Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Hikayelerimizi Anlatalım > Üyelerin Makaleleri ve Yazıları

Uyarılar

KİŞİSEL GELİŞİM TEKNİKLERİ

Hikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Makaleleri ve Yazıları KİŞİSEL GELİŞİM TEKNİKLERİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Düşünmek; İnsan doğasının en temel öğesi olarak kabul ettiğimiz bir olgu. Peki gerçekten böyle mi? Düşünmek ile neyi kasdediyoruz? Aynı fikirlerin sürekli gelip gitmesi gerçek bir düşünce eylemi midir? “Aklıma bir fikir geldi” dediğimizde bu fikir nereden gelmektedir? Nerede durmakta ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Makaleleri ve Yazıları telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Makaleleri ve Yazıları nerededir kimdir Üyelerin Makaleleri ve Yazıları çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Makaleleri ve Yazıları hipnoz Üyelerin Makaleleri ve Yazıları olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Makaleleri ve Yazıları hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Makaleleri ve Yazıları kuantum düşünce kitap haberi

KİŞİSEL GELİŞİM TEKNİKLERİ

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 30-03-2007, 06:08 PM   #1 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart KİŞİSEL GELİŞİM TEKNİKLERİ





Düşünmek; İnsan doğasının en temel öğesi olarak kabul ettiğimiz bir olgu. Peki gerçekten böyle mi? Düşünmek ile neyi kasdediyoruz? Aynı fikirlerin sürekli gelip gitmesi gerçek bir düşünce eylemi midir? “Aklıma bir fikir geldi” dediğimizde bu fikir nereden gelmektedir? Nerede durmakta ve Nereye gitmektedir? Yaratıcı ve yeni düşünceler nasıl meydana gelir? İş yaşamında bunu nasıl kullanabiliriz? Bu yazıda kısaca bu soruların cevaplarını arayacağız.



Koşullanmış kalıplarla yaşayan insanın düşünce yapısınında sınırlı olduğunu, öğrendiği bilgilerin onu ileri götürmek yerine hayatının çerçevesini dar bir şekilde çizdiğini de farkedebiliriz. Bu nedenle genelde verilen eğitimlerin kişilerin sadece zihinsel yapısını geliştirmeye yöneldiğini ama zihnin doğası gereği bu çabanında istenilen sonucu doğurmadığını görebiliriz. Zihin mevcut bilgiyi işlemekte hünerli olmakla beraber “Yeni” bir şey üretmekte başarılı değildir, zihne daha fazla bilgi vererek bu gerçekleştirilemez.



İş yaşamında, yönetim kademesine verilen eğitimleri incelediğimizde, zihni daha keskinleştirmek ve donatmakla ilgili bilgiler fazlalaşmış olsada, bunun verimliliği ne kadar arttırdığı tartışılır. Bu çelişkinin temel nedenlerinden birisi “Yaratıcı Düşünce” sürecinin nasıl işlediğinin farkında olmamaktır.



Yaratıcı düşüncenin oluşabilmesi, zihinde sürekli mevcut olan otomatik düşünce kalıplarının ortadan kalkmasıyla mümkündür. “Yeni ve taze” fikirler ancak zihnin sessizliğinde ortaya çıkarlar. Çocukluğumuzdan iş yaşamımıza kadar uzanan yolculukta aldığımız eğitimlere baktığımızda ise zihni sessizleştirmek bir yana zihindeki gürültüyü nasıl arttırabileceğimiz öğretilmiştir. Bu gürültüye ise düşünce adını vermek bizi sınırlayan başlıca etkendir.



Basit sorularla konuya devam edersek; “Aklınıza gelen düşünceleri istediğiniz zaman durdurabilir misiniz?” “Düşünceleri aklınıza siz mi çağırıyorsunuz yoksa onlar çoğunlukla kendileri mi geliyorlar?”

Bu sorulara verilecek cevaplar “Yaratıcı Düşünce” sürecinde hangi aşamada bulunduğumuzu da bize gösterecektir.



Zihin, otomatik düşünce kalıplarını “geçmiş” ve “gelecek” algısıyla devam ettirir. Oysa taze fikirler ne geçmiş nede gelecek algısında var olamazlar. Yeni fikirler sadece içinde bulunduğumuz “An” da mevcut olabilirler. Biz “şimdiki an’da” bulunuyormuş gibi gözüksekte fikirlerimiz hep ya geçmişe yada geleceğe aittir.



Bizi “An” da tutabilecek araçların en büyüğü “Nefes” imizdir. Nefesimize dikkatimizi verdiğimizde zihnimiz sessizleşmeye başlar çünkü biz ancak “Şimdiki” anda Nefes alıp veriyoruzdur. Nefes bizi “Şimdide” tutar. Bir süre bütün dikkatimizi nefes alış verişimize yönelttiğimizde zihnimizin dahada derinlemesine sakinleştiğini hissederiz. Bunu duyumsadığımız anda içimizde bir rahatlık ve tazelik duygusu da ortaya çıkar. Böyle bir sessizlik ve gevşeme durumunun ardından bilincimizi düşünceye yönelttiğimizde, zihnimizde oluşacak yeni fikirlere hayret edebiliriz.



Özellikle yönetim kademesinde bulunan kişilerin zihni sessizleştirmeyi öğrenmeleri gerekir. Bunun gerçekleşmesi, işle ilgili radikal kararlarda, ürünü geliştirme aşamalarında, yeni bir girişimde, yönetim stratejilerinde, doğru karar almada, markalaşmada vb. kritik noktalarda işlerini en olumlu duruma doğru yönelten fikirleri üretmelerini sağlayacaktır ve bu sessizliğin kucağından doğan fikirler kendi içlerinde hiçbir çelişki taşımadıkları için genelde hissedilen gerginlik hali de oluşmayacaktır.



Zihnin sessizliği “Yaratıcı Düşünce” nin temelidir. Yaratıcı Düşünce ise “Gelişimin” anahtarıdır

alıntı

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 30-03-2007, 06:11 PM   #2 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart KİŞİSEL GELİŞİM TEKNİKLERİ

arkadaşlar burayı özellikle okumanızı istiyorum
yukarıda paylaştığım yazıda belki en önemli ve sizede yararı olacağını düşündüğüm bölüm
Bizi “An” da tutabilecek araçların en büyüğü “Nefes” imizdir. Nefesimize dikkatimizi verdiğimizde zihnimiz sessizleşmeye başlar çünkü biz ancak “Şimdiki” anda Nefes alıp veriyoruzdur. Nefes bizi “Şimdide” tutar. Bir süre bütün dikkatimizi nefes alış verişimize yönelttiğimizde zihnimizin dahada derinlemesine sakinleştiğini hissederiz. Bunu duyumsadığımız anda içimizde bir rahatlık ve tazelik duygusu da ortaya çıkar. Böyle bir sessizlik ve gevşeme durumunun ardından bilincimizi düşünceye yönelttiğimizde, zihnimizde oluşacak yeni fikirlere hayret edebiliriz.
__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-04-2007, 11:59 PM   #3 (permalink)
Yüzbaşı
 
Üyelik tarihi: Nov 2006
Mesajlar: 510
Tesekkür: 1
152 Mesajinıza toplam 344 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
etterna_ is an unknown quantity at this point
Standart KİŞİSEL GELİŞİM TEKNİKLERİ

süper fikir skorpy super
__________________
Uçurtmalar, rüzgar kuvvetiyle değil, bu kuvvete karşı uçtukları için yükselirler...
etterna_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-04-2007, 02:20 AM   #4 (permalink)
25emel
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart KİŞİSEL GELİŞİM TEKNİKLERİ

Skorpy seninle kesinlikle aynı fikirdeyim.Bir saniye durup bi düşünelim şimdi ne sıkıntımız var?stres,hüzün vs. aklımıza gelen her duygu olabilir.Hangisi var şimdi?Şimdi bizi üzecek olaylar yoktur,efkarlandıracak şeyler de yoktur...bize etki eden ya geçmiştir yada gelecek.Bir saniye sonrası dahi olmuş olsa geçmiş,bir saniye öncesi dahi olsa o gelecektir.Madem bunun farkındayım neden geçmişi-gelecegi düşünüp anımı kenime cehenneme cevireyim?Neden enerjimi negatife cevireyim?Neden anımı geçmişin tozlu raflarına kendi ellerimle bırakayım,vazgeçeyim?Yoo sizi bilmem ama arkadaşlar ben bırakma taraftarı deilim bu hayat benim ve ben nasıl istersem öle olur benim hayatım tozlu raflar olmamalı!bunun için elimden geleni yapmaya çalışıyorum nitekim yaptığımıda düşünüyorum. Bazen her insan gibi bunu unutuğum bi anım geliyor.ha! işte o zaman sevgili skorpy senin dediğin olay devreye giriyor, derin derin nefes alıp veriyorum anımı düşünüyorum.Sadece o an vardır bunu bilmek sukunet veriyor,sakinlik veriyor... ve böle olunca bilincimi baskı olusturacak çogu etkiden arındırmış hissediyorum.Yükü hafiflemiş bilinç ile üretim şansım daha fazla.
En zevk aldığım şeylerden biri insanları izlemek.evet bazılarınıza garip gelebilir ama gerçekten öle... hiç bi kenara çekilip insanları izledinizmi?Özellikle parkda oturmaya bayılırım.her karakterden bir sürü insan vardır karşımda onları izlerim.Aniden bi tebessüm belirir bazen yüzlerinde bazen aniden çatılan kaşlar süsler simayı... o anda acaba ne düşünüyor die tahminler yürütüyorum.sanki bir bilmece gibi...Her insanın içinde sakladığı bir dünya var gizemli,görkemli belkide öfkeli...bakışlardan jest ve mimiklerden ele veriyor hemen kendini.bazen gidip yanlarına oturuyorum.konuşuyorum.
Sizlere de tavsiye ederim hem eğlenceli hemde faydalı bi deneyim oluyor...
Saygılar hepinize...
  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-04-2007, 10:06 PM   #5 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart KİŞİSEL GELİŞİM TEKNİKLERİ

emel senin adına sevindim hayat çok ince detaylarda gizli bence ve mutlulukda tabiiki
__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2007, 08:24 PM   #6 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart HİPNOZ HAKKINDA BİLMEK İSTEDİĞİNİZ HERŞEY 1

Hypnos'e kelimesini ilk defa ingiliz doktor Braid kullanmıştır. Kendisine bu konuda yunan mitolojisi kaynaklık etmiştir. Yunan mitolojisinde Hypnos kelimesi şu şekilde geçmektedir. " Yunan mitolojisinin uyku tanrısı 'HYPNOSE' Gece'nin Oğlu ve Ölüm 'ün (Thanatas) kardeşidir. Kardeşi ile birlikte Hades'in ölüler diyarında yaşar. Kanatlı bir genç şeklinde tasvir edilen hypnos, yorgun insanların anılarına sihirli değneği ile değmek, karanlık kanatları ile yelpazelemek ya da bir boynuzdan, kişilerin üzerine uyku verici bir madde dökmek suretiyle onlara uyku verir. Thanatos'da kanatlı bir ruh halinde tasvir edildiğinden aynen hypnos'a benzer.Hypnos'un oğullarından biri ise, rüyalar tanrısı "Morheus" dur. Resim:Rüyalar tanrısı Morfeus'un babası Hypnos'un roma devrinden kalma bronz heykeli. Hypnos'un tanrılar üzerinde dahi etkisi vardır. Homer'e göre Hypnos , Herav'ın ricası üzerine bir gece kuş şekline bürünerek, Zeus'u ida dağı üzerinde uyutmuştur. Dr. KritonDinçmen tarafından yazılan "Psykhiatria ve Mythos" isimli eserinde ise Hypnos şu şekilde tanımlanmaktıdır: "Uyku ilahıdır Hypnos. Ölüm ilahı olan Thanatos ile beraber gece Nyx' ten babasız olarak doğmuştur.
İnsanların ve genellikle tüm yaratıkların fizyolojik işlevlerinin ayarlanmasında esas rolü oynayan "Cyrcadian Cyclus 24 saat tanzimi " hadisesinde, uyku hypnos olayının temelini oluşturur. Fahrettin Kerim Hocanın "Uyku sinir sisteminin miarı ve mimarıdır." sözü galiba bu konuda dünyü tıp literatüründesöylenmiş en manalı ifadedir. Ana tanrıçalardan Hera,Çanakkale yöresindeki İda Dağında Zeus ile sevişmek ister.Galiba Zeus Hera'ya pek yüz vermemiş olacak ki, Hera, Hypnos'dan hatta ona cilveli Kharit'lerden birini peşkeş çekeceğine de söz verir gelip Zeus'u uyutmasını rica eder. Zeus'da, yarı uykuda iken o sersemlik hali içinde "He" der.(Dinçmen)
Hypnos'un sözlüklerdeki anlamlarıda şu şekilde geçmektedir. Hypno-sis / isim (çoğulu-ses) Bir şahıs tarafından diğer bir şahsın hareketlerini kontrol edebilirşekilde derin uykuya benzer bir duruma sokulması halidir.(Hornby) Hypnos: Yunan mitolojisinde uyku tanrısı. Erebas ile Nyx'in (gece) oğlu, Thanatos ile birlikte, Memnon'u, Sarpedon'u veya destan kahramanlarını mezara yerleştirirken görür; Bazen ciddi ve tatlı, şakak ve omuzlarında kanatları olan bir delikanlıdır. (Helenistik bir heykel, Hypnosu uyutucu bir sıvıyı bir boynuzdan boşaltırken gösterir.) (Madrid Müzesi) Hipnoz: İ. Fr. Hypnose Yun.

