Cevap: İnsan iliskilerinde puf noktalar peki baskın karekterli olmanızın herşeye evet demeyişinizin yada yakışıklı br erkek görünce çevrendeki salak kızların salyaları akıp çığlıklarla bağrışlarının yanında siz aynı tepkiyi vermediğinizde niye itici olur ve niye birdaha hep size önyargıılı yaklaşırlır? aynı hareketi hatta daha fazlasını yapılınca öyle tepki verilmezken siz yapınca niye devlet meselesi olur? ve böyle etkiler gördükten sona sizin onları övmeyi bırakmanız çokmu mantıksız olur? |
Cevap: İnsan iliskilerinde puf noktalar ELPARANOID süper bir paylaşım yapmışsın. Ben daha yeni gördüm. Ellerine, emeğine sağlık bizlerle paylaştığın için. Birbirimizden öğreneceğimiz o kadar güzel şey var ki bu başlığın açılması oldukça güzel olmuş. "Kendisini onemli buldugunuzu ona hissettirmek icin aslinda her bireye ne denli az ilgi gostermenizin yeterli oldugunu gorunce sasiracaksiniz." Bu sözüne o kadar çok katılıyorum ki üzerine cümle bile kuramam. Teşekkürler... Benim de iletişim de özellikle katılmıyorsam karşımdakine sıkça kullandığım bir hamburger tekniği vardı. Ancak zamanla farkettim ki bu pek iyi bir yöntem değil. Neden diye soracak olursanız şöyle açıklayayım. İnsanlara iyi bir şey söyleyip ardından olumsuz bir şey söylediğinizde karşınızdaki insan daha fazla sinirlenebiliyor ve tüm güveninizi yitirebiliyorsunuz. Çok iyi niyetli olabilirsiniz. Ancak olumsuz bir şey söyleyecekseniz elbette seviyeli cümleler kurarak önce bunu belirtmenizi ve karşınızdaki ile bu konu hakkında görüştükten sonra ona övgü de bulunursanız daha verimli şekilde iletişim kurabilirsiniz. Yani hamburger tekniği uygulayacaksanız 2 kere düşünün derim. Önce övüp sonra olumsuz bir şey ardından bir daha öveyim karşımdakini de pek güzel ikna ederim derseniz eğer bu insanlarda kafa karışıklığı yaratıyor. Çok iyi niyetli ve gerçekten söylediklerinizde samimi olsanız da karşınızdaki bunu anlamayı reddedebiliyor. Hani böyle bazıları da hazırdır reddetmeye Elparanoid'in de değindiği gibi. :)) Napolyon örneği de çok güzeldi. Ona değinmen çok hoş olmuş. Bana Napolyon'un bir savaştaki hikayesini anımsattı. Tehlikeli bir bölgede topçu bataryası kuruyor ama orası boş kalıyor. Napolyon eğer direk bir emir verseydi oranın korunması için belki askerler kaçacaktı. Ancak o "Korkusuz erkeklerin bataryası" tabelası astırdı ve batarya gece gündüz korundu diye anlatılır. Dolayısıyla karşınızdakilere iletmek istediklerinizi nasıl ilettiğiniz ve onlara verdiğiniz mesaj çok önemlidir. pakguc'ün söylediği 30 sn kuralı da özellikle mülakatlarda adayı rahatlamak için çok sık kullanılır. Hoş bir teknik. Teşekkürler... Ben de aklıma geldikçe burada fikirlerimi paylaşmaktan mutlu olurum. Sevgilerimle. actionsmile |
Cevap: İnsan iliskilerinde puf noktalar Alıntı:
|
Cevap: İnsan iliskilerinde puf noktalar İLETİŞİMİN NASIL DEVAM ETMESİNİ İSTİYORSANIZ, ÖYLE BAŞLAYIN Bir kişiyle yaptığınız görüşmenin nasıl bitmesini istiyorsanız, öyle başlamak gerektiğinizi akılda bulundurduğunuz sürece, diğer kişinin davranışlarını ve tutumunu büyük ölçüde kontrol ede bilirsiniz. Sizi ciddiye almasını istiyorsanız ilk kelimelerinizde ciddi tutum kullanmalısınız. Karşınızdakı kişi duruma ayak uyduracaktır. Tüm görüşme boyunca savunmada kalmak istemiyorsanız özür diler tutumla başlamayanız. Mesela: Bir satıcı bir evin zilini çaldığında kapıyı açan kişiye "rahatsız ettiğim için özür dilerim" veya "fazla zamanınızı almayacağım" derse, farkında olmadan o kişinin tutumunun kontrolu altında kalmaktadır. O kişinin ancak rahatsız edilen ve zamanı boşa harcanan bir insan rolü oynayabileceği bir sahne oluşturmaktadır. Bir başkasıyla konuşmaya başladığınızda bir sahne oluşturmaktasınız. Komediye uygun bir sahne hazırladığınızda ciddi bir dram oynamasını beklemeyin. |
