[Belgin ∞]

EVLER

Jung’ a göre; ‘ Ev, genellikle alışkanlık ya da kalıtımla ilgili olan davranış anlamına gelir, yaşamanın alışkanlıkla ilgili tavrıysa, bir ev gibi elde edilen bir şey ya da belki de bir insanın bütün ailesiyle yaşadığı tavrıdır.’

Rüyalarımıza gördüğümüz evler, bizim ruhumuzla ilgili derin mesajlar taşır. Ayrıntıları rüya günlüğüne yazmamız gerekiyor. Nasıl bir ev, eski-yeni, ahşap-beton, tek katlı-apartman, bahçeli-bahçesiz, tanıdık bir mekan mı yoksa bilmediğimiz bir yer mi? Yalnız mıyız? Evin hangi bölümünde bulunuyoruz. Yatak odası, mutfak, çatı, banyo, bodrum. Aydınlık mı? Karanlık mı? ( evin içindeyken hissettikleriniz, düşünceleriniz.)

Eğer evin mutfak bölümündeyseniz bu üretimlerinizle ilgili olabileceği gibi, aşırı verme eyleminize ve insanlara hayır diyememenize de işaret edebilir. Yeni tarifler uyguladığınızı görüyorsanız, bu yaratıcılığınızı en kısa zamanda hayata geçirmeniz gerektiği anlamına gelmektedir.

Pişmiş yiyecekler görüyorsanız, bu da paylaşıma açık olmanız gerektiği anlamındadır.

Yatak odası, daha çok duygularınızla alakalıdır. Burada hisleriniz üzerinde durun.

Çatı katı ailenizle ilgili duygusal bağlarınızı ifade eder.

Bodrum katı ise yine aileyle ilgilidir ancak bu sefer, karışıklığınızı, kendinizi önemsiz hissetmenizi ve bastırdığınız duygularınızı ifade eder.

Evin içinde dolaşıyorsanız, geçtiğiniz yerlere dikkat edin. Yatak odasından mutfağa geçiyor olmak kendinizi ifade etmek, eyleme geçmek anlamında olabilir. Kendinizi koridorda yürüyor görmeniz ise hala aile bağlarına sıkı sıkıya tutunduğunuzu, bir geçiş döneminde olduğunuzu ya da kararsızlığınızı gösterebilir.

Oturma odası, paylaşım ve sevgi yeridir. Buradaki eşyaların yeniliği, sizde bıraktığı duygu ve düşünce önemlidir. Buraya merkez diyebiliriz. Tüm ailenin bulunduğu, toplandığı yerdir.7


Pencerelere de dikkat. Kapalı ya da açık olması, dışarının görünüyor olması, rüyayı yorumlarken size yardımcı olacaktır.

[Belgin ∞]

MEKANLAR

Rüyalarınızda kendinizi hapishanede görüyorsanız, bu kendinizle ilgili pek çok şeyi göz ardı ettiğinizi, kendi yaşamınızda tutsak olduğunuzu gösterir.

Eğer kendinizi hastanede görüyorsanız, iyileşme sürecinde olduğunuzu ve her türlü yardıma ve desteğe ihtiyaç duyduğunuzu gösterir.

Eğer kendinizi okul, üniversite gibi mekanlarda görüyorsanız, eskiye dair özlemleriniz, istekleriniz olduğunu ya da yeni açılımlara hazır olduğunuzu ifade eder.

Eğer kendinizi ibadet yerlerinde görüyorsanız, çok fazla bu konulara yönelmiş ve dünyasal hayattan uzaklaşıyorsunuzdur. Kendi içinizde bu konuda ikilemler yaşıyor olabilirsiniz. Ruhsal arınma, değişim sürecine girdiğinizi de işaret edebilir.



TAŞITLAR

Kendinizi bir arabanın sürücüsü olarak ve dikkatlice yola bakarken görüyorsanız, bu sizin hayatınızda her şeyi ve herkesi, kendi sevinçleriniz ve düşleriniz dahil kontrol altında tutmak istemenizden kaynaklanır.

Eğer sürücü başkası, siz yolcuysanız çok rahat olduğunuzu, hayata güvendiğinizi işaret eder. Sürücü tanıdık biri ise (eş, anne, baba, çocuklar, sevgili) hayatınızı başkalarına göre yaşadığınıza işarettir.

Gemi görüyorsanız bu, manevi yolculuk anlamındadır. Önemli bir değişikliğe işaret edebilir.

Otomobiller en çok görülen taşıtlardır. Arabanın modeli, tarihi sizin yorumunuza katkı sağlayacaktır. 1980 model bir araba gördüğünüzde o yıllardaki deneyim ve duygulara bakmak gerekir. Arabanın rengi ve rüyadaki yönü kadar içindeki insanlar, sizin hissettiğiniz duygu ve düşünceler de önemlidir.