1. Psik: Sözle, bakışla telkin yapılarak meydana getirilen birçeşit uyku hali . Bu halde uyuyan kimse (denek) uyutanın etki ve telkinlerine açık, fakat dış dünyanın başka etkilerine karşı kapalıdır. (Osmanlıcası Nevm-i Sınai; İngilizcesi Hypnosis)

2. Tıp: Mekanik, fiziksel veya ruhsal yollarla yahut kimyasal maddelerle sağlanan suni uyku. (Kimyasal maddelerle yapılan hypnosa genellikle narkoz adı verilir.) Eşanlamlı : İpnoz.(Tuğlacı)

Hipnoz yanlış inanç, mistisizm ve ihmal tarafından sıklıkla gölgelenen ve tahrip edilen büyüleyici bir konudur. Eğlence ve zevk içinyapılan hipnozun; hipnoterapiyle olan ilgisi, astroloji ya da astronomiyle olan ilgisinden daha fazla değildir. Hipnoz kelimesi pekçok kişinin aklına modası geçmiş önyargılar, tabular ve yanlış inanışlar getirir. Bazı hekimler özellikle az tecrübeli ya datecrübesiz olanlar bunu hemen ayıplarlar. Hipnoz çok eski bir sanattır, ilk defa hristiyanlığın ortaya çıkışından evvelki zamanlarda büyücülük, din ve tıp bir arada uygulanıyorken kullanılmıştır. Hipnozun bazı teorik yönleri hâlâ tartışmalıdır ve izah edilememiştir. Ancak hipnoz tıpta bu durumda olan tek konu değildir. Hipnoterapi, psikoterapiye yön ve hız veren etkili bir multifonksiyonel tekniktir. Geçen yirmi yıl içerisinde hipnozun tıpta kıymetli bir tedavi yöntemi olduğu görüşü oldukça taratfar toplamıştır.
Hipnoza karşı batıl inançlarla ve kuşkuyla bakılan çağ, terapotik (tedavi) kıymetinin anlaşılmasıyla ortadan kalkıyor.Bazı akıllıca seçilmiş vakalarda, başka hiçbir tedavi formu hipnoz gibi hızlı ve yararlı sonuçlar vermez.Hem sadece destekleyici yada şikayetlerin giderilmesi (semptomatik) amaçla, hem de hastalık sebebleri olan (etiyolojik faktör olan) bilinçaltı güdülerinin ve sorunlarının ortaya çıkarılması amacıyla kullanılan psikoterapide hipnoz, hekime hızlı ve etkili sonuçlar elde etmede çok kıymetli fayda sağlar Uzun bir süreden beri psikoterapistler zihinle vücudun ayrı olmadığını söylüyorlar. Hem sıhhatteyken hem de hastayken akıl ve vücut tek bir ünitedir. Herhangi bir bedensel (somatik) hastalığı pür somatik ya da herhangi bir psişik durumu tamamen psişik kabul etmek hatalıdır.Akıl ve vücut öylesine içiçe ilişkili ünitelerdir ki, emosyonel bir refleks reaksiyon olmaksızın psişik bir değişiklik olmaz, bunun tersi, vücudu etkilemeden hiçbir psişik değişme meydana gelemez. Bundan dolayı organik ve fonksiyonel hastalıklar önemli ölçüde birbirinin üstüne biner. Şiddetli ruhsal ve fiziksel unsurlar taşıyan kombine hastalıklarda en akılcı tedavi formu tıbbi veya cerahhi tedaviyle birlikte psikoterapidir.Hekimler sadece organik problem ortadan kaldırıldı diye hastanın iyileştiğini düşünmemeli, mevcut olabilecek ilgili psikolojik semptomları da ortadan kaldırmaya gayret etmelidir. Hasta bir bütün olarak tedavi edilmelidir. Ayrı ayrı tedavi etmek için organik ve psişik kısımlara ayrılamaz. Ayrı değil tek bir yapı gibi tedavi edilmelidir. Fiziksel hastalığı ihmal ederek, psikoterapi yapmanın affedilmez bir hat a olduğunda da herkes birleşiyor. Fakat, hastalığın sadece fiziksel özellikleriyle ilgilenip emosyonel yönlerini ihmal etmek de aynı derecede hatalıdır. Böyle yapmak sıklıkla psikonevrozu derinleştirir.İçeriden ya da dışarıdan gelen uyarılar şahsın psikolojik durumu ve davranış durumuyla sürekli bir karşılıklı ilişki halindedir. Psikosomatik kavramı, şikayetlerin meydana gelmesinde ruh ve vücut fonksiyonları arasındaki ilişki demektir. Bazı hastalıklar, hastanın dıştan ve içten maruz kaldığı baskı ve gerginliklere karşı dinamik, sürekli değişen adaptasyonlar gibi incelenmeli ve tedavi edilmelidir.
Değişik durumlarda çeşitli psikoterapi metodları kullanılabilir. Fakat belki en hızlı ve yararlısı hipnoanalizi ihtiva eden hipnozdur.Teorik olarak emosyonel komponentle ilgili olan herhangi bir rahatsızlıkta psikoterapi kullanılabilir. Bu, hem emosyonel bozukluğun hastalığın meydana gelmesinde bir faktör olduğu durumda, hem de sadece organik bozukluğun, bir sonucu olduğu durumda geçerlidir.Sıradan hekimin, uzun süreli ilgili psikiatrik tedaviyi yapmaya zamanı yoktur. Fakat sempatik bir hekim kafasını ve kişiliğini kullanarak başka hiç bir şeye ihtiyaç duymadan birçok hastalığı teşhis ve tedavi edebilir. Birçok hastalığın tedavisinde psikoterapi vazgeçilmez bir yardımcıdır. Her hekim bunu elinden geldiği kadar yapmalıdır.Hekimin kullandığı en önemli tedavi aracı bizzat kendisidir ve davranışları sıklıkla reçetelerinden daha etkilidir. Ustaca uygulanan psikoterapi, uygun geleneksel tedavi ile birlikte, yapıldığı hastaya çok şey sağlayabilir. Birçok rahatsızlıkta hipnoz tedavisiyle çok şey başarılabilir. İlk sebebin emosyonel olduğu vakalarda, hipnoterapiyle en iyi sonuçlar beklenebilir. Organik kompononterlerin baskın olduğu vakalarda umulan sonuçlar daha kötüdür.Şikayetler ilk olarak psikolojik tabiatlı olduğu zaman, psikoanaliz teorik olarak daha mantıklı bir tedavi metodudur. Fakat tamamlanması için oldukça uzun zamana ihtiyaç duyulabilir.Şikayetlerin tedavisi, hastayı daha fazla psikoterapiye razı eder, hem işinde hem de evinde çevresine uyumunu sağlar.Hipnotik transtaki şahsın temel özelliği, telkine artmış cevap vermesidir. Hiç kimse telkine karşı tam bağışık olamaz. Herkese bir dereceye kadar telkin yapılabilir. Fakat telkine boyun eğme, yanlış olarak saflık gibi anlaşılmamalıdır. Bilinçli durumda bu ruh durumumuza, arzularımıza ve çevremize göre değişir. En büyük avantajlardan biri akılcılık, direnç, isteksizlik ya da bilinçli düşünceyle reddetme tarafından tedavi kazançların engellenmesi olmaksızın , bilinçaltı düşüncesini inceleme fırsatıdır. Hipnozun kullanılması, bilinçli durumda iyileşmeyi geciktirebilen önyargı, muhakeme ve emosyonel direnci ortadan kaldırır. Bu yüzden hipnoz dışı metodlara kıyasla tedavi için gereken zaman azalır.Şikayetlerin ortadan kaldırılmasıyla ruhsal gerginlik azaltıldığı zaman arasıra görülmektedir ki, zihin daha sonra kendi yolunu normale geri döndürebiliyor. Ruhsal gerginlik,stress ve korku iyileşmeyi engeller ve hipnozla bunların ortadan kaldırılması doğal iyileşme eğilimini güçlendirir. Hastanın yavas yavaş hayatın stresslerine karşı uygun bir tavır almasını da sağlar.Hipnoz esnasında bilinçaltı düşüncesini yeniden şekillendirme ya da yeniden eğitimin diğer bir metodu bir alışkanlığın yerine başka bir alışkanlığı koymaktır. Şikayet yatıştırmada; arzu edilmeyen mental ya da fiziksel bir davranışın yerine daha kabul edilebilir başka birisi konur. Örneğin kaşınmanın yerine fiziksel eksersiz yapma arzusu konabilir. Bununla beraber yerine konan semptom, yerine konulduğu semptomla aynı psikolojik büyüklük ve kıymette olmalıdır. Bazı vakalarda direkt telkin ya da semptom yatıştırma yeterli olabilir, diğerlerinde analizin bir derecesini uygulamak gerekli görülür. Şahsın çevresiyle emosyonel ihtiyaçları arasında genellikle bir tezat vardır. Her birimiz karmaşık arzu ve uyarıları bir labirentiyiz. Baskılanmış korku, nefret, sevgi, öfke, anksiete, kıskançlık, suçluluk duygusu, hayal kırıklığı ya da bazı başka sıkıntılar bilinçten silinebilir, fakat bilinç altına işleyerek, fon ksiyonel bozukluklar olarak ortaya çıkan karışıklıklar yaratabilir. Hipnoz, bu etkenleri ortaya çıkarmak ve anlamak ya da yeniden düzenlemek için yol gösteren, bilinç altına ulaşma vasıtasıdır. Emosyonel stres, bilinçaltı sorunları yüzünden arttığı zaman hasta bundan habersizdir. Bu yüzden ona karşı koyması mümkün değildir.
Bilinçaltına hapsedilmiş kötü olayların hatırlanması ve ifade edilmesi sıklıkla dramatik bir iyileşme sağlar. Baskılanmış bu kötü olaylara ve düşüncelere karşı hastanın bilinçli ilgisi bir ruhsal bozukluğu ve şikayeti tamamen ortadan kaldırabilir.Bundan dolayı, hipnoz altında semptomlar şu yollarla tedavi edilebilir
ALINTIDIR
__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2007, 08:25 PM   #7 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart HİPNOZ HAKKINDA BİLMEK İSTEDİĞİNİZ HERŞEY 2

