[cemboli]

sevgili justagirl gerçekten yazdıkların mükemmel ve çok sürükleyici kesinlikle yazar olmalıymışsın.gerçekten yazdıklarından çok doğal biri olduğun anlaşılıyor.inşallah çok güzel bi geleceğimiz olur.daha çok gencim ben 19 yaşındayım sen de 24 önümüzde allah izin verirse uzun yıllar var bu telkinler sayesinde gerçekten çok güzel bi gelecek bizi bekliyor.zaten telkinlerde genelde dediği gibi her geçen gün daha iyi olacaksın kendine güvenin hergün daha fazla artacak.sevgiyle ve mutlulukla kal inşallah....
bu arada foruma da yazdım heryere de yazıyorum ben galiba feci derecede aşık oldum desteklerinizi bekliyorum:D.

[justagirl]

cemboli Nickli Üyeden Alıntı

sevgili justagirl gerçekten yazdıkların mükemmel ve çok sürükleyici kesinlikle yazar olmalıymışsın.gerçekten yazdıklarından çok doğal biri olduğun anlaşılıyor.inşallah çok güzel bi geleceğimiz olur.daha çok gencim ben 19 yaşındayım sen de 24 önümüzde allah izin verirse uzun yıllar var bu telkinler sayesinde gerçekten çok güzel bi gelecek bizi bekliyor.zaten telkinlerde genelde dediği gibi her geçen gün daha iyi olacaksın kendine güvenin hergün daha fazla artacak.sevgiyle ve mutlulukla kal inşallah....
bu arada foruma da yazdım heryere de yazıyorum ben galiba feci derecede aşık oldum desteklerinizi bekliyorum:D.

merhaba cemboli,
demek aşık oldun ha? ne kadar güzel gülümsetti beni bir bilsen..
destek mi? tamam! hep destek tam destek!
her geçen gün daha iyi olucaz. buna eminim. ben yapabilrsem herkes yapabilir. benim özel bir yanım yok. sadece istemek yeterli.
yazar olmaya gelince. düşünmüyor değilim.
yazarken kendimi konuşurken olduğundan daha rahat hissediyorum.
samimi olduğum için sanki kelimelerim, cümlelerim o duyguyu okuyana da hissettiriyor. benimle hissedip yaşadığınız için minnettarım. hepinize..

[justagirl]

selam günlük;
hareketli bir gündü. bir dakika bile durmadım. koşuşturdum bugün. ama güzeldi.

değişik bir sürü insan gördüm bugün. en ilginç örnekleri yaşadım bir bir diyebilirim. örneğin bir kız vardı. cinselliğini "kurtuluş"a götürecek bir "araç" olarak kullanmaktan bahsediyordu, hatta kullanıyordu bu "arac"ı.
tanımadığı insanlara bile bundan bahsederek -ki beni tanıyalı 5 dakika olmuştu- bir bakıma bundan rahatsız olmadığını kanıtlamaya ve kendini doğrulamaya çalıştığını düşünüyorum. değişik bir kızdı.
biraz, kurtuluşu kendinde araması gerektiğini ve kurtuluş diye adlandırdığının farkında olmak olduğundan bahsettim. benim uzattığım feneri eline alıp düğmesine basmak onun elinde değil mi? kimse kimsenin güneşi olamaz..


bütün gün içimden olumlama yaptım. güvendeyim dedim. allah yanımda ve evren benim için çalışıyor dedim. bir de şükür çalışması yaptım bugün. her adımda her sözün sonunda her köşede her katta her durakta şükür dedim içimden. şükrettim. çok güzel bir duygu yayılıyor insanın içine. allah'a daha yakın hissediyorsun. çok güzel bir deneyimdi. bunu bizimle paylaşan arkadışımıza teşekkür ediyorum. hem de çok.

bugün birinin üzüntüsüne lafta değil gerçekte ortak oldum. hakikaten çok da tanımadığım biri için endişelendim biliyor musun? endişelendim ama kendimi onun yaşadığının içine kaptırmadım. gerçekten yardımcı olmaya çalıştım. gerçekten UMURSADIM! çok güzeldi. o da karnında yumruk hissediyordu. yardımcı olmaya çalıştım. bende onunla hissettim ama kapılmadım...