Otobüs gördüğünüzde bu, yaşadığınız sosyal ilişkileri, bulunduğunuz topluma bakış açınızı ya da kendi bulunduğunuz yeri görmek açısından önemlidir.

Tabii tüm bunlar sizin rüyalarınıza yardımcı olacak, ancak birebir rüyadaki sembollerin karşılığı ya da rüyanın mesajı değildirler.

Diyelim ki, iki kişi kırmızı bir araba görüyor. Ortak bir sembol. Yorumu aynı!

Eğer bu doğru olsaydı dünyada sadece bir ya da birkaç kişinin rüya görmesi yeterli olurdu. Oldukça tasarruflu J rüyadaki küçük bir ayrıntı yorumu değiştirebilir. Benim rüyamdaki kırmızı araba yolun sağında, diğer rüyadaki solunda duruyor olabilir. Benim arabamın tekerleği çıkmış, diğerininki sağlam olabilir. Ben yalnız yolculuk yaparken, onun arabasında insanlar bulunabilir. Dolayısıyla birbirlerinden farklı kişiye özel yorum ve çözümler ortaya çıkacaktır.

Gördüğümüz araçlarla ilgili yine kendimize sorular sorarak resmin parçalarını birleştirebiliriz. Rüyanızda gördüğünüz bir arabanın sizin için anlamını sormanız önemlidir. Ama sadece bu anlama bağlı kalmak bizi sınırlar. Rüya içindeki duygu, düşünceler, rüya sonrası hislerin önemi unutulmamalı. Her şey uyanık yaşamda bize kendini ifade ettiği manasıyla rüyalarımızda görünüyor olsaydı, o zaman rüyaların bir anlamı olmazdı. Araba benim için özgürlük demekse ve sadece bu anlamda rüyamdaki sembole bakarsam sonuç beni yanıltır. Bu sorular sizin kendinizi tanımanızı ve rüyaya geniş bir perspektiften bakmanızı sağlamak amacıyla önerilmektedir.

Gördüğünüz araçlarla ilgili sorular:

• Taşıtın hangi özellikleri size yakın?
• Bu taşıt sizin için uyanık yaşamda ne ifade ediyor?
• Rengi, yönü nasıl?
• Eski mi, yeni mi?
• Geçmişte ya da şimdide size herhangi bir şey hatırlatıyor mu?
• Yalnız mısınız?
• Rüyada neler hissettiniz? Düşünceleriniz nelerdir?
• Bu taşıtta en belirgin olan, dikkatinizi çeken ayrıntı ne?
• Taşıtın hangi tarafında bulunuyordunuz?

[Belgin ∞]

YÖN

Rehber rüyalarda sol geçmişi, sağ geleceği ifade eder. Örneğin rüyanızda araba görüyorsanız, bunun yönü yoruma katkısı bakımından önemlidir. Böylece sorunun ya da mesajın gelecekle mi yoksa geçmişle mi ilgili olduğunu anlarız.


UÇMAK

Eski kabilelerde rüyalarında uçmayı başaran kabile üyelerine çok büyük hürmet ve saygı gösterilirmiş. Rüyada uçmak, kişinin ruhsal kalitesine, gelişimine işaret eder. Rüyalarda en zevkli olan belki de bu. Rüyanızda uçarken neler hissettiniz? Beden ve ruh durumunuz nasıldı? Bunları düşünün. Keyifli, güzel bir hayatınız varsa, rüyalarınızda keyifle uçtuğunuzu, bunun size huzur verdiğini hissedebilirsiniz. Uçarken düşeceğinizi hissediyor, gergin ve huzursuzsanız bu, uyanık yaşamda bir şeyleri kaybedeceğinize dair endişeleriniz olduğunu gösterir.

Bir televizyon programında genç bir bayan rüyalarında sürekli uçtuğunu, ancak hep düşerken uyandığını anlattığında ona en çok neyi kaybetmekten korktuğunu, bu rüyaların hangi dönemlerde çıktığını sordum. İşini kaybetmekten korkuyordu ve ne zaman iş yerinde böyle bir söylenti çıksa bu rüyaları görmesi sıklaşıyormuş.

Rüyada uçarken duygularınızı, düşüncelerinizi, eylemlerinizi ve uyandıktan sonraki hislerinizi kontrol edin. Bu sizin rüyada keyif mi aldığınızı yoksa, bir endişe mi duyduğunuzu görmenizi sağlayacaktır.

Rüyada düştüğünüzü görüyorsanız, bu düşüş sırasında aynı uçmakta olduğu gibi bir değerlendirme yapmanız gerekir.