1) Direkt ya da indirekt telkinyoluyla

2) Semptom yatıştırma yoluyla

3) Altta yatan tezatlara bilinçli bir ilgi sağlama yoluyla

4) Her üç tekniğin kombinasyonu yoluyla veya diğer teknikleri kullanma yoluyla

Hipnoz yapma tekniği güç değildir ve çeşitli yollarla başarılabilir. Uygun kullanılan hipnozla bazı hastalıklar ortadan kalıdırılabilir. Birçok değişik hastalık iyileştirilebilir. Hipnoz, ruhsal gevşeme, ağrı kesici, uyuşturucu, yatıştırıcı ya da şikayet yok etme amacıyla kullanılabilir.
Hekimler hipnozun her derde deva bir ilaç olmadığını, fakat akıllıca seçilmiş vakalarda geleneksel tedaviye kıymetli bir yardımcı olduğunu anlayacaklardır. Özel pratikte, bedensel hastalığı olan hastalar, psikosomatik ya da ruhsal şikayetleri olanlara kıyasla nadiren tedavide problem çıkarırlar. Son gruptaki güçlük, sıklıkla yalnız başına geleneksel tıbbi tedaviye olumlu cevabın korunmasında ortaya çıkar. Çok kere bu talihsiz şahıslar bir hekimden ötekine, bir klinikten diğerine koşarlar ve sürekli hastalıklarının kafalarında olduğunu söylerler. Gerçekten, bu şahıslar çok üzgündürler ve ümitsizce yardım ihtiyacı içindedirler. Hipnoterapinin yardımıyla birçoğu daha normal ve iyi yaşama yoluna sokulabilir.
Bu teknikler hekimin koyduğu sınırlar içinde uygulanırsa ve hasta da uygunsa tek başına geleneksel tedaviden fayda görmemiş hastalara etkili olarak uygulanabilecektir. Bu yöntemle hastalara yardım etmekten duyduğum memnuniyet hekimlik sanatın bir uygulayıcısı olarak aldığım en büyük ödüldür. Hipnoterapiyi üstlenen bir hekim bu tekniği öğrenmekteki gayreti oranında ödüllendirilecektir. Kıymetli bir tedavi aracına sahip olacak tıp bilimine karşı yeni büyüleyici ve aydınlatıcı bir yaklaşım keşfedecektir. HiPNOZUN TABiATI Genç ve güzel bayan hipnozitörün gözlerinin derinliklerine baktı, hipnozitörün gözlerinin parlaklığı ve tesir edici ışıkları, güzel bayanı hipnozitörün büyüsü altına götürdü. Hipnozitör sessiz bir şekilde konuştu "Uykunuz geliyor... Göz kapaklarınızın ağırlaştığını hissediyorsunuz... Bütün vücudunuzu zayıf ve kuvvetsiz hissediyorsunuz... Şu andan itibaren benim emrimdesin... Sesim seni kontrol edecek. Emirlerimin hepsine itaat edeceksin..." 1930'lı yıllarda hipnoz sahne gösterilerinde kullanılıyordu ve şov malzemesi yapılıyordu. O zamanlarda kötü hipnozitörler menfaatleri doğrultusunda genç güzel kadınları kullanıyorlar, kendi isteklerini onlara zorla yaptırıyorlardı. Kont Dracula da genç güzelleri, kanlarını emebilmek için hipnoz etmişti. Bu gibi örneklerin yüzünden hipnoz olumsuz olarak ele alınıp, sihirli bir tılsım, şeytani hipnozcu ve isteksiz kurban imajlarına sebep oldu. Hakikaten hiçbir şey gerçek yolundan bu kadar saptırılamazdı. Svengali bahanedir. Hipnozcunun gücü altında olmak saçmadır, yardımsız transta bulunmak gülünçtür. Son günlerde hipnoz, düşünmenin ve insan aklını kullanmanın doğal bir yolu olarak düşünülüyor ki; bu düşünme muhakemeden ve hayali bilimsellikten çok sanatçının düşüncesi gibidir. Bilim toplumunda hala bilim adamı, sanatçıdan çok itibar görür. Bu tür düşünce teşvik edilmelidir. Çünkü böyle düşüncelerhipnozun tehlikeli ve doğal olmadığı düşüncesini yöneltiyor. 1950'li yıllarda T.R. Sarbin'in ve bu günlerde Dr. T.X Barber'in araştırmaları şunları göstermiştir. Hipnoz, sağ beyin hemisfer aktivitesi ile ilişkilidir. Hipnozun büyük bölümü insanların öğrenebileceği bir yetenektir. Tüm hipnotik translar esasında oto (self) hipnozdur. Hipnotik durumdan kişisel olarak yararlanmak için ritüalistik (gizemli) indüksiyon tekniklerine gerek yokdur. Hipnozun nasıl bir fenomen olduğunu tecrübe etmek için kendinden geçmek ve derin transa girmek gereksiz bir davranıştır.

HİPNOZUN YAPISI


Yazmak, okumak, ata ve e binmek, araba sürmek, müzik aleti çalmak gibi bir çok hünerlerin üstesinden gelmiş durumdasınız. Herkes bu marifetleri öylesine doğal hissedebilirki; siz bu marifetler hakkında düşünmek ihtiyacını bile hissetmeyceksiniz. Yani bu marifetleri keşfetmede yeteneğinizi engelleyecek herhangi bir kaza olmadan bunları düşünmek zorunda kalmayacaksınız. Böylece, bir çok sıradan yetenek göz önünde bulundurulmayacaktır. Artık her zaman düşünüp pratik yapacaksınız ve hipnozu çatal kulanıyor gibi öğreneceksiniz, tabiki onun olmasını isteyecek ve pratik yapacaksanız.
Birçok hünerler zihinle ilgilidir, örneğin telefon numarasını hatırlamak , bir dili anlamak, matematiksel hesapları yapmak gibi. Hipnozda zihinle ilgili bir hünerdir. Normal bir zeka ve yeterince güdü sahibi olan herkes hipnozu rahatça öğrenebilir.
Kişilerin hipnoz yeteneğini karşılaştırmak için bir çok dereceler geliştirildi. Örneğin birinin hipnotikkapasitesi gözlerinin başının arkasına doğru çevirmesi ile karşılaştırılabilir. Diğer bir karşılaştırma ise kişiye kolunu belirli bir seviyeye kaldırılması telkininde bulunulduğu zaman kişinin kolu helyum balona takılmış gibi yükselir. Konu ile ilgili detaylı bilgi diğer kitaplarımızda mevcuttur.
Hipnotik fenomenlerin hepsinin olmasa bile, çoğunun günlük hayatta arasıra görüldüğünü ve onları herkesin tekrar tekrar yaşadığını hatırlamakta fayda vardır. Bilinçli beklenti duyusal uyaranlar yaratabilir veya miktarlarını artırabilir. Dövülen çocuk elin vuruşunu gerçek temastan önce hisseder, dişçi sandalyesinde kıvranan şahıs, dönen matkabın dişine temasından önce ağrı duyar. Aksine derin konsantrasyon duyusal uyaranları azaltabilir veya yok edebilir. Radyo ve televizyonu farketmeyecek kadar düşünceye dalabilirsiniz. Kendisini tamamen yarışa vermiş bir atlet, müsabaka bitene kadar ağrılı bir yaranın farkına varmayabilir. Ağrılı bir ayak siğili olan genç bayan, kendisini büyüleyen erkek arkadaşının kollarında neşeyle dans ederken lezyonun hiç farkında değildir, ancak aynı lezyon çalışırken dayanılmaz derecede ağrılıdır. Bu sebeple, bilinçli düşünceler duyusal uyaranların şiddetini etkileyebilir, fakat hipnotik durumdaki bilinçaltına yönelik düşünceler ve telkinlerkadar etkili olamaz.
Aksine, hipnoz sırasında telkinle şikayetler meydana getirilebilir, hemen ortadan kaldırılabilir. Hipnozdaki bir şahıs uygun telkinlerle bilinçaltının güçlü kaynaklarıyla bağlantı kurabilir ve normal bilinçli durumda imkansız olan ruhsal ve fiziksel başarılar gösterebilir. Hasta uzak geçmişte saklı olayları yeniden yaşayabilir veya kasların ve organların gücü üstünde şaşırtıcı hareketler yapabilir.
Kalp ve solunum hızları, kan basıncı, bağırsak hareketler, terleme, mide sekresyonu, mizac değişiklikleri, deri sıcaklığı, menstrüel siklus vs. gibi bazı fizyolojik aktiviteler, doğrudan veya dolaylı telkinle değiştirilebilir. Reaksiyonun kesin şekli hasta hipnozdayken mevcut ruh durumu veya yaklaşım şekline bağlıdır. Örneğin, korku kendisiniöfkeden daha değişik şekilde açığa vurur. Bazan, bir analizin yapıldığı esnada, hasta ard arda değişik ruh durumları gösterebilir. Bu, hipnotik durumun dinamik yapısını iyice gösteriyor.
Bir şahıs hipnotik transtayken bilinçaltı hassaslaşır ve etkilenerekharekete geçirilebilir. Hemen göze çarpan temel özellik, şahsın telkine karşı artmış cevabıdır. Hipnoterapinin başarısı hipnoterapistin mantıklı telkinler yapmadaki ustalığına ve yeteneğine bağlıdır. Hastanın bir otomat olmadığı daima akılda tutulmalı ve emirle yöneltilmemelidir.
Hipnotik telkin iki yolla çalışır, şikayetler meydana getirilebilir veya kaybedilebilir. Hemen göze çarpan temel özellik, şahsın telkine karşı artmış cevabıdır. Hipnoterapinin başarısı hipnoterapistin mantıklı telkinler yapmadaki ustalığına ve yeteneğine bağlıdır. Deneğin bir otomat olmadığı daima akılda tutulmalı ve emirle yönetilmemelidir.
Hipnotik telkin iki yolla çalışır, semptomlar meydana getirebilir veya kaybedilebilir. Hipnoz sonrası uygulanmak üzere verilen telkinle normalbir denekte kaşıntı meydana getirilebilmesi ilginçtir. Hasta hipnotik transta bir telkin yapıldığında apaçık hatırlar ve çok saçma olmasına rağmen, hasta genellikle gerçekten kendisinde kaşıntı olduğunu ve kaşınmaya mecbur kaldığını büyük bir hayretle görür.Yaptığı fenomenleri hipnozun nasıl ve niçin meydana getirdiğini çok az izah edebilmekteyiz. Birçok teoriler teklif edildi ancak hiçbiri genel kabul görmedi. Birçok psikolojik faktörler işe karışır ve fizyolojik faktörlerin önemli bir rol oynadığı (Muhtemelen bazı kortikal beyin değişiklikleri olduğu) konusunda pekçok kanıt vardır. Kanıtlar, hipnozun subkortikal aktiviteyi ve diğer korteks sahalarında bağımsız olarak çalışabilen bazı korteks sahalarını ilgilendirdiğini gösteriyor.

