Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Hayatım Değişti Kafesi (http://www.hayatimdegisti.com/forum/hayatim-degisti-kafesi/)
-   -   REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN) (http://www.hayatimdegisti.com/forum/hayatim-degisti-kafesi/7126-real-time-lost-eszamanli-izleyebilenler-icin.html)

Pamukk 17-05-2008 07:50 PM

REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
evet şimdi ayrılmış olduk ttli3

hayatnegarip 17-05-2008 08:50 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
@ pamukk

real time da da takip edenler yoktur ki. Yani herkes aynı olamaz. Real time'ı 4. sezonsa 3. sezondakiler napacak ? hayır ben 4. sezondayım ama burası bir forumsa eşit olunmalı super

dusun 44

Pamukk 17-05-2008 09:05 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
yani gercekten fanatik lostcular real time izleyebiliyor..hatta ben eksisozluk.com daki lost başlığın okuyorum da,dizi abd de yayınlandığının (türkiye saati ile sabaha doğru perş gunu) sabahında internetten (rapidshare)den download edenler var,altyazıları beklemeden ,direkt izliyorlar...ben mesela cumartesi yi bekliyorum ki diziyi indirmek zorunda kalmayayım (zaten kotayı doldurma sorunu var rapidshare de ve bu beni daha cok cıldırtıyor) ,2 gun daha bekliyorum hem online indirmemiş oluyorum hem altyazılı olarak izlyorum stressiz..ben bu lostcuların yanında hiçbişey kalıyorum desem yeridir:)
her sezon için başlık açmamamın sebebi burada konu kalbalığı yaratmaktan cekindim ama sen de haklısın..aslında aynı sezonu takip ediyor olsak bile farklı bolumlerde de olabliriz o yuzden lost isleyen kimseyle ortak noktada buluşulamayacak demektir..nasıl isterseniz oyleolsun arkadaşlar..istediğiniz gibi istediğiniz yered konuşalım,gerci ben losta yonelik sitelerde de fikirlerimi paylaşıyorum ama burada sizinle paylaşmak istemiştim...size bıraktım..nerey istiyorsanız oraya yazın yazmak istemiyorsanız da canınız saolsun hoşçakalın.. hismiley

hayatnegarip 18-05-2008 02:58 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
Hayır öylesine lost başlıgı olsun bulunsun diyorsanız tamam. Ama adam akıllı paylaşmak gerçekten zevkli oluyor. Hem kimsede izlemediği bölümlere dair bilgileri erkenden görmemiş olur amacındayım. Ama ben sitede daha yeniyim. 2 hafta daha yeni olacak. Siz bilirsiniz !

Pamukk 19-05-2008 06:06 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
"öylesine lost başlığı olsun diyorsanız tamam " ifadesi bence komik bir agresiflik içeriyor..beni tanıyan burdaki arkadaşlarım bilir zatenkendimi de açıkça ifade ettim benim amacım öylesine şöylesine böylesine şeklinde laf olsun diye burada yer tutsun bulunsun diye yazmış olmak için yazmak değildi.."gercekten iyi niyetle ve samimice " paylaşmak isteyen arkadaşlarla bilgi paylaşmak için açtım bu başlıkları ama bu başlıkları açmanın şimdi bu işlevi gercekleştiremeyeceğini düşünüyorum bunun sebebi her bir sezon için ayrı başlık açılsa dahi hiçbirimizin ortak bir yerde buluşamayacağımızı düşünmem..neden çünkü aynı sezonu izleyen insanlar bile farklı bölümleri izlemiş oluyorlar..o yuzden her sezonun her bir bölümü için binlerce başlık açamayacağımıza göre bu imkansıza yakın..imkansız demiyorum çınku bunu gayet guzel başaran bir site var ..ekşisözlük..orada insanlar diziyle ilgili bilgiler içerir uyarısı vererek gayet guzel tekbir lost başlığı altında fikir alışverişi yapabiliyorlar,hiçbir sorun da yaşanmıyor,ben bunu burada yapabileceğimizi sanmıştım ama olmayacağını düşünüyorum...şunu da ekleyeyim hayat ne garip ben admin yetkisinde biri değilim yani sadece ben başlık acabiliyorum diye bir durum yok, buraya üye olan her arkadaş site kuralları dahlinde başlık açabilir,o yuzdenbunu sen de yapabilirsin,yani çok istekli isen sen de başlık acabilirsin lostun izlediğin sezonu ve bölümüne yönelik,ya da daha once de ifade ettiğim gibi istediğin bir lost başlığına yazabilirsin..


hayatnegarip 19-05-2008 11:27 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
@ pamukk

Ben genel konustum ''diyorsanız'' demiştim hatta. Yani lost izlerlere yönelik konuştum. Burda senin üzerine alınman yanlıs anlamandan kaynaklanabilir. Amacımız da bir, güzel paylaşımlar hoş sohbet. Aynı şeyi düşünürken ayrı düşmeyelim.benim kimseyle dalga geçme durumum yok şuan. Hı olsa zaten şuan yazdıgım mesajda dalganın devamınıda getirirdim. Yersiz gerginlik olmasın. Hem ne o ' beni burda tanıyan tanır' :D... Yapmayalım arkadaslar birbirimizi tanımıyoruz bile dogru düzgün ! terli345 super ::)

Pamukk 19-05-2008 11:42 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
beni burada tanıyan tanır ifadesini kullanmadığım için =>
beni burada tanıyanlar nasıl biri oldugumu bilir : benim samimiyetimi,karakterimi,niyetimi,nasıl biri oldugumu,sorunlarımı danıştıgım bana yardımcı olan arkadaşlar bilir

beni burada tanıyanlar nasıl biri oldugumu bilir : ben buraların efesiyim veya arkamda bilmemkim var demek değil,galiba iletişim sorunu yaşıyoruz o yuzden gereksiz yere gerilmemek için ben susuyorum çok sıkıldım açıkçası,bence sen de sıkılmışsındır,konu konyu açmsın ve lutfen artık bu çocukça şeye son verelim

comte 19-05-2008 11:55 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 


Merhabalar Arkadaşlar... hismiley hismiley

Altı üstü bir dizi. Birbirimizi kırmayalım bence...Bir yanlış anlaşılmadan ibaret sanırım...Bu site dostluk sitesi..

Bu tür şeyler de olur dostlar arasında... art56art56 art56art56

Hani derler ya herkesin bir eşref bir de e...ek saati olur diye...Herhalde öyle oldu pamukcum... y789

Sağlıcakla... hismiley hismiley



Pamukk 19-05-2008 11:59 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
aşkolsun mehmetcim dlckrn şaka şaka actionsmile

comte 20-05-2008 12:06 AM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 


hpm2 hismiley hismiley

ganesha 20-05-2008 05:13 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
Ben cuma 4-5 gibi izlemiş oluyorum.

Altyazı anca çıkıyor 98569

Pamukk 21-05-2008 01:20 AM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
bilinçaltı master y789 smiliyface 25889

bu sezonun bitmesine 1 bölüm kaldı ,heyecanla bekliyoruz bu hafta 2 saatlik süper bir final olacak 96

ama sonra sıkıntıdan patlayacağız koca yaz yrl78

john lock atasözü : bana neyi yapamayacağımı asla söyleme ttli3

bu dizideki diyaloglar beni hasta ediyor kala kalıyorum 25889

hismiley

heal 21-05-2008 10:22 AM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
bi dakka nasıl bir bölüm kaldı. 16 bölüm değil mi bu sezon. Bu hafta 13 yayınlanmıyor mu?

Pamukk 21-05-2008 11:52 AM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
bu hafta 13-14 arkaarkaya 2 saatlik final gibi yayınlanacağını okumuştum ,yanlış o zaman hıııı e iyi ama bitmesine az kaldı 88a

Pamukk 21-05-2008 11:53 AM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
Oceanic 6 lısını tahmin etmemize gerek kalmadı,12.bölümde bu açıklandı..bu 6 lının adadan kurtuldukları zaman uçaktaki görüntüleri,bir yalanı söylemeyi kabul etmeleri(tabii hala anlamış değiliz bu yalanı neden söylemeye devam ediyorlar,adada kalanlar öldü mü,adada mı kaldı ada taşındı da,bunları bilmiyoruz),daha sonra bu 6 kişinin basın toplantısı..ve gerçek yerine kabul ettikleri bu yalan o kadar basit kaçıyor ki..bi de inandırıcı olsun diye fotograf gösteriyorlar halka,yok bi adaya salla ulaşmışlar da orada bunları balıkçılar karşılayıp yardım etmişmiş..büyük bir tezgah..ve herkes sözleşmiş gibi aeronun kate'in oğlu oldugunu benimsemesi,hiç sorgulamaması..öbür insanlara ne oldu :((( sawyer ı kurtulanlar arasında görememek çok üzücüydü:(((
jack'in claire'in kızkardeşi oldugunu oğrenmesi bomba gibiydi..yüzünün ifadesi..
bir de benjamin yine john locke 'a tecrubesini konuşturdu..
benjamin (john lock'a): hala öğrenemedin mi? benim her zaman bir planım vardır..

heyyt be ne adamsın benjamin:)))

ganesha 22-05-2008 08:04 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
Alıntı:

sawyer ı kurtulanlar arasında görememek çok üzücüydü:(((
Bence asıl kurtulanlar adada kalanlar...

Baksana Oceonic 6'lısının hayatı cehenneme döndü

burcu-tkn8 22-05-2008 10:36 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
ben claıre kısmında takılı kaldım..jack ile kardeş çıkmalarına..birde hanı aoron na jack ın bakmamsı gerektıği ile ilgili kısma..sanırım claıre ile kan bağı olduğu için bakmamsı gerekiyor.ada balkıde jack claire ve babasına ait.jacop denien şey bir kanbağı bir lanet belkide..ada herkesi iyileştirirken jack i hasta etti..birde jonh loocke a gelen adamlar var(o çocukkken ve hastanede) zenci ve diğeri ...onlar hiç yaşlanmıyor hiç hemde demkki yaşamıyorlar..çünkü adada olsalar bile zamn farkı olsa bile bir zamn kavramı var adada..fakat onlar hiç yaşlanmıyorlar.adadakiler bence ölmediler hala sağlar çünkü sun kocasının adada ölüp ölmediğini sorduklarında lafı değiştirerek cvp verdi.ayrıca kate in sawyer için birşey yapmasıda benı onların yaşadığına dair düşündürdü..aslında benim merak ettiğim kişiler kendi isteğiylemi o adadan ayrıldılar yoksa seçilerek mi ayrıldılar..sun kocasından ayrılmak istemezdı sanırım kendi istekleriyle olsa..kate hugo ve jack zaten ayrılmak istiyordu..birde gerçekten ölü ve diri kavramı karıştı iyice:)seviyorum ben bu diziyi smiliyface insana aptalmış gibi davranmıyor.dizilerde hep olur ya kahraman bir replik söyler ;yapacağı şeyi söyler mesela birde arakasından açıklar neden yapacağını nasıl yapacağını...biz zaten kaç ayrıdr izliyoruz diziyi az çok biliyoruz nedenini...bu dizide herşey supriz..benim 4,sezon12,bölüm bitti sanırım 13 şuan yayınlandı:)bakalım dörtgözle bekliyorum..

Pamukk 23-05-2008 09:05 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
Alıntı:

burcu-tkn Nickli Üyeden Alıntı
ben claıre kısmında takılı kaldım..jack ile kardeş çıkmalarına..birde hanı aoron na jack ın bakmamsı gerektıği ile ilgili kısma..sanırım claıre ile kan bağı olduğu için bakmamsı gerekiyor.ada balkıde jack claire ve babasına ait.jacop denien şey bir kanbağı bir lanet belkide..ada herkesi iyileştirirken jack i hasta etti..birde jonh loocke a gelen adamlar var(o çocukkken ve hastanede) zenci ve diğeri ...onlar hiç yaşlanmıyor hiç hemde demkki yaşamıyorlar..çünkü adada olsalar bile zamn farkı olsa bile bir zamn kavramı var adada..fakat onlar hiç yaşlanmıyorlar.adadakiler bence ölmediler hala sağlar çünkü sun kocasının adada ölüp ölmediğini sorduklarında lafı değiştirerek cvp verdi.ayrıca kate in sawyer için birşey yapmasıda benı onların yaşadığına dair düşündürdü..aslında benim merak ettiğim kişiler kendi isteğiylemi o adadan ayrıldılar yoksa seçilerek mi ayrıldılar..sun kocasından ayrılmak istemezdı sanırım kendi istekleriyle olsa..kate hugo ve jack zaten ayrılmak istiyordu..birde gerçekten ölü ve diri kavramı karıştı iyice:)seviyorum ben bu diziyi smiliyface insana aptalmış gibi davranmıyor.dizilerde hep olur ya kahraman bir replik söyler ;yapacağı şeyi söyler mesela birde arakasından açıklar neden yapacağını nasıl yapacağını...biz zaten kaç ayrıdr izliyoruz diziyi az çok biliyoruz nedenini...bu dizide herşey supriz..benim 4,sezon12,bölüm bitti sanırım 13 şuan yayınlandı:)bakalım dörtgözle bekliyorum..

