ne yazacağımı bilemeden bakakaldım ekrana.
pek iyi değilim ben bugün. ağladım çok.. o yumruk gene büyüdü sanki. geleceği düşünüyorum hep. hayal kuruyorum. biraz rahatlatsa da beni ya'lar başlıyor arkasına.

hayatta hiç bir şey kolay değildir. kolay elde edilmez. ben armut pişçiydim. bu dafa armut pişmiyor benim pişirmem gerekiyor. alışık değilim. anladım ki bana benden başka kimse yardım edemez. yanımda olabilir. paylaşabilir ama kimse benim yerime bu olanların geçmesini sağlayamaz.

korku nedir diye düşünüyorum şimdi... neden insan kısa bir süre yaşayacağını bile bile korkar? kızar? neden yolu kaybetmek bu kadar kolayken bulması çok zor? neden elindekinin değerini bilip yetinemez? zaman akıp geçiyor hayatın ellerimden kayıp gittiğini düşünüyorum.

bugün doktora gitmem gerektiği düşüncesi yeniden geldi aklıma..

12.03.09
 

günaydın günlük
herkes için günün yarısı oldu ama ben daha yeni kalktım. değişik değişik rüyalar gördüm gene. gördüğüm rüyaların özü, birilerinin benim sırlarımı öğrenip başkalarına söylemesi ve benim utanmamdı. ama şöyle bir şey oldu rüyamdaki sırlarımı söyleyecek şişman ve çirkin adama gidip "ne biliyormuşsun? anlat bakalım bende bileyim? ne yaptığını zannediyorsun herkese söyleyerek?" dedim. bu iyi bir şey sanırım....


dünkü gibi değilim. durgunluk hali var sadece üstümde. yumruk dünden önceki boyutuna döndü. bu gece uyuyakalmışım telkinimi dinlemeden. saat 8 gibi uyandığımda açtım işte bu saate kadar uykuda dinledim.


uyumak ve yanlız kalmakla ilgili fikrimi değiştirmeye karar verdim. aynen redflowers'ın dediği gibi. yanlızlığı ve uyumayı kaçış olarak değil bir güç toplama olarak düşünücem. sonuçta yeni öğrendiğim bir şey var, durumları ve olayları iyi, kötü, güzel, çirkin, gerekli, yada gereksiz diye ETİKETLEYEN benim. temelde iyi de kötü de yok. of ya amma yanlış şey öğrenmişim.


dün ağlarken ve eski düşüncelerime dönerken bir şey farkettim aslında yeniden farkettim hatta emin oldum da diyebiliriz. bütün bu sorunlarımın kaynağı suç- ceza mantığından geliyor. dün ağlarken en yakın arkadaşımı aradım ona ağladım ya öyleyse ya böyleyse diyerek yeniden. bana "bunu yapan sadece sen değilsin. senin gibi olsam bende aynını düşünüp delirmeliyim." o zaman içimden bir ses yükseldi ve "senin herkes gibi davranmama nedenin hiç bir suçun cezasız kalmayacağına ve özellikle bu suç cinsellikle alakalı bir şeyse iki kat cezalanman gerektiğine olan inancın" buldum bymehmet işte bu.....


suç- ceza....
akabinde değersizlik,
akabinde güvensizlik,
akabinde korku...




not: bu mesaj için kendime teşekkür etmeliyim...

ağlamak arınmaktır günlük..
ağlamak affetmektir günlük..
ağlamak büyümektir günlük..
ağlamak sevmektir günlük..
ağlamak değişmektir günlük...


ağlıyorum.. bu kötü değil günlük..
bu kötü değil....

