hayalayaz

dua edince, yaradanın bizi kollayıp, gözettiğini,dileklerimizin gerçekleştiğini biliyoruz..bu yüzeysel bir bilinç değil..dna mıza kodlanmış..okuduğum kaynağın ifadesine göre..şimdi arkadaşlar,bir şeyi isiyoruz...genelde bu isteğimizi evrene son tarihten üç gün önce göndeririz, tam sıkıştığımız zaman..ondan sonrada oturur bekleriz oldumu olacakmı diye..bu oldumu olacakmı tutumu..zurnanın zırt dediği yer..enerjiyi tutuyoruz..bırakıvermiyoruz..oldumu olacakmı diye endişelenirken...birde bakıyoruz..endişe ettiğimiz şey carttadanak gerçekleşmiş..ondan sonra çekim yasası işlemedi diyoruz...

anladığım kadarıyla..çekim yasasının işlemesini sağlayan şeyde isteyip..gerçekleşeceğinden emin olarak düşünmemek....ama hiç düşünmeyin demiyor ki..imgeleyin diyor...mış gibi yapın diyor...ben size nasıl yaptığımı anlatayım..örnek vererek..
hiç üşenmem..oturururm bir senaryo yazarım..

şimdi büyük bir malikane istiyormuşum..deniz kenarında bahçesi büyük...denize sıfır..geniş aydınlık ferah odaları olan...zevkli eşyalarla döşenmiş..vs...bana bunu böyle hayal etmek yetmez..

imgelemeye başlarım...
büyük bir bahçedeyim...etrafım..çeşit çeşit ağaçlar, renk renk çiçeklerle dolu..( görme duyumu işin içine kattım) derin bir nefes alırım çiçeklerin ağaçların toprağın..ve denizin birbirirne karışan mis gibi kokusunu içime çekerim...( koku alma duyumda işin içinde)...gider mis kokulu narin çiçeklerde birne dokunurum..onun dokusunu hissederim( dokunma duyum)...ağaçlardan sarkan meyvelerde toplarım..(burada asla koparma kelimesini kullanmam, bu kelime çok anlamlı olduğu için )meyvenin tadını dilimde damağımda hissederek yerim..( tad alma duyusu)..ağaçlarda ötüşen kuşları neşeyle dinlerim..(işitme duyusu ve duygu)..sonra malikaneye girerim..her bir bölümü gezerken mutlaka beş duyumu kullanırım..verandaya çıkarım..engin denize bakarım..denizin renginin, kokusunun vs farkında olurum..bunu istediğiniz kadar detaylandırın..

böyle bir imgeleme yaptıktan sonra günlük işlerimi yaparım..ve isteğim hakkında olacakmı olmayacakmı diye kafa yormam..birde şu var isteklerimize sahip olursak mutlaka güzel olur ama sahip olmadıkta hayat durdu veya çirkinleştimi?hayır istediğimiz şey hayatımızda yokken bizim hayatımız yine güzelliklerle doluydu..yoksa yaşayamazdık..hepimizin evi malikane değerinde, orada sevdiklerimizle birlikteyiz..korunuyoruz..barınıyoruz..her tarafını elimizden geldiğince süsleyip düzenliyoruz..şu an sahip olduğunuz evde bir malikane, dolayısıyla mış gibi yapmak zor değil..iş yaparken evinizin içinde edalı edalı gezin burası size ait.rahat ev kıyafetleri giyin ama, yüzünüze hafif bir makyaj yapmayı ihmal etmeyin..nasıl malikane sahibi olsanız öyle bir evde şık olmaya gayret edecekseniz..şu an oturduğunuz evdede aynı şeyi yapın...her en az bir kere böyle bir imgeleme çalışması yapın ve herşeyi evrene bırakın...bide bakıyorsunuz benim böyle bir malikanem olmuş..imgeledim ya şimdi..neyse istediğiniz şey her ne ise bir senaryo yazın onu ses cihazıyla kaydedin..ve gece yatarken dinleyin...bende ses kayıt proğramı var..isteyen herkese gönderebilirim..herkese sevgili saygılar..