Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Hikayelerimizi Anlatalım > Üyelerin Makaleleri ve Yazıları

Uyarılar

BEYİN

Hikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Makaleleri ve Yazıları BEYİN Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız BEYİN (CEREBRUM) Kafatası boşluğunun yukarı kısmında bulunan beyin, sinir merkezlerinin en büyüğüdür. İnsanda beyin, tüm sinir merkezlerinin yarısını teşkil eder. Beyin, birbirinin ayna görüntüsü biçiminde olan iki yarım küreye ayrılmıştır. Bu yarım kürelerin yüzeylerinde bir takım girintiler, çıkıntılar ve kıvrımlar ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Makaleleri ve Yazıları telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Makaleleri ve Yazıları nerededir kimdir Üyelerin Makaleleri ve Yazıları çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Makaleleri ve Yazıları hipnoz Üyelerin Makaleleri ve Yazıları olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Makaleleri ve Yazıları hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Makaleleri ve Yazıları kuantum düşünce kitap haberi

BEYİN

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-02-2007, 12:59 PM   #1 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart BEYİN

BEYİN (CEREBRUM)
Kafatası boşluğunun yukarı kısmında bulunan beyin, sinir merkezlerinin en büyüğüdür. İnsanda beyin, tüm sinir merkezlerinin yarısını teşkil eder. Beyin, birbirinin ayna görüntüsü biçiminde olan iki yarım küreye ayrılmıştır. Bu yarım kürelerin yüzeylerinde bir takım girintiler, çıkıntılar ve kıvrımlar bulunur. Beynin üst tabakası kül rengindedir ve sinir hücrelerinden (nöron) oluşmuştur. Beyinin alt tabakası beyazdır ve sinir hücrelerinin uzantılarından meydana gelmiştir. Beyaz tabaka beynin muhtelif kısımlarını birbirine bağlar.(1)

Beyin ve sinir sistemi, vücudun çeşitli kısımlarından ve dış dünyadan girdileri alma vasıtası ve aynı zamanda vücudun her tarafına mesajlar iletme vasıtasıdır. Bu mesajlar koordinasyon, öğrenme, hafıza, duygu ve düşünce gibi fonksiyonları etkiler.(2)

Beyinin üç işlevi vardır. Beyinin bazı bölümlerindeki hücreler, vücudun içinden ve çevreden gelen haberleri alırlar. Beyin karalarını, bu haberlerle iletilen bilgiye dayanarak verir. Beyinin bazı bölümleri vücuttaki çeşitli kaslara ve salgı bezlerine, ne yapmaları gerektiğini bildiren emirler gönderirler. Beynin öteki bölümleri ise gelen bilgileri yorumlayıp, depolar.(3)

“Sistemdeki temel ünite sinir hücresidir(nöron). Bir nöron, bir hücre gövdesi, bir ana dal lifi (axon) ve pek çok sayıda daha küçük lif dallarından (dantritler) meydana gelmiştir. Her bir nöron diğer nöronlara aksonlar ve dantritler üzerindeki sinapslar yoluyla bağlıdır. Bir nöron diğer nöronlardan sinapslar yoluyla kimyasal sinyaller alır. Bu gelen sinyallerin hepsi nöronun içinde elektriksel bir sinyal olarak birleştirilir ve sinapslar yoluyla dışarıya bir sinyal gönderebilir veya gönderemeyebilir.

Beyin yaklaşık olarak 100 milyar nörondan ve bunların bağlantıları, destekleyicisi hücrelerden meydana gelmiştir. Bunlar toplam olarak kabaca 3 pound (350 kg) doku etmektedir. Enterkonnekte iletim yapan, nöronlardan meydana gelen bu yoğun şebeke, faaliyetlerimiz için gereken bütün kumanda sinyallerini taşımak üzere organize edilmiştir. Bu sistemin öğeleri; beyin, beyin sapı ve omuriliktir.”(4)

“Beynin üç temel yapısı vardır: arka beyin (hindbrain), orta beyin (midbrain) ve ön beyin (forebrain). İlk önce arka beyni oluşturan kısımları gözden geçirelim.

