yetersiz olması
-Sedanter yaşam, hareketsizlik
-Hareketsiz kalınan uzun seyahatler
-Dışkılama refleksinin sürekli baskılanması
-Hamilelik
-Yaşlanma
-İrritabl barsak sendromu(spastik kolon): Kabızlığın en sık nedenlerinden biridir. Altta yatan organik bir rahatsızlık olmamasına rağmen aralıklarla kabızlık ve ishalin görüldüğü, karın, ağrısı, şikinlik, gazın eşlik ettiği, stresle de artan bir hastalktır.
-Laksatiflerin (müshil ilaçlarının)kötüye kullanımı:Laksatiflerin uzun süre kullanılması barsak tembelliğine yol açar. Laksatifler zamanla barsakladaki sinirlere hasar vererek barsağın kendi doğal kasılmasını önler.
-Bazı ilaçlar:
Antiasitler:Alüminyum hidroksit ve kalsiyum karbonat içerenler
Antispazmotik ilaçlar
Antidepresanlar
Demir hapları
Antikonvulzan ilaçlar(epilepiside nöbetleri önleyen ilaçlar)
Bazı ağrı kesciler(özellikle kodein, morfin gibi opioid analjezikler)

-Bazı hastalıklar:
*Nörolojik hastalıklar: Bağırsağı hareket ettiren sinir uyarılarının
oluşmasını veya iletimini engelleyerek bağırsak hareketlerini azaltır,kabızlığa neden olur.Örneğin:Hichprung hastalığı, Multiple skleroz, Parkinson hastalığ, İnme, omurilik yaralanmaları
*Metabolik ve Endokrin hastalıklar: Diyabet (Şeker hastalığı),Tiroid bezinin yeterli çalışmaması, üremi, hiperkalsemi gibi bazı elektrolit bozuklukları
*Kurşun zehirlenmesi
*Skleroderma ve lupus gibi bağ dokusu hastalıkları
-Barsakların mekanik nedenlerden dolayı tıkanması:
*İltihabi yapışıklıklar
*Barsak kanseri: Kabızlığın nadir sebeplerinden biridir. Özellikle 40 yaş üzeri kişilerde, yakın zamanda başlamış açıklanamayan kabızlık, kilo kaybı, dışkıda kanın eşlik ettiği durumlarda gecikmeden doktora başvurumalıdır.
*Barsakların kendi üzerine katlanmas(volvulus)



Kabızlık daha çok kimlerde görülür?

Siz zannedersiniz ki bir tek kendiniz kabızsınızdır. Oysa toplumda
kabızlık tahmin edildiğinden daha fazladır. Hele gidin bakın dahiliye
servislerine gastroenterologlara müracaat eden kimselerin neredeyse yüz
kişide yirmi kişisi kabızlık şişkinlik gaz şikayetiyle baş vurmaktadır.
Bir de kadınlar ve çocuklarda erkeklere oranla daha fazla görülür.
Kabızlığa modern şehrin hastalığı da derler. Kırsal alanda yaşayan
sebze meyve gibi lifli yiyecekler tüketen kişilerde kabızlık çok daha az
görülür.
Bizler modern hayatla birlikte beslenme şeklimizi de değiştirmek
zorunda kalmış insanlarız. Yine iş yerlerinde hareketsiz ve stres yüklü ortam da sebepler
arasındadır.
Az hareket edebiliyoruz. Sinirli, titiz ve hırslı kişiler olup çıkıyoruz.
Kabızlık da daha çok böyle kişilerde görülüyor.
Sürekli seyahat eden, oturarak veya ayakta meslek icra eden kişilerde, herhangi bir nedenle sürekli olarak büyük aptes ihtiyacının giderilmesini erteleyen kişilerde bu durum daha sık olmaktadır.
Doğuştan gelen bazı hastalıklar da bebeklerde inatçı kabızlığa yol
açabilir.
-Ruhsal değişimlerin en yoğun yaşandığı büyüme ve ergenlik çağı,
sindirim sistemine bağlı fonksiyonel şikayetlerin sıklıkla görüldüğü
çağdır.
Özellikle öğrenime devam eden gençlerde sınav stresinin de eklenmesi
geçici fakat sıkıntılı kabızlığa neden olabilir.
-Yine multipl skleroz, parkinson hastalığı gibi kas ve sinir sistemini
tutan hastalıklar, omurilik travmaları, kurşun zehirlenmesi ve diğer
fonksiyonel nedenler bağırsağı hareket ettiren sinir uyarılarının
oluşmasını veya iletimini engelleyerek bağırsak hareketlerini azaltır,
kabızlığa neden olur.
-Omurilik yaralanmalarından sonra kalın bağırsağın refleks kontrolü
kaybolduğu için inatçı kabızlık görülebilir.


