![]() |
Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa ayrıca kavgam almanca yazılmıştır yannış orjinalden kopyalamışsın |
Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa bu kadardır yazıyo olamassın hadi uykum geldi bayılıcam |
Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa Alıntı:
Siyasi ve askeri dehası, zihin kontrolü ve ikna konusunda uzman olması, ülkesinin askeri teçhizat bakımından yeterliliği, kendisinin zekası ve özgüveni her şeyi açıklıyor. Eğer burada bir "çekim" varsa metaforik anlamda bir çekim vardır. Yani doğru hamleler yaptıkça işleri rast gitmiştir ve istediği pozisyonları kendisine çekmiştir. Kısacası tüm Avrupa'nın Nazilerin çizmeleri altında ezilmesini açıklamak için Çekim Yasası gibi mistik öğelere başvurmamıza gerek yok diye düşünüyorum. ÇY'nin etkisi olma ihtimali de var ama bu o kadar belirgin değil. Alıntı:
İkincisi: Hitler'in bu cümleleri kurması için seçilmesini ve 1933 yılını beklemesi gerekmiyordu. Kendisinin 1919'lardan beri antisemitist ve ırkçı gruplarla ilişkisi vardı. 1920 sonlarında Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ne katıldı. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya'da yahudi karşıtı akımlar revaçtaydı. Mesela Thule Derneği (kuruluşu: 1918) ve German Order (kuruluşu: 1899) bu akımların en ünlüleri arasındadır. Ayrıca Hitler, Helena Blavatsky gibi yazarların üstün ırk ve Atlantis efsanesini konu alan fikirlerinden etkilenmiştir. Yani Hitler'in o yıllarda anisemitist (yahudi karşıtı) olduğunu gösteren pek çok bilgi var ve şüphe etmek içinse hiçbir neden yok. |
Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa ülkesinin askeri teçhizat bakımından yeterliliği 1. dünya savaşı versay anlaşması ve ambargolar sonrası devet günüz afganistanı gibiydi |
Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa evet, bu kitabı Başarısız bir darbe girişimi sonucu girdiği hapiste yazmıştır. İngilizcesini koydum çünkü şuan Almancasını arayamam. Ayrıca İngilizce en baskın dildir ve her pek çok kaynaktan teyit edilebilir. Bu yüzden bilginin güvenilirliğine hiçbir gölge düşürmez. bunuda muakeme etmen lazım adamın düşmanları kitabını çevirmişler 1 cümlesinide çeviirerek adamı deli ilan etmişler |
Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa İkincisi görünmesi gerekenler dorudur fakat sen cahil ve muhalif bi kişisin burda kafamızdan geçenleri kunuşmaya geldik sadan soldan kopyala yapıştırlarınamı cvp vericem cekim yasasını konuşuyoduk nerelere geldi cvp mevap yazman beni cvp vermek zorunda bırakma |
Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa siyonizim 1. dünya savaşını osmanlı imparatorlugunu yıkmak için kurguladı 2. dünya savaşınıda israil devletini kurmak için kurguladı gördüklerinin hepsi bir tiyatro piyesi aslında |
Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa Alıntı:
Ayrıca ben c/p yapmıyorum, kendi cümlelelerimle açıklıyorum. Evet, çekim yasasını konuşuyorduk nereden nereye geldik. Ama bunda en çok senin payın var. Ben mümkün olduğunca konuyu kısa tutmaya çalışıyorum ama sen peş peşe kısa mesajlar yazarak konuyu uzatıyorsun. |
Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa ezberemi cevap veriyorum bukadar şeye yani napim yani normadiya çıkarmasının resimlerinimi gösterim sana delil ne delili ya delilmi arıcaz google daya ni |
Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa Konu dağıldığı için toplarmaya çalışacağım. @Mumin Okan Elbetteki doktoru kan tutarsa ve hastayla fazla empati kurarsa doktorluk görevini yapamaz. Ama tıp araştırmacıları da sonuçta duyguları olan insanlar ve robot değiller. Hastalıkların tedavisi üzerine düşünürken ve yöntemler geliştirirken onlar da keşif heyecanı duyuyorlar ve hastalıkları gözlerinde canlandırıyorlar, umutlanıyorlar, hatta bazen yoğun araştırmaları sonucunda umutsuzluğa da kapılabiliyorlar. Virüsleri yok etmek için laboratuarlarda sayısız deneyler yapıyorlar ve buna göre kimyasal ilaç geliştiriyorlar. Bunları yaparken de "kanserle savaşıyorlar", "ona karşı koyuyorlar" ve hastalıklara "odaklanıyorlar". "Ama onlar tedavi etmeyi düşünüyorlar" diyebilirsiniz. Fakat herkesin bildiği gibi olumlama tekniklerinde (cümle anlamca olumlu olsa da) olumsuzluğu çağrıştıran kelimeler kullanmaktan ısrarla kaçınılır. "Yoksul olmak istemiyorum" yerine "zenginim, zenginliğe sahibim." "Hasta olmuyorum" yerine "sağlık içindeyim" gibi. Bunlar oldukça yararlı tavsiyeler tabi ki. Benim vurgulamak istediğim nokta kanser araştırmacılarının her ne kadar enfeksiyonların, kanserlerin ve diğer organik kusurların tanı ve tedavisi üzerinde düşünseler de bunları neden kendilerine çekmedikleridir? Çekim Yasası üstadlarının sözlerinde de neye karşı koyarsak o şeyi kendimize çekeceğimiz ısrarla vurgulanır: Spiritual ve kişisel gelişim konularında yazan Lisa Nichols şöyle diyor: Alıntı:
The Secret'ta yer alan bir başka alıntı: Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Çünkü bu vakalarda “duygu, düşünce, davranış yada inanç eksikliği” gibi çekimi engelleyen bariyerler bulunmamaktadır. Ancak buna rağmen çekim gerçekleşmez. Bunun sebebi nedir? Bu kişilerin durumunu önceki mesajlarımda detaylandırdım. Yine de kısaca tekrarlayayım: Psikotik deneyimlerde delüzyonlar, paranoyalar ve halüsinasyonlar oluşur. Psikiyatri literatürünü tararsanız bu sanrıların geniş bir yelpazesiyle karşılaşırsınız. Suikast/komplo, aldatılma, izlenme, tek yanlı aşk, hastalanma paranoyası bunlara örnek olarak verilebilir. Bazıları ise mistisizm içerikli sanrılardır. Mesela Mesih, tanrının misyoneri veya seçilmiş kişi olduğuna inanma paranoyası gibi. Ve bu paranoyak bireyler, sanrılarına KESİN bir şekilde inanırlar. Davranışları, duygu ve düşünceleri sanrıları ışığında şekillenir. Ancak yine de korktukları veya inandıkları durumları kendilerine çekmezler. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:46 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.