![]() |
Cevap: sosyal fobiyi neler yaparak yenebileceğimizi burada tartışalım mı ? Alıntı:
hakikaten öyle gerçekten ya....ben de toplum içinde esas olduğum kişiliğin tam aksine sessizliğim eksikliğim belli olmasın diye normalin üstünde çaba gösterir ve mutlu ve neşeli bir ses tonunda konuşmaya çalışır eğlenceli ve renkli görünmeye çalışırım...ancak gel gör ki o kadar gösterdiğim çaba..bu "sessiz ve kendi halinde" imajını yıkmadığını anlayınca ben yıkılıyorum... çok sinir bozucu gerçekten... ben herhangi bir işte çalışmayan ve evde oturan bir ev kızıyım...ama bu demek değil ki hiç arkadaşım yok veya hiç dışarı çıkmıyorum çok pasifim dünyayla ilgisizim ve birşeye aklım ermiyo demek olmamalı... ben insanlara hayatımdaki farklı şeyleri anlattıkça ve böyle mutlu olduğumu ve bunun tercih meselesi olduğunu ıspatlamaya çalışsam da..ağzımla kuş bile tutsam yukarıda bahsettiğim damgaları yiyorum...ve bi de bana kalkıp çık dolaş arkadaş edin diye akıl veremye kalkıyorlar...zaten ben dışarı çıkıp dolaşıyorum ki...mağazalarda dolaşıp alışverişimi kendim yapıyorum ki..alışveriş merkezinden daha kalabalık daha sosyal bir yer varmıdır ki ? 100 çeşit insan var içinde öyle değil mi? yok ya bundan sonra iyi yanlarımı ortaya çıkarmaya çalışmıycam insanlar anlamıyo çünkü... evde oturuyorsun ya sonuçta...o yüzden herşey sıfırlanıyor...her yönden eksiğim sanki...onlara göre tabi...artık ıspat etmek zorundada değilim...lanet olsun....kendi hayatları ço krenkli sanki..işten eve evden işe gidiyorllar..haftasonu da en fazla 1-2 yere gidebiliyorlar kısıtlı zamandan..ne yani..arkadaşı olan ve işte çalışanların hayatı çok mu renkliymiş ki beni eleştiriyorlar...atla deve mi sanıyolar kendilerini. ? |
Cevap: sosyal fobiyi neler yaparak yenebileceğimizi burada tartışalım mı ? merhabalar, dostum, günün en güzel saatlerinde nedir bu öfke,değer mi seni üzmeye. çevresindeki insanların tepkilerinden çok kez nasibini almıs birisi olarak artık onları umursamamayı seçtim. bana değer veren,beni seven insan benim hakkımda birşeyler istiyorsa bu şekilde davranamaz diye düşünüyorum. hem bak ne güzel toplum içerisinde aktif olmaya çalıstıgını, mutlu oljdugunu, alısveriş yapmanın hazzıını paylasmıssın.:) bırak su domimantları dostum, kaybedecek zman yok, anın tadını cıkar. |
Cevap: sosyal fobiyi neler yaparak yenebileceğimizi burada tartışalım mı ? Alıntı:
|
Cevap: sosyal fobiyi neler yaparak yenebileceğimizi burada tartışalım mı ? Alıntı:
|
Cevap: sosyal fobiyi neler yaparak yenebileceğimizi burada tartışalım mı ? Alıntı:
aynen çook haklısın..benim okulum var ama tatil günleri babam der çık dolaş bunalcan hasta olcan bilmemne..hiç arkadaşın yokmu falan filan..ama arkadaşlarım var,çıkıp çıkıp geziyorumda,bunları gördüğü halde böyle şeyler söylüyor. anneme soruyorum,o da hiç arkadaşn yokmuş gibi duruyorsun falan diyor.gerçekten anlamıyorummdusun2 arkadaşlar ,başkalarından banane diyorsunuz ama,zaten biz de başkalarını önemsemiyoruz.kendi eğlenceme bakıyorum,kendimi çok mutlu hissediyorum,konuşuyorum.ama çevreden sessiz,içene kapanık,kendi halinde bi kız gibi duruyorum.ne yani şimdi bunu önemsemeyelim,başkalrı hayattan bezmiş,kimseyle konuşmayan bir kız olarak mı görsünle beni? işte bunu düzeltmeye çalışıyorum ama bu dış görünüş nasıl değişiyor,diğerlerinden ne farkımız var anlayamıyorum. mesela sınıfta da,hiçkimse konuşmasa,tek ben konuşsam bile gene bana sen sessizsin sakin bi tipin var canlan biraz falan diyorlar..ne yapcam bilmiyorum. ama gerçekten konuşuyorum,arkadaşlarım da var,gayet samimiyim,kendime de özen gösteririm,dik durmaya da çalışırım ama dış dünyayla ilgisiz gibisnden laflar insanı çok kötü yapıyor tuh788 |