Arka Beyin : Arka beyin medulla, serebellum (cerebellum) ponsdan oluşur. Medulla, omuriliğin beyinle bağlantı yaptığı yerdeki şişkinliğe verilen addır. Bu şişkin kısım otonom sinir sistemini kalbin atışını, nefes almayı ve kan basıncını denetleyen nöronlarını içerdiği gibi, omuriliğin çevresinde öbeklenen sinir hücrelerinin uçlarının beyne girdiği noktayı da oluşturur. Omuriliğin içinden geçerek beyne giden, “götüren” nöronlarla, beyinden omuriliğe giden, “getiren” nöronlar medullardan geçerek beyinle bağlantı kurarlar.

Serebellum (cerebellum) veya beyincik, beynin evrimleşmesinde ilk adımlardan birini oluşturur”. (5) Beynin arkasında kafatası boşluğunun alt ve arka kısmında bulunan beyincik, beynin dörtte biri kadardır.(6) “Omuriliğin beyinle birleştiği yerde, birbiri üzerine katlanmış ve kırışmış ufak bir yapıdır ve beyin yarı kürelerinin her ikisinin arka alt kısmına sokularak saklanmıştır. Beyinle ilgili şimdiki bildiklerimizin çerçevesinde, beyinciğin görevi kas faaliyetlerimizi koordine ederek hareketlerimizi düzgün ve akıcı bir hale getirmektir.

Hayvanlar üzerinde elektriksel uyarılma ile yapılan araştırmalarda, beyinciğinin değişik noktaları uyarılan hayvanların beden duruşlarını değiştirdikleri, kas spazmı gösterdikleri, ajitasyon içinde kendi çevrelerinde dönmeye başladıkları gözlenmiştir. İnsanların serebellumunda (beyincik) bozukluklar olursa, bu kişiler ayakta durmakta güçlük çeker ve dengelerini koruyamazlar. Arka beynin bu kısmı, iğneden ipliği geçirirken, ameliyat yaparken, piyano çalarken, e binerken gerekli koordinasyonlarda kullanırız. Pons ve köprü denen kısım beyinciğin iki lobu arasındaki ilişkiyi kurar. Solunumla ilgili nöronar burada yer alır.

Orta Beyin : Ön beyni ve arka beyni birbirine orta beyin (midbrain) birleştirir. Orta beyin nispeten küçük bir yapıya sahiptir. Orta beyinde, işitme ve görme ile ilgili önemli işlevler gören nöronlar vardır. Bu bölüm aydınlığa ve ışık kaynağına yönelmemizi sağlar.

Beyin sapı (brain stem) beynin her üç kısmıyla -arka beyin, orta beyin ve ön beyin- ilişki halinde olan bir yapıdır. Omurga kemiklerinden çıkan omurilik beyne girerken beyin sapçığını oluşturur. Beyin sapında olan nöron faaliyetlerinin büyük bir çoğunluğu düşüncenin kontrolü altında olmayan otomatik, refleks hareketleridir. Evrim basamağı yükseldikçe, beyin sapından beynin üst kısımlarına giden nöronların sayısı artar, bu yeni bağlantılar sayesinde refleks hareketlerimizin farkına varırız.

Retiküler aktivasyon sistemi (Reticular Activating System /RAS) yapısı tam olarak anlaşılamamış bir kısımdır. Son derece karmaşık ilişkiler içeren nöronlardan oluşur ve beynin her üç yapısıyla da ilişki içindedir. Temel işlevinin uyanıklık ve dikkat derecesini ayarlamak olduğu gözlenmiştir. RAS dışarıdan gelen uyarıcılara göstereceğimiz dikkat derecesini belirleyerek uyanık durumdan uykuya, uyku durumundan uyanık duruma geçmemizi sağlar. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, uykudaki hayvanın RAS’ı uyarılınca hayvan uyanmış, uyanık hayvan daha da dikkatli duruma gelmiştir. RAS’ın bazı bölümleri tahrip edilen hayvan sürekli baygın kalmış, derin uykudan hiç uyunamamıştır.

