![]() |
Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak Alıntı:
|
Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak 55.Gün Farkındalığın rehberliğini bekleyeceğim. Bu olumlama uyumla ilgilidir. Meditasyon zihninizi kaynağıyla yakınlaştırır ama karar ve seçimler meditasyon dışında alınmalıdır. Kaynağınızla bağlantı halinde kalmanız için onunla uyumlu olmalısınız. Farkındaysanız, ruhunuzun sizinle sadece gözleriniz kapalı otururken değil sürekli bağlantıda olduğunu bilirsiniz. Birisi ‘Kalbime yapılacak doğru şey nedir?’ diye sorduğunda, ya da ‘İçgüdülerimle hareket ediyorum,’ veya ‘Neyin benim için doğru olduğunu içgüdülerimle biliyorum’ dediğinde ruhlarıyla uyumluluklarını dile getiriyorlar. Siz kendi odak noktanızı bulmalısınız. Bu süreç kişiye özeldir. Yine de hangi işaretleri daha az önemsemek gerektiğini bilmenin yararı olur. Kendinizi korumak için olan her tür tepki gerçek ben’inizden gelmez. Zihni bulandıran olumsuz duygular ruhtan gelmez, neyin ‘ben, beni, benim’ olduğunu hesaplayan tepkiler de öyle. Ruhun farkındalığı saf ve açıktır, doğruluğu yansızdır, neredeyse hiçbir kişisellik içermez. Ruhunuz sizden sürekli neşeli, iyimser ve olumlu olmanızı istemez. Tüm gerçekliğin temeli, ruhsal düzeydeki gibi olabildiğince sizden gerçek olmanızı ister. 56.Gün Her durumda ruhun iç görüsünü izlemek için elimden geleni yapacağım. Bu olumlama düşünce ve farkındalığın ayrılığıyla ilgilidir. Tam şu an düşünce gerektirmeyen birçok şeyin farkındasınız. Gergin ya da rahat olduğunuzun farkındasınız. Eğer üzerinizde baskı varsa bunun zorlanmamaktan farklı olduğunu bilirsiniz. Düşünmek bu tür bilgileri içermez. Ruhunuzla uyumu nelerin farkında olduğunuzu denetleyerek başlatın. Dış etkilerden etkilenmeksizin seçimler yapabiliyorsanız ve zihniniz ve bedeniniz aynı zamanda tetikteyse ruhunuza çok yakınsınız demektir. Tabii ki, her seçim yapacağınızda ya da bir meydan okumayla karşılaştığınızda tam bir ruhsal farkındalık içinde olmak olası değildir. Yine de ruhunuz size rehberlik ettiğinde bunu nasıl yaptığını fark edebilirsiniz ve kendinizi gergin ya da baskı altında hissettiğinizde gerçek ben’inize ulaşmak için elinizden geleni yapın. Farkındalığınız Buna İnandığınızda Artacaktır!!! 57.gün Engel olan her tür enerjiyi serbest bırakarak içgörü yolunu açacağım. Bu olumlama stratejiyle ilgilidir. Tamamen geliştiğinde, farkındalığınız şimdi egonuzun tepki verdiği hız ve kolaylıkla karşılık verecektir. Şimdilik, daha az bir farkındalık içindeyken bir stratejiniz olması yararlıdır. Bu stratejinin amacı tepkisel karşılıkları aşmak ve egonun denetim gereksinimini denetlemektir. Öfke, kızgınlık, suçluluk veya korku, yolu tıkamıştır. Bu duygulardan birini hissediyorsanız gözlerinizi kapatıp bedeninizdeki tüm duyumların farkına varın. Bu duygulara sahip olmanın normal olduğunu söyleyin kendinize ama onları serbest bırakmayı da dileyin. Eğer isterseniz ve onları serbest bıraktığınızda içinde içgörü ve esinin yaşadığı ruhunuzun ışığını yaşayacaksınız. Gerçek içgörü esine yönelir. Bu, ruhla bağlantı kurmak demektir ve bundan sonra durdurulamazsınız. |
Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak 58.Gün Her yönden gelen yanıtlara açık olacağım. Ruhun her kanaldan seslendiğini biliyorum. Bu olumlama somutlaştırmayla ilgilidir. Yaşamlarımızda hepimizin güvendiği ve güvenmediği insanlar vardır. Bir insana dostumuz ve müttefikimiz olarak bakarken, bir başkasına karşı tarafsız, hatta düşman olarak bakarız. Ama ruh bu tür ayrımlar yapmaz. Sokaktaki bir yabancı, ya da otobüste yanınızda oturan kişi size yanıtların ve içgörülerin zenginliğini sunabilir. İyileşme tüm yönlerden gelir çünkü ruhumuz her şeyi kapsar. Eğer varsa bilgece ya da otoriter bir sesi dinleyin ama diğer olasılıklara da açık olun. Bu, ailenizdekilerin ya da arkadaşlarınızın hiç düşünmediği yönlerde size rehberlik edebilecek iç sesinizi izlemeyi de içerir. 59.Gün Karşıtlık hissettiğimde karşılık vermeyeceğim. Bu olumlama direnç göstermemekle ilgilidir. Sıkıştırıldığını hissettiğinde ‘Ben’ de sıkıştırmak ister. Zarar gördüğünde saldırgana karşılık vermek ister. Bu yolla saldırı ve savunma döngüsü hiç sona ermez. Ruhun yaklaşımı direnmemektir, bunun anlamı bir durum beklentilerinize karşı olduğunda pozisyonunuzu savunmamaktır. Bırakın karşıtlık geçip gitsin, bunu ya bekleyerek, ya bırakarak engele teslim olarak yapın. Bu stratejinin özü mücadeleye ve çatışmaya ruhun çözüm için kendi yolunu bulmasıyla son verir. Yine de pasif olmak zorunda değilsiniz. Bunu sadece direnmeyi reddettiğinizde keşfedersiniz. Birçok durumda bir çözüm sihirli bir biçimde ortaya çıkar. Bu gerçek ben’iniz düzeyinde davranmayı öğrendiğiniz anlamına gelir. 60.Gün Mücadele gereği duyduğumda, durup rehberlik bekleyeceğim. Bu olumlama eylemlerinizin verimliliğiyle ilgilidir. Toplumumuzda, sanki bir şeyi kolayca elde etmek hile yapmakmış gibi mücadeleyi yüceltiyoruz!!! Aslında, ruh bize olan sevgisinden kolay yolu seçer. Gereksinimlerimizi kolayca karşılamayı hak ettiğinizi fark etmek önemlidir. Egonun sınırlı vizyonundan çıkan acı ve mücadeleyi yüceltmeyin. Her durumda kendiniz için en iyi sonucu bekleyin ve ardından aldığınız sonucu da incelikle karşılayın. Yolunuzun bu aşamasında yapabileceğiniz en iyi şey budur. |
Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak 61. Gün Her durumda en az gayreti göstermek istiyorum. Bu olumlama saf farkındalıkla hareket etmeyle ilgilidir. Saf farkındalık sizin şu anda sahip olduğunuzla aynı farkındalıktır ama kapsamı sonsuzdur. Saf farkındalık zamanla sınırlı değildir; engel tanımaz. Bir arzunuz olduğunda, tüm çözümler ruh düzeyinde bilinir. Bunlar elde edilme kolaylıklarına göre değişir. Yeni bir otomobil istiyorsanız, bir otomobilin mucizevi biçimde garaj kapınızda belirmesi bir olasılıktır ama daha büyük olasılık taşıyan sonuç arabayı almak için çabalamanızdır. Yine de, mucizeleri olanak dışı sayarak ego kendisini mücadeleye bağımlı kılar, böylece ruhun sonsuz gücünü yok sayar. Bu durumu değiştirmek için beklentilerinizi değiştirin. Arzularınıza çok az çabayla ulaşmayı dileyin. Siz mücadelesizlik temelinde davranmayı öğrendikçe ruh da bu değişikliği giderek daha fazla destekleyecektir. Zamanla daha fazlasını almak için daha az uğraşacaksınız. Ruh düzeyinde hiçbir şey yapmaksızın her şeye sahipsiniz. 