fıkra

cansuyu · 22-05-2012, 07:50 PM

günlüğünüz kilitliymiş.. sınavla ilgili.. şıkların dağılımına takıldığınızı söylemiştiniz..gerçi mutlaka denemişsinizdir ama.. sınavı soru kitapçığına çözüp.. bittikten sonra cevap anahtarına kodlamak da işe yaramıyor mu?

**Janer** · 24-05-2012, 10:06 PM

Alıntı:

cansuyu Nickli Üyeden Alıntı

günlüğünüz kilitliymiş.. sınavla ilgili.. şıkların dağılımına takıldığınızı söylemiştiniz..gerçi mutlaka denemişsinizdir ama.. sınavı soru kitapçığına çözüp.. bittikten sonra cevap anahtarına kodlamak da işe yaramıyor mu?

içimden bir ses günlüğüme yazacağını tahmin ettiğinden az önce günlüğümü yaz diye açmıştım :) .. içimdeki sesi seviyorum ..

zaten optiğe en son kodluyorum .. kitapçıkta aynı sayfada olanlar dikkatimi çekiyor .. mesela a-b-a-c-d-a 6 soruda 3 tane a olunca 7. soru a olmaz diyorum :) ..

cansuyu · 24-05-2012, 11:09 PM

ben şimdi başkasının iç sesinin çekim yasasına göre mi yazdım ? :(

**Janer** · 26-05-2012, 03:31 PM

bilemiyorum :) ..

cansuyu · 05-06-2012, 10:37 AM

bu bir fıkradır...

John, kan ter içinde odun kesmekteyken, biraz uzakta bir Kızılderili'nin durduğunu farketmiş. Kızılderili John'a şöyle bir bakıp "Bu kış soğuk" demiş ve gitmiş. John ise, "yerliler bunca senedir doğayla içiçe yaşıyor, elbet bir bildikleri vardır." diyerek daha fazla odun kesmeye başlamış.

Biraz sonra başka bir Kızılderili ortaya çıkmış ve John'a bakıp "Bu kış çok soğuk" deyip kaybolmuş. İyice paniğe kapılan John, deli gibi odun kesmeye başlamış.

Kan revan içinde tükenecek haldeyken başka bir Kızılderili'nin yaklaştığını farketmiş. "Bu kış çok çok soğuk." demiş o da.

Kızılderili tam gidecekken, John onu yakalayıp "Nereden biliyorsun?" diye sormuş. Kızılderili gayet sakin; "Atalarımız der ki; beyaz adam ne kadar çok odun keserse kış o kadar soğuk olur."

cansuyu · 01-07-2012, 03:47 PM

Huriye, Nuriye ve Duriye 75-80 yaşlarında çok eski üç arkadaştır Bir gün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Duriye'ye gitmek için anlaşırlar ve giderler Biraz muhabbetten sonra Duriye arkadaşlarına kahve yapar ve içerler Biraz daha muhabbetten sonra Duriye:
- "Ayy! Kusura bakmayın unuttum birer kahve yapayım da içelim" der Huriye ve Nuriye birşey demezler ve içerler Aradan biraz zaman geçtikten sonra Duriye:
- "Size bir kahve bile yapmadım, hemen yapayım da içelim" der ve yapar getirir Bizimkiler yine itiraz etmeden içerler Akşama doğru Huriye ve Nuriye kalkarlar ve yolda bastonları ile tin tin yürürken aralarında şu konuşma geçer Huriye:
- "Kız Nuriye gördün mü Duriye'yi, ne kadar pinti olmuş bize bir kahve bile ikram etmedi" Nuriye:
- "Duriye'yi ne zaman gördün ki?"