30 altın kuralımın ilkini -yani hayatı akışına bırakmayı, yavaşlamayı- uygulayamadım. unuttum
yarın başlarım. hayır hayır şimdi başlarımmmmmm. yarın yok şimdi var.


hani o yumruk efendi var ya, kendisi arada "ben burdayım haaaa gittiğimi sanma" diyor. ama bir şey daha var bu sanırım iyi bir şey. hani flaşlar yaşıyordum ya. ataklar diyorum ben onlara. gelişleri bariz seyrekleşti. ammmaaaa gelince de VOLTRAN'ı oluşturmuş olarak geliyorlar. ve işin ilginci ne biliyor musunuz? onlar geliyor ya. içimden bir ses "iyi olmak istiyorum hemen geçsin yaaa! " diyor. saniyenin onda birinde umutsuzluğa kapılıyorum. sonra farkediyorum ve "geçmesine gerek yok geçmesede olur. farkındayım. daha iyi olucam" diyorum. sonra İNANILMAZZZ bir başağrısı geçiriyorum. ama anlatamam size. şakaklarımdan tutun, kafamın tasını içine heryer...
anlamadım bu gene the others ve dharma initiative arasında bir çatışma mı?


bugünde böyle kendim için güzel şeyler yaparak. başkalarını izleyerek. sevdiğimi düşünerek. onunla paylaşarak. hatta hatta değişimime ortak ederek geçti. elimi tuttu günlük. "sen nereye ben oraya, neymiş bakim o okuduğun bana da anlat" dedi.

evren çok değişik bir şey günlük. hergün mucizeler yaşıyorum. ve ben kendimi açmaya devam ettikçe gözlerim açıldıkça daha fazlasını görücem. bak, şimdi dinlediğim şarkı bana mesajlar yolluyor....
evren çok güzel günlük ben yeni öğreniyorum...

[justagirl]

merhaba günlük;
huzursuzum bugün. korkularımı besleyecek şeyler oluyor. sanırım bunlar geçmiş düşünce kalıplarımdan kaynaklanan şeyler.
yani geçmişte oluşturduğum bugün..
bunlar beni sıkıştırıken anı yaşayamıyorum. bu da geleceği etkiliyor. döngü işte. dairesel hareket etmiyor mu zaten zaman?


bugün ilk günden bugüne kadar yazdığım şeyleri okudum. yazdıklarımı okurken satırlarda tüm acılarımı gördüm. dokunmak istedim satırlara, oradan yüreğime..
dokundum kendime.yanaklarımı sevdim. planlamadım. şefkat göstermek istedim kendime. ihtiyacım vardı çünkü. başkasından anneden abladan sevgiliden beklemeye ne gerek var ki şefkati? kendi kendime yetebilirim ben..
okurken yazdıklarımı takip ettim. sözlerimi. cümle kurarken seçtiğim kelimelere baktım. o kelimelerin ifade ettiklerinin benim için nasıl değiştiğine baktım.

her geçen gün farkediyorum ki bu çok uzun bir süreç. yani öyle iki cümle söyle kendine iki kitap oku bittiiii sıradakiiii!! değil.. uygulaması çok kolay bir o kadar da zor. aslında yaradılışımızın özüyken şimdi kazanmaya çalıştıklarımız, bizim için erişilmesi zor birer hedef olmuşlar.