62.Gün Her şeyi önce bilinçli olarak başaracağım. Bu olumlama gebelik ve doğumla ilgilidir. Arzular, fiziksel gerçeklikte kendini göstermeden önce bilinçsizliğin dölyatağında olgunlaşır. Bu süreçte her arzu farkındalığınızın katmanlarında yol alır. Eğer farkındalığınızda gizli yaralar, yanlış inançlar ve sabit davranışlar yoksa arzunun gerçekleşmesinin yolu açıktır. Bir kez doğunca, yeni bir arzunun istediğiniz sonuca ulaşmakta bir güçlüğü yoktur çünkü sonucu ilk olarak bilinçte başardınız. Aynı biçimde, yolda engeller varsa arzunuz karşı koyma biçiminde bu engellere rastlayacaktır. Bu yüzden arzularınızı yumuşaklık ve çok az çabayla elde etmek istiyorsanız kendi farkındalığınızda yolu olabildiğince temizleyin. Serbest bıraktığınız her bir olumsuzluk parçacığı dış yaşamı ruhsal ideal olan tam bolluğa iyice yaklaştıracaktır. 63. Gün Her bir parçamı kendi yerinde kutsuyorum. Bu olumlama dengeyle ilgilidir. İnsanlar içlerine indiklerinde büyük bir kaosla karşılaşınca şaşırırlar. Huzursuz ve inatçı olan sadece zihin değildir, egonun da kendi gündemi vardır. Egonun isteklerini öne sürme gereksinimiyle bağlantı kurunca bunun bir düşman olduğu izlenimine kapılmamak gerekir. Egonun kendine ait bir yeri vardır. Aynı şeyler zihnin zor anlaşılır düşünceler, inançlar, arzular, fanteziler ve duygular karmaşası için de söz konusudur. Kaos, sorunları açıkça görmek istediğinizde sorun çıkarır; yine de zihnin, gerçekliği yeni yollarla algılamada çok büyük bir kapasitesi vardır. Kendilerine ait yerlerinde, müttefik olarak zihin ve egonun üzerine titrenmelidir. İç dünyanıza denge getirmek için çıkacağınız uzun seferde kendinize bunu anımsatın. Ego ve zihin size karşı savaşıyormuş gibidir ama aslında ruhu yönetmeye çalışmıyor, onun ışık alanında özümsenmek isteğiyle kendi ruhsal amaçlarını besliyorlar. Egonuza ruh tarafından özümsenmesine izin vermenin en iyi yollarından biri onu sessizce izlemektir. Bunu sadece durumlara, koşullara, insanlara ve olaylara tepkilerinizi Gözlemleyerek yaparsınız. Bunlara sadece tanıklık ederek bir dönüşüm ve bedenin, zihnin ve ruhun dengelenişini göreceksiniz. |
Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak 64.Gün Ego ve ruh arasındaki farkı öğreneceğim. Bu olumlama gerçeği sahteden ayırma gereksinimiyle ilgilidir. Egonuz ruhunuzdan bir şeyler elde etmek ister- aslında hem de fazlasıyla hevesle. Bir kez dikkatini ruha yönelttiğinizde egonuz kazanılacak yeni bir yarış, üstesinden gelinecek yeni bir hedef, başarılacak yeni bir sonuç arama yanılgısına düşer. Başka deyişle, ruhsal olan her şeyi anlayabileceği koşullara çevirir. Bu eğilimi en büyük boyutta insanlar Tanrı adına nefret duyduğunda ve onun adına savaşa gittiğinde gözlemleriz. Ruhu, kendi bencilce gündemlerini doğrulamaya alet ederler. Bu eğilimden kaçış yoktur çünkü yaşam yolculuğunun sonuna gelene ve ruh tarafından özümsenene kadar egonuz yolun şan için olduğunu varsaymaktan asla vazgeçmeyecektir. ‘Ben aydınlandım’ sözleri ‘Nasıl kazanacağımı biliyorum’ kadar bencilcedir. Ruhunuz egonuzun sizin için asla kazanamayacağı bir şeydir bu nedenle egonun değerleriyle gerçek ben’in değerini ayırmak önemlidir. 