Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Öğretici Bilgiler

Uyarılar

Kaçırılma Raporu 8

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Kaçırılma Raporu 8 Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Kaçırılanların pek çoğunda olduğu gibi ruhsal ve bedensel açıdan tümüyle sağlıklıydı. Alkol ya da benzeri uyuşturucu madde bağımlılığı yoktu ve sade bir yaşam sürdürüyordu. Pek de fazla kültürlü sayılmazdı. Hayatı boyunca ne doğaüstü konularla, ne de UFOlarla ilgili tek satır ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi

Kaçırılma Raporu 8

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-12-2008, 12:05 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart Kaçırılma Raporu 8

Kaçırılanların pek çoğunda olduğu gibi ruhsal ve bedensel açıdan

tümüyle sağlıklıydı. Alkol ya da benzeri uyuşturucu madde bağımlılığı

yoktu ve sade bir yaşam sürdürüyordu. Pek de fazla kültürlü sayılmazdı.

Hayatı boyunca ne doğaüstü konularla, ne de UFOlarla ilgili tek satır

bile okumamıştı...Olay sabahı saat üç buçuk civarında köpeğini ve av tüfeğini alarak

arabasına bindi ve Barselona'dan Soria kasabasına uzanan yola çıktı.

Amacı erken saatlerde kırsal alanda avlanmaktı. Ancak o gün her

zamankinin tersine, normalde avlandığı bölgenin aksi yönünde ve aşırı

hızla ilerliyordu. Yanından asla ayırmadığı köpeği Muş ile sohbet

ederken, araba teybinde Arjantinli şarkıcı Jorge Cafrune'nin kasetini

dinlemekteydi. Kaçırılmasından sonra, kasette kimi bölümlerin

silindiğini fark edecekti...Bir süre sonra av için saatin çok erken olduğunu düşünerek, yol

üzerindeki barlardan birinde durup kahve içmeye karar verdi. Saat dört

buçukla, beşe çeyrek kala arasında Hostal 113 adlı yerde durdu ve içeri

girdi... Barla ilgilenen tek garson vardı. Adam uzun boylu ve

sarışındı. Julio ilk anda garsonun peruk takıyor olabileceğini düşündü.

Üstelik garsonun ellerinde plastik ameliyat eldivenleri vardı. Barda

kaldığı süre içinde Julio ona tuhaf gelen iki ya da üç şeyi fark etti.

İlki yirmi dakikalık sürede bara kendisinden başka kimsenin

girmemesiydi. Normalde bu tip yerlere diğer avcılar, devriye gezen

polisler ya da kamyon şoförleri uğrardı.Garsona gelince... Davranışları işini bilen usta bir garsonunkine hiç

benzemiyordu. Dahası mekanda çok güçlü bir çam kokusu vardı ve adamın

kısa süre önce etrafı çam kokulu temizlik malzemesiyle sildiği

belliydi. Aynı çam kokusunu Julio götürüldüğü uzay gemisinin içinde de

duyacaktı... Ancak bu gerçekte ozon kokuşuydu... Garsonla aralarında

geçen konuşma da sıra dışıydı... Julio ipnoz altındayken bile konuşmayı

tam olarak hatırlayamadı.Daha ileriki tarihlerde araştırmacılar Hostal 113 barının sahibiyle

konuştuklarında, patron barını asla sabah sekizden önce açmadığım

belirtmişti. Ayrıca iş yerinde tarif edildiği gibi bir garson da

çalıştırmıyordu!...Julio bardan çıktığında saat altıya çeyrek kalayı gösteriyordu ve 50 km

uzaklıkta olan Medinaceli'ye varması yarım saat sürdü. Tepeye

tırmanırken motorun sesini daha iyi duyabilmek için kaseti kapattı.

