| ||||||||||
|
Osho Osho ile ilgili paylaşımlar |
Alternatif Kişisel Gelişim ve Osho OSHO' nun kitaplarından seçmeler... Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Provakatör Mistik : Ölümü Kabullenmek Annemin babası bana, doğduğum zaman o günlerin en ünlü astrologlarından birisine danıştığını anlatırdı. Astrolog doğum haritamı yapacakmış ama onu incelemiş ve şöyle demiş, “Eğer bu çocuk yedi yılın sonunda hayatta kalırsa, ancak o zaman haritayı ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Osho telkin cd indir izle İstanbul Osho nerededir kimdir Osho çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Osho hipnoz Osho olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Osho hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Osho kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
|
![]() | #1 (permalink) |
Binbaşı ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008 Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1,435
Tesekkür: 3,766
1,176 Mesajinıza toplam 8,428 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Provakatör Mistik : Ölümü Kabullenmek Annemin babası bana, doğduğum zaman o günlerin en ünlü astrologlarından birisine danıştığını anlatırdı. Astrolog doğum haritamı yapacakmış ama onu incelemiş ve şöyle demiş, “Eğer bu çocuk yedi yılın sonunda hayatta kalırsa, ancak o zaman haritayı yapabilirim. Yedi yıldan fazla hayatta kalması imkânsız görünüyor, bu yüzden çocuk ölecekse harita yapmak faydasız; bir işe yaramaz. Haritanın işe yarayacağından emin olmadıkça onu yapmamayı alışkanlık edindim.” Haritamı yapmadan öldü, bu yüzden onu oğlu hazırladı. Ama o da şaşırdı; dedi ki, “Bu çocuğun yirmi bir yaşında öleceği neredeyse kesin. Yedi yılda bir ölümle karşı karşıya kalacak.” Bu yüzden annem ve babam, ailem hep benim ölmemden endişelendiler. Ne zaman yedi senelik devrenin sonuna gelsem korkarlardı. Ve adam haklıydı. Yedi yaşında hayatta kaldım ama derin bir ölüm deneyimi yaşadım , kendiminkini değil, annemin babasının ölümünü. Ve ona o kadar bağlanmıştım ki, onun ölümü kendi ölümüm gibi geldi bana. Kendi çocuksu yolumla onun ölümünü taklit ettim. Üç gün yemek yemedim, su içmedim çünkü bunu yapmanın ihanet olacağını hissediyordum. O benim parçamdı. Onun varlığı, sevgisi ile büyümüştüm. O öldüğü zaman yemek yemenin ihanet olacağını hissettim. Yaşamak istemiyordum. Bu çocuksu bir davranış ama bunun aracılığı ile çok derin bir şey oldu. Üç gün boyunca yattım; yataktan çıkmadım. Dedim ki, “Artık o öldüğüne göre ben de yaşamak istemiyorum.” Hayatta kaldım ama o üç gün bir ölüm deneyimi oldu. Bir açıdan öldüm ve fark ettim ki sana nasıl anlatabilirim, o zamanlar yalnızca belirsiz bir deneyimdi ölümün imkânsız oldu- ğunu hissetmeye başladım. Bu bir histi. On dört yaşına geldiğimde ailem yine öleceğimden endişelenmeye başladı. Hayatta kaldım ama yine bilinçli olarak denedim. Onlara dedim ki, “Eğer astroloğun söylediği gibi ölüm olacaksa, hazırlıklı olmak en iyisi. Neden ölüme şans verelim ki? Neden gidip onu yarı yolda karşılamayayım? Öleceksem, bilinçli olarak ölmek en iyisi.” Böylece okuldan yedi günlük izin aldım. Müdüre gittim ve ona, “Öleceğim,” dedim. O dedi ki, “Neler saçmalıyorsun! İntihar mı edeceksin? Ne demek öleceğim?” Ona astroloğun kehanetini, her yedi yılda bir ölümün karşıma çıkacağını anlattım. Ona