Benim Kişisel Gelişim Yolculuğum

[sweeet]

Teşekkürler hem günlüğüme hem de foruma hoş geldin sevgili nefes almak.


Bu arada az önce sanki günlüğümün eksik cümlelerinden birisi karşıma çıktı ve ben de çok mutlu oldum. İşte şöyle bir cümle:

Bir insan sizi sevmediğinde "neden beni sevmiyor?" diye sorarsınız..Asıl sorunun "beni sevmeyeni , ben niye hala seviyorum?" olduğunu atlarsınız..Işık'tan...

(Işık ELÇİ)

[sweeet]

Evet biliyorum, herkesin beni sevmesi gerekmez ama ben kimi seveceğime uzun zamandır özgürce ve en doğru şekilde karar verebiliyorum. İşte bunun için şükürler olsun.

[Işıklı yol]

Bir de size kimi sevip, kimi sevemeyeceğinizi dikte eden insanlar var. Sizin hayatınızın dümenini elinde tutan insanlar. izin vermediğinizde kabalaşan, saldırganlaşan insanlar var. İşte asıl bu insanlarla hayatı paylaşmak hiç kolay değil. "Hayır" dediğinizde ölüm fermanınızı çıkaran insanlar var.

[sweeet]

Işıklı yol Nickli Üyeden Alıntı

Bir de size kimi sevip, kimi sevemeyeceğinizi dikte eden insanlar var. Sizin hayatınızın dümenini elinde tutan insanlar. izin vermediğinizde kabalaşan, saldırganlaşan insanlar var. İşte asıl bu insanlarla hayatı paylaşmak hiç kolay değil. "Hayır" dediğinizde ölüm fermanınızı çıkaran insanlar var.

1. Hayatımızın dümenini elimizde tutmayı seçmeliyiz.
2. Seçimlerimizde özgür olmalıyız. Bizi engelleyen zincirlerden ama düşünce olur ama diğer kişiler olur kurtulmalıyız.
3. Aslında yalnız geldiğimiz bu dünyada bir aile ve bir toplum içinde bir kişilik kazandık ama yine de her zaman her durumda yalnız kalmaya hazırlıklı olmalıyız. O zaman gerçek anlamda özgür olabiliriz.
4. Kalbimize kimse söz geçiremez. Ki bazen kendimizin bile sözü geçmediği anlar olmuştur.
5. Neye evet neye hayır diyeceğimizi de özgürce seçebilmeliyiz.

O zaman en azından kendi hayatımızın sorumluluğunu alabilir ve gerçek anlamda özgür oluruz.

[Işıklı yol]

Haklısınız, işte ben bunun için buradayım. Yıllardır, fark ettiğim bu zinciri kırma gayretindeyim. Pek çok yol denedim. Çok zor günler yaşadım. Fakat yine de küllerimden yeniden doğdum. En dibine düştüm, pes etmedim. Kayıp kayıp üstüne, pek çok kişinin defterinde suçluya çıktı adım. Ailemin yüz karası oldum. Sırf " artık yeter, biraz saygı bende insanım" dediğim için. Adım akılsıza çıktı. Dokuz köyden kovuldum. Allah yardımcılar da gönderdi bana. Yoldaşlarım da var. beni anlayan dinleyen, yavrularım. Çok ağladım, çok karalar bağladım. Fakat güçlendim. Fırtınalar, pişirdi kırılgan yüreğimi. Her gün kendime" haklısın, yanındayım. Bırakma, rüzgar seninde yelkenini şişirecek ve sen de yepyeni sahillere ulaşacaksın. " dedim. Kurban değil kahraman olmayı seçtim. Şimdi buradayım. Ve sağlıklıyım. Çok teşekkür ederim desteğiniz için.Sevgimle iyi ki varsınız.

[nefes_almak]

sweeet Nickli Üyeden Alıntı

Teşekkürler hem günlüğüme hem de foruma hoş geldin sevgili nefes almak.


