| ||||||||||
|
Alternatif Kişisel Gelişim ve Ruhsal Gelişim Ruhsal Yasalar Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız RUHSAL YASALAR 6 Evrendeki her şey, varoluşun belli bir düzen ve uyum içinde olduğunun göstergesidir. Bizler de bu düzene artan bir gelişmişlik oranımız ölçüsünde katılabiliriz. Geçen yazımızda esneklik ve uyum, süreç yasası gibi konulara değindik, aslında yaptığımız her eylem ile ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Ruhsal Gelişim telkin cd indir izle İstanbul Ruhsal Gelişim nerededir kimdir Ruhsal Gelişim çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Ruhsal Gelişim hipnoz Ruhsal Gelişim olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Ruhsal Gelişim hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Ruhsal Gelişim kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
|
![]() | #1 (permalink) |
Moderator ![]() Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() RUHSAL YASALAR 6 Evrendeki her şey, varoluşun belli bir düzen ve uyum içinde olduğunun göstergesidir. Bizler de bu düzene artan bir gelişmişlik oranımız ölçüsünde katılabiliriz. Geçen yazımızda esneklik ve uyum, süreç yasası gibi konulara değindik, aslında yaptığımız her eylem ile bir yasanın işlerliğini devreye koymuş oluyoruz. Yani ne yaparsak yapalım bir yasanın içindeyizdir. İnsanoğlunun gelişimi önceleri var olabilme iç güdüsüyle bencilce ve önce kendine yardım etme gereği ile olur. Yani tekamülün alt seviyeleridir bu. Ben duygusu öncelikliyken, diğer varlıkların ve nesnelerin kendisi için var olduklarını düşünür. Eğer bu bencilce talepkar tavır sürdürülürse, statik olma,yozlaşma ve dejenere bir hale doğru gider. Dejenerasyonun getireceği yükler acıdır. Kişi hayatına pek çok ters ve sert etkileri çekmiştir. Bu olumsuzluğun bitmesi için basınçlar üst üste gelir. Bencillik, egonun bir parçası, ruhunda yer yüzünde kullandığı bir araçtır. Onun çalışma mekanizmasını bilmezsek ve ona hakim duruma gelmezsek, bu bizim ızdırablarımızın kaynağı olacaktır. Daha sonra sadece almak değil, vermeyi öğrenerek, diğer varlıklarla iş birliği olmadan bir şeylerin aksadığını görür. Ve her şeyin birbirine bağlı olduğunu, insan ilişkilerinin, evrenin işlerliğini etkilediğini, tıpkı bedenimizdeki hücrelerin organların çalışma sisteminde olduğu gibi, birinin işini doğru yapmamasıyla diğer tüm sistemde bozulmaya neden olduğunu bilir. İşte o zaman her düşünce her eylem ve tepkinin sorumluluğu ile daha duyarlı daha bilerek hareket etmeye çalışır. Çağımızda ki iletişim araçlarındaki gelişmenin hızlanmasını izlersek, bundan bile şu sonucu çıkarabiliriz. Tüm varlıkların, gelişim için birbirlerine ve yardımlaşmaya dayanışmaya gereksinimleri vardır. Bilgi akışı hızlanmış insanlar her an her şeyden haberdar olmaya başlamıştır. Bedenimizdeki çalışan organizmanın dengesini nasıl aralarındaki yardımlaşma ve dayanışma ile sağlanıyorsa insanlarda bunu öğrenmeye başlamışlardır. Tüm varlıklarla ve tüm doğa ile bir bütün olduğumuzu kabul edersek, bu düşüncenin eyleme geçmesi de uzun sürmez. Alıntı
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
