[nurhanza]

Kadınlar sokağa! işte mücadele burada haydi..........




8 Mart Dünya Kadınlar Günü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Sosyal Haklar için Kadın Platformu, bugün 13.00'te Piyalepaşa'da AKP önünde buluşup Sosyal Haklar Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası'na itirazlarını dile getirdikleri bir basın açıklaması yapacak. Saat 15.30'da Taksim TMMOB'da Gülnur Acar Savran, Yelda Yücel ve Necla Akgökçe'nin katılacağı 'Neoliberal politikaların patriarkal yüzü' konulu tartışma takip edilebilir. 5 Mart'ta yine TMMOB'da 19.00'da Meltem Ahıska, Nazan Maksudyan ve Gültan Kışnak'ın 'Türkiye'de militarizm ve milliyetçiliğe karşı feminist politika' başlıklı söyleşileri gerçekleştirilecek. 7 Mart 12.30'da Sultanahmet Adliyesi'nde toplanıp 'Kadına yönelik suçlarda müdahiliz' başlıklı dava açılacak, basın açıklaması yapılacak. Yine aynı gün saat 20.00'de ise Beyoğlu Mis Sokak'ta Mor İğne Eylemi sonlandırılacak. 8 Mart 18.30'da 11.30'da Kadıköy Haydarpaşa önünden itibaren 'Patriarkaya karşı feminist mücadele' pankartı arkasında yürünecek. 19.00'da Taksim tramvay durağında '8 Mart Geleneksel Feminist Gece Yürüyüşü' için buluşulacak. 9 Mart'ta ise 12.00 ve 18.00 arasında Beyoğlu Evlendirme Dairesi'nde bir grup feminist kadın ve grubun katılacağı Kadın Şenliği düzenleniyor.

[nurhanza]

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

8 Mart günü Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanır. Bu gün kadınlar tarafından ve / ya da kadınlar için konferans, gösteri ve eğlence gibi çeşitli etkinlikler düzenlenir. Kadınlar arası dayanışma ve kadınların toplumdan beklentileri vurgulanır.

Kadınlara özgü bir günün var olması düşüncesi ilk kez, 26-27 Ağustos 1910’da Kopenhag’da düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında ortaya atıldı ve kabul edildi. Bir çok ülkede her yıl kutlanmaya başladı. İsveç’te ise 1912 yılından itibaren kutlanmaya başladı.



Ancak ilk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde ama her zaman ilkbaharda kutlanıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı tarafından olmuştur.

İki dünya savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde de kutlanılmaya başlamasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1977 yılında 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kabul etti.

Kaynak: NATIONALENCYKLOPEDIN



İLGİNÇ BİLGİLER

Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir araştırmaya göre;

1. Dünyadaki işlerin %66’sı kadınlar tarafından görülüyor.
2. Buna karşın kadınlar dünyadaki toplam gelirin ancak %10’una sahipler.
3. Dünya’daki mal varlığının ise % 1’ine sahipler.
4. Başka bir değişle dünyadaki işlerin % 34’ü erkekler tarafından görülüyor ama erkekler dünyadaki toplam gelirin % 90’ına ve toplam mal varlığının % 99’una sahipler.

Türkiye’den Rakamlar

1. Şehirlerde evli kadınların % 18’i, köylerde de % 76’sı eşleri tarafından dövülüyor.
2. Kadınların % 57,7’si evliliklerinin ilk gününde şiddetle karşılaşıyor.
3. Aile içi suçların % 90’ını kadına karşı işlenen suçlar oluşturuyor.



Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1800'lü yıllarda bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma koşulları için greve giden kadın işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamayarak ölmeleriyle gündeme geldi Kadınlar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 8 Mart'ta eşitlik isteklerini daha yüksek sesle dile getiriyorlar.

8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması, uluslararası düzeyde kabul gören bir hal alması 1970'lere rastlasa da, bu tarihe kaynaklık eden olay ve dünya kadınlarının ortak bir gün kutlama isteğinin gündeme gelişi 1800'lerin ortasını bulur. ABD'nin New York kentindeki Cotton tekstil fabrikasında çalışan işçi kadınlar, 1800'lü yılların ortalarından beri daha iyi çalışma koşulları, emeklerinin karşılığında hak ettikleri ücret ve daha iyi yaşam için mücadele vermektedir. Ama bunca yıllık mücadeleye karşın elde edebildikleri pek bir hak yoktur. En sonunda, 8 Mart 1908 günü, haklarını alabilmek için son çare olarak greve giderler. Ancak patronlar bu greve zalim bir şekilde müdahale ederler. Greve giden kadınlar fabrika binasına kilitlenirler. Patronlar bu yolla grevin başka fabrikalara sıçramasını engellemek isterler. Ancak beklenmedik bir şey olur ve fabrika yanmaya başlar. Ne yazık ki yangından fabrikada bulunan kadın işçilerden çok azı kaçarak kurtulmayı başarır Yanan fabrikadan kaçmayı ve fabrikanın çevresine kurulmuş olan barikatları aşmayı başaramayan 129 kadın işçi yanarak ölür.


