Reddedilme Korkusunu Yenin!
 

Reddedilme Korkusunu Yenin!

İnsan tabiatı çok karmaşıktır, erkeklere tehlike anlarında güçlü, rekabetçi ve cesur olmaları öğretilir, tarih bize, istekli, arzulu ve inançlı olduğumuz müddetçe, korkularımızın üstesinden geldiğimizi ve hedeflerimize ulaştığımızı gösterir
İnsanlar savaşların zorluklarından ve doğal felaketlerin üstesinden de gelirler ama çoğu erkeğin korktuğu bir şey vardır: Reddedilme korkusu. Bu içgüdüsel duygu bizi felç eder ve gerçekten yapmak istediğimiz şeyleri yapmamızı engeller. Bazı erkekler reddedilmekten o kadar korkarlar ki, bir kadına çıkma teklif etmektense, bir mayın tarlasında yürümeyi tercih ederler.

Fakat bu korkuyu yenmenin çok basit bir yolu var: Daha büyük bir korku geliştirmek: Pişman olmak korkusu….

Ayrıca, birçok kadın hayır derken sizi gerçekten reddetmezler. Sizi daha tanımıyorlar ki, reddetsinler. Sizi reddetmeye karar vermeden önce sizin kişiliğinizi, özelliklerinizi incelemeleri gerekir. Belki sizi başka sebepler yüzünden reddetmişlerdir.


· Bir başkasıyla çıkıyordur veya evlidir

· Kötü bir günündedir

· Sizden hoşlanmıştır ama üzerinde erkeklere karşı korunmasını sağlayan ‘görünmez zırhı’ vardır

· O an kimseyle – hatta Brat Pitt’le bile- konuşmak istememektedir

Bu arada hatırlamanız gereken bir nokta da şudur: Bu dünyada kimse herkesin beğenisine hitap edemez. Her kadının zevki farklıdır, yani sizi reddederse, bu onun arzu ettiği özelliklere uymadığınızdan da olabilir, sizin gibi birini beğenecek bir kadınla tanışmak için mümkün olduğunca çok kızla tanışmanız gerekir. Böylece sizi beğenecek birini bulma şansınız artar.


GERÇEK REDDETME

Bir kez gerçekten reddedilmenin ne olduğunu görürseniz, bundan önceki şeylerin örneğin sizin çıkma teklifinizi veya içki ısmarlama teklifinizi reddetmesi yüzünden kadınlara yaklaşmaktan korkmanızın ne kadar çocukça olduğunu anlarsınız.

Gerçek reddetme, bir kadın bir erkekle bayağı bir zaman süresince birlikte olduğu halde o erkeği reddetmesidir. Örneğin, altı ay gezersiniz hatta nişanlanırsınız ama altı ayın sonunda kız sizi terk eder. İşte gerçek reddetme budur. Gerçek reddedilmeyi öğrendikten sonra, ‘reddedilme’ korkumu tamamen yendim. Yapacağınız tek şey konuşmaya girmek, konşumayı başlatmak, gerisi kendiliğinden gelecektir. Kendinizi sıkmayın, rahat olun. Samimi, sıcak bir konuşma yapmanızdan sözediyoruz.

Karşınızdaki kızdan yeterli ilgi sinyallerini (gözlerinizin buluşması, saçlarına dokunması vs. gibi) aldıktan sonra doğruca yanına gidin, gülümseyin ve kendinizi tanıtın, “Merhaba ben Murat” deyin, bir içki, cola ısmarlamayı teklif edin, kabul ederse, ismini sorun, sizinle ilgilenirse ismini söyleyecektir, ilgilenmezse de dünyanın sonu değil ya, iletişim yollarınızı açık tutmaya devam edin yeter.
Konuşmayı ilginç kılın, ona odaklanın ve onu dinleyin. Örneğin
Erkek: Çalışıyor musun?

Kız: Evet bir yandan da okuyorum

Erkek: Ooo…bayağı meşgulsün desene

Kız: Hem de nasıl, bazen yorgunluktan ölüyorum

Erkek: İnsan böyle zamanlarda tatile çıkmayı ne kadar ister değil mi?

Kız: Hem de nasıl,

Erkek: Tatile çıksaydın ençok nereye gitmek isterdin?

İşte örnek, bir diyalog, önemli olan karşınızdakini dinleyin ve ona uygun sorular sorun, böylece konuşma ilginçleşecektir. Sıkıcı olmayacaksınız. Çoğu erkek konuşmayı kızın telefon numarasını almadan bitirmek yanlışı yapar, oysa aşağıdaki gibi şekillerde telefon numarasını alabilirsiniz:

Seninle sohbet etmek çok güzeldi, sen de dilersen, yine görüşmek isterim, telefonunu verebilir misin, yazayım…
Seninle konuşurken insan sıkılmıyor, telefonunu verebilir misin, yine sohbet ederdik…

Bundan sonra kadınlardan ‘hayır, teşekkür ederim’ sözünü duysanız da, dünyanın sonu olmadığını hatırlayın. Sizi reddeden kadınlar sadece sizin ne kadar tatlı birisi olduğunuz bilmeyen yabancılardır. O yüzden kendinize güveninizi kaybetmeyin ve başka bir kızda şansınızı tekrar deneyin.