Moderator ![]() Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() RUHSAL YASALAR 7 Trinite yasası, bize evrenin ve insanın iç içe olduğunu, evrenin insanda şekillendiğini anlatır. Eğer insan tüm evrenin ve kendisinin bir yasalar bütünü olduğunu kavrarsa, ne yaparsa yapsın yasaların dışına çıkamayacağını anlar. Trinite ya da 3 kuvvet kanunu: Hangi ölçüde olursa olsun, birbirine karşı 3 kuvvetin bir araya gelmesini ifade eder. Bunu örneklemek gerekirse, pasif ya da aktif, müspet ya da menfi kuvvetlere bir üçüncü kuvvet olarak nötr, yani etkisiz kılan kuvvetin dahil olmasıyla ortaya çıkar. Bir veya iki güç bir olayı meydana getirmez ve bir üçüncü güce ihtiyaç vardır. Mesela, bir yerde bir durgunluk bir kararsızlık yaşanıyorsa, 3. kuvvet ortaya karar şeklinde çıkacaktır. Karar yoksa ortada iki kuvvetin çarpışması vardır. Trinite yasasına bir başka kısa örnek de anne , baba, çocuk diye düşünebiliriz. Aslında biraz dikkatimizi olanlara verdiğimizde ve her bir olaydaki birbiriyle bağlantıyı sağlayan faktörlere baktığımızda farklı pek çok yasa varmış gibi görünür. Her bir faktörü ayırdığımızda değişik isimli yasalar kümesi buluruz.Oysa sonunda tek bir yasanın olduğunu fark ederiz. Yani her şey bir bütünün görünen çeşitliliğinden başka bir şey değildir. Bizler bu evrenin mekaniğinin işlerliğini bölüp ayırdığımız bir çeşitlilikle kavrayabildiğimiz için, bir takım değişen ve değişmeyen faktörleri yasa kanun gibi isimlendirmek gereğini duyuyoruz. Hatta birbiriyle çelişen yasalar varmış gibi hissediyoruz. Farklı alemler varmış gibi düşünmemiz de farklı ilişkiler içinde olmamızdan kaynaklanır. Aslında bugün bilginin getirdiği nokta, mikro ve makro da, bütün alemler iç içedir. Ve biz kimi yerde kendimizi karıncanın yanında dev gibi görürken kimi yerde de karıncadan daha küçük ve hatta bir küçük nokta bile olmadığımızı fark ederiz. Yani bu şu anlama geliyor, her yerde ve insanda farklı tezahür eden kanunlar varmış gibi görünse de insandaki ve evrendeki işleyiş tek bir amaca hizmet eder. Bu gelişimdir. İnsan, her bir davranışının karşılığı olan yasaları öğrendikçe, çoğul yansıyan bu yasaların tek bir yasa oluşuna yani bir, in yasası bilgisine ulaşacaktır. Sevgi kanunu, varoluş ve yaratıcı kuvvetin birleştiği noktada harekete geçer. Yani yaradılışla ilgili tüm bağlantılar, sevgi enerjisi ile kurulur. İçimizde yoğun bir şekilde duyulan varlıksal tüm sevgiler,aslında tanrısal varoluş sevgisinin bize yansımasıdır. Bu yansımayı bizler çekim enerjisi olarak deneyimleriz. Negatif enerjiler ise sevginin yokluğu ve ya yoksunluğundan doğar.Sevgi enerjisini seviyeli ve bilgiyle kullanmak bizi daha üst boyut enerjilerine açar. Böyle bir sevgi neyin alınacağı hesaplarından uzaktır. Hırs ve tutku değil şefkat vardır. Bu enerjinin bünyemizde özgürce dolaşabilmesi demek, ilgimizi anlayışımızı, sadakat ve içtenliğimizi cömertçe paylaşmamız anlamına gelir. Bu sevgide zorlama yoktur, beklentilere cevap alamayınca doğan çatışma yoktur ve bunların getirdiği huzursuzluk da yoktur. Kainatta hiçbir varoluş belirtisi yokken, sadece var etme ve vermenin yüceliğinin bir ifadesidir, VE ruhun ilk tohumudur sevgi. SEVGİ, bir başka yüreğe misafir olurken, beklendiğini bilmektir. O yürekte zorla bir yer işgal etme savaşı değildir. Birlikte paylaşılan sevgi deneyiminde kendi ego ve isteklerimizin tatmini de değildir. Yani kendi ihtiyaçlarımız