evet canım hatta medyum ısrarla söyledi çocuğu senin yetiştirmen gerek ,kesinlikle cocugu vermeyeceksin diye,hatta claire yeter ben gidiyorum dedi medyum hala ısrar ediyordu ha bi de burcu bak şimdi düşünüyorum da aa hatılrladıkca geliyorlar bana khkh56 e medyum zaten buna ucak bileti ve cocugu evlat edinmesi için aile ayarladı o yuzden bu kaza oldu ya hatta sonra claire bunun muhabeetini mi yapmıştı biriyle sanki dedi " medyum biliyordu bu ucak kazasının olacağını o yuzden beni kandırıp bindirdi" yoksa medyum da istemiyordu ki başka aileye vermesini tabi ya.ben bi de şuna takıldım yazık charlie boş yere öldü agl34 ben cok seviyodum onu :(( hatta ölecğini biliyordu da giderken yuzugunu aerona bıraktı ama çatlak claire onu beşikte unuttu 789569
ya ama hani desmond ruyasında claire ile bebeğin helikoptere bnidiğini gormuştu?? hatta ondan sonra charlie nin olmesi gerekiyordu claire in kurtulması için e ne oldu? charlie boş yere mi öldü 88a

jacobun kesinlikle jackin babası ile bağlantısı var ama ne anlamış değilim:((( claire in de o klubede ne işi var? öldü mü? ölenler o klübeye mi toplanıyor ,ya da o klübe 2 zaman arasında kalanların oldugu bir yer olabilir..evet o zenci ve o adam (richard)hiç yaşlanmıyor hatta john locke un cockluğunu bile gordu ve onun evine gitti..
bence de adadadkiler olmedi adayı taşımaktan bahsediyorlardı ve bence taşıdılar..başka bir boyutta yani ulaşılamıyor,sadece ulaşmayı bilenler (ben ve richard gibi)ulaşabiliyor..zaten jack kate e geri gitmekten bahsetmişti..
bu dizi çok bilinmeyenli denklem yrl78

burcu-tkn8 23-05-2008 09:58 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
ben medyumun claıre a söylediklerini  tamamen unutmustum saol hatırlattıgın için  ::) hatırladım şimdi..aslındsa benım bahsettıgım sahne ,12,bölümde hani jack hurly e akıl hastanesınde ziyaret gidiyor hurly ona charlie nin yazdığı notu okuyor. orada jack ın cocuga bakmamsı gerektiği yazıyordu o bölüm.şimdi sende diğer olayı yazınca acaba tüm olay aoron damı klitlenecek diye düşündüm. o nun belkide adaya gelmesi gerekiyordu(adada doğması gerekiyordu) hani bir çeşit adayla ilgili gücün  devamı için .. jack ve claıre de kan bağından dolayı ikisisinde o çocuga bakmaması gerekiyor.belkide seçilmiş k çocuk aslında aoron dur.hanı john look zannediliyordu , richard johnu çocukken ziyarete geldi onu  bir çeşit seçilmiş zannediyor ve onu bir sınava tabii tutuyordu cocuklugunda. fakat john, rıchard in umduğu şeyleri seçmiyordu.ve rıchard hayal kırıklığına uğruyordu..hatta şöyle bir komplo teorim daha var.bence john look  un babası bizim zannetiğimiz kişi değil.john unda babası  jack ve claıre ın babasıda aynı.çünkü bir sahne vardı jhoun un annesı sevgilisiyle buluşmaya hazırlanırken kızn annesı uyarıyordu 'o senın için çok yaşlı değil mi diye..birde biz hiç o adamın (annnesının buluşmak üzere yanına gıttgı adamın )yüzünü görmüyoruz (sandığımız  sawer adındaki eski dolandırıcı olan adam olsa  yüzünü gösterebilirler ,gizemli hale getirmezlerdi.adamı arabanın içinde çekerken bile arkasından çekmişler üstelik doğum sırasında hastanede değildi babası hiç hastaneyede  gelmıyor üstelik hastaneye rıchard gelıyor var bence bunda da bir bityeniği. hatta rıchard camlı bölgeden bakıyordu bilmem hatırladın mı o sahneyi) jonh un seçilmiş çocuk zannnedilerek richard i johna ulaşracak yegane şey adayla olan bağlantısı olabilir. bu ada ile bağı da bence babsının claıre ve jack ınde babası olan o adam olmasından geçiyor.. adaya bu kadar adapte olması(jacob u duyması)  tek bağlantı onunda babasının claıre ve jack in babası oluşu gibime geliyor. yani onlar kardes  s45apk..fazla uçtum dimi  sevincli  wave y789 ..bendemi girsem bu işlere 'yazma' konusnda kapasitem olduğuna inandım bi anda   yu89

Pamukk 24-05-2008 12:34 AM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
aaa burcu vallahi yazdıkların çok mantıklı ..kesin aeronla ilgili bir düğüm var evet sen söyleyince şimdi hatırladım charlie hurley e onu söylemişti eveet jack e söyleyince jack daha da garipleşti ..evet söylediğin 3 ünün kardeş olma olayı mantıklı hatta ben bir yerde benjaminle john lockun da kardeş olduklarını okudum,hepsinin akraba olma durumu var o zaman.. b456

Pamukk 24-05-2008 12:42 AM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...shannondad.jpg

2.01 - Man of Science, Man of Faith

Jack’in flashback’inde karısı Sarah’la nasıl karşılaştıklarına dair bir sahne izliyoruz.İki araç birbirine girmiş , ağır yaralı genç bir bayan ve yaşlı bir erkek hastanenin acil servisine getirilmiştir.Jack olaya müdahele edecektir ancak zaman bu hastalardan birini kurtarmasına yetecek kadar kısıtlıdır.O da tercihini genç bayandan yani daha sonra karısı olacak Sarah’dan yana kullanır.Dolayısıyla yaşlı erkek hasta orada ölür.Peki kimdir bu ölen adam?Hemen cevaplayalım.Shannon’un babası Mr. Rutherford


http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...3/2numshot.jpg

2.01 - Man of Science, Man of Faith

İlacın üzerindeki sayılar size de tanıdık geldi mi?


http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...3polarwalt.jpg

2.02 - Adrift

Dizide birden çok kez beyaz kutup ayılarına göndermeler var.Bunları yeri geldikçe tekrar değineceğiz.Görüntüdeki screenshot’ımızda Micheal , Walt’u uğurlarken ona beyaz bir ayıcık hediye ediyor.

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...4recplayer.jpg

2.02 - Adrift

Bu kadarı da fazla diyeceksiniz ama internetteki LOST çılgınları buna bile dikkat etmişler.2.sezon 1.bölümdeki recordplayer ile 2.sezon 2.bölümdeki recordplayer’ın farklı oldugunu hemen yakalamışlar.

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...5othertail.jpg

2.02 - Adrift

Yuvarlak içerisindeki adamı tanıyan var mı?Jin ,Micheal ve Sawyer ile , uçağın kuyruk kısmındaki yolcular karşılaştığı zaman Mr:Eko’nun 3 ne birden temiz bir spor çektiği sahne bu.Peki bu adam kim?Kuyruk kısmında kalanları bir hatırlayalım.Mr.Eko , Ana Lucia , Bernard , Libby..Ama bu adam yok..Enteresan

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...6sharktail.jpg

2.02 - Adrift

Sawyer köpek balığından kaçarken belki gözden kaçırdınız ama köpekbalığının suyun dibinden seyrini bize gösterirlerken DHARMA’nın logosuyla karşılaşmak şaşırtıcı olsa gerek

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...ienoceanic.jpg

2.03 - Orientation

Oryantasyon videosunda DHARMA tanıtımı yapılırken bu logo dikkatinizi çekmiş miydi? Evet doğru tahmin , adaya düşen uçağın şirketine Oceanic Havayollarına ait logo gözümüzden kaçmadı

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...03/8drive2.jpg

2.04 - Everybody Hates Hugo

Dizideki karakterlerin birbirileri ile bağlantılarına daha önceki alıntılarda belirtmiştik.İşte bu bağlantıları gösteren bir sahne.Hugo , Charlie’nin grubu Driveshaft’ın albümünü inceliyor

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...9misswalt2.jpg


2.04 - Everybody Hates Hugo

Bu sahneyi gözden kaçırdıgınıza bahse girerim.Hurley ile Jin’in Korece konuştukları sahne de Hurley’in içtiği sütte kimin kayıp ilanı var? Yaaaaaa (WALTTT!!!!)


http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...03/10randy.jpg

2.04 - Everybody Hates Hugo

Randy’i hatırladığınız mı? Hem Hurley’in hem de Locke’un patronu rolünde izledik.(Hurley parayı vurunca işçi oldu o ayrı )Randy’i.Muhtemelen Hurley’in yeni açtığı tavukçuya meteor düşünce Hurley bir kutu şirketi satın aldı haliyle Randy’de bu şirkette çalışmaya devam etti.

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...2jackaband.jpg

2.09 - What Kate Did

2.sezonun ilk bölümünde Jack ile Sarah’ın tanıştığı zamanı anlatmıştık.Orada ölen yaşlının Shannon’un babası olduğunu söylemiştik.Shanon ve üvey annesi bu üzücü haberi alırken Jack’de haspelkader oradan geçiyor


Pamukk 24-05-2008 12:45 AM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...4charplane.gif


2.12 - Fire+Water

Charlie’nin kendini kaybedişlerinde gördüğü mizansenlerden biri.Peki sol üstteki uçağa hiç dikkat ettiniz mi? Hiç sanmıyorum :P




2.14 - One of Them

Sayid’e video kasette gösterilen katliamın (sarin gazı ile) ne olabileceğini düşünürken belki ekranın sağ altında yzan rakamlar dikkatimizden kaçmıştır.Sihirli numaralar yine karşımızda

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...3/16drgale.jpg

2.15 - Maternity Leave

Claire’in flashbacklerinin son saniyelerinde , Claire ameliyet yapılacakken genç bir kızımız (daha sonraki bölümlerde kim oldugunu öğreneceksiniz) Claire’i kurtarıyor ve Claire’i öldüreceklerini söylüyorlar ve O’na ameliyat odasını gösteriyor çaktırmadan.Hey hey , o görünen bizim Henry Gale’e benzemiyor mu? (benjamin)

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u.../18widlabs.jpg

2.16 - The Whole Truth

Widmore şirketleri , Desmond’un sevgilisi Penny’nin babasına ait

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...oreballoon.jpg

2.17 - Lockdown

Henry Gale’in balonu’da Widmore Gruba ait görünüyor



Pamukk 24-05-2008 12:48 AM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...dharmawalt.jpg

1.03 - Tabula Rasa

1.sezonun 3.böümünde (Tabula Rasa) Oceanic Havayollarına ait uçağın enkazının etrafında Walt’ı görüyoruz.Ancak o sahneden uçağın üstündeki Dharma Logosunu kaçırıyoruz.Muhtemeln henüz ilk 3 bölümde Dharma’nın ne olduğunu bilmediğimiz için logoya dikkat etmiyoruz.Ancak senaritsler yine de üşenmeden bu küçük ipucunu bize vermeyi es geçmemişler

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...yerstation.jpg

1.13 - Hearts and Minds

Boone Avusturalya’da Shannon’un erkek arkadaşını şikayet ederken , Boone’un arkasından Sawyer geçiyor.

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...lsawyercon.jpg

1.16 - Outlaws

Hurley’in lotoyu kazandığını açıklayan kadın.1.Sezonun Outlwa bölümünde Sawyer ile aynı otel odasında görünüyor.

http://www.yuzsekiz.com/wp-content/u...airportrun.gif

1.22 - Exodus Pt 2

4 8 15 16 23 ve 42 bakınız dizinin nerelerinde kullanılmış


burcu-tkn8 24-05-2008 01:10 AM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
vala pamuk seni tebrik ediyorum..çok ilginç ve anlamlı ayrıntılar.özelikle düşen uçagin widmoore ait olduğu düşüncesi haiketen ilginç.madem yerini biliyordu neden o insanlarla o uçağı düşürmeden önce direkt bir ekip yollamdı.? yerleştirilen insanların hepsinin birbirleriyle bağlantısı var.hadi john jack ve claıre kardes:) hepside kardeş olamayacağına göre diğerlerinin gelme sebebi ne acaba? walt unda özel yetenleri var sanki shoann nan birkaç kere walt u kaçırıldıktan sonra görmüştü..ve neden acaba walt u kaçırdılar..belkı onuda seçilmiş insan sınavına tabii tutular..birde dizide widmoore, yatakodasında ziyaretine gelen benjamın e : o ada benimdi sen benden aldın..diyor demkki ada önceden widmoore undu peki jack in babası ne oluyor burda?bak yine beynim lost lost oldu şaşkın bukadar ayrıntıyla yazılmış bir senaryo ve görellik kaliteli dizi işte ,boşuna bu dizi çılgınlığa dönemdi büyük bir pazar haline geldi dharma amblemli içicek ve yiyecekler tsırhler ...vs birsürü şey deli gibi satılıyor tüketiliyor ..adamlar işini biliyor tabii..tekrar tesekurler pamukcum

Pamukk 24-05-2008 11:36 AM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
smiliyface super kiss3

Pamukk 24-05-2008 07:35 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
lost dublorleri :)

http://80.190.202.79/pic/l/lostseyret/lost_dublor01.jpg

http://80.190.202.79/pic/l/lostseyret/lost_dublor02.jpg

http://80.190.202.79/pic/l/lostseyret/lost_dublor03.jpg

http://80.190.202.79/pic/l/lostseyret/lost_dublor04.jpg

http://80.190.202.79/pic/l/lostseyret/lost_dublor05.jpg

http://80.190.202.79/pic/l/lostseyret/lost_dublor06.jpg


aslında hiç benzemiyolar oyunculara 4897

Pamukk 24-05-2008 07:39 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
lost teorileri :