Ön Beyin : Ön beyin talamus, hipotalamus, limbik sistem, serebrum ve beyin kabuğundan oluşur. Ön beyin simetrik bir yapıya sahiptir. Serebrum evrimleşmede son basamaklardan birini gösterir. İlkel hayvanlarda bulunmaz. Hayvanın evrim basamağında bulunduğu yerde, serebrumun karmaşıklık derecesi birbirine paralel gider. Sinir sistemindeki ağırlığın artması serebrumun gelişmesinden dolayıdır. İnsanlar gövde ağırlıklarına oranla en büyük beyne sahiptirler. İnsanlarda bulunan her dört nörondan üçünün serebrumla ilişkisi vardır.

Talamus, duyu organlardan gelen nöronların beyin kabuğu ile olan ilişkisini sağlar. Talamusun belirli bir kısmı, gözden gelen uyarıcıları alır ve beyin kabuğunun görme ile ilgili bölgesine yansıtır. Başka bir kısmı, kulaktan gelen sinirsel uyarıcıları işitme ile ilgili beyin kabuğu bölgesine iletir. Talamustaki üçüncü bir bölgenin işlevi omurilikten gelen nöronların, beyin kabuğunu dokunma ve bedenin durumunu algılama ile ilgili kısımlarına yansıtmaktır.

Hipotalamus, talamusla hipofiz salgı bezinin arasında yer alır; son yıllarda en fazla araştırılan beyin kısımlarından biridir. Hipotalamus heyecanların ve arzuların denetlendiği merkezdir. Cinsel davranış, yeme ve içme bu merkezce denetlenir.

Vücut sıcaklığındaki değişiklikleri fark eden ve bedenin sıcaklığını normal tutabilmek için önlemler alan merkez hipotalamusta bulunur. Saldırganlık duygusu ve saldırganlık ifadesi, uyanıklık ve uyku davranışı, iç salgı bezlerinin çalışmalarını denetleyen süreçlerin işleyişi yine hipotalamusta yer alır.

Limbik sistem beyin sapının yukarı kısmıyla ön beyin arasında yer alan nöron ağından oluşur, heyecan yaşantısı, saldırma ve kaçma davranışlarıyla ilişkisi vardır. Limbik sistemin bir kısmının heyecanları yatıştırıcı bir işlevi vardır, başka kısımları ise tam aksine heyecanları kamçılar. Limbik sisteminin elektrikle uyarılan bazı kısımları kızgınlık ifade eden davranışları ortaya çıkarırken, diğer kısımları korku davranışları ortaya çıkarır.

Serebrum insanda en gelişmiş beyin yapısıdır. Serebrumu örten girintili çıkıntılı yüzeye serebral korteks veya beyin kabuğu adı verilir. Beyin kabuğu serebrumun en önemli kısmını oluşturur.

Korpus kallosum beynin iki yarı küresinin birbiri ile ilişkisini sağlar, böylece yarı küreler birbirlerinin ne yaptığından haberdar olur.”(7)

Beyin Soğanı : Omuriliğin beyin içine girmiş bir kısmıdır. Ön iki çift kafa tası sinirinden son yedi çifti ile solunum aygıtına ait sinirler, beyin soğanından çıkar. Bunların bir kısmı burada çaprazlaşır. Beyin soğanının nefes alma, yutma, sindirim ve kalp çarpması gibi eylemler üzerinde önemli etkileri olduğu saptanmıştır. Beyin soğanında bulunan ve bir ağ manzarası gösteren retiküler formasyonların, uyku ve uyanıklık hali ile ilgili olduğu sanılmaktadır. Bu bölgeye şiddetli bir vuruş insanı derin uyku ve koma haline sokmaktadır.(8)

BEYİN KABUĞU VE DAVRANIŞ

Beyin kabuğu beynin en evrimleşmiş kısmını oluşturur. Beyin yarım küresinin her biri dört loba ayrılmıştır. Merkez oluk, alın lobunu çeper lobundan ayırır. Yanlamasına oluk, şakak lobunu alın ve çeper lobundan ayırır. Ense lobunu ayıran bir yarık yoktur, beyin yarı küresinin arka kısmını oluşturur. Bu fiziksel ayrımlar, işlevsel ayrımların da sınırlarını oluşturur. İnsan davranışını etkileyen en önemli süreçler (görme, işitme, beden duyumları, hareket, öğrenme, düşünme, konuşma) burada yer alır.(9)

Beyin vücudun bütün hareketlerini denetleyen ana organdır. Bir anda hangi hareketin yapılması gerektiğine karar verir. İnsanlara düşünme, konuşma, sözcükleri ayırt etme ve sorunlara çözüm olanağı sağlar.