65.Gün Yansızlık diliyorum. Onu aldırmazlıkla karıştırmayacağım. Bu olumlama bağlılığa nasıl son verileceğiyle ilgilidir. Ego ruhun yansız olduğunu öğrendiğinden dış şeylere yapışma alışkanlığından vazgeçmesi çok zordur. Açgözlü ve bencil olmamak konusunda kararlı olursanız ego ikincil, daha az belirgin bir savunma hattına başvurur. Aldırmazlığa bürünür. Para, konum ve mal istemek yerine hiçbir şeyin önemi olmadığını söyler. Bu, bir şeylere yapışmanın kılık değiştirmiş halidir çünkü aldırmazlık bir maskedir. Karşı çıkışını vazgeçmeyle yapar ama asıl istediği dikkat çekmektir. Daha sonraları bu ben’in kutsallığa, dürüstlüğe ve sadeliğe bağlandığı bir öz yadsımaya dönüşür. Tanrı’ya giden bu yol maddi zenginlik reddedilmiş olsa da hala benmerkezcidir. Ruhun yansızlığı maddi rahatlıkların yaşamınızda yer almayacağı anlamına gelmez. Sadece onlara endişeyle yapışmayacağınız anlamına gelir. Yansızlık hiçbir şeyi elde etme gereksinimi duymadığınız bir ruh doygunluğu haline gelir. 66.Gün İç huzur arıyorum. Onu vazgeçmeyle karıştırmayacağım. Bu olumlama ruhsal çöküntüden kurtulmakla ilgilidir. Etrafınıza baktığınızda ruhsal olarak samimi birçok insanın mutlu görünmediğini fark edebilirsiniz. Bazı durumlarda çöküntüleri kendi kendileriyle ilgilidir. Tanrı’nın arzuyu kınadığını düşünürler bu yüzden gereksinimleri, istekleri, dilekleri ve hayalleri olduğun için kendilerini cezalandırırlar. Ruhsal çöküntünün başka biçimleri de vardır çünkü bu kişi Tanrı’nın yaşamdan ve tüm kargaşasından kaçınmamızı istediğini sanır. Vazgeçerek bir tür huzur bulabilirsiniz ama bu, tüm anlaşmazlıklardan kaçınmak, öfkenin ruhsal bir insan için kötü ve haksızca olduğunu düşünerek yadsınması ‘dışımızda’ var olan olumsuz lekesinden kaçma kararından kaynaklanan egonun huzurudur. İç huzurun dışa da yayıldığını görerek egonun bu taktiklerinden kaçınmayı öğrenmelisiniz. Bu, evreni her açıdan kutsayarak kucaklamakla olur. Hiçbir şeyden korkmadığınızda onunla birleşebilirsiniz. Bu birleşmeyle ‘dışımızdaki’ hiçbir şeyin sarsamayacağı bir huzura ulaşırsınız. |
Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak 67.Gün Bilgelik diliyorum. Bunu bilgiyle karıştırmayacağım. Bu olumlama kesinlikle ilgilidir. Zihin sürekli yanıtlar aradığı için hepimiz Tanrı, ruh, ölüm ve ölümden sonrası hakkında kesin bilgiye sahip olmak isteriz. Yeterli veriyle zihin kozmik doruların yanıtlarını bulacağını varsayar. Ama veri dışsaldır; olgular ancak bilgi iletebilir. Her ikisinde de canlı bir şey yoktur ve ruh yaşamın kendisidir. Kendi kendisini sürekli yenileyen ve sonsuz şimdi