13.05.09
 

tünaydın günlük...
bu lafa da hep uyuz olmuşumdur ama neyse.. ne demekse tünaydın??!! şaşkın
saat 14.05 şu anda ben kalkalı yarım saat oldu.


dün içimi rahatlatacak bir şeyler oldu. sanki azıcık da olsa ikna olmuş gibiyim. bu beni ne kadar mutlu etti bilemezsin.. aslında ilk duyduğumda o kadar da mutlu olmadım yine bahaneler uydurdum şöyledir böyledir diye sonra biraz düşündüm sanırım rahatlıyabilrim. bu mutluluk haberini karnımdaki yumruğa veda etmek için kullanmayı planlıyorum. tam olarak gitmicek biliyorum ama en azından kaygılarımı azaltır.


okumaya başladığım kitapta (kuantum düşünce tekniği) -ki bu zaten bildiğim bir şeydi- başımıza gelen kötü şeylerin bizim gelişimiz için en önemli, en değerli zamanlar olduğunu söylüyordu. hatta yazar "bazen içimden kötü bir şeyler olsa da birazda algım açılsa diye düşünmüyor değilim" diye yazmış.


sanırım ben bu defa olana teşekkür etmek için kendimi zorlamalıyım. çünkü 18 19 yaşından beri ve bilerek unutmaya yokmuş gibi davranmaya çalıştığım değerli bilgileri hatırlamama neden oldu. bu bilgiler bir cankurtaran simidi olmamalı. olmicak. hayatımı ve benimle beraber olan diğerlerinin hayatını güzelleştirmek için kullanacağım bir araç olmalı. bu defa başıma gelenlere teşekkürler.....



çok ağladım ve ağlamaya devam etmek istiyorum. değişmek istiyorum. değişiyorum. bu sabah bir kedi gördüm dışarda bahçede oynuyordu. çok severim ben kedileri ama hiç böyle baktığımı hatırlamıyorum. benim hayatımda bu kısır döngülerin içerisinde 2 tane insan var dönüm noktaları diye adlandırabileceğim. kryon'un bir kitabını okumuştum. yuvaya dönüş. ordaki çocuğun da hayatı berbattı sonra tanrıyı,evi, kendini, sevgiyi, yaşamı bulma yolculuğuna çıktı. yolda bir sürü değerli bilgi edindi. biriyse, bu dünyaya gelmeden önce zaten nerede kiminle nasıl olacağımızı seçtiğimizi, bir nevi "kontrat" yaptığımızı ve bu kişilere teşekkür etmemiz gerektiğini çünkü onların tam da kontratlarına göre davrandıklarını, aslında kendi gelişimimiz için bunu bizim istediğimizi yazıyordu. buna inanıyorsam eğer teşekkür etmeliyim. şuan için gerçek anlamıyla teşekkür edebileceğimi sanmıyorum. ama anlıyorum....



ben aceleciyimdir. hemen olsun isterim her şey.. bu defa değişik bir his var üstümde yavaş yavaş olsun istiyorum her şey...


son olarak söyleme istediğim bir şey var; hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. buradan yazdıklarınız için de, özel mesajlarınız için de..
görüşürüz günlük.
O0

just a girl... canım benim.. herşey yoluna girecek ve biz burdan seninle birlikte bunu kutluyor olacağız..lütfen sadece buna inan..sevgiler..

14.03.09
 

selam günlük
kara bulutlar biraz biraz dağılır gibi sanki. tam olarak içimdeki korkular geçmiş değil hala aklımın bir köşesinde varlar ama kesinlikle ve kesinlikle eskisi gibi güçlü değil. bu belirgin farkı anlayabiliyorum.


güzel gelişmeler oluyor hayatımla ilgili sanki şansım döndü gibi. hayır hayır yanlış düşünce şekli. şansım döndü!

kendimi kapana kısılmış hissettiğimde yada çaresiz yada korkmuş hemen içimden olumlamalar yapıyorum. bunu alışkanlık haline getirdim. bir bilge ^-^ bana 21 gün aynı şeyi düşünürsen alışkanlık oluyor beyinde demişti şimdi bende o alışkanlığı yaratmaya çalışıyorum.