dedim ki, “Ölümü beklemek için yedi gün herkesten uzaklaşacağım. Ölüm gelirse, bunu bilinçli olarak karşılamak en iyisi, böylece bir deneyim olur.” Köyün hemen dışındaki tapınağa gittim. Rahiple konuşarak, beni rahatsız etmemesini sağladım. Çok tenha, ziyaret edilmeyen bir tapınaktı eski ve yıkıntı halindeydi. Oraya kimse gelmiyordu. Bu yüzden ona şöyle dedim, “Tapınakta kalacağım. Bana günde bir kez yiyecek ve içecek bir şey ver. Bütün gün yatıp ölümü bekleyeceğim.” Yedi gün bekledim. O yedi gün çok güzel bir deneyim oldu. Ölüm gelmedi ama ben ölmek için üzerime düşeni yaptım. Tuhaf, garip şeyler oldu. Çok şey oldu ama en temeli şuydu öleceğini hissediyorsan, sessiz ve sakin oluyorsun. O zaman hiçbir şey endişe yaratmaz, çünkü tüm endişeler yaşamla ilgilidir. Yaşam tüm endişelerin temelidir. Her durumda bir gün öleceksen, neden endişelenesin ki? Orada yatıyordum. Dördüncü veya beşinci günde tapınağa bir yılan girdi. Görüş alanımdaydı, yılanı görüyordum ama korku yoktu. Aniden kendimi çok tuhaf hissettim. Korku yoktu, bu yüzden şöyle düşündüm, “Ölüm gelirken, bu yılan aracılığı ile geliyor olabilir, o zaman neden korkayım? Beklerim!” Yılan üzerimden geçti ve gitti. Korku yok olmuştu. Ölümü kabullenirsen korku olmaz. Yaşama tutunursan, o zaman korku oradadır. Defalarca çevreme sinekler geldi. Çevrede uçuyor, üzerimde, yüzümde yürüyorlardı. Bazen sinirleniyor, onları silkeleyip atmak istiyordum ama sonra düşünüyordum, “Ne faydası var ki? Eninde sonunda öleceğim ve o zaman bedeni koruyacak kimse olmayacak. Bu yüzden bırak, istediklerini yapsınlar.” Onların istediklerini yapmalarına izin vermeye karar verir vermez sinir yok oldu. Hâlâ bedenin üzerindeydiler ama sanki benimle ilgileri yoktu. Başka birinin bedeninde hareket ediyor, yürüyormuş gibiydiler. O anda bir mesafe oluşmuştu. Ölümü kabul edersen, bu mesafe yaratılır. Yaşam tüm endişeleri, sinirleri, her şeyiyle uzaklaşır. Bir açıdan öldüm ama orada ölümsüz bir şey olduğunu anladım. Ölümü tamamen kabullenirsen, onun farkına varırsın. Sonra yirmi bir yaşımda ölmemi ailem bekliyordu. Bu yüzden onlara şöyle dedim, “Neden bekleyip duruyorsunuz? Beklemeyin. Şimdi ölmeyeceğim.” Elbette bir gün fiziksel olarak öleceğim. Ama astroloğun bu kehanetinin bana çok yardımı oldu, çünkü erken yaşlarımda ölümün farkına varmamı sağladı. Meditasyon yapabiliyor, gelmekte olanı kabullenebiliyordum. ![]() Autobiography of a Spiritually Incorrect Mystic St. Martins Press, USA
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
__________________ Bugün, öfkelenme ve endişelenme. Bugün,şükran dolu ol ve alçakgönüllü davran. Bugün, işini özenle yap. Bugün,var olan her şeye karşı nazik ve sevecen ol. Sabah ve akşam ellerin dua pozisyonundayken yukarıdaki kelimeleri tekrar et ve Reikinin senin ruhuna ve bedenine şifa getirmesi için dua et. -- Dr.Mikao Usui -- |
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 531
Tesekkür: 1,467