Alıntıdır

red edilme korkusunu aşabilmek için yaklaşım önemli karşı tarafın bakışlarından yeşil ışık aldıktan sonra harekete geçilir
bağzı erkeklerin en büyük hatası damdam düşer gibi benimle çıkarmısın ve ya tanışabilirmiyiz demeleri oluyor bence

· Sizden hoşlanmıştır ama üzerinde erkeklere karşı korunmasını sağlayan ‘görünmez zırhı’ vardır

· O an kimseyle – hatta Brat Pitt’le bile- konuşmak istememektedir


evvvt tamda böyLe durumLarda karsıma hep damdan düşer gibi tekLifler yapan insanLar cıkıo...

saoL

Gozler kalbin aynasidir soze ne gerek var.Baktigin anda sevdigini veya ilgilendigini soylemissindir.Birde goz kirp gul tamam bitmistir.Sana verilen gorevi yapmissindir karsi taraf dusunsun hayir diyorsada sende kiymetli degildir yenisini bulursun.Ayni benzer cicekten milyonlarca var.

Umarım bu benzer çiçeklerin kalp gözü yeteri kadar açıktır.

bizim mahallede kızın teki sürekli bana bakıyordu görseniz arkadaşlarım bile oğlum bu kız sana neden bakıyo sana galiba aşık olmuş dediler bende hadi lan dedim ama bu durum hoşuma gidiyordu ona karşı hiçbirşey hissetmiyordum ama beni sevmesi hoşuma gidiyordu ve galiba acıma duygusu birazda kızın güzel oluşu galiba yavaş yavaş aşık oluyordum kız her gün gözlerime bakarak hadi yeter artık gel yanımada konuşalım artık diyordu (tabi gözleriyle bunu ifade ediyordu)yeter dedim kendi kendime bu utanma bir yere kadar kızın yanına gitmeliyim dedim ve hava kararınca yanına gittim ilk defa bir kıza çıkma teklifi edecektim biraz konuşabilirmiyiz dedim o haaaaaaaaaaaaaaaaayyyyyyyyyyyyyyyıııııııııııııııır rrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr dedi peki neden diye sorduğumda sanki bir hayvan gibi git başımdan ama öyle bir dediki korkardınız ben çok sakin bir kişiliğim ama sinirlendiğimde bir piskopata dönüyorum kıza aynen şöyle söyledim saçından tuttum ve gözlerine bakarak sen benim sevdiğim kız değil s. o, bile olamazsın değip yanından ayrıldım bu sözü o zamanlar dinlediğim bir rap şarkısından aklımda kalmıştı bir daha hiçbir kızın yanına gitmicem onlar gelsin

Öncelikle yazdığın yazı biraz kaba olmuş. Ama, bunların esasında neden kaynaklandığıyla ilgili bişeyler söylemek isterim.

Kızların böyle takıntıları var. Davet edici bakışllardan sonra, konuşmak istediğinde bu veya buna benzer tepkiler verirler genelde.Bu kızların daha olgunlaşmamış hali olduğu durumdur genelde.

Normalde, bu tip konularda Türk Filmlerinin çok etkisi var malesef. Önüne çıkıp garip hareketlerde bulunmak , çatıya çıkıp şarkı söylemek, oradan aşağıya atlamak vs. gibi durumlar kızların isteği şeylerden.

Madalyonun diğer tarafı da, erkeğin, maço tavırları. Benim olacaksın, evinin kadını çocuklarının anası olacaksın, ben sevmem sevilirim, yıkıl gözüm görmesin, düş önüme vs. gibi.

Bunlarla erkekliğin bağdaştırıldığı, ilk konuşmada yüz verme, bırak peşinden koşsun, aman gözüne bakma elini tutma yanlış anlaşılırsın gibi durumlarla da kızların şartlandırıldığı bir toplumdayız.

Bunların neticesi de, her gün gazetelerde okuduğumuz, iç karartıcı, cevizin kabuğunu doldurmadığı yasak ilişkiler, karşılıksız aşklar vs. gibi bir çok iç karartıcı haber olarak içimizi karartıyor.

Çay içmenin, sigara içmenin erkeklikle alakalandırıldığı, arabesk sözlerin damarlarımızda gezdiği, bayanların toplum arasında yabani bir yaratık gibi gezdiği ve hatta kaçarak yürüdüğü, ters bakmanın cinayet sebebi olduğu, sevgiden, anlayıştan, doğallıktan uzak bir yaşam, Türkeye'nin ne durumda olduğunu gösteriyor.