Julio'nun şuurlu halde anlattıkları burada sona eriyordu... Bundan

sonra yaşadıklarını ise ipnoz altındayken hatırlayıp aktaracaktı... Bir başka önemli ayrıntı da, yolculuğun başından beri, Julio'nun

arabasını bir kaç metre yükseklikten izleyen ışık yumağının ona eşlik

etmesi ve isteği dışında planladığından farklı yöne doğru çekilmesini

sağlamasıydı. Julio hızla tepeye doğru tırmanırken arabası aniden

durdu... Motor çalışmıyordu... Elektrik sistemi çökmüştü... Ve yeni

değiştirilmiş olmasına rağmen arabanın aküsü de çalışmaz hale

gelmişti... Araba teybine gelince, o hala çalışıyordu ancak içindeki kaset yer yer

kesintilere uğrayıp silinmişti. Julio önce bozuk kaseti atmayı

düşündüyse de sonra bundan vazgeçti. Mekanik saati de durmuştu. O

günden sonra pekçok saat tamircisine götürdüyse de tamir edilmesinin

imkansız olduğu cevabını aldı. Saat tam ikiye yirmi kalada durmuştu...Köpeği Mus, birden hırlamaya başladı. Tüyleri dikilmişti ve son derece

huzursuz şekilde yaklaşan tehlikeyi haber vermeye çalışır gibiydi.

Julio onu daha önce hiç böyle görmediği için korktu. Mevsim kıştı ve

bozkırda bulunuyorlardı. Julio kurtları düşünerek tedbir almaya karar

verdi. Arabadan tüfeğini aldı ve daima cebinde bulundurduğu beş adet

mermiyi tüfeğe yerleştirdi. Köpek hala hırlamaya devam ederken, Julio

karsı yoldan gelen insan figürlü bir kaç gölgeyi fark etti. Bir süre

sonra, gelenlerin parlak kıyafetler giydiklerini gördü. Pastel yeşil

renkteki giysilerden etrafa hafif bir ışık yayılıyordu.Dalgıçlarınkine benzeyen, tek parça dikişsiz bir tulumdu bu ve ayak

bileklerine kadar iniyordu. Kumaşı yumuşak, lastikli ve yağmur geçirmez

görünümündeydi. Üzerinde herhangi bir yazı ya da işaret yoktu. Ve hiç

bir şekilde kırışmıyordu. Sıkı giysinin altından kasları rahatça

görülebiliyordu. Ayaklarında ise, yine aynı maddeden yapılmışa benzeyen

botlar vardı.Başlarım ve omuzlarını örten bir tür kapüşon giymişlerdi ve sadece

yüzleri açıktaydı. Çok uzun boylu, geniş omuzlu, atletik yapılı

erkeklerdi bu gelenler. Ancak kafa yapıları inanılmaz büyüklükteydi ve

gözleri de normal bir insanınkine göre çok daha iriydi. Parlak mavi

gözleri hemen dikkat çekiyordu. Yüzlerinde kaş, kirpik, ya da saç türü

herhangi tüylü bir bölge yoktu.İki adam Julio'nun yarım metre yakınma kadar geldiler. Julio

korkmamıştı ancak büyük bir şaşkınlık içindeydi... Yabancıları

ısırmaması için, köpeğini de sakinleştirmeyi başardı. İlk andan beri

onların bu dünyadan olmayan yabancılar olduklarını anlamıştı. Ancak

bunu nasıl hissettiğini kendisi de bilmiyordu. Ziyaretçilerin varlığı

Julio üzerinde huzur ve barış hissi uyandırdı. Sanki çok uzun zamandır

görmediği eski ve sevgili dostlarıyla yeniden karşılaşmış gibiydi.Adamlar kendisiyle konuşmaya başladılar. Julio başlangıçta konuşmanın

ses ve ağız yoluyla olduğunu zannetti. Ancak dudaklarının

kıpırdamadığım görünce, bunun zihinsel yani telepati ile yapıldığını

anladı. Ziyaretçiler Julio'ya korkmamasını, kötü bir şey olmayacağı

sadece kendisiyle gelmesini istediklerini söylediler. Sanki asıl

ilgilendikleri köpeği Mus idi ve onu incelemek isterken sahibini de

yanlarında götürmeleri gerektiğini düşünmüşlerdi.Geri dönmeye söz veriyorlardı. İfadeleri emretmekten uzak, sadece kibar

bir davet niteliğindeydi... Julio merakla bu daveti kabul etti. Silahım

omzuna aldı ve yürümeye başladı. Yabancılar yürümüyor sadece yolun

üzerinde süzülüyorlardı...35-40 yaşında görünüyorlardı. Davranışları sakin ve telaşsızdı.