Black Rock Teorisi:

Black Rock isimli İngiliz köle ticareti gemisi, “Exodus: Part 1” isimli bölümde adanın iç kısmında bulunmuş, daha sonra sığınak kapağını patlatmak için kullanılan dinamitler de bu gemiden alınmıştı. Geminin neden bu adada olduğu henüz bilinmiyor.
23 numaralı iskele

New World Sea Traders isimli bir İngiliz deniz ticaret şirketine ait olan Black Rock, bu şirket tarafından işletilen üç köle gemisinden birisiydi. Köle ticaretinin 1833 yılında yasaklandığı düşünülürse, New World Sea Traders, yasa dışı köle ticareti yapmaktaydı. New World Sea Traders şirketi, eski bir gemi kaptanı olan Magnus Hanso’ya aitti. Yasal olarak kayıtlı görünmese de Black Rock, Portsmouth limanının New World Sea Traders şirketine ait bulunan 18-27 numaralı iskelelerinden 23 numaralı olanını kullanıyordu.
Magnus Hanso

Black Rock, 1881 yılında, altın arama işinden dönerken, Güney Hint Okyanusu’nda kayboldu. Belki de geminin ortadan yok olmasından daha ilginç olanı, olayların devam etmesiydi. Papua Yeni Gine’li tüccarlara göre, gemi limandan, Batı Afrika yönüne değil, doğu istikametine doğru ilerleyerek ayrıldı. Dikkatlerini çekmişti çünkü bu gemi, Endonezya ve Papua Yeni Gine arasında altın ve köle ticareti yapıyordu. Geminin gümrük beyanname kayıtlarına bakıldığında, Black Rock evvela Portsmouth Limanı’nın 23 numaralı iskelesinden denize açılmış ve aynı yere dönmesi düşünülmüştü. Ancak hiçbir şirket gemiye sahip çıkmamıştı. Gemi muhtemelen yaklaşık 40 mürettebat ve taşıdığı -sayısı bilinmeyen- kölelerle birlikte denizde kaybolmuştu. Gemi kaybolduğu sırada Magnus Hanso’nun idaresinde olduğu tahmin ediliyor.

Detaylar
Magnus Hanso, Hint okyanusunda altın ve köle ticaretiyle uğraşan bir gemi kaptanı.
• Black Rock isimli bir gemisi var ve bu gemiyi kendisi idare ederken gemi Hint Okyanusu’nda kayboluyor.
• Magnus Hanso’nun torunu, Alvar Hanso (Hanso Foundation).
• Kelvin’in kapı arkasına çizdiği haritanın kenarlarına aldığı notlardan birisinde: “KNOWN FINAL RESTING PLACE OF MAGNUS HANSO/BLACK ROCK” yazıyor. Kelvin Black Rock’ı Magnus Hanso’nun bilinen ebedi istirahatgahı olarak isimlendiriyor.
• Magnus, İngilizce magnificent kelimesinden geliyor ve anlamı; büyük, ulu. Ancak manyetizmaya yaptığı çağrışım da çok güçlü. Hele ki adanın manyetik özellikleri konusundaki iddiaları da düşünürsek, Magnus adında böyle bir gönderme olduğu açık.
• Bulunan ilk manyetik maddeye verilen isim: Black Rock. Magnus Hanso ve Black Rock, bir senaryo kurgusu değil. Tarih kitaplarında da bulunabilen, geçmişte gerçekten var olmuşlar.

Teoriler
Magnus Hanso denizde yaptığı seyahatlerin birinde yolunu kaybeder ve kendisini bu özel adada bulur. Adada çok değerli bir şey keşfeder. Bu “şey” belki güçlü manyetizma, belki onun etkisiyle oluşan farklı bir zaman akışı, belki tıpkı Locke’un yaşadığı gibi sağlığına kavuşma, vb. Magnus Hanso bu değerli buluşunu torununa miras bırakır ve torunu Alvar Hanso, kurduğu vakıf aracılığıyla etrafına başka insanları da toplayarak adanın bu gücünü kullanmaya karar verir. Dharma girişimi, Hanso Vakfı eliyle böylece hayat bulur.Muhtemelen adada bulunan gemi enkazında ya da yakınlarında, 815 kazazedeleri tarafından bulunulması istenmeyen şeyler var. Enkazın bulunduğu bölgeye “Kara bölge” adı verilmesi, oraya yaptıkları yolculuklar sırasında korkutucu olaylar olması da bunun kanıtı. Bir şekilde bu bölgeden uzak tutulmaya çalışılıyorlar.Bu şekilde düşündüğümüzde; adada “others” adını verdiğimiz insanların nasıl bir oluşum içinde olduklarını, amaçlarının ne olduğunu, kaç kişi olduklarını, 815 numaralı uçuş yolcularının bu adaya nasıl bu denli özenle “indirildiğini” çözümleyemesek de Alvar Hanso’nun Pasifiğin ortasındaki bu adayı nereden bulduğunu ve araştırmaları için neden bu adayı seçtiğini anlamış oluyoruz. Büyükbabadan yadigâr çok özel bir keşif…

Pamukk 24-05-2008 07:40 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 


Mükemmel(Ultimate) Teori:

Lost dizisi için geliştirilen en büyük ve tutarlı teorilerden biri olan ‘Mükemmel Teori’, Adrew Smith isimli bir Lost hayranı tarafından yazılmış. Yazılmasının ardından birçok Lost hayranı tarafından kabul görmüştür.
Kahramanlarımız çoğu adada doğdu; Onlar Dharma Girişimi’ni idare etmek için suni olarak tasarlandılar. Dharma Girişiminin amacı dünya barışıydı. Yani; adayı, mekanik canavarlara, köpek balıklarına, siyah dumana ve gelebilecek daha bir çok şeye karşı savunma silahıydılar. En önemlisi de Toplu Bilinç (Collective Consciousness – CC ) adında bir silah…
CC; Oryantasyon filminde ima edilen ve Hurley’nin çizgi romanında geçen teknolojiyle ambarda (hatch) kafalarından elektrik telleriyle bağlanmış bir grup bilim adamıdır. Bu bilim adamları elektromanyetizm sayesinde arabaları, gemileri, uçakları, loto çekiliş toplarını kontrol edebilecek yetenekte. Hatta zihinde oluşturulan elektrik akımlarıyla insanları alkollü, uyuşturu kullanmış, bitkin veya hasta gibi zayıf hallere sokulabilecek şekilde kontrol edilebilirler.
Gerçekte, Hanso uydusunun yardımıyla, CC tüm dünyadaki olaylara şahit olabilir veya etkiliyebilir. Yanlış ellerde mükemel bir silah oluşabilir ve emniyetli bir nükleer bileşen olmazdı. Doğru ellerde; olayları iyi yönde değiştirebilirdi. Hanso barışçıl yolu seçmeye karar verdi. Onun fikri; dünyayı, muhalif devletleri birleştirecek, aynı zamanda onları temel teknolojiye indirgeyecek, kütlesel veya olağan yıkımları acizleştirecek bir afetin (felaketin) kıyısına almaktı.
>>Dharma Girişiminin Kurucusu Alver Hanso kimdir?
Hans Ø ,1820 yılında elektromanyetizmayı keşfetti. 1999 yılında Ørsted uydusu yer yüzünün manyetik alanını grafikleştirmek için fırlatıldı. Bulgular bilim adamlarını felaketsel etkileri olan yakın zamanda olmasından korkulan bir kutupsal geri dönüşün gerçekleşebileceğine inandırdı. Eğer yeryüzü magnetosferini kaybetmek üzereyse (çizgi romanda ima edildiği gibi); uzaydan/güneşten savunmasız, aşırı derece radyasyon olacaktı. Aynı zamanda uydu, Güney Afrika altında anormal bir manyetik alan gösterdi. Dünyanın diğer kalanıyla ters yöndeydi ve yüzlerce yıldır büyüyordu.
>>Hannes Alfvén kimdir?
İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça ve biraz İspanyolca ve Çince bilirdi. Doğu psikolojisi ve inanışları konusunda çalıştı. Fiji adalarında zaman geçirdi. Ufukta görünen olağanüstü “yeşil parlama” nın büyüsüne kapıldı. (Tesadüf değildir ki; “Green Lantern and Flash” çizgi romanı bu durumda İspanyolcaya tam olarak çevrilirse “Linterna Verde Flash“) Hannes Alfvén aynı zamanda roman da yazdı;
>>Alfvén + Hans O. = Alvar Hanso :
Böylece Dünya barışını – Kutupsal geri dönme – zorla kabul ettirecek Dharma Görüşü’nün kurucusuyla tanıştık. Alan Moore ve Dave Gibbons tarafından yaratılan aynı mizaçtaki “Watchman”, büyük kötü adamın ( Hanso silah tüccarıydı) aslında iyi niyetleri vardı. CC yeryüzünün manyetik alanını bütün dünya büyüklüğünde bir EMP bombası gibi bozdular. Bütün elektrikli ekipmanlar yandı, bütün bilgisayar dataları kayboldu, uçaklar gökyüzünden düştü ve dünya insancıl, politik ve dini olmayan bir düşmana dönüşerek yüzyıllar önceki teknolojiye döndürüldü; DOĞA… Bu an LOST uçağının gökyüzünden düştüğü andı. Şimdiye kadar bize gösterilenden yola çıkararak görünüyor ki; uçak rotasını kaybetti, sonrasında millerce gitti, düşüşe geçti. Ayrı ayrı parçalandı ve küçük parçalar halinde adaya indi.
Sağ kurtulanlar yürüyebilip yürüyemediklerini kontol ettiler (eğer daha önceden yapamıyorlarsa) ve çılgınca bir davranış içine girdiler. Teorinin neler olup bittiğini açıklamaya başlamadan önce şunu düşünelim. Bu çeşit bir kazadan (çarpışmadan) özellikle de o irtifadan çakılan bir uçaktan sağ kurtulanların olması olağan dışı. Değişik parçalarda ve değişik yerlerde bir çok sağ kurtulanın olması imkansız… Tabi sıradan bir uçak kazası olduğunu düşünürsek… Bu imkansızlığa kurtulanlar tarafından birkaç kez değinildi. Aynı zamanda şunu da düşünelim; kazadan sonra John Locke yürüyebildi, Claire bütün uçakta saç fırçasının veya tarağının olmadığını keşfetti. Yani bu iki olay çarpışmadan sonra bir çeşit parazit olasılığını gösteriyor. Fakat birilerini sağ kurtulma imkansızlığına ek olarak, yolcuları ve çarpişma esnasında uçağı yönlendiren bir el vardı. Düşünelim: Kate’in atı ve Eko’nun uçağı, ikisi de adadaydı. Adanın yeri Fiji olabilir yada olmayabilir ama biliyoruz ki atın en son göründüğü yer Amerika’ydı ve uçağı en son gördüğümüz yer Nijerya’ydı. Birşey onları adaya getirdi. Kargo (Fedex) mi? Ayrıca bir de denizden millerce içerde Black Rock adında büyük eski bir gemimiz var. ( Black Rock: keşfedilen ilk manyetik maddeye verilen isim) Teori diyor ki: CC, yüklü metal parçacıklarından başka bişey olmayan siyah duman yardımıyla uçağı adaya düşürdü. Uçağın çarpışmasını simule etti , herkesin dışarı dağılmasını sağladı, yolcuları bilinçsiz kurtulanlar haline getirdi, uçak parçalarını usulca adaya indirdi,yolcuları bir süreliğine uykuda tuttu (belki saatler,belki yıllar…) enkazı dağıttı, bazılarını yaraladı ve farklı yerlerde uyandırdı. ( Ağaçta, motorun yanında, denizde vb.)
Onlar uyurken; diğerleri (the others) – Dharma planına katılan bilimadamları ve soyları – tarakları ve saç fırçalarını uçaktan ve yolculardan aldılar. Saçları tararken oluşacak küçük elektrostatik parazitler CC’nin zihinlerini karıştıracaktı. Dizinin ilk karesinde( Pilot, Bölüm1) CC’nin siyah dumanını gördük.
Jack uyandığında, onu oraya getiren siyah duman gökyüzüne yükseldi. Gözlerini kırptığında gitmişti. Bu durum gözbebeği büyümesi değil, yansımaydı.
Haftalar sonra, bir parça dinamitle siyah dumanın alanını bozdu. İki kutupta görünür haldeydi. Siyah dumanın elektriksel yapısı, 2. sezonda Eko’nun yüzyüze geldiği durumda görülebilir. ( elektrik çıtırtıları kolayca görülebilir) Fakat çoğu için bu adada ilk değildi. Onlar CC’nin insanın var oluşuna bağlı gücünü ve adayı kurumak için Dharma’yı devam ettirmek amacıyla doğdular. Onlar Dharma’nın bir parçası olarak adada doğdular. Çok zaman önce,bir bilim adamı benzer bir projenin bir parçası olan çocukların tedavisine itiraz etti ve sabotaj uyguladı. Ambardaki bilgisayara kod numaralarının girişini kasten engelledi ve böylece Hanso uydusu – bir güvenlik sinyaline karşı programlamıştı – ambarın yerini taradı. Bu olayda dört kişi hayatını kaybetti.(oryantasyon filminde bahedildiği gibi). Ölenlerden biri Hanso’nun kendisiydi. İki bilim adamı kollarını kaybetti. – Dr. Marvin Candle ve Ray Mullen (Kate’i polise yakalatan ve büyük ihtimalle Kate’in gerçek babası). Ölüler adada yatıyordu ve kahramanlarımın tarafından “Adem ve Havva” diye adlandırılarak bulundu. Hanso’nun cesedi bi anlamı olmayan siyah beyaz taşlı olanıydı. ( ying yang benzetmesi gibi) Bilgisayara girdi olarak girilen sayılar esas olarak anlamsız. Daha fazla bir şey söylemek gerekirse, sayılar giderek büyüyor ve toplamları 108’e eşit. Bilinen hiçbir aritmatiksel bir diziye göre giderek büyüyen sayılar, zamanın birimlerini ima ediyor. 108 dakika Yuri Alexeyevich Gagarin’e göre dünyanın etrafındaki yörüngesiydi. Kod, bir uydu için ve eğer girilmezse uydu ambarı imha edecek. “Olaya” dönersek; cehennem anındaki telaşla, isyankar bilimadamı birkaç çocuğu serbest bıraktı. Onların arasında bir test konusundan daha fazlası olan ve sonradan “Ethan Rom” diye adlandırılan bir çocuk vardı.Bu çocuk 1967/8 den beri adada yaşayan hain diğerlerini (others)’ı biraya getirdi. Şu an onlar ikinci nesil. (Dharma’nın işini devam ettiren diğerleriyle(others) tam zıt şekilde). Hainler hareket edişlerini CC den gizleyebilmek amacıyla çok büyük ve dalgalanan siyah duman bulutları oluşturmak için malzemeler yakarlar. Alvar Hanso’nun kaybıyla ciddi biçimde zayıf düşen Dharma Girişimi, çocukları adayı baştan başa dolaşarak arayamadı fakat Amerikan Ordu patronlarının çullanıp ta herşeyi yıkmadan önce, dünya barışının orijinal Dharma vizyonunu başarmaya odaklandılar. Ambar (the hetch), 108 dakikalık zaman sürecinin sağlanamadığı durumda, iki kişilik ekibi korumak amacıyla patlayıcı duvarlardan yapılıdır. Buna rağmen uydunun ateş etmesi halinde içindeki bilim adamlarıyla beraber patlayıcı duvarlar yıkılacaktı. Bu durum teknolojinin yanlış ellere geçmesinden daha iyiydi.
Olay”ın takibinde; Hanso’nun US ordu patronları durumun çözülmesi gerektiğine karar verdiler. Dharma bilimadamları US ordusunun sermayesiyle alınan silahlarla bugüne kadar dayandılar ve adayı güçlendirdiler. Cephanelikteki en güçlü silah CC olmaktı. Kalan çocukları gizlice alıp aralıklarla dünyaya gönderilmelerini ve Dharma projesinin bir parçası olan üvey ailelerinin yanına verilmelerini yönettiler. Hepsi ebeveyn olarak Dharma inançlı insanların yanına yerleştirildiler ve adada gelecekteki özel görevleri için hayatlarında özel bir eğitimle ıslak edildiler. CC’nin dış dünyada rehberliği ve eğitiminden sonra kahramanlarımız Sydney den kalkan bir uçak seferine konuldular. Adada zamanın geçmesiyle birlikte, hangi kişinin hangi kısımda rol alacağı açıkça görüldü. Projeyi hayatta tutabilmek için, CC dayanmalıydı. Bu nedenle; CC nin bir parçası olarak tuşlara basmak için,ada savunmasını muhafaza etmek için ve sırları gizli tutmak için yerdeğiştirmelere ihtiyaç duydular. Dharma’nın yeni dünya barışı vizyonunun somutlaştırılmasına ek olarak, kahramanlarımız (kontrollü) adada iş başındalar. Özellikle Hurley’nin hayattaki tek gayesi, zaten takıntılı olduğu halde rakamları kullanmaktı.Aynı zamanda, sadece TV yemekleri ve müzik onu idare ettiği halde ev içinde klastrofobik bir ortamda kalmaya kendini şartlandırmıştı. Hurley görünüyor ki; elektrikli ekipmanlar konusunda şanssız. (Sigortaların patlaması vb.) Bu CC tarafından Hurley’nin ambarda saatlerce sıkılarak kaldığında elektrikli aksama karışmaması için cesaretini kırmak için yapılan bir plandı. Ve şimdi orada kalmak amacıyla kendine bir arkadaş bulmuş gözüküyor:
Hurley’nin kafasında 1. sezonun çoğu bölümünde iki adet elektromıknatıs var. Radyo kulaklıkları onun CC tarafından ne kadar kontrol edildiğine bir benzetme olabilir. Aynı zamanda spesifik olarak: Walt, ölen yaşlı bir bilimadamıyla yerdeğişmesi için kafasına elektrotlar yerleştirilerek CC nin bir parçası olması için vazifelendirilmiştir. Hayatı boyunca CC, onun elektromanyetik bir fenomene sahip olduğundan emindiler. ( örnek olarak cama vuran kuş……) Onun manyetizmaya karşı bir eğilimi var. Yani; CC O’nun bu özelliğini bilerek yada umarak hareket ettiler. Eğitildi fakat o bunu bilmiyor…
Walt, artan bir şekilde “canlandırma”ya ve metal cisimlere hükmetmeye aşina oluyor. Zaten CC’nin de onun üzerinde gerçekten yapmak istediği budur.
CC nin amacı metal objeleri kontrol edebilmek için Walt’u eğitmektir. Şu an CC bütün işi yapıyor ama bir gün o güce sahip olacak. Şu anda görünüyor ki, Walt’un tüm adada zihnini kullanarak CC teknolojisine bir çeşit erişimi var. Kimse sonunda ne olacağını bilmiyor. Bir tahmine göre kahramanlarımız adanın amacını keşfedecekler, dönmek için iyi bir sebep olmadığı ve adayı sevdikler için kalmaya ve CC yi koruyarak Dharma Projesi’nin dünya barışını devam ettirmeye karar verecekler. Şu an: CC, adada kahramanlarımızı idare etmeye devam ediyor. Lock en bariz durum: CC’ye borçlu çünkü CC, Lock’a yürüme kabiliyetini verdi.Bunun en büyük kanıtı bacağını hissetmemesine rağmen yürüyebilmesidir.
John’un topal bacağının yanındaki yürüyememesine rağmen kasları uyaran elektro – uyarıcı teçhizata dikkat edin. Ayrıca Lock’un siyah duman yüzünden yerde sürüklendiği bir görüntü vardı. Lock’un bacağında metal pimler olduğundan, siyah dumanı kolayca elektromanyetik bir düşman yapar. Diğer kahramanlar, zayıflıkları, bağımlılıkları ve inançlarıyla (ağaçlarda duydukları sesler) oynanarak idare ediliyorlar. Hatta fiziki olarak veya zihinsel olarak önsezilerini kandırmak ve savunmasız hale getirmek mümkündür.
Hatta muhafızları kaderlerinde saklı…Örneğin, Kate’in manevi babası, Hanso’nun silah araştırmasından gelen parayı sağlamak için adada (Kore’den önce), US ordu irtibat subayı olarak bulundu. Dharma fikriyle değişti ve bir kız evlat edindi. Barış sever bir bakış açısıyla birlikte “kalbinde öldür” mantığı olmadan ordunun bir toplama bürosunda masa başı işe geçti. Kahramanlarımızın birçoğunun normal olarak bir uçaktaki insanların rastgele kesişim noktalarının ne olduğunun ötesinde benzer baba meseleleri vardı. Bu onların muhafızları, koruyucuları tarafından gelecekteki görevleri için nasıl eğitildikleri/ıslah edildiklerine yorulabilir. Jack’in durumunda, O’nun üvey babası belli bir mesafede duygusal olarak korumak teşebbüsüyle, daha çocukken katı davranmayı denedi.Böylece,sonunda kendisini kasvetli bir halkanın içine sokan ikilemiyle birlikte, soğuk cerrahın çocuk sevgisi büyüdü. Kendini içkiye verdi ve Jack’i ayartmak için gittiği Avusturalya’ya çağrıldı ve öldürüldü. Jack’in babası telefon açıp Jack’i sevdiğini söylemek istedi fakat yapamadı çünkü “zayıf”tı. Bunu yaptığı takdirde Dharma’dan ceza gelebilceğini anladı ve bu durumda ölümünü hızlandırdı. Pasif hale geliyordu. Bu çevrim dizi boyunca tekrarlandı. Bir üvey aile mesul oldukları kişiyi sevdiklerinde, Dharma Girişimi’ne olan bu ihanetleri trajediyle sonuçlandı. Bir diğer örnekte ise; bir aile mesul olduğu kişiyle arasındaki mesafeyi koruyarak Dharma’ya sadık kalır –John’un durumundaki gibi. Çocuklar üzerindeki amaç onları yalnız, dikkat isteyen, beceri ihtiyaçlı olarak tasarlamaktı. Ada üzerinde doğru insan olabilmeleri için dizayn edildiler. Geriye kalan kahramanlarımız için gerçek amaç bilinmiyor: Yeni CC için belkide Walt’dan daha fazlası gerekecekti ve Hurley’nin numaraları girmesi için bir partnere ihtiyacı vardı. Kesinlikle, adaya destek olabilmek için Dharma stilinde bir birleşime ihtiyaç var ve onlara ne olduğu gerçeği cevapsız. Hayatları boyunca kontrol edilmeleri konusundan ziyade önemli birşeyin parçası olduklarını hissetmeye ihtiyaçları var. Bu teoriyle ilgili dizide sunulan mükemmel temalar var: Kadere karşı hür irade… CC, daha önemli hedefler için onların hayatlarındaki herşeyi kontrol ederek Tanrı gibi hareket ediyor. Fakat maksatlar bu yorumu haklı çıkarır mı? Ve biz tamamen hayatımızdaki bütün deneyimlerin toplamıysak, özgür iradeye sahip miyiz ?



Teori Andrew Smith 'e aittir.

Pamukk 24-05-2008 07:44 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 


Lost Teorisi: (3) (alıntı)
Hatırlarsanız bu tarz bir ipucu Not in Portland bölümünde verilmişti. Bölümde julietin mittelesbioscience veri tabanına girmek için kullandığı şifreyi www.mittelosbioscience.com/projects adresine girip kullandığımızda karşımıza official lost adaları haritası çıkıyordu.bu haritadan üç tane ada olduğunu ve bu adaların işlevlerini öğrenmiştik. Bu bilgiler ışığında ortaya konulabilecek bazı tahminler ise şöyle;
Üçüncü ada haritada Observation Island diye geçiyor. Adanın tanımında kullanılan başlıklar ise security, casimir studies ve supply depot.burdaki casimir studies kısmını şimdilik geçelim ve diğer iki başlığa yoğunlaşalım.
Security kısmı sanırım julietin others tarafından yargılanması esnasında gördüğümüz others içerisinde ‘şerif’ gibi bir konumda olduğu soylenen bir kadın ve ekibi ile ilgili. Yani othersın bir de henuz tam görmediğimiz bu ada kolu var. Naominin ekibi adaya geldiğinde bu elemanların ne derece güvenlik işlevi sağlayabileceklerini göreceğiz.
Supply depot kısmı ise eğer dharma othersa adanın kontrolünü kaptırdı ise neden hala paraşütle yiyecek gonderiyor sorusunun cevabını veriyor kanaatindeyiz. Adaya yiyecekler dış dünyadan değil yiyecek stoğunun tutulduğu bu üçüncü adadan geliyor. Bu adada bir uçak ve dolayısıyla bir pist mevcut. Yani yiyecekleri atanlar others elemanları, dharma değil. Yiyeceklerin dharma logolu olmalarının nedeni othersın halen dharmanın stoklarını kullanması.muhtemelen others üyeleri dharmanın stok ve ekipmanlarının yanısıra tüm çalışma sistemini de aynen kullanmaya devam etmekteler. Bakunin efendinin kulubesinde sayidin baktığı dharma çalışma sistemini anlatan kitaplarda paraşütle malzeme gonderimi protokolu diye birşey vardı. Dharma acil durumlar için bu adada yıllarca yetecek malzeme depolamış olmalı.
Son bölümde Sawyerin Juliete yönelttiği pisti ne için inşa ediyorsunuz sorusunun cevabını da almış oluyoruz böylece.Bunların ışığında soylenebilir ki naominin adayı geri almaya çalışan dharma initiative üyeleridir.




Pamukk 24-05-2008 07:45 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 


Lost ve Genetik Kopya Teorisi:

Dizide geçen esrarengizlikler hakkında milyonlarca teori var. bunlardan bazıları “fransız kadın” ile ilgili.. karakterin adı roussau, biliyorsunuz. bu isim ya 18. yüzyıl filozofu russo’dan (diğer bir esrarengiz karakter olan locke da ismini bir 17. yy filozofundan alıyor) ya da 1988 yılında “genetik ayna (kopya) teorisini” ortaya atan matematikçi marseille roussau’dan geliyor olabilir, diyorlar.
Marsel russo’nun genetik ayna teorisini açıklamak için kullandığı sayı dizisi, lost’da geçen esrarengiz numaralar ile aynıymış; 4 8 15 16 23 42.. işte bu nokta düşünce trenlerini harekete geçiriyor.
teori, özetle herkesin bir ikizi vardır ancak olasılık değerleri nedeniyle kişi asla ikizi ile karşılaşamaz diyor. numaraları da şu şekilde kullanıyor:
4. Russo’ya göre dünyadaki her insan 4 farklı insan ile birbiriyle bağlantılı. yani, teoride, kendiniz ile 4 farklı insan üzerinden tanışma şansınız var. örneğin; kardeşinizin patronunun komşusunun yeğeni sizin ikizinizi tanıyor.