Aynı yıl diğer endüstri kollarındaki kadınlar da mücadeleye devam ederler. Kadınların yürüttükleri mücadelenin temelinde seçme ve seçilme hakkı, günlük çalışma saatlerinin, koşullarının ve ücretlendirmenin yeniden düzenlenmesi gibi konular bulunmaktadır. Dünya Kadınlar Gününde bugün de ilk başlarda yapıldığı gibi eşitlik için, bağımsızlık için, politik haksızlıkların ortadan kalkması için, daha iyi yaşama ve çalışma koşulları elde edebilmek için çalışılıyor.


TÜRKİYE'DE 8 MART KADINLAR GÜNÜ

İlk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlayan 8 Mart, 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı.

"Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programında Türkiye de etkilenmiş, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapılmıştır. 1980 askeri darbesinden sonra dört yıl anılmadı 8 Mart. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından Dünya Kadınlar Günü kutlanmaya başlandı.

Kadınlar 80'li yıllarda 8 Mart'ı izinli yürüyüş ve şenliklerle kutlayamamışlarsa da, küçük gruplar mütevazi kutlamalarını sürdürdüler. 90'lı yıllarda kadın kuruluşlarının sayı ve çeşitliliğinin artması ile beraber 8 Mart daha geniş bir katılımla kutlanılır oldu.

KADINLARIMIZ

Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile erişemeyecekti.
Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle
Ve onlar
ayın altında dönen ilk tekerlekti.
Ayın altında öküzler
başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
ufacık kısacıktılar
ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında
ve ayakları altından akan
toprak,
toprak,
ve topraktı.
Gece aydınlık ve sıcak
ve kağnılarda tahta yataklarında
oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi
aynı yürek ferahlığı,
aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.

NAZIM HİKMET

[pisimbat]

kafalarını istanbul ankara izmirden dışarı çıkartıpta doguda güneydoğuda karadenizde içanadoluda yaşayan yaşamaya çalışan kadınlara birşeyler yapsınlar lafla peynir gemisi yürüyor hala ülkemde
aylarca kar altında kalan köylerdeki kızlar kadınlar kardan kapalı yolda soğuktan yollarda kalıp doğum yapan ve ölen kadınlarımız ne oluyor ,offfffffffffffffffffffff çok sinirliyim ben bu ''etkinlik'' altında lay lay lom olaylara
işte asi böyle oluyor öğrendiniz tırmıkladım amacım içimden geçenleri yazamktı umarım anlamışsınızdır

[shamanic]

arkadaşlar kadın haklarıı savunalım..
tüm kadınlar en iyi noktalara gelsin..
sadece kadınlar değil insan olarak insanlık olarak elbette çok iyi noktalarda olalım..

lakin başkabirdünyamümküncüm manukyan deyip kestirip atmışsın.. manukyan ın olduğu sektörede bu dünyada var olan en eski meslektir..

ve bazı kadınalrın tercihidir.. ayrıca toplumun ihtiyaçlarındandır..
bu mesleğin küçümsenmesi toplum açısından gerekli yere sahip olamamasından ve gerekli hukuksal maddi manevi hakların korunmaya alınmamasından kaynaklanır..

manukyan onları bir çatı altında toplayarak devletin bile tanımadığı bir takım sosyal v.b haklar sunarak korumaya ve güvenceye almıştır..
geçen yıllarda isimsiz olarak verilen o konu ile ilgili bir yazı dizisi okumuştum.. ve birinci ağızdan kendilerine tam anlamıyla destek olmuş v.s ... v.s
bu işin ortadan kalkması mümkün değil ki ni tekim bunu ortadan kaldırmaya çalışan ülkelerde çok daha çarpık olaylar gündeme gelmeye başlamıştır..

neyse bu konu çok uzun ve teferuatlı..
ama bazen haksızlık gibi görünen konularda bile kendi içerisinde yapılabilecek en iyi şartlar sunulur ozamanda o duruma göre değerlendirme yapmak gerekir..

sevgiler...