HİPNOZUN TARİHİ


Hipnoz eski bir sanattır, ilk olarak, kutsal kitaplardan önce, büyü, din ve tıp bir ve aynı olduğu zamanlarda dînî ayinlerde kullanıldı. Mısır'da kabile rahiplerinin başarılı tedaviler yaptığı uyku tapınakları vardı. Eski Yunanistan'da tıp tanrıları tapınaklarında hayaller gösterilirdi ve şifalar meydana getirilirdi. Hipnotik anestezi; çivili yatakların üzerine rahatça uzanan veya kızarmış kömürlerin üzerinde yalınayak yürüyen Hint fakirleri tarafından yüzyıllardan beri uygulanmaktadır. Eskiden transın kutsal olduğuna inanılırdı. İlk Hristiyan inanışına göre, hipnoz büyücülüğün bir şekli olarak değerlendirildi. Fakat onsekizinci yüzyılın sonuna doğru, neticede faydalı bir tedavi vasıtası olarak tarif ve kabul edildi. 1779'da "canlı magnetizm" (animal magnetizm) teorisini ileri süren Viyanalı Dr. Franz Mesmer bir bakıma modern hipnoterapinin babası kabul edilebilir. Dr. Mesmer, hipnozun hipnotistten hastaya doğru akan bir magnetizm şekli olduğuna inandı. Bu magnetizma akışının yöneltilmesiyle hastalıkların tedavi edilebileceğini iddia etti. Birçok faydalı sonuçlar göstermesine rağmen, Mesmer'in teorileri Viyanalı meslektaşları tarafından kabul edilmedi. Bu muhalif yaklaşımlardan bıkan Mesmer 1778'de Paris'te çalışmaya başladı ve Fransız soyluluları arasında "Mesmeric" tedavileri hızla popüler yaptı. Hipnozu etkili bir tedavi vasıtası olarak kullandı, fakat aynı zamanda Marie Anteinette'in sarayındaki halkı eğlendiren bir vaudeville oyuncusu oldu. Mesmer'in etkili usulü ve mistik çevresi onun tedavilerini üzerine düşülen bir merak konusu yaptı. Tedavilerinin Fransız Akademisi tarafından incelenmesi yolundaki isteği dikkate alınmadı. Daha sonra, Fransız Hükümeti tarafından teşkil edilen (Benjamin Franklin'in de içinde bulunduğu) bir komisyon onun çalışmalarını incelemekistediği zaman bir sorgulamaya razı olmayı reddetti. Yüzlerce başarılı tedavisine rağmen, komisyon Mesmer'in bir sahtekar olduğunu bildirdi. Mesmer'in yaptığı inkar edilemez birçok tedaviler, öteki bütün tedavi usüllerinin başarısız olduğu ispatlanmış vakalardı, fakat onun eleştirenlere göre, Mesmer'in teorilerinin akla yakın olmadığı gözden uzak tutulmamalıydı. Bir komite üyesi daha fazla araştırma isteyen küçük bir ropor düzenledi fakat dikkate alınmadı. Bu olayla Mesmer itibardan düştü, Paris'ten ayrıldı ve 1815'de anlaşılmadan öldü. Mesmer'in öğrencileri onun tekniklerini değiştirerek gözden geçirerek teorilerini canlı tuttular ve bunlara "Mesmerism" ismi verildi. Mesmer, diğer tıbbi tedavilere cevap vermeyen bazı hastaların tedavisinde hipnozun faydasını ve etkisini başarıyla gösterdi. Kabul edilebilir bir tıbbi işlem olarak hipnozun tedavide kullanımının temellerini attı.
1841'de, İngiltere'de çalışan İskoçyalı bir hekim, Dr. James Braid, Mesmer ve onun takipçilerinin mistik iddialarını reddetti. Çokşüpheci biri olarak, Mesmer'in tıbbi tedavi iddialarının bilimsel anlayışa yönelik bir hakaret gibi görerek kabul etmedi. Merakını yenemeyen Dr. Braid birkaç mesmerism gösterisine katıldı ve magnetizma teorisini ciddiye almamasına rağmen, transa benzer durumun birçok hastaya faydalı olduğunu gördü. Tecrübesiyle, gözleri zorlamak ve yormak için bir deyneği, onun üstüne ve önüne tespit edilmiş parlak bir cisme baktırarak trans benzeri bir durumun meydana getirilebildiğine inandı. İlkin, gözlerin parlak bir cisim üzerine tesbit edilmesinin transı meydana getirdiğine inandı. Fakat daha sonra onun sadece bir dikkat çekme vasıtası olduğunu, hipnozu meydana getirici bir özelliği olmadığını anladı. Braid, böylece (Mesmeric) etkinin magnetizmle ilgisi olmadığını fakat bütünüyle subjektif olduğunu gösterdi. Sekonder bir bilincin varlığını kabul etti ve magnetistlerin fantastik teorilerini ayıklayarak hipnozun bilimsel bir temelini formüle etti. Yunancada uyku anlamına gelen "Hypnos"dan hypnosis kelimesini türetti. Braid'in tedavi raporları saçma olarak damgalandı ve Britanya Tıp Birliği önünde bu konuda konuşmak isteği geri çevrildi.
Mesleki ününü İngiltere'de hipnoza deste sağlamak için sonuçsuz bir teşebbüse harcadı ve bu çabaları sebebiyle tıp çevrelerince bir sahtedoktor ve şarlatan olarak nitelendirildi. Hindistan'da, Calcutta'da çalışan bir İngiliz cerrahı Dr. James Esdaile ile 1840'dan 1845'e kadar hipnoanesteziyle operasyon yaptı. Bu, anestetik ajanların keşfinden önceydi, bağıran ve çırpınan cerrahi hastalarının operasyon masasına kayışla bağlandığı zamandaydı. Esdaile, hipnozu binlerce küçük ve büyük operasyonda başarıyla anestezi için kullandı. Hastaları tarafından takdir edilmesine rağmen, kıskanç arkadaşları onu bir şarlatan olarak nitelediler. Gözden düşerek İngiltere'ye döndü ve Britanya Tıp Derneği tarafından cerrahlık yapmaktan menedildi.
Sahasında en ünlü olan nörolojist Jean Charcot, hipnozu bir tedavi tekniği olmaktan ziyade, histeri için bir tanı kriteri olarak değerlendirdi. Hipnotizma işlemi sırasında aktive olan görünmez bir sıvının işlemdeki etkili ajan olduğuna inandı.
Bir Fransız hekimi, Liebeault, Braid'in çalışmalarını öğrendi ve hipnozla mükemmel sonuçlar elde etmeyi de başardı. Bütün zamanını hipnoterapiye vakfetti ve onun gelişiminde birçok önemli katkılarda bulundu. Braid gibi, o da, hiphotik transın meydana getirilmesinde primer faktörün magnetism değil telkin olduğuna inandı.
Liebeault, yine aynı şekilde saldırıya uğradı ve meslektaşı Bernheim adlı bir Fransız tarafından sahte bir doktor olarak adlandırıldı. Resim: James Braid'in 1843'de İngiltere'de yayınladığı kitabının kapak baskısı. Resim : James Braid'in "MESMERİSM" hakkında 1842 yılında yayınladığı kitabının kapağı. Profesör Bernheim, onun siyatik ağrısı çeken hastalarından birini Liebeault tedavi ettiği zaman tepki gösterdi. Onun tam bir şarlatan olduğunu göstermek niyetiyle Liebeault'a gitti. Fakat aksine, gözledikleriyle o kadar ilgilendi ki hemen hipnoz çalışmasına girişti. 1886'da Bernheim; "Telkin Tedavileri" adlı bu konudaki şaheserlerden birini yayınladı. Fransa'nın en ünlü hekimlerinden biri olarak onun hipnoterapiye ahlaki bir işlem gibi kabul etmesi, önemli ölçüde faydalı etki yaptı. Bernheim mevcut induksiyon tekniklerini geliştirdi ve onun etkisiyle hipnoz sonunda bilim adamlarınca önemli ölçüde desteklendi. Bilim adamları, hipnotistlerin bazı gizli güçler taşıdıklarını iddia etmediklerine inandırıldılar. Bernheim ve Libeault, nancy hipnotizma okulunu kurdular. Öncelikle onların çabalarından dolayı hipnoz bütün Avrupa'da hekimler ve psikologlar tarafından büyük ölçüde kabul edildi. Liebeaut ve Bernheim'in başarıları hipnozu kıymetli bir terapotik ajan olarak tanıttı ve başkalarını onu kullanmaya teşvik etti. Osgood, Stadelmanın, Charpentier, Farez, Grossman ve Backman hipnozu deri hastalıklarında başarıyla kullandılar ve Avrupa'nın heryerinde, hipnoz gittikçe artan öneme sahip bir tedavi metodu oldu. Tahmin edilebileceği gibi aşırı gayretkeşlik yüzünden bu süre zarfında birçok dayanaktan yoksun tedavi iddiaları ortaya atıldı. Ondokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru Beruer, hipnoterapi tekniğini basit telkin durumunun ötesine götürdü ve daha ileri ve etkili hipnoanaliz tekniğini başlattı. Breur, semptomların doğrudan doğruya ortadan kaldırılması yerine, onların sebebini bulmanın önemini vurguladı. Breuer ve Freud 1895'de içinde histerik semptomların geçmişte baskılanmış olaylar yüzünden geliştiğini iddia etttikleri (Studien Ueber Hysteria) adlı kitaplarını yayınladılar. Bilinç seviyesine çıkması represyon tarafından önlenen geçmişteki hoşa gitmeyen bir olay somatik hastalıklara dönüşebilirdi. Hipnoz vasıtasıyla baskılanan olayın bilinç seviyesine çıkması (Abreaksiyon veya katarsis yoluyla) semptomlara dönüşen konversiyonu kaldırdı. Resim James Braid'in 1846 yılında Londra'da yayınladığı "Düşüncenin İnsan Vucudu Üzerindeki Gücü" isimli kitabının kapağı. Liebeault ve Bernheim'in ünleri Viyana'ya ulaştı, Sigmund Freud'un o kadar ilgisini çekti ki Fransa'yı ziyaret etti. Daha sonra Freud, hipnotik trans meydana getirmede etkili olamadığını öğrendi ve kendi psikoanaliz tekniği için hipnozu bütünüyle bıraktı. Hipnozla histeri için kalıcı şifalar sağlamadaki başarısızlığı ve semptomların kişinin psişik hayatında bir fonksiyon gördüğünü vurgulaması hipnozun hızlı ilerlemesini durdurdu.Bu sahadaki ilk çabalarında daha sonraki psikoanalitik teorileriyle birleştirdiği bilginin büyük kısmını kazandıran vasıta hipnoz olmasına rağmen, Freud çalışmalarında hipnozu kullanmaktan vazgeçti. Amerika'daki en ünlü hipnotist, 1862'de Mary Baker Eddy'inörotik bir hastalıktan kurtaran Phineas Quinby sonuçlarının telkin ürünü olduğuna kuvvetle inandı, fakat Mrs. Eddy onun, inanç, din ve mistizm'in karışımı olduğu kanaatindeydi. Sonuçta Hristiyanlık ilmi (Kilisesini) kurdu. Hristiyanlık İlmi'nin faydalı etkilerinden sorumlu faktörler hipnoz ve telkindi. İkinci Dünya Savaşı sırasında ve savaş sonrasında günümüze kadar olan dönemde, hipnozun çok kıymetli bir psikoterapi formu olarak tarif edilmesi ve kullanılmasında hızlanma vardı. Bu, birkaçının ismi, Dr.Erickson, Dr. Weitzen Hoffer, Dr. Gorton, Dr. Pattie, Dr. Schilder, Dr. Rosen, Dr. Schneck, Dr. Heron ve Dr. Lecron olan pekçok önemli hipnoterapistin büyük katkılarıyla gerçekleşti. Yüzyıl önce hipnoz, eter ve kloroformun keşfinden önce bir ağrı kesici olarak popularite kazandı. Freud'un psikoanalizi populer yapmasına kadar, altmış yıl önce psikoterapiye yerleşmekteydi. Birinci Dünya Savaşı'nda fonksiyonel bozukluklardan etkilenen kurban sayısının fazla olması ve psikiatristlerin yeterli fayda sağlayamamaları hızlı ve kısa bir tedavi formuna ihtiyaç doğurdu. Hipnoz bir direkt semptom yok etme ve baskılanan olayları açığa çıkarma metodu olarak yeniden canlandı. Resim : 1855 yılında James Braid tarafından yayınlanan kitabın kapak resmi. Britanya Tıp Birliği 1955'de Medikal Hipnoz üzerine mükemmel, takdire değer bir rapor yayınladı. Amerikan Tıp Birliği Yönetim Kurulu 1958'de Medikal Hipnozu onayladı. Hipnoz hastanın bilinçli katılımıyla iyileştirici etki yapmaya uğraşır. Hipnozun tarihini gözden geçirdiğimizdeolağandışı iddiaların ilk araştırmacıların sık rastlanan bir kusuru olduğunu görüyoruz. Şurası açıktır ki, öncü bir araştırmacının hayatı nadiren memnuniyet verici geçer. Şiddetli baskılara karşı bıkmadan araştırmalarını sürdüren bu adamlara büyük minnetborcumuz vardır.
ALINTIDIR
__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2007, 08:27 PM   #8 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart HİPNOZ HAKKINDA BİLMEK İSTEDİĞİNİZ HERŞEY 3

Bir kişinin kendi kendini hipnoz edemiyeceğine dair eski bir inanç vardır ve bu hipnoanaliz için de geçerlidir. Hipnoanaliz gıdıklama veya gıcıklanmaya benzer. Kişinin kendi kendini hipnoanaliz etmesi oldukça zordur. Yine de rahatlama, anestezi ve sınırlı diğer durumlar için self hipnoz uygulanabilir ve de sürekli durumlar için de self hipnozu tavsiye etmeyi düşünebilirsiniz. En etkili olacak olanı, hasta tamamen kendinde olmaya yakın olmalı ve hasta genelhipnoz hakkında adamakıllı bilgi sahibi olmalı. Eğer hasta transta iken telkinler verilirse, self hipnozu öğrenme daha kolay olacaktır. Hastanın düzenli seansları esnasında yararlı olana paralel bir metod seçimi yapılacaktır. Sizin tavsiye ettiğiniz önerilerin takviyesi için hasta self hipnozu kullanabilir.
Bir hipnotik transda telkinle hastaya "Sen benim seninle olduğumu ve sana yaptığım gibi sana hipnoz için verdiğim önerileri düşünerek kendi kendini hipnotize edeceksin. Sana vermiş olduğum ve senin kendi kendine verebileceğin aynı uyanma telkinlerini verebileceksin ki self hipnozdan uyanmama korkusuna sahip olmana gerek kalmasın. İlave olarak sizin otomatikman uyanabilmeniz için biri sizin yanınızda olmalı ya da başka bir kişi hipnotik durum esnasında size gereklidir."
Self hipnozu başarmak için kullanılan daha az yaygın yollar veya metodlar vardır. Bunlar, kasetçalar ile hastayı hipnotize ederek tedavi etmek, tedavi edici öneriler veya telkinler ve kendi yönteminizle uyanmak gibi çeşitli metodları içerisine alır. Hipnoz sonrasında hasta kaset çalacak ve daha sonraki hayali durumlarda hasta kendi kendine hipnotik duruma girebilecektir. Yazılı telkinlerle ve aynı yolun uygulanmasıyla bu başarılmıştır. Aşağıdaki örnek Cinsel Problemlerde Hipnoterapi adlıkitabımızdan alınmıştır.

A. TEMEL OTOHİPNOZ

Cinsel Problemlerde Hipnoterapi'de birinci basamak, temel self-hipnozun öğrenilmesidir. Temel self-hipnozu iyice öğrenmenizden sonra, onu kendi spesifik cinsel ihtiyaçlarınıza nasıl adapte edeceğinizi bölüm altı ve yedide göreceksiniz. Temel otohipnoz beş fazdan oluşur:
1. Doğal ritmik solunum.KENDİ KENDİNİ HİPNOZ (OTO HİPNOZ)

2. Bilimsel vücut gevşemesi.
3. Olumlu hayal kurma.
4. Oto-telkin.
5. 'Reentry' (Geri Dönüş)

B. DOĞAL RİTMİK SOLUNUM

Doğal ritmik solunum, vücudunuzu kendi solunum ritmini bulmaya bırakmanızı mümkün kılar. Derin derin nefes almak için, kendinizi zorlamanıza gerek yoktur. Sadece, kendinizi uyuyan bir bebeğin rahatlığı ve sükunetiyle nefes almaya bırakın.