Cevap: sosyal fobiyi neler yaparak yenebileceğimizi burada tartışalım mı ? Alıntı:
sevgiyle kal.actionsmile |
Cevap: sosyal fobiyi neler yaparak yenebileceğimizi burada tartışalım mı ? Alıntı:
aynen seninde dediğin gibi ben tek başınayken kendi halimdeyken kendi güvenli alanımdayken gayet de mutluyum..ta ki birileri çıkıp bana benim eksik yanlarımı hissettirene kadar...veya bu eksik yanlar aslında eksik yanlar olmadığı halde öyleymiş gibi varsayanlar... ne yazıkki karşıdaki insan bizi ne gözle görüyorsa biz de ona göre davranışlara maruz kalıyoruz...çok çevresi olan birine davranışları daha farklı oluyor..bizim gibi sosyal durmayan ve pasifmiş gibi görünenlere verdikleri değer ve önem farklı oluyor..bizim üzerimizden kendi egolarını tatmin etmeye çalışıyorlar bizi aşağılayarak...bu davranışları görmek zorunda değiliz gerçekten bıktırıyor...bana değer verilmesi için çokrenkli bir hayatım olmamalı... 28 yaşındayım diye illa evlenmek veya bir işte çalışmak zorunda değilim..çevre edinmek zorundada değilim..bunlar toplumların sabit kalıpları...işe de gitmiyorum evlenmiyorum da kime ne ? erkek arkadaşım da yok..belki doğru kişi çıkmadı karşıma kime ne ? yani beğenilmeyen biri mi oluyorum bu durumda ? evde kalmış mı oluyorum ? bu kadar zor mu yani insanlardan saygı görmek..yada en azından böyle can sıkıcı davranışlarını görmemeyi sağlamak... onlar hakkımızdaki düşüncelerinin sonucunda bize davranış sergiliyorlar ve bu davranışa muhattap olan maruz kalan da biziz..ister istemez başkalarının düşüncelerini umursamak zorunda kalıyoruz çünkü sonucundaki davranışın muhattabı biziz..böyle bi durum var...evde tek başıma hiç rahatsız olmadan oturabilirim. gayet de mutlu olur herşeyi unuturum...ama sokağa çıktığımda beni cahil yerine koyan bir insanın tavrını göreyim herşey değişiyor ve tüm yaşadığım mutlulukların boş olduğunu görüyorum..sanki kötü gönüle teselliymiş gibi hepsi....yanlız olmakla mutlu olmadığımı avunmaya çalıştığımı düşünmeye başlıyorum...kendimi kötü hissettiriyorlar.. |
Cevap: sosyal fobiyi neler yaparak yenebileceğimizi burada tartışalım mı ? Alıntı:
İnsan gerçekten olduğu gibi göründüğü zaman, yapmacık olmadığı zaman bir zafer kazanabilir kendi içsel savaşında. İspat! Kime ispat, neye karşı bir ispat! Kendimizi kime anlatmak zorundayız ki, ya da kimden onay almak zorundayız. Burada asla yabana atamadığım, çok sevdiğim bir sözü var Atakan Bey'in 'Onay içten başlar' (kişiseldir, ortamsal değil) Biz kendimizi onaylamadığımız sürece, o ağzımızla tuttuğumuz kuşlara yazık ederiz sadece, bir de kendimize. Olmadığımız gibi göründüğümüz durumlarda bunu kendimizde biliriz, her ne kadar kendimize bile itiraf edemesek de. Ama bu duygularımızdan yansır ve karşı taraf aslında oynadığımız rolün üzerimize bir kaç beden büyük olduğunu söylemeyi kendine hak bilir, çünkü bu hakkı veren biziz. Bir davranış için aşırı çaba sarfetmek, aslında o davranış karşısında eksik olduğumuzu gösterir. Şöyle düşünelim: bir kros yarışması var ve elimizde de iki yarışmacı var. Birisi yarışmaya hergün düzenli bir şekilde hazırlanıyor, spor salonuna yazılıyor, yemesine dikkat ediyor, hergün düzenli uyuyor-uyanıyor, bunu bir yaşam biçimi olarak seçmiş kendisine. Bu onun hayatı olmuş. Diğer yarışmacı sadece çalışan yarışmacıya rakip olmak için katılmış yarışmaya, tek derdi kendisini ispat etmek. Uyku düzeni felç olmuş, yemek desen canı ne çekerse yemiş bu zamana kadar, spor salonuna yazılmış 'aman yarın giderim' lerle geçirmiş her günü vs. Yarışmaya 1 hafta kala sıkı bir disipline almış kendisini. Eziyet eder gibi hazırlanmış hergün saatlerce spor yaparak, alışık olmadığı için et kesmiş tüm kasları ağrıyor. 