![]() |
Öte yorum Günlük yaşamda “Aklından ne geçtiğini adım gibi biliyorum.”, “Ben onun ciğerini okurum.” gibi ifadelere sıkça şahit olmuşsunuzdur. Belki de bu cümleyi sarf edenlerden biri de sizsinizdir, kim bilir! İkili ilişkilerde, birbirini tanıdıkça, karşımızdaki insanların hangi durumlarda nasıl tepkiler verdiğini öğrendikçe, onun benzer olaylarda ne şekilde düşüneceğini ya da davranacağını anlamak elbette olasıdır. Ve elbette insan insana ilişkilerde karşılıklı olarak birbirini anlayabilmek çok önemlidir. Ama bunu başarabilmek için, karşıdaki kişiyi anlayabilmeye imkân verecek bir veri tabanı oluşturmuş olmamız gerekmektedir. Bu veritabanını doldurmanın yolu paylaşılan her anı, her parçayı karşıdaki kişiyle ilgili değerlendirmelerde işleme dâhil etmekten geçer. Dolayısıyla bilinçli ya da bilinçsiz birçok uyaran, zihinde kodlanır. Kişi, bu kodların farkındaysa karşısındaki ile etkileşim halinde bunları aktif olarak kullanabilir ve süreci zenginleştirebilir. Farkında olmadığında ise, veri toplamaya devam etmelidir ki bilinçaltındakiler çağrışım yaparak yüzeye çıkabilsin ve böylelikle yönetilebilir bir hale gelsin. Ama burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus var ki ilişkiler açısından elzem nitelikte olmasına rağmen, insanlar ağına düşmekten kurtulamaz: ÖTE YORUM. Öte yorum, bir kişinin, karşıdaki insanı tanıdıkça, başka bir ifadeyle onunla ilgili verilerini arttırdıkça, onun zihninden geçenleri de okuduğunu düşünmeye başlamasıyla ilgilidir. Karşıdakinin tutum ve davranışlarını, onun kendinde uyandırdığı izlenim, daha doğrusu kendindeki veri tabanına göre anlamlandırmaya çalışma çabasıdır. Bu yaklaşım, ilişkilerde başlangıçta fayda sağlasa da kimi zaman, karşı tarafın hiç de düşünmediği şeyleri düşündüğü konusunda bir algıya neden olduğu için zarar verici olabilmektedir. Buradaki bir diğer kritik nokta ise, bu öte yorumları karşıdaki insanla paylaşmamak ve neticesinde de ondan kendi açıklamasını almamaktır. Bu tür birikintiler de karşılıklı olarak paylaşılmadıkça zamanla, insana kendi içinde huzursuzluk veren ve bir bakıma karşısındakini sağlıklı olarak değerlendirmesini engelleyen, dolayısıyla da ilişkiye zarar veren bir hale gelebilmektedir. Başka bir ifadeyle öte yorum, bir çeşit “akıl okuma” oyunu oynamak gibidir. Davranışa bakıp, zihni okumak da denilebilir. Adeta, o kişi yerine düşünmek, o kişi yerine algılamaktır. Kişinin, kendinin ve karşısındakinin konumunu, kendi algılarına göre zihninde yeniden şekillendirmesi gibidir. Halbuki “biz kendimiziz, o da kendi”. Bırakalım herkes kendi payına düşeni, dilediğince düşünsün. Karşımızdakini belli bir kategoriye sokmak, onun yerine onun adına düşünmek ve bunu karşımızdakine yüklemek hem karşılıklı olarak hem de bireysel olarak yıpranmalara yol açacağı gibi, aslında bir bakıma kolaya kaçmaktır da! Zira varsayımlar üstünden hareket etmek, ilişkide daha az duygusal emek vermeye yol açmaktadır. Kişi kendisini duygusal açıdan zorlayan yaşantılarda, karşısındaki ile bu durumu paylaşmaktansa zihnindeki veri tabanına dayalı olarak yorumlayarak karşılıklı konuşmada karşılaşılacak olası zorluklardan da kaçmaktadır. Belki de öte yorum, bazı insanlar için karşılıklı ifade sürecinde daha olumsuz bir durumla ya da sahip olunan kaygılarla yüzleşmemek için başvurulan bir yoldur. Ancak pırıl pırıl parıldayan yürekleri, şüpheler ya da varsayımları temel alarak sisler altında bırakmanın ve böylece yaşamı zorlaştırmanın ne ilişkilerimize ne de bize faydası olmayacağını bildiğimize göre, kaçınmak da bizim elimizdedir. Öte yorumsuz ilişkiler dileğiyle… Alıntıdır. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:58 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.