dedim ya kaptanda benim muavin de yolcu da.
mesela durdu bugün otobüs ama hep orda kalacak değil ki!
benzinim de var.
yolcum da var.
gideceğim yer nerede nasıl bir yer bilmesem de yol haritam var elimde. sıkışınca bakıyorum.
bazen okuyamıyorum haritayı algılarım köreliyor. bazen gözüm kapalı biliyorum ne tarafa gideceğimi.
yetişeceğim bir yer yok benim. gezintiye çıktım ben. zaman bedenim için sona tik taklasa da ruhum için geriye çalışıyor. eskiye. boş olana. bilene. öze. zaman artık benim için çalışıyor. gözyaşlarım da. akan damlalar üzüntülerin cümleleri, çaresizliğin çığlıkları değil. sevinçlerin, bitişlerin, arınmaların gülüşleri.


upuzun bir yol var önümde. geçmişte ektiğim kötü tohumların hasatlarını biçeceğim uzun bir yol.
önemli değil günlük.
düşler ekmeğim, acılar suyum, günler geceler arkadaşım olur.
ben hep burdayım.
burdaydım.
ve burda olucam.

[Belgin ∞]

Merhaba Just a girl 'ün günlüğü. Kendisini şu an anlamakta güçlük çektiğim için seninle konuşmak, söylemek istediklerimi sana söylemek istedim. Eğer sen istersen kendisi özüne döndüğü zaman ona okutabilirsin. Ama lütfen şu an okutma beni anlayabilecek gibi görünmüyor şu durumda. Ama anlayacak durumda olsa ona derdim ki;

Sen Dünya' yı bu kadar acımasız, bu kadar fırsatçı, senin hep kötülüğünü isteyen bir yer olarak mı görüyorsun? Ne güzel sevmişsin kendini, kendine şefkat göstermişsin, bir şeylerin düzeleceğine olan inancın hala var hissedebiliyorum bunu ama bu kadar umutsuzluk neden? İyi şeyler düşlerken kötü şeyler beklemek, acıyı suyun yapmak neden? Aciz misin bu kadar, yorgun musun, git dinlen. Enerji toplamak için ne yapman gerekiyorsa git yap. Ama yeter artık olumsuz konuşma ne olursun.

Yol da sensin, yolcu da, muavin de, kaptan da tamam. Ama otobüsü viraja sokmak neden? Mıcırlara mı kaptıracaksın arabayı. Çek bakalım sağa biraz, gir bir benzin istasyonuna, git dinlen biraz. kolların (zihnin) yorulmuştur direksiyon sallamaktan. Ne bu kendine eziyet hali?

Şuradaki herkese bir bak. Atakan dahil hangi yollardan, hangi ruh hallerinden geçmiş bu hale gelene kadar. Kimse hop anasından mutlu doğmadı ki? Hepimiz yaşadık bir şeyler. Burada bulunma amacımız da yaşadıklarımızdan ders almak, bunları yaşamımıza artı olarak nasıl katabiliriz, nasıl iyi olabiliriz, yaşadıklarımızın yükünden nasıl kurtulabiliriz.

Düşünsene bir hepimizin elinde bir direksiyon, mutsuz amaçsız çıkmışız yola. Bir dolu trafik canavarı, bu kazalar neden oluyor sanıyorsun sen?

Tamam, güçsüz olabilirsin. Morale ihtiyacın olabilir. Ama omuzların çökmüş bir vaziyette kimse sana yardım edemez. Kendine, sürece ve yaşadığın bu Dünya' ya güven. Kötü tohumlar ektiğine inanıyorsan gir şimdi tekrar bahçeye sök bütün ürünleri, hayır zor değil hepimiz yaptık zamanında hala daha yapıyoruz. Yeni ürünler ek, yapabilirsin, yapmalısın. Bu hayat senin, yükümlülüğü senin, sorumluluk senin. İyi bir hayat istiyorsan, yarın öbür gün değil hemen başlaman gerek.

...derdim sevgili günlük. Sen umarım bunu muhafaza edersin. Kendisine geldiği zaman okuması için. Birde onu çok sevdiğimi söyle, eğer kırıcı yazmışsam da affetsin. Kendisine geldiği zaman görüşürüz.

Sevgiler.