İnsanların, dünyaya egemen olmalarını sağlayan organ beyindir. Hiçbir hayvanın beyni insan beyni kadar gelişmiş değildir. İnsanı diğer hayvanlardan ayıran en önemli özelliği beynidir.

KAYNAKÇA

BAYMUR, Feriha : Genel Psikoloji, İnkılap Kitap Evi, İstanbul, s.35

Bilim Ansiklopedisi, Cilt 2, s.316

Meydan Larousse Gençlik Ansiklopedisi, 1976-1977Mayo Clınıc, 1995, s.348

CÜCELOĞLU, Doğan “Beynin Temel Yapıları “, İnsan ve Davranışı, Haziran 1997

BAYMUR, Feriha : Genel Psikoloji, İnkılap Kitap Evi, İstanbul

CÜCELOĞLU, Doğan “Beynin Temel Yapıları “, İnsan ve Davranışı, Haziran 1997

BAYMUR, Feriha : Genel Psikoloji, İnkılap Kitap Evi, İstanbul

CÜCELOĞLU, Doğan “Beynin Temel Yapıları “, İnsan ve Davranışı, Haziran 1997
alıntıdır

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 01:05 PM   #2 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart BEYİN

BELLEĞİN GELİŞTİRİLMESİ

Kümeleme ve bellek genişliği

Kısa süreli belleğin 7±2 formülüyle ifade ettiğimiz bir kapasitesi olduğunu daha önce söylemiştik. Bu kapasiteyi arttırmak olanaksızdır. Ne var ki kümeleme olayından yararlanarak her küme içine giren birimlerin sayısını arttırabiliriz. Böylece kısa süreli bellek 7 birimlik bir kapasitede kalsa bile her birimin içeriği daha karmaşık ilişkilerin bulunduğu bir küme oluşturur. Daha önce verdiğimiz örneği hatırlayın: 145319231989 dizisi 12 rakamdan oluşmakta ve kısa süreli belleğin kapasitesini aşmaktadır. Fakat diziyi 1453,1923,1989 biçiminde kümeleyince 3 birimlik bir dizi haline getirmiş oluruz. Bu durumda kısa süreli bellek tüm kapasitesine erişmek için yukarıdaki türden 4 veya 5 küme daha alabilir. Gördüğünüz gibi sonuçta belleğin birim kapasitesi sabit kalırken birimleri kapasiteleri artar. Kendi içinde karmaşık ilişkiler bulunduran her küme bir birim olarak algılanır.

Bireyler kendi özel düzenlerine geliştirerek sayıları kümelemeyi öğrenebilirler. A.B.D. de yapılan bir araştırma SF harfleriyle belirtilen bir kişinin kendine göre bir kümeleme düzeni geliştirerek 79 sayılık bir diziyi bir duyuşta belleyebildiğini ortaya koymuştur. Kendisi koşucu olduğu için SF sayıları bir birimlik koşu sürelerine bölmüş ve 4 sayılık her süreyi bir birim olarak bellemiş daha sonra kümeleri de kendi içinde üst kümelere koyarak bir yapı oluşturmuştur. Önce üst kümeleri hatırlayan SF daha sonra her kümenin içini hatırlamaktadır.

Hayal Etme (İmgeleme) ve Kodlama

Hayal etme yoluyla hatırlamayı kolaylaştırmak mümkündür. Hatırlamayı kolaylaştırmak için hatırlanacak bilgiyi veya olayı kodlama sırasında belleğe yardımcı olacak bir düzenleme kullanmak gerekir. Herkes kendine göre belleğe yardımcı bir düzen geliştirebilir. Ancak en çok kullanılan 2 türü vardır. 1: yer çağrışımlı yöntem. 2: anahtar kelime yöntemi.

