![]() |
Kayıtdışı Ekonomi İle Mücadele Böylece oluşturduğu sosyal sorunların yanı sıra vergilendirilemediği için kamu gelirlerinde önemli kayıplara neden olurken, ekonominin etkin bir şekilde işleyişini de engellemektedir. Yıllarca konuşulur ama henüz kayıtdışı ekonomi ile mücadele yönünde belirgin bir adım atıldığı söylenemez. Maliye Bakanlığımız 2003 yılında 10 milyarın üzerindeki ödemelerin bankalar kanalıyla yapılması yönünde bir zorunluluk getirerek kısmen mücadeleye başlamıştır. Bu bir başlangıç sayılabilir ancak ısrarlı tavırların devam ederek uygulamaya geçirilmesi ve denetiminin artırılması temennimizdir. Bu noktada ekonomik krize neden olduğu söylenen Mali Milat uygulamasını hatırlamakta fayda var. 30.09.1998 tarihi sıfır noktası olarak belirlenecekti ve bu tarihte ispat ve beyan edilen servetin geçmişe yönelik hesabı sorulmayacaktı. 1.1.1999 tarihinden itibaren ise her gelirin ve mevcudun kaynağı sorgulanabilecekti. Böylece bir şekilde Nereden Buldun uygulaması yürürlüğe girmiş olacaktı. Zira, bunları öngören yasa ağır eleştirilere neden oldu yürürlüğe girmesine imkan tanınmadı. Öte yandan eğer mali milat ekonomik krizden sorumlu ise , mali milat kaldırılarak ekonomik krizin atlatıldığı söylenebilir mi? Bu soruyu hafızalara kazımak gerekir. Bir ülke ekonomisi düşünün ki kaynağı belirsiz servetlerle, vergilendirilmemiş kazançlarla sürdürülebilir kalkınma sürecine girsin. Bu mümkün değildir. Öncelikle devletin halkı kayıtdışı ekonomiye teşvik eden uygulamalardan vazgeçmesi ve denetimleri artırması gerekmektedir. Ülkemiz açısından sadece ekonomik değil sosyal bir sorun olan kayıtdışılığın engellenmesi konusunda vergi idaresine büyük görev düşmektedir. Denetim oranının düşük olması ülkemizin bir vergi cenneti olarak görülmesine neden olmaktadır. Son günlerin gündem konusu olarak İmar Bankası örneğini vermemiz kayıtdışı ekonominin ülke ekonomisine olan zararını gözler önüne serecektir. BDDK Başkanı Engin Akçakoca 23.10.2003 tarihinde yaptığı İmar Bankası konulu basın toplantısında hiçbir denetim kurulu teknolojiyi günü gününe yakalayacak konumda değil diyecek kadar durumu itiraf ediyor. Bu açıklamasıyla denetimdeki eksikliğin kayıtdışılığa neden olduğunu ve tespit edilemediğini dile getiriyor. Türkiye rüşvet, kayıtdışı ekonomi,kara para trafiği ve yolsuzluk istatistiği bakımından dünyanın en kötü ülkelerinden biriyken bir an önce gerekli reformlar yapılmalıdır. Sivrisinek mücadelesi verirken bataklıkla ilgili gerçekleri görmezden gelen idari anlayıştan vazgeçilmelidir. Kayıtdışı ekonomi ile mücadele konusunda herkes kendisine düşen görevi yerine getirmelidir. Kayıt dışı ekonomi konusunda alınacak önlemler ile sadece ekonomik sistemin iyileştirilmesi değil, çağdaş bir devlet olmanın da gereği yerine getirilmiş olacaktır. Özellikle Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde kayıtdışı ekonomiyi minimuma indirme ve rasyonel bir biçimde çözüme ulaştırma konusunda gereken yapılmalıdır. Bu ise ancak ihtiyaçlara cevap verecek yasalara sahip olma , kapsamlı ve etkili bir denetimin yapılabilmesi ile mümkün olacaktır. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:59 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.