Rüyalarınızda uçtuğunuzda bunun keyfini çıkarın. Bir rüya gördüğünüzü ve size hiçbir zarar gelmeyeceğini bilin.

[Belgin ∞]

HAYVANLAR

Rehber rüyaların birinci aşamasında oldukça sık görülen hayvanlar, bizim o dönem yaşadığımız korkularımızı, kaçtığımız durumları, ruhsal, fiziksel, zihinsel boyutta bulunduğumuz aşamaları ifade edeceği gibi, ruhumuzun derinliklerinde bastırdığımız, hatırlamak istemediğimiz insanlara da işaret edebilir.

İlk aşamada yırtıcı, saldırgan, bizi kovalayan hayvanlar görürken diğer aşamalarda bu durum değişir. Bizim ruhsal gelişimimize, yaşam kalitemize, bilinçaltımızın arınmışlığına göre farklılık gösterir. Hangi aşamada olursa olsun, hepsinin bizim için bir anlamı var. Rüyalarda gördüğünüz hayvanlardan korkmanıza ya da onları kötü olarak yorumlamanıza gerek yok. Çünkü onlar sizin duygularınız, düşünceleriniz, kaçtıklarınız. Onları yok saymanız, görmezden gelmeniz size hiçbir yarar sağlamaz. Bu tip rüyalarda yapılacak en güzel şey rüyanın içinde kaçtığınız her neyse onunla yüzleşmek. Ona sorun, sizden ne istiyor? Sizin hangi yönünüze işaret ediyor? Uyanık yaşamda bu hayvan çevrenizden kimi temsil ediyor? Durun ve sorun. Bir anda peşinizde olan, sizi ürküten bu hayvanın masumlaştığını ve sorunuza cevabın geldiğini göreceksiniz. Bu, size uyanık yaşama bir sorunu taşımamayı sağlayacak. Gün içindeyse size sadece çözüme odaklanmak kalır.

Rüyalarınıza giren hayvanların özelliklerine bakın. Sizin onlara verdiğiniz anlamlara. Beyaz bir güvercin sizin için ne ifade ediyor? Ya da siyah büyük bir yılan. Onlardaki anlama pozitif olarak bakın. Güçlü yönlerini, diğer canlılardan ayrılan özelliklerini. Farkı yaratan farkı bulmaya çalışın.

Rüyanıza hayvan gördüğünüzde aşağıdaki soruları kendinize sorabilirsiniz.

• Sizin için ne ifade ediyor?
• Onun hangi özelliği size yakın ve sizi yansıtıyor? Gördüğünüz bir aslansa en belirgin olan, size cazip gelen yanı nedir? Güçlü olması mı? Ya da başka bir şey mi?
• Rüyada onu gördüğünüzde ne hissettiniz? Ne düşündünüz?
• Bu duygu ve düşünceler geçmiş ya da şimdiki yaşamda deneyimlediğiniz duygular ve düşünceler mi?
• Hayvanın yönü, rengi, hareketleri… belirgin olan en önemli şey neydi?

Rüyamızda mitolojik yaratıkları, hayran olduğumuz film kahramanlarını gördüğümüzde yine benzer sorularla onların rüyadaki mesajlarını çıkarabilir ve diğer parçalarla birleştirebilirsiniz.

Hayvanlar bazen bizim duygularımıza törpülememiz gereken yönlerimize işaret ederler. Rüyadaki hayvan ne kadar saldırgan ve vahşi ise bu, bizim kendi içimizde ya da yaşamımızda bazı şeyleri kontrol edemediğimizi gösterir. Özelliklerini bilmediğiniz hayvanlar gördüğünüzde onları araştırın. Bakalım hangi yönleri size ayna tutuyor.

Hepimizin rüyası parmak izi gibi kendine özeldir. Rehber rüyalardaki bazı ayrıntılar onları diğer rüya çeşitlerinden ayırmamız için verilmiştir. Yoksa tek başına yorumlanmaları için değil.

[Belgin ∞]

RENKLER

Rehber rüyalarda renkler ne kadar canlı ve parlak ise, bu hayatımızın o kadar keyifli ve güzel olduğunu gösterir. Bu derece parlak, canlı renklerim hakim olduğu rüyalar, rehber rüyaların 3. aşamasında görülür. Bazen belirli bir renk rüyanın geneline hakim olurken, bazen de semboller, nesneler, hayvanlar, taşıtlar, rüyamıza giren insanların kıyafetleri ve göz renkleri, bize yorumla ilgili bilgi verebilir. Rehber rüyalarda:

Beyaz: Arınma, değişme, ferahlık, saflık.

Kırmızı: Yaratıcılık, kızgınlık, kontrol arzusu, hayata karşı eyleme geçme.