Dışkılama hissinin sürekli baskılanması kabızlığa neden olur.
-Çocukluktan itibaren tuvalet alışkanlığı kabızlğa sebep olabiliyor.
Örneğin, çocuk okulun tuvaletini evindeki kadar temiz bulmuyor. Tiksiniyor
ve tuvaletini evine kadar bekletiyor.
Yine büyük iş merkezlerinde, nice çarşı binalarında, nice görkemli lüks
alış-veriş alış merkezlerinde göze hitap eden yerlerdeki temizlik ve
titizlik tuvaletlere gösterilmiyor.
Bütün bunlar bağırsağın boşaltım sistemini bozan faktör oluyor.
Oysa, neler yapılabilir? Örneğin okuldaki tuvaletler bilinçli olarak en
az evlerimizdeki kadara temiz tutulmalıdır. Buna rağmen yine de genel
tuvalete gitmekten tiksinen aşırı hassa çocuklar varsa onlara annesi
çişini sabah kahvaltısından sonra evde yapıp öyle okula gidecek şekilde
düzen kurmaya çalışabilir.
İş yerlerinde ise, birincisi şu kolaycılık bir yana bırakıp, işin
sağlık
boyutunu da düşünerek, böylesi iş merkezlerinde tuvaletler de en az
vitrinler kadar temiz olmalıdır.
İkincisi de alafranga tuvalette temas nedeniyle hijyenik bulmayanlar için alaturka tuvaletler de bulunmalı.
Tabi ki, kilolu sorunu, bel fıtığı, dizinde kireçlenme vs gibi sorunu
olanlar için de alafranga tuvaletler olmalıdır. Ama en önemlisi her iki
tuvalet de en az vitrinler kadar temiz ve bakımlı olmalıdır.
Buna rağmen kimi insan, iş yerinde olsun, böylesi alış veriş merkezinde
olsun tuvalete gitmek istemiyor. Tuvaletini evinde yapmak üzere
erteliyor.
Bu da bağırsağı tembelleştiriyor, duyarsızlaştırıyor.


Beslenme alışkanlığı çok önemli

Sağlıksız beslenme deyince aklınıza eğer et, süt, tereyağı, bal, kaymak
yiyememe geliyorsa yanılıyorsunuz. Sağlıksız beslenme vücudun ihtiyacı
olan gıdayı zamanında ve yeteri kadar alamama demektir.
Örnek verelim, bulgur pilavını yemeyen insan sağlıksız besleniyor
demektir. Çünkü bulgurda bağırsakların çalışmasına yardımcı olacak
sellülozik madde vardır. Ama çok insan bulgur yemez.
Yine örneğin, hayatımıza “ekmek arası bir düzen” girdi. Yarım
ekmek döner, hamburger, dürüm vs gibi…
Sulu yemekler alışkanlığı neredeyse yok olacak.
Hepsinden önemlisi sofrada yemek yerine ayak üstü çabuk çabuk bir
şeyler tıkınıp sadece “karın doyurmak” mantığı.
Diyetimizdeki liflerin yeteri kadar olması gerekir, çünkü lifler emilmeyip su çekerek dışkı hacminin oluşmasına, ve dışkının yumuşamasını sağlar.
Kepek, lifin en önemli kaynağıdır. Ayrıca meyve ve sebzelerde de bol miktarda lif bulunur.
Ayrıca bol su, meyve suyu, ayran için. Kafein içeren kola ve kahve gibi içecekler dışkıdaki su miktarını azalttığı için mümkün oldukça az alınmalıdır.



Ne zaman doktora başvurmalıyım?

Uzun süre kabızlık çekiyorsanız ve sadece kabızlık ilaçları ile tuvalete çıkabiliyoranız bu kısır döngünün kırılması, kabızlığa neden olabilecek bir hastalık varsa bunun araştırılması için doktora gitmelisiniz.

Özellikle 40 yaşın üstünde olup yakın zamanda başlamış, nedeni açıklanamayan kabızlık ve kilo kaybı varsa,
Dışkılama ile birlikte kan gelirse,
Çabuk yorulma, halsizlik, soğuğa karşı toleranssızlık, ses kalınlaşması gibi şikayetleriniz varsa(guatr bezinin az çalışması neden olabilir)
Şiddetli karın ağrısı, kusma varsa,
Ayrıca ıkınmaya bağlı olarak makatta çatlak, yarık ya da basur varsa doktora başvurun.