Yer çağrışımlı yöntem iyi bilinen bir yerle öğrenilecek bilgi arasında bir çağrışım kurmayı gerektirir. Şöyle bir örnekle yer çağrışımlı yöntemi açıklayalım. Bir toplulukta konuşma yapacaksanız ve yapacağınız konuşmada 8 temel düşünceyi ifade etmeye karar vermiş bulunuyorsunuz. Düşüncelerimizin sırasına hatırlamak için önemli çünkü bu düşünceleri ancak belirli bir sırada verdiğinizde dinleyicilerin anlamlı bir sonuca ulaşabileceğini düşünüyorsunuz. Yer çağrışımlı yöntemi kullanmaya karar veriyorsunuz.

İyi bildiğiniz bir yeri örneğin kendi evinizi belleğe yardımcı düzen olarak kullanmak istiyorsunuz. Hayalinizden evinizin dış kapısına giriyorsunuz. İyi bildiğiniz her yere konuşmadan kullanacağınız düşüncelerin birini koyuyorsunuz. Dış kapıya ilk fikri misafir odasının kapısına 2. fikri misafir odasındaki TV ye 3. fikri odadaki koltukların her birine birer fikir bırakarak mutfağa geliyorsunuz ve mutfağın kapısına ve buzdolabına birer fikir bıraktıktan sonra listenizi tamamlamış oluyorsunuz. Böylece iyi bildiğiniz bir bölgeyle konuşmada kullanacağınız fikirleri çağrışım haline getirmiş oldunuz.

Anahtar kelime yöntemi yeni bir yabancı dil öğrenilirken sık sık başvurulan belleğe yardımcı bir yöntemdir. Öğrenilmek istenen dildeki bir kelimenin anlamıyla Türkçe bir kelime arasında hayali bir ilişki kurulur. Türkçe kelime her düşünüldüğünde bu hayal akla geleceğinden yeni dildeki kelimeyi hatırlatır.

Örneğin İngilizce beer (bira) kelimesi Türkçe ‘bir’kelimesine benzer biçimde söyleniyor diye düşünüyor ve ‘bira fıçısı’ biçiminde yazılmış ‘1’rakamını hayal ediyorsunuz. Anahtar kelime Türkçe ‘1’ rakamı olur. Anahtar kelimenin söylenişi İngilizce kelimenin söyleniş biçimini size hatırlatır. Hayal etme yoluyla da İngilizce kelimenin anlamı aklınıza gelir. Yabancı dilde yeni kelimeler öğrenirken bu yöntemi kullanabiliriz.

Ayrıntılama ve Kodlama

Ne kadar ayrıntılara gidilerek öğrenilirse bilginin o kadar daha rahat hatırlanacağını daha önce görmüştük. En iyi ayrıntılama öğrenilecek bilgi yada olayla ilgili sorular sorarak sorularla ilişkili ayrıntıları bellemekle olur.

Örneğin İstanbul’daki köprü altı çocuklarıyla ilgili bir konunun incelediğimizi düşünün. Çocukların köprü altında kalmasına yol açan nedenleri ilişkin sorular sorabildiğiniz gibi ayrıca köprü altı çocuklarının İstanbul’u nasıl etkilediği ile ilgili sorularda sorabilirsiniz. Bu çocuklar Türkiye’nin neresinden geliyor? Ana babaları dindar olma dereceleriyle çocuklarını sahipsiz bırakmaları arasında bir ilişki var mı ? İstanbul belediyesi ve valilik çocuklara gözden çıkarmış bir biçimde mi davranıyor, yoksa onlara sahip çıkıyor mu?

İncelediğiniz olayın sebep ve sonuçlarıyla ilgili sorular sordukça ayrıntılama yapmış olursunuz. Ve öğrendiğiniz her ayrıntı bir ara-bul-geriye getir ipucu olarak belleğe yerleşir.

Bağlam
Bir konu belirli bir yerde belirli saatlerde belirli bir süre için öğreniliyorsa o konu en iyi yine aynı koşullar altında hatırlanır. Bu demektir ki her dersin sınavı o sınıfta aynı saatte aynı öğretmen tarafından verilirse en yüksek başarı elde edilir. Ne var ki değişik nedenlerle bu olanak her zaman sağlanmaz. Örneğin üniversiteye giriş sınavı sizin daha önce bulunmadığınız şehirlerde hiç gitmediğiniz okulların dershane veya salonlarında yapılmak zorundadır.