Fizyolojik olarak, doğal ritmik solunumun, vücudun gevşemiş bir durumda kalmasına yardım ederek, sempatik sinir sistemi fonksiyonu azaltma eğilimi vardır. Sinir sisteminizin sempatik bölümü, vücudunuzun kendi normal kapasitesinin üstünde zorlanmasından sorumludur. Stress veya tehlike zamanlarında, tehlikeyi karşılaması gereken bütün organlar aktive edilir. Sempatik sistem kalp hızını artırır, her vuruşta daha fazla kan pompalanmasına sebep olur. Göz pupillerinizi genişletir, görme duyarlılığınızı artırır. İlave adrenalin yapılır ve bu da, karaciğerinizi daha fazla glikoz üretmesi için uyarır. Stresi karşılamak için ihtiyaç duyulmayan organlara (mide gibi) giden kan azaltılır. Buna, tehlikeye cevap olarak, vücudun savaşması veya kaçması denir, çünkü, vücut tehlikeyle yüzyüze gelme veya ondan kaçma yoluyla hayattakalmanın yolunu arar. Bu savaşma veya kaçma durumunda kalma, vücudun yıpranmasına ve hırpalanmasına yol açar. Doğal ritmik solunum, vücudunuzu rahatlatmaya yardım etmek ve normal fonksiyonuna geri döndürmek için bir yoldur.
Sürekli ve düzenli solunum yoluyla, sempatik sinir sisteminin rahatlatılması, psikolojik faydalar da sağlar. Rahatlık hissini artırır, sinirliliği yatıştırır, düşünce mekaniğinde rahatlama yapar ve iyilik hissini uyandırır. Basitçe doğal ritmik solunum, parasempatik sinir sistemini aktive ederek bütün vücudun stresten uzak fonksiyonunu sağlar.
Bu solunum tipinin faydalarını, modern bilim adamları gibi, eski yoga filozofları da biliyorlardı. Doğal ritmik solunum, fiziki aktiviteden uzaklaşmanıza izin verir, böylece zihni hipnotik tecrübeiçin hazırlar.

C. BİLİMSEL VÜCUT GEVŞEMESİ


'Relaksasyon Cevabı' adlı eserinde Dr. Herbert Benson, basit gevşeme (iskelet kası gerginliğinde azalma) ile, relaksasyon cevabı (sempatik sinir sistemi aktivitesinde azalma) arasındaki farkı belirtmektedir. Bilimsel vücut gevşemesi her ikisini de kapsar. Doğal solunum yoluyla, eş zamanlı olarak, kas gerginliğini azaltmaya ve sempatik sinir sistemi akitivitesini yavaşlatmaya çalışır. "Bilimsel" adını alır, çünkü, eksternal işaretleri gözleyerek ve ölçerek, vücudun ne zaman gevşediğini tespit etmek mümkündür. Bu eksternal belirtiler, yavaşlamış bir solunum hızı, yüz kaslarının gevşemesi, letarjik bir vücut postürü ve bilekten hafifçe kaldırıldığı zaman, elde ve parmaklarda balmumu yumuşaklığıdır. Bu durumu, bir içecek alma, televizyon seyretme veya sigara içme gibi yalancı gevşeme adı verilen daha sun'i vasıtalardan ayırt etmek için de 'bilimsel gevşeme' ismi verilmiştir.
Deneysel çalışmalar, bilimsel vücut gevşemesinin değişik yollarla sağlanabileceğini göstermiştir. Harvard Üniversitesinde bir fizyolog olan ve gevşemenin hastalığı önleyebileceği şeklindeki inancı sebebiyle bu yüzyılın başlarında relaksasyon üzerine araştırma yapan Edmund Jacobson, rezidüel gerginliğin (hissedemediğimiz kas gerginliği) sıklıkla hastalığın başlatıcısı olduğu sonucuna vardı. Sadece bir kası germe düşüncesiyle bile, kasla elektriksel reaksiyonun başlayacağını keşfetti. Daha sonra, Jacobson, bir kası gevşetme düşüncesinin bilimsel relaksasyon yapabileceği sonucuna vardı. Bilimsel relaksasyonu meydana getirmek için bir teknik olarak progressif relaksasyonu teklif etti. Ancak, onun metodu o kadar karmaşıktı ve o kadar çok pratik yapmayı gerektiriyordu ki, asla popüler olamadı. Yıllar boyunca, bilimsel vücut relaksasyonunu sağlamak için,başka metodlar geliştirildi. 1920'lerde, Almanya'da otojenik eğitim tasarlandı ve psikiatrist J.H. Schultz tarafında geliştirildi. Vizüel imajı kas gevşemesiyle kombine etmesine rağmen bu metod çok uzundu ve zaman tüketiciydi. Bilimsel vücut gevşemesini temin etmek için meditasyon da kullanılmıştır. Biofeedback, relaksasyon sağlamak için, vücut-zihin iletişimini kullanmanın daha modern ve ileri bir metodudur.
Bilimsel vücut gevşemesini sağlamak için, temel self-hipnozun 4 fazında basit bir teknik teklif edilmektedir. Bu tekniğin avantajları çoktur. Bir kere öğrenilince, mevcut alternatif metodları kullanarak kısaltılabilir. Herhangi bir yerde yapılabilir ve özel bir ekipman gerektirmez. Bu relaksasyon durumunu sağlayınca, zihninizi berraklaştırabilecek veonu kendi telkinlerinize açık hale getirebileceksiniz.

D. OLUMLU HAYAL KURMA


Aklınızın kontrolü elinizdedir. Onu kullanarak, analiz ve değerlendirme yapabilirsiniz, olaylara objektif gözle bakabilirsiniz. Tecrübe edebilir, yeniden yaşayabilir, kafanızda canlandırabilirsiniz. Birincisi, mantık ve fikir yoluyla gerçekçi düşünmedir. Sonuncu, hayal gücünü ve deneysel düşünceyi kullanarak hayal kurmadır. Cinsel Problemlerde Hipnoterapi'nin en önemli noktası olan olumlu hayal kurma, hayal gücünün, olumlu zihinsel tabloları yaratmak için esnek biçimde kullanılmasıdır. Olumlu hayal kurma gerçekleştiği zaman, zihni ve vücudu tam olarak etkiler. Uygun olarak gerçekleştirilirse böyle hayaller, bütün hislerinizi etkileyecek kadar canlı ve gerçektirler. Zihninizdeki imajları koklayabilir, işitebilir, tadına bakabilir ve hissedebilirsiniz.
Bu nasıl başarılır? Birinci basamak vücudun tam olarak gevşemesini temin etmektir, öyle ki zihin böyle hayalleri kurmak için serbest kalacaktır. Temel self-hipnozun doğal ritmik solunum ve bilimsel vücut gevşemesi fazlarından geçmenizin sebebi budur. Kalifornia Büyük Tıp Araştırma Enstitüsü'nden Dr. Kroger ve Dr. Fezler'e göre, daha sonra duyusal hatırlama yoluyla canlı olarak hayal kurabilir. Dr. Kroger ve Dr. Fezler bir kere yaşamış bir duygunun, her zaman hatırlanacağını ve hissedildiği zamanı hatırlama yoluyla, o duygunun yeniden yaşanabileceğini iddia ediyorlar. Farzedin ki kendinizin plajda dinlenirken hayal ediyorsunuz. Kafanızda tuzun kokusunu canlandırabilirsiniz. Bunu, kendikendinize 'Tuz kokusu duyuyorum' diye tekrarlayarak değil, fakat kokuyu duyduğunuz anı yeniden yaşayarak yapabilirsiniz. Dr. Barbara Hariton'un öncü çalışması gibi birçok çalışmalar, olumlu hayal kurmanın, cinsel zevkin temel bir parçası olduğunu göstermiştir. Çünkü, olumlu hayal kurma, aşktan uzaklaşmaya yol açan olumsuz yaklaşımları etkisiz hale getirir ve zihni daha çok cinsel zevk verecek olan ototelkine açar. Cinsel Problemlerde Hipnoterapi cinsel zevki artırmak için olumlu hayal kurmayı öğrenmenizi sağlayacaktır.
ALINTIDIR
__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2007, 08:28 PM   #9 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart HİPNOZ HAKKINDA BİLMEK İSTEDİĞİNİZ HERŞEY 4

E. OTOTELKİN

Hipnoz altındaki oto telkinler, hayatınızda, tutum alma, düşünme, hissetme veya cevap verme yolunuzu değiştirmeye yöneliktir. Dr. Kroger ve Dr. Fezler oto-telkinlerin 3 kural tarafından yönetildiğini ifade etmektedirler.

1. Konsantre Dikkat Kuralı:
Kabul edilebilir bir zihinsel imaj üzerinde aşırı konsontrasyon sıklıkla imajın gerçekleşmesine yol açar. Fakat, bu durum, sadece, ferdin imajı estetik ve ahlaki yönlerden kabul edilebilir bulması halinde husule gelebilir. Bütünüyle zihinsel bir telkinin etkisi olmayacaktır. Yani, ejekulasyon problemleri olan bir adam, sadece, kendi kendisine basitçe, "Ejekulasyon refleksimi kontrol edebilirim" diyerek ilerleme sağlayamaz. Bunun yerine, kendisini her ayrıntısından zevk aldığı ve kendiliğinden ejekulasyonunu kontrol ettiği bir cinsel sahnede canlı olarak hayal etmelidir.

2. Ters Etkiler Kuralı:
Sadece daha fazla çaba gösterdiğinizde hatırlamak daha güç olur. Örneğin bir ismi veya anahtarlarınızı koyduğunuz yeri hatırlamayı denediğinizi düşünün. Hatırlamanın en etkili yolunun, hafızanızdaki şartlara, sahnelere ve yerlere giderek bütünüyle hayati hatırlama olduğunu belki de biliyorsunuzdur.

3. Baskın Etki Kuralı:
Kuvvetli bir his, zayıf bir hissin yerini alır. Bu yüzden olumlu hisleri kuvvetlendirmek gerekir. Bu, Cinsel Problemlerde Hipnoterapi programındaki olumlu oto-telkinlerin önemini vurgulamaktadır. Olumlu oto-telkinler kafanızdan olumsuz düşünceleri atmanıza yardım eder. Pekçok kimse, cinsel zevki azaltan olumsuz cinsel düşüncelere sahip oldruğundan, maksimum cinsel zevk almak istiyorlarsa, olumlu oto-telkinleri kullanarak bu düşünceleri atmaları kendileri için önemlidir.

F. GERİ DÖNÜŞ


Geri Dönüş, zihnin, hipnozik durumdan gerçeğe dönmesidir. Geri dönüş, zihniniz karışmadan tedrici olarak ve sakin bir şekilde her zamanki dünyaya geri dönmenize izin verir. Geri dönüş yoluyla, hipnotik durumdan sakin, dinlenmiş ve rahatlamış olarak çıkacaksınız.
Artık, temel self-hipnozun beş fazı arasındaki ilişkiyi anlıyorsunuz. Temel otohipnoz için hazırlanmaya başlayabilirsiniz.

G. TEMEL SELF-HİPNOZ İÇİN HAZIRLIK


Önce hipnoz hakkında genel bir fikir edinmek için, aşağıdaki temel otohipnoz senaryosunu baştanbaşa okuyun. Self-hipnozu öğrenmeniz için ideal yol, senaryoyu bir teybe okumak veya tanıdığınız birinden bunu yapmasını istemektir. Yavaş yavaş okurken yumuşak yatıştırıcı bir ses kullanmalısınız. Bir kere teybe kaydettikten sonra, arzu ettiğiniz zaman geri alabilir ve çalışabilirsiniz. Senaryoyu uygulamaya öylesine alışacaksınız ki,artık teybe ihtiyacınız kalmayacak. Şayet senaryoyu teybe kaydetmek mümkün değilse, onu ve muhtevasını zihninizde canlandıracak kadar çok okumalısınız.
Temel otohipnoz senaryosuyla rahatladığınız zaman, self hipnoza uygun, en önemlisi trafik, telefon ve konuşma gibi dış gürültülerden uzak bir çevre bulun. Işıklar loş olmalı, giysileriniz gevşek ve rahat olmalıdır. Sizi en az rahatsız eden ve en fazla rahatlatan bir çevre bulmayı deneyebilirsiniz.
Rahat bir sandalyeye oturun. Yatmaktan ziyade, oturmanızgerekir. Çünkü, bu yeni usulü öğrenmek için yeterince uyanık bulunmalısınız. Bilimsel vücut gevşemesini sağlamak için yatarsanız uyuyabilirsiniz. Yatmaktan ziyade oturma yoluyla, kendi kendinize hipnozun aktif bir işlem olduğu mesajını verirsiniz. Bu durumsize, kontrol altında olduğunuz ve kendi hayatınızı iyileştirmek için birşeyler yaptığınız hissini verir. Self-hipnozdaki ustalığınız arttıkça, böyle ayrıntılı hazırlıklara gerek duymayacaksınız.