yönünde diğer varlığı da sürüklemek değildir. Kendimizi birine feda ettiğimiz düşüncesi, birini ölümüne seviyorum duygusu ve onun ayrılma isteğinde ona yaşam hakkı tanımamak, kendimizden bir şeylerin eksildiğini hissetmek, benim için bunu yapmazsan beni sevmiyorsun tavrı, sevgi yasasının işlerliği ile ilgisi olmayan, sadece kişisel tatmine dayalı bir sevgidir. Gerçek sevgi, her varlığın, onun seçtiği gelişme ortamında ona gönüllü destek vermektir. Alıntı |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) |
Moderator ![]() Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() RUHSAL YASALAR 8 İnsanın dünyadaki yaşam amaçlarından ilki, gerekli olan deneyim ve bilgiye ulaşmaktır. Telafi yasası veya karma yasası diye de bilinen, bizim geçmiş yaşamlarda oluşturduğumuz ve gelişim engeli tortular, mesela, korkularımız, bağımlılıklar, dünyasal tutkular ve egonun sınırlayıcı etkileri. Bütün bunları değiştirmek daha ruhumuzun ihtiyacı bilgilerle donanmak dünyaya geliş amaçlarımızdandır. Evrenin düzenini sağlayan yasaları tanımadığımızda ve bu yasalara ters hareket ederek, düzeni sarsan yasaları oluşturduğumuzda, bizi hem içsel hem dışsal zorlayıcı etkilere maruz kalıyoruz. Düzen koruyucu yasaları tanımaya başladığımızda, alın yazısı, kader konusunda farklı bir bakış açısına ulaşabiliriz. Yani aslında bizim için ceza kesiciler ve bundan zevk alan bir güç de yok. Yani her şey belirlenmiş yasalar içinde varlığın seçme özgürlüğüne sunulmuş ve kendi yaratıklarımızın sonuçlarıyla karşılaşıyoruz. Eğer bilgi ve deneyim ile farkındalığımız bu yasaları anlamaya yetmiyorsa, ödül ve ceza kavramları olmadan yolumuzu bulamayız. Başımıza gelen olayların sebebini anlayamadığımızda bu bize ceza gibi görünür. Çünkü olayın sadece görünen yanıyla ilgileniriz. Halbuki her olayın birde görünmeyen bir yanı söz konusudur. Dinlerle birlikte semboller düzeyinde ortaya çıkan, günah ve sevap, uydurma kavramlar değildir. Henüz yasaları anlayamamış varlıkları bir üst seviyeye taşımak için kullanılan yaptırım gücü gibi düşünebiliriz. Dinleri bu dünya okulunun dersleri gibi, peygamberleri de o çağın öğretmenleri olarak düşünelim ve bir öğrenci için nasıl ki alt sınıflarda dersler daha kolay ve sembollerle anlatım daha fazla, üst sınıflarda ise, derslerin sorumluluğu biraz daha artıyor ise, bu insanın anlayış ve kavrayışındaki farkı ve değişimi de buna benzetebiliriz. Mesela son sınıflarda tatbikat ve uygulama başlar, yani öğrenilenler hayata geçirilmeye başlanmalıdır. Ve artık öğrenilenlerin sorumluluğu da kişinin kendisindedir. Henüz bir şeyleri anlayamayacak yaştaki çocuk için büyükleri ona, koruyucu bazı sınırlamalar koyarken, biraz bir şeyleri anlamaya başladığında, yavaş yavaş işin doğrusunu anlatmaya çalışırlar. Hatta kimi zaman yaşayıp öğrenmesi için uğrayacağı bazı zararlara göz yumulur. Dünya yaşamındaki gelişim sürecimiz de buna benzer. Ulaşmaya çalıştığımız nokta, özümüzdür. Ve asıl günah özümüzden uzaklaşmak, unutmaktır. Ben kimim? Sorusuyla başlayan ve kim olmadığımızın anlaşılmasıyla, kendi kaderimizi yarattığımızı biliriz ve onun sorumluluğunu üstlenmeye başlarız. Karma kelimesi sankristçede fiil, eylem anlamına gelir. Dinlerdeki günah ve sevap, halk dilinde ektiğini biçme, ilahi