Arkadaşlar bende hayat kadınlarına çok yüklenilmesinden yana değilim .Hiç bir kadın kendini çok isteyerek oduruma düşürmez .Onların hayatları hiç bi zaman kolayda olmamıştır her halde .Bazen hayat insanı hiç umadığı şekilere sokar.Hiç bi zaman karşımızdakini hor görmemeliyiz.Devlet kendi vatandaşını tam koruyamazsa vatandaşta gayri resmi yollardan korunur hale gelir.Bu manukyan olur veya başka isimde olur.Ülkemde insan olmak zorken kadın olmak beş misli zor.Hayatında bi işin ucundan hiç tutmamış kendine bile faydası olmayan kadınlardan bahsetmesekte olur .Ama hayatın yükü her an sırtında olan çocuğu bidilim ekmek yesin diye kendi hakkından vazgeçen kadınlardan daha iyi emekçimi olur.Ben hayatımı evimde geçiriyorum çocuklarıma nasıl faydalı olurum onlara imkanlarım dahilinde daha iyi bir hayat nasıl vere bilirim diye düşünürüm hep.Bence evkadınlarının en büyük sorunu sen bütün gün yan gelip yatıyorsun denmesi .Oysa yeni bir neslin yetişme işini kadınlara bırakılmıştır.Kadın kendini nekadar iyi yetiştirmişse çocuklarınıda o ölçüde yetiştirir.İnsan okuma yazma bilmeye bilir ama çocuklarına sevgi ve şevkatle büyüte bilir.Eğitimli olsun olmasın kadınların ülkemizde çok sorunları var.Kadınlar kendilerine verilen haklarını bile bilmiyorlar,saygı vesevgiden uzaklar.Yaşadıkları tacizlerin farkında bile değiller.Tacizi sadece cinsellik olarak görüyorlar.Oysa bi çok şekili olacağını bilmiyorlar.Neyse kaptırdım yine her kese iyi günlr diliyorum.

[defduru]

Konuyu Nazım Hikmet'le bağlayayım .....


KADIN
Kimi der ki kadın uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir harman yerinde dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir. Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım.
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim hayat arkadaşımdır.

Nazım HİKMET


Birlik olabileceğimiz ve sesimizi duyurabileceğimiz günlere sevgiyle kalın...

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, 8 Mart’ta Tüm Kadınlara Ücretsiz!..

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde tüm kadınlara, Türk Telekom sponsorluğunda düzenlenen Louvre Koleksiyonlarından Başyapıtlarla İslam Sanatının Üç Başkenti: İstanbul, İsfahan, Delhi sergisine ücretsiz giriş imkanı sunuyor. 8 Mart 2008 Cumartesi günü, 10:00 - 19:00 saatleri arasında müzeyi ziyaret eden kadınlar sergiyi ücretsiz gezebilecek.

Louvre Müzesi’nin İslam Eserleri Koleksiyonu’ndan Osmanlı, İran-Safevi ve Hint-Baburi sanatının örneklerini içeren 220 eserin yer aldığı sergi, Paris Uygulamalı El Sanatları Müzesi’nin işbirliğiyle hazırlandı. Osmanlı, Safevi ve Baburi imparatorluklarının zengin ve görkemli çağlarını gözler önüne seren sergi, aynı dönemde ve coğrafyada hüküm süren 3 imparatorluğun sanatını geniş bir ilişkiler ve etkileşimler yelpazesinde ele alıyor.


Yer: Sakıp Sabancı Müzesi
Tarihler: 08.03.2008
8 Mart Cumartesi Saat 10:00-19:00
Telefon: (0212) 277 22 00
Adres: Sakıp Sabancı Caddesi No: 22 Emirgan
Nereden Alınır: http://muze.sabanciuniv.edu

KADINLARA ÖZEL BİR BİLET ALANA BİR BİLET BEDAVA

Asuman Dabak Tiyatrosu’nun sahnelediği “Bu Oyun Başka Oyun”, Dünya Kadınlar Günü için özel bir fırsat sunuyor.
9 Mart Pazar günü 15.00 ve 18.30 seanslarında, “Bir bilet alana bir bilet bedava” olacak.

Yöneten: Haldun Dormen
Yazan: Ken Ludwig
Oyuncular: Asuman Dabak, Ufuk Özkan, Bedia Ener, Tuna Arman, Hilmi Erdem, Murat Ergür, Hilmi Özçelik, Atilla Irgılata, Özgür Özaslan, Tuna Gürcaşkun, Tolga Özbey, Batuhan Pamukçu

Tiyatro oyuncusu olan George HAY ve Charlotto HAY şaşalı tiyatro kariyerlerinin ardından küçük kasabalarda günlük oyunlar oynayan bir tiyatro grubuna dönmüşlerdir. Bu yaşamlarından kurtulup eski görkemli hayatlarına dönmek için tek şansları ise ünlü bir film yönetmenin büyük bir proje için kendilerini izlemeye gelmesidir.