431 Mesajinıza toplam 2,881 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Problemlere sanki sana ait değillermiş gibi yaklaşabilirsen, hiçbir probleme sahip olmadığını keşfedeceksin. Tüm problemler inanç temellidir; onlara inanırsın, ve varlıklarının nedeni budur. Hiç kimse sana karşı değil! Birinin sana karşı olduğunu hissetsen bile; o bile sana karşı değildir. Çünkü herkes seninle değil, kendisiyle ilgilenmektedir. Korkacak bir şey yok. Sevgiyi düşünmek çok kolaydır. Sevmek çok zordur. Bütün dünyayı sevmek çok kolaydır. Asıl zor olan tek bir insanı sevmektir. Tanrı’yı yada insanoğlunu sevmek çok kolaydır. Asıl sorun gerçek bir insanla karşılaştığın zaman yaşanır. Onunla birlikte yürümek için büyük değişimler geçirmek, büyük mücadeleler vermek zorundasın. O senin kölen olmayacak ve sen de ona köle olmayacaksın. Asıl sorun da buradan kaynak- lanıyor. Eğer sen bir köle olacaksan, yada o köle olacaksa ortada bir sorun yok. Asıl sorun kimsenin bu dünyaya kölelik yapmak için gelmemiş olması. Kimse köle olamaz. Herkes özgür bir bireydir ... bütün varlık özgürlükten oluşur. İnsan özgürlüktür |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) | |
Binbaşı ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008 Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1,435
Tesekkür: 3,766
1,176 Mesajinıza toplam 8,428 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Alıntı:
![]()
__________________ Bugün, öfkelenme ve endişelenme. Bugün,şükran dolu ol ve alçakgönüllü davran. Bugün, işini özenle yap. Bugün,var olan her şeye karşı nazik ve sevecen ol. Sabah ve akşam ellerin dua pozisyonundayken yukarıdaki kelimeleri tekrar et ve Reikinin senin ruhuna ve bedenine şifa getirmesi için dua et. -- Dr.Mikao Usui -- | |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) | |
Yüzbaşı ![]() Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 531
Tesekkür: 1,467
431 Mesajinıza toplam 2,881 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Alıntı:
bizde hala varmı böyle bişey deyip duruyoruz ![]() son bir sözünü ekleyim. Sadece kendin ol ve sen mükemmelsindir. Kendinden uzaklaş ve başın büyük derttedir. Herkesin başı derttedir. | |
![]() | ![]() |
![]() | #5 (permalink) |
Binbaşı ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008 Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1,435
Tesekkür: 3,766
1,176 Mesajinıza toplam 8,428 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Geçmiş, şu anın bir parçasıdır. Geçmişte olduğun her şey, yapmış olduğun her şey, şu anının bir parçasıdır. O burada. Çocukluğun sensin. Gençliğin sensin. Yaptığın her şey hâlâ senin içinde. Yediğin yemekler, o da geçmiş. Ama şu anda kanın olmuş. Şu anda içinde dolaşıyor. Senin kemiğin olmuş, senin iliğin olmuş. Geçmişte yaşadığın sevgi geride kalmış olabilir. Ama seni değiştirmiştir. Sana yeni bir hayat görüşü vermiştir. Gözlerini açmıştır. Dün benimle birlikteydin. Bu geçmiş. Ama her şeyiyle tamamen geçmiş mi? Nasıl tamamen geçmiş olabilir? O seni değiş- tirdi. İçinde yeni bir kıvılcım yarattı. O kıvılcım senin bir parçan oldu. Yaşadığın an bütün geçmişini kapsar. Ve eğer beni anlayabilirsen, yaşadığın an aynı zamanda bütün geleceğini barındırır. Çünkü geçmiş yaşandığı anlarda seni değiştirirken, seni hazırıyor. Ve yaşayacağın gelecek, senin şu anı nasıl yaşadığına göre şekillenecek. Şu anda nasıl yaşadığın, geleceğine çok büyük etki edecek. Şu an, bütün geçmişi kapsıyor. Ve şu an, geleceğin bütün potansiyelini taşıyor. Ama bu yüzden endişe duymana gerek yok. O zaten orada. Onu psikolojik olarak taşımak zorunda değilsin. O yükü taşımak zorunda değilsin. Eğer beni anlıyorsan, geçmişin zaten şu anda kapsandığını bilirsin. Ağaç dün çekmiş olduğu suyu düşünmez. Ama