yasalarda sebep sonuç olarak değerlendirilebilir. Bu yasa kişinin kendi iradesi ile seçtiği yön ve hedefler doğrultusunda ilerleme hareketidir. Sebep sonuç yasası da eylem yasası ile birlikte çalışır, fakat nefes alıp vermek, bahçeyle uğraşmak, temizlik yapmak gibi şeyler dünyanın gerekleridir ve karma oluşturmaz. Hangi amaçla hangi yöne doğru çaba harcadığımız ve niyetlerimiz önemlidir. Başımıza gelenlerin sebebini anlamayabiliriz, çünkü hangi karmik sebebin sonucunu yaşadığımızı bilmek zordur. Karma bir zaman aralığı içinde diğer etkileri de toplayarak karşımıza çıkar, çünkü başka varlıkların karmik sonuçlarıyla da iş birliği halinde temizlik yapılır. Onun için kimi karmalar bizimkini bekleme sürecine alabilir. Varlık olarak her zaman olumlu eylemlerde bulunmak, olumlu yönde hareket etmek, daha önce oluşmuş karmik sürecimizi dengeleyecektir. Yeni karma ve zorlayıcı etkileri kendimize çekmemizi de önleyecektir. Karma yasası Newton yasasını da ifade eder. Yani “her eylemin ona eşit bir karşı eylemi vardır” diyen yasayı. Bize mutluluk ve ya ızdırap veren kişiler sadece aracıdır. O kişiler kendilerinde bulunan ya da olumlu olumsuz etkilerinden ihtiyacı olanlara dağıtmaktadırlar. Fakat o anda orada bir başkasını değil de neden biz orada bulunuyoruz. Bunu düşünmek önemlidir. Neyi nasıl yapacağımız konusunda asla şaşmayan bir rehberimiz olan VİCDAN ımızı dinlemek bizi yasalara uygun yaşamamızı sağlar. Çünkü iyi ya da kötü yapılan tüm hareketler vicdana yansır. Ve bizi sarsar. Bizde çelişki yaratan her olayda vicdanın uyarısı vardır. Gönül rahatlığı dediğimiz o iç huzurunu duyamadığımız her olayın telafisini uzatmamak, bizi karma yükünden kurtaracaktır. Alıntı |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
Moderator ![]() Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() RUHSAL YASALAR 9 Sıradan şeyleri gözünüzde büyüterek, mucizevi şeylere dönüştürmeyin. Bunun yerine, mucizevi şeyleri sıradan şeylere dönüştürün, derken bilgiye anlamaya yönelin anlamında konuşmuş olmalı. Evrensel ve ruhsal yasalar, tarafımızdan anlaşılmayı bekler. Kozmik tesirler ve ruhsal enerjilerin çalışma sistemini eğer bilmiyorsak bizim için bilinmeyen ve mucizevi şeyler görünümünde kalacaktır. Anlamaya başladığımız her şey de olağan durumlara dönüşecektir. Tekil gibi gördüğümüz her şey, bir bütünün başka bir yönü bir uzantısıdır. Her şey bir diğeriyle bağlantı halindedir. Ve her hareket diğerini etkiler. En küçük bir şeyin kıpırtısı aynı anda herkes ve her şey tarafından bir tesir olarak hissedilir. Bu yüzden yaptığımız her hareketle her şeyi etkileriz. Ve yaptığımız her eylem hatta düşünce bize bir sorumluluk yükler. Dünya hayatını dualite yasası ile kavramaya çalışırız. Bu yasa, iyi kötü,siyah beyaz, gündüz gece gibi aklımıza gelebilecek her türlü zıtlıklar, bir esneme, bir denge sağlamak için var olan, izafi yani göreceliği fark ettirecek unsurlardır. Gelişim yolunda ilerlerken de engelleyici gibi karşımıza çıkan durumlar, bizi yavaşlatan dengeleyici unsurlardır. Önümüze çıkan engeller, bazen isteklerimizle çatışıyor gibi görünebilir, aslında doğru olanı vicdani olanı görmemiz için bizi frenleyen bir tesirle karşı karşıya olabiliriz. Çok büyük bir şeyi yukarıdan aşağıya indireceğimiz