Sarı: Bilgelik, yüksek farkındalık, birlik, bütünle işbirliği, destek, kararlılık.

Mavi: Kendini ifade, doğruluk.

Mor: Gelişme, ruhsal büyüme, Tanrı’yla bütünleşme, içindeki bilgeliği harekete geçirme.

Pembe: Duygusallık, hassasiyet, sevgi.

Siyah: Endişe, korku, geleceği görememe.

Yeşil: Sevgi, paylaşım, şifa gücü, gelişme, dileklerin kabulü.

Gri: Karamsarlık, belirsizlik.

Turkuaz: Kapının diğer tarafı. Boyut atlama. En yüksek nokta.

Her rengin kendi içinde bir enerjisi vardır. Bu enerji bizim uyanık yaşamımızdaki duyguların inişleri çıkışlarıyla alakalıdır. Rehber rüyalarda gördüğümüz renkler bir başka açıdan bizim kişilik özelliklerimize de dikkat çekebilir.

Bej: Hayatta kalma, sürekli mücadele içinde olma. Temel ihtiyaçların karşılanması.

Kırmızı: Ego, sadece güce odaklı, benmerkezci.

Mavi: Boyun eğen, kendi duygu, düşünce ve ideallerini hayata geçiremeyen.

Kavuniçi: Aşırı meraklı, araştırmacı, yenilik peşinde.

Yeşil: Denge, hem kendi hem başkaları için iyi ve güzel olanı isteyen.

Gri-Siyah: Hayata olumsuz bakış açısı. Aşırı kontrolcü, karamsar.

[Belgin ∞]

DUYGULAR

Duyguları göz ardı etmek, rüyayı görmezden gelmek demektir. Duygular rüyanın en hassas noktalarına işaret eder. Rüya sonrası, duygularımızı bastırır, ifade etmezsek, bu durum sonuca gitmemize engel olacağı gibi, bastırılmış duygular vücudumuzda enerji tıkanıklıklarına sebep olarak fiziksel, ruhsal rahatsızlıklara da yol açacaktır.

Bazen gördüğümüz rüyaları tam hatırlayamayabiliriz. Semboller çok karışık ve tarif edilemez olabilir. Burada duygulardan yola çıkmak gerekir. Bu bize büyük ölçüde yardımcı olur. Bazen duygular üzerinde yoğunlaştığımızda semboller, ayrıntılar berrak bir şekilde akmaya başlar. Böylece bir rüyanın ziyan olmasına izin vermemiş oluruz. Sabah rüyadan hiçbir parça zihnimizde yokken, sadece duygular ve düşüncelerle uyanabiliriz. Bu bir heyecan da olabilir, bir sıkıntı da.

Rüyanızı günlüğünüze yazdığınızda, rüya içindeki duygularınızı yazmayı ihmal etmeyin. Rüya sonrası hislerinizi ve fikirlerinizi de. Gerçek, sizi özgür kılacaktır. Rüyalarınızın size özel olduğunu unutmayın. Eğer paylaşmak istemezseniz bunun bir zararı yok. Ama mutlaka bir süre sonra güvendiğiniz bir arkadaşınıza duygularınızı anlatın. Bu, sizin göremediğiniz bazı noktaların aydınlanmasına yardımcı olacağı gibi, onları özgür bırakmanızı, üzerinizdeki yükleri azaltmanızı, vücudunuzdaki enerji tıkanıklıklarını açmanızı kolaylaştıracaktır.

Rüyadan uyandığınızda duygular üzerinde çalışırken, eğer başka bir ayrıntı yoksa:

• Önceki günü gözden geçirin. Bunun bir önceki günle alakası var mı?
• Geçmişte bu duygulara benzer bir duygu yaşadınız mı? Zihninizde canlandırmaya çalışın.
• Daha önceki rüyalarınızda aynı duyguları yaşadığınız oldu mu?
• Eğer olduysa bunun uyanık yaşamda çözümü nasıl oldu?
• Size nasıl bir farkındalık sağladı?
• Bu duygu size neyi ve kimi hatırlatıyor?
• Bu duygunun ya da duyguların karşılığı ne olabilir? Hüzün ağırlıklı ise neşeleneceğiniz bir şeyler yapın.
• Duyguyu vücudunuzun neresinde hissediyorsunuz? Bu duygu nasıl bir şey? Katı mı? Sıvı mı? Vücudunuzun bu bölgesinde süregelen bir rahatsızlık yaşıyor musunuz? Bu, yaşadığınız rahatsızlıkların nedenlerini bulmanızda çok önemli bir soru.

Hatırladığınız, bir sembolse benzer soruları bunun için de sorabilirsiniz.