8.Dünya’da günümüzde bulunan kıta sayısını temsil ediyor. ikiziniz ile 8 kıtadan birinde karşılaşma ihtimaliniz var.

15. İkiziniz ile karşılaşma ihtimaliniz 4,815,162,342′de 15′tir diyor russo. yani %0,000000004′ten bile düşük bir ihtimal.

16. Aynı anda ikizi ile karşılaşabilecek maksimum kişi sayısı 16′dır. (lost karakterleri de 16 adet.)

23. Doğa ana, sizle aynı genetik haritaya sahip bir yeni insan dünyaya getirmek için 23 yıl bekler, diyor. yani ikizler aynı yaşta değil, aralarında 23 yaş fark olacaktır anlamına geliyor bu.

42. Sizin ve ikizinizin aynı anda hayatta yaşayabileceği maksimum yıldır, diyor. bu biraz şaşırtmacalı. ben 23 yaşında iken ikizim doğmuş olabilir, ancak o 42 yaşına geldiğinde ben 65 yaşında öleceğim anlamına gelmiyor. mümkün, ama böyle olacak diye öngörmüyor teori. benim ikizim 15 yaşında ölebilir ve çember başa dönebilir...




Pamukk 24-05-2008 07:46 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 


Zaman Yolculuğu Üzerine Bir Teori:

1900’lerin başı: Black Rock Pasifik’i geçen bir yük gemisiydi. Gemidekiler oldukça fazla türde madeni mineral taşıyorlardı. Beklenmedik bir şekilde, gemi LOST’daki adaya rastladı. Adanın eşsiz manyetik özelliklere sahip olmasından dolayı, geminin yükü adadaki manyetik güce tepki verdi ve gemi tam anlamı ile adanın üstüne indi. Black Rock’un mürettebatı, bizim bildiğimiz “diğerleri” haline geldi. Richard da onlardan biriydi.
1960’lar: Dharma Girişimi, insan ırkının devamı için oluşturulmuştu. İlk başlarda insan üstüne başlayan araştırma daha sonra “kader”i test etmek için tasarlanan yoğun bir proje halini aldı. Dharma’nın çalışmaları esnasında bir noktada, biri bir zaman makinesi yaratmayı başardı. Bu zaman makinesi akım kondansatörlü bir Delorian değildi. Aslında çok daha basit. Diyelim ki Dharma bir zaman makinesi icat etti ve 1960’ta çalıştırdı. Sonra, makinenin çalışmaya başlamasından 1 yıl sonra, birisi 1961’de makineyi kullanmaya karar verdi. Zaman içinde sadece geriye gidebiliyorlardı ve yalnızca 1 yıl öncesine geri dönebiliyorlardı (1960’a, zaman makinesinin çalışmaya başladığı tarihe). Dahası, bir kere zamanda geriye gidildiğinde geçmişe sıkışıp kalınıyordu. Tekrar 1961’e dönülemiyordu çünkü giden kişi, şimdi geçmişte var olmaya başlamıştı. Zaman makinesiyle yolculuk yapan bedene ilaven, diyelim ki biri, 1965’te ölümcül bir hastalığa yakalandı ama geriye, 1960’a, hastalığa yakalanmadan öncesine gitti. Zaman makinesiyle geçmişe yolculuk sonrasında, kişi artık hasta olmuyor. Anladınız değil mi?
Yani, Dharma böyle bir aygıtın gücünü anlamaya başladı ve deneyi, gizlice yürütebileceği uzak bir adaya taşımaya karar verdi. Dharma, insanları zaman makinesiyle geçmişe göndermeden önce, çalışmalarına, kutup ayısı gibi hayvanlarla başladı. Bir kutup ayısını zamanda geriye gönderip, yaşayıp yaşayamayacaklarını görmek için doğal yaşam ortamlarını değiştirebileceklerdi. Dharma gördü ki kutup ayıları zamanda geriye gittiler, adada ve ıssız çöllerde yaşamayı başardılar. Aynı zamanda, bu kutup ayılarının, zamanda geriye gittikleri sürece, çölde yaşayabildiklerini de gözlemledi ki bu onları kısmen yenilmez yapıyordu.
Kutup ayıları deneyinden kısa süre sonra, Dharma, insanları geçmişe göndermeye başladı. Makine hakkındaki birkaç yıllık araştırmadan sonra, Dharma, makinenin, bu insanlara tarihin akışını değiştirme gücü verip vermediğini merak etmeye başladı. İnsanların kaderi değiştirip değiştiremeyeceğini görmek için, yolcularına, tarihin akışını değiştirmelerine sebep olacak görevler vermeye başladı. Ama maalesef onlar bu akışı daimi olarak değiştirmek adına hiçbir şey yapamadılar.
Bu makinenin başka faydaları olduğunu kanıtlama konusunda çaresiz kalan Dharma ekibi, hastalıkları iyileştirip iyileştiremeyeceklerini test etmek amacıyla, adanın yerlilerinden bir grup oluşturmaya karar verdi. “Diğerleri”nden birçoğunu etkileyen bir hastalık yaydı. Sonra “Diğerleri”ne, bu özel aletle, (zaman makinesiyle) onları iyileştirebileceklerini iddia etti. Bu, “Diğerleri” için yeterince açıklayıcı değildi tabii, ama buna rağmen, onlar sadece iyileşmek istiyorlardı ve zaman makinesinin bir çeşit tedavi yöntemi olduğunu düşünmüşlerdi. Dharma’nın asıl çözmeye çalıştığı şey, bu insanlar geçmişte hastalanmadan önceki bir noktaya gittiklerinde, virüsün varlığını sürdürüp sürdürmeyeceğiydi. Kaderin öngördüğü gibi, “Diğerleri” zamanda geriye gittiler ve duman şeklindeki canavar tarafından öldürülene kadar sağlıklı yaşadılar. Duman canavarı, zamanın seyrini düzelten fiziksel bir yapıydı. Dharma bu canavarı ilk gördüğünde, zaman makinesinin artık herhangi bir yolla çalışması için hiç bir amaç olmayacağından dolayı çok korktu. Başardığı tek şey, adanın yerlilerini başından atmak olmuştu.
1970-1985: Ben’in annesi, Dharma tarafından, bu zaman makinesi üstünde çalışması için işe alınmıştı. Uzun yıllar süren testler sonunda, o da makinenin güçleri üstüne pes etti. Dahası, diğerlerinin gelecekteki lideri olan Richard’la tanıştı ve Richard ona, Dharma’nın halkına yaptığı, birçoğunun ölümüne neden olan korkunç deneyden bahsetti. Ben’in annesi, bilim adı altında göz ardı ettikleri ahlaki değerler yüzünden Dharma’ya kin duymaya başladı. Kaderini, masumlara verdikleri zarar yüzünden Dharma’ı devirmek için kullandı. Ama, adayı terk ederek Dharma’yı kızdırmak yerine, bir taşla iki kuş vurup zaman makinesini adaya ilk geldiği zaman geri dönmek için kullanmaya karar verdi. Sonra adadan ayrıldı. Bu yolla, dış dünyadaki insanlar onun adaya hiçbir zaman gitmediğini düşüneceklerdi. Aynı zamanda da hayatının, ada üzerine deneyler yaparak kaybettiği 15 yılını tekrardan yaşamak üzere zamanda geri gidecekti.
1970: Ben’in annesi, zamanda yaklaşık 15 yıl geriye dönerek 1970 yılına, kendini Oregon’da bulduğu yere geldi. Harika bir adamla tanıştı, onunla evlendi ve hamile kaldı. Ama adadaki yaşadığı zamandaki diğer geleceğinde çocuğu yoktu. Ne yazık ki Dharma, henüz ölen çocuk/anne ve zaman yolculuğu arasındaki bağlantıyı çözememişti. (Juliet’in, 70 yaşındaki bir kadının rahmine sahip olan ama sadece 26 yaşındaki genç bir kadının ultrasonunu gördüğünü hatırlayın. Görünen o ki, bedeniniz yaşlanmasa da rahminizin yaşlanmaya devam etmesi, zaman makinesinin nadir bir etkisi.).
Ben’in annesinin doğurma zamanı geldiğinde, dünyaya bir erkek çocuk getirmeyi başarmışsa da kendisi öldü. Ölmesinin nedeni, zamanın kendi seyrini, onun hayatını Ben’inkiyle değiştirerek düzeltmesiydi. Bir şekilde Ben, onun ruhunun yeniden şekil almış haliydi ve böylece, eninde sonunda bu kötü şirketi yerle bir edecek olan küskün Dharma mühendisi olarak annesinin yerini doldurdu. Kaderi değiştirme işini çözmek ve Dharma’nın yöntemlerini kullanmadan zaman makinesini çalıştırmanın bir yolunu bulmak Ben’in işiydi.
1980: Annesinin ölümünün üzerinden çok zaman geçmemişti ki, Ben ve babası adaya gittiler. Horace’ın Dharma’yla bağlantısı vardı ve Ben’in annesini araştırması için yollanmıştı. Ölümünü öğrendikten sonra, kocasını ve Ben’i adaya gönderdi ki böylece Dharma zamanda olası bir sıçrama elde edebildi. Ben ve babası adaya vardıklarında, Ben’in babasının Dharma için sadece bir köle haline geldiğini gördük. Adaya gelmelerinin asıl nedeni Ben’di. Annesinin kaderini devam ettirmek Ben’in mirasıydı. Ne yazık ki Ben, o zamanlarda bunun farkında değildi. Sadece kendini eğlemeye çalışıyor ve babasının bir pislikten daha fazlası olmadığından gittikçe daha da emin oluyordu.
1981: Adada kısa bir süre yaşadıktan sonra, Ben, adadaki evlerinin dışında, ölmüş annesini görüp sesini duymaya başladı. Bunun sebebi, annesinin diğer bir gelecekte hala yaşıyor ve bu adada Dharma için çalışıyor olmasıydı. Annesi Ben’e bir yarı ölü olarak göründü çünkü ruhu, Ben’in kaderini anlamasına yardım etmek için tasarlanmıştı ki böylece Ben, mirasını taşıyabilecekti. Bunun sonucu olarak da Ben’in annesinin ruhu, zamanın geleceğin seyrini düzenleme yolu oldu. Ben, ölü annesini görmesinden kısa süre sonra, ormanda, ona, “Henüz hazır değilsin.” diyen Richard’a rastladı. Richard bir zaman yolcusu ve Dharma düşmanıydı. Ben ormanda Richard’la ilk karşılaştığında Richard 2005 yılından 1981 yılına gelmişti. İşte bu yüzden Ben’le birlikte çalışıyor ve hiç yaşlanmıyordu. Neden Richard zaman içinde geriye gidip Ben’le bağlantı kurdu? Onu hazırlamak için. Richard Ben’in annesini diğer zamandan tanıyordu ve Ben’in, annesinin yeni bedeni olduğunu ve adada bir çeşit mucize sayılabileceğini biliyordu. Sonrasında, Richard ve Ben yıllarını, Dharma’yı nasıl alaşağı edeceklerini tasarlayarak ve insanların ölümüne sebep olmadan zaman makinesini nasıl kullanacaklarını düşünerek geçirdiler.
1997: Rousseau’nun botu adaya çarptı ve Rousseau, doğar doğmaz Ben ile Richard tarafından kaçırılan ve böylece Dharma tarafından bulunamayacak olan Alex’i dünyaya getirdi. Rousseau’nun adaya tam olarak ne için geldiğinden emin değiliz. Bununla birlikte, Dharma’nın, adada bir güç mücadelesi olup olmadığını öğrenmeleri için yolladığı çıkartma ekibinin bir parçası olduğuna inanıyorum. Dharma’nın güçlü çalışanları, kendileri gidecek kadar aptal değillerdi böylece ilk çıkarma ekipleri, adada gerçekleşen ve adına bilim dedikleri şey uğruna ölmek zorunda kalan bir grup boş insandan oluşuyordu. Rousseau’nun ekibindekiler, kaza yaptıkları zaman Dharma’nın adada o sırada yürütmekte olduğu deney olan hastalık yüzünden kısa zaman içinde öldüler.
1981-2005: Ben, Richard’la birlikte Dharma’yı adadan temizlemek için nihai plan olan “tasfiye” işini tasarlayarak büyüdü. Bu sırada, Dharma, zaman makinesini başka amaçlar için kullanmayı başarıp başaramayacaklarını görmek için, adanın eşsiz yönlerini test etmeye devam etti. Bu testlerin tam ortasında, Swan İstasyonu sayesinde, adanın manyetik anomalisini keşfetti. Bu manyetik anomali, adanın tamamını içine alan bir balondu. Ne yazık ki, Dharma, bu anomaliyi herhangi birşey için nasıl kullanacağını bilemediğinden, sadece üstünde birkaç temel test yapabildi. Bu süre boyunca, hem Dharma hem de diğerleri, zaman makinesini daha iyi nasıl kullanabileceklerini öğrenmeye çalıştılar.
Zaman makinesinin testi sırasında, Dharma ve diğerleri, zaman yolculuğu hakkında şu bulguları elde ettiler:
1. Birisi zaman makinesini kullandığında, zamanda sadece geriye ve makinenin hali hazırda çalışıyor olduğu bir ana gidebilir.
2. Zamanda geriye gidildiğinde, gençleşme olmaz. Mesela 50 yaşında biri, zamanda 10 yıl geriye gittiğinde, 40 yaşındaki bedenine sahip olamaz. Buna rağmen, bu kişinin 50 yaşındaki bedeni, zamanda asıl geldiği noktaya kadar, 10 yıl boyunca yaşlanmaz.
3. Fiziksel beden gençleşmezken, zaman yolculuğu, makineyi kullanmadan önce sahip olunan herhangi bir fiziksel rahatsızlığı iyileştirebilir. Örneğin, birisi 2010 yılında felç geçirdi ve 2015 yılında, zaman makinesini kullanarak, 10 yıl öncesine, felç olmadığı zamana gitmeye karar verdi. 2005 yılına geri döndüğünde, tekrar yürüyebilir çünkü kader bu kişinin, bir 5 yıl daha felçli olacağını varsaymaz. Bununla birlikte 5 yıl sonra, kader, bu kişiyi felç etmenin bir yolunu mutlaka bulacaktır. Belki, ilk felç geçirdiğinde bir pencereden itilip sırtüstü yere düşmüştür. Ama evren gidişatını düzeltmek için komik bir üsluba sahip olduğu için, ikinci seferde bir araba çarpar.
4. Kişi zamanda geriye gittiğinde, sadece, kendi kaderi üstünde etkisi olmayan olayları değiştirebilir. Diğer bir deyişle, belirli bir tarihte bir filme gittiyse ve sonra zamanda geriye yolculuk yaptıysa, aynı filmi ikinci kez seyretmesi gerekmez. Bununla birlikte, eğer bu film, kişinin, hayatını değiştirecek bir karar vermesine neden olduysa, kader, kişinin ilk seferde gidip filmi seyretmeye dair özgün etkisi olmaksızın kişiye o kararı verdirmenin bir yolunu mutlaka bulur.
5. Eğer kişi zamanda geriye gidip ölürse, tamamen ölü sayılmaz çünkü evrende, o kişinin, hali hazırda gelecekte bir yerde yaşadığı, değişik bir zaman vardır. Bu nedenle yarı ölü haline gelir. Diğer bir deyişle, varlığı sadece bazı insanlarca ve yalnızca, kadere etki etmesi gerektiği zaman görülecektir. Diyelim ki Google’ın yaratıcısısınız. Google’ı yaratmadan önceki bir noktaya doğru zamanda yolculuk yapıyorsunuz. Fakat sonra, bilinmeyen bir nedenden dolayı ölüyorsunuz. Muhtemelen yarı ölü haliniz başka birine görünür ve ona Google’ı yaratma fikrini verirsiniz. Böylece olayların genel işleyişinin evrene hâkim oluşu (şirket canavarlarının –Dharma- yaratılışı) asla değişmez ama siz hala teknik olarak ölü olursunuz.
6. Eğer kişi çocuk sahibiyse, zamanda geriye gidip, dünyaya çocuk getiremez. Kader, geçmişte aslında mevcut olmayan bir varlığa asla izin vermez. Bu yüzden akışı düzeltmek için, ya anneyi, ya bebeği ya da her ikisini birden öldürmek zorunda kalır.
2005: Kinle büyüyen Ben, Richard ve Jacob 1995’e doğru zamanda geriye gittiler ve Dharma’nın tüm varlığını yok ettiler (tasfiye –purge-). Dünyanın diğer yerlerinde birçok Dharma üyesi (Penny’nin babası) olduğunu fark edince, Dharma’nın adaya ulaşmasını engellemek için, acilen bir şey düşünmeleri gerekti. Zaman içinde geriye gitmek ve dış dünyadan saklanmak için, Ben tüm adayı bir zaman döngüsünün içine koydu. Bu zaman döngüsü adayı geçmişte (1995) askıda bırakacaktı, bu yolla Dharma’nın adaya ve onlara ulaşmasını engelleyecekti. Ben ve Richard zaman döngüsünü başlattığında, adada kalan yerlileri topladılar. Bu insanlar sonunda Dharma’ya karşı bir güç oluşturacaklardı, “Diğerleri”.
Zaman döngüsünü oluşturmak için, Ben ve Richard, zaman makinesini Arrow İstasyonu’ndan kaçırdılar ve onu Swan İstasyonu’na taşıdılar. Mikhail’in mühendis zekâsı sayesinde, makineyi Swan İstasyonu’yla birlikte duvarların içine saklamayı başardılar. Dahası, Mikhail, zaman makinesini, adayı saran manyetik anomaliyle senkronize etti. Bu, diğerlerine, tüm adayı geçmişe gönderme imkanını verdi. Sonra, her 108 dakikada bir düğmeye basmayı gerektiren bir sistem kurdular. Bu düğmeye basma işi aslında zaman makinesini, her 108 dakikada bir harekete geçiriyordu. Böylece uzun yıllar boyu, zaman makinesini her 108 dakikada bir yeniden ayarlayarak, adadaki zamanı erteleyebildiler. Bunun tek kötü tarafı, dünyanın geri kalanında zamanın normal seyriyle akıyor olmasıydı. Bu yüzden ada zamanı 1995’te kalırken, normal zaman, uçak kazasının olduğu 2004 yılına ulaştı. 3. sezonda Ben’in Richard’a söylediği “ Doğum günlerini kutladığımız zamanı hatırlıyor musun?” sözünü düşünün. Eğer “diğerleri” her 108 dakikada bir zamanı tekrar etselerdi, doğum günlerini kutlamak için sebepleri olmayacaktı ve yaşlanmayacaklardı.
1995-1995 (Adada geçen 9 yıl): Adadaki zaman sabit dururken, dış dünyadan saklanan diğerleri, zaman olculuğu üzerine deneyler yapmaya devam ettiler. Adada yeni bir dünya yaratmak istiyorlardı. Ama tek problem, zaman askıdayken ve yaşlanan rahimlerle yaşlanmayan bedenler talihsiz bir şekilde bir aradayken, adada üremenin bir yolunu bulmaları gerekiyordu. Bilinen hamilelik konusuyla ilgili Juliet’i işe aldılar. Aynı zamanda, dünyayı kurtarıyor olduğunu düşünerek düğmeye basması için itibarlı bir asker (Kelvin) buldular. Bu sırada, yerliler (Richard, Ben ve diğerlerinin hepsi) hayatlarını yaşamaya devam ediyorlardı ve yaşlanmıyorlardı. Hem de ikinci ada, ilk adanın manyetik balonunun dışındaydı ki böylece insanlar adayı yalnızca (zaman bariyerinin altında olduğu için) su altı yoluyla ya da zaman bariyerinin aşılmasına izin veren özel bir koordinatla terk edebileceklerdi. Eğer adadan ayrılmak için doğru yol kullanmazsanız, kendinizi, geçmişte adanın daha var olmaya başladığı noktada bulabilirdiniz. Zaman içinde bir yerde, Jacob öldü. Buna rağmen, önceki bir zaman çizgisinde adada 2005 yılına kadar yaşadığından dolayı, ruhu, Ben, Richard ve şirketle iletişime geçmek için canlı kaldı
1995-2004 (Özgün Zaman Çizgisi): Ada 1995 yılında sıkışıp kalmışken, LOST’un tüm ana karakterleri, “flashback”ler aracılığıyla rollerini hakkıyla oynadılar. Zaman içindeki ilk haklarını nasıl kullandıklarını, önceki geçmiş hikâyelerinde gördük. Kahramanlarımız adadan kurtarıldıklarında, hayatlarının bu kısmını tekrardan yaşamak durumunda kalacaklar (3. sezonun sonunda Jack’in “flash-forward”ı sayesinde gördüğümüz gibi).
1995 (Ada zamanı – Özgün zaman çizgisine göre 2001 dolayları): Juliet, doğum sorununu araştırması için işe alındı. Gerçekten iyi bir insandı ve kız kardeşine yardım etmek için her şeyi yapardı. Fakat adadaki zaman döngüsünün farkında değildi ve Ben onun bu bilgisizliğini, onu adada tutmak için kullanıyordu.
1995 (Ada zamanı – Özgün zaman çizgisine göre 2001 dolayları): Dharma’nın üyelerinden biri olan ve kızının Desmond’la olan birlikteliğinden hoşlanmayan Penny’nin babası, Desmond’u adaya yerleştirmek için akıllıca bir plan yaptı. Desmond’ı adaya yollamasına yardım etmesi için, Dharma’nın alt kadro çalışanlarından biri olan Libby’i tuttu. Libby’nin teknesi, Desmond’ın sorunsuzca adaya ulaşması için, özel koordinatlara göre önceden programlanmıştı.
2004 (Özgün zaman çizgisi): Uçak adaya düştü çünkü Desmond, ada zamanını yeniden ayarlaması için 108 dakika sonra düğmeye basmadı. Düğmeye basmamak, zaman makinesinin, manyetik balonun gücünü kullanmasını geçici olarak durdurdu. Bu olay, Oceanic 815’in adaya düşmesine sebep olan bir çatlak oluşturdu. Bu manyetik alanın içinden geçmenin sonucu olan güç, uçağı ikiye böldü. Biz izleyiciler olarak, iki büyük soruyla baş başa bırakıldık: Uçağın adaya düşmesi, Locke’un düğmeye basma işine son vermesi için meydana gelen büyük bir tesadüf müydü? Yoksa bir şekilde, uçak kazasının tam olarak adanın manyetik alanının bozulduğu o saniyede meydana gelmesini, belirli bir grup insanın adayı zaman döngüsünden kurtarabileceğini bilen Dharma mı planladı? Bu bizi tekrardan LOST’un konusuna getiriyor; uçağın düşüşüne kader mi sebep oldu yoksa sonunda kahramanlarımızı adaya götürecek olan belli olayları Dharma mı yönetti? Ya da bu, hem Dharma hem de kaderin işbirliği miydi?
Uçak düştükten sonra, kahramanlarımız, adadaki zaman olan 1995 yılında var olmaya başladılar ve 1995 yılındaki fiziksel özelliklerini geri aldılar. Rose gibi Locke da iyileşti çünkü onu felç eden kazayı 2002 dolaylarına kadar geçirmemişti.
Ne yazık ki, özgün zamandaki 2004 yılında, Dharma, muhtemelen adanın gerçek yerine yakın bir alanda, okyanusun ortasında, sahte bir Oceanic 815 uçağı yarattı. Naomi’nin, kazadan sonra Oceanic 815’in enkazının okyanusun dibinde bulunduğunu söylemesinin nedeni buydu. Şimdi uçağın bir uyarlaması 1995’te adada varlık gösteriyordu, diğeriyse 2004 yılında okyanusa çakılmıştı. Bu yüzden, kahramanlarımıza adada ne olursa olsun, eğer 2004 yılında kazanın gerçekleştiği tarihe erişirlerse, kader, onların öleceği hükmünü verecekti. Yalnız bu hüküm, Oceanic uçuşunun 6 üyesine işlemedi. Kurtulan yegâne 6 kazazede oldukları konusunda bir hikâye uydurmak zorunda kaldılar çünkü diğer kazazedeler halen adadaki geçmişte takılıp kalmışlardı.
1995 (Ada zamanı): LOST’un 2 sezonu boyunca gördüğümüz bölümlerindeki olaylar gerçekleşti. Ambar bulundu ve Locke sonunda düğmeye basma işine bir son verdi ve Desmond bunun sebebi olan patlamadan sağ kurtuldu. Bu patlama, zaman makinesini yok etti ve adadaki zaman yeniden akmaya başladı buna rağmen zamanın yeniden normal seyrine geçmesinin başlangıç noktası 1995 yılıydı. Şimdi ada, gerçek dünyanın 10 yıl gerisinden geliyordu. Desmond, patlamadan önce güvenlik anahtarını çevirdiğinde, hayatı gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçti. Evet, aslında bir 10 yıllık daha ömrü vardı. Charlie’nin ölümüne şahit olduktan sonra adadan kurtarılarak hayatını tekrar yaşaması gerekiyordu. Ada dışındaki hayatını yeniden başlatmak, Penny’ye kavuşmak ve sonunda adaya tekrar dönmek, bütün bunlar onun hayat hikâyesinin tamamlanmış döngüsünü oluşturuyordu. Desmond kaderinden kaçamadı. Hayatını tekrardan yaşamasının tek sebebi, onun anahtarı çeviren kişi olmasının etkisiydi. Bahse girerim, zaman makinesinin kalbindeydi bu yüzden de diğer geleceğine dair gaipten gelen sesler konusunda sahildeki insanlardan biraz daha ilerideydi. Ve bu Charlie’yle ilgili görüntüleri nasıl gördüğünü açıklıyordu. Desmond’ın hayatını kaç kere yeniden yaşamak zorunda kaldığını kim bilebilir ki? Her seferinde yeniden yaşadı ve kahramanlarımızın sonunda adadan kurtulmasına neyin yardımcı olacağını gördü. Ve bu mesajları gönderen de Charlie olmalıydı.
2007 (Özgün zaman çizgisi): Oceanic 815’in enkazı okyanus dibinde bulundu. Bununla birlikte asla bilinemeyecek olan şey, gerçek uçağın 1995’te adada var olduğuydu. Dharma ve Naomi, uçağın gerçekten kayıp olduğundan emin olduktan sonra, Dharma, Naomi’yi adanın içinde bulunduğu zamana göndermek için kendi zaman makinesini kullanma fırsatı yakaladı. Naomi ve ekibi ada zamanını, 31 dakikalık bir sapmayla saptadı. Böylece, 1995’e gitmek için zaman makinesini kullandılar, gemiye bindiler ve sonra adaya doğru yola çıktılar.
2005 (Özgün zaman çizgisi) / 1995 (Ada zamanı): Naomi, Dharma’nın, zamanda geriye gitmek ve adaya ulaşıp, oranın kontrolünü ele geçirmek için hazırladığı, yok etme ekibinin bir parçasıydı. Adaya gitmeden önce bir ekip oluşturması gerekiyordu. Ekibi, Dharma tarafından özel görev için titizlikle seçilmişti çünkü ekibin her bir üyesi, Ben’i adadan çıkarmak için farklı bir anahtar rol üstlenmişti. Dahası, her üye, Dharma’yla ilgili oldukça bilgi sahibi oldukları fikrini veren birçok şey yapmıştı. Bu yüzden Dharma’nın bakış açısına göre, bir noktada yok edilmek zorunda kalacaklardı.
1995 (Ada zamanı): Desmond, Charlie’yi, Looking Glass İstasyonu’nda yaşaması gereken kaderine götürdükten sonra, Jack, Naomi’nin telefonu sayesinde iletişim kurmayı başarı çünkü Naomi 1995 yılına (+/- 31 dakika) yolculuk yapmıştı. Bu telefon, Naomi’nin geçmiş zamandan gelecek zamandaki Dharma’yla iletişim kurmasını sağlayan, özel olarak üretilmiş bir Dharma aygıtıydı. Jack’in bilmediği şey, Naomi’yi, diğerlerinin adada hangi zaman noktasında olduklarını öğrenmesi için zamanda geriye gönderen, Dharma’nın ta kendisi olduğuydu. Kate Naomi’ye telefonu geri verdiğinde, Naomi telefona, içinde bulundukları zaman kodunu girdi böylece geniş bir Dharma yok etme ekibi, zamanda geriye onun yanına gidip adaya sızdı. Aslında Naomi’nin ekibi, adanın içinde bulunduğu zamana 31 dakikalık sapmayla varabildiler. Regina füzeyi Dan’in deneyi için fırlattığında, 31 dakika gelecekten fırlatmış oldu. Bu, Dan’e adadaki insanların, gemiye dönebilecek kadar zamanda yakın olduğunu gösterdi. Naomi’nin ekibi amaçları açısından mutlu değildi. Onlar Ben’in peşindeydiler ve Dharma’nın neden adadan tasfiye edildiğini öğrenmek istiyorlardı.
1995 (Ada zamanı): Adadaki güç mücadelesi başladığında, 6 kazazede belirdi ve adadan ayrıldılar: Jack, Kate, Hurley, Sawyer Sayid, ? Dharma bu 6 kişiyi adadan çıkarıp 2005 yılına geri getirdi ve kazazedelerin diğer kısmı adada, 1995 yılında kaldılar. Bununla beraber ne Dharma ne de Ben bu 6 kişiye daha öncesinde 1995 yılında yaşadıklarını söylemedi. Dahası, hiçbir kazazedenin adadan ayrılması beklenmediğinden dolayı, Dharma, olayı, Oceanic 815’in geri kalan yolcularının o kazada hayatlarını yitirdi gibi göstermek için bir tür kılıf uydurdu, bu yüzden de bu 6 kişiye, hikâyelerini gizlemeleri ve bu yalanı söylemeleri için sus payı verdiler.
2006 (Yeni zaman çizgisi): Hurley Charlie’nin hayaletiyle karşılaştı. Charlie, özgün zaman çizgisinde bir rock grubu şarkıcısı olduğu ama şimdiki bu yeni zaman çizgisinde ölü olduğu için, geleceği şekillendirmesinde yardım etmek adına, Hurley’e yarı ölü olarak görünebildi.
2008 (Yeni zaman çizgisi): Jack, yeni zaman çizgisine göre, yaklaşık 3-4 yıldır ada dışında yaşıyor. Adada (şimdi muhtemelen 1999 yılında) yaşayan insanlar olduğunu biliyor. Bu yüzden gücü yettiğince kaderini test etmeye karar veriyor. Sadece, kaderinin onu kurtarıp kurtarmayacağını, sonunda adaya dönmesini isteyip istemediğini test etmek için bir köprüden atlamayı denemeye çalışıyor. Sonra, gazetede Ben’in öldüğünü okuyor ki bu durum, daha önceleri adaya dönmelerini engelleyen Ben olduğu için, adaya tekrar ulaşmak adına mükemmel bir fırsat yaratabilir. Not edilmesi gereken tek şey, Jack ve kurtulan diğerleri, adadayken geçmiş zamanda yaşadıklarının farkında olmayabilirler. Bununla birlikte, aslında yıllar önceki o uçak kazasında ölmüş olmaları gerekirken hala hayatta oldukları gerçeğiyle, kaderi sınıyorlar. Sanıyorum ki, dizi, kahramanlarımızın, kaderin yenmeyi imkânsız kıldığı bir çeşit engeli aşmak için özgür iradeye sahip olup olmadıklarını belirleyen bir final sahnesiyle bitecek. Ne olduğunuysa sadece zaman gösterecek…
Sonuç: İleri giderek, olacak birkaç şeyi tahmin edebilirim: 4. Sezon boyunca, Naomi’nin Dharma ekibi adaya sızdıktan sonra, diğerleri, kahramanlarımız ve Dharma arasında bir kedi-fare oyunu oynanacak. Jack ve Ben, gitgide aynı açıdan bakmaya başlayacaklar ve Jack, Ben’in kadere kötümser bakış açısını anlayacak. Bununla birlikte, zaman makinesi kavramının, son sezona kadar oyuna dâhil edileceğini düşünmüyorum.
Dizinin sonunda, bence, bazı insanlar adada kalacak ve bazıları da adadan ayrılacak. Yine de “Kahramanlarımız bir şekilde kaderi yenebilecekler mi?” sorusu varlığını koruyacak. Her iki türlü de, düğmeye basma işindeki başarısızlık ve Dharma’nın adaya gelmesine sebep olma konusu, Ben ve diğerleri için büyük bir sıkıntı oluşturdu.çünkü artık ne ada ne de Dharma üstünde kontrolleri kalmadı. Tek umudumuz, adanın gücünün birazını daha, geleceği değiştirmek için özgür irade kullanmayı sağlamak ve Dharma’yı bir kere daha, ama bu sefer sonsuza dek durdurmak için kullanmayı başarabilmeleri…