Bu arada az önce sanki günlüğümün eksik cümlelerinden birisi karşıma çıktı ve ben de çok mutlu oldum. İşte şöyle bir cümle:

Hoşbulduk sevgili sweet...sizin günlüğü gördükçe benim de günlük açasım geliyor...günlüğünüz heves getiriyor....ama biraz bekleyeceğim çok yeniyim....
paylaştığınız söz çok güzel.....ben hep neden beni sevmiyor sorusunu sordum...bir de diğer soruyu sormayı deneyeceğim...
gününüz güzel geçsin

[Işıklı yol]

Henüz çekirdek inanç çalışması yaptırdım. Ve daha çok yeniyim. "Muhalefetmiş" temel duygularımdan biri, işte bu yılların getirdiği davranış biçimi beni agresif ve kavgacı yapıyor. Şimdi bu duygum üzerinde çalışıyorum. Bir diğeri "arabulucu" bu ise her çorbaya maydanoz yapıyor beni. Sizden ricam arkadaşlar bana biraz zaman tanımanız. Bu zaman zarfında kırıcı olmam ya da fevri davranışlarım mümkün. Daha şimdiden bunun için hepinizden özür diliyorum. Tabi ki beni olduğum halimle kabul edeceksiniz demek değil bu, ben değişimi başlattım demek. O zamana kadar lütfen beni mazur görün olur mu? Sevgimle
Sayfanı çok işgal ettim sweeet afedersin.

[sweeet]

Önemli, değil Işık'cım yazdıklarınla ışık oluyorsun bunlar boş sohbet değil ki. Gelişimimizin parçası olacak konuşmalar. O yüzden öyle düşünmedim hiç. Sadece sohbet tarzı mesajlar günlüklerin içinde olmamalı günlüğü günlük olmaktan çıkarmamalı o kadar. Sen bir şey söyledin ben sorguladım başka başka şeyler keşfettim. Memnun oldum. Seni olduğun gibi kabul ediyor ve seviyorum şimdilik ama olmak istediğin seni daha çok seveceğim söz. Sen de o halini çok seveceksin çekirdeklerinle mücadelende başarılar dilerim. Günlüğün var mıydı bilmiyorum ama yoksa da bir cesaret yolun başında iken açmanı tavsiye ederim.

Sevgiler ve bol ışıklı günler canlarım.

[annie hall]

sweeet Nickli Üyeden Alıntı

Bugün ruhum ve bedenim yorgun. İyice dinlenene ve yeniden kendimi iyi hissedene kadar ara veriyorum işlerime. İyi hissedeceğim an çok yakın. Her an daha da yakınlaşıyor.

Akşam üzeri öğretmen arkadaşlarımızca hazırlanmış olan bir küçük konser vardı, ona gittik. Başımda müthiş bir ağrı olmasına rağmen bu çok iyi geldi. Havamız değişti. Eğlendik.

Kendime Bir Not: Bu baş ağrının nedenini bulmalıyım, ya fiziksel ya ruhsaldır? İçine bir sor.

Ben sana cevabını veriym; havadandır :) Kuvvetli lodos ve basınç düşüşü bu aralar herkeste baş ağrısı yapabiliyo, takma.
İlk sayfada yazdıklarını okudum, kendini çok güzel ifade etmişsin çok teşekkür ederim, benim de bazı duygularıma tercüman oldun. Sormak istediğim bi kaç şey olucak.
Farkındalığını arttırmada bu dinlediğin telkinlerin mi etkisi oldu? İlk başlarda temeli olmayan bazı düşünceler yüzünden kendini geliştirmekte yetersiz kaldığını ama sonradan başka kitaplar okuyup bilgini artırdığını yazmışsın. Ben de sürekli kişisel gelişim kitapları okuyorum; özgüven, ego ve daha nice konularla ilgili bir sürü kitap okudum ve bilgi edindim ama "kitapta öyle yazıyo" diye düşünce yapısı bi anda değişmiyo insanın. Kitapta anlatılanları kendi üzerimde uygulamam çok zor. Bi yol gösterirsen çook sevinirim, şimdiden teşekkür ederim :)

[sweeet]

Eveeet bakalım üçüncü denememde yazabilecek miyim anlatmak istediklerimi ve sevgili annie hall'in mesajına cevabımı. Bu sefer azimliyim.