anlayışını biçimlendiren bir tür bilgiyi besler. Biz buna bilgelik adını veriyoruz. Uzun zaman yaşadıkları ve birçok deneyim edindikleri için kendilerini bilge zannedenler bilgeliği kazanımla karıştırıyorlar. Bilgeliği bir mülk gibi alamazsınız; siz sadece, sizi içinizden değiştirecek ruhun kapsadığı zihninizin geniş kucaklayışı oranında genişleyebilir, bilgeleşebilirsiniz. Vedalar’da da söylendiği üzere ‘Bu, sizin ona dönüştüğünüz türden bir bilgidir.’ 68.Gün Feragat etmeyi diliyorum. Onu vazgeçmekle karıştırmayacağım. Bu olumlama kayıpla ilgilidir. Feragat ettiğinizde daha önce kişisel bir sahiplik duyduğunuz bir şeyden vazgeçersiniz. Bir kayıp olduğundan ego bunu bir vazgeçiş olarak görür. ‘Ben, beni, benim’ perspektifinden bakıldığında kayıp kabul edilemez. Yaşama stratejisini belirlemiş olduğundan ego buna bağlı kalır. Feragat, egonun stratejisinin çeşitli yönlerinin oluşunun yanı sıra ‘Doğru olmalıyım, Kendimi denetlemeliyim, Güçlü olmalıyım’ türünde önem verilen inançlardan vazgeçmeyi de kapsar. Egonun amacı, kişisel olarak hayatta kalma, yalıtılmış, güçlü ve bağımsız bir insan olarak zafer elde etmektir. Bu amaçlar, ruhun amaçlarının karşıtı değildir ama yine de çok sınırlıdırlar. Feragat ettiğinizde daha büyüğünü kazanmak için küçük bir dünyadan vazgeçiyorsunuz. Hindu geleneğinde söylendiği gibi, bir sarayda yaşamak için bir barakadan vazgeçiyorsunuz 69.Gün Güç diliyorum. Onu denetimle karıştırmayacağım. Bu olumlama iç gücümüzle ilgilidir. Ruh güç getirir. Bu bir paradokstur çünkü ruhun güce giden yolu feragat, alçakgönüllülük ve kabulu içerir – bu tam olarak güçlü insanlarla bağlantılandırdığımız nitelikler değildir. Egonun dünyasında güç, durumları kendi yararınıza denetleme, insanları kendi yararınıza kullanma veya hükmetme yeteneği anlamına gelir. Eğer istediğiniz herkes için en iyi olansa egonun söyleyebileceği pek bir şey yoktur. Verici, yürekten, başkalarına güvenen ve sabırlı türden bir güçlülük kesinlikle kadınsıdır. Bu kutsal kişilere ve annelere göredir. Bu tür bir güçlülüğü olumlayarak saldırganlık, hükmetme ve denetim olmaksızın da güç olabileceğine inandığınızı kanıtlıyorsunuz. Kadınsı yanda gerçek güç olabilir mi? Kesinlikle olur ve ego uzun zamandır denetimi kullanıyor olsa bile ruhsal güç her zaman iş başındadır. Atom zerreciğinden evrene kadar tüm formları besleyen ve düzenleyen akıl gibi ruhsal güç yaşamın her yönünü kapsar. Bu güç size aittir. İçeriden gelir ve bir kez gerçek ben’inizde kaynağını bulduktan sonra onu hiçbir şey durduramaz. |
Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak 70.Gün Kabulleniş diliyorum. Onu katlanmayla karıştırmayacağım. Bu olumlama izin vermekle ilgilidir. Hoşgörü, fazla özgürlük verdiğinizde insan doğasının vahşileşeceği ve yıkıcı olacağı yönündeki eleştirilerin direnciyle karşılaşır. Geçmişte her ne olmuşsa, bedel ödeyenlerin karşısına kötülüğün büyük canavarları mı çıkmıştır? Burada insanın pasiflikle kabullenme arasındaki farkı görmesi gerekir. Sizi kabullenen kişi sizin