düşünse de, düşünmese de o su oradadır. Dün yapraklarına düşen güneş ışıklarını düşünmez. Ağaçlar insanlar kadar aptal değildir. Neden dünün ışınlarını düşünsün. Onlar emildi. Sindirildi. Yeşilin, kırmızının, sarının bir parçası oldu. Ağaç, bu sabahın güneşinin keyfini çıkarırken, dünün psikolojik hafızasını taşımıyor. Ama dün, onun yapraklarında, çiçeklerinde, dallarında, köklerinde, sapında bulunuyor. O orada. Ve gelecek de ortaya çıkıyor. Yarının çiçekleri olacak olan tomurcuklar orada. Yarın büyük yaprak olacak olan filizler orada. Şu an her şeyi kapsıyor. Şu an sonsuzluktur. ![]() OSHO-Yaratıcılık
__________________ Bugün, öfkelenme ve endişelenme. Bugün,şükran dolu ol ve alçakgönüllü davran. Bugün, işini özenle yap. Bugün,var olan her şeye karşı nazik ve sevecen ol. Sabah ve akşam ellerin dua pozisyonundayken yukarıdaki kelimeleri tekrar et ve Reikinin senin ruhuna ve bedenine şifa getirmesi için dua et. -- Dr.Mikao Usui -- |
![]() | ![]() |
![]() | #6 (permalink) |
Binbaşı ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008 Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1,435
Tesekkür: 3,766
1,176 Mesajinıza toplam 8,428 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Senin bilincin tüm evrenden çok daha büyüktür. Sonsuz derecede sınırsızdır.— “Yeter” diyebileceğin bir noktaya gelemezsin. Her zaman daha çok ve daha çoğu vardır. Her zaman büyümeye devam edebilme olanağı mevcuttur. Ve büyümek, olgunlaşmak öylesine güzel bir deneyimdir ki, onu durdurmayı kim ister? Biz her yoldan durduruluyoruz. Albert Einstein gibi muhteşem bir bilim adamı bile zekâsının yüzde on beşini kullanmıştır. Sıradan insanlara ne demeli? Onlar hiçbir zaman yüzde beşinden fazlasını kullanmazlar. Bir düşün, Einstein zekâsının yüzde yüzünü kullanma kapasitesine sahip olsaydı, dünyaya hayal bile edilemeyecek zenginlikler sunardı. Eğer herkes zekâsının yüzde yüzünü kullanırsa cenneti burada yaratabiliriz. Başka bir yere gitmeye gerek yok. İnsanlara istediği kadar uzun bir hayat, istediği kadar sağlıklı bir hayat verebiliriz. O kadar çok refah yaratabiliriz ki tıpkı hava gibi olur; kimsenin onu biriktirmesine gerek olmaz. Zekânı kullanmak tam olarak olgunluğun başlangıcı demektir. Farkındalık sadece bir yöntemdir. İlk olarak ne kadar zekâ kullandığının ya da hiç kullanıp kullanmadığının farkına var. İnanç ve iman zekâ değildir. Onlar senin zekâna karşı bir karar alıyor. Farkındalık ne kadar zekâ kullandığını izleyebileceğin bir yöntemdir. Ve yalnızca bu izlemenin içinde kalarak göreceksin ki fazla bir şey kullanmıyorsun. Farkındalığın seni uyanık tutacak pek çok yolu vardır. Onu kullanabilirsin. Farkındalık seni yüzde yüz zekâna götürecektir, seni neredeyse ilahî yapacaktır. Ve farkındalık orada durmaz. Farkındalık senin zekânı tamamen kullanmana yardımcı olur. Zekâ, senin dışarı doğru giden, seni dünyaya, nesnelere bağlayan yolundur. Zekâ sana daha çok bilim, daha çok teknoloji verecektir. Aslında, eğer zekâmızı kullanabilirsek, insanın artık çalışmasına gerek yoktur. Makineler neredeyse her şeyi yapabilir. Makineler her şeyi yapabilir ve sen ilk kez kölelikten özgürleştin; aksi takdirde özgür hissetmen sadece laftadır. Ama ekmeğini kazanmak zorundasın, bir barınak yapmak için, ilaç için, diğer şeyler için biraz para kazanman lazım. Yani sanki bağımsızmışsın