teoriyi yazarı: Jason Hunter

Pamukk 24-05-2008 07:47 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 


Kayıp Ada Teorisi:

Kayıp ada teorisi adanın gerçek dünya ile ilişkisinin olmadığını savunmak amacı ile yazılmış; ek olarak bu teorinin adada gerçekleşen bazı ilginç olay ve durumlara açıklık getirdiği düşünülmüştür.
Philadephia Deneyi - Gökkuşağı Projesi
“28 Ekim 1943 ; ABD’li bilim adamı Dr. Morris Jessup’ın, Einstein’ın birleşik alanlar kuramına dayanarak bir “ışınlama” deneyi yaptığı öne sürüldü. “Philadelphia deneyi” adıyla bilinen ve askeri gizlilik çerçevesinde gerçekleştirilen deneyde, 104 mürettebatlı “USS Eldridge” adlı askeri gemi, tanıkların iddialarına göre Philadelphia deniz üssünde, yeşil bir sise bürünerek yavaş yavaş “kayboldu” ve kısa bir süre sonra 640 km. ötedeki Norfolk deniz üssünde ortaya çıktı.”
Deney bölüm 1
Philadelphia Deneyi’nin temelinde düşünce olarak Albert Einstein’ın ”Çekim ve Elektriklenmede Birleşik Alan Kuramı” vardır. Teori konuyla ilgili kişilerce “Elektronik kamuflaj” olarak tasarlandı. Einstein’ın teorisi 1925-27 arasında Almanya’da bir bilim dergisinde yayınlandı. Fakat Einstein, bu teoriyi henüz denememiş ve daha tam anlamıyla geliştirmemişti. O tarihteki asıl amaç, çok güçlü elektromanyetik alan oluşturarak gemilerin görünmez olmaları ve düşman kuvvetlerine karşı korunmasıydı. Hatta deney sayesinde, elekromanyetik alanı havada oluşturarak üslerin görünmesinin engellenmesi de düşünülmüştü. Deneyin çalışmaları 1930 yıllarda “Project Rainbow” ismiyle Chicago Üniversitesi’n de başlatıldı. Bir yıl aradan sonra çalışma Princeton Üniversitesi’nde devam ettirildi. Projede yer alan bilim adamları, Einstein, Dr. Johnvon Neumann ve Dr. Nikola Tesla’ydı.
Teori bölüm 1
1943 yılında gerçekleştirilen ve başarılı! sonuçlar veren Philadelphia Deneyi Alvar Hanso’yu çok etkilemiştir. Kendi deney ve araştırmaları için tasarladığı adanın elektromanteyik bir alan arkasında gizlenebilir (görünmez) olması düşüncesi Alvar Hanso’yu harekete geçirdi. Uzun bir çalışma dönemiminin ardından Alvar Hanso, Philadelphia Deneyi’ni modelleyerek adanın elektromanyetik bir alan arkasında görünmez olmasını sağladı.
Deney bölüm 2
Deneyin mürettebat bulunan bir gemide yapılması bilim adamları tarafından büyük bir risk taşıdığı için kabul edilmezken, Amerikan Donanması bu konuda ısrarlıydı. Donanmanın ısrarlarının devam etmesiyle beraber iki dev jeneratör geminin ön tarafına monte edildi, buradan geminin güvertesine 4 manyetik ışın yayılacaktı. 3 RF vericisi, 3000 adet 6L6 güç artırıcı tüp, iki jeneratörün oluşturduğu gücü yayacaklardı. Özel senkronizasyon ve modülasyon devreleriyle diğer ekipmanlar; oluşan kütlesel elektromanyetik alanları indirgerken, kırılmış ışınlar ve radyo dalgaları gemiyi saracak ve sonuçta gemi düşman gözlemcileri için görünmez olacaktı. 27 Ağustos tarinde USS Eldridge gemisi metal kafeslerde saklanan hayvanlarla beraber deney için hazırlandı. Deney jenaratörlere güç verilerek başlatıldı. Manyetik alan oluşmaya başlamıştı. Daha sonra gemiyi yeşilimsi bir sis örtmeye başladı ve USS Eldrigde kaybolmaya başladı. Kısa bir sürenin ardından gemi tamamen gözden kaybolmuştu. Herşey planlandığı gibi ilerliyordu. 15 dakika sonra verilen emirin ardından şalter kapatıldı. Şalterin kapatılmasıyla beraber yeşil sis tekrar ortaya çıktı ve USS Eldridge yeniden görünmeye başladı. Fakat gemi materyalize olduğunda birçok hayvanın kaybolduğu, gemide kalanlar üzerinde yanık izlerinin olduğu ve birçoğunun anormal davranışlar gösterdiği görüldü. Deney gerçek bir mürettebat ile kesinlikle gerçekleşmemeliydi.