Öncelikle teşekkür ederim annie hem fiziksel bir rahatsızlığım varmış o günlerde hem de kafama takılan bir iki mevzu nedeniyle idi o ağrılar. Çok şükür ki geçti. Zaten ruhtaki hastalık bedene yansıyıp fiziksel hale geliyor buna çok içten inanıyorum. O yüzden ruhsal açıdan sağlıklı olmak bizim fiziksel sağlığımızı da etkiliyor.

Farkındalık artışında tabi ki telkinlerin etkisi oldu. Öncelikle kendi içimde olumsuz konuşmaları fark etmeye başladığımı hatırlıyorum. Sonra da bunların yerine daha doğrularını koydum. Mesela olumlama çalışmalarını yaptım bu olumsuz içsel konuşmaları değiştirmek için bir yandan da uzun bir süre telkin dinlemeye devam ettim. Sonra izledim. Kendimdeki değişimleri ve insanlarla aramdaki ilişkilerin değişimlerini. Bendeki değişimler önce düşüncelerime sonra da davranışlarıma ve konuşmalarıma yansıdı. Hem forumda hem de gerçek hayatta gözlemledim. Hem olayları hem de yaşadıklarımı. Öfkemi kontrol etmeyi öğrendim. Yine zaman zaman çıkışlarım oluyor ama kısa zamanda sakinleşebiliyorum. İnsanları olduğu gibi kabul etmeyi öğrendim. Hala bazı yeni tandığım insanlarda zorlanıyorum bu konuda aslında acele karar vermek istemediğimden ve bazı beklentilere girdiğimden. Aslında hislerim çok kuvvetlidir. Ama ön yargılarıma engel olmak için yanılma payım olduğunu düşündüğüm için gerçek hayattaki kişileri koşulsuzca kabul edip sevmek için bir süre onları tanımaya çalışıyorum ve ondan sonra karar veriyorum ilişkimizin ne derece yakın ve samimi olabileceğine. Beklentiye girmek deyince yanlış anlaşılmasın. Çevremdeki insanların bana benzeyen yönleri olduğu sürece onlara ayna olabiliyorum ve ilişkimiz iyi bir seviyede seyrediyor diğer taraftan frekansımızın uyuşmadığı insanlarla anlaşmak zor oluyor. Ben herkesle ilk etapta iyi anlaşabileceğimi varsayıp o şekilde davranış beklentilerine giriyorum. "Hayal kırıklığı"nı rafa kaldırdım. Ne kadar beklenti içine girsem de insanların nasıl davranacakları konusunda özgür olduklarını kabul ediyorum. Bu koşulsuz kabulde çok önemli bir mevzu. En azından ben öyle görüyorum.

