The secret i izledikten sonra

[simka]

Bu arada rapidshare ile ilgili, ardı ardına beklemeden indirme yapabilmenin bir yolunu da izninizle anlatayım. Yazılanların bir kısmından böyle bir problem olduğunu hissettim, naçizane yardımım olsun ; Önce modemin fişini çekin ya da kapatın sonra şunları yapın;
"Araçlar-internet seçenekleri-tanımlama bilgisi sil +tamam-dosya sil'den tüm çevrim dışı içeriği sil+tamam-geçmişi sil+tamam.
Tekrar modemi devreye sokun ve rapid yeniden indirmek için hazır

[Siyahça]

teşekkürler arkadaşım...henüz sahip değilim ama olarım inşallah..hep beraber bi de..

Sizce dünyada yaşayan insanların %1'inin dünyadaki maddi gelirin %96'sına sahip olması tesadüf mü? Secret'a göre tesadüf değil, bana göre de değil ama farklı sebeplerden! Sömürü üzerine temellenmiş ekonomik sistemden, güçlünün güçsüzü ezmesi yüzünden bu haldeyiz... Biliyor muydunuz dünyada Nike markalı spor ürünlerinin üretildiği tek bir fabrika bile yok. Çeşitli ülkelerde taşeron fabrikalar bu markanın üretimini üstleniyorlar, üzerindeki Nike işaretleri ve markası ise sadece bir etiket. Ve Nike firması bu spor ürünlerinin satışından %60 kar ediyor. Üretimi sağlayan taşeron fabrikalar başına düşen karı biliyormusunuz peki? %1! Kimse bunu çekim yasasıyla falan açıklayamaz sanırım.. Böyle şeylerin oyununa gelmeyin.. Gelir dağılımındaki eşitsizliği böyle saçma sapan bir biçimde açıklayıp alenen "suç sömürenlerde değil, sizde" diyen, afyon niteliğinde bir film o... Evet insanın kendisine, hedeflerine, gücüne inanması gerekir ama bu kitap veya bu film yanlış bir seçim.. Belki onda biri doğru bilgi içeriyodur o da olumlu düşüncenin olumluluğu getireceği... Ama bunu 80 dk içinde sürekli tekrarlayıp araya ideoloji sokuşturulduğunu da gözden kaçırmamak gerek... Onun yerine Tanrılar Okulu'nu tavsiye ederim ben de dün keşfettim, ana fikir aynı, bize Secret'dan çok daha fazla şey katacağına eminim.

umarım bu mesajım yayınlanır, site yönetimine çok saygı duyacağım eğer yayınlanırsa..

[Siyahça]

e bu da doğru gibi..

[shamanic]

konfüçyüs un çok güzel bir sözü vardır..

"karanlığa söveceğine, kalk bir mum yak... "

her şeyin kendi içinde bir güzelliği barındırdığının farkında olmanız dileklerimle..

sevgiler..

[-merve-]

Roxie,görüşlerine saygı duyuyorum,site yönetimi de farklı görüşlere saygılı,gördüğüm kadarıyla belli sınırlar aşılmadığı sürece herkesin mesajı yayınlanıyor ve silinmiyor.Söylediklerinde haklılık payı olabilir,fakat bizim bu filmden çıkarmamız gereken değişik ideolojileri benimsemek değil düşünce gücümüzün farkına varmak ve sosyal hayatımızı düşünce biçimimizle şekillendirebiliceğimizi kavramak

sevgiler

[Ping Me]

Filmi izledim ve çok beğendim.Olumsuzlukları görmekle olumsuzluklara bakmak arasında fark olduğunu düşünüyorum.İnsanlar farklı doğrulara sahiptir bunları izleyerek hayattaki yollarını çizerler tercihlerini yaparlar;başarılı insanların bu başarılarına nasıl ulaştıkları sorulduğunda anlattıkları biraraya getirilmiş ve ortaya bir ortak doğru çıkmış:düşüncenin gücü..Kazanmak için (her neyi hedefliyorsak) denediğimiz onlarca şey ve içine düştüğümüz stres düşünülürse çok basit bir şey önerilen.Kendi adıma denemeye değer buluyorum,hatta denemeye başladım ve bundan gün içinde beni sık sık gülümseten olumlu sonuçlar alıyorum.Benim çevreme önereceğim (önerdiğim) bir film

[hiçyoktum]