Örgütleme (organize etme)

Öğrenme aşamasında öğrenilecek bilgiyi size anlamlı gelecek biçimde örgütlemektir. Öğrenmekte olduğunuz bilgiyi size bir anlam ifade edecek şekilde yapılandırır ve konuları alt ve üst düzeylere yerleştirerek bir mertebeleme oluşturursanız bilgiyi hatırlamanız daha kolay olur.

Ara-bul-geriye getir için alıştırma yapma
Bir bilgiyi kodlarken onu nasıl arayıp-bulup-geriye getireceğinizi planlar ara-bul-geriye getir ip uçlarını açık seçik belirterek alıştırma yaparsanız hatırlamanız o kadar kolaylaşır. Örneğin sınav için bir derse çalışıyorsunuz. Sınav 120 sayfalık bir konuyu kapsıyor. Çalışmak için 3 gününüz var. Bu üç günde 120 sayfayı belki 4 defa okuyabilirsiniz. Ancak bunun size pek bir yararı olmayacaktır.

Şöyle bir çalışma tarzı size daha yararlı olur. İlk aşamada konunun tümünü kısaca gözden geçirin ve belli başlı temel ana başlıkları öğrenin. Örneğin bellek konusundaki kısa süreli bellek, uzun süreli bellek olmak üzere 2 temel grup var. Her temel konu kodlama, depolama ve ara-bul-geriye getir olmak üzere alt başlıklara bölünmüş. Alt başlıkların altında da kısa süreli bellek kapasitesi görsel kodlama , işitsel kodlama gibi daha ayrıntılı düzeylerde kavramlar var.

Değişik aşamalarda sorular hazırlarken sınavda sorulabilen türden sorular hazırlarsanız o dersten alacağınız not mutlaka yükselir. En iyi çalışama yöntemi öğrenme anında ara-bul-geriye getir ip uçlarını göz önünde tutarak tekrar etmektir.

Altı aşamalı bellek geliştirme yöntemi
Yöntemin altı adımı şöyledir:

Aşama 1. Gözden geçirin. Öğrenmek istediğiniz malzemeyi gözden geçirerek malzemenin nasıl düzenlendiğini anlamaya çalışın. Zamanınız varsa konunun ana hatlarını düzenleyerek kendi kelimelerinizle kısaca yazın. Daha sonraki aşamalarda okuduğunuz bilginin düzenlediğiniz özetin neresinde yer aldığına sürekli hatırınızda tutun. Daha önce söylediğimiz gibi öğrenmekte olduğunuz bilgileri örgütlemenin belleğe büyük yardımı olur. Örgütleyerek organize bir biçimde konuyu çalışarak daha ilk adımda belleğinize büyük bir yardım sağlamış olursunuz.

Aşama 2. Soru hazırlayın. Örgütlediğiniz her konu bölümüyle ilgili sizin için anlamlı ve öğretmeninizin sorma olasılığı yüksek olan sorular hazırlayın.

Aşama 3. Okuyun. Hazırladığınız sorulara cevap ararcasına elinizdeki metni okuyun.

Aşama 4. İlişkiler kurun. Soruları cevapladıkça bölümler arasında ne gibi bir ilişki olduğunu anlamaya çalışın. Metni yazan kişi belirli bir plan çerçevesinde bir dizi düşünceyi anlamlı bir biçimde anlatmaya çalışmış o yazarın kafasındaki planı keşfetmeye çalışın. “konuların birbiriyle ilişkisi nasıl kurulmuş?”. “konu tümüyle mantıksal bir bütün oluşturuyor mu?.” Bu sorulara cevap bulmaya çabalayın.

Aşama 5. Tekrar edin. Her bölümü bitirince birkaç kere tekrar edin ve o bölümde hatırlamakta zorluk çektiğiniz kavramların farkına varın ve özellikle o kavramları gözden geçirin.

Aşama 6. Yeniden gözden geçirin. Konunun tümünü yeniden gözden geçirin ve yukarıdaki her adıma tam anlamıyla yapıp yapmadığınızı saptamaya çalışın. O aşamada konunun temel bölümlerini ve her bölümdeki ana kavramları zorluk çekmeden hatırlayabilmeniz gerekir.