Kollarını ancak gerekli olduğu hallerde hareket ettiriyor, bunun

dışında vücutlarına sımsıkı yapışık konumda bırakıyorlardı. Fiziksel

açıdan sağlam yapılı ve güçlü insanlara benziyorlardı. Boyları

neredeyse iki metreye kadar uzanıyordu ve geniş kafa yapılarıyla

Amerikan futbolu oynayan sporcuları hatırlatıyorlardı.Kolları ve elleri çok uzun olmasına rağmen, el parmakları bir

piyanistinki gibi inceydi. Ağır iş yapmamış bir sanatçınınkine benzeyen

elleri, bedenin geri kalan atletik yapısıyla zıtlık oluşturuyordu.

Ancak her şeye rağmen onlar gerçek insanlara benziyorlardı. Yani robot

ya da hologramik görüntüler değillerdi. Julio gözlük veya sakal

taksalar Kuzey Avrupa insanlarına çok kolay benzeyebileceklerini

düşündü.Kısa süren yürüyüşten sonra ziyaretçilerle birlikte araçlarının

bulunduğu düzlüğe geldiler. Julio gördüğü nesne karşısında büyük

şaşkınlık geçirdi çünkü cisim yaklaşık 70 m uzunluğunda bir uzay

gemisiydi. Yerden yüksekliği 4 metreydi. Ana yoldan uzakta, kimsenin

dikkatini çekmeyecek tarlalar arasında gizlenmişti. En azından üç ya da

dört katlı bir yapısı vardı. En tepedeki kubbesiyle zemini arasındaki

mesafe 1520 m kadar olmalıydı.Dış yüzeyi tamamen metalikti. Kubbenin çevresini dairesel kuşatan geniş

ve yayvan bölgeden farklı renklerde ışık patlamaları çıkıyordu; mavi,

yeşil, sarı ve diğer renkler... Geniş bir yüzüğe de benzetilebilen

dairesel kısım, sağdan sola döner gibiydi. Kubbenin hemen altında, daha

sonra kontrol odasının pencereleri olduğu anlaşılan üçgen ve karanlık

görünüşlü bölmeler vardı. Üçü birlikte araca doğru ilerlediler... Şimdi devasa metalik bir şemsiyeye benzeyen gövdenin altında

bulunuyorlardı... Cismin yüzeyi pürüzsüzdü. Gemiye yaklaşırken Julio

güçlü bir çam kokusu duydu. Daha sonra gemide de aynı kokuyu fark

edecekti. Julio'nün üzerinde taşıdığı av tüfeği ve bıçağı arkaya doğru

çekiliyordu... Bu da ortamda güçlü bir manyetik alan bulunduğunun

işaretiydi...Julio bu yaşadıklarına bir anlam vermeye çalışırken; geminin merkez

noktasından aşağı doğru inen silindir biçimli metalik bölge, yerden bir

karış yükseklikte durdu. Yüksekliği 4 m, çapı ise 2.5 m civarında olan

silindir, sessizce yere inmişti. Cisim yüzeyinde daha önce fark

edilemeyen metalik bir kapı açıldı ve Julio'nun uzaysal diye

tanımladığı garip bir ışıkla aydınlatılan oda göründü. Işık son derece

parlak ve saf olmasına rağmen yine de gözü rahatsız etmiyordu. Yine de

Julio içeri girmeden önce biraz ürktüğünü itiraf etti. Ancak içeri ilk

adımı attığında kendini 2.5 m genişlikte ve 3 m yüksekliğinde silindir

biçiminde bir asansörde buldu. Duvarlar geminin dış yüzeyi gibi aynı

maddeden yapılmıştı. Tavan cam ya da düzgün yüzeyli parlak plastiğe

benziyordu ve çok parlaktı.Bir ara Julio, köpeği Mus'un kendisini izlemek istemediğini fark etti.