H. PRATİK YAPMA PROGRAMI


Bu eksersizin faydalı etkileri sizi şaşırtacaktır. Ancak, başlangıçta işe yaramadığı görülürse, cesaretiniz kırılmasın. Otohipnoz, pratik yapmayı ve hastanın iyice öğrenmesini gerektiren bir ustalıktır. Eksersizi sürdürün, çok geçmeden bu tecrübeden size fayda ve zevk sağlayacak başarılar elde edeceksiniz.
Yeni bir mahareti öğrenmek için herkesin farklı miktarda zamana ihtiyacı olduğundan, bu mahareti ne zaman iyice öğrendiğinize kendiniz karar vereceksiniz. Bu işlem size yürümek kadar doğal gelene dek, günde yaklaşık yarım saat temel otohipnoz pratiği yapmalısınız. Bu mahareti rahatça gösterebildiğinizi hissettiğiniz zaman, bölüm altıdan ona kadar ayrıntılı olarak verilen cinsel problemlerde hipnoterapi'nin, sonraki kısımlarına geçmek için hazır olacaksınız.

TEMEL OTOHİPNOZ SENARYOSU


Not: Aşağıdaki bölümde her üç periyodda talimatı gördüğünüz zaman kısa bir süre durun.
a- Faz I - Doğal Ritmik Solunum
Gözlerinizi kapatın ve vücudunuzu soluk almaya bırakın... Dikkatinizi vücudunuzun doğal solunum ritmi üzerinde toplayın... Sadece soluk alıp vermeniz üzerinde konsantre olun, bütün diğer düşünceleri uzaklaştırın... Aklınıza rahatsız edici düşünceler gelecektir, fakat bırakın onları açık pencereden geçen rüzgar gibi zihninizden gitsinler... Her nefes alışta daha çok ve daha çok gevşediğinizi hissedin... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... İşte böyle... Şimdi, her nefes alışta vücudunuzun rahat, sakin ve gevşemiş olduğunu, ve gerginlikten uzak olduğunuzu hayal edin... Gevşek biçimde nefes alın... Gerginlikten uzak nefes alın... Gevşekbiçimde nefes alın... Gerginlikten uzak nefes alın... Nefes alın... Verin... Alın... Bir dakika veya daha fazla süreyle böyle nefes alıp vermeye devam edin... (Kısa bir süre durun.)
b- Faz II-Bilimsel Vücut Gevşemesi Şimdi, kaslarınızı gevşetmeye başlayın... Sağ ayak kaslarınızın gevşemesine izin verin... Her nefes alışta ayağınızın serbest, rahat ve gevşek olduğunu hissediyorsunuz... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Gevşekliğin sağ baldırınıza yayılmasına izin verin... Sağ baldırınız ısınıyor, ağırlaşıyor ve gevşiyor... Nefes alın... Verin... Sıcaklık sağ uyluğunuza yayılıyor... Sağ bacağınız bütünüyle gevşemiş durumda... İyilik ve sıcaklık hissini sağ bacağınızda toplayın... Gevşek biçimde nefes alın... Gerginlikten uzak nefes alın... Şimdi solayağınızı gevşetin... Rahatlık veren gevşemenin sol ayağınıza yerleştiğini hissedin... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Gevşemenin sol baldırınıza yayılmasına izin verin... İşte böyle... Nefes alın... Verin.... Gevşemenin sol uyluğunuza yayılmasınaizin verin. Sol bacağınız bütünüyle gevşemiş, ısınmış ve ağırlaşmış durumda... Gevşeme hissini bacaklarınızda toplayın... Bacaklarınızın serbest ve gevşemiş olduğunu hissediyorsunuz... Bir süre bacaklarınızdaki gevşeme hissinin zevkini tadın... (Kısa birsüre durun.) Şimdi, bırakın gevşeklik kalçalarınıza ve pelvik bölgenize yayılsın. Bu organlarınız rahatlıyor... Gevşek biçimde nefes alın... Gerginlikten uzak nefes alın... Kalçalarınız bütünüyle bir rahatlık durumuna giriyor... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Bacaklarınız, kalçalarınız ve pelvik sahanız üzerindeki gevşemeye dikkatinizi verin... (Kısa bir süre durun.) Belinizin ve karnınızın daha çok ve daha çok gevşediğini hissedebiliyorsunuz... Her nefes alışta beliniz ve karnınız ağırlaşıyor ve daha çok gevşiyor... Nefes alın... Verin.. Alın... Verin... Gevşek biçimde nefes alın... Gerginlikten uzak nefes alın... Şimdi daha derin bir gevşeme hissi sırtınıza yayılıyor... Sırtınızdaki her kas gevşiyor, yumuşuyor, serbestleşiyor ve çok rahatlıyor... Her nefes alış gevşemeyi biraz daha artırıyor... Dikkatinizi bacaklarınız ve vücudunuzun üst kısmı üzerindeki derin rahatlama hissi üzerinde toplayın... (Kısa bir süre durun.) Gevşemeye bağlı olan rahatlığın sağ elinize yayılmasına izin verin... Sağ eliniz çok gevşek ve yumuşak durumda... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Sağ elinizden sağ kolunuza doğru sıcaklık yayılıyor... Şimdi kolunuz bir kukla kolu gibi gevşemiş durumda. Sağ kolunuzdaki serbestlik, sıcaklık ve gevşeklik hisleri üzerinde dikkatinizi toplayın... Nefes alın.. Verin... Alın... Verin... Şimdi sol kolunuzun daha çok ve daha çok gevşemesine izin verin... Eliniz yumuşak ve gevşek durumda... Sıcak hisler parmaklarınıza ve elinize yayılıyor.. Nefes alın... Verin... Alın... Verin.... Sıcaklık ve ağırlık sol elinizden sol kolunuza yayılıyor... Sol kolunuzun gevşediğini hissedin... Ayaklarınız, bacaklarınız, pelvisiniz, karnınız ve kollarınızdaki serbestliğe ve gevşemeye dikkatinizi verin... O kadar gevşemiş durumdasınız ki... Her nefes alışınızda, vücudunuz daha derin bir gevşeme durumuna giriyor... İşte böyle nefes alın... Verin... Alın... Verin... Vücudunuza yayılan rahatlığın zevkini tadın... (Kısa bir süre durun.) Şimdi, boynunuzu ve omuzlarınızı gevşetin. Her nefes alışınızda, masajyapan sihirli ve mahir ellerin gerginliği uzaklaştırdığını hayal edin... O kadar gevşemiş ve rahatlamış durumdasınız ki... Kendinizi omuzlarınızdan büyük yükler kaldırılmış gibi hissediyorsunuz... Omuzlarınız sıcak, serbest ve gevşemiş durumda... Boynunuza ve omuzlarınıza ustaca yapılan masaja dikkat edin... Gevşemiş biçimde nefes alın... Gerginlikten uzak nefes alın... Nefes alın... Verin... Şimdi ağzınızı açın ve ağız kaslarınızı gevşetin... İşte böyle... Ağzınızın etrafındaki kaslar, iyice gevşemiş durumda... Çeneniz gevşemiş durumda ve dişleriniz birbirine dokunmuyor... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Gevşeme bütün yüzünüze yayılıyor... Sanki gözleriniz yuvalarında yüzüyorlarmış gibi hissediyorsunuz... Her yeni nefes alışta, daha çok gevşemiş durumdalar... Göz kapaklarınız ağırlaşmış ve gevşemiş durumda... Gerginlik yüzünüzden uzaklaşıyor... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Şakaklarınız ve alnınız o kadar gevşemiş durumda ki... Gevşeme hissi, başınızdan ayak parmaklarınıza kadar, vücudunuzun her kısmına doluyor... Gevşemenin bütün vücudunuzu dolaştığını hissedin... Sanki gevşeme kan dolaşımınızdan akıyor... Gevşek biçimde nefes alın... Gerginlikten uzak nefes alın... Bütün vücudunuzun son derece rahatladığını hissediyorsunuz. Bütün vücudunuzdaki sıcaklık, ağırlık ve gevşemenin zevkini tadın... (Kısa bir süre durun.)
c. Faz III - Olumlu Hayal Kurma
Pekala, şimdi kendinizi on basamaklı bir merdivenin en tepesinde buluyorsunuz... Merdiven güzel, hoş bir yere iniyor... Bütünüyle rahatlayabileceğiniz bir yere... Belki de daha önce orada bulundunuz... Burası emniyetli, çok güzel bir yer... Basamakları indikçe bu çok güzel yere biraz daha yaklaşıyorsunuz... Onuncu basamağı iniyorsunuz... O kadar gevşek durumdasınız ki... Nefes alın... Verin...Alın... Verin... Şimdi dokuzuncu basamağı iniyorsunuz... Her basamakla birlikte daha çok gevşiyorsunuz... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Yedinci ve altıncı basamakları iniyorsunuz... Bu çok güzel yeri gittikçe daha açık olarak görmeye başlıyorsunuz... Beşinci basamağı iniyorsunuz... Nefes alın... Verin... Alın... Verin... Gittikçe daha çok ve daha çok rahatlıyorsunuz... Dördüncü basamağı yavaşça inin... Üçüncü basamağı... Şimdi ikinci basamağı... Şimdi birinci basamağı... Şimdi çok güzel bir yerdesiniz...İçinizi huzur ve mutluluk doldurdu...Sizin özel yerinizde huzur ve mutluluk mevcut...Etrafınıza bakınınız...Ne gördüğünüzün farkında olunuz...Ne hissettiğinizin farkında olunuz..Duyguların farkında olunuz...Sesleri dinleyiniz...Hislerinize yol vererek mutluluğu tadınız...Kendinizi huzur ve saadet içerisinde hissediniz...Kendinizi mükemmel,sakin ve emniyette hissediniz...Derin derin soluk alınız...Soluğunuzu yavaşça bırakınız...Derin derin soluk alınız...Yavaşça bırakınız...Spesifik yerinizin konforuna ve rahatlığına dikkat ediniz...( Konuyu hülasa etmek için bir süre ara veriniz.)
d. Faz IV- Oto Telkin
Şimdi size zevk verici ve mutluluk dağıtıcı bir ortamda iken,bu hisleri arzu ettiğiniz herhangi bir zamanda geri çağırabileceğinizi söyleyiniz... (Onsaniye ara veriniz.) Faydalı,muktedir ve muhabbet dolu bir hisle kendi kendinize telkin yapınız...Yine zihninizde aynı hislerle bu düşünceleri mümkün olduğu kadar tekrarlayınız...(On saniye ara veriniz.)
e. Faz V-Geri Dönüş
Şimdi yavaş bir şekilde merdivenlerden ineceksiniz...Çok yavaş bir şekilde yürüyünüz...Her basamağı geçtikçe zihninizde hayal ettiğiniz arzu ve isteklerinize ulaşacaksınız...En son basamağa ulaştığınız zaman kendinizi enerji dolu ve çok zinde bir şekilde gevşemiş olduğunuzu hissedeceksiniz...Dinlenmiş bir şekilde olduğunuzu hissedeceksiniz... Vücudunuzun ve zihninizin daha güçlü olduğunu hissedeceksiniz... Şimdi yavaş yavaş basamakları tırmanmaya başlayınız...Şimdi birinci basamağa çıkınız...Artık geri dönüyorsunuz... Şimdi ikinci basamağa çıkınız...Sıra üçüncü basamakta...Kendinizi daha zinde ve gevşemiş hissediyorsunuz... Dördüncü ve beşinci basamakları çıkınız...Soluk alınız...Veriniz... Alınız... Veriniz...Zihninizdeki isteklerden vazgeçmeye başlayınız...Şimdi altıncı basamağa çıkınız...Nefes alınız... Veriniz...Alınız...Veriniz...Şimdi yedinci basamağa doğru hareket ediniz...Şimdi sekizinci basamağa çıkınız... Düşüncelerinizi ve bakışlarınızı odanın içine yoğunlaştırınız...Artık yolculuğunuzun sonuna ulaşıyorsunuz...Birkaç adım sonra tam bir canlılık ve zindelik içinde olacaksınız...Nihayet onuncu basamağa ulaştınız..Nefes alınız...Veriniz...Alınız...Veriniz.... Artık onuncu basamaktasınız ve gözlerinizi açabilirsiniz...Bu şekilde bir dakika bekleyiniz ve kendinizi etrafınıza adapteediniz... Sizlerin çoğu, böyle bir pratik uygulamadan sonra süratli bir şekilde birinci ve ikinci fazlara erişebilirsiniz.Eğer öngörülen süreden daha kısa bir süre içerisinde yukarıdaki yöntemlerle bilimsel gevşeme durumuna erişebiliyorsanız birinci ve ikinci fazdan sonra gelen aşamalara geçmek için çalışma yapabilirsiniz.Bu aşamaları geçtikten sonra doğrudan dördüncü ve beşinci fazlar üzerinde çalışınız.