zaman eğer onun hızını frenleyecek bir şey yoksa iniş sert ve yıkıcı olacaktır. Bunun gibi içinde bulunduğumuz durumların bir başka seviyeye geçişi de kimi zaman durağanlık getirebilir. Eski realitenin yenisi ile değişmesi kimi zaman bir şok etkisi de yaratabilir, işte orada anlamakta direndiğimiz bir şey olabilir. Eğer her etkiye mutlaka bir şey söylememiz gerekirse bunları isimlendirerek uzatabiliriz, esneklik yasası, çekim yasası, etki ve tepki yasası, özgür irade yasası, tedrici oluşum yasası, diye uzar gider. Ama anlamamız gereken kısaca öz olarak şudur. Evrende hiç bir şey başı boş ve rastgele değildir. Her şey bir başka şeyin sebebidir. ve bir yasalar bütünüdür. Bu yasaları anlamak ve kavramak, ancak kendimizin her düşünce ve eylemini kavramakla mümkündür. Uyanık ve farkında olarak yapacağımız her eylem bize hangi yasayı kullandığımızı yada hangi yasayı iyi kullanamayarak başka tersi bir yasayı devreye koyduğumuzu gösterecektir. Ve unutmamamız gereken en önemli şey düşüncelerimizden de eylemlerimizden de sorumlu olduğumuzdur. Evrendeki her şeyin titreşen bir enerji okyanusu gibi olduğu artık biliniyor. Bu titreşimler kimi zaman alçalarak kimi zaman yükselerek hareket ederler. Çeşitli kaynaklardan yola çıkan bu enerjiler, birbirleri ile kesişerek, birbirlerini güçlendirerek, çeşitli yönlere hareket ederler. Bizlerde bu enerjiler içinde yer alan bir enerjiyiz. Diğer enerjiler gibi bizde birbirimizi etkilerken diğer enerjilerin de yönünü belirlemede etkin oluyoruz. Doğru diye düşündüğümüz bir eylemde birden bire her şey ters gitmeye başlayabilir, her şey sıkıcı ve yorucu gelmeye başlamıştır.Duygu seviyemiz düşer, hatta kendimizi hasta gibi hissederiz. Kızgınlıklar hatta düşmanca duygular hakim olur. bir yön değiştirme durumunda baskıya maruz kalmış olabiliriz. Kendimizi daha yüksek titreşimlerle iş birliği yapmaya hazırlamamız, enerjisi yüksek pek çok gücü de harekete geçirecek ve evrene bu pozitif yansımayla katılıp kendi etki gücümüzü kullanabileceğimiz durumlar yaratacaktır. Tüm evrenin ihtiyacı olan budur. Küçücük bir conta hatası bir uçağın düşmesine neden olabiliyor. Varoluş bir bütünlük arz eder. Tıpkı bedenimizdeki hücreler gibi, onlar nasıl bedenimiz için bir bütünlük arz ediyorsa, bizlerde evrendeki bir bir bedenin hücreleri gibiyiz. Bizde aksayan her şey evreni etkileyecektir. Alıntı |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
ruhsal, yasalar |
| |
Alternatif Kişisel Gelişim ve Ruhsal Gelişim Ruhsal Yasalar Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız RUHSAL YASALAR 6 Evrendeki her şey, varoluşun belli bir düzen ve uyum içinde olduğunun göstergesidir. Bizler de bu düzene artan bir gelişmişlik oranımız ölçüsünde katılabiliriz. Geçen yazımızda esneklik ve uyum, süreç yasası gibi konulara değindik, aslında yaptığımız her eylem ile ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Ruhsal Gelişim telkin cd indir izle İstanbul Ruhsal Gelişim nerededir kimdir Ruhsal Gelişim çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Ruhsal Gelişim hipnoz Ruhsal Gelişim olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Ruhsal Gelişim hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Ruhsal Gelişim kuantum düşünce kitap haberi