Tedavi...

Barsak hareketlerinin yeniden düzenlenmesi için yapabileceğiniz en önemli üç şey;
BOL SU İÇMEK
BOL LİFLİ GIDA ALMAK
EGZERSİZ YAPMAK



Hafif kabızlığı olan birçok hasta yukardaki değişikliklerle tedavi olabilir. Buna cevap vermeyen hastalarda ek olarak bazı kabızlık ilaçları doktor kontrolünde geçici süre kullanılabilir. Kabızlık için kullanılan çeşitli ilaçlar vardır:
Kitle oluşturucu laksatifler: Bu gruptaki ilaçlar sindirilmeyen bitkisel kaynaklı maddelerdir. Bu maddeler su tarak şişer ve kitle etkisi oluştururlar. Diğer laksatfilere göre daha az bağımlılık oluşturduğu için daha güvenlidirler. Psylium, Kalsiyum polikarbofil, kepek, agar bu gruba aittir.
Ozmotik etkili laksatifler:Bu gruptaki ilaçlar sünger gibi su çekerek etki gösterirler. Etkileri daha çabuk başlar. Sorbitol, lakloz, mannitol, magnezyum ve sodyum içeren bileşikler bu gruptandır.
Stimulan laksatifler: Bu ilaçlar barsakta ritmik kasılma sağlarlar. Ayrıca barsak yüzeyi üzerinde tahriş edici etkisi vardır.Bu ilaçların uzun süre kullanılması barsak sinirlerinde zedelenmeye yol açabilir. Bisakodil, laktuloz,hint yağı bu gruptandır.
Yumuşatıcı laksatifler:kalın barsaktaki dışkıyı ve barsak yüzeyini yumuşatarak ve yüzey gerilimini azalarak etki ederler. Sıvı vazelin, sıvı yağlar, gliserin, dokuzat sodyum bu gruptandır.



Hamilelik ve Kabızlık

Hamilelik süresinde anne vücudunda bir takım hormonal değişiklikler olmaktadır. Bu hormonların bazıları sindirim sistemini de etkilemekte, mide, ince barsak ve kalın barsak da dahil olmak üzere tüm sindirim sisteminin hareketi azalmaktadır. Bu nedenle hamileliğin başlangıcından itibaren artan bir şekilde kabızlık görülür.Hamileliğin ilerlemesi ile büyüyen bebek ve rahim, karın içinde daha fazla yer kaplar ve özellikle kalın bağırsağın son kısmı üzerinde baskı olur. Bu durum da büyük aptesti zorlaştırır. Hamilelikte ve doğum sonrası emzirme problemlerinde akupunktur tedavisi çok yararlıdır.

Akupunktur ve Kabızlık Tedavisi

Kabızlık, başta da belirttiğimiz gibi rahatsızlık olan vücudun verdiği en önemli işarettir. Bir sinyaldir. Dolayısıyla kabızlığın giderilmesi için kabızlığa sebep olan rahatsızlıkların tespit edilip giderilmesi lazımdır. Akupunkturla kabızlığın tedavisi o açıdan önemlidir. Akupunktur vücudu bir bütün olarak tedavi eder. Hormon dengesini düzenler, Bağışıklık sistemini düzenler, Bağırsağın kendi iç ve dış cidarının kanlanmasına ve beslenmesine sebep olur. Bağırsak boşaltım görevini daha sağlıklı yerine getirir. Sindirim sistemini düzenler.

Kaynaklar
1-Guyton&Hall:Textbook of Medical Physiology 1996,Gastrointesinal Physiology
2-eMedicine Journal :Constipation


burdayım2006 09-01-2007 09:31 AM

Ynt: Telkinler Sindirim Sisteminizi Etkiledi mi Anketi
 

bu sabah yine endise, can sıkıntısı ve korku ile uyandım, biseyler yiyeyim dedim, midem bozuldu..kendimi fazla mı takip ediyorum ne :) uyandıktan bi süre sonra düzeliyor hersey, enteresan...zaten ben oldum olası sabahları kötüyümdür ruhen, aksama dogru iyi hissederim ama bu da sanırım depresyon yada cökkünlük belirtisiymis..süreci neden takip ettigime gelince, sanki foruma girip okumasam kendimle ilgilenmesem etki etmeyecekmis gibi geliyor telkinler :)

hayatimdegisti 09-01-2007 03:53 PM

Ynt: Telkinler Sindirim Sisteminizi Etkiledi mi Anketi
 
Özellikle sabah zinde uyanma için kilo verme ada telkinini öneriyorum.Bu telkin listenizde mi ?