çekim yasasını sadece secret kitabı yada filmiyle sınırlı tutarsanız şüphelere düşmemeniz olanaksız zaten.ama çekim yasasının mutlak gerçek olduğunu hazmedebilmek için başka kaynaklardan ve alanlardan faydalanırsanız gerçekler önünüzde belirecekitr.
yıllardır kuantum fiziğiyle hobi derecesinde ilgileniyorum secretı okuduğumda kuantum fiziğinde okuyup beni heycanlandıran biçok şeyin bu yasada anlatıldığını gördüm.zaten olumlu düşüncenin etkisini, düşünce gücüyle gücüyle nesnelere hakim olmayı, yada yine enerji yollu şifa dağıtanları yıllardır biliyoruz.
aslında maddeyi incelemekten başlarsak işe, bilim adamları bu yolculuğumuzda bizi atom altına götürür ve atomik dünyanın işleyişine, kurallarına,( maddi dünyanın deterministik yasalarına bakarsak buna kuralsızlıkta denilebilir hatta) ordaki parçacıkların hareketlerine ve sonuç olarak tüm varlığın (yada var sandıklarımızın) aslında sonsuz sınırsız bir bütün olduğuna ve özü itibariyle sadece ve yalnızca saf enerjiden ibaret olduğunu anlarız.ve bu gerçek tasavvuftaki vahdet (teklik) bilincine götürür bizi.
çekim yasasındada tek bir büyük bilinç ( akıl, ruh, zeka, evrensel gibi tabirlerde kullanılmaktadır) ten bahsediliyor.yani benim için gerekli olan tüm taşlar yerinde, bişeye inanmam için hem bilimsel hemde tasavvufi anlamda ( özellikle din yerine tasavvuf diyorum çünkü bende din kelimesinin çağrışımıyla tasavvuf kelimesinin çağrışımı çok farklı..) beni tatmin etmesi gerekiyor ve çekim yasasının mantığı bu tatmini sağladı içimde. ama sorun şuki bu yasa iste-al yasası değil, bu yasa daha derin ve daha manevi şeylerden bahsediyor. şükürden mesela yada isteklerinizde hırslı olmamaktan ve uygulamanız gereken adımları yaptıktan sonra huzur ve güven içinde akışına bırakmaktan (ki ben buna tevekkül diyorum), sevgi duymaktan( herkezi ve herşeyi sevmeye çalışın çünkü sevgi frekansı en yüksek duygudur) sürekli güzel ve iyi şeyler düşünmekten vs. vs. soonuç itibariyle tek engelimiz 5 duyu organımız sayesinde edindiğimiz önyargılarımızdır.
onlardan biran önce kurtulmamız dileğiyle...
ve ilgilenenlere bi kitap ismi vermek istiyorum joe vitale ' nin çekim yasası sırrı kitabı çok daha doyurucu secret!a göre. secret'ı okuduktan sonra hepsinin ismide çekim yasası olan birsürü kitap okudum:) joe vitale'nin kitabını ısrarla tavsiye ederim.
birde dizgi hatalarının insanı bunaltmasını bi tarafa koyarsak charles f. haanel' ın yaşamın kapısını açan anahtar diye çalışma kitabıyla beraber satılan gene bir çekim yasasının anlatıldığı bir kitabı var buda baya gerçekçi ama ikisinide okucaksanız kesinlikle joe vitale ninkini sonraya bırakın.çünkü yol göstermesi ve size hadi hemen şimdi dedirtmesi açısından baya başarılı.. bol şans.

[cibelce]

Başarabilmene çok sevindim. Bende bundan 1 yıl önce izlemiştim secret'i. O gazla bir hafta içinde 10 bin ytl (yani 10 milyar eski para ile) bin istemiştim. hatta secrette dediği gibi bir paranın üzerine 10.000 yazdım kalemle. her cüzdanımı açtığımda bu isteğimi hatırlıyordum. o zaman olacağına çok inandım. 1 hafta sonunda bişey olmadı sonra unuttum. ara sıra hatırlıyordum hala umudum vardı. Çok eskilerden kalma bi arzum vardı, kendi işimi kurma arzusuydu bu. bigün kardeşim sana para göndereyim kendi işini kur dedi ve bana 20.000 bin gönderdi. ve ben çalıştığım yere ortak oldum. Bi zaman sonra dileğim aklıma geldi ikisi aynı anda gerçekleşmişti. Tüylerim diken diken olmuştu o anda. hem istediğimin iki katı para geldi hemde işimi kurmuştum. Aynen söylendiği gibi düşünülür ve uygulanırsa gerçekleşiyo. Emin olun. Sadece sabır ve ısrar etmek gerekiyo.

Umarım herkez başarır. Sevgiler

[dejaa]

ekinoksal Nickli Üyeden Alıntı

evet sevgili shamanic ben bu fikrinize sonuna kadar katılıyorum. Çektiğimiz düşüncelerden ders almalıyız. Başımıza gelen aksiliklerin iyi yönünü görüp ders alabilirsek kendimizi suçlamak yerine saygı duyarız. Ben kendime şu anda gerçekten saygı duyuyorum. Çevremde ki diğer insanların hiç birşeyin farkında olmamaları hatta kuantumu hiç duymamaları bana çok garip geliyor artık. Anlattığım zaman sanki haşa Allah'ı inkar ettiğimi falan düşünmeye başlıyorlar. Ama ben gerçek farkındalığı yaşamaya başladım. Çünkü benim inancıma göre yani islama göre aslında sırrı bize zaten söylemişti Allah. Kuran ayetlerinde hep sabırdan dua etmekten ve isyan etmemekten bahseder. Benim yaptığım dualarda değişen tek şey artık dileklerimin kabul olacağına tamamen güvenip inanmak oldu. yani aslında eskisinden daha inançlı oldum. Bence bunda ters olan hiçbirşey yok ama devrin HALLAC-I MANSUR u gibi oldum. Arkadaşlar ne insanlar gelmiş geçmiş saygıyı sonuna kadar hakeden. Öyle anlaşılıyor ki şehit Hallac-ı Mansur sırra vakıf olmuştur. Ne dersiniz ?

çok haklısın... daha geçen gün yakınım bana sen çok değiştin ne oldu sana dedi :)))

sadece güldüm...