İ. TEMEL OTOHİPNOZ ÇALIŞMASININ BİRİNCİ VE İKİNCİ FAZLARINA ALTERNATİF UYGULAMALAR


1. Rahat bir şekilde oturunuz ve gözlerinizi kapatınız.Düşüncenizi ve konsantrasyonunuzu nefes alıp vermeniz üzerine yoğunlaştırınız... Şimdi sizin etrafınızı saran ve sizi rehavete sokan bir ışık huzmesi içerisinde olduğunuzu hayal ediniz...Rahatlamaya ve gevşemeye yukarıdan başlayarak yavaş yavaş aşağı doğru ininiz...Rehavet duygusu ve gevşeme hissi her hücrenize ve her kasınıza ulaşana kadar gayret ediniz...Bu rehavet duygusunun etkisi ile kendinizi iyi, emniyette ve hoş hissedeceksiniz...Bu duyguların her hücrenize ve her sinir lifinize ulaşabilmesi ,bu duyguların daha da derinliğine hissedilebilmesi için ruhi engelleri kaldırınız...Bu derinliğini hissediş içerisinde vücudunuzda damarlarınızda dolanan kanın dolaştığını hissetmeye çalışınız... Solunumunuz daha da yavaşlayarak rehavet duygusununu tüm benliğinizi sardığını hissediniz...Her nefes alışınız ile birlikte vücudunuzun her santiminin daha da gevşediğini hissediniz...Saniyelerin her tik takı sizi daha derin bir rehavete götürecektir...Şimdi kendinizi daha huzurlubir ortamda hissedeceksiniz...
2. Nefesinizi içerinizde tutmaya gayret ediniz ve havanın ciğerlernizin en ücra köşesine kadar doldurduğunu hayal ediniz..Her nefes alışınız ile karnınızın nasıl yükseldiğini ve alçaldığını görmeye çalışınız.. Bir eliniziveya iki elinizi birden karnınızın üzerine yerleştiriniz...Ve nefesinizin ritmik hareketlerini takip etmeye çalışınız...Şimdi rehavet ve gevşeme kelimeleri üzerinde düşününüz...Gevşeme ve rehavet kelimelerinin sakin ve tatlı bir sesle işitildiğini hayal ediniz...Gevşeme ve rehavet kelimelerinin vücudunuzun her hücresince emildiğini tahayyül ediniz...Tüm bunların üzerinde gerçekten gevşeyiniz...Bu şekilde rahat,huzurlu,gevşemiş ,ağırlığını kaybetmiş ve sakin bir şekilde rehavete eriştiğinizi hissediniz...Şuanda vücudunuz sanki bir kukla gibi oldu...
3. Nefesiniz üzerine yoğunlaşınız...Aldığnız her nefes sizi daha da gevşetmekte,rahatlatmakta ve huzura sokmaktadır...Şu anda yumruklarınızı sıkabildiğiniz kadar sıkmaya başlayınız..Şimdi de onları gevşetiniz...Şimdi de elleriniz aracılığı ile gevşeme duygusunun tamamen yayıldığını hissediniz...Şu anda da omuzlarınızı boynunuza doğru itiniz ve onları sıkabildiğiniz kadar sıkınız...Şimdide kaslarınıza gevşemeleri için izin veriniz..Şimdi de vücudunuzun tüm diğer parçalarını önce gerdiriniz,ardından gevşetmeye devam ediniz...Bu durumda tüm vücudunuzun gevşediğini,rehavete erdiğini ve sükuna ulaştığını hissedeceksiniz. HİPNOZ HASTASININ ÖZELLİKLERİ
Hipnoz adaylarını seçerken hastanın değerlendirilmesi önemlidir. Benim kanaatime göre gelecek hastaların uygun olup, olmadıklarına karar vermek için kullanılacak kriterler şunlardır:
A. Yaş
B. Hipnoza ve hekime inanç ve şifa bekleme
C. Motivasyon
D. Konsantre olma kabiliyeti
E. Hayal gücü
ALINTIDIR
__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2007, 08:29 PM   #10 (permalink)
Üsteğmen
 
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 310
Tesekkür: 0
111 Mesajinıza toplam 419 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
skorpy is an unknown quantity at this point
Standart HİPNOZ HAKKINDA BİLMEK İSTEDİĞİNİZ HERŞEY 5

yirmi yaşları arasında veya yirmi yaşların ilk yıllarında olan hastaların diğer yaş gruplarına nazaran hipnotik duruma daha kolay ve hızlı girdiği görülmektedir. Spesifik yaş sınfı olmamasına rağmen, yedi ila altmış yaş arasındakiler en iyi hipnotize olmaktadırlar. Hipnoz, yüksek hayal güçleri sebebiyle yedi yaştan daha küçükler üzerinde bile etkilidir. Çocuklarda hipnoz genellikle son derece basit bir işlemdir. Çocukların yaklaşık yüzde 100 ü hipnotize edilebilir. Teknik, adultler için tasarlanandan biraz farklıdır. Pratikte, çocukların hafif bir transa girdikleri ve onları hipnotize etmek için gerekli tekniği minimal olduğu görülecektir. Bu konuda iki ana kural şudur:
a) Çocuğun güvenini kazanınız.
b) Ne yapacağını ona anlatınız.
Yazarlar arasında erkeklerin mi yoksa kadınların mı hipnoza karşı daha hassas oldukları konusunda farklı fikirleri vardır. Fikirlerin çoğu kadınların erkeklere nazaran daha iyi denekler olduğu şeklindedir. Bu durum, muhtemelen toplumumuzdaki kadınların daha bağımlı cinsiyet olmalarına ve bundan dolayı, hipnotik indüksiyon sırasında verilen telkinlere daha az direnç göstermelerine bağlıdır.

B - HİPNOZA VE HEKİME İNANÇ VE ŞİFA BEKLEME :

Hipnoza karşı beslenen inancın bilinçli olması şart değildir. En iyi sonuçların birçoğu şöyle diyen hastalarda meydana geldi. "Beni hipnotize edebileceğinize inanmıyorum." Bu pek çok insan için, gece tek başına bir mezarlıktan geçmeye benzer, hiçbirimiz hayaletlere inanmasak da, orada kimseyle karşılaşmayı istemeyiz. Hipnoz hakkındaki batıl inançlar vehipnotistin gücüyle ilgili yanlış fikirler çoğu kez, hastanın hassasiyetini arttırıcı yönde etki eder. Bazan batıl inançlar ve yanlış fikirler hastayı engelleyecek özelliktedir. Fakat bu durum hekimle ilk konuşmada ortadan kalkabilir. Birçok yanlış fikirler, filmde, sahnede, televizyon veya radyoda hipnozun son derece dramatik sunulmasından kaynaklanmaktadır. Bilinçaltı inancı hipnoz için elzemdir, bilinçli inanç ise arzu edilir. Şifa beklemek için inanç olmalıdır. Bazı hastalar, ancak öteki bütün tedavitürlerini denedikten ve pekçok hekimi ziyaret ettikten sonra hipnoza başvururlar. Bu hastalar tedavi metoduna inanmış olmalarından ziyade, onun, kendilerinin son umudu olduğuna inandıkları için, hipnotik tedaviye başvururlar. Bununla beraber, büyük kısmı,ilk seanslarında hipnoza iyice inanırlar. Hasta, bir hipnetorepist olarak, hekimine güvenmelidir. Onun karar ve fikirlerine saygı duymalıdır. Bir hekimden yıllarca eski usul tedavi almış bir hasta, hipnoterapi için, cevap vermeyen birine nazaran daha iyibir aday olacaktır. Bazı hastalar rahatsızlıklarının psikojenik kısmını sorun kabul etmezler. Şayet bunlar iyi hipnotik denekler olurlarsa, iyileşme mükemmeldir. Ancak psikoterapiye karşı direnç meydana gelirse, iyileşme için daha dikkatli olunmalıdır. Tedavi süresinin uzatılması gerekebilir. Şahıs şifa bulacağını beklemelidir. Beklemek, arzu etmeyle aynı şey değildir. Uykusuz biri uyuyabilmeyi arzu eder, fakat, genellikle, bir başka uykusuz geceyi bekler.

C - ARZU VE YÖNELİM:Hastanın, inanç kazanmak için samimi bir motivasyonu olmalıdır. Bu belki de en önemli ön şattır. Bazan, hasta hipnotik tedaviyi ve terapisti kendi savunma sistemine yönelik bir tehlike gibi görür. Bu durum doğal olarak hastanın gururunu ve güvenlik hissini arttırır ve hasta tabii ki, mevcut davranış şeklinde ısrar ederek herhangi bir bozma veya değişikliğe karşı direnir. Şifa sağlamak için, hastanın yeterli arzu ve yönelimi olmalıdır. Ağır ruhsal bozukluğu olan hastaların motivasyonu çok azdır. Hipnotik indüksiyon temininde, direnci önlemek için sadece hasta motivasyonunun değil, aynı zamada hekim motivasyonun da önemli olduğu düşünülebilir. Bunun karşılıklı bir ilişki olduğunu ve samimi olmazsa, hekimin dirence sebep olabileceğini akıldan çıkarmayınız. Bazan, bir merak konusu olarak, hipnotize olmanın heyecanını yaşamak için veya sadece ne olduğunu görmek için hipnozu denemeyi arzu edenler hipnotik tedavilere başvururlar. Farkına varılırsa, böyle gruplar kabul edilmemelidir. Üçüncü seanstan sonra, iyileşme motivasyonu eksikliğinin hekimden saklanması güçtür. Hasta konsantre olabilecek kadar, ruhsal kapasite taşımalıdır. Zeka seviyesi düşük şahıslardaki sonuçlar kötüdür. Çoğunlukla, daha zeki ve daha iyi eğitim görmüş bir şahıs, daha iyi denektir. En azından vasat bir zeka arzu edilir. Eğitim görmüş olma, hekimle hasta arasındaki ilişkiyi kolaylaştırdığı ve açıklığa kavuşturduğu için arzu edilir. Eğitim hastanın şikayetlerini, yaklaşımlarını ve arzularını daha açık tarif etmesini sağlar. Normal şahıslarla kıyaslandığında, en iyi hastalar zeki olanlardır. Psikotikler, gerizekalılar ve bazı psikonörotiklerin hipnotize edilmesi güç, hatta imkansız olabilir. Fiziksel rahatsızlıkların, sinirsel orijinli olma ihtimalini düşünebilen bir hasta, kendisine böyle bir ihtimalin tartışılarak izahedilmesi gereken hastaya nazaran çok daha iyi cevap verecektir. Böyle düşünen hastalar, bu düşüncelerini hemen, genellikle de şikayetlerini anlatırken açığa vuracaklardır. Normal düşünce miktarından daha fazlasına sahip olan hastalar, birkaç tane bitmemişveya memnun edici olmayan analize tabi tutulmuş veya psikoloji sahasında çok okumuş olabilirler. Çoğunlukla, böyle bir hasta, daha çok şey istemeyi ve daha çok eleştirmeyi öğrenecektir ve tedaviye ortalama bir hastadan daha az cevap verecektir.

D - KONSANTRE OLMA KABİLİYETİ :Hasta ilişki kurmaya istekli olmalıdır. Bu özellik, şüpheciler ve psikolojik bir dengesizliği olanlar dışında herkes tarafından gösterilir. Kooperasyon kurma kaabiliyetini azaltabilen korkular, şüphe, endişeler, ilk hipnotik seanstan önceki tartışmada ortadan kaldırılmalıdır. Hastanın en önemli katkılarından biri, konsantre olma ve dikkatini toplama kaabiliyetidir. İnsanların çoğu konsantre olabilir, fakat, bazan, kişilik yapısı veya öteki faktörler sebebiyle, hipnotik indüksiyon için gerekli birkaç saniye süresince bile dikkatini tek bir düşünceye yöneltemeyen bir şahıs müracaat edebilir. Vaktin sınırlı olması bu tip bir hastanın herhangi bir hekim tarafından kabul edilmesini önleyebilir.

E - HAYAL GÜCÜ :Hastalarımızda engin bir hayal gücünü aramalıyız. Hayal gücü geniş; yer, zaman ve kişi bileşimlerinin çeşitli karışımlarını hayalinde kurabilen hastalar, indüksiyon tekniğinin başarıya ulaşmasında çok etkilidir. Bu tip hastalar tedaviden de büyük yarar görür.