Genelde söz dinleyen bir köpek olmasına rağmen, bu defa onu tasmasından

çekerek getirmek zorunda kalmıştı. Asansör hızlı ve yumuşak bir biçimde

yükseldi, durdu. Kapı açıldı. Julio kendisini asansörle aynı boyutlara

sahip bir koridorda buldu. Yaklaşık 8 m uzunluktaki koridoru geçtiler

ve sonuna geldiklerinde geminin tüm çevresini kuşattığı belli olan

dairesel biçimli başka bir koridor görüldü. Az ötede iki kapı vardı.

Ancak garip olan, her iki kapı üzerinde de, menteşe ve kapı tokmağı

benzeri şeylerin olmamasıydı. Geminin en büyük ortak özelliği ise, hiç

bir yerde keskin ve sivri köşelerin bulunmamasıydı... Yapı tümüyle

dairesel kıvrımlardan oluşuyordu...Koridorda ilerlemeye devam ederken, Julio, kendince havuz merdivenine

benzeyen basamakları fark etti. Ancak bu son derece basit merdiven onu

şaşırtmıştı. Bu denli ileri teknolojiye sahip bir uygarlığın dört

metrelik farkı ortadan kaldırmak için, bu türlü bir merdiven

kullanmasına anlam veremiyordu. Julio merdivenden yukarı tırmanırken,

merdiven trabzanlarının inanılmaz derecede soğuk olduğunu ve soğuğun

kemiklerine kadar işlediğini hissetti. Sol omzunda tüfeğini taşırken,

sağ koluyla da köpeği Mus'u yukarı tutuyordu. Merdivenle çıktığı yer

ise kontrol odasıydı.Bilgisayar benzeri panelin ardında oturan üçüncü yabancı, Julio'yu

karşılarken korkmamasını ve her şeyin yolunda gideceğini söyledi. Odada

Julio'nun dikkatini ilk çeken şey ışıklandırmaydı. Hiç bir yere gölge

düşmüyordu. Burası karanlığın var olmadığı beyaz, saf ve geçirgen bir

dünyaydı. Dahası insanda mistik ve dinsel etki de bırakıyordu. Böyle

bir saflık içinde sanki kimse kötü düşünceleri barındıramazdı. Julio'ya

huzur ve barış etkisi vermişti...Kontrol odası yarım daire biçimindeydi. Çapı 15, yüksekliği 5 metre

kadardı. Plastik ya da camla kaplı duvarların arasında Julio, kendini

ışığın içinde yüzer gibi hissediyordu. Gemideki yabancıların ses

çıkartmadan ve yumuşak hareketlerle yürümesini, Julio giydikleri özel

ayakkabılarla bağdaştırdı. Çünkü hem kendi ayak seslerini, hem de

köpeğinin tırnakları yere değerken çıkarttığı sesi gayet net

duyabiliyordu.Sağ tarafta geniş kontrol masası vardı. Alıştığımız masalara

benzemesinin yanında, elektronik orgu da hatırlatıyordu. İki buçuk

metre uzunluğunda kadar olmalıydı. Üzerinde şeffaf, cam ekran ve metal

bölmeler vardı. Salonda ilkinden daha küçük üç masa daha bulunuyordu.

En garibi de masaların önünde bulunan sandalyelerdi... Yüksek ve konik

biçimdeydiler. Sivri uçlarıyla yere, sadece tek nokta üzerinde

dayanıyorlardı. Julio hem bu ziyaretinde, hem de daha sonra,

sandalyelerin nasıl dengede durabildiklerini anlayamadı...Arka tarafta duvarın üzerinde 4x4 m boyutlarında büyük bir ekran daha

vardı. Ve son olarak Julio uzun masa ve yanında bulunan küçük ekranı

daha gördü. Daha sonra bu masanın tıbbi operasyonlar için kullanıldığın

öğrenecekti...Köpeği kontrol odasına girdikten sonra dikkatle çevreyi, masa ve

sandalyeleri koklamaya başladı. Etrafta hala o kuvvetli çam kokusu

duyuluyordu... Yabancılar bir hayvana pek de alışkın değilmiş gibi

davranıyorlardı.Bir süre sonra köpeği incelemek için izin istediler. Julio köpeğe zarar

vermeyeceklerini biliyordu ve karşı çıkmadı. Hep birlikte ameliyat

masasına yöneldiler. Yabancıların en uzun boylu olanı, Mus'u

kucakladı ve masaya çıkartarak siyah ekranın diğer tarafına oturttu.