Bu yöntem örgütleme, ayrıntılama ve ara-bul-geriye getir için alıştırma yapma ilkelerini kullanır. Altı aşamalı bu yöntem okullarda ve diğer eğitim kurumlarında öğrenilmesi gereken değişik konular için başarıyla kullanılabilir.

KAYNAKÇA:
CÜCELOĞLU Doğan; İNSAN VE DAVRANIŞ , REMZİ YAYINEVİ ANKARA-2000
ALINTI
__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 01:05 PM   #3 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart Arkadaşlar acaba aşağıdaki hikayenin doğruluğu hakkında bilginiz varmı ?

Arkadaşlar acaba aşağıdaki hikayenin doğruluğu hakkında bilginiz varmı ?

1970'li yillarda Newyork sehri büyük bir kalabaliga sahne oluyordu. Zira dünyanin her yerindeki üniversitelerden; taninmis, kendi alaninda akademik kariyeri olan bir çok bilim adami Newyork'a geliyordu. Sehrin en büyük üniversitesinin konferans salonunda büyük bir toplanti yapilacak ve yine büyük bir harita bilim adamlarinin görüsüne sunulacakti. Nihayet beklenen an geldi ve 20 metreye 10 metre ebatlarinda büyük bir harita herkese dehsete düsürdü. Samanyolu Galaksisinin yapilabilen en büyük resmi yapilmis ve büyük endamiyla herkesin önündeydi. Arka taraflarda bulunan bir Tip doktoru kendini daha fazla tutamadi ve birkaç arkadasi ile birlikte salonu hemen terk etti Arkadaslarini kendi üniversitesindeki salonuna götüren Doktorun heyecanini kimse anlamiyordu. Doktora toplantiyi terk edip neden buraya geldiklerini sormak üzereydiler ki, birden Doktor onlara; karsi duvardaki panoyu gösterdi. Panoyu gören diger bilim adamlari saskinliklarindan adeta küçük dillerini yutacaklardi. Böyle bir seyin olmasi imkansizdi. Çünkü henüz insanlara yeri gösterilen Samanyolu Galaksisi'nin haritasi bu doktorun salonunda nasil bulunuyordu. Bir daha ve bir daha baktilar ve bu resim birkaç saat önce gördükleri büyük haritanin aynisiydi. Daha saskinliklarini gidermemislerdi ki, Doktor sok açiklamayi yapti. "Beyler bu resim: Bir Insanin Beyin Hücresinin 200 Milyon Kat Büyütülmüs Resmidir."
alıntıdır
__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2007, 05:49 PM   #4 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Dec 2006
Mesajlar: 198
Tesekkür: 0
87 Mesajinıza toplam 251 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
mügeee will become famous soon enoughmügeee will become famous soon enough
Standart BEYİN

skorpy çok güzel makaleler paylaşıyorsunuz teşekkürler bgn çok şey eklemişsiniz ne güzel hepsini okuyum şimdi
__________________
Yasadiklarimiz, düsündüklerimizin sonucudur!
mügeee isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 23-02-2007, 09:42 AM   #5 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart Beyin hatırlama şeklini tasarlıyor