gibi görünür ama öyle değilsin. Eski kölelik artık mevcut değil; şimdi zincirlenmiş değilsin ama görünmez zincirler mevcut; çocukların, yaşlı ebeveynlerin, hasta karın, işin. İnsan henüz özgür değil. Sekiz saat çalışıyor ve hâlâ eve dosyalar taşıyor. Evde geç saatlere kadar çalışıyor, pazar günleri çalışıyor. Yine de masasındaki dosyalar büyümeye devam ediyor ve bunun bir sonu da yok gibi. Herhangi bir ofise gir ve bu insanları göreceksin, bu insanların masasını göreceksin. Onları özgür olarak adlandırabilir misin? Tek bir olasılık var; her şeyi yapabilecek bir süper teknoloji ve insanlar yaratıcı olmak için tamamıyla özgür olacaklar. Gitarını çalabilir, şarkını söyleyebilirsin. Resim yapabilir, heykel yapabilirsin. Bu dünyayı güzelleştirecek bin bir tane şey yapabilirsin. Güzel bahçeler, göletler yapabilirsin. Bu dünyayı güzel kılmak için yapılacak çok şey var. Eğer bir Tanrı varsa, Âdem ile Havva’yı cennetten kovmanın yanlış olduğunu; bu insanların çok daha iyisini yaptığını düşünerek, o bile kıskanmaya başlayabilir. Eğer bir Tanrı varsa, bir gün kapını çalıp, “İçeri girebilir miyim?” diye sorması sürpriz olmayacak. Farkındalık zekânı serbest bırakacak, seni olgunlaştıracak. Ve o zaman olgunluk gelişmeye devam eder. Normalde sen sadece ihtiyarlarsın, büyümezsin. İhtiyarlamak bir şeydir, büyümek ise bambaşka bir şeydir. Tüm hayvanlar yaşlanır; insan dışındaki hiçbir hayvan büyümez. İhtiyarlamak basitçe ölümüne yaklaştığın anlamına gelir; pek de önemli bir kazanım değil. Büyümek ise ölümsüz olanı, bir sonu ya da başlangıcı olmayan ebedi olanı fark etmek üzere olduğun anlamına gelir. Tüm korku yok olur. Tüm paranoya kaybolur. Ölümlü değilsin. İhtiyarlarken ölümlüsün. Büyürken ölümsüz hale gelirsin. Pek çok ev değiştireceğini bilirsin. Pek çok biçim değiştireceğini bilirsin ama her biçim geçmiştekinden daha iyi olacaktır çünkü büyüyorsun, olgunlaşıyorsun. Daha iyi biçimleri, daha iyi bedenleri hak ediyorsun. Ve sonunda, hiçbir bedene ihtiyaç duymayacağın bir an gelir. Tüm varoluşa dağılmış saf bir bilinç olarak kalabilirsin. Bu bir kayıp değil, kazançtır. Lotus yaprağından okyanusun içine kayan bir çiy tanesi... Zavallı damlanın kaybolduğunu, kimliğini kaybettiğini düşünebilirsin. Fakat, bir de başka bir açıdan bak: Damla okyanus haline geldi. O bir şey kaybetmedi, engin hale geldi. Okyanus gibi oldu. Farkındalık ilk olarak senin zekânı, sonra varlığını uyandıracak, ondan sonra olgunlaşmana yardım edecek, ölümsüzlük farkındalığını verecek ve nihayetinde de seni bütünle bir yapacak olan yöntemdir. OSHO-Olgunluk ![]()
__________________ Bugün, öfkelenme ve endişelenme. Bugün,şükran dolu ol ve alçakgönüllü davran. Bugün, işini özenle yap. Bugün,var olan her şeye karşı nazik ve sevecen ol. Sabah ve akşam ellerin dua pozisyonundayken yukarıdaki kelimeleri tekrar et ve Reikinin senin ruhuna ve bedenine şifa getirmesi için dua et. -- Dr.Mikao Usui -- |
![]() | ![]() |
![]() | #7 (permalink) |
Binbaşı ![]() Üyelik tarihi: Mar 2008 Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1,435
Tesekkür: 3,766