Bunların bizim kültürümüzle ne kadar alakalı olduğu bence tartışılır. Bu, kültürel bir yozlaşmadan başka bişey değildir. Dizilerin, sinemaların hayatımıza olumsuz yansıyan etkilerinden bir bölümü bu gibi olaylar malesef.

Senin o kızın saçlarından tutman, o saygısız lafı söylemen, senin değil toplumun da senin üzerindeki etkisini gösteriyor. O kızın da sana bağırması aynı durumdur.

Bunlara gerek olmayan, doğallık, karşılıklı iletişim, anlayış ve hoşgörü ile insanların bu ülkede bir arada yaşamasını çok isterdim.

Netice olarak, kıza söylediğin o sözü ve buraya yazdığın bu yazıyı hoş karşılamadım. Biraz bişeyler okuyup öğrenmeni ve halkla içiçiçe yaşayarak, toplum kurallarında bir bayana böyle lafların kullanılmayacağını idrak etmeni tavsiye ediyorum. Böylece, anormal olanı değil, normal olanı seçeceğini düşünüyorum.

Yaptıklarının yanlış olduğunu düşünüyorsan o zaman ne ala.

Sağlıcakla.

Reddedilme korkusu bu şekilde aşılmaz..
İLişki aşama aşamadır Önce çekim aşaması gelir sonra rahatlık ve doğallık aşaması gelir..
Çekim aşamasındaki yaklaşımlar farklıdır doğallık aşamasındaki aşamalalar farklıdır...
Yaklaşımda dolaylı ve dolaysız iki yol vardır.ve doğru yaklaşım tarzları vardır
bi kere adım adım aşama aşama gitmelisiniz.
Küçük adımlarla hareket ederseniz ve karşıdakinin amidgalasını germeyecek taleplerde bulunursanız sorun olmaz
karşılıklı çekim varsa daha doğrudan yaklaşım tercih edilir.
Kadın erkek ilişkileri başlıbaşına bir konudur.ve deneyimli kişilerden fikir almak son derece önemli olabilmekte.. Bu arada TÜrk filmlerindeki yaklaşım tarzlarının hemen hepsi yanlıştır..
özellikle Tarık Akan tarzı tam bir felakettir :))
İlişki dans etmek gibi belli kuralları olan ama spontane cevapların ve yaklaşımların çok önemli olabileceği bi alan..
.......

bu dediklerine katılıyorum haklısın teşekkür ederim ama aslında hata bende o sözü yanına gittiğim zaman söylemedim aslında o bana hayır dedikten sonra tamam deyip yanından gittim 1 hafta sonra mahalledeki iki yan apartmandaki çocukla çıkmaya başladı çocukta yanıma geldi bana imalarda bulundu kimse benimle böyle konuşamaz gururumu ayaklar altına alamaz çocuğu kızın onu görmediği bir zamanda dövdüm 1 gün sonra kızın yanına gidim o kötü sözü söyledim inşallah biraz daha beni anlamışsındır

Hakikat1990 kardeşim. Sanırım 19 yaşındasın. Burada sana yakışan, bu konuyla ilgili uslubunda bişeyler söyleyip konuyu kapatmak olabilirdi.super

Kızın yanına giderek, hayır cevabını alıp, sonra o sözü söyledim demiştin. Bu, kızgınlık, küçük düşme, kırılma gibi duygularla söylenmiş o anki bir tepki olabilirdi. Yanlış olsa bile o ana bağlı bir tepki idi.

Demek ki kız, seni de o şekilde davet etmiş o dövdüm dediğin diğer çocuğa da. O önce davranmış ya da başka bir şekilde ikna etmiş olabilir. Buradaki durumda, senin reddedilmek değil, başkasıyla kıyaslanmak-aldatılmak, gibi bir durumda olduğundan söz etmemiz gerekir. Herhangi bir ilişki içinde olmadığına göre de , bu o kadar önemli olmasa gerek. Sonuçta tercih meselesi.

Önceki yazında, reddedilmekten kaynaklanan tepki, bu yazında farklı bir tepki ortaya çıktı.Ek olarak, bir de çocuğu dövdüm ifadesiyle birlikte.Daha başka bir şey çıkmazsa :)

Bunlar sana yakışmaz. Sana değil sadece elbette. Bana ve hiç kimseye de yakışmaz. İnsanı diğer canlılardan ayıran özelliklerden biri ve hatta en önemlisi iletişim kurmaktır.Doğru iletişim kurmak da zamana, topluma ve yaşa göre zamanla kazanılır.

Burada olduğuna göre, eminim kendini geliştirmeye çalışan ve geliştirecek olan bir arkadaşımızsın. Değişim ve gelişim tabi ki sadece davranış değil düşünceler ve anlayışla başlayan değişimlerdir. Tepkilerini daha farklı ve daha akılcı yollarla dile getirmenle ilgili de çok şey okuyup, zamanla yanlışlarının farkına varacağını düşünüyorum.

Bu gelişim ve değişim yolunda, sana da gönülden destek veriyor ve başarılar diliyorum.sung66