Bilim adamları, herhangi bir şey henüz gerçekleşmeden önce onu nasıl hatırlayacağımızın tahmin edilebilir olduğunu düşünüyor.
01.03.2006 15:03
İngiltere'deki Londra Üniversitesi'nden bilim adamlarının analizleri, beynin henüz bir bilgiyi depolamadan önce hazırlık yaptığını ortaya koydu.
En iyi performansı gösterebilmek için beynin, hem bilgiyi aldığımız anda hem de bilgiyi almadan birkaç saniye önce tüm kaynaklarını seferber etmiş olması gerekiyor.
Daha önce beynin olay olmadan önce değil, olduktan sonra hazır olması gerektiği düşünülüyordu.
İleri aşama aktiviteleri
Araştırma ekibinin başkanı Dr. Leun Otten, "daha bir kelimeyi görmeden önce insanın onu hatırlayıp hatırlayamayacağını tahmin edebiliyor olmamız kulağa gaipten haber alma gibi gelebilir" diyor.
"Duyduklarınızı ya da gördüklerinizi hafızaya kaydederken beyin aktivitelerinin değiştiğini biliyoruz. Fakat hafızanın ileri aşamada nasıl çalıştığını gösteren beyin aktiviteleri bulduk."
Testi bilmeden girdiler
Dr. Otten ve ekibi, hafıza testine girdiklerini bilmeyen bir grup gönüllüyü iki farklı teste tabi tuttu. Gönüllülerden, sadece bilgisayar ekrarında birbiri ardına görünen kelimelere konsantre olmaları istendi.
Her kelimeden önce, ya kelimenin canlı veya cansız bir şeyi temsil ettiğini belirten ya da kelimenin ilk ve son harflerinin alfabetik sıralamada olup olmadığını belirten bir sembol gösterildi.
Bir süre sonra ekip, gönüllülere bunun bir hafıza testi olduğunu söyledi ve ekrana yansıttıkları yeni kelimeleri daha önce görüp görmediklerini sordu. Bu işlemler sırasında beyin aktiviteleri elektroensefalogramla (EEG) tarandı.
Görmek ve anlamak
Katılımcılar, canlı-cansız ayrımı yapılan kelimeleri alfabetik ayrım yapılanlara göre çok daha iyi hatırlıyordu. Bu da, kelimeleri harfler olarak görmek yerine anlamlandırmaya çalışmanın hafızayı daha iyi hazırladığını ortaya koydu.
Araştırmacılar, 'bilinçli düşünme'nin gerçekleştiği önbeyin bölgesindeki bu hazırlık faaliyetlerini kelimenin oluşması ve sembol arasında görebildi. Buradaki güçlü aktiviteyi hassas bir geri bildirim izledi.
Güç ve zaman sorunu
Benzer başka bir testte, gönüllülere, bir sonraki kelimenin sesli söyleneceğini ya da ekrandan yansıtılacağını belirten semboller gösterildi. Bu testte hafıza, hazırlıklarının çoğunu ekrana yansıtılan kelimelerden yana yaptı.
Dr. Otten, "beynin, bir şeye bakmaktan bir şeyi dinlemeye yönlendirilmesi güç ve zaman gerektiriyor. Bu yüzden beyin hazırlıklarını hemen tamamlayamıyor" diyor.
Ezberlemeye değil anlamaya çalışın
Araştırma eskiden beri öğrencilere verilen bir tavsiyenin de altını çiziyor: Bir şeyi ezberlemek yerine onu iyice anlayarak öğrenmeye çalışın.
Dr. Otten de şu tavsiyede bulunuyor: "Anlamaya çalışmak ezberden çok daha iyi bir hazırlığı içeriyor. Bu yüzden tekrarlayarak ezberlemek yerine, her zaman yazılanı anlamaya konsantre olun."
"Daha iyi bir hafıza için çalışmak faydalı bir işlem olabilir" diye ekliyor Otten: "Fakat daha iyi bir hatırlama için beynin hazırlık aşamasını geliştirmek konusunda ne yapılabileceğini henüz bilmiyoruz."
alıntıdır
__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 18-03-2007, 01:47 PM   #6 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Mar 2007
Mesajlar: 490
Tesekkür: 0
109 Mesajinıza toplam 328 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
turgay0101 is an unknown quantity at this point
Standart BEYİN

Gerçekten insan beyni gizemini hala korumaktadır paylaştığın bilgiler mükemmel bizi gerçekten aydınlatıyor sağ olasın
__________________
Seni tanımladım artık adın okyanus<br />bense içinde gezen avare bir yunus
turgay0101 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


BEYİN

Hikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Makaleleri ve Yazıları BEYİN Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız BEYİN (CEREBRUM) Kafatası boşluğunun yukarı kısmında bulunan beyin, sinir merkezlerinin en büyüğüdür. İnsanda beyin, tüm sinir merkezlerinin yarısını teşkil eder. Beyin, birbirinin ayna görüntüsü biçiminde olan iki yarım küreye ayrılmıştır. Bu yarım kürelerin yüzeylerinde bir takım girintiler, çıkıntılar ve kıvrımlar ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Makaleleri ve Yazıları telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Makaleleri ve Yazıları nerededir kimdir Üyelerin Makaleleri ve Yazıları çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Makaleleri ve Yazıları hipnoz Üyelerin Makaleleri ve Yazıları olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Makaleleri ve Yazıları hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Makaleleri ve Yazıları kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:09 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.