burdayım2006 09-01-2007 05:50 PM

Ynt: Telkinler Sindirim Sisteminizi Etkiledi mi Anketi
 


zindelik de önemli tabi ama hani siz de demissiniz ya sabahları tersinden kalkardım diye, aynen öyle, korku ve endise artı olumsuz duygular var...hani gün icinde zihnimi kontrol edebiliyormusum da, gece serbest kalınca olumsuz düsünceler dolmus gibi :) halbuki bütün gece sucluluk ve ego telkinlerini dinliyorum..3-4gün oldugu icin ilk önce bu ikisini dinleyeyim diyorum, sabahları kötü uyanma devam ederse 1-2 hafta sabredeyim sona sizin önerdiginiz bir baska telkini eklerim diyorum..ne dersiniz? partysmiley buarada klasik müzik telkinleri de güzelmis art56art56 gündüz klasik müzik gece de ney dinleyelim bakalım neler olacak smiliyface

hayatimdegisti 09-01-2007 06:14 PM

Ynt: Telkinler Sindirim Sisteminizi Etkiledi mi Anketi
 
Aslında süreç çok normal...Ancak bence kilo verme ada neyi bugunden itibaren bir ekleyin gece uyurken ki listenize...
Hatta şöyle yapabilirsiniz madem suçluluk ve egoyu daha çok dinlemek istiyorsunuz.2 şer adet suçluluk ve 2 şer adet ego telkininden sonra 1 adet kilo verme ada ekleyin.

Zaten gündüz klasik müzik dinlemek daha güzel.Burada tercihler ön plana çıkıyor.

istanbullu 02-02-2007 01:11 PM

Telkinler Sindirim Sisteminizi Etkiledi mi Anketi
 
1 hafta boyunca her sey cok guzeldi ama simdi basa dondum ben. sindirim sistemim eski hantalligina dondu mesela! kendimi mutlu hissetme hali, tedirginlige donustu. su anki listemi yaziyorum Atakan Bey. bi yanlisim mi var bakar misiniz? iki haftadir sadece sucluluk ve ego dinledim her sey cok guzeldi. bir haftadir da asagidaki listeyi dinliyorum. denge tutturamadim!

ego guclendirici
ego guclendirici
sucluluk
kendine guven
kilo verme guven
kilo verme ada

bu listede bi yanlis mi var? ayrica ben karisik tarzda dinliyorum bunun bir etkisi olabilir mi? geceleri sadece ney dinliyorum. ama gunduz new age, klasik karisik bir liste dinliyorum..

yardimci olursaniz cok sevinirim...

hayatimdegisti 02-02-2007 01:21 PM

Telkinler Sindirim Sisteminizi Etkiledi mi Anketi
 
Aslında başa dönme ifadesi biraz yanlış oluyor.Sadece bir dinlenme yenilenme süreci diyebiliriz buna.Bu konu ile ilgili deneyimlerimizi dalgalanma başlığında paylaşmıştık.
Değişim sürecinde böyle durgun dönemler olabiliyor.Ancak çok uzun sürmüyor.Ertesi gün yada en geç iki gün içerisinde yine iyi hissetme hali artacaktır.


istanbullu 02-02-2007 01:46 PM

Telkinler Sindirim Sisteminizi Etkiledi mi Anketi
 
cok tesekkur ederim lerzan. fakat ben derdimi anlatamadım sanırım...
Atakan Bey siz de yanlış anladınız. dalgalanma bolumune deil de buraya yazmamın sebebi yasadığım seyin sadece sindirimle ilgli olamasıydı.
yani tedirginlik, bu sayfadaki ilk iki mesajda yazdığınız sebeple. yani 1 haftadır sindirim sorunum var.
telkinlerin hızlandirdiği hiç bişi kalmadı.
oysa telkinleri en cok bunun icin sevmiştim ben :-(
simdi anlatabildim mi? bir haftadır kotu durumdayım bu konuda. geçici mi diyorsunuz? yoksa guzel zamanlar mı geciciydi? (sindirim olarak:-))
onun dısında cok sukur ki baska bir derdim tedirginliğim yok...

istanbullu 02-02-2007 02:10 PM

Telkinler Sindirim Sisteminizi Etkiledi mi Anketi
 
beslenmeme de dikkat ediyorum aslında.
ama dediğiniz gibi yine de daha dikkatli olacağım.
ben bu durum normal mi deil mi onu anlayamadim :)


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:36 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.