HİPNOTİK SEANSIN ÖZELLİKLERİ


Hastanın ilk kez hipnoz için etkilenmesi hemen hemen onun kendisini etkilemesi kadar önemlidir. Hatta bu esas olmamasına rağmen çevredeki uyarıcılar minumum derecede olmalıdır. Şahsı hipnotik transa teşvik için hipnozun doğasını rahatça açıklayabilirim. Kişinin hipnoz hakkındaki her yanlış bilgisinden kişiyi arındırmak gereklidir. Hastaların çoğu hipnoz seansı esnasında şuurlarının kaybolacağını sanırlar. Bu yanlış bir düşüncedir. Onlar açıkça şaşkınlık, dalgınlık, ofis gürültüsü veya buna benzer şeylerin dışında olacaklar, bunları algılamayacaklar fakat onlar trans anında neler olduğunu şiddetli bir şekilde bileceklerdir. Hastalığın başlangıcına neden olan belli başlı problemlerin ve hastanın hastalığının tartışılması esnasında; sahısa karşı müşfik ve sempatik bir yaklaşım tarzı kullanmak gerekli bir hususdur. Hastanın gözlerine direk bir şekilde bakmaya muktedir olmak; muhtemel problemleri aşmada doktora yardım edecektir. Kullanılan konuşma dili hastanın idrak alanı içerisinde olmalıdır. Eğer hastaya yararlı olacaksa, onu rahat ettirecekse veya hastalığın sebebini öğrenmede yardımcı olacaksa kullandığımız dil şaşmaz bir tarzda olmalıdır. Kişinin psikolojik yapısını, kişisel kalıbını, fiziksel ve zihin istidadını anlamak çok önemlidir. Bazı hastalara mantıksız öneriler onların ahlaki davranışlarına zıt düşmemek şartıyla telkin edilip onların güvenlerini yeniden kazanılması sağlanmalıdır. Düşüncelililik, nezaket ve itibar zorunludur. Aynı zamanda ona onunla birlikte çalışmadan ne beklediğim hakkındabilgi veririm. Herhangi bir eğilime karşı kaçınmasını ve uzak durmasını, ne dediğini veya niçin dediğini; ona analiz ettirme, öğretme, sonuca varmak için gereklidir. Doktor trans esnasında sadece bir yol göstericidir; bu nedenle hastanın arzu ettiği herhangi bir zamanda, transın sonuçlandırılması arzu ediliyorsa hasta üzerindeki baskıdan vazgeçilmelidir. Hipnoz ona katılan kişinin, katılmayı kabul etmediği müddetçe mümkün olmayan ve oluşmayan bir fenomendir. Hipnoz, hasta ile doktor arasında olan ortak bir çalışmadır. Hipnozun amacı; kişinin kendisini kişisel olarak kontrol etme kapasitesinin yükselmek ve hastayı daha fazla hipnoterapiste bağlamamaktır. Hipnozun derinliğini artırarak ilerlemeyi temin etmek için belirli bir dereceye kadar anksiyete gereklidir; bu nedenle tüm hastalardaki anksiyeteyi dağıtmaya hipnoz esnasında teşebbüs etmeyerek, bu durumun normal ve gerekli olduğunu kabul ederiz. Kişi kendi sorunlarını çözmeyi öğrendiği zaman ve buna bağlı olarak duygusu açısından kişiliği geliştiği zaman en iyi sonuç elde edilir. Hergünkü yaşadığı hayatın çatışmalarından habersiz olabilen normal dışı şahıslar sonuçta; anksiyete, depresyon, saldırganlık ve hayal kırıklığı gibi tabloları beklemelidirler. Ona problemelerden kaçınması tavsiye edilmemeli fakat çözmesi için cesaret verilmeli ve hergünkü yaşamında karşılaştığı sorunlarla kavga etme rolü öğretilmelidir. Hastaların çoğu, özellikle hipnoterapiyi talep ederek ona başvururlar. Bazıları hipnoza kendisine yardım eden bir arkadaş gibi kabul ederek onu uygular. Diğer bir grup ta değişik ve yeni şeylere olan ilgilerinden dolayı hipnoza başvururlar. Bunların son ümidi olarak başarısız da olsa bir kaç kez hipnoz görüşmesi denenir. Hipnoz için herkes uygun bir aday değildir. Bunların çoğu çok yararlı bir şekilde hipnotik tedaviden fayda görecek kişiler değillerdir. Tecrübeyle birlikte hastanın geçmişinde, fiziksel muayenesinde ve davranışı gibi etmenlerde bilgi alırken zorlanabilirsiniz ki bunun hipnoza faydalı olacağı veya olmayacağı kesin değildir. İyi bir rahatlama durumu için hastanın hipnozu gerçekten isteyip istememesi durumlarında azimkar olarak zor problemlerle karşılaşabilirsiniz ki hasta bundan bahseder ya da gerçekten hasta bir nedenle bahsetmeyebilir ki hastaya kabul ettirmek veya ettirmemek bu görüşme esnasında olur. Genellikle ilk görüşme esnasında hastanın hipnoterapiyi istemesinin spesifik nedenini; hasta bilinçli ve kasdi olarak gizli tutmuş olsa bile siz gerçek nedeni belirleyebilirsiniz. Hasta o esnada kurtulmayı umduğu psikolojik problemleresahiptir; fakat hasta bu problemleri tartışmayı gönülsüz kabul eder. Bu durumda kendisi için daha az önemli bazı durumlar için hipnoterapiyi ister. Hastanın tedavi metodlarını araştırmasındaki doğru motivasyonları, hipnoz hakkında anlaya gelebileceği detaylı bir araştırma aracılığı ile kazanır. Sonuçta inandığı hipnoz yöntemi ona göre onun olmasına inandığı tedavi değişikliklerini gerçekleştirebilir ve böylece kendi alışkanlıkları ile ilgili olarak değişeceğini umduğu şeyler bir kere de başarılacaktır. Hastanın anlattığı dertler ve problemler ile, hastanın tedaviden beklentileri arasındaki insicamsızlık ve uyumsuzluk, hastanın sakladığı ve gizli tuttuğu önemli bilgiler için bir ipucudur. Siz özel olarak tutarlı bir şekilde bir durumu not etmelisiniz. Fakatilk seansta problemlerin tamamını çözmek ve soruları açıklamak gereksizdir. Hipnoz kişiler arası ilişkinin bir sonucudur. Hipnoz yapabilme yeteneği ve derin hipnoza ulaşmak hipnotizörün yeteneğiyle doğrudan orantılıdır. Eğer hasta başarılmasını istiyorsagenellikle bu durumlarda hipnoz daha başarılıdır. Hipnoz hakkındaki sorular hastadan istenmeli veya rica edip sormasını sağlamalı. Ön hazırlık sohbetine her açık gerginlik ya da rahatsızlıklarında her gayret ya da mücadele için girişim, hastanın psikolojisinde olumlu gelişmeler sağlamalı ya da hastanın durumunu düzeltmeli. Yanlış anlamayı ortadan kaldırmak çok önemlidir ve bu tedavinin başlangıcında başarıya ulaşmak için çok yararlıdır. Bir seansta tam bir tedavinin başarılabileceğine inanmak çok önemli bir kriterdir. Ancak bu nadiren mümkün olur. Hastaların çoğu hipnoz esnasında derin bir şekilde bilinçsiz bir durumda kalacağını zanneder. Bu şekilde yanlış anlamalar bir liste halinde uzatılabilir. Ben hastalarıma ilk seansı uygulamadan önce hazırladığımbu kitapçığı okumalarını tavsiye ederim. Bu kitabın içindeki bilgilerin bir kısmı direk olarak hastalarıma hitap ederken , bir kısmıda uygulayıcılara hitap etmektedir. Ancak bu bölümlerin tamamından da hastalarımın alacağı çok şey vardır.Aşağıda soru cevapolarak verdiğim bilgiler genellikle hastalarımın kafalarında oluşan şeylerdir:

SEANSIN SONA ERDİRİLMESİ

Bu noktanın özenli olmamasına rağmen transdan çıkmanın tamamen sizin kontrolünüzde olmadığının, (önemli olan) hatırlanması gereken unsur olduğuna inanırım. Birçok test kitabı kişilerin hipnozun normal seyrinde derhal hipnozdan çıkması gerektiğini vurgular ki bu her olay için gerçekleştirilemez. Eğer hipnozdan çıktıktan sonra sorulsa birçok kişi canlı bir şekilde hipnozun trans durumunu detaylı bir şekilde hatırlayabilir. Eğer onlara soru sormaya 15-20 dakika gecikirseniz muhtemelen onların hatırlamalarında daha çok bir karışıklık ve çarpaşıklık olacaktır. İlk sorulardaki meydana çıkarılacak olan şeyler hasta hipnozda iken yaşamış olduğu şeylerdir ve trans durumu birden bire sona ermez. Benzer olaylarda hatırlanmaya çalışılan şeyler genellikle geceye ait olaylardır. Hastanın başarılı bir şekilde hipnozdan çıkması genellikle hipnozun derinliği tarafından tayin edilir ki; daha derin durumlarda hastanın uyandırılması daha uzun olacaktır. Hastanın evvelki uyandırılışında yine de tedavi edici olmayan sınırlı önerilerin önceden kaldırılmış olmasından emin olun. Bunları kapsayan kurallar hipnotik indüksiyon dersinde verilmelidir. Uyandırılan hasta; ancak bir elini veya ayağını haraket ettirebilecektir. Örneğin bu olmuştur. Hasta uyanacak ve ellerini ayıramayacaktır. Hastanın uyandırılmasında tedavi boyunca telkinlerinizden faydalanacaksınız. Uyandırma şu şekilde yapılmalıdır. "10'dan 1'e doğru geriye sayacağım.Benim her saymamla birlikte etrafında olanların daha çok farkında olmaya başlayacaksın. Bir sayısında gözlerini açacaksın ve tamamen uyanacaksın, zihnen çok rahat ve zinde olacaksın, kendini çok rahat hissedeceksin ve hoşa gider bir şekilde dinlenmiş olacaksın. Şimdi saymaya başlıyorum ve son derece rahat hipnotik durumdan çıkacaksın. 10-9-8-(On-dokuz-sekiz) uyanmaya başlıyorsun. 7-6-5- daha, daha çok uyanıyorsun, 4,3 oldukça daha fazla uyanıyorsun. 2 Tamamen kendine geleceksin. 1 gözler açık ve tamamen uyandın. Eğer hasta hafif transta (Light State) ise doktor saymaya beşten (5) başlayabilir. Hipnozdan uyandırılmaya mukavemet eden hastayla pek nadir olarak karşılaşacaksınız ve genellikle telkinlerin tekrarlanmasıyla hastayı yeniden tedavi etme ihtiyacı duyacaksınız. Bazen hasta ilk transı herhangi bir zorluk olmaksızın tamamlar fakat ikinci transından sonra önemli zorluklarla karşılaşacaksınız. Bu hastalar önemli olan şeyleri ve transdaki hoşnutluğu öğrenmişlerdir. Transdaki tatmin oluş hazzı bilinçli ya da bilinç altındaki kişiliğe ihtiyaç duyar. Bu kişiler trans halinden çıkmaya mukavemet gösterirler. Karşı koyarlar. çünkü bu durum çok hoşlarına gider ve bu durumdan ayrılmak istemezler. Bazı hastalar bilinçli olarak şunu öteden beri söylerler. "Problemlerim hipnoz esnasında o kadar az miktardaydı ki, buna bağlı olarak transda kalmayı tercih ederim." "Uyanmak istemedim. Bu hipnozda başka bir kişi olmak gibi birşey" "O kadar rahat ve huzur içindeydim ki hipnozda kalmaya çalışdım" vb. Bazı hastalar yıllardır sahip oldukları tahammül edilmez şikayetleri olan moral çötüntüsü, sancı ya da şiddetli kaşıntılarının trans halinde kaybolduğunu görürler. Hastalar bilerek ya da bilmeyerek trans halini yapılarının müsade ettiği sürece sürdürmeye çalışırlar. Bazıları ise gerçekten çekinirler. Hastanın uyanmamasında hiçbir tehlike yoktur. Hatta bu çok az bir ihtimaldir ki; doktor seansı idare ederken umulmadık bir şekilde ayrıldığında oluşur. Bu durumda hasta ya transı kendiliğinden sona erdirecektir, ya da uyanacağı normal bir uykuya dalacaktır. Hastanın işbirliği olmadan hasta makul olmayan periyotda trans halinde tutulamaz ve bu nedenle hasta kesin olmayan bir sürenin sonunda trans halinden çıkarılır. Hipnotik transın sonucunda hastanın bir veya iki dakika rahatsız edilmeden sakin bir şekilde uyanmasına müsade edilmelidir.

ALINTIDIR
__________________
çareSİZseniz çareSİZsiniz
skorpy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


KİŞİSEL GELİŞİM TEKNİKLERİ

Hikayelerimizi Anlatalım ve Üyelerin Makaleleri ve Yazıları KİŞİSEL GELİŞİM TEKNİKLERİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Düşünmek; İnsan doğasının en temel öğesi olarak kabul ettiğimiz bir olgu. Peki gerçekten böyle mi? Düşünmek ile neyi kasdediyoruz? Aynı fikirlerin sürekli gelip gitmesi gerçek bir düşünce eylemi midir? “Aklıma bir fikir geldi” dediğimizde bu fikir nereden gelmektedir? Nerede durmakta ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Üyelerin Makaleleri ve Yazıları telkin cd indir izle İstanbul Üyelerin Makaleleri ve Yazıları nerededir kimdir Üyelerin Makaleleri ve Yazıları çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Üyelerin Makaleleri ve Yazıları hipnoz Üyelerin Makaleleri ve Yazıları olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Üyelerin Makaleleri ve Yazıları hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Üyelerin Makaleleri ve Yazıları kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:56 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.