İşte olaylar buradan sonra başlar. Kulakları duymayan yaşlı abla Ethel, tiyatronun hareketli temposuna ayak uyduramamış ama içinde hala tiyatro aşkı taşıyan genç kızları Rozalind Hay, George Hay’a aşık oyuncu Eileen ve kendisine Brutus rolu teklif edildiğini iddia eden bir başka oyuncunun kadroya katılmasıyla işler iyice karışmıştır.

Salon: Profilo Kültür Merkezi - Salon 2
Tarihler: 09.03.2008
9 Mart Pazar Saat 15:00 ve 18:30
Telefon: (0212) 217 70 98-97
Adres: Profilo Alisveris Merkezi ici - Mecidiyeköy
İlçe: Mecidiyeköy
Ücret: Tam: 26,00 YTL - İndirimli: 21,00 YTL
Nereden Alırım: Ticketturk Satış Noktaları, www.ticketturk.com, Ticketturk Çağrı Merkezi: 0212 478 06 00 ve Profilo Kültür Merkezi

[nurhanza]

vakti olan uğrar belki

Açılış:
8 Mart 2008 Cumartesi
Saat: 19:00 – 20:30

8 – 22 Mart 2008
5 4 K a d ı n 5 4 Y a p ı t

Meral Ağar, Serpil Akgün, Dilek Aksakal, Selin Aktan, Belgin Alagöz, Funda Alkan
Sevda Arat, Ümran Özbalcı Aria, Ferda Ardalı, Zeynep Nuray Atasagun, Pembenur Güvenç Atasayar
Asuman Atşabar, Arzu Aysu, Eda Bahadınlı, Gözde Baykara, Fatma Nur Bayraktar
Eti Behar, Fulya Boztepe, Leyla Buhara, Lydia Cömert, Cangül Çavdar, Sevil Çaylak
Ayşe Ece Deryaoğlu, Deniz Demir, Aysem Es, Ümit Gönenç, Aysu Günay, Fatma İden
Çağatay İnam Karahan, Nuray İpek, Nebahat Karyağdı, Gülseren Kayalı , Ayşe Dilek Kıratlı
İpek Kocaaydın, Mehlika Korol, Almıla Kursar, Hafize Ortaç, Çiğdem Öztürk, Semra Sele
Rahime Halide Soysal, Sevinç Sürer, Aysel Şengüder, Elçin Şener, Hilal Şimşek, Mine Talu
Filiz Tılhaslı, Elif Okur Tolun, Ayseli Tunçer, Gülgün Tüzün, Seba Uğurtan, Ayperi Vur
Rahime Yalnız, Belma Yağmur , Afet Yayla, Melis Yücel

İstiklal cad. Rumeli Han. N:48 C Blok / D:46 Kat 6 Beyoğlu 80060 – İstanbul
T: 0212 244 51 97 W: www.cekirdeksanat.com E: iletisim@cekirdeksanat.com
Shop: www.cekirdekshop.com

Aktif Dağıtım ve Netbul.com’a
katkılarından dolayı teşekkür ederiz.
Pazartesi – Salı hariç her gün 11.00 – 18.00 arası...

DOĞAN BURDA DERGİ VE ROTARY KADIN FESTİVALİ

15-16 Mart / Hilton İstanbul

Her yıl Dünya Kadınlar günü nedeniyle düzenlenen DB KADIN FESTİVALİ 15-16 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek.
Festival 7 yıldan bu yana ellibini aşkın kadın ziyaretçiye ev sahipliği yaptı.

Geleneksel tek kadın festivali
Kadın Festivali, iki gün boyunca kadınlara yönelik heyecan verici yenilikler ve kişisel gelişim için keyifli bir platform oluşturacak.
Festivalde ilgi alanlarına ve yeteneklere göre çeşitlendirilmiş bir çok atölye çalışması, hobilere yönelik kurslar katılımcıları bekliyor.

Bütün kadınlar davetli
15-16 Mart, Cumartesi ve Pazar günleri 10.3o-18.00 arası Hilton İstanbul 'daki Festivale bütün kadınlar davetli.

Giriş ücretsizdir. Atölye çalışmaları ve diğer etkinliklere katılmak için; www.kadinfestivali.com sitesinden kayıt olmayı unutmayınız..