Teori bölüm 2
Philadelphia deneyinin ilk aşamalarında kullanılan metal kafesler içinde saklı hayvanlar; adada bulunan farklı hayvanların ve kafeslerin neden orada olduğunu açıklıyor. Ayrıca deney sonrası anormal davranışlar sergileyen ve saldırganlaşan hayvanlar; adada başıboş gezinen kutup ayısının, Hurley Bird olarak da bilinen saldırgan kuşu ve Sawyer’ın yakaladığı inanılmaz derecede yüksek ses çıkartan kurbağanın davranışlarını da açıklıyor.
Deney bölüm 3
28 Ekim 1943′te deney yine aynı gemide donanım değiştirilerek gerçek bir mürettebat ile tekrarlandı. Jeneratörler çalışmaya başladıktan hemen sonra gemi hemen hemen görünmezlik çizgisine ulaşmıştı, sadece burnu ve arkası görülüyor, arada ise bazı çizgiler belli belirsiz seçiliyordu. Sonra sadece su üzerinde tekne boyunda bir çizgi kaldı. Bir iki dakika sonra mavi bir ışık parladı ve o çizgide yok oldu. Gemi tamamen yok olmuştu. Bir kaç dakika sonra millerce uzakta Norfolk’ta ortaya çıktı. Göründükten biraz sonra bilinmeyen bir nedenle yine kayboldu ve Philadelphia’da tekrar ortaya çıktı. Bu kez durum çok ciddiydi, tüm mürettebatın başı beladaydı. Bazıları yok oldu ve bir daha geri dönmediler. En korkuncu beş tane denizcinin geminin eriyen ve sonra yine katılaşan metal levhalarının içinde kalmalarıydı. Bazıları delirirken, bazılarının psişik yetenekleri gelişmişti, sokakta yürürken kaybolan ve yine ortaya çıkan insanlar vardı. Manyetik alanın içinde kalan mürettebattan kaybolanlar ancak birisinin yüzüne ve eline dokunulmasıyla görünür hale geliyorlardı, yani dokunmanın giysinin olmadığı bir yere yapılması gerekiyordu. “Donma” adı verilen bu olay saatlerce, günlerce sürebiliyordu, hatta bir tayfa tam altı ay donmustu ve altı ay sonra kurtarılabildi. Deney gerçek bir mürettebatla gerçekleştirildiğinde ortaya çıkan sonuçlar büyük bir sırrın başlangıcı oldu. Amerikan Donanması bu tarihten sonra deneyi yaptığını kabul etmedi.
Teori bölüm 3
Alvar Hanso gerek elinde bulunan donanma gerekse kendisi için çalışan bilim adamlarının başarısıyla modellediği deneyi başarı ile gerçekleştirdi. Ada elektromanyetik bir alan arkasında görünmez hale gelmişti. İkinci sezon sonunda gökyüzünü kaplayan mor renk elektromanyetik alanın Philadelphia deneyindeki yeşilimsi renkteki sise işarettir.
Girilen rakamlar sayesinde adanın gizliği sağlanmakta ve adanın dış dünya ile ilgisi kaybolmaktadır. Adaya geldikten sonra deneyimli bir denizci olmasına ve millerce yol katetmesine rağmen Desmond’ın sürekli olarak adanın çevresinde dolanmasının nedeni elekromanyetik alan olarak açıklanabilir. Ayrıca Desmond’ın adanın bulunduğu alanı bir kar küresine (snowglobe) benzetmesinin nedeni de adanın elektromanyetik bir alan içinde bulunması ve dış dünya ile bağlantısının olmamasıdır. Ayrıca Walt ve Micheal’ı serbest bıraktıklarında rahat tavırlar sergileyen ve adanının etrafında dönüp duracaklarını söyleyen “diğerleri” (others) elektromanyetik alanın farkındadır. Benzeri bir şekilde Sayid, Jin ve Sun’ın tekneyle adanın etrafında dönüp duracağı “diğerleri” others tarafından ifade edilmiştir. Uçağın adaya düşmesinin nedeni elektromanyetik alanın numaraların girilmemesi ile ortadan kalkmasıdır. Uçak düştükten sonra tekrar numaralar girilerek ada elektromanyetik alan içerisine alınmıştır. Desmond’ın gelecek hakkındaki tahminleri ikinci sezon finalinde gerçekleşen elektromanyetik alan deşarjıyla birlikte gelen patlamanın etkisi olabilir. Philadelphia deneyi sonrasında da mürettebatta psişik yeteneklere sahip olanlar gözükmüştür. Henüz yayınlanmamış olmasına rağmen 3. sezon 4. bölümde Desmond’ın üzerinde çalıştığı cihaz, elektromanyetik alandan çıkışı sağlayan bir açık bulmak için düzenlenen bir sistem (yol gösterici) olabilir.
Deney bölüm 4
“Biz bir zaman dizisi içerisinde yaşıyoruz her hareketimizde bir an geçiyor ve zamanı olmadan süregelen uzayla çevriliyiz. Uzay - Zaman içinde bir yerde, bir an için var olduğumuzda, oluşan zaman karesi yani o anın resmi, lokal Uzay - Mekan koşulları gereğince yakalanır ve dünyadan çıkarak güneş sistemine yayılır ama uzaya gitmez ve Güneş sisteminin çevresinde yörüngeye girer. Bu “Işınlanma” gibidir.Yani her hareketimizin bir resmi çekilip, uzaydaki albümde yerini alır. Bu sonsuz zaman resimleri veya dilimleri dünyanın varoşundan beri vardır. Yani dünya zamanı içinde değilde, uzay zamanı içinde geri dönüp tüm resimleri görebiliriz. Bu oluşumun diğer koşulu bugünün emilme özelliğidir. İçinde bulunduğumuz an bir balon gibi şişerek holografik bir görüntü oluşturur; bu anlık resimlerin biriktiği bir alandır ve özel bir uzay alanındadır. Yani o alanda geçmişdeki tüm anlar vardır; işte USS Eldridge’nin Norfolk’ta ortaya çıkmasının nedeni geçmişinde orada bulunmasıdır; çarpılan Uzay - Zaman alanında geminin geçmişte orada bulunduğu anı resmi ortaya çıkmış ve gemi görünmüştür. Yani o anda hem Philadelphia’da hemde Norfolk’tadır. Eğer zaman alanını yeterince bozabilirsek, geçmiş herhangi bir yerde görünebilir. İki tane balon düşünün; birisinin içinde Philadelphia’da USS Eldridge bulunsun; diğer balon ise Norfolk’ta ama içi boş. Bu boş balonda madde olmayan holodrafik görüntü beliriyor ve bu görüntü geçmişte bir yerde olan uzaysal bir imaj. Geçmişteki her zaman resmi bir holografik bir imaj balonu olarak vardır. Bunu bir çizgi filmin kareleri olarakta düşünebilirsiniz. Bu resim dizisi her varolan her şey için oluşmaktadır. Eğer biz Philadelphiya’da bulunan USS Eldridge’nin kendisinin bulunduğu dolu balonu sıkıştırırsak, Norfolk’daki boş balona giden maddi bir bağlantı koridoru yada madde tüpü oluştururuz.”
Teori bölüm 4
Yukarıdaki karmaşık anlatımın özetinde uzayda geçmişe ait görüntülerin saklandığı ve gerçek hayatta bulunmadıkları yer ve zamanlarda görüntülenebileceği anlatılıyor. Bu doğrultuda Jack’in babasını, Hurley’in akıl hastanesindeki arkadaşı Dave’i, Kate’in siyah atını adada görmesini ve diğer birçok hayal ve doğaüstü görüntüler uzay-mekan ve uzay-zaman kavramları ile açıklanabilir.


Pamukk 24-05-2008 07:48 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 


7. Kesin Lost Teorisi (The Seventh Seal Theory of Lost)


FISILTILAR KİME AİT? …

Ada, doğal bir mineral (Black Rock). Alvar Hanso’nun dedesi Magnus Hanso’nun niyeti, köleleriyle birlikte bu efsanevi “Black Rock”ı patlatıp elde edeceği madeni satmaktı. Bir fırtınaya yakalanarak karaya vurdular. “Magnus” kurtuldu, köleler öldü. Adayı terk etmek için bir sal inşa etti. Kölelerin çığlıkları kulaklarındaydı. Aslında onları gerçekten duyuyordu. “Black rock” elektromanyetik aktiviteyi, sesi, düşünceyi, hafızayı kaydediyordu. Aynı zamanda ona geleceğiyle ilgili sezgisel bir fikir de veriyordu. Bir gemi yapıp eve döndü. Gemisiyle adaya makul bir mesafede seyrederek meditasyon halinde, taşın ona gelecekle ilgili anlattıklarını telakki etti. Bunları ticaret hayatında kullanarak adanın sırrıyla birlikte varisi “Alvar Hanso”ya bırakabilecek kadar muazzam bir servete sahip olacaktı.
GİZEMLİ SAYILAR

“Valenzetti” adlı matematikçi, dünyanın sonuna dair “4,8,15,16,23,42” sayılarını içeren bir formül hesaplamıştı. Bu sayıların her yerde olduklarını ve dünyanın sonunun tahmininde önemli olduğunu iddia ediyordu. “Alvar”, formülü öğrendi ve adanın kendisine verdiği bilgiyle alakalı bularak “Valenzetti” ile “Dharma Girişimini”ni oluşturdu. Amaç bu sayıları değiştirerek dünyayı öngörülen korkunç sondan kurtarmaktı. “Alvar”, insanlığın iyiliği için adayı bazı kalifiye insanlarla paylaşması gerektiğini biliyordu. Bu yüzden bilim adamlarını ve psişik sınırlara dayanan güçlere sahip, özel çocukları adaya getirdi.
ADADAKİ İSTASYONLAR

Adada kurulan istasyonlarda kaderin değiştirilemezliği teorisini sınayan deneyler yapıldı. Bu deneylerden biri Swan’dı. Aslında test edilen şey, görevlerine olan inançlarının, kaderi yerinden bir milimetre oynatıp oynatamayacağıydı. İşe yaramadı. Sorunlu kaderin, adada hapsedilmesine karar verildi.
MERAK EDİLEN JACOB KİM?

Çocukların en özeli “Jacob”, zihniyle objeleri oynatabiliyordu. Madem “Black Rock” hafızayı depolayabiliyordu, “Jacob” da kayanın gücünün yoğun olduğu yere yerleştirildi ve bir bilim adamı ordusunun gözlemi altında kayadan kaderi emmeye çalıştı. Daha sonra “incident”(olay) olarak bahsedilecek patlama gerçekleşti. “Jacob”, bu patlamayla cismani formunu kaybedip, “Black Rock” tarafından emildi. Ama nesneleri hala oynatabiliyordu. Kendini taş halinde hareket ettirebiliyordu. Siyah bir toz bulutu halinde hareket edip, çeşitli şekillere bürünebiliyordu.
KADERİ DEĞİŞTİREMEDİLER

Patlama, enerjinin serbest bırakılmasını gerekli kılmıştı. Yoğunlaşan enerji bilim adamlarının kader üzerindeki araştırmalarının sürmesini sağlıyor, enerjinin periyodik olarak boşaltılması ise başka felaketleri önlemeye yarıyordu. “Swan”ın artık gerçek bir amacı vardı. Elektromanyetik enerjinin, “her 108 dakikada bir” yakındaki bir başka uyduya aktarılması gerekiyordu. Bu iş için, “Radzinsky ve Kelvin İnman” atandı. Fakat onlar, kaderin değişmeyeceğini düşündüler. Bununla birlikte “incident”(olay), dünyanın felaketine yol açacak olan bir anomali yaratmıştı. .
ADAYA ANOMALİYİ ÇEKTİ

Bakunin’e, bu anomalinin dünya üzerinde yarattığı etkiyi takip etme ve etkileyebileceği insanların profilini çıkarma görevi verildi. O da, “Flame İstasyonu” vasıtasıyla bu insanları buldu. Her biri bir şekilde düşen uçakla ya da birbiriyle bağlantılıydı. Anomali büyük dalgalar halinde büyüyecekti. Sonunda bir şekilde bütün bu insanlar aynı gün aynı saatte aynı uçağa bindirilerek adaya getirildiler. “Dharma”, kaderin rotasının tamirinde (course-correcting) ona yardımcı oluyordu.




teori Andrew Smith 'e aittir.

burcu-tkn8 24-05-2008 09:21 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
dusun  4897  şaşkın... teoriler çok karışık..lost senaristleri hakikaten muhsetem bir hayal gücüne sahipler...özelikle o numaralar ile ilgili teoriler çok ilgimi çekti..o numaraların bilinçli bir seçim olabilceği aklıma gelmemişit hiç amam bende burda bahsedilen numaralrla ilgili teorilerden birine bağlanabilir..paylaşım için tesekkurler pamuk

Pamukk 24-05-2008 09:31 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
rica ederim canım hismiley ttli3

ganesha 24-05-2008 10:41 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
hepsini okuyamadım ama şimdiden teşekkürler

Pamukk 01-06-2008 02:43 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
evet sonunda lost 4.sezon müthiş bir finalle bitti..
8 ay sonra başlayacak olan 5.sezonu bekliyoruz hismiley

teoman_ 01-06-2008 03:43 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
Alıntı:

pamukk Nickli Üyeden Alıntı
evet sonunda lost 4.sezon müthiş bir finalle bitti..
8 ay sonra başlayacak olan 5.sezonu bekliyoruz hismiley

5. sezon 8 ay sonra mı başlayacak 88a yani 2009 ocak ayında... o halde ben 4. sezonu gelecek sene izleyim en azından 5. sezonu dört gözle beklememiş olurum smil56

ganesha 02-06-2008 09:22 AM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
Lost iyice gizeme büründü...

Bu senaristler işin içinden çıkamayacak diye korkuyorum 44
Zaten son bölümde bir çok mantık hatası vardı.

Ama tabi yine de bir numara dizi...

Pamukk 02-06-2008 12:55 PM

Ynt: REAL TIME LOST (EŞZAMANLI İZLEYEBİLENLER İÇİN)
 
super super
galiba artık adadan kurtulanların adaya geri dönme çabaları(ki mutlaka geri dönüyolar yoksa 2sezon neyi anlatacaklar)ve adadan kurtulanlar dışarıda 3 sene geçirirken adadakilerin başlarına neler geldi onları izleyeceğiz ,bir de galiba jack'in dediğine göre onlar adadan ayrıldıktan sonra çok kötü şeyler olmuş sadanim
john lock'a üzüldüm adama ne oldu :(( jack gecen sefer babasının tabutuyla adaya düşünce babası tabuttan yokolup görünmeye başlamıştı,şimdi kutulanlar john u da alıp adaya gidince john da bu sefer adada hayata dönecek heralde,aeronun jacob oldugunu düşünenler var,bu zamanda yolculuk olayları yzunden ,valla kafam yetmiyor bazen yorumlamaya,hani bazen parapsikolojk olayları açıklamaya insan beyni yetmiyor veya o bakış açısına sahip olamıyor ya her insan ,bu lost ta öyle bişey..önümüzde bir bulmaca var,bazıları çözebiliyor,bazılarımız çözemiyor dusun


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:13 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.