Cevap: İnsan iliskilerinde puf noktalar Alıntı:
kimseyi yargılamak istemem ama evet sevmiyorum ve malesef onlarla olmak durumundayım. sormak istediğim şuki insan sevdiği kişiyle çok güzel anlaşır ama sevmediği kişiyle nasıl anlaşabilir? yani ben bu tutumumu nasıl değiştirmeliyim. benim değer yargılarım onlara uymuyor diye uzak kalıyorum bu sefer dışlanıyorum yakın oluyorum bu seferde benim değer yargılarımla akıllarınca alay edip basitleştiermelerine dayanamıyorum olaylar geriliyor. ben nasıl bir tutum izlemeliyimki kafam rahat içim huzurlu olsun en önemlisi tepki almaktan ve iticiymişim gibi her lafımın her hareketimin sadece ben yaptığım için batmasından kutulayım? teşekkür ederim şimdiden saygılarımla |
Cevap: İnsan iliskilerinde puf noktalar Alıntı:
Merhaba, onlarla olmak durumunda olduğuna göre onlar senin okul/iş arkadaşların. İnsan sosyal çevresini okul ve iş arkadaşlarıylı kısıtlamamalı. Mesela, tatile gittinde arkadaş edindiğin insanlarla tatilden döndükten sonra da arkadaşlığını devam ettire bilirsin, mümkünse komşularla arkadaşlık kura bilirsin. Kursa gidiyorsan oradakı insanlarla arkadaşlık kura bilirsin. En basiti kendi yaşıtın ve fikir olarak yakın bulduğun akrabalarınla arkadaşlık ede bilirsin. Bu zaman kendini sevmediyin insanların çevresinde olmaya mecbur hissetmezsin. Yani o kişilerle yalnızca okul ve ya iş arkadaşı olarak kalırsın. O zaman da onların söylediklerini ve davranışlarını ona göre önemsersin. Sorularına gelecek olursak: evet insan sevdiği kişiyle çok güzel anlaşır, çünkü insan zaten karakter ve düşünce tarzı olarak kendine benzeyen insanları sever. Yani insan bilinçaltında kendini "iyi" olarak tabir eder ve bir şekilde kendini "iyi insan" olduğuna inandırır. Bir deyim var "Gökte bir siyah taş var kendine kötü diyen insanın kafasına düşecek" diye)) Böylece insan kimleri "iyi" insan olarak görür ve sever? Tabii ki, kendine benzeyen insanları. Yani kendi değer yargılarıyla aynı değer yargılarını paylaşan insanları. Kaba tabirle kafa dengini. Yani o insan salt olarak iyi ya da kötü olduğu için değil. Dolayısıyla insan anlaştığı insanları seviyor. Böylece insan sevdiği insanla anlaşıyor (muş gibi gözüküyor). Gelelim asıl soruya yani tutum nasıl olmalı. Bu konuda çok sevdiğim insan ilişkileri ile ilgili bir kitaptan bir başlığı özet olarak ve kendi ilavelerimle aktarmak istiyorum. Faydalı olacağını umuyorum: Diğer insanlar sizi kendi değerlendirmeleriyle kabul ederler Nasıl kabul gördüğünüz konusunda herkesten daha çok siz sorumlusunuz. Pek çok kişi başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğü konusunda kafa yorar. Ancak pek az insan, dünyanın bizim hakkımızdakı kanaatini, büyük ölçüde bizim (kendimizle ilgili) kendi kanaatimize bakarak oluşturduğunu fark eder. Bu da yerçekimi kanunu kadar kesin olan bir psikoloji kuralına dayanır. Eğer istediğiniz biçimde kabul görmemişseniz, belki de suçu kendinizde aramalısınız. Bir hiçmiş gibi davranırsanız, dünya da sizi kendinize biçtiğiniz değerle algılayacaktır. Kişilik sahibi biri gibi davranırsanız, dünyanın (insanların) da size aynı şekilde davranmaktan