1,176 Mesajinıza toplam 8,428 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Sürekli olarak egoyu bırakmaktan söz ediyorsunuz fakat neyin ego ve- neyin benim hakiki doğam olduğunu ayırt edemezken bunu nasıl yapabilirim? Ego bırakılamaz. O tıpkı karanlık gibidir: Karanlıktan vazgeçemezsin, sadece içeriye ışık getirebilirsin. Işık olduğu an karanlık yoktur. Karanlıktan vazgeçmenin yolunun bu olduğunu söyleyebilirsin ama onu sözcük anlamı olarak alma. Karanlık var olmaz bile; o ışığın yoklu- ğudur. Bu yüzden ona doğrudan bir şey yapamazsın. Sadece ışığa bir şey yapabilirsin; ya ışığı içeri getirirsin ya da dışarı çıkarırsın. Karanlık istersen ışığı kapat; karanlık istemezsen ışığı aç. Ego bırakılamaz. Meditasyon öğrenilebilir. Meditasyon bir ışık gibi iş görür, meditasyon ışıktır. Işık ol ve hiçbir yerde egoyu bulamayacaksın. Şayet onu bırakmak istersen başın derde girecektir çünkü onu bırakmak isteyen kişi kimdir? O egonun kendisidir: Soruyu kim soruyor? O seni aptal yerine koyan egonun kendisidir. Ve egonun nasıl bırakılabileceğini sorduğunda doğal olarak sen “Bu ego olamaz, ego nasıl olur da kendi rını isteyebilir?” diye düşünürsün. Ego seni kandırmaya böyle devam eder. Senin kendi doğanın soruları yoktur, onun cevaplara ihtiyacı yoktur. Senin kendi doğan mutlak ışıktır, ışıkla doludur. O karanlık nedir bilmez, o asla hiç karanlıkla buluşmamıştır. Egoyu bırakmaya ihtiyacın yok. Sadece içeri bak, nerede olduğunu araştır; ilk önce onu bul. Kendi doğan hakkında şimdilik endişelenme. Sadece içeri gir, egoyu ara ve onu bulamaya- caksın; onun yerine kendi ışıltılı, nilüfer gibi hoş kokulu doğanı bulacaksın. Kişi asla başka bir yerde böylesi bir güzellikle karşılaşamaz. O hayattaki en güzel deneyimdir. Ve bir kez sen kendi ışığının nilüferinin açtığını görürsen ego sonsuza dek bitmiştir. O zaman öyle anlamsız sorular sormayacaksın. “Neyin ego ve neyin kendi hakiki doğam olduğunu nasıl ayırt etmeli?” diye soruyorsun. Ya ego oradadır, o zaman hakiki doğa bilinmiyordur; ya hakiki doğa biliniyordur o zaman ego kalmamıştır. İkisine birden sahip olamazsın bu yüzden bir ayrım yapamazsın; onları ayırt edemezsin, aynı anda ikisi mevcut olamaz. Sadece bir tanesi mevcuttur. Şu an sen ne olursan ol egodur, o yüzden ayırt etmek konusunda endişelenme. Eğer ego olmasaydı bu soru ortaya bile çıkmazdı. Kendi doğan hiçbir soru bilmez, kendi doğan saf mutluluktur, bir sorun değildir. OSHO-Ego ![]()
__________________ Bugün, öfkelenme ve endişelenme. Bugün,şükran dolu ol ve alçakgönüllü davran. Bugün, işini özenle yap. Bugün,var olan her şeye karşı nazik ve sevecen ol. Sabah ve akşam ellerin dua pozisyonundayken yukarıdaki kelimeleri tekrar et ve Reikinin senin ruhuna ve bedenine şifa getirmesi için dua et. -- Dr.Mikao Usui -- |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
farkindalik |
| |
Alternatif Kişisel Gelişim ve Osho OSHO' nun kitaplarından seçmeler... Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Provakatör Mistik : Ölümü Kabullenmek Annemin babası bana, doğduğum zaman o günlerin en ünlü astrologlarından birisine danıştığını anlatırdı. Astrolog doğum haritamı yapacakmış ama onu incelemiş ve şöyle demiş, “Eğer bu çocuk yedi yılın sonunda hayatta kalırsa, ancak o zaman haritayı ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Osho telkin cd indir izle İstanbul Osho nerededir kimdir Osho çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Osho hipnoz Osho olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Osho hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Osho kuantum düşünce kitap haberi