dünyaya – yakın – objelerin çarpma riski

[shamanic]

dünyaya – yakın – objelerin çarpma riski


eğer geçmiş başlangıç ise, biz başarılı şekilde müdahale etmedikçe
“yakın” gelecekte bir noktada serseri bir asteoridin çok büyük çarpması olasılık dahilinde.

yukarıdaki “dünyanın çarpma haritası” 1950’den bu yana teşhis edilen 160 çarpma kraterinin çoğunu gösteriyor.
ancak oluşan çarpma kraterlerinin çok büyük bir bölümü eonlar boyu süren jeolojik süreçler tarafından yok edilmiştir.

bilim adamları son zamanlarda, böyle bir asteroidin hasar ölçeği düşük iken
(düşük gezegenimizin boyutu düşünüldüğünde ilgili terimdir) risk metrede yüksek olduğunu keşfettiler.
harita kabaca her milyon yılda bir yok edici sonuçlar ile gerçekleşen büyük çarpmaları gösteriyor.

haritaya göz atınca büyük çarpmaların abd, avrupa, afrika ve avustralya’nın büyük nüfuslu merkezlerinde olduğunu görürsünüz.

2007 vk184 astronomlar tarafından seçildi. şu anda dünyadan 90 milyon kilometre uzakta,
130 metre çağında ve 70,000 km/saat hızla yolculuk yapıyor, 2048’de gezegene çarpabilir.

ilginç olan bu asteroidin torino ölçeğinde 1 oranını (derecesini) kazanmasıdır.
wikipedia’ya göre torino ölçeği ‘asteroidler ve kuyruklu yıldızlar gibi dünyaya yakın objeler ile ilişkili çarpma hasarını
kategorilendirmek için bir yöntemdir”.

ölçek standart 0 – 10 ölçeğidir, 0 ihmal edilebilir çarpma şansı; 10 çarpma ile çok büyük küresel etkilerle çarpma şansı.

nasa daha fazla bilgi edinildiğinde, 2007 vk184’nin sonunda 0 uyarı seviyesine geri alınacağına inanıyor.
bu zaman alacaktır, daha ileri gözlemler daha ayrıntılı bilgi sağlayacaktır.

nelerin olabileceğini tanımlamanın bir yolu olarak, eğer asteroid dünyaya çarparsa,
1908’de rusya’ya çarpan asteroidden daha büyük olacaktır.

1908’deki tunguska olayı. yıl ve bölgeyi düşünürsek tunguska olayı gizem ile çevrilidir.

http://www.dailygalaxy.com/my_weblog...le-impact.html

[EYLÜL75]

"Jüpiter tüm güneş sistemindeki gezegenlerin toplamından iki kat daha ağır ve iki kat da daha fazla kütleçekimine sahiptir. Bu sayede güneş sisteminin oluşumundan bu yana jüpiter erken evrelerde oluşmuş ve kararsız yörüngelere oturmuş hemen hemen birçok asteroid veya kuyruklu yıldızı ya güneşe doğru sapanlamış yada güneş sistemi dışına savurmuştur. Bu sayede güneş sisteminin eskiye nazaran çok daha sakin ve temiz bir yer haline gelmesini sağlamış.
Güneş sistemi erken evrelerinde Jüpiter sayesinde dünayaya günümüzde çarpışmaları gerçekten ölümcül olabilecek olan kuyruklu yıldız ve asteroidlerin hemen hemen tamamı uzaklaştırılarak bir anlamda gelecekte filizlenencek Dünya üzerindeki yaşam için bir güvenlik şeridi sağlanmış. Ve bu sayede ileride çarpışmaya girecek güneş sistemi artıklarının oranı çok düşük mertebelere inmiş. "

"Yani jüpiterin olmaması demek, astreoidlerin kafamıza yağacağı demek."
Astronomlar, Satürnün de bir miktar bu etkiyi sağladığını düşünüyorlar.

"Dünyamızın oluşumu sırasında üzerinde suyun uzaydan geldiği bilinmekteydi. Ve bu suyu dünyaya servis yapan ise çok büyük ihtimalle erken güneş sistemi döneminde Haden evresindeki dünyaya bir kaç adet büyükçe kartopu savurmuş olan Jüpitere borçluyuz, bir anlamda yaşamın dünyada başlayabilmesi için belkide anahtar bir harekete geçirici rolü üstlenmiş. "


http://www.gokbilim.com/forum/viewtopic.php?t=257

http://www.biltek.tubitak.gov.tr/gelisi ... /index.htm