Ekranda herhangi bir görüntü belirmemişti ama Julio köpeği

incelediklerini anlıyordu. Daha sonra uzun boylu ziyaretçi, köpeği

yeniden ekranın ön tarafına getirdi. Bir şırınga yardımıyla hayvanın ön

ayağından kan aldı. Şırınga metalik görünümlü, geniş ancak pek fazla

uzun değildi. Yaklaşık 10 cc'lik kapasitesi var gibiydi. Ucundaki iğne

uzun ve inceydi. Büyük ustalıkla işini bitirdikten sonra şırıngayı

metalik bir başka silindir kutuya yerleştirdi ve bu defa telepatik

olarak Julio'ya seslendi:Madem ki buradasın sen de gel... diyordu ona. Asıl amacının köpeği

incelemek olduğu da belliydi. Julio da ekranın diğer yanma geçti. Bir

kaç saniye sonra incelemenin bittiğini söylediler.Yeniden kontrol masasına döndüklerinde, adamlar Julio'nun iskemlelerden

birine oturmasını istediler. Julio bu daveti kabul ederken son derece

dikkatli davrandı çünkü tek bir uç üzerinde dengede duran sandalyelerin

kendisini taşıyacağına pek güvenmiyordu. Ancak sonuç düşündüğünün tam

tersine mükemmeldi ve oturduğu yer bir hayli rahattı.Sağ tarafındaki masaya ziyaretçilerden biri oturdu ve hemen çalışmaya

başladı. Adam büyük bir ustalıkla masa üzerindeki devre ve kontrol

düğmeleriyle ilgilenmeye başlamıştı. Kısa süre sonra aralıklı çalan

sinyal sesi, adamlar arasında hareketlenmeye yol açtı. O ana kadar

ameliyat masasının yanında kalan en uzunları, diğer kontrol

masalarından birine gidip oturdu. Üçü de kendi ekranlarıyla

ilgileniyorlardı.Tıpkı her yana yayılan ışık gibi, ses de geminin bütün bölmelerinden

eşit derecede geliyordu. Sinyal sesinin ardından büyük ve karanlık

görünen ekran yavaşça beyaza dönmeye başladı. Sonra da ekranda görüntü

belirdi. Diğer üçüne benzeyen ancak onlardan yaşça daha büyük bir

erkeğin görüntüsüydü bu...Kendi aralarında konuşmaya başladılar... Julio bu noktadan itibaren

telepatik iletişimi kestiklerini belirtiyordu. Konuşma iki ya da üç

dakika kadar sürdü. Ekrandaki adamın şef olduğu her halinden belliydi.

Altmış yaşlarında gösteriyordu. Yüzünde o yaşta bir insanda sıkça

görülebilecek çizgi ve kırışıklıklar vardı. Kullandıkları lisan ise,

Almanca ile Çince'nin karışımı gibiydi. Bu insanlar kelimeleri sanki

öksürür gibi ağızlarından dışarı saçarak konuşuyorlardı. Uzak doğu

sporcularının haykırışlarını hatırlatıyordu. Yeni cümleye başlarken

zorluk çekiyorlar ve konuşma öncesinde boğazlarından garip sesler

çıkartıyorlardı.Daha sonra Julio'ya uygulanan ipnoz seanslarında, yaşadıklarını

anlatırken bu sesler arasında kas, erres, pes gibi kuvvede

vurgulanan hecelerin olduğunu söylemişti. Az sonra ekranda patronun

görüntüsü kayboldu ve Julio yeniden diğer yabancılarla telepatik

temasa girdi. Ancak yabancılar aniden deli gibi kontrol panelindeki

düğmelere basmaya ve hızlı bir çalışma temposuna dönmüşlerdi. Sonra

birden, Julio kendi kafasının içinde çınlayan bir ıslık sesi duydu ve

bu sesle birlikte anılarında kopukluklar başladı...Yani bu yaşadıkları, hafızasından yabancılar tarafından silinmeye

başlamıştı... Pekçok kaçırılma vakasında görülen ortak özellikti bu...