Başka çalışmalar da yaptım. Ki forumda yer yer bazı yerlerde bu konu açıldığında anlatmışımdır. Tasviye de etmişimdir. Tekrar tekrar şunu yaptım bunu yaptım diye anlatmak artık pek içimden gelmiyor. Ama yapmadığım egzersiz denemediğim çalışma kalmadı gibi. :) Meditasyon yapmak, enerji çalışmalarına katılmak, aldığım uyumlanma çalışmaları, kişisel gelişim egzersizleri hepsi yolculuğun bir adımı bir kısmını oluşturuyor. Bu yol ki öyle ucu bucağı yok, sonu olmayan bir yol. Yine de en temel farkındalık egzersizi benim için: "izlemek"tir. Yorumsuz izlemek. Olanı olduğu gibi görmek başta belki saçma geliyor ama bu egzersizi hakkıyla yaparsan çok şey kazandırıyor. Anda kalabiliyorsun. Ne geçmişin üzüntüsü ne de geleceğin kaygısı oluyor üzerinde. En basitinden ben treni kaçırdığımda oturup ağlayası gelen ve sinir krizlerine girebilen birisiydim ne komik geliyor. Yine içimde bir yerler bu ruh halini çağırmak istese bile bunu bile izliyorum ve sadece gülümsüyorum. Çünkü gerek yok. Olanlar olması gerektiği için oluyor. Ve gerçek huzur, mutluluk burada saklı.

Gelelim kitaplar konusuna sosyal öğrenmenin önemli bir yeri var benim hayatımda ister bir kitap ister bir film isterse bir insanın hayatının bir kesiti olsun ne kadar empati kurabilirsek ne kadar okuduklarımızı içselleştirebilirsek o kadar faydasını görürüz. Mesela ben Anthony Robbins'in kitaplarını okudum adam kendi hikayelerini ve başkalarının başarı hikayelerini anlattığı için NLP konusunda önerebileceğim en iyi kitaplardır. Evet belki ilk adımda mükemmele yakın yapamıyorsun egzersizleri ama vazgeçmeden tekrar etmek seni zamanla mükemmeline(senin yapabileceğin en mükemmel sınıra) ulaştıracaktır. Okurken hissettiklerini de izle eğer okudukların içindeki inançlarını güçlendiriyorsa sana fayda sağalayabilir. Düşün ki öyle bir cümle okudun sanki o cümle hayatının eksik cümlesiydi. İşte o cümle var ya insanın bilincini genişletir ve farkındalık seviyesini arttırır. Okuduklarımızı okumuş olmak için değil hissederek okursak bize çok daha fazla kazanç sağlayabilir.

Biraz Şems ve Mevlanayı tanıtacak yazılar ve iki kitap okudum. Hala da okuma niyetindeyim. Tasavvuf konuları da ilgimi çekiyor. Özellikle orada bambaşka farkındalıklar için kapılar açılıyor. Bu aralar Cemalnur Sargut hanımefendiyi dinlemek hoşuma gidiyor. Aşka yolculuğu anlatıyor. İlahi aşkın farkındalığını anlatıyor. OSHO da okuyorum onun felsefesi %100 her şeyi ile kabul etmesem de sadece bana faydalı olanı seçip uygulamayı seçiyorum. Aslında felsefik yazılarda sadece bakış açısını çözmeye ve kendi penceremi genişletmeye çalışıyorum. Bazen öyle oluyor ki yazılanları okumadan seziyorum. Çünkü aslında bizlerde o anlatılanları anlatabilecek kabiliyete sahibiz sadece uygun bilinç seviyesine ve farkındalığına ulaşmamız gerekli. Eckhart Tolle'un videolarını izliyorum. Sadece videolarınnda anlatılanları değil adamın mimiklerine kadar hissettiği duygulara kadar izlemeye çalışıyorum. Böylece anlattıklarını daha kolay içselleştirebiliyorum. Yeri geliyor hangi mimikleri yapabileceğini tahmin edebiliyorum ki bu da bir nevi ayna olmaktır. Ben onun anlattıklarını yüreğimle dinlemesem yüzeysel dinlesem ne etkilenirim ne de tahmin edebilirim.

Daha anlatacaklarım var. Kötü olaylardan nasıl güzellikler çıkabileceğini anlatacağım. Önemli olan sizin bakış açınız. Ve tabi gelen bonusları da paylaşıcam.

Vee tabi güzel ve mutlu hatta musmutlu haberlerim var. En kısa zamanda anlatmayı seçiyorum belki de az sonra. Durun yaw bir nefes alayım. :D

Sevgiler.