her istediğinizi yapmanıza izin verecek değildir. Ruh, kimsenin kendisini kötülüğe ve yanlış davranışlara teslim etmesini istemez. Kötü davranışlar ortaya çıktığında adalet duygumuzu göreve çağırmalıyız. Günahtan nefret etsek bile günahkardan nefret etmeyiz. Bu ayrımla kabullenmenin anlamı anlaşılabilir. Kabullenme, ruhların eşitliğini kavrayabilmemiz demektir. Böylelikle, ruhun herkesi içinde olduğu gerçeğini kabullenirsiniz. Günahkarın kötülükten çok, üzüntüden böyle davrandığına inanmak ahlakçılar için zor olabilir. Hataları, sevgi ve anlayış için bir çağrı olabilir. Tüm insanlar bunları hak eder. Hareketleri bir cezaya neden olsa bile, bu onların da Tanrı’nın çocukları olduğu şeklindeki konumlarını geçersiz kılmaz. 71.Gün Kendime bir günahkarım diye saldırmaksızın günahlarımı araştıracağım. Bu olumlama kurtarmakla ilgilidir. Güçlü bir ahlak anlayışı olan insan günahkarı değil günahı düzeltmeyi çok zor bulur. Bir yanlışa karşı yükseltilen sesler bir biçimde sürer ve kişinin de bedelini ödemesini ister. Temelde bu amaç sadece anlamsız olmakla kalmaz aynı zamanda olanaksızdır. Hareketlerin bedeli kötünün iyiyle değiştirilmesiyle ödenir. Yanlışı değiştirir ve borcunuzu ödersiniz. Bu süreçte ruhunuzu korumak isterseniz ruhun sizi korumak için orada olduğu gerçeğini kaçırmış olursunuz. Suçluluk bizi günahlarımızı (bilinçli yanlış davranışlar olarak dindışı bir anlamda tanımlanmıştır) düzeltmeye yönelttiğinden bizi genellikle olumlu bir duyguya sokar. Ama suçluluğu çok ileri götürmek zarar vericidir. Korku ve öfke benzeri çoğu enerji gibi suçluluk da kutusundan bir kez çıktı mı kendi isteğiyle gitmez. Suçluluk kararının tekrar tekrar ortaya koyar, yararlı olabileceği zaman çoktan sona ermiş olsa bile. En ahlaklı insanlar önemsiz günahlar ya da hatta günah bile sayılmayacak şeylerden ötürü acı çekme eğilimindedirler. Bu yüzden size karşı her türlü saldırıyı geri püskürtün. Bu kendi kendinize işkence alışkanlığı sizi asla ruhunuza götürmez, sadece sizi daha derin bir yalıtılmışlığın içinde bırakır. 72.Gün İçimdeki potansiyeli kullanmanın hoşnutluğunu yaşamayı diliyorum. Bunu zevkle karıştırmayacağım. Bu olumlama mutlu olmak denilen durumla ilgilidir. Egonun zevk araması doğaldır, bulduğunda bunun mutluluk getireceğini düşünür. Ama zevk acının ilacı değildir. Eğer üzüntülüyseniz, hangi miktarda olursa olsun dışarıdan gelecek zevkin kederinizi gidermeye yararı olmaz. Bu, egonun varsayımlarını boşa çıkarır ama yine de zevki reddetmenin anlamı yoktur. Tersine mutluluğun başka kaynaktan geldiğini bilmemiz gerekir. Bu kaynak nedir? Bu içimizde yatan değişmez temeldir. Eski bilgelerin söylediği gibi hepimiz bunun bir rüyadan uyanmak gibi olduğunu biliyoruz. Ruh bu kadar kolayca anlaşılır. Ona uyanma anını bir kez yaşayınca zevk rüyası gerçekliğini yitirir. Bu uyanmanın tekrar tekrar olması gerekir. Bu uyanık, neşeli, canlı, özgür ve sınırsız varlık anlarını fark etmelisiniz. Öz, güneş gibi gelir gider. Bir kez bulutlardan kurtulduğunda sürekli parıldadığı görülecektir. |
Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak Mutluluk insanı tatlı yapar. Başarı ışıltılı… Zorluklar güçlü… Hüzün insanı insan yapar, Yenilgi mütevazı… Tanrı’ya asla ‘Neden ben?’ diye sormayın. Ne olacaksa olur… …Arthur Ashe Konu ile bağlantılı olmayabilir ama paylaşmak istedim.... sevgiler herkese |
Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak 73. Gün Ayrılığın yanılsamalarını aşarak ayrılıktan kurtulacağım. Bu olumlama ayrılık algısını aşmak ve birleşik bilinç gerçekliğini görmekle ilgilidir. Kaynaktan ya da Tanrı’dan ayrı gibi görünüyor olsanız da, ayrı değilsiniz. Var gibi görülen ayrılık tüm üzüntülerin kaynağıdır. Bu yanılsama gerçek değildir ama inandırıcıdır. Acının altında hepimizin deneyimlediği, zevk ve acıdan bağımsız bir varlık düzeyi vardır. Bu tüm anlayışları aşan huzurdur. Varlığınızın bu düzeyiyle bağlantı kurduğunuzda üzüntünüz silinmeye başlar. 74. Gün Savunmasızlık yanılsamasını aşacağım. Bu olumlama niyeti iyileştirmeyle ilgilidir. Bir şey başarmaya niyetlendiğinizde içinizde bir şeyleri harekete geçirirsiniz. Yürüme niyetinde örneğin, beyindeki motor merkezlerle denge, kalp ritmi, kan basıncı – aslında tüm zihin – beden sistemi yürüme havasına girer. İyileşme de aynı biçimde gerçekleşir. Yürümeden farklı olarak, ruh bedendeki de dahil tüm enerjileri denetlediğinden, iyileşme niyeti sadece ruhun sağlayabileceği bir dönüşümle olabilir. İyileşmeye niyetlendiğinizde savunmasızlık yanılsamasını kırarsınız. Bunu yapmak için niyetlendiğiniz sonucu açıkça gözünüzde canlandırın. Bu, fiziksel ve zihinsel kapasitenizi, yaşam enerjinizi, canlılığınızı, hevesinizi ve evrenin yaratıcı gücüyle, neşeyle ve sevgiyle bağlantı duygunuzu arttırır. Niyetlendiğiniz bu sonucu yüreğinizle besleyin. Bunu meditasyon yoluyla ortaya çıkartın ve kısa sürede sizi savunmasızlık duygusundan kurtaracak seçenekler bulmaya esinlendirecek ve sizi içsel güçlülük durumuna ulaştıracaktır. 75.Gün Yadsıma yanılsamasını aşacağım. Bu olumlama gerçeklikle yüzleşmekle ilgilidir. Başka biçimde baktığınız sürece yanılsama sürer, bu yüzden dikkat etmelisiniz. Bunu yapmak için sakince oturmak ve sıkı ama sağlam bir kararlılıkla gerçek duygularınızın öne çıkmasını dileyin. Bedeninizdeki acının kaynağına gidin. Nerede olursa olsun bunu doğrudan hissedin. Şimdi her tür acınızdan yüreğinizde birleşmelerini isteyin. Birleştiğinde üzüntünün her yönüne kendilerini adlandırmalarını isteyin. Yaşadığınız duyguyu tam olarak belirledikten sonra, bu ister korku, öfke, suçluluk ya da çöküntü olsun, bu duygunun kaynaklarını kendinize yazarak ya da günlük tutarak ifade edin. Kendinizi kurban olarak gösterecek bir dil kullanmamaya dikkat edin. Bu ödevi tamamladıktan sonra duygularınızı güvendiğiniz birisiyle paylaşın. Daha sonra onları kendi seçtiğiniz bir ritüelle – dans etmek ya da deneyimlerinizi yazdığınız kağıtları yakmak gibi – serbest bırakabilirsiniz. Son olarak, engellenmiş bu enerjinin serbest bırakılışını kutlayın. Üzüntünüzü, onu sadece uzatacak biçimde yadsımak yerine şimdi onu tanımladınız, ifade ettiniz, paylaştınız, serbest bıraktınız ve kutsadınız, şimdi daha ileri gidebilirsiniz. |
Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak 76.Gün Bağımlılık yanılsamasını aşacağım. Bu olumlama yardım almakla ilgilidir. Acı ve üzüntü tarafından güçsüzleştirildiğinizde başkalarına bağımlı olma korkusu artar. Bu doğal bir korkudur. Kişisel saygınlık duygusunu korumak önemlidir ama yardım aramak ve bulmak da kesinlikle gereklidir. Her krizde, üzüntü enerji düzeyini azaltır. Ama tüm yükü üstlenmeniz gerektiğini sanmanız doğru değildir. Daha derin ve kararlı enerjiye ulaşmak için rehberlik isteyin. Bazı insanlar için, melekler, üstatlar, azizler, Tanrı ve ölmüş bir sevdiğimiz gibi ruhsal rehberlerin varlığı endişeleri giderir ve yardımcı olur. Bu yardımcıların her biçim ve her zamanda size gelmesine niyet edin. Ardından tetikte olun ve ruhun size verdiği ipuçlarını değerlendirin. Duyuluyorsunuz. Ruhunuzun, size gereksinim duyduğunuz her tür yardım için rehberlik etme yeteneği var. Sonuçta, size yanıt verenin kim olduğu önemli değil asıl karşılık veren kendi gerçek ben’inizdir. 77.Gün Uyuşukluk yanılsamasını aşacağım. Bu olumlama kendinize acı çekme izni vermenizle ilgilidir. Acı yüreği burkan bir duygudur ve bu yüzden en korkutucu olanlardan biridir. Sevdiklerimiz içimize alınmıştır ve bizim, olduğumuz kişiliğin bir parçası olmuşlardır. Öldüklerinde ya da bir sıkıntıdan ötürü tehdit altında olduklarında kendimizi, benliğimiz saldırıya uğramış gibi hissederiz. Bilinçsiz zihin için, biz de onlarla ölecekmişiz gibi gerçek bir tehdit vardır. Acı duymak yerine uyuşuklaşmakla egonuz, bu kayıp, üzüntü verici değilmiş gibi, tehdit gerçekte olduğu kadar önemli değilmiş gibi davranır. Acı üzüntünün gerekli olan nadir kategorilerinden biridir. Onu serbest bırakıp ışığa geri göndermeden önce onu yaşamanız gerekir. Üzüntünüze karşı sabırlı olun. Bu gerekli acı çekme sürecinde büyük bir arınma duygusu gelecektir. Ölümün yakıcılığı artık eskisi kadar acılı değildir. Onu ışığa geri gönderme olasılığı bir kez daha gerçeğe dönmüştür. 78.Gün Boşluk yanılsamasını aşacağım. Bu olumlama üzüntünün yarattığı boşluklarla ilgilidir. Kayıp acısına dayanmak zordur ve genellikle acını ötesinde yoksunluktan başka bir şey olmadığı korkusu bunun en kötü yanıdır. Boşluğun bir yanılsama olduğunu bilin. Ne kadar üzüntü çekerseniz çekin ruhunuz sizi bir bütün olarak görür. Bugün bu vizyonu paylaştığınız ve ruhun ışığının gelip, bulabileceğiniz tüm yoksunlukları dolduracağı niyetini izin vererek olumlayın. Bu onarıma yardımcı olmak için gözlerinizi kapatıp beyaz ışığın sizi bir kabarcık ya da koza gibi sarmaladığını görün. Tüm yarıklarınızı, gözyaşlarınızı, deliklerinizi ve boşluklarınızı araştırın; ışığın, içinizdeki tüm alanı kapladığını, gözünüzde canlandırın. Bunlara ışıkla tamamen dolmalarını söyleyin. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:18 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.