2 seçenek var: ya kazanacak, ya kaybedecek. Kaybettiği zaman haklı olan, kendine yaşam biçimi olarak benimseyen kazanmış olacak. O ise sadece bir haftasını kaybetmiş olacak. Kazanırsa sadece bir yarışma kazanmış olacak, + olarak birşey katamamış olacak çünkü bu onun hayat felsefesi değil. Diğeri de sadece bir yarışma kaybetmiş olacak, çünkü hayat biçimi olarak kişide yer eden davranışlar sonsuz zamandadır, bir zamanda değil. Bizler tek olarak yaratılmışız, hepimizin olaylara verdiği tepkiler, ağız tadımız, yaşam biçimimiz çok ayrıyken ve gerçekte de böyle olması en mantıklıyken neden ispat için olmadığımız biri gibi görünmeye çalışıyoruz? Biz kendimizden memnun olmadığımız için mi, yoksa başkaları memnun olmadığı için mi? Biz kendimizden memnun değilsek ne ala, değişim harika bir süreç olur. Başkaları için değişmeye kalkarsak hayatımıza giren her yeni kişiyi memnun etmek adına yeni sular eklemeye başlarız kabımıza. ama her kabın bir hacmi vardır, bir yere kadar dolar ve genişler. O kişi hayatımızdan çıktığı zaman yavaş yavaş boşalan geniş bir kapla kalıveririz nasıl dolduracağımızı bilmeden. İnsanlar benden hep sevecen olmamı, hep neşeli olmamı, hep dinleyen taraf olmamı, hep olaylara başka bir boyuttan bakmamı bekleyebilirler. bu onların sorunu. Bunları ne zaman yapacağım ise sadece bana bağlıdır, benim içsel ve dünyasal ruh halime ve bir de kendim olmayı ne kadar isteyip ne kadar istemediğime. Çok uzattım sanırım yine :) |
Cevap: sosyal fobiyi neler yaparak yenebileceğimizi burada tartışalım mı ? Alıntı:
cros motor yarışçıları örneği gerçekten çok güzel bir örnekti ve zevkle okudum...bu duruma bundan güzel örnek olamazdı heralde.. evet haklısın gerçekten..aslında bu biyerde güneşi balçıkla sıvamak gibi birşey oluyor sanırım..böyle yapınca dışarıdaki insanlar demekki bu konuda gerçekten sıkıntım olduğunu ve kapatmaya çalıştığımı daha fazla anlıyorlar galiba...bunu hiç düşünememiştim... ben de bir örnek vereyim..mesela çok fazla makyaj yapan birinin cildinde kapatmak istediği sorunlar olabileceğinin düşünülmesi gibi tıpkı...ben de davranışlarıma aşırı makyaj yapıyor olmalıyım...çünkü kendi halimden kendim de memnun değilim...olduğum gibi doğal halimle toplumda olduğumda hoşlanmadığım davranışlar görürdüm ve bazı şeyleri hayatımda değiştiremediğime göre giyimimi konuşma tarzımı falan değiştirerek bunu bir derece önleyeceğimi düşündüm...ama olmuyor hakkaten... dipten dolma ve esaslı olan şeyin yerini hiçbirşey tutmuyor hakikaten....bazı insanlara boşuna esaslı" veya boşuna "özenti" demiyorlar.. içimde biryerlerde aslında o "makyajlı" davranışların kendi parçam olduğunu da hissediyorum aslında..çünkü olmak istediğim ve diğerlerine göstermek istediğim yüzüm o...ama ne yazıkki hayat şartlarım buna elvermiyor...ben de son çare olarak "kalıplarını aşan kişi" olarak görülmek isteniyordum.. hani "evde oturuyorum ama diğer klasik ev hanımlarından farklıyım" izlenimi vermeye çalışıyordum ki aslında kendimin öyle olduğunu da biliyorum..böyle garip bi durum işte y789 |
Cevap: sosyal fobiyi neler yaparak yenebileceğimizi burada tartışalım mı ? arı polenini bi kişi daha önermiş sf yi yenen..merkezi sinir sistemini düzenliyormuş. deneyen varmıydı? |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:00 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.