Kayıp zaman diliminde, Julio'ya yabancılar tarafından bir dizi tıbbi

inceleme yapılmış olabilir. Fakat bunu kesin olarak bilemiyoruz...

Ancak ipnoz seanslarında bu ana geri dönüldüğünde, her seferinde

Julio'nun kalp atışları dakikada 120'ye kadar çıkıyordu. Ne var ki

Julio o anı ipnoz altında bile hatırlayamamıştır...Julio'nun gemi içinde yaşadığı ilginç deneyimin diğer bölümü ise,

yabancılardan birinin, av tüfeğini merak edip ne işe yaradığım

sormasıyla başlıyordu. Julio tüfek olduğu cevabını verdi. Ne işe

yaradığım sordular. Hayvanları avlamak için olduğunu öğrendiklerinde

ise, bunun vahşet olduğunu belirterek durumdan hiç hoşlanmadıklarım

açıkça gösterdiler. Tüfek elden ele dolaşırken, dünya insanının ne

tuhaf şeyler yaptıklarını düşündükleri belliydi... Julio tüfekteki

mermileri çıkartıp adamlara gösterdi. En uzunları incelemek amacıyla

mermilerden ikisini alarak yine silindir biçimli saklama kutusuna

yerleştirdi.Julio normal yaşamında sigara tiryakisiydi. Ancak gemiye geldiği iki

saatten bu yana sigara içmemişti ve birden ihtiyaç duyduğunu hissetti.

Kendisi için sigara yakarken alışkanlığı üzere yabancılara da ikram

etti. Ancak onlar ciddi bir hareketle bu isteği geri çevirdiler.Dünya toplumunun nasıl bir yapıya sahip olduğunu da sordular. Julio

onlara iki farklı ideolojinin bulunduğunu ve kendi hükümetlerinin nasıl

çalıştığımı anlattı. Daha sonra yabancılar, kibar şekilde görüşmenin

sona erdiğini ve gidebileceğini söylediler. Julio köpeğini ve av

tüfeğini alarak geldiği yoldan geriye döndü... Arabasını bıraktığı

yerde buldu. Motor, ışıklar, radyo kusursuz şekilde çalışıyordu... Bir

süre için, arabanın içinde uyuya kalıp rüya gördüğünü bile düşündü...

Çekinerek geminin bulunduğu yere yeniden bakmak istedi ama artık uzay

gemisi yerinde değildi. Saat on ikiye kadar araba radyosunu dinleyerek

öylece oturdu...Ava çıkarken cebinde sakladığı beş mermiden şimdi sadece üçü vardı.

Köpeği Mus'un kan alınan patisini inceledi, tüylere biraz kan

bulaşmıştı... Bu olaydan sonra Julio Fernandez, İspanya'da uzman ve

deneyimli araştırmacılar tarafından sayısız ipnoz seansından

geçirildi... Aktardıklarının tümü ipnoz altındayken hatırlayabildiği

anılarından oluşuyordu.Yıllar sonra, 1992'de garip deneyimini yaşadığı yere çok yakın bir

noktada, trafik kazasında öldü. Otopsi raporuna göre ise kaza olduğu

sırada Julio çoktan ölmüştü...

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Kaçırılma Raporu 8

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Kaçırılma Raporu 8 Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Kaçırılanların pek çoğunda olduğu gibi ruhsal ve bedensel açıdan tümüyle sağlıklıydı. Alkol ya da benzeri uyuşturucu madde bağımlılığı yoktu ve sade bir yaşam sürdürüyordu. Pek de fazla kültürlü sayılmazdı. Hayatı boyunca ne doğaüstü konularla, ne de UFOlarla ilgili tek satır ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:54 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.