başka seçeneği kalmaz. Diğer taraftan kendisi hakkında gerçekten iyi izlenimleri olan insan, bir şahsiyet olduğunu kendisine kanıtlamak için işi saçma boyutlara vardırmaz. Havalara giren ve mühim adam rollerine giren insanlar, büyük oynama gereksinimi duyduğu için bunu yaparlar. Büyük oynama gereksinimine kendilerinin gerçekten küçük ve önemsiz olduklarını içten içe düşündükleri için ihtiyaç duyarlar. Gerçekten büyük insanlar doğal davranır. İnsanın bilinçaltı karşısındakının gerçekten doğal davrandığını, yoksa yapmacık "büyük" göründüğünü hemen anlar ve ona göre tutum alır. Yukarıda anlattığımı pek çok insan bilir, yani neredeyse klişe bir fikir. "Sana nasıl davranılmasını istiyorsan o tutumu al" Şimdi söyleyeceğimi pek çok insan fark etmiyor ama bu da işin püf noktalarından biri ve çok önemli:İnsanlar bizi sadece kendimize biçtiğimiz değerlere göre yargılamaz, bize ait ve ya bir şekilde bağlı olduğumuz diğer kişilere(aile fertlerine, akrabalara, arkadaşlara, eşimize/sevgilimize), işimize, inanç sistemimize ve bizimle bağdaşan diğer her şeye biçtiğimiz değerlere göre de yargılarlar. Yani tutumun bu olmalı: kendine, kendinle bağdaşan diğer insanlara ve faktörlere biçtiğin değeri gözden geçir ve gerekiyorsa yeni bir tutum takın. Kendine ve ailene, arkadaşlarına, işine, okuluna, arabana, evine, sevgiline, inanç sistemine verdiğin değer yeterlimi? Eğer sen kendinle bağdaşan insanları ve diğer her şeyi bir şekilde kötü anlamda yargılıyorsan diğer insanlar da sana aynen bunu yapar. İNSANLARIN YANINDA İŞİNİ, AİLENİ, ARKADAŞLARINI SENİNLE İLGİLİ HER ŞEYİ (EĞER KARŞINDAKI İNSANIN BUNU DEĞİŞTİRMEKTE SANA FAYDASI OLMAYACAKSA yani LAF OLSUN DİYE) KESİNLİKLE ELEŞTİRME. VE son olarak: Unutma hiç kimse dünyaya bizi mutlu etmek gibi bir yükümlülükle gelmedi, kendimizden başka... Teşekkürler. |
Cevap: İnsan iliskilerinde puf noktalar bu konu devam etmeli çok faydalı bilgiler var..teşekkür ederizz |
Cevap: İnsan iliskilerinde puf noktalar merhabalar; sitenizi dün geceden beri takip ediyorum çok yararlı bilgilerin olduğunu site yöneticilerininde verdiği cevaplar çok hoş ve çözüm odaklı olduğunun kanaatindeyim. Kendi işim xxx firmasında Müşteri ilişkilerinde çalışıyorum. Benim en çok dikkat ettiğim konu herşeyden en önemlisi insanlarla olduğumuz ilişkide bu yazı içerisinde en önemli ve hala hep kullandığım 30 saniye olayıdır, güler yüz göze odaklanma ve emin ses terbiyesi ile konuştuğumda kimsenin bana karşı ters düz yapamadığı problemli olan müşteriler ile sakinliğinizi ne yaparsa yapsın korumanızdır, en önemlisi kesinlikle iletişimde olduğun kişinin vücut dilini takip etmenizdir çünkü sinirlenince tek yalan söylemeyen yer, vücut dilidir. sinirlenen bir kişi ile başa çıkmanın 2 yolu var sakinlik sorunun çözümüne ulaşmak için iyi bir dinleyici olup o anda kafanızda doğru cevap ve kararları vememizdir. Sakinliğimle sinirden ağlayan çok müşterim oldu y789 dolayısıyla her şeyin en önemli noktası ilk 30 saniye + Sakinlik + iyi bir dinleyici + vücut dili kontrolü + olumlu cevaplar + isim ile hitap vb... tabi burada her gelen müşterimde işe yaramaya biliyor farklı çeşit çeşit binlerce insanla konuştuktan sonra artık bunlar otomatik olarak oluyor. kısacası Çayına göre dem kahvesmiley Sevgilerimle Ahmet :) |
Cevap: İnsan iliskilerinde puf noktalar Bende takipteyim :) |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:33 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.