telkinler, subliminal flaşlarım ve içsel olumlamalarım dışında aslında pek bir şey yapmıyorum. iki gündür kitap okumaya çalışıyorum ama okuduğum yeri tekrar tekrar okumak zorunda kalıyorum dikkatim dağınık.


telkinleri dinlemeye başladığımdan beri hiç bu kadar başağrısı çekmemiştim. bunu işe yaramaya başladıklarına yoruyorum. malum herkeste etki süresi ayrı. benimki de 15 güncükmüş sevincli karar verdim suçluluk ve ego telkinlerinin dinleme sürelerini uzatıyorum. aa bak uzatıcam demedim, uzatıyorum dedim tutum mu değiştirmiş oldum acaba? ^-^



bugün tarzını sevmediğim biriyle aynı odada oturmak zorunda kaldım. argo olacak ama kızaaaaaa kıııllll oldumm. sonra birden içimden bir ses " he he he sen o kızda kendini gördüğün için uyuz olmuş olmayasın şeker?" hmmm dedim galiba içses haklı. sustum. yargılamamaya çalıştım ama gene de yaptım.


bu karnımdaki yumruk var ya duruyor ama daha zayıf. o rahatsız edici flaşlar arada geliyor ama bir şey farkettim sanırım ben önüme gelmelerini hemen gitmemelerini istiyorum. yanlız ayıramadığım bir şey var bunu gelişim sürecimin yavaş ve ağırdan olması için mi yapıyoruuuum yoksa acı çekme isteğimden kendimi hala değersiz acı çekmeye layık-mahkum görmemden mi? (biri bunu cevaplayabilirse makbule geçer)



merto'nun reklam spotları beni inanılmaz eğlendiriyor. bugün ciddi olmam gereken bir yerde gelecek hedeflerinden bahsedilirken (ay hala gülüyorum) birden içimden dedim ki "eğer olumlar ve inanırsam (kdt) olurum." sonra reklamlar başladı beynimde eheh

daaaaaaaaaannnnnnnnnnnnnnnn
justagirl bir kaç ay içinde hedefine ulaştıııııııı
(yine süperman kıyafeti içinde kocaman bir masanın arkasında oturan ben)
justagirl sizde yapabilirsiniz diyoorrrrr
işinizde yükselmek mi istiyorsunuz justagirl'ü arayınnnn derdinize deva olsun 4441 SOS
çok eğlenceliydi. herkesin içinde hayalden sonraa hehe diyince garip oldu tabi. deli mi neee? bakışını yakaladım bir kaç kişide şimdi ne yalan söyleyeyim. aman bana ne?...


bir bilge bana uykumdan önce kötü düşünürsem gece rüyamda beynim onunla uğraştığından sabah kötü kalkabileceğimi söyledi. (gerçi bunu biliyor olmalıyım çünkü bir aralar lucid dreaming'e takmıştım. her gece yatmadan kumandaya bakıyordum eheh gece rüyamda kumandaya basıcam güyaa rüyamı kontrol edicem. olmadı tabi bide bana deli dediler kumandayi seçtim diye kendime obje olarak). dün gece yatmadan önce dalai lama'yı düşündüm. ne alaka deme günlük onunla ilgili bir film izledim de yattım. sabaha kadar dalai lama ile uğraştım. ^-^ biraz daha uyanmasam çin işgali bitecekti amaaaa olmadı ne yazık ki..::)



öyle işte günlük bugünlük bu kadar.
ben iyiyim. değerliyim. herşey geçti. kötü günler geride kaldı. bundan sonra evren benim hizmetimde. ne istersem gerçekleştirebilirim. bana kimse zarar veremez!!!sapkal89

harikasın just a girl :)

O0teşekkür ederim

Bravo just a girl.alk78

Gelişime, değişime tam gaz devam.956k

O yumrukla ilgili de, sen o yumruğu ne kadar sürede oluşturdun oraya.

Onu düşünürsen belki bir ipucu verebilir.super